21 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

21 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pahalılık içinde, fakat Ucuzluk arifesindeyiz Ekrem Uşaklıgil —# ransız hükümetinin muharebeye girişinin ilk günlerinde mevliste aldığı salâhiyete dayanarak kanun hük- münü haiz olmak üzere neşrettiği ilk ka- rarname bilhassa ki maddeyi ihtiva edi- 1 — Sahibi askere gitmek veya vilâ- yetlere nakledilmek suretile boş kalan mesken ve müesseselerde hırsızlık yap- maya teşebbüs eden hakkımda ceza ka- nununun idam hükmü tatbik edilir. 2 — Toptan ve perakende eşyanın #lat ölçüsü 1 Eylül tarihinde muteber olan rakamlardır, bu madde hilâfına hareket edenler hakkında kanunun filân madde- $i tatbik edilir. Aradan geçen müddet zarfında Fran- mz gazetelerinde birinci maddenin bük- müne giren bir suçun işlenmiş olduğu haberini görmedik. Buna mukabil kinci madde hükmünün fiiliyatta tamamen! tatbik edilemediğini gösteren deliller pek çokturyBu delilleri gazete fıkrasına si kıştırılmış bir cümleden karikatürün al tma yazılmış bir lejanda varıncaya ka- dar muhtelif yerlerde görebiliriz. Fransada hemen hemen bütün esyanın fiatı yüzde 20, 25 yükse'miştir. Resmi malâmattan anlıyoruz ki bu fiut yüksek- liği İngilterede biraz daha fazladır. Mu- harib milletleri bırakalım,* Sat yüksel- anın her tarafında w mı tabiidir. bir kısmını ise, T! eki” linin rakama ve mantıka dayanan gözle, rinden anlıyoruz, spekülâsyon hevesine borçluyuz. Hükümet hâdiseye el koymustur, has» talığın seyrini takib eden Vekil bu.saha zın mütehassıs doktorudur, fat yüksek Yiğinde ihtikârdan doğan kısmın önüne geçmenin çaresini bularaktır. fakat az evvel, tabif... kelimesi ile tavsif ettiğimiz / kısmın üzerinde de biraz düşünmek icab eder. . * Ticaret Vekili ile konuşan ticaret ve! sanayi müntesibleri fiat yüksekliğinin se. beblerini araştırırlarken: «— Bir kısım fthalât eşyasının esasen yapıldıkları memleketlerde yüzde 20, 25 flat yüksekliği arzettiğini> söylediler. Bu, tamamen doğrudur, fakat bugüne kadar olup biteni şimdilik bir tarafa bi- rakarak istikbal hesabına konuşuyoruz, #atların Avrupada yükselmiş olması biz- de de yükselmesini icab ettirmez, iddia garib gelebilir, fakat ortada ebilâkis, de- mek için mühim bir sebeb mevcuddur. Bu sebebin ne olduğunu anlatmak için mühim bir noktayı hatırlatmaklığımız icab eder: Fransız, İngiliz, Amerikan ticaret âle- mi malını daima peşin para ile döviz mu- kabilinde satmak itiyadındadır, bizim! tüccar ise normsl yoldan döviz bulamaz, dövizi (hracat işile uğraşan meslektaşın- dan yüzde şu kadar fazlasına tedarik e- der ve bir defa bu şekilde baş'ıyan zineir- Jeme hareketinin sonunda da fiat yük- seldikçe yükselir. Mübalâğaya düşmeden söyMiyoruz, Paris ve Londra piyasasında 100 kuruşa satılan bir malın İstanbul fi- âtı en aşağı 200 kuruşun üstünde bir ra- kamdır. Bu, dünün vaziyetidir, yarının vaziye-| fine gelince: Serbest döviz memleketlerine yâpacü- ğımız ihracat çoğalır da elimizde bütün İhtiyaçlarımız karşılıyabilecek o miktar. da serbest döviz toplanacak olursa tüccar mübayaatını hususi kanallardan döviz te darik etmeye mecbur kalmadan normal şartlar dahilinde bankadan alınmış döviz ile yapacağı için Londra ve İstanbul piya- saları arasında görülebilecek fiat ferka nihayet gümrük resmi ile komisyona in- bisar edecektir. Bugün barbden evvelki k'ymeti 100 kuruş olan bir mal Londrada 125 kuruş- tur, bu mal gümrük resminin, nakliyesi. zin, komisyonunun ilâvesile İstanbulda nihayet 175 kuruşa satılabilecektir, hal buki bugünkü satış flatı 200 kuruşun üs- tündedir. Demek ki ithalât eşyasından bir çoğunun yapıldıkları memleketlerde- ki fiat'arının yükselmiş olmasına rağmen İstanbuldaki satış fiatları bugünkü sevi- yelerinden aşağıya düşeceklerdir. Fakat bu, bir defa daha kaydedelim, ihracatı: mızın çoğalmasma, elimizde serbest dö- vizin birikmesine bağlıdır. Bu döviz top- Fikrin ile dilin arasında bir mükemmeliyet muka- cağı şüphesizdir. SÖZ ARASINDA gamma Tarihi bir Dünyanın en meşhur Colfcüsü ev'endi Dünyanın en meşhur go'feiisü, birçok büyük şahsiyetlere golf öğretmiş, Ağa Hana ders vermiş, eski İngiliz krah ile müteaddid kereler golf oynamış olan| Henry Catton, nihayet tövbesini bozmuş ve Arjantinli bir güzel ile evlenmiştir. İngilterede yağ ve ş:ker vesikaya tâbi tutu'du İngilterede dahi harbin tesirleri görül- mektedir. Bu cümleden olarak yağ ve şe- ker vesikaya tâbi tutulmuştur. Bu vesi- kalar kalka dağıtılmaktadır. Londranın en mühim gazetelerinden biri bu münasebetle krala hitaben bir a- çık mektub neşreylemiştir. Mektubun metni şudur: <Haşmetmeab! Vesika kartlar: tevzi e- dileceğine kraliçemiz beyanname yahud radyo ile kadınlara hitab eylese ve onla- ra vaziyeti izah eylese İngiliz kadınları vesikadan ziyade sevgili o kralıçelerinin nasihat ve emirlerine riayet eyliyecek- lerdir. Bizler, kraliçemizin sözünü bir şeref biliriz. Biz İngilizler zabıta ve memurlara itaat eylemekten ziyade kra- Wçemizin emirlerine tebatyet ey'eriz. Bi- naenaleyh günde kaç gram yağ ve şeker kullanabileceğimizi kraliçemiz bize bil dirsin. Biz de ona göre hareket ederiz. bi lanacaktır ve Ticaret Vekilinin yaptığı hesab doğrudur. Yalnız bu döviz 1940 yı. ında toplanacaktır. Ticaret âlemi için mühim nokta 1940 yılında toplanacak o- Tan bu miktarı şimdiden sarfetmeye baş-| ıyabilmenin imkânını bulmaktadır. An-| laşılıyor ki Ticaret Vekili bu nokta ile de meşguldur, nitekim (şimdiden Londra bankalarında kullanılabilecek 00 bin İn- giliz Mirasının bu'unduğunu haber ver-| miştir, fakat hâdiseler tahminlere teva- fuk edecek mi? Bunu yakında göreceğiz. Ekrem Uşaklığil a ELENME İSTER İN Ulus başmuharriri Falih Rıfkı Atay yaptığı bir gezintinin notlarını neşretmeye başlamış, yazıla. rından bir tanesi memleket yollarına aiddir. gatırları okuyoruz: «Çok defa merak ettiğim bir şey vardır: Eski met'usu ol duğum Bolu vilâyetinin ana caddesini ya; bir daha yapmak, gene temir etmek için denberi sarfolunar paranın yekünunu bilmek istedim. Bu ye- İNAN, İSTER İ dükkâm varmış. Şair arasıra kasab. i uğrar, ona şiirlerinden bahsedermiş, $ tabı bastırdığım söylemiş. Hasab sör- İemisile çarp ettiğini, verilen mühletin hitamında' da, lime eline düşememek için, kendi kendisini berhava ettiğini Speenin hatıra onun ad: verilmişti İlanımçlarında bi Amerikaya dalmıstı. İnsiliz amiral halde mağlüh oldu. Bunun üzerine ami- tutmağı amire! Sveevi vakalamıva memur ed İhors isimli amiral gemisile birlikte bat- Graf Spee, etmeleridir. Hergün bir fıkra Şair ve kasab Bir şairin evi altında bir kasab : Bir gün de gene uğramış. Bir şiir ki Mağ; — Nasil beri satiyor mu? Küsab gene sormuş: — Demek kilo ile ha! Graf Spee Ve tarih Almanların ceb kruvazörü, üç İngiliz kümet merkezi Monteviedo'ya o iltisa den çıkarak, düşman gemileri biliyorsunuz. azörüne amiral Graf a hürmet eseri olarak, 1914 harbinin baş- amiral Spee Alman yanın uzak şark filosuna kumanda edi- yordu. Filosu, Pasifikten seçerek cenu- Bu ceb kru kontr amiral Cradock, üç İkinciteşrmde o Coronel'de karşılastı ve fenâ leriöden gemisile Speenin filosu ile ral Stünde, #ayet kuvvetli bir filo il di. İki filo 8 Kânunusvvelde Falk'and adalârı aeklârında bulustular, ve İnci- liz amireli, İngiliz meslekdasının inti- karını: ald. Amiral Spse Seharn İnsanların en reühim kusurlarından bir tanesi de iyi dü- yesesi yapacak olursan büyük mükâlstı fikrinin kazans- (o şündükleri halde çok iyi bir fikri çok fena bir şekilde ifade ıktan sonra, müthiş su-jeski Ankara elçisi Suriç Yo'daştır. rette hasara uğrıyarak Uruguayın hü- “Tİ LE İmuhitinee en büyük sinema eserleri me- Resim | Sovyet Rusyanın, Finlândiya ile olan! ihtilâfından dolayı Milletler Cemiyetin- den ihraç edildiğini biliyorsunuz. Fu re- sim. bu tarihi celsenin bir safhasını gös- teriyor. Sigara içen de, Sövyet Rusyanın! “400 milvon...,, filmi Dokümanter film yapanlar arssında mümtaz bir mevki işgal eylemiş olan Ro- bert Flaherty ve Yoris İvens adındaki iki san'atkâr Çin harbine ve vekayiine dair s$00 milyon» adında büyük bir film çe- virmişlerdir. Çin - Japon cidalinin bütün ince saf- halarını, Çinin kahramanlıklarını tefer- rüatile gösteren bu film Amerika sinema yanına itbal edilmiştir. Saçsız'ığa çare bulundu mu? Amerikan doktorlarından Tom Harold saçsızlığa karşı bir çare bulduğunu ilân eylemiştir. Bu doktora göre saçları mu- hafaza eylemek için üç şey lâzımdır: 1 — Bol yemek yemek. 2 — Kâfi miktarda istirahat eylemek. 3 — Kederli olmamak!... Doktor kadınlar üzerinde tecrübeler yapmıştır. Hususi bir rejime tâbi tuttuğu t. Terihin sarib cilvesine bakınız kruvazörü de ayni yer- de batmıs bulunmaktadır. Eric Von Stroh»im Holivuda döndü Bir iki senedenberi Fransada bulun- makta ve müteaddid filmler çevirmiş o- lan sinema san'atkârı Eric von Strohejm Hellywooda avdet eylemiştir. Orada Darryl F, Zannuckun rejisörl Kü altında büyük bir film çevirecekt Bu filmdeki partönerleri Tyrone Power ve Claudette Colbert olacaktır. İSTER kün zannediyorum AN, inlihab dairesinde Bu yarıda şu | saiddi> ıprmnak, tamir etmek, meselâ or beş sene- faltton v: ISTER İvahud işlerinin fena cereyanmdan saçla» mümkün olmiyan bu yolu frenk usulünde tesis etmeye mü- dın'ardan bir çoğunun saçlarının dö- külmeğe başladığını görmüştür. İyi gıdanın saçın muhafazasında başlı- ca âmil olduğunu müşahede eylemiştir. İyi bir gıda alamıyanlar vaktinden evvel saçlarını kaybeylemektedirler. Çok çalışıp lâyıkı veçhile istirahat e- demiyenler dahi saçsız kalmaktadırlar. Kederler dahi saçsızlığın başlıca âmil- lerindendir. Fazla saça malik bulunan erkeklerin sevdikleri bir insanın vefatı neticesinde, rını kaybeyledikleri bu.dektor tarafın- dan tesbit edilmiştir. İNANMA! ki, bugün gene boydan boya geçilmek Sözün Bir sürü insan... Mm, 2 Ekrom Talü ge İ Gi eçen gün ajansın tebliğ ettiği e graflar arasında şöyle bir vârdı: «Mlontevideoda bir sürü insan, Ül Spee kruvazörünün liman terkedf mez İngiliz gemilerile tutuşacağı HÜ rebeyi seyretmek üzere şimdiden sand” lar, motörler kiralamışlardır!» Hangi devletin bandırasını taşırsi ta sin merdee ve yiğitçe ölmeğe hazır bir harb gemisinin maküs talihini VW lara nasıl gömüleceğini, bir boğa gör ni seyreder gibi, temaşaya hazırlan hemeinslerimin çirkin, vahşiyere #üs insiyakından, binlerce kilometi” zakta bulunan ben o anda hicab duYÜ 4 Şimdi, gemi battı. Harb talihidir Batmasa, batıracaktı; onu da bilY9 İki milyarlık beşer kütlesinin WÖle eya ki bu ihtimali tercih ve il iniş olanlara da bir şey diyemeyiz. a8 taze ceviz mevsiminde Beykoza tef. gider gibi, sureti mahsusada kayık ri yip te bir iki yüz kahramanın Bas” ceklerini seyre gitmek yırtıcı Bö rip bile hatır ve hayaline gelmez! ahşettir.. öm kısası Harb de, bizatihi Lâkin onu muşru gösteren vaziyeti” gi ruretler vardır. Harbe, vuruşmak İ dilir; temaşaya değil pe Beşer, kan ve ölümü herhengi bi “y kın müdafsasına, herhangi bir “ hakkukuna değil de kendi hay lara vasıta ederse o vakit aiçâ” Ajansın mevzuubahs ettiğim telgi " okuyunca, biran için kendimi ALİ Sw misinin kaptanı yerine koydum. Sl siz ki, o bir sürü insanın du gir il lükünü haber aldığım anda © e şehrin üzerine son mermilerimi i dum. Eski Romakların, medeniyet sz kurmuş olmalarına rağmen, sarih ta rında barbarlık sıfatından kurtul... gö olmaları, eğlence makamında GL göreşlerinin Romada şiddetli ref muş olmasındandır. a geli Telgraf, Graf Speenin akıbeti” hazırlanan o kalabalık için sürü “© kullanmış. # Ne yerinde bir tâbir! Bu AUYYE, Şi sanlara sürüden başka hangi E“ kıştırılabilirdi?. ği E. Elre ir keçakçının. yuttu eroin miiesin.8i çıkarıldı Sabikalılardan Kumkapıda GP ge sinde oturan Abdurrahman OğlU, si lin, Halim isminde bir adam V roin ticareti yaptığı zabıtaya ib w miştir. > Zakutaca derhal tertibak BUSE lim yakalanmış ve üstünde zoin zuhur etmiştir. Suçlu, pe M4 w pi kbrkusundan ağzında, yle sakladığı üç paket eroini de iğ: üç p pi Bünun üzerine derhal Cerfi yi tanesine kaldırılarak midesi içir eroin mürekkebatı elde edil” ye Polisev, suçta iştiraki olduğU o Kemal hakkında da tahkikat tadır. Bir esrar kaçakçısı yakala Tebdili kıyafet eden bir Pİ” Derviş isminde bir esrar set pd rayda cürmü meşhud hali mıştır. Falih Rıfkı Atayın hakkı vardır, fakat ne yapalım ki, gö- reneğin tesiri altından kurtulmak güçtür ve bugün İstanbui- da bile Belediyeyi asfalt yoldan çevirip parke yola sevket- meye çalışanların arkası atınmamıştır. Hattâ parkenin as- ah olmasına rağmen. iNANMA! vans am ız - e e ew e we A A 4 A EF E#, BEETLE. MP ALEL Ş ELİ Ğİ EL

Bu sayıdan diğer sayfalar: