6 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

6 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa Liselere de müsabaka ile talebe alınacak (Baştarafı 1 inci sayfada) Maarit Vekili Yerli Mallar Sergisinde matbüuat mümessillerini kabul ederek)? kendilerile sazaimi bır hasbıhal yapmış ve gazetecilerin muhtelif susllerine kar. gı aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: — Maarif Şürası irfan tarihimizde ha- kikaten hayırlı neticeter verecek bir kâ- © “dise olmuştur. İştirak eden bütün aza Erzurumdaki ilk okul öğretmeninden ü- hiversitelerin ordinaryüs (profesörlerine | kadir ndaarifimizin bütün şubelermi temsil eden zatlardan terekküb etmiştir ve maarif meselelerinin bütünlüğünü! hissettirecek şekilde azadan ber biri heni kendi işi, hem de bu bütünün diğer par-| çaları olan işleri alâka ie takib etmiş, | serbestçe düşüncelerini söylemiş ve böy leoe kararlar alınmıştır. | Maarif Şürası mesleki şuurun güzel bir tezahür vesilesi oldu. Üniversitemiz mensublarından' kıymetli bir zat bena çok güzel konuşan ve çok canlı fikir! fleri süren bir ilk okul öğretmeni arka- daşımızı misal göstererek bu türlü yetiş- miş meslektaşların aramızda bulundu ğunu tahmin etmediğini söyledi. Bu kü- çük misal de gösteriyor ki azası birbirini nadir vesilelerle tanıyan mesleğimiz Ma- arif Şürasile bu noksanı da izale etmiş oldu. Beş smıflı köy mektebleri Maarif Şürası sırf nazari bir Him gresi manzarası göstermedi. Çünkü ga maarif meselelerimizi sistemli ve İnsi- camlı bir hal yoluna sokmak olduğu için fikir kadar iş çalışmaları hâkim oldu ve bu suretle hayalden ziyade hakikatin gözönünde tututması ile fiili netioelere| yarıldı. Bunlardan biri üç sınıfı köy mekteblerimizin gene tek muallimle beş sınıfa çıkarılmasıdır. İlk görünüşü ile güç olacağı hissini veren bu iş bizde ve biz- den başka memleketlerde nasıl yapılıyor? Onu yakından tetkik ettik. Bugün - eski-| yi bırakm - fiilen Fransada 30 bin mek-| teb var ki ayni suretle tedrisat yapıyor. Sınıflarında l de de misalleri var. Köylerimizdeki 370 bin çocuğu üç sene mektebe alıp sonra| bırakarak o çocukların yaşadıkları köy-! derde okur yazar adedini arttırmıyacak bir netice veren bu faaliyeti elbetle ta- Mmamlıyacaktık. Paralar ve emekleri bo- Şung sarfedemezdik. Şüranın verdiği bu kararla yukarıda adedini söylediğim köy. lü çocuklarımız şehirdeki kardeşleri gibi beş yıl okuyacaklar ve âyni kıymette hir şehadetnameyi cilerıne alacaklardır. Bi rakama (live olarak geçen sene ve bu se- menin üç sınıfh okul mezunları olan 160 bin çocuktan hiç olmazsa 150 bini mek- teblere gelecektir. Öğretmenlerimize beş sınıtı birden na- sil okutacakları hıkkında talimatlar ve izahnameler hazı rum. Onları bu işde tam muvaffak kılabilmek için mas- rif memurları mınt »a hepsini grup grup toplayıp yap 1 iş ken li akla ilerine rinden a-| elgratlar bize bu i neticeler vereceğini r. Bilhassa köyde Memleketin muhtelif yerle, dığımız mektublar ve işin ne kadar feyi şimdiden tebşir edi ki öğretmenlerimizin sevinçleri bizi can- |, dan sevindirmektedir. Öğleden evvel tedrisat — Mekteblerde tedrisatın öğleden ev- vel yapılması hususunda ne gibi kararlar | diği kararlardan bir rde ders i de orta okul i alınması saatlerinin öğled öğleden sonra 1 zavetinde lerini mekte maları ğum şik e harrla m de şahsan duydu- zularından biri olan) talebenta müzakere âyet m e verip teshif edilmemek gi ya sevkedecek h rarm bu d asgari hadde yim, ün gün çalışma. imal, bu ka-| aren tath indir kanaatinde. İ Erken kalkma " Derslerin eskisine nisbetle biraz erken ) susi mektel başlaması çocuklarımıza, bsltâ velilere) erken kalkma ve günlük hayata erken ektir. Başka ketlerde üniversiteler sabahın sa- at T sinde tedrissia başlarken bizim do- kuzda orta tahsil omüesseselerinde İşo| başlısimşamız doğru olamazdı. Bu cihet te bu vesile ile tashih edilmiş olacaktır. Kazanılan saatler Dava şudur: 24 saatin iç'nde tatebeyi yormıyacak ve kendi kendine çalışmaya imkân bırakacak şekilde dersleri tahdid etmek, buna mukabil sene içindeki ders| günlerini artırmak, böylece bir senede bir buçuk aydan fazla bir zaman kaza; mış oluyoruz ki bu kazanç orta tahs altı senesinde hemen bir ders yılına te abü? etmektedir. Yahancı dil Yabancı dil meselesinde gaye yüksek tahsilde kendi kendine yabancı dilden kitab takib edecek surette İselerimizden mezun vermektir. Bir ihtisas mevzuu ol-| mak dışmda üniversitede ernebi dil ted- risatı zaiddir, Orta okul ve liselerde ecnebi dili teğ- risatını güçleştiren en büyük sebeb muh- lif kitabların ve metodların bulunm. sı idi. Bu sene fransızca ve iblarını bu dilde mütehassıs ilere hazırlattık, bu iki dil de tedrisat ndan tevhid edilmiş olacaktır. İle- risi için benim düşüncem yabancı dil ted- risatını bilhassa liselerde teksif etmektir. Bu tedbirleri alıp yüzde yüz tatbık edin. ceye kadar şüranın da verdiği karar mü- cibince üniversitedeki ecnebi dil tedri- satı devam edecektir. Fakat yeni tedbir. lerle dünkünden daha verimli bir bale gelmesi için üniversite tetkiklerde bu hanmaktadır. İmtihan şekilleri — İmtihan şekillerinde bir değişiklik olacak mıdır? — İlk mekteb üstündeki üç sınıflı or. vasati olarak 50 çocuk bu- salar tabii diarak liseye talebe yetiştir. | RÖ" i İunsa hemen bir buçuk milyon çocuk bu| diği kadar hayata da çalışıcı unsur ver.( Âli Yücelle konuşmuş ve serginin bü. usulle okutuluyor. Almanyada da İKİ mektedir. Fakat lisenin vazifesi sadece tün paviyonlarmı gezerek alâkadar » mekteb çocuklarının yüzde 87 si bu tarz-| üniversiteye ve yüksek mektebirre tale. |lardan izahat almıştır. da okuyorlar. Bunun diğer remleketler-| be yetiştirmektir. “Binaenaleyh yüksek! Dahfliye Vekili tahsile girebilecek gençleri iyi kir seç) meye tâbi tutmak zarureti karşısındayız. Orta mektebleri 've liseleri arzu ettiği miz şekilde tensik ettikten sonra liselere müsabaka ile talebe almak ta ayrıca bir zaruret olacaktır. Bu seçmeyi sak i-| çin başlıca vasıta imtihandır. Cümhuri- yet maarifinin elit zümreyi yetiştirmek. te çok ciddi ve âdil olması pek tabildir. , Bu bakımdan Maarif Şürası imtihan me- selesini dikkatle inceledi. Ursumi heyet- te bu mesele e da pek el akereler cereyan etti. Yeni prensi ni cins her mektebde ayni barem! beyi ölçmek, üniversite tebleri imtihanlara geniş ölçüde İettirmek ve bütün tahsil kademeli devlet imtihanı relinde hülâsa ed de ve hususi tahsil g müş olan telebe ayn! şekilde bu devlet imtihanlarına tâbi olacaklardır. Devlet imtihanı şekli kabul edildiğine göre çift imtihanlar kalkacak demektir. Bir ise * imtihanı, bir de olgunluk di ürlü yoklama olmıyacaktır. vetle ümid ediyorum önümüzdeki ders senesi şüranın kararım tatbik edebilece- Biz. Terimler nın aldığı esaslı kara Yümhuriyet H Maarif Şü lardan te bütün liselerde kullarilar üniversite ve göre ilk, orta W İ yüksek * evvelki tahsillerd, büyük bir yekün tu yetli ilim adamları topl p lardır. Prensip şudur: Istılahiarın türk-| çe mukabillerini bulmak, takdirde dilimize geçmiş yabancı fakat munis meleri almak, buna da girmi. yenleri milletler arası istimal vasfını kâ- zanmış olanlardan seçmek, İalâkadar oldum. Şirketin hukuki va - yüksek mek. İ' Bu sene bütün muallimlerimizden te- rimler hakkında yapılan ankete cevablar aldık, onları üniversite mensublarından da az: tlerde tetkik eti dik. Türk DİN Tetkik Cemiyeti bu tet- kiklerin neticesin: gözden geçirdi. Neti- r tesbit olundu, hemen yüzde 40 niş- betinde bir değişme yapıldı ve bunlar ki- tab yazarlara verildi, bu sene basılacak kitablar bu terimlere göre yazılmakta. dir, Eğitmen kursları — Eğitmen kursları faaliyetleri nasıl- dır? — Eğitmen kursları daimi bir faaliyet içinde büyük bir hüsnü niyetle çalışıyor- Iar. Vaziyetleri çok iyidir. Buraya gelirken Eskişehirde köy öğ- retmen okulunu gezdim. Pazartesi günü de Trakyaya giderek Trakya köy öğret- men okulunu, daha sonra da İzmir ve Kastamonudaki köy öğretmen okullarını göreceğim. Bu okulların kadrolarını ge-| nişletmek arzusundayız. Sanatoryom biri 50 bin, diğeri 70 bin ira ölmek üzere iki tahsisat veril. miştir. İnşaat ikmal edilmek üzeredir. Halen 47 olan sanatoryon mevcudunü az bİr zaman sonra 120 ye çıkaracağız.» Maarif Vekili gazetecilere beyanatın- sonra Yerli Mallar Sergisini gezmiş, 1 hassa bu sene sergi- de mühim bir yenilik olan neşriyat pav- yenile çok yakından alâkadar olmuş ve sergiyi beğenmiştir. Dahiliye Vekili Haliç Şirketinde tetkikat yaptı (Baştarofı 1 inci saymada) at almıştır. Dahiliye Vekili mütea - ben Darülâcezeyi gezmiş ve akşa » müzeri Yerli Mallar sergisini ziyaret etmiştin. Vekil sergide, gazete perle üşmekte olan Maarif Vekili Hasan sergide kendisini gören bir muharririmize şunları söy - lemiştir: Bugün Haliç Şirketinin vaziyetile | ziyetin! tetkik ettiriyorum. Haliç İdaresi, Şirketin elinde oldu. #u zamandan daha iyi işlemektedir. Servisler mevcud vesnitle eskisinden | daha muntazam yapılmakta, İdare -| nin bugünkü halde iradı da masrafını korumaktadır. Bugün Darülâcezeyi de gezdim. Da- cezede 700 küsur kişi bulunmak. dir. Darülâcezede bulunanların bi » âistisma hepsinin vaziyetlerinden çök nun oldukların: ve bir şikâyetleri mmadığımı memnuniyetle müşa - hede ettim. Çocukların da yetiştikleri sartlara rağmen, sıhhi vaziyetleri çok idir. Faik Öztrak, sergi hakkında da: — Sergiyi iyi buldum. Gelecek se - ne daha iyi olacaktır» demiştir. SELÂNİK PANKASI | Tesis tarihi ; 1888 o İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) Türkiyedeki Şubeleri? İSTANBUL (Galata ve Yenicami) MERSİN, ADANA Bürosu Yunanistandoki Swbeleri: SELÂNİK - ATİNA o Her nevi banka muameleleri olanları; İsim eden ve kocalarına daima sadakat gös- Günün adamları (Baştarafı 7 nci sayfada) General Gueipo de Llano ötedenberi faşizm umdelerine karşı bigâne kalmıştı. O, Endülüste nev'i şahsına münhasır garib bir idare tesis eylemişti. Bu idare, tamamile müstakil olarak şahsi salâhi » yetine dayanıyordu. O, Phalange denilen teşkilâta mensub lerda, kasabalarda, çiftlik - lerde kendisine karşı duranlara saldırtı - yördu. Fakat Phalangelere zerre kadar yasi” bir iyet vermiyordu. BNâkis onları şahsi idaresinin istibdadı altında inletiyordu. Endülüsün çiftlik sahibleri, burjuva. ları, orta tabakası onu tutuyordu. Çün » kü onu phalangistelerin tem manasile de. magojiye kaçan doktrinlerine karşı bir fren telâkki ediyorlardı... Zengin Endülüs kıt'asını bu usuller ile idare eylemekte clan Çucipo; Burgosda bulunan iktısadcıların yiyeceklerini te - n için kendisine müracast eylemele - rinden pek büyük bir zevk duyuyordu... Endülüste tatbik eylemekte olduğu şah- sİ ziraat siyaseti Endülüsü mekülât ba - kımından İspanyanın diğer kısımların - dan zengin bir hale sokmuştu. Fakat İtalyanların İspanyol hükümetinde al - makta oldukları rüchan mevkii Endü - lüsün bu muhafazakâr kuvvetlerini te - Iâşa düşürüyordu. Onlar, milli istiklâl - ziyade; İtalyanın müdahalesi ile ber. d bir hale girmiş bulunan iktisadi ah- ği lerinden ynüteessir pulunu - Unutmamak icab eder ki zira bakım- dan İspanya ile İtalya rakib memleket - lerdir. Bu iki memleket ayni malları !s- hsal ederler, tâ eski zamanlardanberi harict piyasaları elde eylemek için mü- cadelelere girişmekten bile çekinme - mişlerdir... İspanya harbinden sonra Endülüs çiftlik ve toprak sahibleri zeytinyağı İtalyaya gönderilmekte olan İspanya zeytinyağları tasliye edildikten sonra, e» kiden İspanyol firmalarının hâkim bu » lundukları piyasalarda, İtalyan markam altında satılıyordu... İşte bü suretle İspanyol zürra, Gene ral Güeipo de Llanoyu İtalyan hakimi yetine karşı durduğundan dolayı tutu - yorlardı. Onlar generali bu hususta biz müdafaa unsuru olsrak sayıyorlardı... General, bu kuvvetlere istinad ederek Endülüste, «falânj» cilara karşı vaziyet almıştı. Tâ ki İtalya hükümeti; hariciye nazırı Ciano ağzile, Endülüsteki rejimin sakatlığını General Frankoya bildirınci - ye kadar... General Gücipo de Llano; Mussolini ve Hitler tarafından sadakat nişanesi o larak tatbiki arzu edilen faşizm teşkilâ- tına isyan eylemek istedi. Bu maksadla Burgosa gitmekten perva eylemedi. O kendisini desteklemiş olan kuvvetlerin, «falânj» a karşı hareketinde de arkasın- dan geleceğine kanidi. Fakat general kuv vetlerini çok yanlış hesablamış oldu. Çünkü İtalya ve Almanyanın İspanyayı ne dereceye kadar avuçlarının içine al - dıklarından bihaber bulunuyordu. Bugün General Çusipo açikça mey - dan okumuş olduğu falânjistlerin elleri arasındadır. İcabı halinde bunlar gene - rali ortadan yok etmekten zerrece çekin miyeceklerdir. General Guelpo de Llanonun sukutu, şimdiye kadar onu tutmuş olan kuvvet - lerin bir aksülâmelini mucib olmıyacak tır. Çünkü bu kuvvetler, selâimetlerini da hili harbi açmış olan caudillolardan değil, fakat memleketin bütün muhafazakâr sı nıflarının istinad eylediği krallığın ye « niden tesisinde bulmaktadırflar, İşte İspanyollar şimdi bu hülyalar il avunuyorlar,.. Halbuki diğer (taraftan mahsullerinin İtalyanların ellerine geç - tiğini ve İtalyanların Avrupa ve Ameri- ka piyasalarını ellerinde tutmak istedik. lerini müşahede eylediler,., fiilen Almanya ve İtalya İspanyada biz müstemleke siyaseti takib eylemektedin ler... Akk Erkekler diyorlar ki (Bastarafı 8 inci sayfada) kürmek değil, sadece gülmekle iktifa ede - ceğim. Biz nolsanlarını öllmiyen, ve! nakış öğrenerek her şeyin bittiğini ve bam! bir ev kadını olduğunu farsden (kızlarla! değil, ev idaresini kazançlarına göre tan - teren bir ködin zümresi istiyoruz ki, büyür tecekleri erlâdiara nümunel imtisal olsun - lar. Bir Pramsiz şâtrinin dediği gibi: Bir ka - dın hürmete, bir sevce tazime, fakat anno- Mk yapabilen bir kadın da takâise Ilgıktır. İşte bis takdis edilecek kadınlar istiyoruz. Eğer böylelerini bulursak evlenmeği mukad- des bir vazife telâkki edeceğiz. Aksi takdir- de aslalıe Cevablar: OF.R: — Düşüneelerinize hiç bir şeklide iştirak etmediğimizi bildirmeğe mecburum. © 5. Kaya (İzmir): — Niçin covabınızda anketi değil de ka - dınları muhatab bubuyorsunuz. Bu suretle evlenmediğinizin de sebeblerini izah etmiş olmuyorsunuz. © Fevzi Tutak (Çankırı): <Anketinizi merakla takib ederken?7/7/030 günkü saymızda bayanlardan birinin yaz - mış olduğu cevab nazarı dikkatimi caibetti, Bu bayan erkeklere hitab ettiği yazısında: (Biz kendimize güvenmiyorüz, nefsimize o - lan bu Mimadsrtığımıla bisünah bir kızın mukadderatının anestuliyetini yüklenmek - ten çekiniyoruz da, onun için örlenmiyo - ruz.) diyordu. Yani bayan, erkeklerin bunu söylemelerinin, daha doğrumu itiraf etmele- rinin yerinde bir hareket olacağını söyle - mek bstiyor Buna hak vermekle bersber, kabahati ne kızlarda, ne de erkeklerde buluyorum. Ka- bahat tamamen ebereyndedir. Bundan bir #ene sivel bir bayanla evlenmeğe karar ver- mişiim ve muvafakat eovabı oda almıştım. Ne fayda ki, ailesi, altından kakamıyaca - fm masraflar istedi, Bu suretle bizim w- düştü. Ailelerin taliblere karpı| ımeyan ettikleri bu pazarlıklı talebler or-! an kalkmazsa, benim gibi bir çök genç- de evlenemiyecekler ve evlenamiyorlar İ Ana, baba kızlarının &aadetini mi temin etmek istiyorlar, yoksa kızlarını bir eşya gi- b! tutturabildiklerine satmak mı?. Şimdi o bayan da kasetini bekliyor, ben da bakâ — rim.3 Cevablar: Kiralık kasalar servisi ALLİ LİLLE LL © Hakan imzasile Ankaradan mektub yazan okuyucuya: — Manset armmuzu is'ala İmkân olma- dığını Böyliyoceğim, © Ali Daniş Toy (Ankara): Size de ayni cevabı vermek mecbur! - © Ali Rıza Günaydın (Tekirdağ Zafer mahallesinde): — 8iz bekârlık meselesinin Obir tahlilini yapıyorsunuz. Yazınız snkete cevab teşkli edecek mahiyette deği! © Haydar Karasa (Heybeliada)? — Burada sualinize uzun vradıya cevab vermeğe imkân yok. Bumu diğer okuyucu - larımız da doruyorler. Anketin neşri bitince bir deneme yapacağız. Fakat, diğer bir oku- yuruya dediğim gibi bir yekün yapmak, hü- küm çıkarmak hatalı olmaz mı?. Sa-Co Kadınlar diyorlar ki (Başinrafı 8 inci sayfada) Bazi baylar bütün arkadaşlarının evleniş mesud olamadıklarını söylüyorlar. Bu kadar mübalâğa, olmaz, ben bütün hayatımda da- ha böylesine bir defa tesadüf ottüim, bu da erkeğin idaresizliğindendi. Bir çok baylar sabahtan (akşama kadar kaldırım çiğneyip birkaç bedbaht kızı görü- yor ve bunu asil, temiz ruhlu Türk kızları- nın bir nümunesi olarak telâkki ediyorlar, Fakat nasl oluyor da bunları yaparken, yaptıkları şeyin mahiyetini düşünmüyorlar! Bu gazeteler ocnobiler tarafından okuna- cak ve Türk kadınmı ve Türk ailesini do - layısile Türk cemiyetini ecnebiler böyle ta- nıyacaklar! Bvlenmeyiniz.. vazgeçtik. Zaten sizlerin kurduğunuz ailelerin nu © çıkmas. Fakat Türk kızlarına Ltita etmeyiniz. Bu yayları yazarken o doğruluğuna kani misiniz? Vicdan aza çekmiyor musunuz? Ben de bir Türk kısı olduğum 'çla Türk erkeklerinin bu kadar düpüncesiz ve yalan- cı olduklarına hakikaten esef ediyorum. Ve yarın hayatımı burdardan birine bağ” layacağım diye içime evham geliyor. Ners- de Jae aile kurmaktan vazgoçeceğim. Yurddaş! Banka olmıyan zamanlarda ataları - mız: «Ak akçe kara gün dostudur, de- mişler. Şimdi biz: Bankalardaki arttır- ma hesabları, karağün dostudur: diyo- ruz, Kara günlerinde dosisuz kalma! Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu

Bu sayıdan diğer sayfalar: