14 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

14 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tabil ve gayritabii atmanın bulunduğu sahanlığın kapısı açıldı. —T birşey değil mi? İçeri bir kadın girdi. — Tabii birşey değil mi? Kadın güzelce idi, ey değil mi? Kadın ayakta kalmış, oturacak yer lamamıştı. içinde durduü: Ha, şimdi gayritabil olan şeylere ge- lelim: İkinci sırada oturan pos bıyıklı ya- yerde otu » teyi katladı. Ve göz- e dikti. ler de konuştular: — Sen ne dersin? — Mükemme!? — Yalmız boyu biraz fazla uzun. — Bilâkis, tam boy. — Saçlarının rengi. — Diyecek yok.. Hele hele gözleri. Dah yorlardı: lerini kadı arka sıradakiler de konuşu -| — Acaba evli mf? — Parmağına dikkat ettim, yüzük var, — Kimbilir, hangi ayıya kısmet ol - muştur. — Öyle. Armudun iyisini... Daha arka gıradak'ler de başlamış - lardı: — Acaba, nerede inecek? — © indi mi, ben de yokum birader. — Ne yapacaksın? renirim. — Buda'a sen de sana hiç bakıyor mu — Sen ne anlarsın. Kadım kısmmı böy- ledir. Bakar dı baktığını belli etmez, — Evini öğrenece! de ne çıka - cak, kendi halinde; namuslu bir kadım. — Geç canım, biz biliriz. Dünyada kanmıyan kadın yoktur. İş kandırma- sını bilmeli. * Tramvay durmuştu: — Tabif birşey değil mi? Kadın kapıyı açtı. — Tabit birşey değil mi? Ve tramvaydan in — Tabif birşey değil mi? Ah, şu gayritabif şeyler de olmasa... İSMET HULÜSİ V Bunları biliyor mu idiniz? — | Buzdan tahtta oturan gelin-güvey 18 inci asrın ortalarına kadar hüküm süren Rusya İmparatariçesi Anna İva- novna, garib zevkleri olan zalim bir ka- dındı. Saray nedimlerinden ve asilza- delerinden Galitzne bir İtalyan kadımı fle evlendi diye kızarak, ona gelini bo- gıyarak yeniden Rusyanın en çirkin ka- danı İle evlenmesini emretti. fanparatorluğun bütün cücelerinin ve maskaralarının bulunduğu bu dü - Gün, bütün müştemilAtı buz olan bir sa- rayda yapıldı. Gelin Ile güvey, buzdan yapılma bir tahtta oturmağa mecbur edildiler Ş “ ! * Hava kuvvetleri için sarfedilen para Alman istatistikçilerinden doktor Va « genfürün neşredilen hesablarına 1938 senesinde dünya hava kuvyetleri için tam 686 milyon İngiliz lirası harcanmış - Böre, Sahneden gelme Ev kadını İzmirli Zeki: «— Evlenmek istiyorum, fakat sevdiğim kız bir artist, el'an da sah- nede. Aileme danıştım, müutlak su « rette muhalefet ettiler. Mukavemet- derinin önüne geçmek için ne yap - malıyım?» diyor. İzmirli Zekiye yol göstermekten içtinab edeceğim. Kendisine fenalık etmek niyetinde değilim. Almak is- tediği kız yakada bir çiçek, köşede bir süs, zevk için bir vasıta olabilir. Fakat ev kadını, çocuk annesi olmak kabiliyetini haiz değildir. Bunun se- bebi de bugün fiilen yapmakta oldu- Bu san'attır. Artistleri umumiyet itibarile mah- da kadınlar, gözlerinin si- k sıcak aktadırlar. Bunun rülüp görülmediğini bilmi Kübalı her kadın, tuvaletlerinin başında bu banyoyu sayar. * Avustralyayı otomabil ile kaç günde dolaşabilirsiniz ? Avustralyayı otomobille ancak 24 bu- çuk günde baştan başa dolaşabilirsiniz. - * Frankonun yaşı | İspanyol millicilerinin Hideri Franko 44 | yaşındadır. Hitlerden 3, Mussolinider de 9 yaş küçüktür. * Yüzen kaya İrlandada Adamore'de bulunan bu İyüzen kaya, efsanelere inanılacak © - İlursa Gal'den denize doğru açılar Deklanas'nun önünden yüzerek ilerle miştir. Sırtlar: ağrıyan İrlandalılar, bu dilenirler. küm ediyorum, sanmayınız. Şehir 'Tiyatrosunun san'atkârları arasın - da, ev hanımlıkları ile de tanınmış birkaç sima bilirim. Şahsan tanır, takdir ederim. Fakat merdivenin ba- samaklarını bir, iki tane iİn zaman iş değişir, birden düşersini Fransızlar: — Sahne sarhoşluk veren zehir - lerin başında gelir. İlk çıkıldığı gün iâptilâ halinde insana yerleşir. Tesiri mezara kadar sürer, derler, doğru - dur. “İzmirli Zeki, kendine zevce olarak kadın kadıncık bir ev hanımı ara. * Samatyada Bayan (Ş. Ş.) a« — Siz söylememiş olunuz, ben de işitmemiş olayım. — Peşine düşer, yerini yurdunu öğ-| Kübalı kadınların göz banyoları| r Vizteri Kadın Köşesi ” Bu tilki derisile süslü bol manto yep- yeni bir siluet yaratıyor. — İnce, uzun boylulara fevkalâde -.» şır. , Arka tamamile düz. Xaka yok. Önde, Jaşağı indikçe genişliyen iki kürk püarça, Her kadın bilmeli: Kitap yapraklarındaki yağ lekeleri nasıl temizlenir ? yun e yakmıyacak kadar inez. Yağ lekesi kalm: kadar kurutma kâğıdını değiş üsülde devam ediniz. En son | de (Bain-Marle) yolfe hafifce filatılmış ( Essence İresim fırçasını batırarak |hiz. Kâ; rılığı da g cool)e batırıp üstünden geçir v Sinek lekeleri mdaki sinek lekele - ile temizlenir, rTenginde hasıl olacak sa- tniz, Kan lekeleri Kitab yapraklarındaki kan lekeleri; temiz bir bezi Perborate de soude, hüd (Klor - chlare) mahlülüne İ. rıp kuvvetlice üstüne bastırınız. Ve he men su ile siliniz. * Petrol lekeleri Amonyak mahlülü ile hafifce siliniz, Mürekkep lekeleri Mürekkep lekelerini çıkarmak Eauaxygenöe ile siliniz.. * Kitab kablarındaki lekeler nasıl temizlenir? Kitab cildleri üstündeki bütün kü - çük lekeler yumuşak ve sıcak ekmek içi ile temizlenir. * Kitab kablarımdaki yağ Tekeleri Leke yerlerini, temiz Bir bezi Benzi- n ye batırıp siliniz. için Kürkle süslü manto( Er fne gelince onlara ü- İsevgilisi bana silâh çekmek istedi. Ben bentline )ela avaşça sili-| c £ (A -| z ını öldüren Hasanın muhakemesine başlandı Katil Hasanla maktul Fatmanın 13 yaşındaki çoC“k' ları:; “ Ben babamın mücrim olduğu yerde şahi yapamam ,, diyerek şahidlikten feragat etti Bir müddet evvel Erenköyünde Koz- yatağında bir aile faciası olmuş, Ha - san jisminde bir genç, karısı Fatmayı bakkal Mehmedin dükkân: önünde çaklıyarak öldürmüş, kadının sev; Hasanı da yaralamıştı. Üsküdar Müddeiumumiliğinin yap - tığı tahkikat tekemmül ederek —suçlu Türk ceza kanununun 449 uncu mad- desine göre lüzumu muhakeme karari- le Ağırcezaya verilmiştir. Dün yapılan sorgusunda katil Hasan vak'ayı şu suretle anlatmıştır: — Karım nikâhımda olduğu halde evimden kaçmış, Hasan isminde birile münasebet peyda etmişti. Aralarındaki bu münasebet bir hayli ilerlemiş olacak ki bir gün karım evini terk ve çoluğu- nu çocuğunu yi nın Erenköyünde tuttuğu bir oday kaçmıştır. Sonradan bunların ev sahib- lerine kendilerini karı koca olarak ta- nıttıklarını öğrendim. Müteaddid ddi falar yalvardım.ve bir gün evine de siderek «üç çocuk ve 'ben seni bekliyo- ruz, çocuklarını öksüz brrakma gel.. dedim. Bana «peki, sen git, ben geli - rim*» cevabımı verdi. Uzun günler yo - hunu bekledim; gelmedi.. Beni bir gün merkeze şikâyet etmiş- ler, güya onları tehdid ediyormuşum diye, Orada sorgumuzu yaptılar ve be- şer dakika ara ile bizi bıraktılar. Bakkal Mehmedin dükkânının önü - rasladım. Karımın de bıicağımı çekip onların üstüne atıl- dım. Sonrasını bilmiyorum. , malhikemenin bıçağı nereden ve niçin üstünde taşıdığı sor - arka cebinde tabanca âçin almıştım, demiş! Bundan sanra suçlunun ve ölen Fat- manın en büyük çocukları 13 yaşında- ki Halilin şahid olarak dinlenmesine başlanmıştır. Fakat gçocuk bütün dinli- yenlerin gözlerini yaşartan hazin bir sesle: — Ben babamın mücrim olduğu yer- B de şahidlik yapamam, Fakat bir sö - var bay reis; biz üç küçük çocu - ğuz; anamız öldü, babamız mevkuf Bize kim bakacak. Bu işte babam masumdur. Bizi pe - rişan vazivete düşünen anamdır, anam. demiş ve şahidlikten feragat etmiştir. Mahkeme, diğer şahidlerin dinlenil- mesi için muhakemeyi başka bir güne bırakmıştır. 16 ve 14 yaşmdaki kızları fuhşa sürükleyen iki adam mahkemeye verildiler On beş gün evvel Beyoğlunda Ziya Duman ve Sami Altaş isminde iki kişi- nip genç Yızları fuhşa teşvik ettikleri anlaşılarak yakalandıklarını ve sorgu hâkimliği kararile tevkif edildiklerini yazmıştık Suçlular hakkında Adliyece yapıl - makta olan tahkikat sona ermiş ve her ikisi de dördüncü sorgu hâkimliği ka - stü bırakarak âşıki- | - Klerinl kadar elektrik tesisatı yapabileceklerif e ,|venlara fahtikalarda iş tedarik olu rarile asliye üçüncü ceza mhke'ma verilmişlerdir. y Suçluların duruşmalarına yıkfy' başlanacaktır. Evlerinde yapılan u1 sırasında ikisi 16 ve biri 14 yaşında genç kız bulunmuş ve bu sebeble f luların genç kızları fuhşa teşvik ©İf münden muhakemeleri kararlaş Genç kızların yapılar muıymlw de bunlardan yalnız 14 yaşındaki yar bakire olduğu anlaşılmıştır. İpekli kumaş kaçıran bir kadif mahkemeye verildi Dün limanımıza gelen Fransız büf |dıralı Teofil Gotye vapuru yol! dan Öjeni adında bir kadının vaıi!""# Jenerek gümrük mıdı:ı’;. rı, kadının y erinde YÂâ) sonunda e sarılı Dg r kaçak ipekli kumaş m(')'w rmışlardır. Kaçakçı kadın, 48'Y | beşinci ceza mahkemesine verii tir. K iğÜn Ai ae SERR Toplantılar : Türkiye san'at mekteb!eri mezunleft Ziya seçilmiştir. Hafız Cemal Lokmani muran dört yaşına bastığını, aza çotaldığı İmektablerinin adedi 50 ye baliiğ old birkaç gena sonra 100 ü tecavüz edi 30 * resmi ve hurus! fabrikalarda cemiyti ge larının biter (teknlsyen) ve müte w larak bdüyük işler gördüklerimi, ıürd“;’ akşam kız san'at ve enstitülerindet T , Olan azanın alle ocaklarına yeni Tp sıhhat, refah, iktısad bahşettiklerini. Şakdli Him bulundukları mekteblerde şayân! İ şekilde vazife — gördüklerini, huW tayafından Avrupaya tahsil için asanın müuvaffak — olduklarım, 9""" yötişen etektrikcilerle san'nt okulla! |mezun elektrikçilerin ptyasada 16 yf . M eden talimatnameden dolayı Naflü racaat! eden cemiyet idaresinlü: İ « * mekteblerinden çıkan elektrikçilerin hç lyetli ve Iktidarlı oldukları eihetle DÜT htaç bulundurlarını hu.ıırdlni!"__ı # mayelerinl Tex ettiğini, kiymetli Vi / Çetinkayanın san'at mektehlerinden Ti ç4 elektrikeilerin 25 kilovata kadar tesİsi Yt lektrikiye yapabileceklerini, ehliyet İT ö nt verirlerse, mühendis. bulunmtyan ’ de fen memurü — Onvanını — alabileotHT ği #gir ettiğini, cemiyetin tavassntı fabrika tarafından — İsvicre ve n!" tahsil için 3 talebe gönderildiğini, NW tzah etmiştir. d Cemiyetin bir senelik hesablari W“g,l lar tarafından tetkik edilip tasdik O" tur. Nihayet gizli rey fle Sadık Tigini, Balİ İi en, Sırm. Dükünter, Özdöl, All 2 Fahri ve Lormanhekim heyeti idart # pr bklarına, Orhan Baz, Bürhan ve Kv“"_,,ı z Bul yödek azalıklara İttifakla Intiha? mişlerdir. çart Protesör Mazhar Osmanın ko"". # Beyoğlu Halkevinden: Perşemba at 18,30 da Evimizin Tepebaşındaki F” ge binasında ordinaryüs profasör N':"/ man Uzman tarafından «Öjenike da mühim bir kon! HiT A ir

Bu sayıdan diğer sayfalar: