13 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Birincikânm eçe SON roş'TA ünya harbine aid bilmediklerimiz Almanların bugünkü harbde kullana- cakları taktiği aç vr” Yılmda Almanya harbiye nezare- emen tarzy Üzere e Ül isimli bir kitab neşretti. Aradan ba sene geçtikten sonra bu kitab, ayl tashih görerek, yepyeni bir şe. er, e Büyet geniş miktarda olmek ü- hir dea daha basıldı. * zamanlar emahrem> diye herkesin böy, (> Kaçırılan bir kitabın, sanrüdan Be enin okuyabileceği bir tarzda kine çok dikkati calibdir. Kitabın i- Baz, akin zamanında Alman harbiye -1 vlan Blumberg. kitaba yazdığı bir her Almanın «bu milti kitabi» Ki Mzım geldiğini ileri sürdü. mevzuu ve kitabın İçindeki a eller, Alman umumi öfkürinn MA şimdiki harbe nasıl hazırlandı. i bakımından fevkalâde l ; Tesan. 2FE hemen mahrem denecek bir ” Ve gayet mahdud miktarda olmak * «Dünya harbine ald bilmedikleri-; ığa Eski Alman harbiye nazırı Blomberg 4 kitaban bir ikinci gayesi, Alman! . mağlübiyetine rağmen oAlman.| 141918 Dünya Harbinde göster-| ve kudreti tebarüz ettirmek- bu gayesine ulaşmak için, bu.) herkesten gizli tutulmuş ge! Ya Harbine aid çok enteresan F ve istatistikler vermektedir. 1914-1918 Dünya Harbinde, de rbine aid şu rakamlar kayde. if İ ir: Hi IT, 7 1914-1918 Dünya Harbi de- denizaltı gemisi faaliyete ge- harbin sonuna kadar bu gemiler. batırılmış. Buna karşılık batırılan ticaret gemilerinin sa bulmuş. bu gemilerin mecmu 12.242990 ton ediyormuş. mubarrirleri, 1914-1918 Dün- #snasındaki kimya barbinin f, ği 1 Yer 8410 i id li iç İİ gazler) mes'uliyetini Almanlar- Şal şerik Fransızların sırtına yüklemeğe Ki Ir. Mü m muherrirleri, dünya efkâr u. erin. zehirli gaz harbini niçin te”in ettiklerinin sebebini bir yay, liyamadıklarını biihasa kayde- na,” Zehirli gaz harbinin, bir silâh le İlbarile ne kadar işe yaradığını Yar; tmek için de kitabın muharrirle- erik, Miri ordusunun 1914-1918 Dünya Mey rf! Genera) Heyer şu aatırları yazi- #hâsındaki zayiatının hemen he- eviyle biri zehirli gazler tarafından İng, edilmiştir. Diğer taraftan 1917 vr. bi, Pranasların, cephenin muayyen Aa nda, hem de nisbeten s9kin bir biyy » Jİ-20 Ağustos ginleri arasında ze. in m vaki telefat sayıları 1455 MN, , “İmaktadır. Bütün garb cephesi- "gg, 21 ilbara aldığımız zaman vassti Ün daş inde 3000 kişinin zehirli gazi İyiyi 1 herti'harici olduklarını gi Ki A ia, ikinci tabmın almanca 292- ğa sayfalarında, harbin sonlarına| Die "ar tarafından atılan mer- dll,» Yüzde 25 inin zehirli gaz taşı) “hayir bü çesk mermileri kullanma | aeg gittikçe artmakta olduğu Rig Pektedir. Pin, * Muharrirleri, gerek kimya| “rsi » #erekse denizaltı harbinin me. Seki, Hakkında kat'? bir hüküm ver.) Yin, pe nb etmekle beraber, Alman-| all pp Kimya harbinden, gerekse de Nm verinden çok seyler ka- A Ünen, raf etmekten de çekinmiyor. ayy Meraba kattığımız. takdirde, mekan bugünkü hartde de, bütün z idelere rağmen bu iki st- Bigi Sami bir kuvvet vereceklerini OR #tlemin edebiliriz. nitekim daha denizaltı harbinin bütün şid- halde 1914 den çok daha adığını pekâlâ görüyoruz. tp, Harbin ald bilmediklerimiz» Düny, mühim bir kısmını da 1914. Harbi emasmee. Almanların yanları, ol-| behea aid w iş“ WE vom Yweitkerier | nleht dukça sansasyonel bir tarzda kaleme alın- ıştır. Biz bu satırlar arasında, Almanla. 1914 Dünya Harbi zamanındaki en usta ve en kudretli casusları olan (Mat- mâzel Doktor) un (batıratını; Belçika- Almanlar tarafından kurşuna dizi len İngiliz casusu, hastebakıcı Mis Ka- Yelin kurşuna dizilmesine aid bir şahidin notlarını; bundan başka, Fransızlar tara- fından kurşuna dizilen meşhur Alman casusu «masum Mataharis nin bir met- hiyesini: görmekteyi. Kitabın muharrirleri, geçen Dünya Harbi zamanında Alman umumi kerar- gühma mensub istihbarat teşkilitma ai malâmat verirlerken, çok dikkatli bir dil kullanmakta, ve lüzumundan fazla bir tek kelime yazmamağa çalışmaktadırlar.. Fakat buna rağmen, bu satırların arasın- da çok enteresan bazı hakikatleri gör. memek te kabil değildir. Kitabın içinde, cephe gerilerinde ca- susların tabribkâr faaliyetlerine aid bir yığın direktiflerin kopyaları da verilmek- tedir. Fakat tabii bu çeşid yazılar daha ziyade düşman casuslarının faaliyetine «id vesikalardan iktibas edilmektedir. Kitabda, bilhassa, casusların cephe ge. risindeki halkı da moralize etmek için gıdaları ne sur tahrib edecekleri hak- kında bir sürü kongre talimat nürmunele- ri zikredilmektedir. Kitabın ayni bahsinde; 1914-1918 Dü; ya Harbi esnasında Alman karargâhma bağlı gizli istihbarat şefi albay Nikolayın çok enteresan 'bazı itirafları zikredilmek- tedir. Albay Nikolay, hoşa gitmiyen ve zararlı telâkki edilen düşmün idârecile- rine sufkasâler yapılması işinin de bu. uran kitab günkü casusluk faaliyeti çerçevesine gir- mesi lâzım geldiğini çekinmeden söyle- mektedir, Kitabda, geçen Dünya Harbinin son- larına doğru propagandanın da kuvvetli bir silâh olarak sahneye girdiği yazıl maktadır. Kitabın bakılırsa, İn- gilizler, yalnız bir sy içinde, tayyareler- le, mermiler vasıtasile ve diğer bazı yol- larla Almanların arasına 3 milyondan fazla beyanname atmışlardır. Fakat kita. bın muherrirlerine nazaran İngilizlerin yağdırdıkları bu külliyetli beyanname- lerden ziyade, bolşeviklerim tektük ele geçen beyannameleri daha fazla zararlar doğurmuştur. Kitabın almanca 494 üncü sayfasında bu mesele hakkında şöyle denilmektedir: «Bolşevik beyannameleri, cephede yü- pilan propagandaların en tehlikeli bir şekli idi. Şark cephesinden garb cephesi- ne nakledilen Alman askerlerinin büyük jbir kısmı dünya ihtilâli fikirlerile meşbu idi.» Kitab, 1914.1918 Dünya Harbi esne- sında Almanların kullandıkları silâhları methede ede bitiremiyor. Kitab, bir an-) toloji mahiyetinde olduğu için bu mevzu etrafında muhtelif yüksek rütbeli Alman sübavlarının bircok mskeleleri var. Fa- ikat bütün bunlara rağmen ortada değiş- J miyen bir hakikat var: O da Almanların (1914.1918 Dünya Harbini kaybetmeleri- İdir. Niçin ve nasıl? «Dürya Harbine aid bilmediklerimiz» kitabını» muharrirleri de bu susli cevab- sz kamamışlardır. Kitabın birinci baskısında, Almanların harbi kaybedişi, |bir takım «tesadüfler» e aftedilmekte ve 1914-1918 Düz Harbinin bir dönüm noktasını teşkil eden «Marn, harbinin, Alman teğmeni Hançın, Moltekenin emir. lerini yanlış tebliğ etmesi dolavısile Fransızlar tarafından kazanıldığı obildi- rilmekterir. N Kitabın ikinci baskısında ise, «tesadüf- ler» nazariyesi aynen muhafaza edilmek- le bersber, harbi kaybettiren en mühim âmilin, «Yahudilerin, Masonların, Mark, sistlerin, ilh.> propagandası olduğu zik- redilmektedir. Buradan çıkarılan netice şudur: Geçen harb bu yilzden kaybedil- diğine nazaran diğer harbi kazanmak için birlelk çare: Marksietleri, Yahudileri, Masonları yok etmektir. «Dünya Harbine aid bilmediklerimiz» kitabı, Almanların bugünkü harbde takib edecekleri taktiği açığa vurması bakı- mından da fevkalâde enteresari bir ki. tahdir, dün toplandılar DEE EE IŞ Yazan: CEVAD FEHMİ Biraz sonra aşçı Genç duz sabit ve doruk bakışlarla serkomiserin yüzüne bakıyordu. Bir ara başını elleri arasına &larak düşündü. Sonra ayağa fırladı, serkomisere doğru yürüdü. Avuçlamnı masaya (dayayarak gözlerini serkomiserin gözlerine dikti ve| bağırdı: — Yani dayımı biz mi katlettik? — Yeşilköye gittiğinize göre evet! — Yeşilköye gitmedik diyorum size! Serkomiser de ayağa kalkmıştı, Bu sahneyi neden hazırladığını anlıyordum. Acaba genç kız kapana düşecek mi idi? Ağır ağır, fazla ehemmiyet vermiyor- muş gibi bir eda ile — Şu halde bu müddet zarfında nere- de olduğunuzu söyleyin, bize isbat edin, mesele kalmaz! dedi. — Söylersem, isbat edersem artık biz. den şüphelenmiyecek misiniz? — Kat'iyon — Necdetten de mi? — Evet... — Çok güç... Hayır hamr söyliye- mem Şu halde nişanlınızı tevkif edeceğiz. Belki sizi de zannaltına almak lâzrm ge lecek, Genç kız ellerini birbirine kenedlemiş olarak odada asabi adımlarla gezinmeye başladı, söyliyecek mi idi? Sahne cidden heyecanlı idi! Tam bu sirada dışarıdan, kapı önün- den bir akaşa ve itişme gürültüsü vükseldi. Akabinde kapı bir tekme dar besile srdına kadar açıldı ve eşikte Nec det göründü. Polis memuru kolların - cı bir sesle bağırdı: — Neelâ ne yaptığımızı söylemiye - ceksin. Anlıyor musun, istemiyorum, iin vermiyorum. Asla söylemiyecek « sin! Ne pahasına olursa olsun Serkomiser' hiddetle yerirden sıçra « dı. Kamyva koşsrak havkırdı — Delikanlı, bona bak; bövle şıma - rıklıklardan hoşlanmam. Rabat otur, yoksa yapactğım: ben bilirim. Necdet dışarı çıkarıldı. Arka bahçe- de nöbet bekliyen polis memuru da İ - ri çağırıldı. Kapı yeniden kapandı.| kat artık iş işten geçmişti. Genç kız| yerine dönüp oturmuş ve ağzını kâpa- Serkomiser ayni hiddetle ona hitab| Dünkü toplantıdan bir intiba Dün şehrimizdeki yapak müstahsil ve |rın fabrikalar tarafından mübayaası lâ -İyın. Hayır, dün Yeşilköye killeri ve yapak ihracatçıları İstanbul &-İzem geleceğini ileri sürmüşlerdir. Top -İFskat öyle bir yere gittik ki söylemek caret ve zahire borsasında bir toplantı|lantıda yeni yıl istihsal mevsimi yak -İğisim için ayrı bir felâket yapmışlardır. Toplantıya 60 firmanın #ümessili iştirak etmiş ve yerli fabrikaların Anka- raya bir heyet göndererek yapak mev - cudunun dahili ihtiyaca encak kâfi ol - duğu hakkındaki noktal nazarlarını bil- dirmelerine itiraz edilmiştir. laşmakta olduğundan, dünya yapak fiat- lar yükselirken mallarımızın ihracının faydalı olacağının Ticaret Vekâletine bil dirolmesi kararlaşmıştır. Bu maksadia bugün bir heyet mınfa- ka ticaret müdürlüğüne de müracaat e - derek icab eden malümalı verecek ve — Haydi bakalım, küçük hanım, ar- tık densizlik yetişir. Söyliyecek misi « niz? — Hayır. — Fakat sonu fena ol dinizin felâketine sebe! siniz. — Canım bizden (ne istiyorsunuz” Bu ne korkunç fikri sabit! Bizi anla - gitmedik. cak, kendi ken et verecek » olur, Ben fedakârlığa razıyım. nişanlım izin kendi hesabıma Fekat görüyorsunuz ya vermiyor. Pek âlâ, çıkınız, şimdilik bu ka - dar kâfi. Kütübhaneve girip orada € - mirlerimizi bekleyiniz- Genç kiz odayı terketti. Ayağa kal. dan tutmuş bırakmıyordu. Delikanlı a- ti İları ayni g Müstahsil vekilleri ve ihracatçılar bu | yapağın ihracına müsaade edilmesini is-| | “Se komiser elleri “arkasmda bir takdirde 90 bin balyeye yaklaşan stokla- tiyeceklerdir. kadın içeriye getirildi müddet gezindikten sonra Rıdvan Sa - dullahın önünde durdu. Kendi kendine konuşur gibi: — Bu da numara! dedi.. öyle ya İs- İbat edilemiyecek bir yalan söylemek - tense hiç bir şey söylememek mürec - esh... Hocam, ne dersin, bu işe?... — İsticvablara devam edelim, Osman bey. — Hizmetçi ile aşcı kadın var, de « ğil mi? Evet onları çağıralım. — Bir de Leylâ hanımın Kenan diye bahsettiği gardiyanı bulup konuşmak lâznın. Saat şimdi beşe geliyor. Ben bu- radan eve dönmek (mecburiyetinde « yim. Bir misafirim gelecek. Sen ha - ishaneye gider, adamı ( isticvab edip dönersin Müddetumumi muavini: — İyi olur, ben de giderim, dedi. — Âlâ, sonra bizde buluşuruz. Bu del'kanlı ile genç kızı ne yapacaksınız? Serkomiserle muddetumumi muavi. ni birbirlerine bakıştılar. Müddelumumt muavini: — Şahsi kanaatim suçlu merkezindedir, dedi. Serkomiser ilâve etti: — Ben de ayni fikirdeyim. Bir kere bardaki hadise müsbet ve gayri kabili inkâr olarak meydanda... Yeşilköy ci « nâyetine gelince elimizde 10 tane de- il var — 10 tanesi, pek çok değil mi, Ös. man bey?.. Say bakalım, şunları... — Evet sayalım... Serkomiser delilleri şöylece tesbit et oldukları I — Raif beyin spor otomobilini son kullanan Necdetle nişanlısı idiler. Bu otomoöb'lin Yeşilköye gittiği muhak - İkaktı. Löstik izleri kâfi bir delildi. 2 — Otomobilin içinde kan lekesi ve çamur kırıntıları görülmüştü. 3 — Maznunlar hâdise esnasında baş yerde bulunduklarını isbai edemi - orlardı. 4 — Necdetin köşk bekçi köyden uzaklaştırmak içi telefonla İs şılmıştı 5 — Necdetin hapishanedeki 7 ile evi arasında gidip gelen gardi; ahakkuk etmişti. Ondan Ra - i ) hapishaneden çıkacağını ve Rıdvan Sadullahla © görüşeceğini öğ « renmiş olabilirdi. ecdet tabancası irag yotdu. Hakikatte tabancanın muayene. sile kullanıldığının o anlaşılacağından korktuğu şüphesizdi 7 — Otomobilde Neclânın saçı bu - lunmuştu. $ — Maznunların ikisi de İngilizce biliyorlardı. Bunlardan Necdetin ya » tak odasında bir yazı makinesi de bu - r. Bu suretle Portekizli elek. trik mühendisi namına zabıtayı şaşırt- mek üzere tasni edilen mektubun on « lar tarafından yazıldığına hükmedile - bilirdi. Yazı makinesi ve mektubun tet ikiki ile bu nokta kat'iyetle tesbit edi. lebilirdi. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: