28 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

28 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Odun ve kömür ihtikârı Odun ve kömür fiatları şimdiden bir mikdar yükselmiştir. Belediye, (o bunun Üzerine piyasada tetkikat yapmış, fiat - ların yükselmesini icab < ettiren hiçbir sebeb bulamamıştır. Piatları o lüzumsuz yere yükselten tüccarlar, muhtekir ad - dedilecek ve haklarında iaşe nizamna mesinin dokuzuncu maddesi tatbik « lecektir. Odun ve kömür flatlarını yük- selterek Ihtikâra sapanlar Ticaret Oda -| sında teşkil edilen ihtikâr komisyonuna! verilecek ve haklarında icab eden mu- amelenin ifasına geçilecektir. Belediyenin tetkfkatına nazaran şeh- rimizde Haziran ayı içinde 14.035,200 ki- Io odun, 4,348,635 kilo odun ömürü, | “Temmuz ayı içinde 12,156,100 kilo odun.| 7,134,140 kilo odun kömürü, Ağustos ayı içinde 12.532,400 kilo odun, 6,724,332 k'lo odun kömürü getirilmiştir. Kâfi mikdarda odun ve odun kör ku da vardır. Kültür işleri: | Yabancı diller mektebi imtihanları bitti diller mektebinde bir- İhmal sfatile otomobilin sahibi Nurinin erkek talebe iştirak etmiştir. Netice bugün belli olacak ve slAkadarlara bildirilecektir. Taksim orta okulu lise haline getirildi Maarif Vekâleti Takalm orta okulunun H- 48 haline getirilmesine karar vermiş ve bu okulda ilk İse sınıfı dön açılmıştır. Lisenin birinci sınıfına talebe kayıd ve kabulüne başlanmıştır. Deniz Ticaret mektebi tedrisata başlıyacak Yüksek Deniz Ticaret mektebi önümüzde- ki Pazartesi gününden itibaren tedrisata başlıyacaktır. Bu yil mektebin Mse kısmına girmek fizere 770 orta mekteb mezunu müra- eaat etmiş, bunlardan ancak 20 kisi nlın - mıştır. Yüksek kısım ıçin de 40 lise mezuna müracaat etmiş, bunlardan 13 telebe kabul edilmiştir. Eyüb ve Beyoğlu orta okulları Eyüb ve Beyoğlu orta okulları talebe faz- lalığı yüzünden iki kısma ayrılmıştır. Bu 0- kullarda kız ve erkek talebeler ayrı ayrı bi- malarda tedrisat yapacaklardır. Ticaret işleri: İhtikâr yapan ticarethaneler kapatılacak İhtikirin mücadele Xomlayonu ataları dün müddelumumi, emniyet müdürü ve mülea - kiben vali ile konuşmuşlardır. Bu konuşma - larda tam bir mötabakar hüsil olduğundan #hiiklra sapan esnaf bukkında İaşe nizam- namesinin dokuzuncu maddesinin tatbik! kararlaşmıştır. Bu maddaye göre ihtikâr yap tığı sabit olan ticarethaneler o muvakkalen lunacaktır Dünkü merastmden intıbalar Büyük Türk amirali Ba osun Beşik - taştaki türbesinde dün öğleder evre! bir (h- fal yapıldığını yazmıştık. Merastme Kala -| balık bir halk kütlesi, yedek sübay, Deniz | Harb ve Deniz Ticarei okulu tâlebeleri, bir; askeri kıt'a iştirak etmişlerdir. | Baat 10,30 da İstiklâl marşile başlanan | ihtifalde, deniz talebeleri tarafından havaya Up el silâh atılmış ve Barbarosun ruhunu la- #iz için bir dakika süküt edilmiştir. Mütea - Xiben vali ve belediye reis! Lütfi Kırdar ba: zırlanan kürsüye gelerek bir nutuk söyle - miştir. Vali bu mutkunda ezcümle demiştir ki: — Sayın arkadaşlar: Büyük Türk amirali Barbaros Hayreddi- nin Akdehisde rakibsiz olarak Türk hakimi- yetini temin ettiği en büyük zaferinin 400 Üncü yıldönümü geçen sene gene burada tes'ld edilmişti ve gene o gün 27 Eylül, Bar- baros günü olarak kabul edilmişti Tarihimizde yer almış olan o kadar çok büyük zaferler arasında Prevezeye ve Bar- barosa milli takvimde verdiğimiz bu hususi ve müstesna mevki sebebsiz değildir. Lâtfi Kırdar bundan sonra o Barbarosun kazandığı büyük zaferlerin ehemmiyetini te- Bir katır bir muhallebici dükkânını a'tüst etti “Yağkapanında Hasanın O Kahvesinde yatan İnebolulu Mehmed oğlu Mustafa! dün, Araba iskelesinden getirmekte ol -| duğu iki katırla Fındıklıdan © geçerken bunlardan bir tanesi iramvaydan ürke - rek birdenbire şahlanmış ve Mustafayı ayaklarının altına alarak (o vücudünün muhtelif yerlerinden ağır surette yara - lamıştır. Azılı hayvan bu arada bir mu- hallebici dükkânmdan içeri (o girmiş ve dükkânın camlarını kırarak içerisini al- tüst ettikten sonra güç halle yakalana - bilmiştir. Yaralı Mustafa imdadısıhhi otomobili ile Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Bir otomobil kazıs'nın muhakemesine devam edi'ni Geçen Pazar sabahı, Beşiktasta Aka - retlerde idaresindeki taks ii ile tramvay şirketi smelelerinden t çarparak, 38 metre verde sürükledikten sonra, ölümüne sebebiyet © veren şoför Şükrünün muhakemesine Asliye 4 öncü veza hâkimliğinde dün devam edilmiş - tir, Dünkü celsede, © suclunun ve ölenin kardesi İhsanın vekilleri de hazır bu - Tmmuslardır. İksanm O vekili, omesulü #000 Ira ölüm tazminstı ödemesi tale -| binde bulunmuş, müteakiben © söz alan suçlu vekik de: — Hidise vukuunda otomeb'1 dh Wnde bulunan müsterinin © temi Nuri vasıtasile tesbit ettik. Bu zat, Balıkpa - zarında Akosman hanında komisyoncu Gabriyel Luk'distir. Celb'ni isteriz. Demistir, Suclu vekili, bundan baska, a mehellinde fk'nri bir keşif yapıl masını da ileri sürmüştür. Mahkeme, sahi'din derhal celbine ka -! rar vererek, Lukidis pol's vasıtasile bu-| lummuş ve varım saat zarfında mahke -| meve getirilmiştir. | Sahld. ifadesinde şomlamı sövlemietir. — Vakıa bir şakırtı is'ttim, fakat vol! üstünde kimseyi göremedim. Ortaköve| vardığımız zaman, otomobilin ön kısmı hasara uğramıstı, demist Durusma, ikinei bir keşif talik edilmistir. Mahkemelerde : Hırsızlık yapan iki tayfa tevkif edildi Dumlupınar vapuru ambarlarındak! san - dıkları kırarak, tüccarlara ald manifatura eşyasını çalan Hamdi ve diğer Hamdi isim - lerinde fki tayfa dün adiiyeye verilmişlerdir. Mazmunlar, Bultanahmed 1 inci sulh cera hâkiminin kararile tevkif edilmişlerdir. Müddeiumumiliğe davet İstabul O, müddetumumlliğinden: İstan- bulda olduğu anlaşılan Karalsnlı hükimi Os- man Osakın âcilen memuriyetimize müra - 8: icrası için barüz ettirmiş ve sözlerine şöyle devrmi et- miştir; «— Şanlı ecdadının hakiki ve kahraman varisleri olan bugünün genç denizcilerile be- raber dört asır sonra büyük smiralim, tek- rar kabrinin önünde toplanışımızın mana - gn elbette sen herkesten daha iyi sezerain. Benin büyüklüğüne ve o muhteşem maziye karşı ruhumuzdaki bu ineizab; yarına karşi başladığımız hazırlığın şüphe yok ki en açık ifadesidir. Barbaros gününü ihya eden cümhutiyet . Ruhun şad ve müsterih olsun. Bu nesil, sana Jâyık oldoğu, senla parlak muvaffakiyetierle dolu denizcilik hayatına nazireler yaratacak bir imanla göğüslerinin dolu bulunduğunu Yakın bir İstikbal elbette isbat edecektir. Yaşasın efmhuriyet Idare- mir; Yağasın Türk denizeliği, yaşasın Mint gets Vall ve belediye relsinden sonra genç bir deniz söbayı, bir nutuk söyilyerek, Barba - rosun zaferlerini aulâtnıştır. Bundan sonra Ihtifale İştirak eden askeri okul ve kıtalar tarafından bir geçld resmi yapılmış ve me- rasime nihayet verlimiştir. i maddelerinde ucuzluk Dün piyasaya 57 vagon buğday gel - miş ve mevrudat fazla olduğundan pi - yasadaki gevşeklik devam (ettiği gibi, sert buğdav fiatlarında yeniden 5 pa daha düşüklük olmuştur. Piyasaya yeni mahsul mısır da gelme- e başlamış ve mısır (o fiatlarında da 40 para tenezzül olarak 3,5 kurusa düşmüş- tür. Yeni mahsulün idraki dolayısile ev» velce bir mikdar yükselmiş olan pirinç, fatları da 23 kuruşa inmiştir. Alelürmum gıda maddelerinde yeniden 1-2 kuruş noksanlık © kaydedildiği gibi, gerek toptan ve gerek perakende satış - ler da hararetini tamamen kaybetmiş - tir, İki hafta evvel büyük bir satış faali-! ddeleri satış ma mutad ve günlük iyacını tedarikle iktifa etmektedir. 6G #mrükle Bazı maddeler icin ihraç lisanları verildi Dün Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinden İstanbul gümrükler başnüdürlüğüne, evrel- ce İstenmiş olan bazı maddelerin Shracma dair müsaade gelmiş, keyfiyet derhal slâka- darlara bildirilmiştir. Bu mümadeye göre; önümüzdeki günler zarfında İtaiyaya 100, Rormanyayn 30 tan ol- mak Üzere Avrupaya 130 ton susam gönde « rilecektir. Bundan baska 46 ton tiftik, ve bir kaç sandık ta lüle taşı yabancı memleketlere gönderilecektir. İhracı memnu maddelerin tasrihi istenildi İhracı memnu İistede bazı maddeler tas - Tİb edilmemiş diduğundan o slikedarların müşkülâta düçar oldukleri söylenmektedir. Bilhassa gümrüklerde musmeleler, hu yöz- Cen geç kalmakta, birtakım maddeler hak - kında derhal bir hüküm verilmemektedir. Gümrükler başmüdünüi keyfiyeti Ve - kâlete bir raporla bildirmiş, yeni baştan bir kararname yamlarak gümrük terife kanın- larına göre: bu #ein halladileceğimi ve nacak bu suretle müskülâtın bertaraf edilebileceği» ni tebarüz ettirmintir. Vekâletin m raporu nazarı itibara alacağı| kuvvetle umulmaktadır. ralarmdı ih rde: Periz teTeri: Mersin hattıma yeniden vapur işletilecek Avrupada harbin başka memleketlere si - rayeti ihtimallerinin fazla olduğu günlerde muvakkaten Iğvedilen Mersin hattının, ye- niden açılmasına karar verilmiştir. Dün Vekâleten Devlet Denizyollarna bu humusta emir gelmiş olduğundan. Mersin hatı tarifesinin hazırlanmasına başlan - mıştır. Yeni tarife birzaç güne kadar tatbik mevkline konulacaktır. Ölrenildiğine göre, Mersin hattına bu defa daha birkaç vapur ilâva edilecektir. Prlfetn ; Bir am»lenin eli ezildi Şamandıraya imi Burgas yapurunun bordasındaki mavnada çalışan deniz amele- sinden Rifat, mavna halatını çekmek İster » ken an& eli vapurla mavna arasında kola- rak ezxiimiştir. Rifa* tedavi edilmek Ürere hastaneye kal- darılmaştır. B'r kamyon 7 yasında bir kıza çarptı Edirne plâkah ve şoför Velinin idaresin- deki 79 sayılı kamyon, dün Unkapanında Zertek caddesinden inerkeu Hacıkadın ma- hallesinde 10 numarada oturan 7 yaşlarında Makbuleye çarparak, vücudünün o mühtelif yerlerinden ağır surette yaralanmasına 8€ - bebiyet vermiştir. Yaralı çocuk hastaneye kaldırılmış, suçlu şoför yakalanmıştır. Sehir ts'eri: Şehircilik mütehai kaldı Şehirelik mütahassısı Prostun İstanbula çağırıldığını yazmıştık. Prost belediyeye ver- diği cevabda şimdilik Pransadan hareket e- demiyeceğini bildirmiştir. ısı Fransada Tonlen'iiar: C. H. P. Alemdar nahiyesi Binbir- direk ocağı kongresi Halk Partisi Alemdar nahiyesi, Binbirdi- rek ocağı dün ökşam saat 20 de Alay köş - künde Esad Hâminin reisliği altında senelik kongresini akdetmiş, yapılan intihabda idare heyetine Halld Çelik, Salm Sokullu, Aliye Esad Birigi, Alletün Erkin ve Âdü Ererli -İvo seçilmişlerdir. Meraklıdan rivayet NI atbaada çalıştığım odanın kapısı! açıldı. Bizim Meraklı, top ağzın! dan fırlayan gülle gibi kendini içeri et -| tı: — Buldum. Yüzüne baktım: — Şükür ki, dedim, hamamda değil - din. Çünkü bulur bulmaz Arşimed gibi çırılçıplak sokağa fırlayacaktın, ve beni bulup, bulduğurun ne idüğin! söyleme - den, kendini tımarhanede bulacaktın. Meraklı bir kere daha tekrarladı: — Buldum. — Bulduğunu anladik ne buldun? — Köprüden kaybolanları. i — Meraklı, merak senin beynine vur-| muş olacak, buraya gelmeden bir asabi-! yeciye uğrasavdın fena etmezdin. — Canım dinle, merak ediyordum. O malüm. Merak etmeden olamaz- sın. Bu sefer de neyi merek ediyordun? — Hanl Köprüdeki tramvay direkleri — Kaç tane olduğunu mu merak edi sun? Saymadım, saymaya da niyetim Ik, merakını tatmin edemem. — Dur canım, leb demeden leblebiyi; anlamağa kalkma; hele ben bir diyeyim.! -- Di baham! — Köprüdeki tramvay direklerine ta- kılmış camekânlar, bu camekânların i - cinde de, yere tükürenleri, yere tükür »İ mekten vazgeçirmek için levhalar vardı va... — Vardı, ne olacak? — Onlar kaldırılmıştı. — Konulmuş, kaldırılmış, olmuş bit-i miş. — Olmuş bitmis değil, ben o levha - ların niye kaldırıldığını merak etmiş - tim. — Edersin zahir. Fakat ben merak et- ye mediğim için neden kaldırıldıni sorma-! &. dım, sormavınea da öğrenmedim. — Ben de sormadım. — İyi işte.. sorma da... — Sormadım amma, karşıma çıktılar, — Gene Köprüye mi koymuşlar? — Hawr, geçen Pazar Kadıköye geç- mistim. Bostancıva kadar uzanmak ak - hma esti. Bir tramyaya bindim. Tram » vayla giderken iki tarafa bakıyordum, — Tabii merakla.. - Tabit,.. - e gördün iki tarafta? ramvav Selâmiçesmesine gelince Könrüdekilerini orada görmiveyim mi? — Köprüdekilerini mi, Köpr im. İİ ani İ, Köprüde kim: | Bunları biliyo b orina balığı bir metre öteyi görmez Balıklar içinde gözleri en zayif İZE ğıdır. Bir metre öteyi göremez, Zine mukabil koku alma hassası pek faz- ladır. Bu sayede yiyeceklerini arar, bu- lanı Morina balı - ED gözlerinin zayifli - Tur, ve yer! * Birbirinin kapısını görmiyen komşular Bu bina İngilte- rede (yapılmıştır. Ayrı ayrı kapıları olan sekiz evdir. O tarzda yapılmış» tır ki, bir kapıdan diğer kapıyı görmek — Anlamamazlıktan gelme, Köprüde ki tramvay direklerine asılı, yere tükün meyin vecizelerini gördüm. o Oradaki taamvay direklerine asmışlardı. — Asarlar ya. — Niye Köprüden oraya götürdülez acaba? Tebdilihava için. — Alay etme, acaba Köprüden geçem ler yere tükürmek #detinden mi vi ere E |tiler, yoksa Köprüden geçenleri yı kürmek âdetinden vazgeçiremiyecekle « rini anladılar da, Köprüde bu iş olmadı, bakalım Kadıköy asfalt caddesinde ola « bilecek mi, düşüncesile bir kere de o ta- rafta mı tecrübeye kalktılar.. ne dersin? — Hiçbir şey demem. — Amma benim aklıma bir şey geldi, merak ettim acaba faydası olur mu? 7 —B erde ayaklı havadisçiler ço- galdı Gerçek öyle! — Havadisçiler (o havadis veriyorlar amma asıl kabahat onları dinleyenlerde değil mi? — Zannederim. — Havadis almak arzüsile ayaklı ha « vadisçilere başvuranları (o ödetlerinden vazgeçirmek için, Köprüden matrud, Ka dıköy Bostancı yolunda sakin, çerçeve « leri gene Köprüye teşıtsalar nasıl olur? — Yere tükürmeyin, vecizelerinin a - yaklı havadisclerden havadis soranlara" ne tesiri olur ki! ! — Camekânların içindeki (o kâğıdları yırtıp yerlerine başkalarını (o koymalı. Hem ben birkaç nümune hazırladım. Cebinden bir kâğıd çıkardı: Al oku! Okudum: «Gece rahat uyuyan insan aysklı ha * vadisçinin havadisini dinlememiş insan ir. «Sinir sağlamlığı ayaklı hevadisçider havadis almamakla 'dame edilir.» «Bir valan havadis dinlemek, bir ai lenin mahvma sebeb olabilir.» «Vebadan korkma, ayaklı bavadisçi den korka «Ayaklı havadisçi muzır bir mikrob tur. Mikroblardan sakınınız.» «Aslanın korkutamadığı insanı ayaki bhavadisçi korkutur.» Okuyup bitirmistim: — Nasıl. dedi, bir fayda umar mısın — Bilmem! — Merak ettim de sordum. Kİ amaa ile rmu İdinz? | Saksafon ve klârneti birlikte çalan artist Müzikhol artisi- leri arasmda ay“ ni zamanda bir - kaç çalgı çalanlar pek çoktur. Aya » ğile davul ellerile keman, #ğzile boy nuna bağladığı seksafon gibi çalgıları ça Janlara tesadüf edilir. Fakat ayni za manda ağızla iki çalgı çalan artist A” merikada görülmüştür. Çaldığı ağu çalgılarından biri klârnet öteki sakss « fondur, — ——————- mümkün olmaz. Binayı yapan mimar bu sayede yekiz komşunun kapılar önüne çıkıp birbirlerile konuşmalarına imkân bırakmamıştır. stem vessasyayasesusuzesausinanazö sss snsant0zasasa5nsuanannvureaaasndinantaz ya GONÜLİŞLER Ne yapmalı? İstanbula uzak şehirlerden birinde oturan bir okuyucum anlatıyor: girmiş olduğunu Yalnız rica etti; «Hiç değilse altı ay birlikte yaşıya- hm, sonra ayrılırız.» O kadar yölvardı, o kadar ağladı ki davanamadım, Kabul ettim. Yalnız şim di endişedeyim, ya mahkeme karşılık- lı müracaat kararından vaz geçerek içi sürüneemeye dökmek yoluna giderse? diye düşünüyorum, ne yapmak?. Basit mesele: — Elinden bir tashhüdname alirsi- nız, isterseniz taahhüdnameyi biraz da mufassal yazdırırsınız, sözünden dö - e -aptığım tavsiye fena bir tavsiyedir, in neden bu yolu ihtiyar ettiğimi nemez, fakat biliyorsunuz ki, bu siz Evlendim, evlenir evlenmez de kızın mülevves bir mazi ge - pim öğrendim. Affetmek ve unutmak kabil değil, ayrılacağım. diyeyim. My bügünkü vaziyeti / oldu! gibi muhafaza edecek olursanız içinize aldatılmış olabileceğiniz endişesi git ikçe büyüyebilir, sizi sinire sevkede- bilir. Hatbuki kat'i emniyeti ele ge- çirecek olursanız aradan geçecek beş altı ay zarfında belki affetmeyi de dü- sünebilirsiniz. o Unutmayımz:. Bazan maziyi düşünerek hali ihmal etmek zararlı olabilir. Nazillide bay «K.K» : — Bahsettiğiniz mektubu almadım, almış olsaydım elbette cevabını verir dim. İhmal ettiğim tek bir mektub yoktur. * Ankarada bay «B.hsye: — Kanun nazarında manevi evlâdın hakiki evlâddan farkı yoktur. Tabii kamuni merasimi yapılmış olmak şar- tile. TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: