11 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biraz daha Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) $ün hayatını kitab arasında geçirmiş bir a. damın mektebe ve şehâdetnameye karşı #lelitlak bir aleyhtarlık yapması kabil midir? Beni bu bahsin münakaşasına sevkeden ilk sebeb şudur: Yeni barem kanununun bazı prensipleri, bu memleketin bugünkü vaziyetinde mühim bir içtimai mesele fini almış görünüyor. Mekteb zâ- manlarını ya cephelerde, yahud esarette, yahud herhangi bir vatan hizmetinde ge- çirmiş ve tahsilini ikmal edip şehâdetna. me alamamış olan bir nesil - pişkin, dün. ya görmüş, göğsünü vatanına siper yap- nış, en canlı senelerini Bteş içinde geçir. miş bir nesil! . bir haksızlığı uğramak tehlikesi karşısında tit Bugünkü # Türkiyenin en sağlam den bu neslin hayatına karşı elbet lâkayıd kalınamaz. Bu nesil, Türkiyenin baba neslidir; yurd ve çocuk sahi. bi olan neslidir. Onun haksızlığa uğra. maması lâzım geldiğini düşünerek bu me. eleyi evvelâ bunun için ortaya attım. İkinci sebeb de şudur: Esas itiberile, Türkiyede çok yanlış bir zihniyet vardır ki bunu biz tanzimat devrinden tevarüs ettik; bu zihniyet şekilcidir; şekle bakar ve ne rhadde ile, ne de ruh il'alâkadar olmaz. Bu zihniyete göre şehadetname bir vasıta değil, bir gayedir. Öyle bir gaye ki herkes onun peşinden koşar ve şehadet. nameyi - her nereden ve her ne şekilde İİ olursa olsun - bir kere eline aldı mar. tık her şeyi bitmiş farzeder, Yeni barem Jâyihasına konulan bir prensip te bu zih. Biyeti takviye ediyor. Devlet hizmetine girmiş veya girecek insanlar arasında aşehadetnameliş diye milmtaz bir sınıf yetiştirecek olan bu prensip bence çok yanlıştır. Devlet, millete istediği hizmeti gehadetnameden değil, o şehadetnameye sahib olandan istiyecektir. Şu hâlde, dev. Jet, memurunda şehadetname arayacak yerde, kendisine tevdi edilecek vazife için İmatlub liyskati aramalıdır ve bu Tiyaka. fin bulunup bulunmadığını tesbit edecek tecrübelere, imtihanlarâ vesaireye müra- b cart etmelidir Nitekim Avrupalılar da bunu böyle ya. parlar; nitekim, Türkiyede çalışan veya çalışmış olan bütün yerli veya ecnebi mü. €sseseler, bütün yerli ve ecnebi teşebbüs sahibleri de, memur alacakları zaman, şehâdetnâmeyi sormaya bile lüzum gör. mezler, yalnız memurlarında istedikleri vasıfların bulunup bulu: dığını im. tihünla, yahud tecrübe ile tesbit giderler. Eğer, işi görecek olan şehadet. hameden ibaret bulunsaydı; insana de. ğil, şehadetnameye bakmak kâfi gelirdil * Daha bugünden memlekette yanlış bir yol üstünde ve yanlış bir hava içinde du. Fan bir gençlik var: Bu gençlik «şehadet. namelis değil, «şehadetnameci> dit. Ben de vaktile bu gençliğin içinde bulundum; ben de kaynakları şimdi hayli eskimiş o. lan bu neslin hocalığını yaptım; bu nesil srasından memur seçtim ve isfihdam et. ii sille hergün temas halindeyim. Onun istediği şey, hiç olmazsa bir lise şe. hadetnamesine sahib olmaktır. Hayır - ey zavallı nesil! . senin gayen bir ise şeha. detnamesine değil; herhangi işe yarar bir marifete sahib olmak olmalıdır, Ben o nesli, mekteb siralarında sarar. mış ve süzülmüş çehresile, kaç defa, boy. nunu bükerek karşımda gördüm: — Bana bir iş? — Nasıl bir iş, yavrum? — Ne olsa yaparım, lise mezunuyum... Münasib bir işi Halbuki bü zavallı nesil, «ne olsa ya. parım»; demenin hiçbir şey yapma demek olmadığını bile müdrik değildir. Bu nes le, biz hâlâ fena bir yol gösteriyoruz. Onu, ne olursa olsun bir mekteb şehadetname. ine, kabüse Ali mekteb şehadetnamesine sahib olmaya teşvik ediyoruz. Bu, bir ta. raftan bu memlekete zarar veren bir gi- diş, öte taraftan da bizzat nesilleri dalâ. İete sevkeden bir teşviktir. Biz, insana, zekâya, istidada ve çalış. maya değil de şehadetnameye Kibarda de. vam etlikçe, eline şehadetnameyi geçiren insanların büyük bir kısmı, ilk iş olarak, hem ilim, hem de tecrübe kitabını kapa. maya gideceklir. Nitekim, şimdiye kadar Resimli Makale: masında: — Muhakememde aldanmışım, yanlış | yeni bulabilmeniz çok güçtür. Konuştuğunuz adamlara dikhat ediniz. bir muhavere es. — Unutmuşum, hatırlıyamıyornm, diyeni, hafızasının kuv. vetsizliğinden şikâyet edeni çok görürsünüz. Fakat: Tur. Birinci karar vermişim, di. kısım insan, Yanılmak, yanlış karar vermek, aldanmak her ferdin ba. şına gelebilir. Ömrünü hatasız bitiren adamı kaydetmemişlir. Fakat bu bahiste insanlar fki kısma ayrılır. sm hatayı görüp tekerrür alanlardır. İkinci kısım ise hatayı kal tarih henüz etmemesi için tedbir etmiyenlerdir, bu ı hayatı mütemadi bir hata şilsilesidir. SOZ Kent Duşesine Silâh çeken adam silâh attığı iddiasile bir Avustralyalı - nın yakalandığını ajanslar haber ver - di. Burada, Avustralyalıyı polis refa - katinde, sorgu dairesinden çıkarken gö rTüyorsunuz. .— 7 da ekseriyetle böyle oldu, halbuki, bizim gençliğe şunu öğretmemiz lâzımdır: Mek. teb, ne kadar yüksek olursa olsun, bu a- sırda yaşayan bir insanın haiz olması lâ. zım gelen bilginin ve bilhassa «faydalı » nin yüksekliği yanında hiçbir şey değildir. Namık Kemal, bundan altmış sene evvel: Yüksel ki yerin ba yer değildir, Dünyaya geliş hüner değildir! Diyen bir Cezmi tipi yarattı. Bu Cezmi pi bizim aramızda çoğaldı mı? Çok bed. bin bir hüküm vermemek için çok şüphe. li olmayı tercih ederim! Eğer Namik Kemal bugün sağ olsaydı, | Cezmi, sine sade dünyaya gelişin değil İşehadetname sahibi oluşun da bir hüner teşkil etmiyeceğini söyletirdi. Şehadetna. me? Evet. İlim ve kültür yolunda 0, bir adımdır, Fakat, onunla hiçbir şey bilmez ve biz daima, onun öte tarafına geçmeğe mecburuz. Bunun için de Türk nesilleri. nin gayesi, «şehadetnameci» değil «şehâ. detnameliz olmak ve ilim, fikir, hayat ve kültür âleminde mütemadiyen yükselme. Ze çalışmak olmalıdır. Gönül istiyor ki devlet, her yerde oldu. Bu gibi, bizde de şehadetnameye imtiyaz | vermekle mühim bir yükselme davasını hallettiği zehabına düşmesin, Her memur. dan, göreceği hizmet bakımından liyakat, | ehliyet istesin. Bunu da kâh iş şehadetna. melerile,; kâh tecrübe devrelerile, kâh imtihanlar ve müsabakalarla mütamadi. yen kontrol eden bir sistem tutsun! Kent Düşesıne otomobiline girerken ' vaa Hergün bir fıkra Üç mecidiye RASINDA a) Esneme i Mezhebi Altmış yaşındaki paragöz adam | mütemadiyen paradan bahsediyordu. İ Yanında bulunanlar tek onun para. dan bühsetmemesi için sözü yaş mese. İ| lesine intikal ettirmek istediler. Para göze sordular: — Siz Kaç yaşındasınız? Paragöz hemen cevab verdi: — Üç mecidiyel Ni Eski Alman imparatoru İyileşti Bu güzel bayan, esnemenin sıhhatine faydası olduğuna inananların en ba - şında gelmekte ve esnemeyi usulü da- iresinde öğrenenler çoğaldığına, dünya da şimdikinden daha çevik ve mes'ud İnsanların artacağına İman etmiş bu - hunmaktadır. Fikrince bir eğlencede sı kılanlar antreye veye bahçeye çıkıp bir dülermi, içki içip neş'elenmişler gibi, yeniden canlarir ve eğlenebilirler. Madam Verşoyl, İstediği zaman esni. yebilmekte, önceleri uykusuzluktan muztaribken, esnemeyi âdet ede ede şimdi gönlünün dilediği zaman mışıl mışıl uyumaktadır. Esnemek hususunda hayvanları tak Ud ettiği tedir. Müridlerinden biri de Entelli - cens Servisinin Rusya memurlarından bir diplomattır. 8 sene sonra... Bir zamanlar beyaz perdenin en sevi - len yıldızlarından olan Klara Boy sekiz senedenberi #inemadan çekilmiş, kocasi - le birlikte bir lokanta işletmekte idi. Huy canın altındadır, derler. Klara Bov da, sinemadan uzek kalmaya dayanamamış, ve yeniden im hayatma atılmıştır. — ——— —— Uzun bir hastalık geçiren eski Kay-İtilerine başlamıştır. Resmimizde, İmpa Muhittin Birgen İSTER söylenen cümleler yekdiğerinin aynidir: kineli fırın tesis ederse biz aç kalırız. Haklarını teslim edelim, fakat suya lonya ile temiz ekmeği başka türlü nasıl ne de cevab ister. gin en verimli mesleğinde mütemadiyen İSTER INAN, Üç gün içinde resmi makamlara üç müracaat yapıldığını işitiyoruz: Başta kolonyacılar vardır. Sonra fırıncılar geli. yor, daha #onra da çorapçılar, Bu üç milracaatin ilk ikisinde Müracaatçilerin üçüncü kefilesine gelince, bunlar maalesef henüz eldâl bir rekabet veya korku ile karşılaşmı | aileye her ay hiç değilse üç beş tane çorap s. detile pürneş'e olmakta berdevamdırlar. INAN, zer Vilhelm tamamile iyileşmiş, bulun|İratoru bir dostunu ziyaretten'dönerken duğu Doorn kasabasında! mutad gezin- görüyorsunuz. İSTER mesi — Hükümet: bize rekabet ederek kolonya yapar veya ma. bizi çorap Ya berzemiyen iyi ko. | temin ederiz, suali. ceğine bakm dan getiri lar, her | tısadiya! zengi e Yalnız bir derdleri okuyucu sen: İSTER İNANMA! İktısad Vekâleti halkı korumak yolunda ilk tedbir olarak ass1s getirdi. Bu mütehassıs çorapların sağlam ol ılması lâzım geldiğini anlatan bir rapor yaz. pçı efendilerin feryadlarını işitiyoruz: imkân hazırlamaktır. diyorlar. Mütehassısın kendisini müdafaaya lüzum görüp görmiye. yınız, çorabın bütün iptidai maddeleri Avrupa. ğine göre burada yapılmamasının memleket ik. a zarar verip vermiyeceğini de düşünmeyiniz, fa. kat en ziyade şikâyet edip rekabetten korkanların fazla kazananlar olup olmadığını araştırmak hakkınız. Kendi he. sabımıza biz bunun böyle olduğuna inanıyoruz, fakat ey INANMA! kaç defa esniyerek tekrar salona dön-| Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Milli Şef Dr. Adnan kabul ettiler (Baştarafı 1 inci sayfada) Riyaseticümhur Umumi Kâtibi KP dün vilâyete gelerek Vali ve Beledi Reisi Lütfi Kırdarla konuşmuştur. U” mi Kâtib vilâyetten otomobille Dol» bahçe sarayına giderek bir müddet me gul olmuştur. Reisicümhur MN Şet İsmet inönüsül yakında şehrimizi şereflendirmeleri temeldir. İstanbul Vali ve Belediye Reisi La? Kırdar dün Yalovaya gitmiştir. iran, ihracatının mühim bir kısmını iskenderun limanı ile yapacak (Baştarafı 1 inci sayfade) şimdiye kadar çok muhtelif şeyler gör lenmekte idi. Son zamanlarda Halebin © İlHataya ve Türkiyeye ihak ediccekinf dair olen şayialar çok musır şureti$ vam etmiş olduğundan bir takım Hal İ zenginlerinin ve bu arada Türkiye ©” bindeki siyaset hareketlerile bulaşmı$ 9 lanların Halebden Beruta ve Şara doğ! ru sermaye makletmekte oldukları görül müştür, Alman kaynaklarından len bazı haberler, bu rivayetleri reyi (israr etmekte bulunduğu için, Berut Fransız makamları bu şayiaları ikinci d#* fa olarak tekzib ettiler ve bu haberi*” Alman kaynaklarından hususi mâ larla işae edilmekte bulunduğunu * eylediler. a Hataydan gelen haberlere göre, İK? derun limanında İran için serbest bir #W ha ayırmak ve İranın mühim bir KIS ihracatım bu vasıta ile yapmasını 1€ eylemek üzere İran ve Türkiye BÜ İmetleri arasında ehemmiyetli müzaket* ler cereyan etmekte imi ves i a yet görünmüyor. İranın Antakya ve İse derun konsolosuna beyanatına atfen Pİ diriliyor, Bunun için ben de size olduğ gibi. bildiri; | :evam etmekte olduğu gibi cümh nin istifa ettiği veya edeceği şaytaler temadiyen — tekrarlan K meselesi de ayni haldedir. söylenmekte, fakat, kat'i olarak hi$ şey malüm olâmamaktadır. Henüz her $9İ Ziraat Vekâleti Müsteşarliği Ankara, (Hususi) — Ziraat Vekile Müsteşarı Bay Celâl Aybar eski v2fif olan İstatistik Umum Müdürlüğüne »* ledilmiş ve yerine Zirsat Vekâleti b” müşaviri in olunmuştur. re TAKVİM i SonPostanın TARİH MÜSABAKASI KUPONU

Bu sayıdan diğer sayfalar: