26 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

26 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Birincikânun PMI “Son Posta,, nın Hikâyesi “anma SON POSTA Sayfa 9 «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 94 YENi GELİN — İbrahim Hoyi - GUNE 1 aI NM. Çemdzer Terzi elinden yeni çıktığı besbelli olan lâ. tiverâ clbiseli delikankı, Pullman o yaponun * Dir köşesine, yepyeni bavulunu yerleştir- sonra, bejler giyinmiş olan bir genç nn karşısına oturdu ve arkasma yaslandı. ime kız, sanki moda mağazasından daha iş ailemi de istemesse ben ne yaparım?, diye kendi kendimi yiyorum. Delikanlı sinirlenir gibi oldu: — Onüm, dedi, neler söylüyorsun. Valide hanımefendiye, Eliye ve babana derin hür- etim var. Halbuki sen aklından meler ge- çiriyorsun, bak?, — Öyledir. gördük. sanki ben görmedim wi, santyorsun?. Birçokları evleniyor, her yeyi yülük gülüstanlık olacak diye sanır. ken, birden tepetakla gidiyorlar. o Sebebi, Basit efendiler, aldıkları genç kızların ana e; çıkmıştı. Baştan aşağı yeniler GİY - il, Ye k Şapkası, kürkü, kostüm tayyörü, oldi- MELİ gicir gıcırdı. Genç kız derin bir vecd. Pihceden dişarıya bakıyordu. Delikanlı Tina oturunca, nazik bir tavırla başını Kimi, gözleri onun gözlerine takıldı gÖ - ERE gibi oldu, sonra gözlerini kaçırarak! “ebanimın sağ omuzuna dikti, erkek: — İşte böyle dedi. kız cevab verdi: — Evet.. işte böyle. kanlı devam etti: >> Eh. söyle bakalım?. Çoktan evlenmiş İ banimefendi olmak, nasl şey?. Gene kız karşıladı: Ol Bunu sormak daha çok erken. öy. #*... Evlenelidaha ne kadar oldu X12. Uç nzöberi evliyiz, değii mi? delikanlı, sanki ömründe ik defa olarak yormuş gibi, uzun uzun bileğin. ini süzdü, ve: Biz tam. iki saat yirmi altı dakikadan evyiz.. dedi, © kadın cevab verdi: — Böst kaç olduğunu farkedemiyordum. Saral dönmüştüm. Nerede olduğumu, ne. ag 0D bittiğini bilmiyor, anlıyamaıyordum.. Yaram bergün bu işi nasi yaparlar şaş. çok gördüm Delikanh tekrar yavaştan sid: — Sevgilim, dedi. Ne var, ne oluyor?. Ne. zi yapıyoruz. Neden kavga çıkarmak isti — yorsun? Ha!. Anlıyorum. ? bukuk sinirli. #in... Haklısın. yani. yerinde pek zahat de. £ü gibisin, şapkanı çıkarmaz mısın? Ve bir daha ân kavga etmiyelim, olmaz mm?. Ha almaz mı gekerimi? Çek müteeseirim.. bir Luhaf olmuştum da... Evet bir daha kavga etmiyeceğiz. Biz şkalarına benzemiyeceğiz eanım... * Delikanlı heyecanla atıldı: — Elbette benzemiyeceğiz, elelm... Yeni gelin cevab verdi, — Bu Allahm belim şapkayı da çıkarara- ğım. Başımı mengene Eibi sikiyor. Lütfen, filoye kor musun nonoşum., şapkamı beğeni. yor musun sevgilim? : — Doğrusunu istersen, bunlar yeni moda alar. — Mangi 1417. m, Plenmeği.. sanki bir marifetmiş gibi Kiye berkes evlenmek sevdasında ve evle 4, Tir da... Ne oluyor kumum?. Sonra, bir Şermin nasıl olacağına dair ellerinde se. Yar sanki2, “Mktanlı münakaşayı kısa kesmek istedi Birak bunu kendileri düşünsün, ne hal- kipa 98A görsünler. dedi. Bize ne? Biz nise bakalım, | Mia En çok gözel oldu, deği mi?. Du. Pa hakikaten beğendin mi? a Birikuldde idin güzelim... Harikulâde. Pe kız sevindi: Oh ne memnun oldum. Eli ile Luiz ben hiç mi Miç aniyamıyorum. yalnız 38- nin o Weiverd sapkamı pek severdim. Aman örle mi”. Aferin sana". Beni allem. ııklaştırın da trene alar atmaz İk $u: «Şapkanı beğenmiyorum!» #üzel meriim sine lâciverd sankam befendiği. mi söyledim .. veni modalardan haberim yok. Karim sapta'amından ben ne anlarım? — Rotendiin sankaları givebilecek bir ka. &ıwnin #vlenmeditin fena olmus. Neden Lutz Be ile ewlenmiy Onu di a güzel bu Bep, ©! İller, değil mi? Dotrnsn, sonunda |Jursum. Herhalle onun şapkalarım da be. ie tüvalette karar kıldıklarına sevindim | #enecektin?. Ha, sahih, neden onunla ey. Yarmmıştı onlara, dedi, denmedin? Dari Ni , İşi <tnlı tekrar konustar Ge, Yakı yine dedi, Sama bir şey sözliyeceğim. İliç, STisenin önünde seni beklerken, EMİ İlelne hinsimlzdenberi mizin Akırdısım ağ. > Sürdü ve kendi kendime: İsından düsürmedin. Ben de burada oturarak Vey bu kadar gürel olacağını hiç dü-|hep orun medhini dinledim durdum... Ya- İstim. hakçası, herhangi Dir erkeği uk, yasik ki onunla evlenemedin Herhalde İÇ karabilir?. dedim. daka çok mes'nd olacaktın. buna eminim. Bayi fatıma teşekkür ederim. Peki ya EU) Delikanlı artık dayanamadı. Patladı: — Peki seterim.. dedi, sen bunları söylü. orenn amma, sen ma diye Brvke Ula evlenme. masana, Allh askina kurum? kız dinlemeden devam etti yorumumu istersen, hile dirkat etmedim. İy: M ayi İrte bu fenaf, Kız kardesimdir di. İdin? O. sana istediğin kadar pahah pahah #iyorum, hani. amma, bugün dü-| şapkalar slrdı nin bulunanların hiç birisi | güzellikte! Evlenmetiime esef edip o etmediğimi Mltiyg,, “ine en dökemezleri . Pek seker üm Yolniz, herhalde © senin ibi ke, hş OLE, bir de boyimiz dikkat etmez. | pen! yanayalnır alıp götürdülü zaman zev. ei ya sen ENi He hile alâkadar Ol- kimle ve elbisslerimle olay etmendi, hayz dei, doğrusunu istersen, senin KIZ timle oknamazdı, bu muhakkak... Bruks be. Meg, er. hoşlarmayışına esef ediyorum.İni dalma severei ayak Delikanlı konustu: Mey Ws demessin?. Seni o kadar severdi ki, - seviyorum, omü. İhir düğün hediyesi bile göndermedi . Del- in ne wmm-İkenlı rakibimizin sevgisine diyecek yok ma. Canım., kız kardesin, pek cana sn san. Kardeşim gibi Yeni lin ceva verdi: Bi» is 'ein sevahate ciktığım, ve dönü. şünde apartımanımıza Yüzım olacak bir şey ya kocam'gördereceğini bil'yorum. inde gün, | Arasıra gelir, çift Misafir o kalırım. Benden bag | “Sen Posta» nm yeni edebi romans #iki destu o kalmadı Kdyieşsen &skilerden, Büyük: diy, bilenlerden kimse ile karsılı Ödü kopuyor. Aşağıda kam açıl Mederi yor. Aş m açi m tabii erim, geliyor... Pek rica ede - zak siz bu macerayı bilmiyorsu » m tor Mazharla Fiğ andı . kei birbir ML düsünüyorum da Ben & R ai & seyin Gerçek nel ni görmemisler -| i dost yalnız kalmea öereden, — Yok, canım, bu yaştan sonra mı”. Artık bizden geçti böyle şeyler... i öğ Bilinmez! Öyle deme... Zaten en sevindim. Seni hayli özle - fecii de bu yastan sonra olanıdır. Bir de birkaç satır asanda: «Bu se insan aradaki yaş farkını gözetmeden r Woruz; misafirlerin ara- genç bir kıza tutulursa mâhvolmuş de - €pey ,, pim varı filân diye oku -'mektir. meraka düştüm; yoksa bizim| o — Ne olur? çek benim haberim olmadan! — Ne mi olur . Amma yaptın ha. ş “iye düşündüm... Mektubun Ne olacağını ben mi sana anlatacağım?. Bekaa gelmenizi oldukça he -| Romancı, psikoloğ. hayatı yakmdan gör. Dar, Evlene, im... düğünü, eserlerinde hâyatı tasvir etti, A doğr, 'medim, evlenemiyorum da,., |iddia eden tecrübeli muharrır bunu ben - İrem, he geni İstersen ne ev'enebili -İden mi öğrenecek? N dut © eğlenebiliyorum... İçinde| — Benim öyle bir iddiam yok ki... Bun Yor ' m haleti ruhiyenin ıztırabları-|ca eser yazdıktan sonra vardığım netice basladı , Neler söylüyorsun?,. Herkes genin —b , » Mazhar... Pek fazla sıkılı - jsu oldu: Yazdıklarımın hepsi baş ve ma - May, Yoksa nasız şeyleri tadi m Âşık #lân a ci. ini ç kın, bövle bir şev ol -İeserlerinde teselli buluyor, onlara inanı- ni iyi yokladın mı? 5 ş — , Mez gilele hele > Kendin ... Sesin 0 Ger, ek zayıf çıkı - babaları istemiyorlar... Yok!, İtiraz etme... Belki de harikulüde şeyler.. amma,! i——— —— (lime çikarmak imkânsızdı. Sehm. neden onunla evlenmedin. Tre-| ğini gi edib dediğin adamın sözüdür: San'at ma. — Bana bak, onun hiç bir şeyini istemem, anladın mı? Verirse de derhal pencereden, dışarı fırlatır atarım. Brik, Muruk dinle mem. - Öyle ya... Var mı sana Lulz. ona bayı- tirsin, — Allah, Allah... Lu'zden bana ne yahu?! Senin arkadaşındır dedik ve baktık o kadar. İyi amma, tam düğün günümüzde ar.| kadasıma böyle alâka göstermek pek mani. | dar doğrusu... Hem de nerede tam mihrabın eşiğinde, kafamızda Lalsin hayal (durup bekliyoruz. pek şık doğrusu! dedi. Genç kız sonra birden tavrını değiştirerek devam etti: — Canım, bana ne!, Hem biz diğer erillere benrememiye karar vermedik mi idi? Bun. İden sonra kavga etmiyeceğiz.yuvamızı dağıt- mıyacağız... Lütfen şapkomu verir mizin sev. gilim! Artık giyelim; beğenmeyişine o Kadar üzülüyorum Ki... Cok beğeniyorum. Pek hoşuma gidiyor. — Övle mi?. Ne serindim, ne sevindim, sapkamı beğenmiyeceksin diye öyle kork - İ muştur ki. — Yok canımın içi, hiç şapkanı beğenmez olar muyam?. Hangi şeyini sevmem ki. bak bülari serahaline başladık, birkaç dakika #onra Nevyorka varacak, otele İneceğiz. ve her şey düzelecek... öyle ya... Biz artık evli. yiz, düryamn en mes'nd çifti biz olacağır.! slnez karça etmiyelim. dedi, Ve dudaklarını karısının eline değdirdi. Omüz başlarından uzun bir apulet ilmiş olan kolları, elmas birer düğme yordu, öyle ki, kollarının iç tarafı baştan başa açık kalıyor, buradan, gayet bol ya. pılmış mintan kolunun kumaşı taşıp dö - külüyordu. Başında, al kadifeden külâh üzerine biber oyalı bir çember sarılıydı, bir kıvrımına da, has bahçede yetiştiril- miş şahane bir karangil iliştirmişti. Di. zinde, bir tozluk vardı. Baldırları, ba - cakları ve ayakları çıplak idi. Çıplak aya- sarkmış (o geniş ve şeklinde ya - mişti. Pehlivan yapılı vücudü, bu efe kı. yafeti ile bir kat daha heybetli olmuştu. Gayet güzel ince kumral bıyıklarin süs- lenmiş olan güzel yüzünde, vücudünün hevbetine uygun bir vakar vardı. Padişah, çok geç yatmış olm men, çok erken uyanmıştı. İlk ii geceyi, sarayı dalma bir teftiş ile geçi - ren ve ancak, parça parça İki Üç saat öyle bir dalıp gözünü açan Melek Ah. med yı dinlemek olmuştu... Sonra | rak, Babıhümayuna kadar gitmişti. Geç tiği yollarda ve kapılarda, nöbetçiler ve kapıcı tarafından, sessiz, fakat fevka- lâde bir hürmetle selâmlarmıştı. Ortalık daha yeni ağarıyor, çöz, yirmi otuz adım biliyordu. Murad Ba. deki zabit odalarına (TİYATROLAR Yi Gehir Tiyatrosu Tepebaşı dram kısmında akşam saat 2030 da Yelpaze ru uzanan açıklığı seyretti: Saray kapısı ve surlarının yirmi otuz adım kadar ile. risinden bas'amak Üzere, meydanı kap- $ kalabalık, uğuldayan, geniş halinde idi. Mızrakların, arada »ayaya kaldırılan kılıçların parıltıla. rı, ilk bakısta İnsana bir ürperme veri - vordu. Uğultunun i&rden roanalı bir ke- Halk Öpereti - Bu akşam sast 9 da Git - Kal İsma Dümbüllü temsilleri . Bu akşam Bakırköy Miütiyadi sinemasında Köse Kâhya İstanbul İkinci İflâs Memurluğun - dan: İstanbulda Sultanhamsmında 33 No. da manlfaturacı Hacı Hüseyin hafidi İh- san Evrim alacaklılarına konkurdato tek. İlif ettiğini bildirmiş olduğundan ikinci itoplanınada bu cihet dahi müzâkereedi- yundan a'ay köşküne giden padişah, Şen. gül hamamına doğru uzanan yokuşun da bir Insan deryam olduğunu gördü Murad Alay köşltinden İİneili köşke döndüğü zaman, ortalık ta iyice aydınlan- mış bulunuyordu. Tam © sıralarda idi, silâhtar Melek Ahmed ağanın dışarıya İgönderdiği ndamlardan biri, zorbabaşıla- eceği alacaklılarca bilinmek üzere ilân |rın Sultanahmed camisinde verdikleri son kararlar hakkında malümat getirmiş- #. Bu adamı bizzat padisah dinledi, Ha- yatına karşı bir sufkasdden başka bir şey olmıyan bu ihtilâlin en korkunç müşevvik lerinden birinin Receb Paşa olduğu pek açık görünüyordu. O anda sarayda bulu- nan ve hayatı Muradın elinde olan Re- ceb Paşayı boğdurtmak, idam etmek iş. ten bile değildi. Fakat, ihtilâl eteşi bir kere parlamıstı. Onu söndürmeden Receb Paşayı ortadan kaldırmak, tamiri imkân- «ız facialara yol acabil!rd!. Muhakkak ki paşanın bütün fhtirasları, simdilik yal - nız hükümete sahib olmakta toplanıyor. idu. Hükümeti eline geçirdikten sonradır İki, padisahm alevhine de kat'i bir hare. kete gececekti. Murad, Marmarava ba - kan genis bir pencerenin önüne oturarak bütün ihtimalleri, bir riyaziye meselesi sibi. kâğıd üzerine yazarak düşünmeğe başladı. Evvelâ bir idam hükmü yazdı: «Bostancıbaşıya hüküm ki, «Sen ki hâssa bostancılarım başı Ca - İfer ağasın, şimdi Iki yarar adamın ile TER Köketçi eeyaneler Bu gece mübetçi olan eczaneler şan. lardır: İstanbul eihetindekiler : Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Ab. »dir), Şehmadebaşında: ( Hamdi), ? (Cemll), Eminönünde: (Ben- (Witali), Bakırköyünde; (Merkez), Eyübde: CEyübsullan) Beyoğlu cihetindekiler: İstkiâi caddesinde: (Dellasuda), Dal. rede: (Güneş), Taksimde: (Limonciyan), Pançaltıda:; (Nargileciyan), Karaköyde: (Hüseyin Hüsnü), Beşiktaşta: (Vidin), Biğaziçi, Kadıköy ve Adnlardakiler: Kadıköyünde: (Sıhhat, Rifat), Üskü. darda: (İmrahor), Sarıyerde: (Nar), Adalarda: (Halk), i 6 Yazan: Refik Ahmed Sevengil geliyor... Hattâ bilirsin ki birçok okuyu-;cünün üstünde bir iş yapmağa kalktığı cular, romanın vak'ası ile muharririn ha-,için de bunalmış ve yolunu şaşırmıştı. yatı arasında gizli münasebetler “eşfet-, Ne derecede rib olduğumu bile - meğe bile çalışırlar... İnsan yaşı nadığı mezsin, Mezha şeyi yazamaz, derler... Bilmem hangi e. — Vah, kardeşim, sen bir müddet bu- söylemiş: Duygu ile çizilen her por .'tada kalmalısın,.. Açık hevaya, kırlarda İtre oturanın değil, artistin portresidir, di. | gezip tozmağa, sizin şu menbus sosyete. İye... Siz muharrirler de şuna buna atfe-' mizden uzaklaşmağa bak.,, Seninki açık İderek daima kendi duygularınız: kâğnd bir sinir buhranı... Belki de snn zaman- üstüne geçirirsiniz. larda faz'aca yoruldu Tansiyonun dü- — Doktorcuğum, gene o bilmem han.;$ük mü?. Okuma, ima, heyecanlan - .. İnsan bazan bir pebat gibi 3 da bir zevki olabileceğini kabul © san'atkârı teşhirden ziyade onu saklar, Di” abi , İgizli tutar,.. Bana sorarsan san'atkâr he. meli... Buraya geldiğine çok iyi ettin, bu kimlere müracaat etmekte gecikmiş ü -| kafile dönüp gittikten sonra sen bir müd- midsiz bir hastadan başka bir şey değil -| det benimle beraber kalmalısın... Ben dir... Muhayyilesinin karanlık gecesi için İseni tedevi edeyim, kısa bir zamanda hiç de şekil alıp hayata çıkan bir takım tayf.|bir şeyin kalmaz! lar onun ebedi surette yakasını birakmaz. | lar; yarım kalan şahsiyetlerinin omaküs| * Güneş doğmadan otomobillere binerek yar; bunca zamandır mütemadiyen ha -| talihini düze'tmesi için onun peşinden ko-| çiftlikten ayrılmışlardı. Doktor Mazharın | çek'in ar yat yaratmakla meşgulsür, tasvir ettiğin |şarlar... Halbuki bilmezler ki hayat ya -| Kastamonudan getirdiği arabaya yolu ve| Kına gayet güzel bir Cezayir filöri giy -| bizzat kendisi, silâhtarını da yanına ala-| Ayvasofyadan Sultanahmede doğ-| Babıhüma -İzaman bilhassa Yeniçeriler: BİNBİRD Yazan: Reşad Ekrem Dördüncü Muradın kararı IYalhı kü küne varıp orada Receb Paşayı alıp kaydın göresin.» Sonra da, sadrazam Hafız Paşaya bir hüküm yazdı: «Hafız Paşaya hüküm ki. «Sen ki vezirim Hefiz Paşasın, tiz mührümü gönderesin ve kendin bir sadık ku'unun hanesinde gizlenesin» Daha sonra da, Receb Paşaya bir hü- küm yazdı: «Reeek Paşaya hüküm ki, «Hafız kulumdan mührü hümayunu « mu alıp sana gönderin hükümet umuru- iyem. Uğuru hümayu- numda can ve baş ile çalışasın, alm ak - lıkları edesin, göreyim seni.» Her üç hükmü de imzaladı, ve karşısı- na dizip düşündü. Receb Paşayı öldürtü kuç bir fa Receb Paşanın ten hiç bir şı karşı galebesi, halkın kendisine müzn - bereti ile mümkündü. Halk ise, bu yar - dımını Receb Paşa hayatta iken de ya. pabilirdi. İ İhtilâleilerin biraz sonra başlıyacak olan saray hücumu muvaffakivetle neti, İcelenirse, Receb Pasa, zorla hükümeti eli. ne alacaktı, İhtilâleller, Receb Paşayı bt- Tamadıkları zamanda, velev ki hayatı pa» hasına da olsa sadaret mevkline can at: bir muhteris devletli bulmakta güclü cekmiyeceklerd!. Hükümeti zorla alağ | yorba'arm ikinci işi de Muradı atmak © Yacaktı. Halbuki, Receb Paşaya, hiç ummadığı bir zamanda mührü hümavununu vere » cek olurss, pasa tarafından fhtilâlefleri nsdisaha karsı da vürütmek hayli zorlaş- İmıs olacaktı; belki de bü arzusuna hiç ma İvaffak olamıyscaktı. Ve muhakkak ki 6 sİstediğter mühür idi. Aldm. Biz padisahımızdari hosnuduz!» diye avık direveceklerdi. Ö zaman da, Murad icin. korkunç bir inti . kama hazırlanmak kalacaktı. Bir tek korkunç ihtimal kahyordu. O da: «Barı yakmlarınm, dostlarının hayâ» tına karsı yapılacak tecavüzlerdi. Muraâ, anlara dn. kacra eizlenmeleri icin Izin ve- recekti. Yakalanm mahvolmak fse bir baht ve ta'ih, bir alın yazısı idi, Murad, Hasan Halifevi #öndererrk v6. #irlerden Ravrsm Pasayı İncili köşke dü, vet etti, Bavrsm Pasanın daveti, İncifi köskteki devlet erkânı Üzerinde esrarei- siz bir tesir yaptı, Bütün gözler, bir anda Receb Pssava çevrilip yere saplandı. O zamana kadar tutacağı yol hakkında ken. dilerine hiç bir sey söylememiş olan hün- âr. muhakkak ki, her şeyden evvel, ih » #lâli kansız yalıştırmağı tecrübe ederk. Bunun için de evvelâ sadrazamın azl lâzımdı, Hafız Ahmed Pasadan sonra da daretin yegâne namzedi Receb Paşa g8. yordu: Halbuki Bayram Paşanın da ti, bu tahminleri altüst etmiş oluyordu. Bayram Paşa, genç, cesur, dışı İçinin ay. nesi olan bir vezirdi, İhtilâli önleme için ne gibi tedbirlere baş vuracağı bili nemezdi. Fakat ihtilâlciler, fitneciler &- zerinde sözünü geçirebileceği de umula Jmazdı. i (Arkası var) | biller onları takib ediyordu. Gecenin he- müz alaca karanlık denilebilecek bir santi âdi. Otomobillerin proj rleri toprak yolun üstünde ışıktan çizgiler çiziyordu. Ağaçlık mıntakaya geldikleri zaman: gök yüzü ağarmağa bâşlamıştı. Arabalardan indiler, Doktor Mazhar: - Postelar tertib edeceğiz, dedi, rica İederim. Bizim Osman ağaya itimad edi - niz... O bu mıntaksları karış karış ezber- den bilir; hepimize ayrı avrı vazife vere- cek, gösterdiği yerde duracağız. Osman ağa söze karıştı; Ağaçların srasından yürüyeceğiz, ler rastgelm . Her halde bu - Jacağız. İşte ileride tor'uk gözükü, a asılı, kiminin aya - Anda baf;f Lâz çizmeleri, kiminde dolak külot pantalonların kenarları yay- ilde açılmış, arkalarında vü - cudü biçimli ve gözel gösteren ave ce « ketleri, yürümeğe başladılar. r, ilerive geriye, sağa sula dırarek etraf'arında dolaşıyordu. Güneş henüz görünmüyor, fakat ilk ışıkları ağaç'arın alt tabakalarına nüfuz edememekle bersber . ormanın üstünde gittikçe » ini, cude petiriyordu Ayse doktor Mazharla Hüs da yürüyordu: — Kalbim çarpıyor, dedi, ya bir tipleri daima cemiyet içinde buluyoruz. |ratmağa kalkan adam, kendi hayatına di. MY ) av sahalarını bilen köylüler binmisler, ka bulamazsak?.. “min değilsin galiba! İRomanlarındaki şahıslar bize hakiki gibillediği istikameti vermekten &cizdir. Gül filenin önünden gidiyorlar, öteki otamo-| (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: