10 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

10 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Harbe başlamak Ve harbi bitirmek me Yazan: Muhittin Birgen .. «Harbe başlamak OYillerin hakkı İdi; Ühertden çıkmak ta bizim bileceğimiz İş- (ire Müttefik cephe, aşağı yukarı, bu tars- dn kelimelerle böyle bir çekilde ifade edildiği zaman, bu siyasi bir “pekmik şiarıdır. Fakat, bu siyasi şısrın “içinde bir de hakikat gösteren bi mans vardır. Bu manayı iade rbe başlamak kola Jayflıkla başlamış o “Mkla nihayete erdiri; kün değildi Me verdiği harb emri deri ve Alman orduları ta ayni Führer, sulhü inde € #adile - eğer son mutkile kiki gaye bundan ibarsise - Yerce kelimelik sözler kifayet etmemiş* fakat, sek mak- ondan çıkmak güçtür, © © Her harb, bilhassa 9i4 ve 937 harbleri gi- “bi, büyük çapta, on büyük çapta milletleri Birbirlerinin üstüne alan bir harb, ilk W gesi, işitildiği saniyeden itibaren oder dün dnhilâl devri açar. Bir büyük kur " büyük kuvvet üzerine saldırması İ derhal, enternasyonal âlem muvazenesinde ($u iki kurretin birbirlerine karşı haiz olduk- dan imha kudretleri nisbetinde bir kuvvet “boşluğu vöcude getirir. Bu boşluk, tıpkı ha- va girdabları, su girdabları gibi, bütün kuv- yetleri kendi üzerine doğra çeker, boşluğun “dolma merkezi etrafında kuvvetlerin, zama- ve işine göre, az veya çok süratle düş- yaelmile) hayatın si- işte bu kuvvet gir- de tezahür eöer in diğer bu muharebe, Avrupanın merkez ve garbın- ida üç büyük kuvvetin birbirini mahvetmeğe “müteveccih bir hareket içine düş etli. Bu hareket, böyle devam ettikç benin haricinde kalan kuvvetler, rafta birbirini yiysa kuvvetlerin müşlerek Biçilerine tâbi gina bir nisbet içinde, müte- 'madiyen artacaktır. Meselâ Rusyayı ele alınış yaya bakınız, İspanyayı gözden geçiriniz, "bu kaidenin tezahürlerini derbal görürsünüz. Bugün, Rusya, düne naxarân çok kuvveti. “dir. Çünkü, dün onun kuvvetine karşı ica- * bında kendi kuvvetlerini bir araya getirmek Buretile mukabeleye kadir üç büyük Avrupa © küvveti daha vardı. Halbuki, bugün bu üç kuvvet birbirini yemekle meşgul oldukları "işin, onların bu yeme ve aşınma kuvvetleri “nisbetinde Rusya daha sâğlam, dahâ büyük “bir kuvvet haline getmiştir. * Çok muhtemel göründüğü veçhile, farze- P delim k!, yarın Rusya da bunlara karışmış ölelim. Çünkü harb, kuvvetler arasında hâsıl olan bir boşluktan doğmuş, $ “Emi dönüşlü ateylen bir girdabâir; onun, ken- © disine doğru müthiş bir çekme kuvveti yar- dır. Bu, öyle tılsımlı, muknatulı bir çekme © kudretidir ki hiçbir mület, ını onun te. © sirine kaplırmaktan kurt Bu mikna- tıslı girdab cazibesi, bugün Rusyayı, yarın Ga İtalyayı kendi üzerine pek kolay çekebi- “Hr. Yeni yen! iruvvetlerin karişmasile büyü. “yen ve kuvvetleren hareketin çekme kuvve- & de mütemadiyen artar. Bu artan cayibe- “nin tesirinden kurtulmak güçtür, Fizik hâ- “diselerinde olduğu gibi, bu siyâsl, içlimai ve gnilli kuvvetler sahasında da harbe iştirak ettikçe boş bıraktığı yerinden dolayı girda- “ba yeni bir sürat veren her unsur diğer bir çunsuru da beraber sürükleyecektir. Bundan dolayı harbe ne zaman girdiğimizi veya gi- zeceğimizi pekâlâ takdir edebildiğimiz halde sondan ne zaman çıkacağımızı tayine muk- tedir olamayız. Bu bakımdan, İngiliz - Fransız cephesinin ortaya almış olduğu şiar doğrudur. Bu şla- “zın bu tarzda anlaşılması lâzım gelen bük). kate bakarak şuna da hükmedebiliriz ki e- Ber, hareket, beniz başlanmış devresinde durdurulamazsa onun bir müddet sonra dur- durulması büsbütün güç olacaktır. Rusyanın, “İtalyanın, belki de Japonya ve Amerikanın birbirleri arkasından bu harbe girmeleri mümkün olabileceği gibi, irili ufaklı bir ta “kım dğer milletlerin de onların peşlerinden, “gâh sürüklenerek, gâh atılarak, 1 © taklb edecekleri şüphesizdir. 5 * Bu mülâhazalar de daki mülâhazalar dn aynen doğrudur: Harb- den çabuk çıkmak, yahud ona istediği zaman © nihayet vermek istiyen milet, harbe hiç gi memiş olandır. Eğer. bir e. istediği za- “man harbdep çıkmak. fikrinde ise ona hiç girmemiğ ol hr. Aksi takdirde, mağlöb olduğu gibi, aşi Giup ezilmedikçe ondan kendi arzesile ve Xo-| Jayca kurtulamaz. Fakat, bundan daha doğru clan bir h “kat vardır ki o da şudur: Böyle büyük çapta “bir muharebenin ve müthiş bir cazibe kud- retini haiz kuvvet ablarının içinden mutlaka galib çıkâcak olan memleket harbe hiç girmemiş olandır. Fiühakika bu gibi sh- — valde, harbe girenlerin sayıları çok ve bun irin kuvvet hacimleri ne kadar fazla işe harbe girmemiş olanların kuvvetleri de öte- lilerin erimeleri nisbetinde mütemadiyen mın kuvvet muvazeneleri arasında bir| hâdisesi, | i ve cehenne.|V 4 küsur sene evvel Avrupa devletleri bir Çin meselesi ö layısile Japonyaya karşı müşterek cephe almışlardı. Bir ül- timatom vermişlerdi. Bu ültimatomu selirlerinin en kıdemlisi olan Alı hükümetine bizzat vermişti. 1914 yılında Japonya Almânya- ya harb ilân ettiği zaman kendisine Almanyanın senelerce evvel vermiş olduğu ültimatomu çıkardı, aynen kopya etti ve yalnız bir tek kelimesini değiştirerek Alman verdi, bu devletler namına ı sefiri yazmış ve Japon sefirine SÖZ A Eski model bisikletler//“**“ Gene meydana çıktı z deaaleyh avı | 3 > e İaasını yaptı tır. Almanyada benzin sarfiyatının tahdi di, eski model bisikletlerin ihyasına sebeb olmuştur. Şimdi Berlin ve diğer şehir lerin caddelerinde fki kişilik bisikletlere sık sık raslanmaktadır. Yukarıdaki resimde Berlinde benzin sizlik yüzünden otomobilini kullanamı - yan bir Almanı, evlenmek üzere müs - *akbel karısile birlikte, iki kişilik bi letile evlenme dairesine giderken görü- yorsunuz. imdü: Amerikada uyku satılıyor | Gece yatağınıza girdiniz, bir türlü) gözünüze uyku girmiyor, sağa, sola dö- e nüyorsunuz, faydasız... Gaz lar Yandsaşınızda bulunan telefon ma -| Dü kinesini açıp «Vestern Union Telegraphiri ola Company» yi çağırıyorsunuz... Kumpanya talebinizden haberdar o -İniz?... İur olmaz derhal size memurlarından bi- rini gönderir. Takriben 4 dolar mukabi- iinde size uyku flâçları verir. Bu ilâçlar şunlardır: İlitredir. Ağır banyoya atılacak tuzlar, kulaklarımızı tı-'dur. kıyacak hususi pamuklar, hususi göz -| Yükler Bu ticaret son aylar zarfında Ameri -| bulunmaktadır. kadı hayli müşteri bulmuştur. ârd havada artar. Bugünkü g3bi bir milletler harbinden kim| galib çıkar? Bu suale en güzel cevabı, geçen |”* gün irad ettiği mutukis, Alman devlet retşi kürd hesil olm verdi: «Böyle bir harb ancak bütün milletle.'dern 285 ton asi İrin mağlübiyetlerile nihayet bulur!» Biz de bu doğru aöze gunu ilâve edelim: Ba- |tonu bulmaktadır. İ günkü muharebenin sonunda galib olacak millet, ancak bu harbe iştirak etmemiş bu. | ok, İittin GBizgen İSTER İNAN, okuyucumuzdan şu mektubu aldık: Gere bu m tedir. - «Dün akşam Beyoğlu caddesinin sol tarafından yavaş yavaş Taksime doğru gidiyördum. Gözüm oldukça meşhur bir psstacının camekâninz ilişti. Güzel bir tabak, içinde şeklen çok nefis görünen bir dizi pasta, etrafta da bir sıra karınca... İSTER İNAN, RASINDA Hergün bir fıkra Makamı takdirde Kendisine kerata denilen bir adam kerata diyeni dava ediyordu. Müd - kalı mahkemede müdü- — Müvekkilimin inkâr etmiyoruz. Fakat müvekkilim bu kelimeyi tahkir makamında kul- lanmamış, bilâkis bu kelime ile müd- deiye karşı olan takdirini anlatmış- Jüzel yazı yazan bir insan «kerata ne güzel ! tavla oynıyan Dir insan için «kerata yi tavla oynuyor» denilse bu cüm - lelerde kullanılan kerata kelimele - rinden hiçbir zamafi tahkir mânası çıkmaz, müvekkilim de kerata keli - mesini bu tarzda kullanmıştır. Hâkim müddecaleyhin pvukatınal Siz ne dersiniz? Müddeaaleyh avukatı ayağa kalk Paris üzerindeki anın en büyük şehirlerinden bi- Parisin üzerinde bulunduğunu hiç tahmin edebilir misi- Bakmiız size anlatalın Bir sene zarfında Parisin içinde ya -|'9” : R kılan benzinin miktarı 2.800.000 hekte -|, Pu Tadyumlar şimdi toprağın altında yağların Uyku veren çay, uyku temin eden ve'tondur. Kömürün miktarı 2.123.000 ton- Pupil adındaki bir mühendisin e ge e saşe İlerine göre bu üç maddede de küküra)9" radyum ME, alm Şer e Bu maddelerdeki kü İ anhvdrid sülfüru ve asid aaa a aaa süMürike kalbolmaktadır. hendisin hesablarıma gö- bir günde Paris havasında 95 ton kü- sadır. Bu 95 tor kükürd-| sülfürik çıkmaktadır. K:ş mevsiminde bu asidin miktarı 600 (İngiliz tayyarelerinin Almanyaya yağ - İSTER ISTER yılından sonra yazılmış olan Alman tarihlerinde hü - saten şü mütalea vardır: | anyanın doğrudan doğruya menfasttar olmadığı | yapılan müşterek bir teşebbüste fik plâna geç- | mesi, ö olması Büyük bir hata idi. Diğer devletleri göl- gede brakarak Japon kinini doğrudan doğruya Almanyanın üzerine çekti, bu hareketin neticesi de yıllarca sonra görül- dü. Kin gütmek çok fena bir harekettir. Fakat kini doğura- cak teşebbüslerde bulunmak da hareketlerin en aptalcasıdır. bir mesele b iel Maskeli projektörler ii Ve Kadın şapkaları kerata dediğini Düşmanın hava hücupsarına karşı ted. birler alan Londra beleciyesi, bütün otomo- billerin maskeli projektörler kullanmasını emretmiştir. Bu projektörler, tıpkı bizim es- ki zaman kavuklarını andırmaktadır. İşin | garibi, böyle buhranlı zamanlarda bile süsle. rini düşünen sosyete kadınları, maskeli oto- mobli projektörü modeli diye yeni bir şapka Icad etmiş bulunmaktadır. | için yanı yazıyor» iy Londra hastanelerinde radyumlar emniyet a'lına alınıyor Harb hali dolayısile Londra hastane- eee lerinde bulunan radyumlar emniyet al- tina alınmıştır. İ Harbin ilâm gününden itibaren Lon- İdra hastanelerinde radyum tedavisi ta - mamen kaldırılmıştır. Radyum yerine röntgen şualar kul - “İlanılmaktadır. i Bugün İngilterenin dahib bulunduğu İradyumun miktarı ancak 70 - 80 gram - dir. ne kadar a miktarı 140.000/20 metre derinliğe görülmüştür. Tay - İyare bambalarının bu derinliğe tesir e - demiyeceği sanılmaktadır. Tayyare bom balarının tesirile ortaya dağılabilecek o- İdebilir. Alman şehirlerine atılan 710 milyon risale Bir Amerikalı gazeteci, İngiltere is - ?tihba mezaretine müracaat ederek, dırdıkları on milyon risaleden bir tanesi- Paristeki abidelerin taşlarında görü -İnin Kopyasını istemiş, kendisine, bu ri-İğ len zamansız aşınmalar ve sğaçlardakilsalenin verilemiyeceğini: zira «bu risa - Ruruluklar kep bu asidden ileri gelmek-|lelerde düşmenin eline geçebilecek ma İli ümat bulunduğu, bildirilmiştir. İNANMA! Yürümeğe devam ettim, ayni manzara bu defa da bir lo- kantanın csmekânında gözüme ilişti. Birkaç gün evvel Maç- ka semtinin sinek, sivrisinek ve karınca hücumuna uğra ğını yazmıştınız, kendi gözlerimle gördüğüm mânzaradan sunra ben inanıyorum ki, bahsettiğiniz hücum kolu Maçkaya inhisar etmemiştir, aşağıya doğru inmektedir.» irinciteşrin 16 Sözün kısası Yola getirilmesi istenen Türk matbuatı E. Ekrem Talu aman zaman fazla şaklıyan çizme mahmuzlarının altında o ekseriyâ kendi kanaatinin hilâfında neşriyaltâ bulunmıya alışmış yabancı bir milletin erde bize de dil uzatıp 'Türk gazetelerinin yola getirilmesini is tediler, gazeteleri son gür İstiyenin bir yüzü, ver; zü kara derler. bu eski burada bahis mevzuu olamaz. Onlar, böyle bir dilekte bulunabilirler. Bizler ise bu dileği, onların anladı e getirmemekle bilâkis, y dan hiç bir şey kaybetmi : Avrupanın keşmekeş içerisinde bulun” şu sırada, dünya matbuatının arzey” i manzaraya bakarak biz halimize hamdediyoruz. Türkiye Cümhuriyetinin hâkimiyeti altında bulunan bölgelerde kaç gazete ıyorsa, her birinin birleştiği noklâ vatanım yüksek menafii ve onun icabla - rından ibarettir. İçimizde yaba: menfertlere satılmış ne de bula balık avlamayı kendine gaye edinmiş tek bir ferd yoktur. İnkilâbımızın o ideslojisine otamsmile uygun bulunan şuur ve viedanlarmızın hükümleri dairesinde sonsuz kelâm hür” riyetine malikiz. Ve en hür memleket” lerin gazeteleri sansürden geçmeden ilk dahi neşredemiyorlarken, biz bu gibi ka- yıdlardan azadeyiz... Biz, #btarına maruz meslektaşlarin otevehhüm ettikleri gibi * yoldan çıkmış, başı boş ve başıbozuk bir natbuat değiliz. Bizim milli, çok yüksek ir terbiyemiz, fıtri vekarımız ve bu şey” »re destek olan sonsuz vatan aşkımız vardır. Bunun harleinde hiç bir tesir ti mmaez, hiç bir tesirin altında kalmayız. * Onların istedikleri yola, başkaları da bizi getirmiye az çalışmadılar. Fakat milli ve vatan! bahislerde çok uysal ve mutedil olan bizler; yabancı emeller, yaz bancı menfaatler mevzuubahs olunca çok çetin, adeta serkeş oluveririz. Bunun dir ki en büyük tazyikler önünde, Türk & Mm atı boyun eğmek şöyle dursun, da- ha mütesanid, daha vatanperver, daht mütecellid olark meydana çıktı, O vakit bu vakittir, tarihin en yüksek şahilkası Atetürkün bize çizdiği yoldsn ayrılmadık. Bugün gene o yolda yürüyoruz. Yarmki yolumuz da, gene 97 caktu Bas gidemeyiz... bulunduğumu yol tarımıyoruz.. Başka yoldan Ve bizi başka yola sevk k kuvvet tanımıyaruz!, İ GG a Frarsaya tütün nümuneleri gönderiliyor Fransâdan tâtünleriMizi talebler devam etmektedir. Samsun ye'İzmir mintakaların” dan başka şehrimizden de muhtelif nümür neler gönderilmiştir. Dün de yeniden #wl- telif firmalar taratından Fransız rejisi nü“ mina nümuneler gönderilmiştir. 3 Fransanın memleketimizden 3 milyon ki © loyu mülecaviz tüşün mübayaa edeceği hak kındaki haberler kuvvetlenmektedir. Kalaysız tencerede pişen pilâv üç kişiyi zehirledi Konmpaşada Camtikebir mahallesinde Kasah sokağında 34 numarada otura” seyyar satıcı İdris, kardeşi Ali ve karı# Rebia kalaysız tencerede pişirilen pilâv“ dan zehirlenmişler, ilk tedavileri yapı “ larak Beyoğlu hastanesine kaldırılmış “* lardır. ede eos şovansoeasorensameeiiğ INANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: