9 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

9 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sryfa YARINKİ HARB | Almanlar müstakbel harb sahnelerini nasıl tasavvur ediyorlar? » Kırmınlar büyük bir İstieal ile son tank A#btiyatlarım (1) ogetirmektedirler. Mavi bombardıman tayyareleri (2) bu tankia- rın ilerlemesine ve nihal harbe iştirak et- melerine var kuvvetlerile mâni olmağa ça- laşmaktadırlar. Kırmızı tanklardan biri (3) harab edilmiş, ikincisi (4) hücum eden mavi tayyarelere atoş açmıştır, Harbin en şiddetli dakikası: Tanklar (1) düşman hattmı arkadan yarmıştır. Düşman topçusu (2) hâlâ mavllerin cephe hücumla . Topçular (3) toplarını hâlâ doldurmakta ve mteş etm. rını. durdurmağa kerime telsirle haber vermektedir. Bir üçüncü mavi keşif tayyaresi (6) topçu ateşini düşman tayyarelerini çalışmaktadır. rini müdafaa etmek vaziyetine düşmünlerdir. Mavi bir keşif tayyaresi (4) tanklarla Mavi avcı tayyareleri (5) düşman tayyarelerini dağıtmakla meşgwldürler. Bunlardan biri (6) yatlarının bulunduğunu istihbar etmiştirler. Ayni zanıanda da düşmanın ağır top ateşine mukavemet etmektedirler. Gördüğünüz resileri ve bu yazıyı| sıralarda işte düşman, (yani kırmızı or bir Alman mecmuasından alıyoruz. Al anların yarına aid bir harb sahnesini «#sıl gördüklerini ve bu harb satme - #nde motörlü kuvvetlerin oynıyacak- ları rolü nasıl tasavvur ettiklerini an- Yatmak bakımından yazı ve resimler hayli şayanı dikkattir! 3 üncü mavi ordunun umumi kârar- gâhına emir gelmiştir. Ertesi gün er - Xenden kırmız; orduya karşı kat'i bir taarruza geçilecek. Birçok çetin mühsrebelerde kırmızı ordu mağlüb edilmiştir ve takib olun- maktadır. Artik mavi ordu zafer ikli - Mini başına giymeğe hazırlanıyor. Bu du) yeni ve son bir mukavemet hattı kurmuştur. Mavi ordu, kırmız; orduya nefes al- dirmamağa ve onu yeni aldığı mevzide tutundurmamağa, yenleştirmemeğe, kuvvetli yardım almasına vakit bırak- mâmağa azmetmiştir. Kısa bir top hazırlığından sonra, zırhlı otomobiller ve tanklar düşman hattımı yaracaklardır. Ve eğer ilk ha -| rekette muvaffak olurlarsa düşman hattının yarıldığı yerde toplanacakar ve düşmanı arkadan yakalamak için şimali şarkiye doğru kayarak yarma hareketini tamamlıydeaklardır. Bu son ve kat'i mübarezede en bü - yük rol motör hücumlarına düşmekte - dir. Bu hücuma tanklar, zırhlı otomo- biller ve hava kuvvetlerinin mühim bir kısmı iştirak edecektir. Burada keşif tayyarelerine mütead - did ve mühim vazifeler düşmektedir. Harb sahası hakkında bütün istih - baratı onlara temin edeceklerdir. Tank hücumlarının İnkişaf ve ilerleyişini on- lar gözetliyecek ve bunlar hakkındaki malâmatı onlar o bildireceklerdir. Bu suretle kumandan dalma harb vakiye- ti hakkında tam malümat sahibi ola - caktır. Bundan başka kendi tarafının (Devamı 11 nci sayfada) BALKAN Nasıl hazırlandı, nasıl kuruldu, bugün ne halde? Meşhur Alman siyasi muharriri Egon Heymann'ın (Balkan) isimli eserinden iktıbaslar ANTANTI Balkan paktı ve Yunanlıların itirazları Çeviren : Emekli General H. Emir Erkilet —7— imdi de, ikinci sorgu olarak Balkan paktında sözü geçen «Garanthbnin mahiyetine gelelim: Ge- rek pakt ve gerek protokol bu garan- tinin hangi şartlar altında müessir old- bileceğini açıkça gösterirler. Bununla beraber arazi (oistakosunün o muha - faza olunacağını tekrar kat'iyetle ifetle eden protokolün 8 maddesi göze çar - par. Timps gazetesine göre bu ifade| tam bir taahhüddür. O halde meselâ! Yunanistanın Dobriçanın Romanyada kalması ve Yugoslavyanın Türkiye ve Yunanistanın Trakyadaki mülkiyetle - rinin muhafazası için harbe girecekle- rinin tesbit olunmasına lüzum görül- müştür. Bu takdirde hudud emniyeti nin bir tehlikeye girmesi mümkün gö- rününce, yani isarruz hakikatte he - nüz viki olmadan garanti müessir ola- caktır. Ondan sonra çalınacak tedbirler hak- kında, meselâ Milletler Cemiyetinin müştereken çağırılması, hususi diple- matik ve iktısadi yardımlar, mütecca - vize karşı diplomatik münasebetlerin kat'ı, cezalar ve fâkat ayni zamanda askeri yardımlar hakkında anlaşılması ve burun İçin hususi ve tabiatile mah- rem anlaşmalar akti lâzım gelmişti. Nitekim bunlar, olmuştur da. Çünkü mes'ul naztrların muhteli? beyanatla-| rile dört devlet kurmay (erkâmıharbi-| ye)leri arasındaki mükerrer görüşme - Ter bunu göstermiştir. 'Hudud emniyetinin nasıl tehdid o - ummuş ağddölunacağı hakkımdaki pro - tokol, 1933 Londra mukarreratının 2 incel maddesine atfen, &z bir şey söy- ler; Londra mükarreratında diğer bir devlerin arazisinde 'beskın yapmıva tahsis kılınmış olan müsellâh çetelerin himayesi de bir taarruz hareketi olarak #irif olunmuştu. Nihayet paktın kimin hudud emniyetinin fhlâline karşı tev- cih olunduğu hakkında da şüphe edile- mez; çünkü valnız, Balkan hududları kastolunmuştur. Bulgaristanın itlfak şeklinde bağlara aslâ girmek istemedi- gi ve niçin girmek İstemediği de yuka- rıda söylenmişti. Ya Arnavudluk' Bu devlet 1927 de İtalya ile 20 sene- Wk bir askeri 'itifak #ktetmişti. Bu it- tifak, tedafül olduğuna göre, Balkan palktını imza etmiş devletler için ancak bu devletlerden birinin Arnavudluk ve dolayısile İtalyaya taarruzu halinde ehemmiyet kazanır; çü bu takdirde Balkan paktının âkidlere tahmil ettiği taahhüdler, protokolun 7 inci mad - desi mucibince, ortadan kalkacaklardır. bir tedbirin «taarruz»smu, yoksa «mü - dafaa» meselesi mı olduğunu tayin et- mekten daha güç bir şey yoktur, onun için garantinin bu takdirde dahi deva mı mümkündür. İşte bu sebebten imza- yı müteakib Yunanistanda şiddetli bir münakaşa alevlenmiştir. Bu münakaşaların söz önderi Veni- zelos idi. İhtiyar Giridli Yunanistanın yalnız bir Balkan devleti değil, ayni zamanda ve hiç olmazsa ayni derece- de bir Akdeniz devleti olduğu nokta - sından hareket ediyordu. Ona nazaran Yunanistan Balkan menfaatlerini ko- rumak için Türk - Yunan ittifakı ile iktifa etmeli idi; Yunanistan, Balkan paktı ile İfalyaya karşı çürük ve te - mehiz bir duruma girmiştir. Bunun üzerine Venizelosa karşı bir hiddet tufanı yükselmiş ve Türk 've Yugoslav matbusti tarafından ona şid- detli hücumlar olmuştu. Fakat yarı resmi Yunan matbuatının cevabları ol- dukça zayif idi. Kathimerini, Yunanis- tanın böyle bir pakta girmiş olmasile olmaması arasında hiç bir fark olma - Fakat, malümdur ki sırasında alınah! dığını yazmıştı. Bir Bulyar-Yugoslav harbinde Yu - nanistan zaten İster istemez Yugoslav- ya tarafında harb edecektir; çünkü Yugoslavyanın, Yunan yardımı 9 maksızın mağlüb olması veya İ gelmesi ile Yunanistan için m tehlike dalma âyni kalır. > Rusyanın bir Balkan harbine işti hali için Türkiyenin kendine mabiiğ | müstesna bir madde koymuş oldi hakkındaki Venizelosun müddests: GR ru olsun veya olmasın Yunan hükü meti herhalde Meb'usan ve Âyan a lisleri önünde, protokolun 3 üncü 7 desini ehemmiyetli surette zayıfla bir beyanatta bulunmak mecburi; de kaldı. #| Filhakika hariciye nazırı Maximo$ . Mayısta, Yunan parlâmentosunun. 5'l nünde «Balkan paktından mü İ ancak iç Balkan hududlarının ya: İ bir diğer Balkar devletinin taarrW »| si etmek olduğunu VE | anistanın pakt ile derili i etmiş olduğu tawhhüdlerin ifasında İ bir suretle bir büyük devlete karşi vi be sürüklenemiyeceğini! beyan g Âyan meclisi de bundan sonra v€ ihtirazi kaydin ilâvesi ile paktı asil etti: «Evvelâ ana yasanın 82 inci — desine tevfikan bir muahadenin rem maddeleri; açık maddeleri töi edemiyeceklerinden ve 83 üncü m8 deye tevfikan de Medlisi meb bari? evvelden müsaadesi olmaksızın i ilânı vaki olmamış sddolunacağı ği ganiver Hariciye Nazırının beyan tevfiken Balkan paktından çıkan ei küdlerin Yunanistanı hiç bir sü # bir büyük devletin, yalnız yahud * tifak içinde olarak “keza bu büyük ği letin harbe girişi ister evvelden VEZİ sonradan olsun- Balkan paktına 4) miş bir Balkan devletile birlikte BİZİ kan pekti âkidlerinden birine v mütsarrız olarak hareketi halinde &4 be sürüklemiyeceğinden, Ayan i lisi yukarıda serdolunan fikirler 3 resinde paktın prensip itibarile kine iptidar eyler.» ( Şimdi de bu beyansi paktın | âkidleri tarafından tanınmadı; da haklı idiler; çünkü diğer ” mushadelerin çoğu hilâfına olarak ” Xan paktında mer'iyet terihi vcd itibaren değil imzedan itibaren e oulnmuştu. Zaten muahadeyi bir X& çekinme ile imza etmiş olan bili Yugoslavya beklediği asıl kazancı olduğuru görmüştü. Burada Yun tanın, paktı, yukarıda anlatılan © nan tashhüdlerinin şümulünü © beygnata mani olmak için kendine i kim bulunmadığı ileri sürülüy Yeftirseh 1934 Nisanında, Yunan “8 Meclisinde vaki beyanatın Balkaf ği tında yapmış olduğu tahdidat Mİİ sini görüşmek için, Ankarays Bunun böyle olduğunu hattâ bu” hat münasebetile neşrolunan tebliğ göstermişti; çünkü bay İs Rüştü ile bay Yeftisch arasında “ef ve Yugoslavya hükümetlerinin Ve paktını ne yolda anldıklarısnıR , mevzu olduğu bilidiriliyordu. Yula tan üzerine yapılan bu müttehid © tesirsiz kalmadı. Nitekim birka$ ği sonra Venizelosun bir mektub Maxtmosun 1934 Temmuzdaki gi kaşaların sonunda, «Yunanistandi gr! ki olan müzakerelerin ve Meb Meclisinin önünde yapılan bej protokolun 3 üncü maddesinin 7 şümulünü hiç bir veçhile değ diklerini ve bu sebeble Balkan Ki nm hiç dokunulmadan baki ai, #unu» mübeyyin bir protokol iy tiği öğrenilmiştir. Bunun ü Gi taraf fırkaları kendilerini #8 addettiler ve Balkan devletlerin gil ya ile bir harbe karışmaları “7 tekrar hâd bir vaziyete girdi 1? mesele nihayet ancak 1936 da WX rette aydınlanabildi. H.E (Arkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: