13 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

13 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a eşhur sinema komikleri Lorol we me, henüz film çevirmeye © başlama- tişlardı, fakat bu işe çok hevesleri var- Ü O zamanlarda “Hardinin zengin bir ik asi ölmüş, Hardiye oldukça “para lmiştı. Lorelle birlikte bir kahvede ©- uş konuşuyorlardı. Lorel: iç PE herhalde zeki adamım, komik- te muvaffak olurum. ye söze başladı. Hardi elile Lorelin UNA Vurarak; — Sen zekisin ha, dedi, sen zeki nedir bilir misin? — Benim işte, — Sen değilsin benim. örel Hardinin konuşmalarına uzak- İN dikkat eden bir adam yanlarına s0 kuldu. Hardiye bakarak: — Zeki sensin! Dedi, Hardi memnun olmuştu. Lorele döndü; — Bak ne diyorlar, Lorel ben zeki a- amım, zeki adam olduğum için sinema- talkta da bu zekâmdan istifade ed Meşhur komik olacağım. | Yanlarına sokulmuş adam kendi adını! Söyledi; — Benim adım Hakastır. Bir sinema- , | Yenibi Şapkalar memleketlere e elbiselere! Göre değişir. Meselâ bir balo elbizesile kasket, bir iş elbisesile silindir şapka gi- Yilmez. Bir Çinlinin sokak şapkasile bir Wrupalımın sokak şapkası bir değildir. imdi şu resme bakın, resimdeki adamın Bİyiniş tarzına göre başma giyeceği şapka Tesimdeki dokuz şapka içinden hangisi- dir. Onu bulun. Buldunuzsa res n kesin, resimdeki adamın giyeceği fapka hangisi (se onun altına bir işaret “ş.m meninin Yanımda, kurumuş bir âğaç varr oOCi di. Değirmenci bu ağacı kesmek t istiyordu. Lorelle Hardi, ikisi birden yerlerin- den fırladılar: — Sinemacısın hal — Evet sinemacıyım, siz ikiniz de si- nemada muvâffak olursunuz. Yalnız bü iş için biraz paraya ihtiyaç vardır. Hardi koltuklarını kabarttı: — Para bende çok. Lorel de parmağile Hardiyi işaret etti: — Para onda, zekâ bende. E Harâi bağırdı: — Para da bende, zekâ da benae: Hakasın gözleri parlamıştı: — Para varsa ke , başta bir inemâ makinesi için birkaç yüz lira, Hardi sordu: — Birk; — Üç yüz kâfi! yüz, yani ne kad Hardi, elini cebine soktu. birçok bin liralik arasından üç tane Uralık çi- gaze-| mecemiz | koyup resmi bize gönderin. Doğru bilen- lerden üç kişiye elişi, altı kişilik peçete ; takımları. Bir kişiye bir futbol topu ve diğer elli kişiye de ayrı ayri gözel ve kıymetli hediyeler vereceğiz. Bilmeceye cevab verme müddeti on beş gündür. Bik mece cevabını bize gönderdiğiniz zarfın üzerine «Bilmece» kelimesini ve bilme- cenin gazetede çıktığı tarihi yazmayı i unutm Baltasını aldı. Düşündü. Ağa- kesmek pek kolay olmıyacak: Bu işi kolaylatmak lâzımdı. Aklına bir kurnazlık gelmişti. Baltayı değirmenin kanadların- dan birine kanad döndüğü za man balta ağaca çarpacak bir — Al paraları, bu paralarla sinema makinesini alırsın; Hakas bin liralıklamı görmüştü, * Hemen o gün sinema makinesi alındı. Film çevirmek üzere kıra çıktılar. Hakas maki nenin karşısında komik tavırları alıyor - çeviriyor, Lorelle Hard: maki- lardı, Bu sirada bir adamın koşa koşâ ken dilerine doğru geldiğini gördüler. Adam, Hakasa — Hemen, dedi, elli bin lira ver, Besi şurada bekliyen meşhur haydud Alkapon gönderdi, Parayı vermezsek hepinizi öl İdürecek, İ Hakas ellerini ceblerine götürdü; — Aksi gibi yanıma para da almamı- şım, şimdi ne yapacağım? Hardi, korkudan titremeye başlamıştı, * r ; , Hakas Hardiy Sizde varsa veriniz. Dedi, Hardi elini cebine götürdü ve eti olan elli tane bin liralığı mamıştı, flm çek- İmekten de vazgeçip döndüler, Lorel or- İ tadan kaybolmuştu. Biraz sonra Hakas ta Hardinin yanından ayrıldı. Hard! yalnız başına yürüyordu. Lorel karşısına çıktı: | — Sen misin zeki yoksa ben miyim Hardi, — Elbette benim Lorelli — Değil Hard. — İnan Lörel benim. Lorel elini cebine soktu, Elli tape bin liralığı çıkarıp Hardiye uzâ - İşte zeki olduğumu isbat ettim Har- di, O Hakas | değil; hırsız, öteki paralar arkadaşı. Ben adamın peşi sira Kafasına bir sopa vurup bayılttım. Senin| paraları da aldın getirdim. inemacı filân alan da onun gittim. | yok mu, o | Köyde Sabah Dağlara düşerken günün şulesi, Bağları sarıyor sabah neşesi, Koruğda uyanan e van kuşları, Oraya çağırır pinarın sesi, * Sürüyü çekerken gamsız çobanlar, İnceli kalınlıı muttarit çanlar, Yol tutar ovaya köy yokuşları, Altından tarlaya girer tırpanlar, * Koyundan, inekten sütler sağır, Sürücer ovaya, dağa yayılır. Basığa değince tırpan uçları, Çittçide mevsimlik kavru dağılır. Fethi Dedeoğlu 4-23. talimata, yere yuvarlanmıştı 'Turgudla Kurkudun birer köpekleri vardı. Turguduri köpeği minimini, Kur- kudunki de kocuman bir köpekti, Köpeklerin koştukları yol bir yokuş- tu. Targudun köpeği geride kalıyor, ği arkasına bakıp, öteki Kurkudun da O kadar hızlı yuvarlanıyordu ki Kurkudun kocaman köpeği çok geride kalmıştı. Bütün gayretine rağmen Tur- gudun köpeğine yetişemedi, Son Posta Mektebli okuyucularımız grup halinde çektirdikleri fotoğrafları | çocuk sayfası muharrirliğine gönderdikleri takdirde, bu resimler çocuk sayfasın- Kurkud köpeğinin yarışı kazanaca» Ena emindi. İşaret verilir verime iki köpek birden koşmaya başladılar, Turgudun köpeği gayretle atılmak istedi. Tepe taklak kıldı ye bir dahı doğrulamadı. Döne döne yokuş aşığı yuvarlanmaya başlamıştı, Turgudun köpeği yokuşun altına bi- rinci olarak yetişmiş, yarış: kazanmış- tı. Bu sefer de Turgud sevincinden zıpzıp zıplıyordu, mekteblerde gazetemizin da neşredilir, Küçük mektebli okuyucularımızdan gazetenin çocuk sayfasında neşredilmek üzere grup halinde çekilmiş fotoğraflarını göndermelerini bekleriz, Yukarıdaki fotoğraf Muradlı yatılı okulu talebelerini muallimlerile bir arada göstermektedir. Kanad döndükçe balta çarpıyor, ağaç kesiliyordu, on dakika geçti geçmedi, ağaç tamamile kesilmiş ve Değirmenci yaptığı işten memnundu. Keyfi yerinde idi. Kesilmiş ağaca buk- tıkça gülümsüyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: