22 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

22 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii! PAP A ya e A Ra £ olduğunu Ii | 19 Sayfa SON POSTA Haziran *22 Beyoğlu Akşam Kız San'at Mektebini ziyaret Bursada yapılan S POLL serbest güreşler Bursa (Hususi) — Geçen Pazar gü - nü Atatürk stadyomunda gene büyük serbest güreş müsabakaları yapılmış - tır. İlk karşılaşmada şehrimiz spor klü- büne mensub Hüsameddin ve Hamdi berabere kalmışlar, 72 kiloda Receble Rahim karşılaşmış, Receb bir saniyede hasmını tuşla mağlüb etmiştir. İzmirli padi. “Son Posta,, nın tarih müsabakası (Baştarafı 8 inci sayfada) zapledikii. Son muhafızı Abdi Paşa da Mehmed Paşanın belden aşağısı kopmuş, | ölünceye kadar kaleyi kahramanca mü. kumandan kanlı bir külçe ha.|dafa etmişti. Budin bundan sonra bir da. line gelmişti. Fakat ölmemişti: Başı dim.|ha Türklerin eline geçmemişti. Türk as dik kalktı. Kalenin bütün zahitlerinin!kerleri, yanık türküler düzerek bu bi. derhal yanına gelmesini emretti, Onlara| yük beldenin acısmı asırlarca terennüm kalenin müdafaası için son talimatını ver. | etmişlerdi: dikten, ve nihayet «bir tek insan kalıncı. Ötme bülbill.ötme, yaz bahar oldu, ya kadar müdafaa etmelerini» emrettik.| Bülbülün figam bağrımı deldi ten sonra müsterih olarak gözlerini ka.| Gül alıp satmatan zamanı geldi, Aldı Nemçe bizim Nazlı Budini! Bursalı kayıp bir genç aranıyor Kara Mehmed Paşanın şehadeti onun dır. başladı. Dinarlı o Mehmedle Hüseyin ile Edirneli Süleyman, Kara - cabeyli İsmail ile Bursalı Hüseyin ya- rımışar saat neticesiz güreş yapmışlar- Bundan sonra mühim müsabakalar kahramanlık hatırasına bağlı askerlerini güğremiş birer aslan yapmıştı. Çocuklar bile Budini vermemek için dövüşüyor. lardı. Bir çocuk, birçok defalar kendisini ip ile bağlatarak kale bedeninden aşağı sarkıtmış. düşmanın muhasara aletlerine Habeşli z Tafrı ringe geldiler. Fakat zenci gene e e hilelerine ve usulsüz yuruşlarına bAŞ -| gimıştı. İyeniçerilerle beraber çekip kalenin içine Bursada, Çekirgede Molla mustafa soka - ğında 8 numarada oturaa Mustafanın oğlu 18 yaşında Orhan kırk gündenberi ka- atir. Gaybubetine Yeni şubenin tale beleri ve eserleri (Baştarafı 8 inci sayfada) İşi kızlarımızın da öğrenmesini faydalı buldum. Esason Avrupada üzerinde u - zun uzun etüi etmiştim. Bu maksadla s2. ne ortasında böyle bir şube açmağa ka - Tar verdik, Henüz işe yeni başlamış Ol- makla beraber, bizi memnun eden neti. Geler aldığımızı söylüyebilirim. oKızları- miz bu sahada da muvaffakiyet gösteri. yor, iyi yetişiyorlar. — Yani erkek terülere râkib yetiştiri- yorsunuz? Bayan buna doğrudan doğruya cevab vermedi amma, dolayısile, söylediklerir.. den anladım ki, «emel ol» Yandın, erkek terzisi... Bayan öğretmen: «— Bilmezsiniz diyor tayyör merakı, bende âdeta hastalık halindedir. Vapur. da. tramvayda, sokakta gözüm tayyör- Jerdedir. Neresinde kusur var, neresi pot, kollar iyi geçmiş mi? Hep bunları tetkik ederim. Esasen ben de bu mesleğe tayyö. Te mersk ederek girdim.» gücüne gitmedi. Küçük bir tereddüd aralığını müteakib cevab verdi: — Giyinmesini pek bilmiyorlar. Genç. ler fena değil. cazib giyinebiliyorlar. Av. rTupa ile olan röbasyon zevklere çok tesir etmiştir. Güzel giyinmek sadelikle de © - lur, Avrupalılar çok sade giyinirler, Biz. de kadınların çoğu yaptıracağı elbisenin kolunu bir modelden, vücudünü başka modelden beğenir. Komplike giyinme » nin tesirinden kurtulmak lâzım! Şık ve cazib giyinmek muhakkak şa fatlı giyinmekle olmaz. Basit bir cibise. nin üzerine konulan bir çiçek, bir eşarb dahi avni cazibeyi temin eder. Bir garib susl daha sordum: — En iyi dikişi hangi milletin kadın. diker?. — Her milletin iyi diken, fena Siken kadını vardır. Fakat Viyana dikişi meş. burdur. o «— Biz en çek hangi moday' takib veya Genç kızlarımızın dikmiş oldukları ha.! taklid ederiz? İkikaten mükemmel tayyörleri gördükten sonra, Bayan öğretmene, birçok Avrupa şehirlerini dolaştığını düşünerek şu sua- Hi sordum: — Fransayı, İtalyayı, İngiltere ve Ho- lândayı gezmişsiniz, aşağı yukarı yarı “Avrupa.. Bu milletler içinde kadınları en Şık giyinen hangisi? Tereddüdsüz cevab verdi: — Parisliler.. Parisliler çok şık giyinir. ler. Dâha doğrusu giyinmesini, basit ol - biselerle bile şık gözükmesini İşçi kızı sokakta bir (hanımefendi) sanır. gınız. Amerikalıların y sub aileleri çok şık gözer, Dilimin ucuna geldi, tutamadım: — Ya bizim bayanlarımız. #ipi pek beceremiyorlar değil mi?. Bu sual bayaa olm: lirler, Bir sek sınıla men. iyinme a rağmen mu. — Paris. Bayanlarımız umumiyetle Paris modasını takib ediyorlar. Eskiden Viyana rağbette idr. Söz döndü, dolaştı, gene tayyör bah. she intikal etti: Bana imtihan için ha - zırlanmış bir tayyör üzerinde izahat ve ren Bayan Senha Aşar” Tayyör hemen kusurunu gösteren bh şeydir. İçine çok emek vermek lâzım" Erkek terzilik okulu müdürü irmtihamı mümeyyiz olarek gelmişti, Bu ne dhhaş bir inukam... Adamcağıza kendi hem. cinslerinin karına kessd verecek elan bh #ten tam numara verdireceklerdi Bavan öğretmeni ve mekteb ida tebrik ederken erkek terilere başka keder vermesin!» demeği b Yiyorum! Nusret Safa C: mmm Edebiyat: Eser ve MEVZU (Bastarafı 7 nel sayfada) alâka uyandırmak pek mühim bir âmil dildsüz kabus mecbur Kıl Miyoruz. Yazımı bitirmeden fikrimi hülâsi ede-| # yim: Bir girde olsun, bir roman veya *e- İ maşa eserinde olsun, mevzuunda teknik ve üslüb kuğar ve bazan onlardan bile Üstün bir değeri var. Bilhassa temeli ruh #ahlillerine dayanan birçok edebi eserle. | ve artık bir kere tekrarlanmış mevzuları hep ayni çerçeve içinde yeni baştan oku. mağa tahammül edemiyorur. İsityoruz ki, gittikçe gayri şuur tahlilleri daha fazla ehemmiyet âlan bu sahada, mevtuların! i İÜ ortaya konuluşunda da bir fevkalâ« bulunsun. Yoksa, çok kere dudak bül âsılı anlaşılıyor ki 1920 den edebiyatı piyasasında het hinlercesi intişar eden € « münekkidlerin de, oku. yucuların da seçip ayırmak zaruretinde kaldıkları eserler hep böyle orijinal bir kiymete $ olanlardır. Fakat okuyu » cuların bu yi kendi başlarına yap. | 'malsrına da i n yok. O halde en çe- tin * kid'ere düşüyor. Bütün tet. # sonunda da, artık, dünkü nepiller £ ek İelims ile, #mevzu MU?» diye dudak bükmeğe hakkımiz; yok, Mev 'alnız mâcera TO - aramamız doğ. bayat - taki imkânları bile ak, Ankara borsası Açılım - Kapanış fiatları 21- 6-999 ALADA ŞAN als HOZEAE nemiyeceğini anlamış olmalı ki hake - “İalmış bulunduğundan yrüsabakadan esini! Yah| Vi-İ eğine verdiği ateşle onları istiberi aley- İadı. Bu seyircilerin haylice asabiyeti- ni tahrik ediyordu. Bununla beraber Tafari çevik hasmını başka türlü ye - İmin müteaddid müdahalelerine rağ - İmen nizamsız hareketlerine nihayet vermiyordu. Hattâ son defa attığı bir yumrukla ringin ipi üzerine düşerek baygınlık geçirmekte olan Dinarlının| üzerine hücum etti. Ringin kenarında -| ki halatlardan ikisini Dinarlının boy - nuna geçirerek boğmaya teşebbüs et - ti. Zabıta halkın müdahalesine mani olmağa çalışirken bu seferde Habeşiiye mani olmak mecburiyetinde kaldı. Ha- beşli hakem heyetinden üç resmi ihtar hariç tutuldu. Ve Dinarlı Mehmed hük men galib addedildi. Bundan sonra Kara Ali ile Leviski yirmi gün sürdü. Şar) dö Loren, Türkle. rin merdeo müdafaası karşısında daha fazla duramadı ve muhasarayı kaldıra. tak perişan bir şekilde çekildi. müsabakası başladı. Her iki pehlivan da temiz ve teknik hareketlerile hal - kın çok alâkasını uyandırdı. Çok çetin İve sert hamlelerle (o yapılan bu güreş heyecanlı cereyan ediyordu. Polonya - kı hasmına bir yumruk indirdi. Hakem müdahale etmek isterken Kara Ali or- taya atılarak bunun lüzumsuzluğunu «övledi. Polonvalıya âni bir hücum yaptı, kendisini kaldırarak yere çarp - İı ve yüklendi. 18 inci dakikada Po - lonvalı tuşla mi ğlüb oldu. Hergün: Münevverler ve halk (Bastatafı 2 nci sayfada) İn ifade eden «İstiklâl; kelimesi gibi mü- barak bir kelime, kanunlarımızın metin. lerinde tâbirler halinde yaşarken mekteb kitablarından istiklâl kelimesini gikartıp bunun yerine düzmece bir Türk kelimesi koymayı bize hangi ilim öğretti? «Hür. riyet! Hürriyet!» diye birçok nes'in yü. hin harekete geçirmiş olan müberek bir Namık Kema! edebiyatı hâlâ ruhumuzda yaşarken bütün Türk dünyasının tanıdı. fı ve hüsranın, ruhunun en derin köşe. lerinde duymakta olduğu bu mübarek kelimeyi de mekteb kitablarında herkese yabancı bir kelime ile değiştirmeği bize hangi kanun emretti? * Bu misalleri dil sahasında gösterdiğimiz gibi bütün tel Açılış © Kapanış Türk borcu I peşin | — , » E » — , » 1 vadeli — her san'at e. serinden taşmalıdır. Yalnız şu farkla. Âü edebiyat, macerayı sadece masal şeklin. de anlatır, yüksek edebiyat ise masalı bile hakikat, ielacfa ve en derin ruh tah. Hillerine vasıta yapar. Canlı mevzulür da, ancak, edebiyat denizine böyle bir kanal. dan akabilirler. Halid Fahri Ozansoy zımızı gösteren bütün tezahörlerden de misal algbiliriz. Dil, aradı bunların en göze çarpanıdır, Biz bir türlü düşünmeyiz ki türkçe, Türkün dilidir. Türk te büyük bir kütledir; öyle bir kütle ki biz münev- Verler, onun içinde bir zerre ancak olabi. liriz, Biz. Osmanlılar gibi, yalniz kendi kendimizin anladığı . veyahud bizim bile anlıyamadığımız! - bir dil yapmaya uğra. şırsak, geçen gün dediğim gibi, bu'du mücerredde düşünmekten ve fantezi pe. şinde koşmaltan başka bir şey yapmış ol. mayız. Hayır, halk bizim, Türk hayatın. da yeri olmıyan uydurma dili öğrenecek değil, biz, onun asırlar arasında yapmış olduğu dili öğreneceğiz. Halk bize gelecek değil, biz halka gideceğiz. «Halka doğru» gitmek, bu nam altında temelsiz, cansız, gayesiz bir takım hareketler yapmak de- gil, halkın arasına karışmak, Türklüğün bülün hakikatlerini, onun bütün kuvvet. leri ve zâflarile birlikte, orada aramak. tır, Halbuki bugünün münevver Türkleri orlar ki halk, onlara gelsin! Bin kere hayır: Halk bizim ayağımza gelecek de. ğildir, biz onun ayağına gideceğiz. Halkı sözle deği, fiilen «efendi> yapmanın bi. tün zaruretleri bun ister! Muhittin Birgen Budin muhasarası bütün dehşetile yöz Budin, ayni barb ik ayni harb içinde, ve ancak !ki in sail sene sonra ikinci bir şiddet! muhasarayı | kendisinin yukamdaki (adresine | bildi - müteak) Oo Avusturyalılar (o tarafından | rilmesi rica edilmektedir. | Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü Ilânları | Semti — Mahellesi Sokuğu No. Mo. Taj (o Cinsi aylık kiras Lira Kr. Üsküdar Kuzguncuk (o İskele 37 71 Ev © » , İendiye 1 15 Dükkân 2 © » Altunizade Koşuyolu 36 Ev 2 © » , » ., » » 3 © » si. , 4 Dükkân i 00 » Altunizade Koşuyolu 52 » 2 » Pazarbaşı Taşçı Mahmut 7 » 5 w » Murâtrsis Bıhes sokak 91 Odunluk 7 » selimiye Hamam 8 Baraka ii 59 , Rumi Meh- o Çeşme mey- 42 Dükkân 8 00 met Pş. dani » Muraireis Silâhdar 56,58 Buraka 4 bl bahçe bahçe , Hacehesna Ha. Servilik 100 Ev ı W , Atkvalide Musalla 1 » 3 » Gufemhatun Hakimiyeti 138 Dükkân 14 milliye Kadiköy Göztepe Sahrayı Esir ağa Tarla senevi 3 cedit ii » Zohin Paşa (Bağdat 32 Dükkân 2 © » e. .. 34 Kahve e » » » .” Li Dükkân 2 © » a » tj » 2 © » Ge my 10 » 4 00 » aşa köprü » Arsa senevi 5 o 00 > Zünü Paşa OoOÖmer oOi5 22 » i © çıkmazı nağme > İbrahim ağa O İbrahim ağa 17 Dükkân 2 00 Boğaziçi Paşabahçe Şehitlik 66 Ev 4 00 Yukarıda cinsi ve mevkileri yazılı yerler 31/5/940 sonuna kadar kiraya veril. mek üzere müzayedeye çıkarılmıştır. İhaleleri 29/6/939 Porşembe günü saat 14 dedir. İsteklilerin Kadiköy Vakıflar Müdürlüğüne gelmeleri. (4434) Saraç el işi ve makine kalfası ile makine ile diker erkek ve kadın terzi aranıyor 1 — Tophanede 2 No. lu dikimevi için saraç el işi ve makine kalfası ve ayrıca makine ile elbise diker erkek ve kadın terzi alınacaktır. 2 — Yaş ve askerlik nazarı dikkate alınmıyacaktır. 3 — Ücret haftalık verilmek üzere taliblerin hüsnühal ve tifo aşı kâğıdlarila birlikte hemen dikimevi müdürlüğüne müracaatları, o «4009> Y. Mühendis, Y. Mimar, Ressam Aranıyor Toprak mahsulleri Ofisinden: Merkezde Teknik Büroda çalışmak üzere betonarme hesabatında ve her türlü proje işlerinde tecrübeli 2 inşaat mühendisile bir mimar, bir ressam kadrosun. daki ücretlerle alınacaktır. İsteklilerin bilimum vesikalarile Toprak Mahsulleri Ofisine ya şahsan veya. İsak” yi e BEĞĞİN ikehime Ladin mirela Biliriz; Vakıf: Paralar Müdürlüğünden: 15/12/936 tarihinden önce idaremizden ödünç para almış olanlardan ipotekle. rinin durumu İalimatnamemiz bükümlerine göre müsaid olduğu halde yalnız (500) liradan aşağı olmasından dolayı tecdid o edilemiyen Oo mukevelenamelerin yüzde onu peşin ödenmek ve bir defaya mahsus olmak kayid ve şartile yenilen . mesine mezuniyet verilmiştir. Vakıflar Urum Müdürlüğünün yeniden aldığı ted. bir ve kararlarla müşterilerimize göstermekte olduğu bu kolaylıklardan istifade edilmek ve bu babds daha fazla malüat ve izahat alınmak Üzere alâkalıların Gerhal idaremiz ikraz şefliğine müracaat etmeleri ilân olunur. o (4887) Muhemmen bedeli 1481 lira 28 kuruş olan muhtelif ve eb'adda 27 kalem eğe, 12.7.1939 Çarşamba günü saat (10,30) on buçukta Haydarpaşada Gar binası dahilindeki komisyon tarafmdan açık eksiltme usulile satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 111 Jita 10 kuruşluk muvakkat teminat ve kanunun tayin ettiği vesafkle birlikte eksiltme günü saatine kadar komisyona müracaat. ları lâzımdır. Bu işe aid gerinameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. o (4382)

Bu sayıdan diğer sayfalar: