17 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

17 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün — Sanayi işlerimize aid Birkaç nokta Yazan: Muhittin Birgen WE ğer sanayi hayatımızda sarfet tiğimiz emeklerden kabil oldu- Hu kadar fazla veya tam bir randıman al- mak istiyorsak, eğer devlet tarafından teşebbüs edilen iktisadi işlerden, bunalra tahsis ettiğimiz maddi kuvvetleri inkisara uğratmıyacak faydalar istihsal etmek fik. rinde isek, mühim birksç noktaya iii #n dikkat edeceğiz. Bu noktalardan bazılarını dikkate arz€- diyorum İ — Herhangi bir işe girişmeden #wvel © iş etrafında, iyi mütehassıslar tarafın- dan yapılmış gen 'Bu etüd, kabil olduğu Kadar geniş ve muhtelif vöcihli olacaktır. Evvelâ, yapa” kkında umu: ın gaslı bir etüd: Bu işi yapmak İeketin kudretleri, vasıtaları (nelerdir? Bunu Avrupalılara nazaran ne kadar bir noksan ile yapabiliriz? Bu işin bu mem- lekete lüzum derecesi ve diğer işlerimizle alâkaları? Memlekette iktırad bakımın. dan, içtimai tesirleri bakımından işin ya- pacağı tesirler? Daba bunun gibi mevzu geniş ve tenki etüdden geç- medikçe teknik ve tatbikat etüd projele.! rine teşebbüs çok yanlıştır. Meselâ, çok kuvvetle kaniim ki, eğer, kâğrd sanayi teşebbüsü böyle etraflı bir etüdden geçi- rilmiş olsaydı bu iş, tatbikine cn sonra ge- çilecek projelerden biri olurdu. Çünkü, bu teşebbüs gerek iptidat madde, gerek memlekete iş verme bakımından büyük bir iktisadi hareke: uyândırmadığını ve iyandıramıyacağı halde okumaya çok muhtac olan Türkiyede, himaye gümrük- lerle köğdi pahalandırarak henüz yü rümeğe çalışan Türk kültürünün ayak- Jarına Köstek vuran bir teşebbüstür. Teşebbüs edeceğimiz işler için gerek umumi bakımdan ve gerek teknik ve tat- bikat bakımından yapılan etüdlerin ka- bil olduğu kadar geniş bir tenkide ar?#- dilmesi de çok elzemdir. Bir Denizbank tesis etmek, bir fabrika kurmak - bilhas- sa fabrika kurmak . basit bir iş değildir. Bu gibi teşebbüslere bizim henüz yeni o- larak (o girişmemiz de, kolayca hatalara düşmemiz için ayrı bir sebebdir. Meselâ, bir İktısad Vekili, falan veya filâna Hi madı olduğu için onun kafasında tasarla- nan bir işi, kısa bir tetkikten sonra esas itibarile kabul öder ve hayata geçirilme. #ini teknik adamlarına havale eylerse ha- taya düşmesi çok kolay olur. Her iş ace miye kolay ve basit göründüğü gibi me- bir etüd. | cağımız iş çok vecihlerden | deniyetin bugünkü 5lümü en küçük mevzuda bile.çeşid çeşid iNtsas sahaları vücude getirmiştir. 2 — Herhangi bir teşebbüse giriştikten #onra da sabırlı olrgasıni bilmemiz, uğrı- yacağımız muhakkak olun ilk muvaffa. kiyetsizlikterden dolayı şa dü rek etüde ve tenkide devam etmemiz lâ- zumdır. Bizim belli başlı kusurlarımızdan biri Ge ihtısasa hürmet etmemektir. Bizde herkes kendisini müt , İetısadcı, sa- nayici, idareci zannedebilir. Herkes kendi kendisine kulaktan yaptığı ihtısasın kâfi bir ihtısas, gözüne ilk çarpar şeylere dik- kat etmemek te kâfi bit etüi teşkil etti- Bine hakikaten inanır. Hiç değilse ekseri. yetimiz böyledir. Halbuki, kendi aramız- da konuşmak, gelişi gözel yarönlik etmek İçin kâfi olan bu ihtısaş, hayatta ciddi ve müsbet işler görmek için hiçbir işe yara- maz. Biz kendimizi her şeyden evvel ih- tısasa hürmet etmeğe ve onün sözünü bol, geniş, çok dinleyip ondan sonra harekete geçşmeğe alıştırmalıyız. Sanayi ve umumiyetie iktısad teşebbüs- Yerimizde bu ihtisas sesini ferd halinde muhtelif insanlardan dinlemek kâfi gel imez. Mutlaka geniş teşkilâtı bir tetkik ve fenkid cihan vücude getirmeğe mac- büruz. Bu cihazda ecnebi unsurdan ka bil olduğu derecede $ istifade eder. Biz. Bu cihaz, ayni zamanda bizim mem- leketimizin her nevi iklısadi işlerinin nabzını elinde tutacak ve onun hareket- İerini takib edip bize mütemadi surette fikirler verecektir, Bütün bunları yar biz sabırlı ol- masını da bileceğiz m yanlış yap- miş ta olsak yaptığımızı hemen yıkmak yerine onu tedrici surette islah etmenin Yollarını arayacağız. Çünkü girişmeğe mecbur olduğumuz işler güç olduğu ka- Fransızların en büyük hakim ve edil Tes € — Muhtelif eserleri arasında en ziyâde hangisini be- ğendiğini sormuslardı. — Biraz iyilik yaptım. En iyi eserim Devekuşu da At gibi kullanılıyor! ş Sie be a ri © Devokuşları atlar kadar “hızlı koşa « lar, Fakat, bunlara binmek her halde pek rahat olmasa gerek. Buna rağmen! Capetowndan 600 kilometre mesafede bir devekuşu çiftliğinde sığırtmaçlar, kuş - ları dolu dizgin koşturmaktan zevk alır- e e dar bizim için yabancı şeylerdi 3 — İktasadi teşkilât ve tesisatımız, memlekette yapılan etüdleri bir taraftan| kabil olduğu Kadar genişletip bollandır- mağa ve diğer taraftan da bunları meb- zulen neşreylemeğe ve bu suretle de şu- rada burada kalmış ihtısasların terkidi- Ne ârzetmeğe ehemmiyet vereceklerdir. On senedenberi yapmaya (başladığımız bir takım işler üzerinde basil bir tetkik yapmak için dahi olsa, bugün elimizde doğru dürüst iki rakam dahi yoktur. Ha- len işlerimizin hesab tarafları o kadar za- yıftır ki inanılacak rakam bulmakta müş- külât çekilir. Doğru veya yanlış. bu hu- susta neşriyata gelince hiçbir şey görmü- yoruz. Urmumi etüd, proje, teknik etüd ve hihayet tenkid nevinden neşredilmiş| tektük raporlar veya rakamlar da gelişi güzel nevinden şeylerdir. İktısadi işlerle meşgul daireler ve müesseseler tarafından | neşredilen en lüks neviden kâğıdlarla tabedilmiş bir takım mecmuların bunâ benzer neşriyatın ekserisi yuk izah ettiğimiz gayeye hizm çok noksanlı şeyi veya ıda akımından İSTER «Otobüsle Edirneye gidiyorduk. A: edilmiş olan kısmını Topkapıdan ba gaza kadar, çok mühim olmamakla be “ Tanıyan bir mühendis: — Bu yol bem namuslu, hem de bilgili bir müteahhid tarafından yapılmıştır, demişti. Bizde hatırlıyoruz, bir-tetkik yapı tashbüd ettiği miktardan fazla çakı! anlaşılmıştı. v İNAN, raber gene yer yer bozulmuş bulduk. Şose bazı noktalarda çukurlarla dol- muş, bazı noktalarında ise dalgalanmıştı. blerinden «Voltai- s Bir mükayese vatandaşlarını yekdiğeri arasında tesanüde sevkeden garbli hakimin karşısında: —İyi odur, diye cevab etme kemlik görürsün, diyen şarklının hakiki milliyetile maksadından şüphe etmek hakkımız, türkçe- yi kötü darbımesellerden temizlemek vazifemizdir. .——mn100erenrmensenane en vasasme ve samesae e meme day, Hergün bir fıkra Dün akaşm Çok şakacı bir ressamımaz, bir ak- şam içki içtiği bir lokantadan çıkar- ken, lokantada kendisine hizmet €- den garsona bahşiş olarak on kuruş vermiş ve: Bununla sen de benim shhatime içersin! Demişti. Garson on kuruşa baktı ve söyleni — Dün akşam da sıhhatime içersin, diye bana para vermiştiniz amma; dün akşam verdiğimiz elli kuruştu. — Olabilir; dün ckaam sıhhatirı, bu akşamkine nisbetle beş defa daha fes ra idi. İşçilerin çok sevdiği bir patron İngilterenin meşhur sanay Lord Muffield bir nutkunda: «— Bütün işçilerimin benden nefret et- tiğini bilseydim, bir dakika iş başında dur- maz, istifa ederdim.» demiştir. tün bü mü kette sade mi işlerimizden haberdar olmaları temin eyliyecek neş- riyata değil, belki de umumiyetle mille. tin mütevassıt münevverleri arasında bı. le devletin sanayi ve iktısad işlerine kar: ga geniş bir alâka uyandıracak bir hare- kete de muhtacız. Bir takım ddelerin fiatları niçin pa- halıdır? Nasıl ucuzlar? Nerede muvaffak olduk? Nerede olamadık? Muvaffak ol- mak için nasıl 'çelişıyoruz? Bütün bunları | memleketin bilmesi iâzimder. Eğer ve anlarsa dedikodile uğraşmaz, dirde bizim bu işlerimizdeki milli alâka. mız yalnız dedikoduya münhasır kalır. Bu, eski vs N ii tim için Avrupaf usu) kullanmaya ihtiyaç var, * İşte, sanayi hayalımızm esaslarına aid bazı mülâhazslar, Bunlar, bu gibi birçok mülâhazaların birkaç tanesidir. En mü- himleri olduğunu iddia edemem, Fakat, çok mühim noktalardır, ikitdin Birgor İSTER sfalt yarak tâ Li — Şode inşasınd İnşa esnasında nı #ilindiraj yapıldığı mühim kısımların: diğer kısımları da icilerinden | İrandaki muhteşem Düğünün davellileri İran venahdının eşi Prenses Fevziye - nin kız kardeşleri de düğün münasebe - İtile; Tahrana gitmişlerdi. Burada. Misir prenseslerinden birisini Kontes Athlone ile birlikte düğün merasimini seyreder - İken görüyorsunuz, Kontes Athlone dü - günde İngiltereyi temsil eden kocası Lord Athlone ile birlikte İrana gitmişti, İngilterede kasa hırsızlarının karşılaştıkları ilân | İngilterede bir yarıhaneye giren hırsız- lâr, masaların gözlerini kırarak açıp için- dekilerini aldıktan sonra, muazzam bir kasanın kenarına yapıştırılmış olan: dHirsızlara ilân! «Bu kasada para yoktur. İçinde yan- gından vikaye için muhasebe defterleri saklanmıştır» diye yazılı ilânı görünce | kasaya el sürmiyerek çekilip gitmişlerdir. Mareşal Göring kansız kalmış! Aşırı derecede şişmanladığı için gayet sıkı bir surette zayıflama rejimi yapması neticesinde kansız kalan ve kalbi zayıf düşen Mareşal Göringin İspanyaya yap- İtiğı seyahatlerin bu haytahığile alâkadar İ olduğu söylenmektedir. İNANMA! Bir başka mühendis; a Su ve silindir çakıl ile asfalt derece- sinde mühim vol oynar, demişti, e derece su döküldüğünü v& ne Kadar nı tebii bilmiyoruz. Fakat taahhüdün m yapıldığı muhakkak olduğuna göre elbette yapılmış olacaktır. Bununla be- rTaber eser işte meydandadır. Kisa bir zaman içinde tami- Ilmış. Müteahhidin ve asfalt döşediği re muhtaç hale gelmistir. O halde memleketimizde Yapı- Jan asfaltı veya asfaltsız yollarda meselâ Alman, yahud Fransızlsrınkine göre eksik birşey bulunmadığına: İSTER İNAN, İSTER INANMA! «Sözün kısası Elli senelik Hekimlerin jübilesi Man Tal stanbul bu hafta güzel bir kadrini. hk nümunesi gördü. Türk hekimleri meslekte elli yıl ve daha fazlı defi kesbetmiş ağabeyleri için bir ihtitar tılar, onların insanlığa yarım asırlık sılasız hizmetlerini tebcil ettiler. Bu kabil hâdiseler, camia nam ve hes bına memnuniyeti, iftiharı ve ç mucibdir. Kadir bilen cemiyetler dâ ileri gitmiş ve daima da başkalarında hürmet görmüştür. Büyüklerine sevgi saygı gösteren hekimlerimiz, 'Türk ofkö?e umumiyesinin kendüerme karşı ber Bi iyi duygaları, bu asilâne hereketleri takviye etmiş oldular, Gönül diler ki bu hareket başka me lek saliklerine de ibret olsun. Çün gençliğinin bütün şevkile atılmış old bir yolda, içindeki ideali bir lâbza # uğratmaksızın, sebat ile, metanetle yerek müntehaya yaklaşmış bulunan ibsan için en büyük mükâfat, kendindöf sonra ayni yola çıkanların takdirini, NÜR metini kazanmak ve bu kazancın bi tezahüratı görmektir. Bu sefer, genç meslektaşlarının kadi” şinaslığı sayesinde, hayatlarının beki en büylik, ve herbalde en tatlı heye” nin; duyan sayın tıb Üstadlarımız or kadardı. İhtimal ki, yurdun her bölgesi” de araştırmalar yapılmış olsaydı bu sAY” bir, iki tane artacaktı. Yarım asır mi detle hemcinslerinin ıztırablarını dindi” meğe, canlarını kurtarmağa çabalamış © lan bu hekimlerimizin ber biri ayrı #Yf tevkir ve tebeilimize lâyıktırlar, Hekimliğin ne güç bir meslek olduğ” Bu ve bir hekimin bazan ne vahim (Sui kelere maruz bulunduğunu biran için di şünecek olursak, hemen hepsi hâlâ bes riyetin elemlerini dinditıneğe koşmekii fariğ olmıyan bu ak saçlı ve ak yü kahramanların kıymeti gözlerimizin & nünde derhal tecessüm eder, Elli yılın içinde bu adamların feragaf le, fedakârlıkta kurtardıkları canlari# acaba hesabı ne kadardır? Acaba, birine kaç aile, evlâdının, reisinin, kağıP” nın hayatım borçludur? Yeis ile çırpınaf kaç kalb, emellerinin, ümidlerinin mesinden endişş eden kaç genç, yavrusunun başı ucunda zebun düşmüğ kaç ana baba, bugün bu mütevazı Hi ve insaniyet hâdimlerinden teselli, Ü ve sevinç bulmuştur?, Kimi hastanelerde, kimi harbeden OX du saflarmda, kimi de hem oralarda, het & de kürsüde en mübeccel çünkü on ins” ni ilmin müsbet neticeler vermesi için mür ifpa eden bu muhterem şahsiyeti hakkında yapılan tezahürat, emin olsu” lar ki, yalnız kendi meslektaşlarının t© zahüretı değildir. Buna, yurdun her © rafından, yüz binlerce kişi manen iştir$ etmek ve onları, daha pek çok devi etmesini dilediğimiz aziz varlıklarındf Türk hekimliğinin de meziyetlerini, # etlerini, çalışkanlığını ve beynelii yüksek mevkiini ayni zamanda tekrim emişlerdir. Bu fırsatı bize verdiği için Türk ye kimler Cemiyetine teşekkürler ederi lm rü Vilâyet ve belediye bütçeleri Vekâlete görderildi İstanbul Vilâyet ve Belediye bütç9” Ankaraya gönderilmiştir. Vali ve er sebeci de Pazar günü Ankaraya gif sütçe hakkında lizım gelen makamisif izahat verecektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: