17 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

17 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sulh ümidierine yeniden Veda etmek mi Lâzım gelecek? Yazan; Muhittin Birgen H olânda ve Belçika h“ikümdarla- rının yaptıkları sulh tavassutu, keodi etrafında “uyandırdığı ümidleri besliyecek kuvvetlere sahip olmakta de-| vam ediyor mu? Dünya işlerinin gidişi! hakkında düşüncelere dalan her zihnin| bugün kendi kendisine soracağı sual bu- dur. Dünyanın ber halde sulh istediği ve herkesin onu beklediği muhakkak oldu - Muna göre, iki memleket hükümdarı ta- vaki olan teşebbüsün bir neti. csye varmasını temenni etmekte bütün dünya müttefiktir. Fakat, bütün bu te- mennilere rağmen, bugün sulh havası - nın, düne nisbetle biraz daha kuvvetli e#- tiğin iddia edebilecek vaziyette bulun- madığımızı, esefle söylemek mecburiye -| i Her iki hükümdarın yaptıkları teşsb - büslere mukabil, diplomasi yolile sidik «| ları cevabların ikisi şimdiye kadar her -| kes tarafından öğrenilmiştir. Bu iki ce- vab, Fransa ve İngiltereye aiddir. Alman- ya tarafından verilen cevab hakkında ise ancak gazeteler tarafından okaydedilen rivayetler arasında bir fikir edinmek ka-| bil oluyor. ise bizi ancak ya noksan veya büsbü! yanlış malümlar karşısın. da bulunmaktan koruyamaz. Bunun için, Almanya tarafından verilen cevab hâk - kında da doğru ve sarih malâmat elde €- dinciye kadar bu mevzu Üzerinde ancak, umumi mülâhazelarla iktifa etmek za - ruridir, ” İngiliz ve Fransız cevabları, meal iti- barile birbirinin ayni şeylerdir. Her fki taraf ta, iki buçuk aydanberi muhtelif şe-' illerde müdafaa edilen tezlerini tekrar. lamaktan başka bir şey yapmamış görü-! aüyorlar. Bu tez şudur: «Biz Almanyaya karşı bir fenalık yap- nak için harbetmiyoruz. Biz kendimiz için de harbetmyoruz. Gayemiz, millet - ler arasında adalet, emniyet ve devam! temelleri Üzerine kurulmuş bir sulh temi- den ibarettir. Eğer böyle bir sulh te- isini mümkün kılabilecek şartları Al . manya teklif edebilirse bunları dikketle mütaleaya hazırız.» « , Cevabların umumi marajarı bundan barettir. Hakikatte bu cevablar, hiç bir pey ifade etmez. Milletler arasındı adas Jeti, emniyeti ve sulhte istikrarı temin © lecek şartlar hangileridir? Kendi hesab- arından ziyade diğer milletlerin hesab - larına söz söylüyor görünen iki büvük| gerb devletinin bu sözlerini böylece ka - bul edecek olursak ve bu şartların hari - çinde onların harb plânlarındf gizli hiç! bir geye bulunmadığına inanırsak, o 28 man Şu nokta üzerinde ehemmiyetle dun mamız lâzımdır: Bu şartları, eğer İngil- tere İle Fransa hükümetleri bizzat tesbit edip ân eyleyiverşeler bütün bitarafla- rm derhal onların tarafına geçmeleri ve bütün kuvvetlerile Almarları tazvik edip bu şartları onlara kabul ettirmeleri isten bile değildir. Filhakika, İngiliz ve Fr mn satırları içinde tasv dalet, emniyet, istikrar zel, tatlı, insani ve diğerendiştir ki bu ruhun, madde hslinde, bir sulh programı olarak ortaya atılmamış olmasından dola- yı teasüf duyma kabil değildir. Eğer, İki büyük garb devleti, ortaya böyle bir sulh programı atmış olsalardı, bütün dünya efkâr; derhal onlarla birleşir ve dünyeda onlarla beraber olmıyan millet kalmazdı. Belki, bir gün gelir, onlar bu- mu da yâparlar; fakat, simdilik yapmış olmadıklarını tesbite mecburuz. Verdik - leri cevab, daha ziyade umumi, müphem, hangi niyetle ve hangi ma a tefsir edilmek İsterinse o tarzda bir tefsire her halde müsald bir cevabdır. Verdikleri ce- vab, hiç cevab vermemiş olmıya hemen hemen muadil görünür. ” Garibi ve dikkate bilhassa lâyık olan tarafı da şudur ki, gerek metni ve gerek meali hakkında sarih bir malümatımız ol. 291Z CEVA eğilen sulh, a 4 u o kadar gü- Herkese mi benziyorsun? Herkesten birisin, seri halinde Yapılmış fabrika mamulâtından bir parçasın.. aaa Fransa tahtınır» Varis? Fransa tahtının varisi Comte de Paris, Belçikada yaşamaktadır. Elyevm Londra-! da bulunan Könt, Pranseda cümhuriyet| Dân edilmemiş bulunsaydı, şimdi kral o- büküm sürecek! halinde konuşmıya mütemayil görünmü- yorlar. Demek oluyor ki dünya, eski dün- ya: Avrupa eski Avrupa! politika da eski politikadır, Dünyada değişmiş hiç bir şey yoktur. Devlet adamları, bol bol söy . ledikleri zaman dahi, düşünmediklerini söylemekte devam ediyorlar ve her halde düşündüklerini söylemek yolundan git - miyorlar, Evet, hep ayni dünya: İngütere ile| Fransa Almanyanm sırtını yere vurduk - ları zaman, onun hakkından bu defa da- ha iyi gelmeyi ve Almanya da ötekilerin #ırtlarını yere getirdiği vakit, belki de| Verssilleş faclasına yeni bir narirs yap- mavı düşünüyorlar, Böyle bir dünya için- de yaşamak İnsanlar için ne kadar elim olursa olsun, maalesef haki - kat budur. Hak ve edalet namına söyle - nen sözlerin hepsi, hangi taraftan gelir- se gelsin, sadece esas maksad ve hedefle- rin ne olduğumu göstermemeğe yarıyan bir perdeden #barettir. a SON POSTA tir, ya çok iyisin, y SOZ ARASINDA in bir fıkra Bir muhasib aranıyor İlci arkadaş, Frannz tiyatrosunun kapısındaki; «Bir muhasib aranıyor. İlânmı gördüler. Biri ötekine dön. dü: — Bizde iş yok, işsiz çok; derler, bunun yanlış olduğuna en büyük de- ül işte bu ilân. Geçen sene de gene öymi yerde asılıydı. Haftalarca asılı durdu. Bu sene gene asmışler, eğer işsiz çok olsaydı, o zamandan bu 20- mana kadar muhakkak yüzlerce insan müracaat eder, içlerinden biri muha- “sib olarak alınır, ilân da böyle anlı kalmazdı! dedi. N mize Kamalak İngilterede bir sene içinde kaybolanların sayısı 2.5000 dir İngiliz gazetelerinde geçenlerde çık i göre bir sene içinde İngilterede kaybolan adamların sayısı 25.000 i buluyor. Londrada kaybolanların sayısı 4.000 dir. Zabıta ancak 2.000 nin izini tesbit ayliyebilmektedir. O da ancak on sene zarfındi Kaybolanların ekserisi ke. dırdır. i 35 bin, çuvol kum aşıran hursızlar İngilterede yeni bir hırsızlık türemiş- tir. Açıkgöz hırsızlar, hava hücumundan körunma için kullanılan kum torba ve çuvallarını aşırmaktadırlar, Geçenlerde Londrsda bu yolda yeni bir vak'a olmuş, meçhul hırsızlar, tam 35 bin çuval kum aşırmışlardır. pk talar teatiş Nile Bulh esasları ancak, ya doğrudan doğ ya veyahud mütevassıtlar vasıtasile gizli olarak vapılacak konusmalarla tesbit e dilebilir. Eğer, bu bakımdan dolaşan yialara bakâcak olursak bu gizli konuş- mealer da vardır. Eğer, bir şey cikarsa bu | — Herkes gibi ve herkesten başka insanlar... Herkesten ayrılıyor musun? Bir hususiyetin var demek- “Ağ meter Sözün kısası Bana geçmiş olsun! | Nunu, E Ekrem Tal | ayramdan bir iki gün evvel be şıma bir iş geldi. Anlatayım bakın: Eski tulüat kumpanyalarımın « Jünçlü dram. ları kabilinden bir hikâye" dir. Her güler, hem ibret alır, hem bana - geçmiş olsun! - dersiniz. Bemim bir adaşım var, Gerçi adaşlarıM bir değil, birçoktur. Ve benden sonra yes © “Ü İtismis ÇErcimena) lerle - zira bu adı MM © | )taşıyan benim - iftihar ederim. Zira on © lara adımın beğenilerek verilmiş olmasi © ya bu sdın mübdii bulunan rahmetli bet bama veyahud ki benim naçiz şahsiye * > karşı az çok bir muhabbet ve te 4 | h eseridir. Ancak bunlar sadec$ | (Ercümend) adım taşırlar. (Ercümen | Ekrem) Tik ise benim öz malımdır. Kendi © adımla, babamınkinden teşkil edilmiş bİf ismi mürekkebdir. Bunun, Mehmed Alİ gibi, Ali Riza gibi, İsmail Hakkı gibi EX sası Enbiyaya dayanır bir teamülü de “© ktur. Soyadı kanunundan yarım . babam Recaizade, kendi mahlası © nn evlâdları ve ahfadı tarafından bif vadı gibi kullanılarak, sülülenin öylec8 emesini dilediği için hepimiz (Ekrem) ——..anr vam cd: yahud da çok fenâ. e Ve bu an'ane bizde bu şekilde d9* » durur. İ er, yurddaşlarımdan birinin bans Jar sevgisi fazla imiş.. 1931 yılında d©* Han oğluna her iki ismimi birden koy muş. Ne hakla? demek hakkımdır amri& demiyeceğim. Düşünememiş, olur a! A « damcağız bu isimde her hangi bir se” patik ahenk bulmuş, Hiç değilse uğurlU olup olmadığını bana soracaktı. Onu d8 sormayrış, Her ne ise: Bana iki kati: Vİ” adaş vermiş. Gel zaman, git zaman VU delikanlı büyümüş. Ayni zamanda celâl lenmiş te, Ehl 331 doğumlu bir delikanlı olmak kolsy mı? Rumi yıl bugünkü ile karsılaştırdık mı idi, adaşım, ması Jah, tam tuttuğunu koparacak çağdadır. O da tutmuş, geçenlerde, memurun rini ifayı vazife halinde dövmüş. bu dâ kendisine aid bir iştir. ğ Öyle amma, iş bu kadarla kalsa W£ | | Memur hakkındaki saygı razariyeleri © mizi birbirine uygun olmıyan sayıa Ercilmend Ekremi içimden takbih et » mekle beraber, ağzımı açıp ta bir tek ke lime söylemem. Lâkin bununla bitmiyof. Suçunu güzel güzel işledikten gonra ke İslete repten salıverilen iki katlı adaşım. karakolda yalnız adını, ve - Allahtan 0” lacak - babasının adı ile doğum terihini sövlei sonra ellerini gallıya sallıy& li Norveç veliahdi Prenses hasta bakıcı vermesi lâzım. Evrakı sorgu hâkim! gidiyor. Orada, kâtib bakıyor ki, 1k gâh adresi ve meşguliyet nev'i tasrih dilmemiş. Ne çıkar? Ercümend Ekremti Maruf bir isim. Onu kim bilmez? Bilhas” sa kâtib efendi Son Pasta okuyucularıD” ' dan.. Pazarola Hasar Bevin meftunu.. bf Norveç vellahti Prenses Marta, Norveç| tane, kırmızı, maznunlara mel celb Kızılhaç Cemiyetine yazılmıştır. Hergün | kâğ'âı cekiyor, do'duruyor: ACülkiy ir hastaneleri dolaşmakta, hem staj müd-|teb! profesörlerinden. filân yerde va detini doldurmakta, bem de teerlibesini | KiM. veriyor mübairin eline, yalla * n ık fellenk md rm yü örn a hemşiredir, yerin kapıcısı, mek! meler: «Vay canına! diyorla, ü lam. o, devi İzm ağır başlı hı 3 Almanların meşhur bir tanuarecisi düserek ö'dü Amsterdemdan bildirildiğine göre Al-) lar da. Kim cessret eder? manların meşhur pilotlarından, İspanya | Polise el keldıran Berif kapıcıyı, hade “ dahili harbinde gösterdiği | yararlıklar.|1*V! haydi havdi pataklar!, ii dan dolayı İspanyol nişanı 1le Demirhaç | Derken, mübaşir beni yakalıyor; celp! — İngili © “İyeriyor, O sırada, etrafımda bulunan a“ Dişarımı kazanan Alfred Held, İngilizler.|y duşlar, yen yan gözlerimin içine bakı” © e yapılan bir tayyare muharebesinde dü- yorlur. Maznun celbi bu! Renginden keli şerek olmuştur. / Acaba Ercümend Ekrem ne suç işlemis” eee İ Hetik ile, ftil ile, sw' ile başlıyan i mai dı ü İlah - ne kötü suçlar var. Mübaşir de A il başına Bir fare dik bekiyor. «Nasıl? Memura hakaret ve Kopenhag, Avrumanın en çok fare) tecevüz eder misin ha? İşte kanunun po” ölen şehridir. Hesab ve tahmin edil. cesi yakana böylece yapışır!» der gibi bi diğine nazaran bu şehirdeki farelerin |hali var. <İ i Fena halde tepem attı. Elimde tu ıyısı insanlar kadardır. Bir Danlmarka tuğum kırmızı kâğıddski 331 doğumlu ok n yazdığına göre farelerin manın tstlı cazibesi bile asaımı teskin riların adedinden çok fazladır. | edemiyordu. Bay mübaşire 1⣠anlatsmâ yınca sarıldım telefona. Allah razı olsufs Şu halde, sulh ümlidlerine yeniden ve- da etmek mi lâzım gelecek? Zâhire bakı- lacak olursa, manlesef, evet. Paket, si . zaman kendisine bir talib çıkmadığı ma. | yasette bütün söylenilen sözler, asi fikir lmdur. Bunun gibi, Avrupada yapılan 4-| ve gayeleri gizlemek gayesini istihdaf et- daletsizlikler ve saçma sapan sulh şartla- tiği gibi bu bahiste de şunu bilmeliyiz ki, rı, yani Versailles rejimi bir kabahat ise,/eğer sulh olacaksa, eğer şulh her iki ta- bu kabahati Fransa ile İngilterenin ken.!rafca da matlâb ise bu iş.bu tsrzda no- ane m de muhakkaktır.| itekim. Avrupadaki haksızlıkları cebir ISTER İN 'Bir dostumuz anlattı: miyan Alman cevabının da ayni ruhu ta- sıdığında şüphe edilemez. Kabahatin tej-| lenip pullanıp gelin olmıya karar verdiği 7 ve gor Ile halletmek davasının muhakkak olar kabahat tarafını da, ne kadar telle-| sek ve pullasak, Almanya kendi üzerine! alrmyor. Bunun için, tahmin edebiliriz ki) Almanya da verdiği cevabda, aşağı yu - karı İngiltere ile Fransa gibi sdsletten, haktan; sulhten ve Avrupanın emniyet ve #stikrarından bahsedecek ve kendisi ta - rafından yapılan. seyleri de sadece «haksızlıkların tamiri» sebebile izah eyli. yecek. Şu halde, Almanyanın verdiği ce- vab da, verilmediği zaman vazivetfe bir değişiklik husule getirmiyecek olan umu. mi ve her suretle tefsire müsaid bir ce- vab olacaktır. fenalığı da buradadır: Gerek İn - giltere ve Fransa, gerek Almanya, Avru- pan sulh, emniyet, âdilet ve istikrar davası karşısında açık, sarih ve madde etseydim, sonra aklımı çeldiler: Sen misin devam eden? İSTER — Bir bina yaptırtıyorum, harb çıkıp ta her şey birden pahalılaşınca bir aralık inşaatı #atil etmeyi düşündüm, Keşki «Hiç değilse çatıyı at ta üst tarafını yaz aylarına bırakır. sın, o vakte kader da muharebe biter» dediler. Devam ettim. Muharebenin ilânını takib eden ilk on beş gün içinde de- mir Matı kiloda 4 kuruş fırladı, ilk kata lâzım olanı aldık, sıra İkinci kata gelince fiat fazlalığı kilo başına 6 kuruşu İNAN, nevi konuşmalardan çıkar ve hunun çık-| Hükümet fareler ile tam mânasile mü- mazı da encek zamanla olur. cadeleve girişmiş bulunmaktadır. Hü. Dünya ve mileler iin temerni ede -İkümet her evin senede İki defa dezen. Mira ki zeman, ne İngiltere ile F: * fekte edilmesini emreylemiştir. Fare ne de Almanya hesabına değil, hak, ada, k Me n let, sulh ve istikrar için çalışsın! avnöz temayüz edenlerin isimleri be- İlediyelerde bir «şeref tablosmma yazı. co İkili İN Hacaktır. İSTER İNANMA! buldu, mecburen boyun eğdik, fakat bugün mütenhişid ge - lip te: «Piyasada hiç demir kalmadı, inşaatı tetil etmeliyiz, de- mez mi?» * Bize derd yanan dostumuz bu vaziyette bulunan tek adam değildir ve denilebilir ki bugün demirsizlik yüzünden İstan- bulda, hattâ bütün memlekette inşaat durmuştur, bununla beraber muhsrebe başlıyalı sncak fki ay oldu ve Türkiye hu- dudlarının dört tarafı da karadan, denizden ve havadan ta- mamen açık olan, harb haricinde bir devlettir. Buna rağmen şu demir denilen şeyi hir türlü tedarik edemeyişimize: iSTER INANMA! AN, cümhuriyet adliyesi davayı halletti. Ber» günlerce teshir olunduğumla kaldım. Fs” kat pere de hamdettim, suc ağır olmakii beraber. © deminden dediklerimden bi$ biri değildi. Yaksı söhret ve muhabhe' (Dev

Bu sayıdan diğer sayfalar: