17 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

17 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Muhittin Birgen için geniş bir nefes alma imkâ. mını veren bir gükün var, Artık herkese, yavaş yavaş şu kanaat geliyor ki bu yaz bu sonbahar ve binsenaleyh bu kış sulh içinde geçecektir. Bunun böyle olmasını icab ettiren sebeb, bundan dört ay evvel bu sütunlarda söylemiş olduğumuz gibi, yorgunluktur. Bu yorgunluk, bir şeyler akmak “istiyenleri de. hiçbir şey vermek fikrinde ulmuyanları da, bütün siyasi faa. Tiyetlerinde sulh çerçevesinin - haricine çıkmamaya sevkediyor. Bu çerçeve hari. istedikleri istikamete doğru götürmek imkânlarını gördükçe, hiç kimse harbe gitmiyecektir; çünkü harb gittikçe kor. kunç bir şey oluyor ve gittikçe onun kar. şısında bütün cesaretlerin kırıldığını gö. rüyoruz. Fakat, şurasını çok iyi bilmek lâzımdır ki, bugünkü sulh, pamuk ipliği ile bağ. lanmış olan bir sulhten başka bir şey de. Bildir; kimse, onun çerçevesi haricine çık. mak için kendinde arzu hissetmiyor; fa. kat kimse bugünkü sulhün devamlı bir vaziyet olduğuna da kani değildir. Çünkü bugünkü sulh, dünyayı birbirine karıştı. ran büyük meselelerin biç birini hallet. miş bulunmuyor. Yapılan şey, fazla ileri gelen hamleleri doldurmaktan ve kuv. vetler âresında muvakkat müvazeneler vücude getirmekten başka bir şey değil dir, . * Daha başka tarzda ifnde edelim; Bu. günkü sulh, dadece bir kombinezon sul büdür. Öyle bir kombinezon sulhü ki, 0. Dun çerçevesi içinde yaşıyan milletlerin hiç biri kendi emniyetinden memnun de. ildir. Mihverin sulhü istediği sulh değil dir; o .bu sulh içinde şimdiye kadar ken. disine pek çok menfaatler temin etmiş olmakla berâber, bütün bu menfaatlerin devamı, ancak daha mühim meselelerin daha esaslı bir sürelte halledilmesine bağlı olduğunu biliyor. Halbuki, bugün menfaatler dahi Mihverin hayat ve istik- balmi temine kâfi değildir. Daha büyük, daha esaslı şeyler elde etmek mecburiye. tindedir. Bunlar ne gibi menfaatlerdir? Bunlar nasıl elde edilebilir? Fikrimizce şu dakikada onu bizzat Mihver de bilmi. yor. Diğer taraftan, İngiltere etrafında top. lanan ve toplanmakta olan zümre de bi. iyor ki bugünkü dulh sadece bir kombi. nezon sulhüdür. Bunun devam etmesi için, ona esaslı bir temel bulmak Jâzmm. dır. Kısa bir mütarekeden sonra, siyasi mücadele bütün şiddetile tekrar başlıya. caktır. Buna karşı tedbirler âlmak icab eder, Diğer taraftan, iki büyük mücadele or. dugühı arasında bulunan irili ufaklı di. ğer bir takım milletler de, sırf sulhün muhafazası namına, kâh bir tarafa, kâh öbür tarafa baş sallamaktın başka bir şey yapmıyorlar, Bunun için, bütün Av. rupa, daimi bir politika komibinezonu pe. şinde ve bütün diplomatlar hareket ve faaliyet içindedirler, * Şu halde, bugünkü sulhün muvakkat bir sulh olduğuna hükmetmekte tereddü. de sebeb yoktur. Bugünkü sulh, bize de. vemlı bir dulh imkânlarını veren bir sulh değil, belki de yarın için mületler ara. #ındaki münasebetleri tanzim etme im. kânlürini veren bir mütareke devridir. Yani, bu sulh, Avrupaya, istediği ve muh. taç olduğu sükün ve huzuru veren bir şey değildir; o, bize ancak, di mak ve iyi bir sulh temeli vakit veriyor. Hattâ, bu vaktin kısa ol. duğunu dahi bilmeğe mecburuz, geçmiş olan bu fırsattan ii de etmesi. hi bilmiyecek olursak, harb çok yakın bir zamanda mutlaka gelecektir. Avrupayı idare edenler, önümüzdeki yazı, sonba. harı ve kışı boş geçirmemeğe mecburdur. İar. Gelecek sene için hiç kimse şimdiden gulh için teminat veremez, okuhittin Birgen eğer, ele Resimli Makale: — İnsanı olgunlaştaran yaştır, deriz. Yaşadığımız nisbette görgümüz artmış, tecrübemiz çoğalmış, bilgimiz süzgeçten geçmiştir. Bunu bir kaide olarak kabul edebiliriz. fakat bir şartla: Yağmur mümöit tarlada bir feyiz ve bereket kamçısıdır, tohumun Üzerine inince onu şahlandirır, çorak, tarlada ise boşuna akıp giden bir seldir. Yaş ile tecriibe bu yağmura benzer, semere vermesi için bilgi ile dolu bir kafanın üzerinden geçmesi lâzımdır. Zekânızın, g İmsattan sOZ ARASINDA İsviçrede mürebbiye 1/7 Ve hastabakıcı Buhranı İsviçre hastanelerinde, çocuk mütebbi. yesi ve hastabakıcı azlığı yüzünden re. simde gördüğünüz şekilde, çocuk araba. ları birbirine bitiştirilerek bir ata çektiril. mekie ve bir mürebbiyenin nezereti al. tmda çocuklar sabah gezintilerini yap. maktadırlar, Bir miras için lâzım olan 3 resim Amerikalı bir kadın avukat, Amerika. dan kalkarak ve 2 bin lira sarfederek Londraya gelmiştir. Londrada yalnız 3 re. sim almakla mükelleftir. Bunun için de her türlü masraflarından maada, 800 lira Ücret alacaktır. «Bu üç resimin ne değeri vardır?» diyeceksiniz. Amerikada alil bir zat, bu resimlerle babasının aslen doğ - duğu yeri tesbit ettiği takdirde 2 milyon liralık bir mirasa konacaktır. Vindsor Dükü bir Alman sefirinin çayına gidiyor Vindsor Dükü ile Düşesi, Almanya - mın Fransa sefiri kont Fon Welzeck'in 22 Haziranda vereceği ziyafete iştirak edeceklerini, sefire bildirmişlerdir. İSTER INAN, paha biç re geldikleri, bir kiş tohumsuz tır, evvelâ esa inmenin ; Hergün birfıkra Kral ile diktatör Bir diktatörün “deresindeki ir memleketin kralı bir gün bir ziyafet. te mendilini kaybetmişti. Kral men « dilini kaybettiğine müteessirdi. Tesa. düf diktatör mendili bulmuştu. Krala verirken: — Mendilinizin kaybolmasına niçin ? bu kadar üzülmüştünüz? : Diye sordu. i) Kral diktatöre buktı ve bir sir tev. : İ i i | i i verdi: — Burnumu sokabildiğim yegâne İ şeyo kaldıda.. Luvr müzesinden Çalınan Ajanslar, Pariste Luvr müzesinden vaktile çalınan Jokond tablosu hâdiseği. | meşhur bir tablonun çalındığını haber| verdiler. Levhanın ismi o (Lâkayıd) dır.| Değeri 16 bin ile 22 bin İngiliz lirasi ara-) sındadır, Pek bilinen bir resimdir. Hırsı.| an, bunu hiç kimseye satamıyacağı mu. hakkak görünmektedir. Sirkati ilk keşfe. den Luvr'da İngiliz seyyahlarını gezdi. İSTER Millet Meclisinde barem projesi konuşulurken meb'uslari- muzdan biri: — Çok çocuklu memurlarımızın yardım görmelerini istedi, Bu, öyle bir düşüncedir ki Avrupada öteder/beri az çok tat. bik ediliyordu, 1914 yılında urmumileşti, hattâ iki ecnebi mü. essese vasıtasile serpintisi bize kadar geldi, her çocuk başına İNAN, İSTER (S“'PER niğin, bilhassa şansınızın ve zamanla çoğalan tecrübelerinizin derecesine güvenmeyiniz, Bütün bunların bepsi ayrı ayrı cek derece kıymetli elomanlardır, hele bir ye. bir kuvvet teşkil ederler, fakat tahsiliniz yoksa, umumi ma. lürnatınız eksikse bu kuvvetin derecesi derhal düşer, belki ! onda bire iner; Tahsiiden mahrum olduğu balde muvaffek olmuş adam bulunabilir, fakat ona misal diye almayınız. dü. gününüz ki tahsili de olsaydı rmvaffakiyeti daha çok olacak. l i üzerinde toplandıkları zaman yenilmez a tecrübeyi arayınız. Çekoslovakyada Gizli olarak Dağıtılan karikatür <i Pe * gm “ AM eği zi Pragda şu gördüğünüz karikatür, Çek- lere gizlice dağıtılmıştır. Resim bir AL man âskerini göstermektedir. Her iki ta. rafında da birer #bare vardır. Resme koy- duğumuz şekilde bakarsanız alttaki ibare: — Nasıl geldiler (Tak Prisli) dir. Resmi ters çevirdiğiniz zaman da gu yö- zıyı dkuyorsunuz: — Nasıl gittiler (Tak Odesli). Çekler bu suretle Alman askerlerinin lokantalara, yiyecek satan mağazalara saldırdıklarını telmih etmek istemişlerdir. Arı sokmasile ölen adam İngüterede Listerşayr'de kasabalardan birinde bir köylüye binlerce arı hücum et| miş, zavallı adam feryad ede ede yere düşmüş ve ölmüşğür Ölümün, arıların| sokmasından ileri geldiği anlaşılmıştır; amm | teakib çocuklarını bedava Ok ni hatırlatan bir hırsızlık vak'asını, velren bir tercüman olmuştur. Polisin kans-| memurun, ber çocuğu dünyayf atince hırsız: 1 — Ya, müzede çalışanlardan biri, 2 — Veyahud da çalınmış müze eser- lerile, kendi koleksiyonunu zenginleştir. mek istiyen, müvwazenesiz bir antika me. raklısıdır. Burada çalınan tabloyu görüyorsunuz. İNANMA! m A emen dear INANMA! Sözün . kısasi Gene bekârlara dair e iğ B ekârlığı sultanlık Yİ ler ne de çokmuş! S9? a” buzlar arasında açmış olduğu Ba semleketin her köşesinden sektub yığınlarını gördükçe “çü iasnife memur edilen arkada$” ucmamak elimden gelmiyor. yi Şairin: «Bir dokun, bin öhh fağlürdan!» kavli, bekâr yurd. gi xa da tamamile kabili tatbiktir.. gi? #ualimize, şu birkaç gün İŞLİ yö” ğımız cevablar bu rakamı da aşi DUYOr. # Ve görüyoruz ki, bekâr e be ve sajikleri ekseriya ipsiz, #E yi hanelerden ibaret değil, içtimai bie aksaklıkların ve yaraların tabii VE neticeleridir. Bekür yaşamağa kurmak hazzından nefsini w katlanan, “bi sö ise” acısı inzımam edeceğini bile PİT ikta rar eden adamların yöZÜs Bi, kazançlarının azlığı e bir SES yükünü karşılaşlırdıktan sonra gelen manzaradan bihakkın selerâir. Bizde, tek (başına yaşıyan bir ferd için, hayat başka Ül betle belki pahalı sayılmaz. 4 Bibi büyük merkezler müstestii iy tardsn daha da azı ile kavrvi vardır, Fakat bunlar mahrumiY lışmış ve kendilerine mütevazi »in dahi ifade “emiyeceği, basi çayış tarzı kabın ettirmişlerdir. Bö lar, sefsletin pek kenarında dola” ve bir daha çıkamamacasına caklarını pek isabetle kestirdikleri ki evlenmeğe cesaret edemiyorl4f* Bundan bittabi memleketin vü müteessir olmakta ve nüfusu ag ladığımız tuzla armamaktadır. a gi. bekârlıkta temerrüd edenlerin yg” detli ukubetlere çarptırmakla ce” sek gene nafiledir. Açıp okula ların bir çoğu gösteriyor ki, gp ısrar edenleri, vergi havadisi kat bepsi de ie. tarhedilecek bu vergiyi vi ödiyecekler, ve başlarına aç ve yün © ailenin belâdan farksız olan YÜZ” ef beldsıni, her ne pahasına olur almıyacaklardır. Buna karşı alınacak tedbir yok o dir. Vatandaşlar arasında evlenme ye vik etmek istiyen bazı hükümeti lenme primi» namile bir sira das eylemişlerdir. Ezcümle evlenen her çifte, belediyede ke tasari p tescil ettirdikleri gün birer danı verilerek, yeni kurulacak ye melinin atilmesina yârdım esi bunlardan doğan her çocuk için †bir ineblâğ ödenmektedir. e Bunu biz de yapabiliriz, ve Y. da. Bundan başka, herhangi bir si muriyete dercihan evlileri ve d larını tayin etmek, dal, ve ger olmıyan kadınlara devlet hi g yer vermemek, bir silenin kiGESİNİİ aylığını artırmak gibi tedbirler. > ki beklirlardan vergi almaktan GESİ dalı ve daha mülemir olur. ” Yoksa, hali feci, istikbali de e lan bir adami zorla evlenmeğe “* 6 ce zarurete ve felâkete sürükleme? , miyetin bir veçhile hakkı

Bu sayıdan diğer sayfalar: