21 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

21 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İn irdiğim şidetli bir da-ba ile ŞI LMANYADA N Tercüme eden: E. Alaz ayher, havada tepetaklak yuvarlandı birkaç perenda atark Adeta pehlivanlar gibi birbirimizi «sel enses ederken, birdenbire hasmı - mın kollarından kurtularak ağaca doğ: Tu birkaç adım geri fırlamıya muva! fak oldum. Sırtımı ağacın gövdesine dayıvarak, kuvvetleri tükenmiş pehli- van'arın çok iyi bildikleri ve tatbik et- tikleri eski bir usulü tatbik ettim: Benim geriye doğru fırlamamla be - raber Şlayher de kuduz gibi üzerime dtılmıştı. Ben sağ ayağımın dizkapağı- Bı, sert bir hareketle onun iki bacağı arasma sokarak şiddetle yukarı kal - dırdım. Şlayher kuduz gibi uluyarak bir en için hücumlarını gevşetti. İşte ben bu andan istifade ederek onun çe- nesi #itına şiddetli bir «kroşe» indir - dim. Ona öyle siddetli bir darbe indir- miştim ki, bu darbe değil Şlayher gibi ufak tefek bir adamı, fakat ağır sıklet boks şampiyonunu bile yere yıkabilir- (di.. Slayher de, kocaman bir kütük gi- bi yere devrildi. ş Uzun uzadıya düşünmeğe lüzum gör 'meden üzerine atıldım. Herhalde bu defa onu zarar vermiyecek o bir hale igetimiş olsam gerekti. o Bu fasıladan İstifade ederek, şimdiye (Okadar niçin i bir türlü. anlrtnadığım görürüm ümidile patikanın u- unca bakmağa başladım. Şimdi artik mutlak olarak onun ye tı. Herhalde Volton - Hets'e böyle yüzüm gözüm kan içinde (gidemezdim, Fakat arkadaşım görün - memekte âdeta inad ediyordu. Birden bire hatırıma korkunç bir fikir geldi: Ya Slayher'in vardımcıları o vardıysa? İYa-bunlar Lold Core'un muhafızını öl dürdülerse? , | görürüm ümidile patika bo- irkaç adım yürüdüm. Artık bi yi ümid edi maalesef, bu nokta lmışım.. Çünkü birkaç sdım atar atmaz, v ıpırdama ok) (du. Ne oluyor diye (geriye dönüp de| zaman Şlayher'in tekrar kalk görmiyeyim mi? Şisyherin manzarası cidden korkunç| $di.. Bu âna kadar onun deliliği hak - kında bende ufek bir iki şüphe kaldıy- bu defa Şlayherin gözlerini im zarsn, kat'i olarak bu saha- a bende artık hiç bir tereddüd kal - mamıştı. Bu adam cidden deli idi. Ba - na bakmakta olan (gözleri, bir insan gözü olmaktan ziyade vabşi bir hay - van gözünü andırmakta idiler. Ben bu düşüncelerle meşgulken Şlay her tekrar bir kuduz köpek gibi bana saldırmağa başladı. Bu defa onu hiç retle kendime yoddaştırmamağa yordum. Kollarım onun kolların- dan daha uzundu. Bu suretle ona, her yaklaşma teşebbüsünde bulundukça darbe üzerine darbe indiriyordum. Ar- tik ok yaydan çıkmıştı. Sağ yumru - gumla indirdiğim bir yumruk netice - sinde burnunun kırıldığını farkettim. Biraz sonra, bir başka darbe fle göz - Terinden birinin altında kocaman bir yarık açıldığını ve oradan kan fişkır - mağa başladığını gördüm. Bilhassa bir defasında indirdiğim çok şiddetli bir darbe ile Şiayher, havada birkaç pe - rende atarak tepetaklak (o yuvarlandı. Fakat yetişip de üzerine çullanıncaya kadar tekrar ayağa kalkmağa muvaf - fak oldu. Kapana kısılmış kuduz bir kurt gibi acı acı uluyarak, yıldırım sür atile üzerime atıldı. Nefes bile almağa vakit bulamadan, çılgının demir gibi kıskaçları içine girdiğimi (hissettim. Tıpkı «Ragbi» maçlarında olduğu gibi, birbirimize kenetlenmiş bir halde, iki- miz birlikte yere yuvarlandık.. Fakat bu yere yuvarlanış onun aley- 'hine oldu. Çünkü malüm ya, ben ona nazaran dğır siklet şampiyonu sayıla - bilirdim. Onun için, bütün kuvvetim - iş onun mide boşluğuna son bir dar - “be indirdiğim zaraan, herif iki kat ola- rak kıvranmağa başladı. Şlayher soluk almağa (uğraşırken, ben, en ufak bir merhamet bile göster- meksizin rastgele ötesine berisine yum- ruk indiriyordum. Boks kaidelerine ayet edecek sıra değildi. Maamafih o, gene bir fırsatını bularak, ve ıslık gibi $oluyarak, iki elile midesini tutmuş bir)? halde, dizleri üzerinde doğrulmağöa aştı. Herif, dizleri üzerinde, âdeta yal- varır bir halde dururken ben, son bir darbe ile onu «nakavt» ettim. Artık o - nun bir daha doğrulamıyacağına kat'i surette emindim. Ben de fena halde yorulmuş, bur - numdan soluyordum. Ne olur ne ol - maz gözümü Şlayherden ayırmaksızın dinlenmeğe çalışırken, birdenbire, tikanın diğer ucundan bir ayak sesi i- şittim. Başımı çevirip de Marşalı gör - düğüm zaman sevincimden (o yüreğim ağzıma geldi. Marşal, bir bakışta vazi- yetimin fecamtini kavradı. Ve çok meş- um neticeler verebilmesi mümkün O - lan ihtiyatsızlığından ötürü kendi ken- | dine lânet okumağa başladı. Neyse, Şeksper'in dediği | gibi: «İyi biten her şey iyidirs; biz de vazifemizi muvaffakiyetle başarmıştık. Gözleri - mizi Şlayherden ayırmaksızın, Marşal, muvakkdten yaralarımı sarmağa ko - yuldu. Doğrusunu isterseniz, ikimiz de, bilhassa boynumdaki yaranın mahiye- tinden şüphe ediyorduk. İkimiz de ku- duz köpek ısırığının tehlikelerini bili -| yorduk. İhtimal ki kuduz insan ısırığı) bir kuduz köpek ısırığından (daha a; tehlikeli değildi. / İşte bundan ötürü, yaralarımı süratle tedavi ettirebilmek | Şlayheri mümkün olduğu kadar çabuk civar köylerden birine naklet - meğe karar verdik.. Fakat Şlayheri ye- rinden kaldırmağa teşebbüs ettiğim za man, tamamen kuvvetten kesildiğimi hissettim. Bu kudretsizlik ısırıklar hu- susunda gösterdiğim merâkın ve Üzün- herle yaptığım mücadele beni hakika- ten bu kadar kuvvetten mi düşi tü? bilmiyorum.. Açıkça k lâzım gel mücadele, bilhassa Şlayherin deliliğine kat sürette hükmettiğim andan i ren, benim için hiç de a' a şayan | şey olmamıştı. Marşal, enerjik, ve avni| zamanda güçlü kuvvetli bir çocuktu. (Arkas ver) ça-li EN NÜ) — A Çe Bugünkü spor ME hareketleri i Taksim stadında: Yugoslavlar - Şişli saat 1030, CTöpkar | £ pı, Arnavudköy) - (Beykoz, Kurtuluş) sa- İ at 1430, dspor, Beyoğlumor) - (Ka İ sımpaşa, GSpor) saat 16,30. Fenerbahçe stadında: Boğuziçi ilsssi - Edirne lisesi saat 18, Anadaluhisar - Galalagençler saat 1430 Fenerbahçe - Galatasaray saat 16.30. Dünkü atletizm müsabakaları Atletizm Federasyonu tarafından tertib edilen üç şehir atletizm müsabakalarının üçüncüsü olan nihai müsabakalar dün Kadıköy stadında yapıldı. Dün bir saatten fazla süren müsabaka larda sekiz yüz metrenia iki küsur daki- kalık cereyanı stadı dolduran halkı heye- candan heyecana sürüklemiş, Galatasa- raylı Cemalin bu mesafeye yakışan tam bir hesabla koşması uzun müdder alkış lanmasına sebeb olmuştur. Üç şehir atletizm müsabakalarının ka- panışını ilân eden 4100 bayrak yarışı sürat koşuların ex atleti meşhur Semihin verdiği işaretle başladığı andan itibaren tam kırk dört saniye tahammül edilmez bir he: de geçmiş ve yeni uzun' atlama rekocâmenimiz Muzaflerin inci olarak aldığı bayrağı uzun bir fark- la üçüncü arkadaşına teslim etmiş olması son zafer işareti olmuştur. let Yaktırım atlama havuzun- daki pek az tecrübesine rağmen elde et- tiği on üç küsur metrelik derece karşısın» da dikkatle durmak lâzımdır. Alman neticeler: 200 — İrfan (Istanbul) 23, Mustafa fİs- tanbul), Cemil (İzmir), 800 — Cemal (İstanbul 2.406, İbrahim (İstanbul), Akheş (Ankara) 5000 — Hüseyin (İstanbul) 16.098, AN kara), Artan (İstanbul). Üç adım — Vakur (İzmir) 1354. S& reyya (İstanbul), Fethi (İstanbul). Disk — Arai (İstanbul) 3845, Yavru (İstanbul), Atıf (İzmir). Sırık — Muhittin (Ankara) 321, Viça- Soldan sağa ve yukarıdan aşağı; 1 — Kusurlu. 4 — Açık olarak - Bir ev halkı. 3 — Yer değiştirmek - İşaret, 4 — Hatırlıyarak - Yarım baş. 3 — Balatalık - Ağacın kolları © — Sonunda bir «ize olan çirt doğan kar- deşler - Umumi, — Kaya - Söylesene, 8 — İsimlerden sıfat yapmak için isimle- rin sonuna getirilen lâhika - Bonun- bir «hi, olsn fakrüddem, 9 — Düğmeleri iliklerine geçirilmiş. 19 — Cefa - <İles nin Jâhika şeklinde kul - lanılanı - Sporcu alkışı, 1284656678910 Evvelâ bulmacanın halledilmiş şekli ropulos (İstanbul), Şeri! Vİstanbul) 4Xx100 — Neriman, Muzaffer, Şerif, İr- fan (İstanbul) 44.8, Ankara ikinci, İzmir üçüncü, Puvan itibarile İstanbu! 232 birinci, An- kara 104 ikinci, İzmir 93 üçüncü. Müsabakalardan sonrâ derece alan at- letlere Mıntaka Spor Direktörü (Fethi Tahsin Başaran tarafından madalyalar verilmiştir. Ömer Besim Galatasaray bugün Fenerle karşılaşıyor Bade mit küme maçlarının değil, memle- ket futbolünün en heyecanlı bir karşılaş - mast olan Gülatasaray - Fenerbahçe takım- ları bugün Kadıköy stadında bilmem kaçın- cı defa gene kurşıkarşıya geleceklerdir. Galatasaray, ve Fenerbahçenin renklerini sırtlarında taşıyan futbolelilerin, hangi ve- Ye İle olursa olsun, karşılaşmaları mevzuu bahsolduğu zaman çarpmıyan bir tek kalb, heyecan duymıyan bir tek sporcu tasavvur edilebilir mi? İki klübün futbolü ortaya çık- tağı zaman iki taraf idarecileri tek bir fikir etrafında derhtl ittifak ederler. Her bakımdan bu kadar büyük bir alâka uyandıran Galatasaray, Fenerbahçe maçla- ri için senelerce evvel başlayıp, bugüne ge- lineiye kadar yazılmış o kadar bol ve çök), mütalealar vardır Kİ, bugün bunun bir yeni- #ini icad etmek cidden güçtür. İtiraf ve kabul etmek lâzımdır ki bugün Galatasaray hiç umulmadığı, hattâ beklen- mediği halde çok kuvvetli bir takım oyun- cularia takviye edilmiştir. Şu halde bu maçı Galalasarayın kazan» ması kuvvetle muhtemeldir. Anoak böyle iddiaların birçok defalar kâ- ğıd üzerinde kaldığı vâki olmuştur. Galatasaray için kuyvelli demek, sari-lâ - civerd formanın zayıf olmasını iddia olma- dığına göre Ihtiyatlı bulunmak lâzım gelir. Hülksa bu düğümü ancak bugün biras da talihli olan taraf çözmüş olacak - tar, Ömer Besim ak Ikalarda Yugoslavlar hâkim bir oyun Süvarilerin Avrupada aldıkları dereceler b Kıymetli bimlemmiz İhsan Aka Süvarilerimiz bu sone de en büyük mu- vaffakiyetlerinden birini daha kazanarak döndüler, Filvaki bu sene Nis ve Romada, Mer- kezi Avrupa kudret şampiyonu olmadık, Mussolini ve Polonya kupalarını kazana- madık, fakat sporda bazan öyle hâdiseler vardır ki muvaffakiyet, behemehal faiki- yet, kudret demek değildir. Bir şans, bir tesadüf en kuvvetli bir rakibi bir müpte- diye dahi en kolşy şartlarla mağlüb etti- rebilir. Nitekim düz at yarışlarında oy- nanan bahsi raüşterekler sporun tama mile bu temeli üzerine yapılmıştır. Ekipimizin, dünya konkurculuk tarihin. de kolay kolay tesadüf edilemiyecek vazi- yetler başına gelmiştir. Evvelâ 12 attan dördü daha ilk günde topslls vetin üçte biri elden gitmiş oldu, geri k lan 8 atla 132 rakibe karşı mücadele tiler ve hiçbir yerde konkurda g Üç maç yapmak üzere şehrimize ge-| len Yugoslav Yedintsvo takımı dün ilk| maçını Taksim stadında Peraya kârşı| yaptı. Sahada pek az seyirci vardı. Oyuna saat 18 de başlandı. İlk daki- tutturdular. Bilhassa yaşlı beynelmi - lel oyuncuları Sekuliç'in mükemmel pas tevziatı görülüyordu. Bir defasm - da bu oyuncunun enfes bir frikikini bugün cidden güzel oynıyan Pera ka - Jerisi güçlükle kurtardı. 20 nci dakikadan sonra, Yuğoslavla- rm bir türlü gol atamadığını gören, Pe- ra açılmağa başladı ve seri, enerjik a- kınlarla Yugoslav kalesine ihmeğe baş ladı ve Culafi aldığı ara pasını köşeden sokarak Peranm ilk golünü attı. Beş dakika sonra gene Culafi sol açığın or- tasını ikinci defa Yugoslav kalesine soktu, Birinci devre 2 - 0 Pera lehine neticelendi. inim Müsabakanın birinci, iRinci, İstanbul - Bdirne arasında gidiş, geliş mü- sabakaları düm nihayete ermiştir. Bir gün evvel Bdirnaya giden sporcular, dün Bdir - neden İstanbula dönmüşlerdir. Müsabaka - lar çok zevkli ve heyecanlı olmuştur. Netlonler ; Umumi tasnifte Eakişehirden Osman gi - diş, geliş olan bu mesafeyi 12.30 santie ya - parek birinci, Ankaradan Orhan, İstanbul - dan Lumbo ikinsi olmuşlardır. DEEYOYZN ER # i $ 12 attan dördünün daha ilk günlerde topallaması yüzünden ehipimi İrvvetinin üçte birini kaybetmişti. Geri kalan sekiz atla 732 TABİ karşı mücadele etti ve gene çok mühim dereceler aldı Pera, Yugoslav takımın dün 2 - 0 mağlüb etti lin Romada bir mania atlarken rülmiyen 1, 2, 3 ve 4 clilük Ö hep birden kazandılar. Bundan b ğer müsabakalardan da ekipimisin “4 dereceler bizi en iyi 4 milletin di sokmuş oldü. İtalyanlar, Almanlar, Fransızlar” rini binlerce at ve yüzlerce yıl tiler ve biz onların karşısında 5 # 8 atla durduk. Bu bakımdan ekipimizin bu s09* müş olduğu işler bir Mussolini K” zanmaktan çok daha yüksek w metlidir. Binicilerimiz hiçbir sene likle bu derece mücadele etme! Süvarilerimiz Haziran başmda P hareket edeceklerdir. Umalım ki o” aksilikler zuhur etmesin ve ekipimi? ya bihicileri için ne büyük bir teklik duğunu daha iyi şartlarla bir dabi etsin. Cavid S. Tu İkinci devreye Yugoslavlar sl larla başladılar ve devrenin 800! dar hâkim oynadılar. Fakat #7 ge mütemadiyen yapıp, şüt ata” yüzünden bir Krl gol Kreme Son dakikalarda Peralılar bilhssE göl çıklarla yaptıkları seri akınlari# / miyeti tekrar ele aldılarsa da be$f” yı yapılamadığından maç Pera * galebesile neticelendi. Yugoslavlar vasat bir takım p nı bıraktı. Kaleci ve bekleri, g* ları Sekuliç en iyi oynıyanları bea goslavlar bugün saat 10,30 5 ii de Şişli ile ikinci maçlarını ya) dır. Pera dün şu kadro ile sahay# SEE SEE Eyi ge tı: Çafantino - Civelek, Hiristo - cg viç, Etyen, Fedun - Cambaz, Mesinezi; Bambino; 'Tudori. Hakem Şazi Tezcandı. ww, 3 üçüncü ve aördüncüsü Bu müsabıklar, bugün ikincilik ”* eölük için 10 kilometrelik bir ri caklazdır. İstanbuldan Mihal mirden Bayram beşine! olm: J Birinciye motosiklet, ikinciye siklet, üçlincüye kronometre verilmiştir. Takım itibarile, e, İstanbul ikinel, Kocaeli üpündü tar, çe 4 'Topkapıya 12 müsabık birden

Bu sayıdan diğer sayfalar: