8 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

8 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Dünya iktısadiyatı Ve harb Yazan: Muhittin Birgen wihün normal ve müvazeneli hayatı- ni bir hamlede altüst eden muhare- be, dünyanm iktısadi hayatını da içinden! çıkılmaz bir perişanlığa götürür. Fakat, bu knide, mutlak olarar, her harb için cari bir kaide değildir. Dünya )ktısadiyatının tama- men ala üstüne gelmek için bu harbin için- de büyük bir deniz devletinin o bulunması| şarttır. Bu büyük deniz devleli de İngillere olduğuna göre, dünya Iktısadıyatının en çok bozulduğu bir harb de, İngüterenin iştirak ettiği harb olur. En geniş misalini Cihan Harbinde görmüş olduğumuz veçhile, İngilterenin herhengi bir hasna karşı kullandığı en büyük silâh, iktızad alanıdır. Bu süâhı, İngütere, hası nın bütün dünya ile olan Iktısadi mü betlerini bozmak, daha doğrusu tamamen kesmeğe çalışmak suretile kullanır. Bunun için. bu defaki harb de, İngiltere ile hasmı, yani Almanya arasında, kaçak eşyanın g€-| rek maddeleri ve gerek kaçakçılık ahkâm hakkında bir hukuk va nazariye münakaşa- sile başladı. Bu münakaşa, nazari olarak, bütün barb müddetince devam edecek ve bütün bu müddet esnasında Ga filliyat, ber iki taraftan da bürlü türlü şekillere gire cektir, Bu münakaşada bangi taraf haklıdır? Bir bilen çiksu da bu suale cevab verse, gayri muharibler, hiç olmazsa nazari surette rahat| €derlerdi! Bize kalırsa, haklı olan denizde| kurretli bulunandır. Bahsin bu tarafını mü-; nakaşaya bile lüzum yok. Çünkü, dünyada! bir milletder arası hukuku diye güya bir bu. kuk şubesi mevcud olduğu halde bunun ber harb için, her tarafa müsavi ve her suretle muktarid bir tatbik devrini görmüş olan yok- tur. Bu hukuk kaldelerinin tatbikatı muha- rib devletlerin umumi kuvvetlerinin derece. sine tâbi olur. Meselâ, Yunanistanla Porte- kiz devletleri harbedecek olsü Iş başka, İtal- ya ile Rusya harbedecek olsa gene başka, İn- gilere De Almanya arasında bir harb olduğu | zaman da gene başka başka hukuk tatbikatı; olur. İşin iyisi, bu bahsin hukuki ve nazeri| tarafını hiç dikkate almamak ve filliyata bakmaktır. * Füliyat bakımından bugünkü vaziyeti şöy- Je tasvir edebiliriz; Harbin başlaması ile beraber, İngiltere Almanyayı Wetisaden ne kadar sikıştırabil- mek mümkünse, deniz kuvvetlerinin çoklu- ğuna güvenerek bunu yapmaya teşebbüs etti. Bu gayeyi elde etmek için, ne yapmak lâzım- m İnglütere/onu Hmal etmemiştir: Kaçak eşya nevilerini gösteren listeleri kabil oldu- Bu kadar genişletmek, bu eşya listesinin ge- rek muharib tekneler, gerek gayri muharib tekneler üzerinde Almanyaya gerek doğru- dan doğruya, gerek bllvasıta, herhangi bir suretle girmesine mâni olmak. Buna muks- bele eden Almanya da âyni usulleri, kendi deniz kuvvetlerinin bususiyetlerini göze ala- Tük, bazı farklı şekillerle İngiltereye karşı tatbik ediyor. Bu Iktisadi deniz muharebesi, her !k! taraftan da ade'â hud z bir $0- kilde birbiri aleyhine tevcih edilmiş tazvik #lâhlarile bu halde devam ederken de bü- tün öteki milletler bundan müteessir olu. yorlar. İnefiterenin bu mülesdele esnasındaki ik- tasadi taktiği şu iki hedef) gözetir: 1 — Almanyaya kabil olduğu kadar az mal girsin, Almanya kabil olduğu derecede Ox #Mmracat yapabilsin. Bu, Alma: çok sar- Ban, çok yoran bir muharebs usulüdür. Hatta! tesiroe gaz ve mikrob muharebesinden daha &z müessir olmıyan bu usulden, Almanya Cihan Harbi esnasında, fevkalâde mütesesir! oldu. Bu defaki harbde bu nevi tazyikin aa. garl hadde inmesi için Almanyanın çok ted- birli bulunduğunu görüyoruz. Buna rağman, eskisine nisbetle kıyas kabul etmiyecek de- recede teğtiri! Hlunan Almanya, İngiltere. bin deniz ablukasından muztarib olmaktan| hâl kalmıyacaktır. 2 — Bütün dünyanın deniz ticaretini ken- di kontrolü altında tutmak, bundan kendi- sine bir takım fktısadi faydalar temin eyle. mek. Bu faydaların başında. İngilterenin #thali- De mecbur olduğu ihtiyaç maddeleri fiatı- gın, deniz aşırı yerlerdeki Ihracat merkez. lerinde kabil olduğu kadar ucuz tutulmasını temin etmek gayesi bulunur. Meselâ, en bü- yük sellülor ve odun ihracatı memlekelle- rinden biri olan İsreçte bu maddelerin flat. arı, harbin Anından "Iki hafta sonra 0 ka- dar tenerzfil etti ki, piyasada hemen he- men münhasıran teklif ettiğ! fiatların, ma- Myet flatlarından yüzde otuz dokuz daha a- gağı bir seviyeye düştüğünü gören İsveç fir- maları, bir çare bulması İçin hükümete mü. racant ettiler. Hükümet te fiatları tutmi #çin, #ıracata karşı sıkı bir Misans usulü koy- du. Bu, İngilterenin koyduğu abluka ve ka- çek aşya listeleri le birçok piyasalarda, a. detâ münferid alıcı merkilne geçmesini t6- min etmiş olmasının netleesidir. İzkandi- maryanın bu maddelerinde olduğu gibi. Ar. Jantinin buğdayında, Irakın O hurmasında, Misirm pamuğunda da böyledir. Bu usul sa- yeninde, #ulh zamanına nisbetle Birkaç misil artan deniz navlunlarının ve harb sigorta primlerinin yaptığı pahalıbğı kârglamaya çelmır. Almanyanın taktiğine gelince, o da bita- raf memleketlerin vithalât ve ihracatları es. nasında kendilerine gösterdizi müşkülât ile #ki gayeyi takib ederi I — Bunların İngıitefe ile yaptıkları it- SON POSTA Resimli Makale: Zayıf karakterli olanın düşmanlığı dostluğu kadar tehlike- Ji değildir. 10 oğlunu da harbe Gönderen kadın Bu Pransaz kadını Cenova gölünün civa- rında Melileriede, Lokomda oturur, 68 ye- şındadır, En büyüğü 1914 de doğan on oğlu yardır. Hepsi de şimdi barbe gitmişlerdir. Madam Benedin balıkçı olan kocası geçen sene ülmüşlür. Allenin «On kardeşler; ismini taşıyan bir balıkçı kayıkları vardır. Bugün kadının torunları, balıkçılık etmekte, aileyi beslemektedirler. Akademi Franses, kadına bir şeref mükâfatı vermeği kararlaştırmıştır. halât ve fhracatı kabil olduğu derecede as- 2 — Bitaraf memleketler, denizlere hâkim olmak yüzünden, dünyada mübadele işini kendi inhisarı altının almış vaziyette bulman İngiltereye karşı hoşnudsuzluk (hissederler, Almanya, bu hoşnudsuzluk havasından isti- fade ümidindedir. İşte, harbin ânı — dünyanın ikta- 41 mübadele işlerinde husule gelen bu hercü- merç, &sas İtfbarile, yukarıda izah ettiğimiz bir siyasetin eses . Harb devam ettikçe perişanlık artacak ve İhracat ve ithalâtle- rında deniz yollarına muhtaç olan milletler ibundan çok zararlar göreceklerdir. Buna mukabil, en az zarar görecek ve belki de is- tifade edecek milletler vardır: Almanya ve İtalyaya komşu olan ve Tuna Özerinden nak. liyat yapabilecek bulunan milletler: Rulga- ristan, Romanya, Yuğoslayya, Macaristan, Meselâ, daha şimdiden Bulgaristanda bir ta- kım maddelerin flatları, Bulgarların yüzle- İrini güldürecek derecede artmıştır. Eğer yakın bir zamanda sulh olmazsa, en- ternasyonal mübadele sistemi çok büyük /s- #Malelere uğrayasaktır. Deni aşırı müba. dele sistemlerinde büyük tahavrüller vukua gelecek ve denizlerin üstünde ve altında ce- reyan eğecek askri ve Iktasad! muharebe ka- ideleri törlü türlü safhalardan geçecek ve türlü türlü meseleler çıkaesktır. Dünya po. Hifkasının #iyasi ve askeri problemlerini hal file meşgul olan zihinler için bir de bu iktisadi problemlerin tetkik ve mütaleas: vazifesi vardır. Bu İşin diğerlerinden daha az mühim olmadığı muhakkaktır. “Türkiye, bu meselelerle de zihnini yormaya moobur- dur, Muhittin Bizgen '5 İSTER İSTER İNAN, Gazeteler buhran dolayısile Perapalas otelinin muvakka- ten kapılarını kapatmaya karar verdiğini yazdılar. Haber doğru, gösterilen sebeb yanlıştır. Bizim bildiğimize göre Pe- rapalas Üç senedenberi sıkıntıdaydı, hükümetten yardım istemeyi düşünüyordu. Hattâ galiba müracaatte de bulun - muştu. Demek ki bugünür buhranı esasen mevcud bir sıkın- tıyı artırmıştır. Diğer taraftan müşkül vaziyete düşen sade- ce Perapalaş değildir. Daha iki üç gün evvel duvarlara yapış- İNAN, man yektir, deriz. ( Hergün bir ikra | İstisnalar Meşhur Fransız muharriri Alek - sandr Düma, çok sigara içerdi. Hiç i sigara içmiyen bir tanıdığı muhar - riri ziyarete gelmişti. Sigaranın fe - nalığından bahsetti: — Sigara içmiyenler zekâlarını muhafaza ederler, sigara içenler ise aptallaşırlar. Dedi. Aleksandr Düma cevab ver- di: — Fakat miistesmaları da vardır! Dümanın sözü ona gaf yaptığım hatırlattı, acele acele: — Tabii, dedi, meselâ siz. Aleksandr Düma ilâve etti: . -. — Yalnız ben değilim, meselâ siz de!, Yeni harbin ilk Hayvan yavrusu Geçenlerde gene bu sütunlarda İngilterede harbin ilk çocuğunu yazmıştık. Şimdi de Londra hayvanat bahçesinde gene harbin ilk yavrusunun doğumu tes'id edilmiştir. Bu bahtiyar yeyahnd talihsiz yavru. bir pngusn | kuşunun civcivldir. Resimde gördüğünüz g-| bi babasının Ihtimamlı himayesile ilk adım. larını atmaktadır. Yirmi dört saatte ne kadar bira yapılıyor?.. anın her tarafında mevcud bi - ın 24 sentlik istihanlâtı birayı bulmaktadır. İSTER Da bişi 000 litre ISTER Eİ e Bir atalar sözü. s Eskiden kalma bir ata sözüdür, akılsız dosttan akıllı düş- Beyaz gömlek giyen Paris köpekleri Biriniterin Sözün kısası | Varşavadan gelen kuş N uu E. Ekrem Talu ahraman ve bedbaht Varşöli dan kanad çırpa çırpa buri ra kadar gelip de bir avcının saçm can veren kuşu, fotoğrafçı arkadaşi Cemal getirip bana da gösterdi. Ayağında, nereden geldiğini göstef gümüş bir halka taşıyordu. Ve bu ball nm, kendisini vurmak gafletinde nan çocuğa acaba nasıl bir vicdan vereceğini düşündü Kuş vurmak esâsen tasvib etmediği lüzumsuz bir vahşettir, Bu kuşcağızın Tümü ise bende her zamankinden bir tesir yaptı. Çünkü o, günlerce, sanların üzerine ateş yağdıran ken! ölüm maki rinin hâkim olduğu lerde uzun mesafeler aşarak, artık böl nılmaz bale gelen Lehis' dan, Türkiyenin hü i hayat aramağa gelmişti. Polonya ormanlarının bu garib # ni belki buraya, yurdlarını müdeiii ederken ölen kahramanların bir mesi jı ile geliyordu. Belki de, Lehisi bıumdan evvelki otaksimlerinde bu ÖĞ diyara sığınmış Leh valanperverleri! hatıralarını şad, ruhlarını tavaf edeci ti. Herhalde o biliyordu ki bu topri ve bu fezf hürriyetin, insaniyetin, dü Tuğun ve vefakârlığın yeryüzündeki | son sığınaklarıdır. Onun için o, yerlere gitmemiş, vaktile, büyük Leh İri Miçkiyeviç'in de yaptığı gibi, doğ ca buraya koşmuştu. Burada, Boğaziçinin sakin ve kuş koruluklarında, harab ve perişan kef len doğmasını, dirilme hi, senlenmesini bekliyecekti. Bir kaza dânesi buna mâni oldu. Yazık oldu Varşavanın hürriyet âşl kı, garib kuşuna! Kanadları sarkmış, mütekallis ayd cıkları boşlukta bir hayal kavrar gibi, gasının ucunda pıhtılaşmış bir dertli Mİ kan. Bu heyetile karşımda yiğit bir mi. Pariste köpek meraklıları, kapkara fakat girin köpeklerinin herhangi bir ışıkları sön- neler göreceğiz, bakalım? İngiliz hâkimleri kadınlar ile erkekler arasında fark gözetiyorlar İngiliz hâkimleri kadınlarla erkekler arasında fark gözetmekte ve kadınlara karşı daha mülâyim davranmaktadırlar. Bu mülâyemet bilhassa boşanma ve ta- addüdü zevcat davalarında kendini gös- termektedir. Bu hususta #5 miss gösterelim: Edimburg şehri hâkimlerinden biri kocası Üzerine gizli bir surette evlenmiş miş olan bir kadını yalnız bir ay hapse mahküm eylemiştir. Hâkim kadına şöy- İe hitab etmiştir: — Kadın olduğunuzdan dolemı sizi bir ay hapse mahküm ettim. Erkek almuş olsaydınız beş sene ağır ceza ile güç kurtulurdunuz. Bu gibi ahvalde er-| kekler kadınlardan fala mes'ul mevki- dedirler, Londra hâkimlerinden Oliver de de- landırıcılık yapmış olan bir kadını seneye mahküm eylemiştir. Bu hâkim de ayni nokta nazarları ileri sürmüş - tür, Hudud maniaları üstünde yapılan bir evlenme Fransa - Belçika hududunda garib bir ev- Yenme vukua gehmiştir. Yirmi bir yaşlarında bir Franss pilotu kendi toprağında, 20 yaşlarında güzel ve dil. ber bir Belçikalı kız dn kendi toprağında o- Yarak hudud mantasının üstünden birbirle- rine ellerini uzatmışlar ve papazın okuduğu duayı mütenkib evlenmişlerdir. “Her iki tarafin da kanunları bu Iki sevgi. Mye topraklarından ayrılmayı menettiğin- den, kanun bu surelle infaz edilmiş ve ancak nikâh lera edildikten sonra, yeni gelin Pran- sız toprağına ayak basarak kocasına Kavuş. muştur. İNANMA! tırılmış ilânlarda okuduk. Beyoğlunun ikinci büyük oteli de vergi borcunu verememişti, bir kısım eşyası haczediliyordu, satılığa çıkarılıyordu İstanbul Yakınşarkın en büyük şehridir. Sekiz yüz bin nü- fuzu barındırır, buna rağmen sadece Iki tane büyük vardır. Fakat o otelleri de yaşatamaz, kapanmak. tehlikesi ile karşılaştırır. Biz ise hiç durmaz, arasıra festival ve turist ha- reketlerinden bahsederiz.» oteli NANMA! bir) İ | letin mukadderatını temsil eden zev hayvancık, menşeini gösteren halksi bir sitem gibi bana doğru uzatıyordu. Daha fazla bakamadım.. Baksaydım, kendi insanlığıma edecektim! Eski Şörayı Devlet binasi adliyeyf veriliyor : tl Amasra limanı genişletilecek unn, bugünkü ilyeca Kğ gelmediği anlaşılmış olduğundan mani Adli iler etrafinda Vekâlsile temaslö genikletilmesine Karar werlimişiir. Bunün için yal ler sonuğüü bulunmak üzere Ankaraya giden Müddeli mumi Hikmet Onat, şehrimiza avdet elmişi Ankaradaki temaslar neticesinde Babil deki eski Şürayı De binasının İştarnğ âdilyesine verilmesi, yehi teşkildş münasi tile, İstanbul müddetumumi muavinleri Ki Tasınun genişletilmesi kararlaştırılmıştır. Sultanahmeddeki eski hapishane binasi! yıkılması biler bitmez, burada adliye yındı inşası da takarrür etmiştir. da limanın mükemmel bir hale getiriini işin bir milyon lira sarfetmek icab ettiği bit olunmuştur. Limanlar Umum Müdürlüğü Trabzon Üğ manmın nokâunlârini tamamladıktan sol Amasra Ilmanınn tesisatını re randımanını artırmak için icab eden çal malara tevessül edecektir. Kira meselesinden bir adam bıçakla yaralandı Kasimpaşada Hacıhüsrev sokağında a ran İbrahim ayn! yerde sakin Kümllle Kira reselerinden karga etmişler, bu grsdf Kümll bıçakla İbrahimi yaralamıştır. Yaralı tedavi edilmek üzere Beyoğlu haf tanesine kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. Genç bir kadın merdivenden düşüp öldü Kuledibinde Yazıcı sokağında 55 num: evde oturan kliğıdcı Mayerin hizmetçisi Sf yaşlarında Anna merdivenderi acele ile mai ken taşlığa yuvarlanmış ve beyni p narak bemen ölmüştür. —mmememnineeensn sessansasa mann, TAKVİM 03 e bel e 09 Öğe N

Bu sayıdan diğer sayfalar: