21 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son Dakika. Lemberg Sovyet kılaalı faralından İşgal gdili Londra, 21 (Hususi) — Sovyet başkumandanlığı tarafından bu sa- bah neşredilen tebliğde, Lvov (Lemberg) şehrinin Sovyet kıt'aları ta- rafından işgal edildiği bildirilmektedir. Daha evvel bu şehir üç taraf- tan Alman kıtaatı tarafından muhasara edilmiş bulunmakta idi. Şehrin Sovyet askerleri tarafından işgali üzerine, Alman kıt'alarının bu mın takadan çekilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sovyet kıt'alarının Grodno şehrini de işgal etmiş oldukları bildiril. mektedir. Leh kuvvetlerinin Kutno, Loviç ve Varşovada elân Alman kuvvet lerine karşı şiddetle mukavemet etmektedirler. Varşova Alman tayyareleri tarafından dün tekrar bombardıman e. dilmiş, şehrin varoşlarına vukuhulan Alman hücumu Varşova müdafi. leri tarafından püskürtülmüştür. Şehri bombardıman eden Alman tay- yarelerinden 7 si, Lehliler tarafından düşürülmüştür. Varşova büyük bir azimle mukavemet ediyor Varşova, 21 — Şehrin dün maruz kaldığı şiddetli bombardımandan bahseden radyo bi yaralı olduğunu bildirmektedir. Praganın dış mahallelerinde muharebeler devam etmektedir. Al manlar insanca zayiata uğramış, birçok malzeme kaybetmişlerdir. Po- lonyalı kadınlar büyük bir cesaret göstererek ilk hatlara kadar sker- lere yiyecek taşımaktadırlar. Radyonun spikiri Alman hücumları ne kadar Varşovanın mukavemet edeceğini irmektedir. Miralay Hipsinski radyoda beyanatta bulunarak, vaziyette bir de- ğişiklik olmadığını ve bütün Alman taarruzlarının geri püskürtüldüğü- nü söylemiş ve demiştir ki: «Manevi kuvvet ve azim tanklardan ve alevlerden daha kuvvetlidir.» Romanya ve Macaristana iltica eden Lehlilorin miktarı Londra, 21 (Hususi) Şimdiye kadar Romanyaya iltica etmiş olan Lehlilerin sayısmın 60 bini, Macaristana iltica etmiş olanların da, 30 bini bulduğu bildirilmektedir. Bükreşten gelen haberlere göre, Leh başkumandanı Mareşal Simigiy Ridzin de Romanyada bulunduğu vee nezaret altında tutulduğu anla- şılmaktadır. Garb cephesine her iki taraf takviye kıtaatı gönderiyor Londra, 21 (Hususi) — Bernden gelen haberlere göre, garb cephesinde Fransız ve Alman kuvvetleri arasında topçu düellosu yukubulmuştur. Her iki tarafın cepheleri gerisinde büyük bir faaliyet göz çarpmak- ta ve mütemadiyen takviye kıtaatı getirilmekte olduğu anlaşılmakta- dır. Bilhassa Fransız cephesine ağır tankların getirilmekte olduğu gö- rülmüştür. Her iki tarafta görülen bu faaliyet, büyük bir harbin arifesinde bu- lunulduğu kanaatini vermektedir. Dün Pariste başveki! Daladye ile görüşmüş olan İngiliz harbiye na- zırı Hor Belişa ve Lord Hanky'in henüz Londraya dönmemiş oldukla- rından dolayı, garb cephesini ziyaret edecekleri tahmin edilmektedir. Göbelsin tevkif edildiği bildiriliyor Londra, 21 (Hususi) — Hür Almanların Almanyada işlettikleri gizli radyonun dün gece verdiği bir habere göre, propaganda nazırı Göbels tevkif edilmişti Göbels Mareşal Göringin adamlar tarafından sıkı bir nezaret altına alınmıştır. Japonlar İngiltere ve Fransa ile de mtzakerelere başladılar Vaşington, 21 — Japon sefareti tebliğ ediyor: Japonya hükümeti, Avrupa ihtilâfına sürüklenmenin önüne geçmek istemektedir ve bütün gayretlerini Çin işinin halli üzerinde temerküz ettirmiştir. Matbuat mümessillerini kabul eden Bay Horinöcbi şu noktaları tas- rih etmiştir: 1 — Mançukodaki Japon kıtaatı Mongolistan hududundan çekile- cek, fakat Mançuko dahilinde ipka edilecek, yalnız Çin muharebatına iştirak etmiyecektir. 2 — Müttefikler kıtaatının Şanghaydan geri almması için Japonya İngiltere ve Fransa arasında görüşmeler yapılmaktadır 3 — Japon hükümeti Tshiang Kai Chek ile müzakereye girişmekten imtina eylemektedir. Fakat Japonlar Çinli ticaret liderlerinin Çin - Japon ihtilâfının muslihane bir surette halline taraftar olduklarını na- zarı dikkatte bulundurmaktadırla; #ddetli olursa olsun dün gece şiddetli bir Pazar Ola Hasen Bey D ... Her gün ca beyanname Si yorlar... ... İngilizler Almanla - ra ilânı harb ettikten sonra. otayyarelerle Al- mazyâyan — Hasan Bey gâzete - lerde okuyorum.. »assa kadınlar ve çocuklar arasında birçok ölü ve| SON POSTA Bir Alman denizaltı yemisi izlandaya iltica etti Rekjavik 2) (A.A) — Bir Alman denizal - tısı, fırtına dolayisıle limana girmiştir. Mü - rettebatından üçü yaralıdır bunlardan biri - sinin yarası ağırdır. İzlanda hükümeti, yaralıların hastaneye kaldırılabileceğini ve takat bu takdirde mu - hasamatın sonuna kadar alakonulacağını Alman konsolosuna bildirmiştir. Yalnız ağır yarali olan asker hastaneyo yatırılmıştır. Polonyanın altınları Londraya nakledildi Londra, 21 — Polonya bankasının altın mevcudu İngiliz payltahtına nakledilmiştir. Polonya (o payitıbti Alman ordularının tehdidine maruz bulunduğu sıralarda hazi- ne, 8 Eylülde Roraauyaya gönderilmiş ve Köstence limanında bir İngiliz petrol gemi- sine yükletilmişti. Bı gemi 14 Eylölde İsken- deriyeye ve evvelk! gün do Londraya vü olmuştur. Polonyadaki erzak ambarları tahrib edildi Amsterdam, 21 — Alman - Holanda ha- dudundan bildirildiğine göre Alman ma- kamları hudud ööyuna çok miktarda balon dizmişlerdir. Balonların yeri sık sık değişti- rilmektedir. Berlinden bildirildiğine göre Polonya kıtaları çekilirken terkettikleri mıntakalars da açlık husule getirmez ümidils erzak am- barlarını tahrib etmektedir. Rus - Japon itilâfının tatbikine başlandı Tokyo 2) (A.A) — ('D.N.B) Japon ve Sovyet müzüketecileri arasında Nonmhan anlaşması hakkında tam #tiJâf bek lendiğinden çok daha 02 bir zaman zarfında tahakkuk etmiştir. İki taraf, ölü, yaralı ve esirlerin mübade- lesinden başka şimdiki vaziyotlerini tağil et- memeği ve herhangi şekilde olursa olsun, biç bir takviye kıtası getirmemeği taahhüt ey « lemişlerdir. Birçok ağır Japon yarahlarının Sovyet taj- yarelerile nakledüsceği dikkate layiktir. Bu - raf Nornmhan'dı ma Iki memleket arasında norma! münüse - betlerin tekrar teeszü33 İçin bir hareket nok- tası halini almaktadır. Kanada iki fırka asker gönderecek Ottawa 30 (AA) — King, Kanadanın 05- keri ve hava hazırlıkları hakkında bir be - İ yanname neşretmiş'ir. Kanada hükümesi, tecrübeli tayyarecile? göndermiş ve çok miktarda pilot yetiştire - bilmek için bir hava talimleri plânı hazırla- maştır. King, icab ettiği zaman bir seleri kuvvet gönderebilmek için bir fırka asker yetiştir. meğe karar verdiğlu söylemiştir. Kanadann hazırlandığına bir deli) teşkil etinek üzere İlkinet bir fırka da kazir bulundurulacaktr. İtalyan gemileri Alman yolcuları almak istemiyor Lündra 20 (Hususi) — «Rex» İtalyan transatlantiği dün Nevyorktan hareket ettiği sırada, yoleulrı arasında bulunan 13 Alman ve Çek tab'asını götürmekten Jimtina etmiştir. | Geminin kaplanı, Alman yolcusu ka- İbul etmemek suretile İngiliz harb gemi- lerinin kontrolünden masun kalmak is - *emiştir. Forster Holandaya mı kaçtı ? Berlin, 21 (Hususi) — Danzigdeki Nazile- rin şefi Forsterin Lebistan harbinin başla- masında âmil olmasından dolayı âkıbetin- den endise ederek Hi daya iltica estiği hakkında bir ecneb. membandan verilen haber, tekzib edilinektedir. Forster balen Danzled? bulunmakta olup, wwelki gün dahi hizsat Hitleri karşılamıştı. ivor ki p dur ram yok galiba? rada umumiyetle zannedildiğine göre, iki ta-| ak'edilen muslihane anlaş- ! Memleketine kötülük yapmış ve setine İha «Son Posta» nın tefrikası: 25 Eyl 21 CASUS KADININ ) HATIRALARI —” Yazan: Martha Richard Çeviren: Htice Hatib Beklenmiyen hâdiseler karşısında Gözlerim gayri ihtiyari tayyarenin içinde benden evvel girmiş olan diğer yolculara ta- kıldı. Bunların bepsi Almandılar. Acaba iç- Ierinden hangisi beni gözetlemeğe memur edilmişti. Uşmağa başladır. Kisa bir zaman sonra Ren üzerinde idik ve birkaç saa sonra da Bourget'de. Bourget tayyare meydanmdan hemen An- toinette 8. nin uzum! müdürünün hususi kütibesi olduğu fabrikaya telefon ettim. Bu direktör Umumi Harbin büyük pilot- larından “biri tdi, TJA harikalâde cesur ve enerjik bir insandı. Antoinette'e gelince ben onun şefine âşık, eğer değilse hayran olma- sından şüphele: orum. Bu kadar takdirkâr olduğu bir erkeği vatan seâmeti namına gözetlemeğe acaba onu İkna eden bulunmuş muydu? Hor şe7 mümkündür. Seven bir kadın her- kesten daha fazla sevdiği adami takib et- mek, gözetlemek ister ve herkesten daha fazla ondan şüphelenir ve bu onu sövgisin- den vazzeçiremez. Telefonun başında sinirlenip duruyorum: — Allo, matmazel 5 ile konuşmak istiyo rum. Nihayet bana matmazel 8. nin arada ol- madığını, i#inli bulunduğunn ve İki gün son- ra avdet edepeğiri söylediler. Ne iki gün rım yıkılıyordu, Son ru geldiğim zaman racağımı düşünmemiş» ti bir ihanet gibi geliyordu. İki intizar günür. Harh senelerinin hum- masile beni kavramıştı. Sulh senelerinde top. ladığım huzur ve süküm: bir darbe ile kay- betmiş bulunuyordum Kihayet dostumu bulabildim. Kendisine yağdırdığım sual sağenağından (kendisini büyük bir zorlakla müdafaa ediyordu. — Anloinette bana hakikati söyle, cünkü iyesi bir şeydir. 8ize ikinci aldımatlar vermenizi isteme- | Antoinette biran bile diler mi? İ Yüzündeki bir hayret ifadesini İ silmeğe çabalıyarak: İ — Fakat böyle disünmenize sebeb nedir?.. Ben hiçbir yaman sizin gid! ikinel büro için çalışmadım. O zaman ona kısaca Berlinde keşfettiğim. şeyi söyledim. Müthiş bir yeis içinde kaldı. güçlükle iş olmak düşüncesi onu pek mülees- ve doğrusunu söylemek lâzım ge-| lirse Ikine! Mhanet ona birincisinden de fena görünüyordu. Bunu nasi olup ta ona itiraf edebilecekti, Fakat bon onu teskin ettim: — Şimdiki halde itirafe lüzum yok, de- dim. Evvelâ siz bana. eze kendisin! ikinel büronun zabiti olarak tanıtan kimdir? Bana onu tarif ei. Bu uzün boylu, İnce ve tam manasile bir zabite benziyen genç bir adamdı. Fransızsayı mükemmel surette konuşuyordu, Ondan şüpkelenmesine imkân yoktur, Adresi. Diye sordum. Adresini bilmiyordu. Randevularımı datma bir kahvede veriyordu. Bu kahve Saint An- gustin civarında idi. Genç kız her hafta orn- İya gidip bir haftada topladığı istihbaratını ona veriyordu. Hiçbir şar:an yanlı bir malf- mat vermemişti. Fakat bire veya Iki defa ona bazı vesikalar ve bir kere de fabrikanın sö- ferberlik plânini göstermişti. — Esasen onu bugün tekrar göreceğim. Dedi, Bu randeraya birlikte gittik. Ben onun masasının yakınında bulunan bir ma- sava olurdum. Bir stat kadar beyhude yere | Bekledik. Cszüs gülmedi. Ben sabirsızlık için- | de yanıyordu. O zaman Antoinetfa birdenbire bir 467 ha- #ırladı. Kendisine gaysı hürmetkâr bir şe-| kilde kur eden bu genç adüm, ona bir kere İnasıl olup ta cesaret etmiş ve kendisini! Gars'a götürmek istemişti, Gary'da İki sev- gilinin rahat rahat saklap bütün mütdceg- sis görlerden uzak kalabilecekleri bir villası! olduğunu söylemiş | Birlikte hemen Garş'a gittik. Çabucak tah- kikatımı yaptım. Çünkü şehir pek küçüktü., İki saat içerisinde villayı buldum. Bu villa Saint-Clowd ormanında epeyee| herkesten “rak bir yerde İdi. | Villa kapalı Yökat uzun o zamandanberi! metruk kalmıs bir vatiyette değil, Hikin ka-)| pu, penceresi, pancurları, her şeyi, sıkı sıkı örtülü gdi, En yakın villaya giderek mallmat alınak istedim. Kapıyı çaldığım zaman bir köpek! urun ozun havladı. Sonra bir inan gelip) kapıyı açtı. Bu adam Saini-Cioud ormanı» nın bekçilerinden biri idi Kown nefli bir ü- niforma giyiyor ve pek emniyetsiz görünü.) yordu | — Komşuyu mw İsliyorsunuz. dedi, vah vah hir gün geç Zeldinız. İ ın? Dün kendisini öldürdü, Daha dsma ölem b'careni” arifini yapmasını rica ettim, Uzun boylu ince bir adam olduğunu söyledi. Ezasen larif/a Antoinette de onu ta mıâı, Orman bekçisi bu adın pek seyrek görüldüğünü, hılçbir hareketile nazarı dik- kati celbetmediğini sadece evine girip çık- maklan başka bir şey yapmadığını söyledi. * Acaba Jorman işini benden çabuk mu yap- miştı? Bu çok muhtemeldir Ben ancak bir sene sonra gizli teşkiliitan eski bir arkadaşla konuşurken tosadüfen bu ince boylu, uzun casusun Alman ordusunun bir sabiti oldu- ğunu babası Paris'e Alman sefaretinde dip- lomatik bir vazife ile muvazzaf olduğu aıra- larda Pariste 1898 senesinde doğduğunu öğ- rendim. Pariste oüyüdüğü için fevkalâde iyi İransızca konuşmakta idi. Alman telâffuzile değil. Ölümü icabında susmasını da bilen irade- U bir adam olduğunu isbat ediyordu. Merak ettiğim bu hâdiseden gazeteler bahsetmemişti amnıa bir başka meraklı hâ- disenin nihâyetini gene bana gazeteler öğ- retmişti, Rahib oConstantinoppun bir suç işleyip tevkif edilmiş olduğunu Alman gazeteleri yazıyordu. Hâdisenin çok biyük skialeri oldu. Madam Von 8. Lüksemburza kaçmış ve birlikte mevzuubahs olan gisli dosyayı götürmüştü. Ayni dasyayı saklarsış olmakla itham odi- len Constantinopp ta Von Bredowun emrile terki? edilmişti. Bir doktorun günlük notlarından Kriptik bademcik İitihabları Çok şiddetli boğaz ağrdarı şüphesiz hastanın da, doktoru da her zaman ve derhal nazarı dikkatini celbeder. Pokab bazı kriptik denilen ve zaman yaman müzmin ve çahtelhâd bir şekilde seyre- den bademcik iilhabları vardır. Bunlar gayri muayyen ve gayr! muntazam VE hafıf derecede ateş yaparlar. Bilhassa mafsal ağrıları çok şayanı dikkattir. Tıp- kı hâd veya müzmin romatizma aran gösterir. Bütün malsallarda az çok gid- detle ağrılar görülür ve böyle hastalar boğazlarının vaziyetini hiç te tetkik et- tirmeden mütemadiyen sallslât tedavisi- le uğraşırlar. Hazım elhazında da bir ta- J' kım gayi tadiliikler görülür, iştihasızlık, bazan bulantılar görülür, kalb cihazında da çarpıntılar ve hattâ tansiyon yülsek- ği görülür. Bunun sebebi böyle müz- min #eyföden bademcik (itibablarmın böbreklerde yaptığı müzmin hastalıktır. Orada albümin görülür. Kanda üre mik- tarı artar. Bu sebebden bevettür şizyani da yükselir. Bütün bu arâz dikkatli bir muayene ve teşhiz ile bademelk müzmin #tibabında karar verdirirse ve derhal a- meliyat yapıp bademelkler (çıkarılırsa şayanı hayros neticeler elde edilir. Haş- tanın şikâyet etiği bütün bu saydığımız arz kaybolur ve tam bir şifa elde edi- lir. Sebebi tayin edilemiyen rahuisızlık- Jarda, hafif ateşlerde, kanın beyaz kü- reyvatını savdırmak Jâzımdır. Küreyvat boyzanın çoğalnıası vücudde bir bare- keti iiihabiye mevewd olduğunu göste- rir, Bunun da ekseriyetle bademciklerin ve dişlerin müzmin ve gili ürihadlarile çok alâkası vardır. Hastaların, ale ta- biblerinin daims bu mesele nazarı dik- katin! celbetmelidir. Hastaya şifa, dok- tora muvaffakiye: temin eder, Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbelci olası cezaneler şamlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Şehzadebaşında: (Asaf), Bminönün- de: (Yorgi, Aksarayda! (Şark), Alem- darda: cAbdülkadiri, Beyazıdda: (Ce- mh), Fa (Vitali, Bekirköyünde: (Merkez), Eyübde (Arif Beşiri; Beyoğlu cihetindekiler; İstiklâl enddesinde; (Kanzuk), Yük- sekkaldırımda: (Vingopulo), Taksimde: (Taksim), Yenişsnirde: o (Pazonakyan), Şişlide: (Halkı, Galatada: İsmet), Pin- dıkhıde: (Mustafa Nal), Beşiktaşta; 0W)- din). ş Boğariçi, Kadıköv, Adalardakiler: Kadıköyünde: (Kadıköy), Üsküdarda: (İttihad), Sarıyerde; (Nuri), Adalardı Uğinasi, Riza), a

Bu sayıdan diğer sayfalar: