10 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

10 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 5 & u & d € & ©.. . CU G GU A E 6 A G v W t GA * * And içtik Atatürke Öksüz olduk hepimiz, bırakın ağlıyalım, Bir daha and içelim: İzinde çağlıyalım.. Çöktü siyah bulutlor; yurda, cihana kâbus, "Glmlıyor,- ağlıyor, çağlayan büyük ulu: Nasıl yaklaştı ölüm Tanrının baş oğluna?. Emrinde ve uğrunda milyonlar hazır Ona, Zehroldu bütün her şey.. suyumuz ve aşımız, Nasıl, nasil olur da çağlamaz göz yaşımız?.. | Neyliyel'm öksüzüz; nerde Büyük Şefimiz?. ATAsız, Onsuz kaldık, ağlıyoruz hepimiz... * İleriye, Tanlara gitmekte Onun izi, Dört gözle beklemekte tarih ve yarın bizi. Yaramıza dermandı, derdimize ilâçtı, Başbuğdu, başımızda Ay-Yıldızdan bir taçtı. Biricik yaratandı, Tanrıya en yakındı O, Başarılar, zaferler Fatihi, akındı O.. Yıldırımdı; Tarırıdan gelen Bozkurtumuzdu, Eşs'z (Ergenekon) lar delen Bozkurtumuzdu... MONOLOĞ Meşhur Siz meşhur fut « bolcu nedir bilir misiniz? Belki bil - mezsiniz, Öyle ya. Benim — babam bir gün beni aldı. Meş- hur futbolcuyu gös- termek için stadyo « ma — gölürdü. Sizin babanız belki sizi a- kp — götürmedii için — bilmiyorsu « nuzdur. Stadyom © gün belki ben gel « futbolcular Samsundan bir Peygamber gibi seslendi Türke, Ve (Sür) uyla dirildi, yatan, asırlık ülke.. Yürüdü adım adım şafakları açarak, Kalblerimize iman, gözlere nur saçarak.. Her sözü, her adımı kıvılcım, meş'aleydi, Mukaddes emirleri tâ büyük arşa değdi.. Çekildik asırlarca geriye, hep geriye, O dedi: Toplan, haydi, atıl, koş İleriye! En medeni milletin safındayız yarına, Cihan gıpta ediyor GÜNEŞ ÇOCUKLARINA... k Ağıtıyla inliyor bütün yurd; dağlar, taşlar, Akmakta bir sel gibi gözlerimizden yaşlar.. Kıt'alar ve kavimler.. cihan.. Türklük ağlıyor, Yas tutmakta küremiz, bak karalar bağlıyor. Ağla Türk! Ağla cihan! Güneş bizi bıraktı, Hayır, Güneş sönmedi; ebediyete aktı.. * VAtamız! Bozkurtumuz! Sönmiyen Güneşimiz! Yaşayan Baskomutan! Ölmiyen Güneşimiz! Ağarttığın yollarda durmadan coşacağız, İzindeyiz, yarına adınla koşacağız.. Ülkünün kalesiyiz, Mehmetçiğiz yolunda, Zaferler taç verecek Güvendiğin Oğluna! İmanla yoğuruldu, gene yoğurulacağız, İNÖNÜ'nün peşinde hedefi bulacağız! Biz varız müsterih uyu ey Güneşimiz! Mâbedinin ışığı sönmiyen ateşimiz.. Dövünüp ağlıyalım; saçımızı yolalım, uİzinden bir dakika gitmezsek kahrolalım!..» * Her zaman Güneşler baş, şafaklar amaç Türke, Dünyaya haykırırız? And içtik Atatürki.. Afyon 15-11-938 dim diye, — hilmem ya, belki de her za- man öyle oluyor. Hıncahınç dolu idi. Ortada geniş bir meydan vardı, Ba - bama döndüm: N — Baba, dedim, bu ne Mmünasebet - sizliktir. Bu kadar insanı meydanın kenarına tıklım tıklım — doldurmuşlar, meydan bomboş. Parmaklıkların kapı- larını açsınlar meydana çıkalım da ra- hatlayalım. Babam anlattı. Meğer 6o meydan meş hur futbolcular içinmiş: Sordum: — Bu meşhur futbolcuların sayıları pek mi fazla? - — Evet dünyadaki meşhur futbolcu- ların sayı'arı fazladır. Fakat şimdi bu sahaya çıkacak olanlar ancak yirmi iki kişidir. | OSMAN ATTİLÂ Yünaaesenseeren oe sonarearneneneirUnEE Dar Ka rESe KaBE ee eKeRA A cenAcAAYAL eKe ea seeA AAA AA Değirmenden evine dönen bir köy - mnün karşısına bir köpek — çıkmıştı. lü köpeği korkutmak için ayağını ihca köpek de atlamış, ayağından Çü kapmış Kaçmıştı. Köpek nerede, ağzındaki papuçu gö- Yör musunuz? Arayın... Görürseniz Olduğu yerv bir işaret koyun ve resmi P bize gönderin. Bir kişiye bir kilo î“mhu, bir kişiye bir futbol topu; yüz İtiye de ayrı ayrı güzel hediyeler ve- iz... Bilmeceye cevnab verme müd- "f“ ©n beş gündür. Bilmece cevabını Rönderdiğiniz zarfın üzerine «Bi- kelimesini ve bilmecenin gaze - * Çıktığı terihi yazınız. blliııx ' bnilm“. ve bilmece mükâfatları hak h""ılıı dleklerinizi üzerinde «İdare> Sesi yazıh ayrı — bir zarfın içinde a“d?rme!mniı. B“"W:ede kazananların isimleri her İa muntazaman pazartesi günleri T edilir. Taşrada olanların hediyele- ile gönderilir, İstanbulda olan- İ h!d!yelerfmı pazartesi veya perşem- Künleri öğleden sonra idarehane - t alabilirler, . Büyük müsahakada kazananların resimle 10 lira kazanan 15 lira kazanan 25 lira kazanan Şehzadebaşı Baffeli sokağı — Tarsusta kahveci bay Ah« numara «l» Doğan Sütünç med oğlu Yakup 1383 Bülend Okan İşte bundan bir şey anlamamışlım. Biz binlerçe insan için daracık yerler.. yirmi iki kişi için de koskoca meydan.. fakat daha fazla soramadım. Birdenbi- re bir kargaşalık oldu. Btrafımdakiler: — Yaşa, varol, gol isteriz.. Diye bar bar bağırmaya başladılar. Ne oluyor? diye bakındım, kısa panta- lonlu, kısa kollu fanileler giymiş 22 ki- şi ellerinde bir tek top ortaya çıktılar. 'Top bizim mahallede çocukların oyna- dıkları meş'n topün ayni idi. Arala « Tında soyunmamış biri vardı; babama sordum: — Baba bu kim? — Hakem! — Ne yapar? — Maçı idare eder — Maçı idare eder de ne demek? — Futbolcular öynarlarken o gözle - dük çalar. | Bu hiç aklıma gelmemişt — İki kütüğün üzerine bir tahta koymuşlar. Ka- nape olmuş. Aklıma bir şey geldi. bir eğlence. — Külüklerden birini beri yana çekerim. Güzel * ŞöÜNeLeLenUAsaSKRALAı GöRKEKLEALAARALEnLANA — Gol nedir? — Top kaleye girince gol olur. — Kale nedir? — Hani meydanın iki ucunda arkdı larında ağ olan direkler var ya, onlara kale derler. Ben bakmış bakmış da onları balılö cıların ağlarını kurutmak için diktik e leri direkler zannetmiştim. ü Baba bunlar nasıl kale, ben kala im. Yedikulede gördüm. — Onlar başka kale.. bu kalelere fut bol kalesi derier. — İyi şey baba balıkcıların da işle « rine yarıyor. Onlar da ağlarını bu küsr le gerip kurutuyorlar. — Hayır oğlum, bu ağların kalele « rin-arkasına konulmasına sebeb topur, kaleye gird'ği belli olsun diyedir. Top, kaleye girince bu ağlara takılır ve iştek © zaman go! olür. - Neyse uzatmıyalım. Hakem dediklek ri adam düdük çalar çalmaz, meşhuş futboleular topu birbirlerinden kap -1 mek için koşuşmaya başladılar. Gene babama döndüm: — Baba, bu meşhur futboleflara ne diye yalnız bir tek top âlmışlâr? Her biri için birer top alsalardı — da böyle birbirlerinden topu kapmaya çalışmar salardı daha iyi değil miydi? Meğer futbol bir tek topla oynanır a trış. Herhalde hoş bir şey değil. Her na ise efendim koşuştular, topa vurdulan, bi Ankara Erkek Lisesinden |Tini onlardan ayırmaz. Gol olursa dü -| gol diye bağırdılar, ve nihayet dağıl « dılar. Biz de çıktık. — Şu gelen adam oturacak, ben de ayağa kalka- rıma, giztüstü yuvarlanır güRek b Bti dD ürkülaki bi b d üaü iRDÜRÜ e S ei ea eç bi deiüirine SA L F L LA İ DN ŞAG DAT Ü NN G AA D a af aa gaa ae aa FEL L rzrri

Bu sayıdan diğer sayfalar: