18 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

18 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*Son Postas nım macera romana: 37 SON POSTA Süfli bir içki âlemi Manasını ifade eden işaretlerle bana giz Ka rpayordu. Miğirdıe eni konu sarhoştu. Hem “nunla burada, bu kalabalıkta serbest- z konuşmak ta imkânsız görünüyor - hi, Hiç düşünmeden yaptığım harekete, lüzumsuz vere bu kalabalığa girdiği - Me bişman oldum. Fakat artık, iş işten Beçmişti. Şimdi, yüzüme gözüme bu - madan, vaziyeti idare etmek ge * Bir vaziyet, kolayca idare edile - İvebek kadar mühimdi. Çünkü masa- hin etrafına sıralanmış olan en âdi ta- kaya mensuv olan o süfli kadınlar, BÜYÜK bie kıskançlıkla gözlerini bana işlerdi. Sendilerini küsufe uğrattığım için, Ni “Psinin nazarlarında gittikçe artan yldet şimşekleri çakıyordu. En küçük İr hareketin, büyük bir fırtına yarat- #31, çok muhtemel görünüyordu. , “en: bü fırtınanın önüne geçmek İ- $m bir çare düşünürken, Mığırdıe bir Meh rakı uzattı. İç tereddüd etmeden kadehi aldım. Çapkın bir jest ile başımın üstüne ka - r kaldırdım. Tam bir Musevi taklidi Barak: — Mığırdıc efendinin şerefine bu ka- Meh içmek isterdim. Fakat ne yapa - y ki, gündüz içki içmeve *öbelivim. Un için bu kadehi, gene kendisine “yorum, Etrafındaki aziz dostları - İN Serefine içsin. İye bağırdım. gi inim bu kısa nutkum, hem Miğir - te hem de ötekilerin pek hosuma git- ik ira aldı, Bir yudumda dı *adehi masanın ortasına yuvarla vE Ben, Mığırdıç efendiyi hususi bir İçin ararken nasılsa bövle şerefli bir <elise tesadüf ettim. Çok © yazık ki ği Pek acele olduğu için, busün bum- Bar istifade edemiveceğim. Fakat, e - Mam madamlar, matmazeller, lg beni de aralarına lâyik eö - ine , gece memnuniyetle gelece - Sözümü, coşkun bir alkış tufanı kes Miirdie ellerime sarılarak: big Ah, şekerim.. elmasım.. senin o Ül #ibi söyleyen dilini yesinler.. Mn #ibisini pökte ararken yerde bul- A Bi Bizi bırakıp ta nereye gidecek - al Derhaz onun kulağa eğildim: p Cok görüşeceğiz, Mığırdie efen - akat ben şimdi, senden bir Ficaya Sövlece birkaç dakika tenhaca görüşebiliriz?.. im, Bia » rhal kalktı. Kolumdan yakaladı “dadan dısarı çıkardı. Karşıdaki Odaya götürerek kapı kapadı. B> tey lemeğe Amade oldu İr tavırla gözlerimin içine baktı Ye ; Tal bir rica tavrı aldım Söyleme- başladım. © Bir kardeşim tar, > Evet, — Dö, 2 - rt avdanberi asker kaçağı, > Evet ei tey hana Kaçak gezmekten artık bıktı, u * > vet, Mil esin olmak istiyor, Fakat, idam erler diye çok korkuyor. Bunun için “den Yarım #stemeğe geldim. Ne yapabilirim?.. — Râber aldım ki, hem mühendis. Bı, e zabit bir Dikran bey varmış. , küçük rütbeli bir zabitmiş « büyük paşaların bile yapama - iz İşi yaparmış. Miyje *rdicın gözleri parladı. Neş'eli bir Mirildandı: kia <4 *- öyledir. Hömiz $te. bunun için ricaya geldim, Şu kn ih İT sey yapınız de, kardez'mi Rız. Ben de sizi, elimden geldiği * Mninün ederim. iğırdıc, elimdeki kadehi, adeta ke), içerek, |” İ letme. Ben yı Yavaş yavaş başını yüzüme yaklaştırmağa başladı. — Bu kadar mi?. — Bu kadar. Kolay iş... Fakat bunun için pe sey Vermek lâzım, — Peşin bir şey vermek mi?. vah zerimde hiç bir şey yok. Mığırdre, ellerimi yakaladı. Çapkın ve haris bir nazarla gözlerimin içine baktı. Ağzından iğren gazlar taşan su- ratını yavaş yavaş yüzüme yaklaştır - a başladı bi Vah Tu bir k aşladı. ımarık adam, a7 kalsın stahlıkta bulumacaktı. n kuvvetimle silkindim. — Mığızdıç efendi! Sen, akil del:kanlısın. Her şeyin b zamanı olduğunu bilirsin... Sen hele kördeşimin işini yap. O zaman senin * le Dikran beye kı evimizde bir zi « İyafet veririm. Elden geldiği kadar da lizzet, ikram ederim. Mığırdıç, derhal kendini toparladı — E. doğrusu da, budur... Hiç merak arın Dikran (ile görüşü - rın eksam Telgraf soka - marava uğra, Beni sor. Mut lak sana bir cevâh veririm. Diye, mırıldandı. — Saat Kaçta?.. 7 ile 8 arasında... Eh.. şimdilik Allaha ısmarladık. Parden.. bir şey soracağım. zi ye korku röüm — Beni kim tavsiye etti. Ağız bütün daima açık Bakımsızlıktan çürüyen dişlerin dif- unu göste -| teri; bademcik, kızamık, enflornza, ve hattâ za açtıkları, iltihsb yapan diş etlerile köklerinin mide hum- ması, apandisit, nevresteni, sıtma ve rr- matizma yaptığı rresye yol fennen anlaşılmıştır. Temiz ağız, ve sağlam dişler umumi vü- cut sağlığının en birinci şartı olmuştur. Binaenaleyh dişlerinizi her gün kabil ok duğu kadar fazla o—iâakal 3 defa (Radyolin) diş macunlile sıhhatinizi garanti fırçalıyarak edebilirsiniz ve et- melisiniz. Bu suretle mikrobları ımha € derek dişlerinizi korumuş olursunuz. sr biraz dahr sarhoş olmasını bekle-| Ja hayatı y Hiç şaşalamadan cevab verdim: — Sizin bölükte bir akrabamız var * dır. — Sakın Nisim olmasın. Ta kendisi... Kal. sağlıcağla Mı - ğ'rde efendi, — Hoş geldin, safa geldin... sun sövle canım — Matmazel Rebeka... Merdivenlerden Despina —A. — İsim bitti, Gidiyorum. - Nenevn, ayol,, yoksa, pazarlığı mı Acele ettin, kızım... He e cil Nira'ar, kum gibi kaynıyor. E » inerken, ile karsılaştım: madam nereve” ıraraadın... sevdin... Kapıdan, fırladım. Bu levs ve süfliyet vuvasından kurlulur kurtulmaz, geniş bir nefes aldım, Caddeye doğru koş » maya başladım. , Bu tehlikeli cür'etkârlığım sayesin - de, şu hakikate vasıl olmuştum: Havdarpasa faciasını vücude geti - renlerin arasmda, en mühim rolü oy - nayanlardan biri Mığırdıç, diğeri de| mühendis Dikrandır. M:d:rdiç, bu ihanetine mükâfaten büyük bir nara almıstır. Bunu da, del cesine etrafına sacarak iğrenç bir sefa" şamaktatır. (Arkası var) mikroplara bir kapıdır. Unutmayınız ki : RADYOLIN DiŞ MACUNU Bütün tehlikelere karşı sıhhatinizi korur. r Adini ol- Sayfa 13 “Son'Posta,, nın siyasi tefrikası : 42 AN Jun ŞARKA AİD KAYNAKLARI Sini Ao ka la iğ gempiefa İM. Vertime eden: Jfedeyin Cal atfen Fransanın Suriye için Türkiyeden isihsal ettiği Tama: Zya şair | menafiin İngilizlerde memnuniyetsizlik uyandırması Bu noktada İngiltere hükümeti ile ara-| mızda ihtilâflar mevcud olduğunu hiç sebebsiz vere uydurduklarını ilâve ede- b'irim. İngiliz hükümeti o havalide bir İşey yapmak niyetinde olmadığını, hiçbir türlü siyasi emel ve tasavvur beslemediği ni bize gayet dostane bildirmiştir. Biz de Asyada Osmanlı imparatorluğunun ta- mamiyetini oidameye azmetmiş bu- mnuyoruz. Fakat Osmanlı #mperatorlu- #undaki an'anelerimizden hiç birin! terk etmiyeceğiz; tarafumızdan kazanılmış 0- lan sempstilerden hiç birini redde kalk- muyacağız, menfaatlerimizden hiç biri- nin haleldar olmasına rıza göstermiye » ceğiz.> M. Polncar&, Memoirs'leri #lâinde, nutkunun bir parçasının metn* Büyük Britanya hariciye nâzırı Sir Ed- ward Grev ile birlikte kararlaştırıimış- tır. Sir Edward Grey biraz sonra, Avam Kamarasında, İngiltere hükümetinin Su- riyede Transanın hususi menfaatlerini kabul ettiğini beyan eylemiştir. ikine' Yukarıda söylendiği veçhile, biz bu itilâftan derhal istifade etmeğe kalktık. M. Bompard, 24 Şubat 1913 de, Bahılı- den Haleb - Rayak hattının Ramleh'ye temdidini, Suriyeden Trablus, a ve Yafa limanları imtiyazının ve. ni Bu taleblerin sultan ta- i senenin Kânunuevvelinde istedi, ni menafi bazı İng'liz | müstemlekecilerinin ademi memnuniye- ekrar canlandırdılar, Bundan dolayı, t 1914 te, Sir Edward Grey Fron- dud bir tarda tefsir ve izah etmek lü- İzemunu Guydu. muhalefete mensub daörir Sir Mark Sykes 1912 de Fransaya vörilen te- | minattan ve bu teminatın Fransa hükü- meti fından tefsiri tarzından ş'kâyet Britanya hariciye terenin Osmanlı imparatorlu. mülkiyesini kabul hakkındaki politikasını teyid “suretile kendisine cevab verdi. Fransayı teskin Filbakika, yonist mebuslardan etmesi razırı İ Bunun tamamiyeti mendiferlere müteallik iktisadi menfaat- flerden İbaret bulunduğunu ilâve etil Nü- | fuz mıntakaları tahdidi meselesi mevzuu- bahs değildi. İngiltere hükümetinmn bu suretle hareket etmesinin sebebi bazı İİagiliz sjanlarının hareketleri Suriyenin | Mısıra ilhakırı intaç edeceği yolunda de- veran eden şayiaları tekzib etmekten iba- cet olduğunu da Yukarıda bahse nowsky hatıraları Osmanlı idaresi altın- daki Asya topraklarının menaflini mu- hâfoza hakkında diplomatların sözlerini ne suretle telâkki etmek lâzım geleceğini bize öğretmiştir. Herhalde o devirde İ Fransız devlet adamlarile İngiliz devlet adamlarının Suriyenin hududları hak- kında ayni fikre #ahib olup olmarlıkları. hi bilmek çok meraka değer bir mesele olduğu aşikârdır. Acaba onlar Suriyenin 1840 darihinde tesbit edilmiş olan Sina Mısır hududuna kadar Filistini de ihtiva ettiğini kabul ediyorlar mıydı? O zaman! Fransız müddeiyatınm 1880 de bir Fran-| eğil başlarmış olan dar hatli Ya- N tevakkuf ettiğini zannetmek caiz gibi görünüyor. Filhakika, İngiltereye ileri- de o Portsaid - Koweit imparatorluk mendiferini cenubdan Lut gölünü dol şarak yapabilmek için her türlü kolaylı- ğı temin etmek mantıki idi. Diğer taref- tan, Almanyanın Kilikyada ve Haleb ha- velisinde istihsal ettiği imtiyazlar Suri. yenin şimalinde Fransız emellerini sarih surette tahdid etmiş bulunuyorlardı. * İtalyanların barsicahlarına aid babda, Antalya ile Rados arasındaki Antalya vi- lâyeti parçâsına iktısadi bir hulül temini maksadile Roma hükümetinin 1914-1912 senesinde İtalyan - Türk harbinden sonra yaptığı projeleri görmüştük. Bu arzular. dan bazıları İngiltere menafiini hsleldar İngiliz muksvelenamesini daha mah-| .İren Basra körfezinin şimal etmek tehdidini erzediyordu. Çünkü İz- mir « Aydın ve Eğirdir İngiliz pmendi- fer kumpanyası Eğirdir gölü ile Antalya körfezi arasında ileride yapılacak bütün demiryolları üzerinde rüçhan hakkını hüizdi. Bu münasebetle başlıyan müzakereler İngiltere #e İtalya ında 19 Mayıs 1914 tarihinde bir 'tilâfa müntebi oldü. lar, ii » Giulane birkaç gün sonra bu mukavelenamenin akdini, İtal ya meclisi mebusanında haber verarken İtalyaya Anadoluda tahsis edilmiş elen nüfuz muptukasının hududlarını sarih surette gösi O zaman, Romanın misalinden cesareğ bulan Avusturya da İtalyan ve Alman rı arasında boş kalan son mum- takayi yâni Alanya şehri ile hinte:lim- dını kendisine a; Jattı, 10 uncu kısım Petrol meselesi üsavi miktar tonilâtoda, petrol kömüre karşı sürat bakımından üstün dü. Bu süreti çok daha çabuk svrette elde etmek imkânını veriyordu, Aymi sıklette petrol, kömüre nisbetle, yüz- de kırk daha fazla uzağa gitme temin eder. Bir donanma, denizde, büyük kolaylıkla bütün mahrukatım petrol olarak pükliyebikir.» Winston Oburehiii (Ma erise Mondialt W Yakınsark damarları — Anglo - Persian Company — Turkish Petroleum Compıny M ölülerini yahud kudel t etmek için gayet çok as- #stihlâk ettiklerini tarih bize öğreti. » Diğer taraftan, Arab müverrini İbn *in sözlerine Inanılırsa, «grögecis> Şamlı bir'müslümanın icadıdır. Bu dam © yangın çıkarıcı maddeyi Mezo- an getirilmiş cüz'i mıkdarda neft ile yapmış imiş. Birçok seyyahlar da, bu son asırlar esnasında, Th&baide'de, Lut denizinde ve Mezopotamya ile Suris Eski zamanlarda, ni katranlamak, kuşlarını ta r? için muvafakat edilen şeylerin yalnız $i-| vede pettol yağının bulunduğunu defa» larla söylemişlerdir. Fakat, Kafkasyada. ki Rüs petrolları istisna edilirse, on des kuzuncu asır sonunda, Yakınşarkta yer. liler tarafından gayet iptidai surette işle tilen pek ehemmiyetsiz bazı damarlerdan başka bir şey malüm değildi. 1900 tarihinde İranda ve Mezopotam« yada yapılan müteadid sondajlar cesim bir neft tabakasının Vangölünden itiba- sahillerine kadar Asya kıt'ası altında akip durduğu. nu meydana çıkardılar. Mazotun ahiren harb donanmalarında kullanılmağa bas- laması yüzünden bu keşif pek büyük bir yeti haizdi. rktak: petrol tabakaları keşfe. dilir ed lmez, İngilterenin, Almanyanı ve Rusyanın hırs ve tamahını tahrik ede- ceklerdi. İki büyük şirket teşekkül etti Bu rakib kudretler hisse senedlerini ele j seşirmeğe çalıştılar. (Arkası var) Mahkemeler» mübaşir alınacak #wx kumpanyasına verilmiş ve 1892 de iş| İ. C. Müddeisrmımitiğinden; İstanbul mahkemeleri ve dalrelerinde agi” - Kudüs şimendiferinin biraz cenubun. | bulunan mübaşiriikle.e memurin kanunu nun 4 üncü maddesinde yazılı şartları haj talibler arasında imtihanla münasibleri ah. nacağından ve imtihan 20 birincikânun 98 sal: günü saat 10 da yapılacağından itekli- lerin mezktir madde mucibince gerekli bel. gelerile imtihandan 1 gün evveline kada Arlliye encümen! başkanlığına müracaat et e hatuftunüzu muhafaza * dü . Fiyata NO liradan inanan, Satış yeri yalmaı J. ROUSSEL Parla, 180 G4. Havenmana

Bu sayıdan diğer sayfalar: