Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SON POSTA Romanya, Almanya tarafından bir istilâ " tehlikesine maruz mudur? YAZAN Eimekli general H. Emir Erkilet “Son Posta,, nın askeri muharmwri s on günlerde Almanyanın batı Galiçyada Lemberg - Romanya demiryo'unu ve petrol madenlerini aske- ri işletme teşkilâtile işgal etmesi, diğer cihetten Romanyanın petrol sanayiini | rasyonalize eylemesi basın âleminde bir- çok dedikodu, tahmin ve propagandala- ra sebeb olmuş ve Almanyanın, Roman - yanın zengin petrol, maden, orman ve zi- raat mahsullerine el koyması için, bu mem'eketi istilâ zamanının geldiğini bir- çok kimselere zannettirmiştir. Zanlar, tahminler: tarafına geçen ve*geten sene müttefikle- rin garanti' aini kabul eden, bu memle - kete #reca hıncı vardı. Alman ordularının büyük kısmı garb - de Zigfrid mevziinde kaldıkça bu hatta | müttefiklerin herhangi bir taarruz ihti - malinden korkulmaz. Zaten Finlandiya - da pek fazla meşgul 0'an Rusya Besa -| garistan bitaraf ka'dıkça böyle bir îstilâ-f rabya ile kolayca avutulabilecek ve ona!' Finlandiya ve İskandinavyadan başkaı cenubu garbi ve cenubi Asyada hareket Jıktan çıkıp Balkan antantına girmesi hâ hırakması demektir. linde iş tamamile değişir ve Romanya -| ya, hiç olmazsa üç Balkan devletinin yar- | serbestisi verilmek suretile Romanya i - şinde kendisi ile anlaşılabilecektir, Bahu- sus, garbi Galiçya ile Romanyanın A! - manya tarafından işgaline mukabil Sov- yet Rusyaya gösterilen tavizler az şeyler olmayıp her devletin tamahını tahrik e - debilirler. Romanya seferine Almanyanın büyük küvvetler tahsis etmek — mecburiyetinde kalmaması ve hem de seferin seri olma - sı için kendisine lâzım olan Macaristanın | 4 /| askeri ittifakmı ve hareket birliğini te - Pilyaki Romanya ve Balkanlar Alman - talvanın menfaat ve işlerine gelir birşey min için de ona, Transilvanya vâdoluna- |.» hayat sahası içindedir, denmekte - değildir. Hükümetlerin ve milletlerin ise bilir. Bu suretle Sovyet Rus, Alman ve Macar fırkalarının Romanyaya şimal do- ğu, şimal ve batı şimalden büyük ve sa - rıcı bir cephe ile —Lehistanda olduğu gibi— taarruz etmelerine imkân hasıl ol- muş olur. Rumen ordusunun işi bitiril - dikten sonra, Romanya tamamile işgal . ve evvelce tasarlanacağı vechile taksim olunabilir. Bu harekât esnasında Bulgaristana ve- rilecek rol Romanyaya cenubdan gelme- si memul herhangi bir yardımı meniçin silâhlı bir bitaraflık ve bekçi'ik olacak ve | buna mukabil de ona cenubi Dobrice va-| dolunacaktır. Yugoslavya zaten Aı_man-! yanın bir komşusu olduğu için her şeyi göze alıp yalnız başına Romanyaya yar - dıma koşamiyacaktır. Böyle bir durum - da İtalyanın Almanya aleyhine hareke - te gelmesi, karşı taraf saf'arına külliyen geçmesi demektir ki onun derhal böyle bir karar alması birçok sebebler dolayı- sile şimdilik beklenemez. Çünkü evvelâ bu, onun şimdiki silâhlı intizar siyase - tine uymaz, İtalya harbe ancak öyle bir Zzaman ve vaziyette girmek istiyecektir ki az bir fedakârlıkla çok şey kazanabi!'- sin. Bu itibarla onun tasavvur ettiği mü- dahale tarzı ancak harbin sonlarında ve her iki tarafın son kuvvetlerini sarfet - mekte olduğu bir zamanda müessir ola - bilir. O halde İtalyanın şimdi bir Roman- ya meselesine müdahalesi kendi siyaseti bakımından faydasız ve mevsimsiz olur. Bundan başka İtalyanın Tuna ve Bal - kan'ar dolayısile görülen endişe ve gay- retleri hep komünizme yani Sovyet Rus- yaya karşıdır. Onun Macaristanı Roman- yaâ ile uzlaştırmaya teşebbüsü bir Sovyet Rus taarruzu ihtimaline — mebni idi. Bir Alman - Rus müşterek hareketine karşı da İtalyanın harekete geçeceği ciddi su- rette bahis mevzuu olmamıştır. Bilhassa buna bir de Macaristanın — katışması ve Bulgaristanın da silâhlı bir bitaraflık ta- kınması ilâve edilirse Rusya, Almanya ve Macaristanın Romanya aleyhine müş- terek bir hareketinin İta'yanım şu son Tuna ve Balkanlardaki siyasi faaliyetle- rinin dışında kalacağı anlaşılır. O halde bü mütaleaların hülâsası şu - dur: Romanyanım şimal doğu, şimal ve | tarafından Romanya petrol kuyuları ri bir istilâya uğraması mümkündür. Bul yı şimdilik menedecek bir kuvvet orta - da yoktur. Filvaki Bulgaristanın bitaraf- dımı imkân dairesine girerdi. Fakat bu, kanlara hükmetmesi demektir ki bu da şimdilik mevzu haricidir. Hakikat! Takriba düşündüğümüz gibi bir Ru - da bir saik olabilir. Halbuki men seferi tabiatile mümkündür. Fakat melhuz değildir. Çünkü böyle bir hare - ket şimdilik A'manyanın ne menfaatle - rine ve ne de harb hedeflerine uymaez. dir. Fakat onun buralarda herhangi bir arazi talebi olmamak gerektir. Akıl ve mantık, onun maksadının cenub do- ğu Avrupa semtinde mevcuüd iptidai mad deleri kendi sınaf mahsulâtı mukabilin -| de serbest satın almaktan ibaret kalma- sını icab ettirir. Almanya Romanyadan itibaren Tuna ve Ba'kan memleketlerinde ve yakın As- yada petrol, maden, orman ve ziraat mah sulâtı olarak ihtiyaçlarını tatmin edecek birçok şeyler bulabileceği gibi bunlara mukabil verebilecek pek çok sınai mah - sulleri de vardır. Almanyanın şimdi Bal- |den şimdiki aldıklarını alamaz olacaktır. ıBundan başka ve üstelik — Ramanyadaki dış ticareti de sıfıra inecektir. Çünkü iş- gal a'tındaki düşman bir halk gasıb ve müstevliden hemen hiçbir şey satın al - “4 $ Ve zâten mağlüb ve münhezim ol - ?nuş, bütün zenginleri kaçmış ve kalan halkı da sinmiş bir mömleketin satın &l - ma kabiliyeti asgari hadlere iner. Alman zimamdarları elbette ve gene düşüneceklerdir ki bir Romanya seleri, iptidai madde e'de etmek ve ticari mü - badele yapmak itibarile, bir kazanç te - min etmemekle beraber askeri ve siyasi bir takım komplikasyonlara ineydan ve- recektir. Meselâ durup dururken Alman- ya kendisine bir Balkan ve bir Karade -| niz cephesi açacak ve üstelik İtalya ile,! silâhlı bir ihtilâfa girmese bile, onünla arası açı'abilecektir. Bir Romanya seferi esası üzerinde Al- manyanın Sovyet Rusya ile de uyuşma- sı güçtür. Çünkü Almanyanın Romanya- yı işgal etmesi Rusyanın Boğazlar ve Bal- kanlar siyasetine ebediyen veda ederek bu hususta Almanları tamamile serbest Diğer cihetten Almanyanın Bükreşte iwve aşağı Tunada yerleşmesi doğu Bal - İtalyan nüfuzunun Balkan'arda azalma - sına sebeb olur ve müvazeneyi iade için bu devletin Selâniği işsale kalkışmasıma Romanya gibi Yunanistan da müttefiklerce garan- ti edilmiştir. Bu suretle harb Akdenizle Balkanlara sıçramak ıztırarında kalır ki bu, simdilik ne Almanvanın ve ne de İ - bariz bir sebeb ve menfaat olmadıkca bü yük mes'uliyetler deruhde etmeleri ma - ku! ve varid değildir. Onun için biz ya - ,kında ne şu ve ne bu cihetten bir Ro - manva ve Balkan harbi ummuyoruz; da- ha doğrusu sonu meskük böyle hir sefere şimdilik ihtimal vermiyoruz. H. E. Erkilet Üniversite Talebe Birliği r Hâüdiseler Karşısında J Gümrüklerdeki imtihan — «10 Kânunuevvelde bütün vilâyetlerdeki gümrüklerde lise ve orta mekteb mezunları arasında memur imtihanları yapılmıştı. İm, tihanlara yalnız şehrimizden 73 lise ve 130 orta mekteb mezunu girmişti. Dün Ankara. dar. gelen bir haberle bütün vilâyetlerde ya, pılan ve yüzlörce namzedin girdiği bu imti. hanlarda yalnız 12 kişinin kazandığı anla - şılmıştır. Bunlardan dördü şehrimizden Bi . renlerdir. İsim!ler henüz bildirilmemiştir.» Meraklı eline bir gazete almış, yüksek ses. le bu havadisi okumuştu. — Okudun bitirdin, dedim, bundan daha başka havadisler okuyacaksan içinden oku. — Başka birşey okuyacak değilim, sadece soracağım? — Gene bana mı? — Tabil sana soracağım... — Ne soracaksan çabuk sor, — Nasıl buldun? — Galiba konferans vermek hevesine ka, pıldın; sesinin tonu hakkında fikir mi so0. racaksın. Beğenmedim, biraz çatlak. Amma radyoda konferans yereceksen — muvafıktır. Radyoda söz söyliyenlerin hemen hepsi se. nin gibi konuşuyorlar da.. — Değil efendim. Soracağım sual büsbü .. tün başka, Dinlediğin havadise dair, —- Dinledik ya.. — Amma düşünmedin. — Ben düşündün öyle mi? — Düşündüm, düşündükçe de meraklan - dıra, Sen de düşün bir kere... Bütün vilâyet. lerde imtihan açılıyor. Yalnız İstanbuldan Amtihana iştirak edenler 73 lise, 130 orta mekteb mezunu. — Yani ne demek istiyorsun? — Moerak ettim, meğer ne kadar iş arıyan varmış? —ittti — Hele daha mühimmi bütün vilâyetlerde imtihanlara girmiş olan yüzlerce, belki de binlerce lise, orta mekteb mezunu arasında ancak on iki kişinin imtihamı kazanmış ol - maları? — 11 11 — Bu yüzlerce, binlerce mekteb mezunu mekteblerinde hiçbir şey mi öğrenemediller? — Olur mu hiç? — Bunda sorulan sualler herhangi bir âli. min bile içinden çıkamıyacakları kadar güç müydü? 4 ak &Bd 4 . — Bakm bunları gümrük kanunlarından, | talimatnamelerinden imtihan etmiş olma sınlar? — Haydi «canım, öyle şey olur mu? Li — Niçin olmasın, belki gümrükte çalışa « caklar, diye yapağın Türkiyeye ithal edilip edilmediğini, yahud da ipekli kumaşın ki losundan kaç kürüş gümrük alındığını sor. muşlardır. Ğ — Bu suali Üniyersitenin iktısad, yahud. da maliye profesörüne sorsalar o da bilmez, — Ben de merak ediyorum ya.. Böyle sual sormamış olsalar, herhalde kazananlar sa . yısı ön ikiden fazla olurdu. B — Belki on iki münhal vardı. — Bu da aklıma geldi 'de gene merak et, tim. On iki münhal için bütün bir memle . kette İş arıyanları birbirine katmak onları imtihan etmek lâzım mıydı? —ii e — Hem şu da var., Bu gençler, lise ve orta mekteb mezunları değil mi? — Evet, t Lise ve ortâğ mekteb mezunu olanlar' arasında imtihan niçin yapılır? — Malümat derecelerini tesbit için! — Gümrüğe girecek gümrük işlerinden, be, lediyeye girecek belediye talimatnamelerin. — den. nafıaya girecek demiryolları ücret tari. fesinden, Ticaret Odasına girecek ihracat tücearlarımızım tâbi — oldukları kuyud ve şartlardan imtihan edilseler, bu imtihanın bir kimsenin derecei tahsilini umumi bilgi ., sini kontrol eden bir imtihan olduğuna mu_j' nır mısın. Bunu merak ediyorum, | Sustum. Cevab vermedim. Meraklı kapı , dan çıkıyordu: -) — Merak ettim, dedi, ve azmettim. Güm - | rük imtihanına girenlere neler sorulduğu . | nu, neden yüzlerce kişi arasından ancak on kişinin imtihanda — kazanmış olduklarını muhakkak öğreneceğim. ; * | Oır»ıel .:ıU ulitsi î Kuşların apartımanı Saka kuşlarının üstüste — yuvalar yaptıkları çok va - kidir. Bu yuvalar arasında dört kat- l1 olanlar da var - dır. Bunlara kuş - larm apartıman - ları demek pek ye- rinde olur. * 15 ayda 6000 kilometre Amerikalı Vik * tor Olsan'ın 1932 senesinde — denize kanlarda ve bilhassa Romanya, Yugos'av ya ve Bulgaristanda takib ettiği ticari ve iktisadi siyaset işte bu esaslara dayalı gözüküyor. Gerçi Romanya petrolleri Amerikan, İngiliz, Fransız ve Belçikalı sermayeler işletilmekte ve bu sebeble Almanya bu petrol'erden belki lâyıkile İistifade edememektedir. Fakat Romanya hükümeti bütün istihsalât ve tevziatı —ihracat da dahil— şimdi kendi kontro- lü altına aldığı için memleketin siyaset ve ihtiyaçlarına göre yapacağı mukave - leler ahkâmını yerine getirebilir. Bu su - retle de Almanya istediği petrolü Ro - manyadan aldıkça artık petrol için bir ro manya seferi düşünülemez. 'Bahusus Alman zimamdaranı düşüne- ceklerdir ki, Romanyaya taarruzla bura- daki petrolü kazanacak yerde kayıb dahi edebilirler. Çünkü bunların belki bir iki sene müddetle kullanılamıyacak surette tahribleri mümkündür. Ve herhalde Ro - manya bir tecavüz ha'inde böyle bir tah- ribi ihmal etmiyecektir. O halde Alman- lar bir Rumen seferile Romanya petrol - lerine sahib olalım derken şimdiki kay - nakları da kaybetmeleri ihtimali vardır. Bundan başka bir Romanya seferi, şim - di Batumdan Karadeniz - Köstence yoli- le almakta olduğu bir miktar petro'ü de Almanyaya kaybettirecektir; çünkü, höy le bir seferde müttefiklerin Karadenizde Batumdan Köstenceye denizden yapıla - cak nak'iyatı menedecekleri aşikârdır. Elhasıl Almanyanın bir Romanya sefe- rile, şimdikinden fazla petrol vesair mah- suller elde etmesi şöyle dursun bilâkis şimal batıdan müşterek ve müteakib se - KA T B0 çik 40 İ dle W harbler ve vukubulacak tahribler yüzün- Üniversite idaresi, Üniversite talebele- ri için bir birlik teşkili hususunda tetkik- ler yapmaktadır. Maarif Vekâleti bir müd det evvel!, Üniversite talebeleri için bir birlik teşkilini rektörlüğe — bildirmiş, | profesör ve talebelerden müteşekkil bir heyet tarafından .birliğin esasları tesbit Tilmıştır. olunarak Maarif Vekâletine gönderilmiş- ti. Aradan bir hayli zaman geçmiş olma- sına rağmen talebe birliği henüz teşekkül edememiştir. Buna sebeb talebelerin ye- ni kurulacak birliğe aid bazı dileklerinin 'alâkadarlarca tervicine imkân görüleme- 'mesidir. Bu vaziyet üzerine Üniversite (idaresi yeniden tetkiklere — başlamıştır. Yeni birlik teşkilinde talebe'lerin dilek - leri de imkân nisbetinde yerine getirile - cektir. Deniz amelesi için bir büro yapılacak Devlet limanları işletme ümum mü - dürlüğü Halicde bütün deniz amelesi için yapılacak işçi yurdu işini tekrar ele al - mış, bu hususta yeniden bazı tetkikat yapmağa başlamıştır. Yapı'an ilk keşifte bu yurdun 20 bin li- raya çıkacağı tahmin edilmişti. Fakat bilâ hare yeniden yapılan ikinci bir keşifte bu para yurdun inşası için kâfi görülmemiş olduğundan, iş geri bırakılmıştı. Limanlar işletmesi Münakalât Vekâ - letine bağlandıktan sonra yurd işinin in- tacı düşünülmüş ve bu hususta hazırla - nan etüdler Vekâlete gönderilmiştir. Wekâ'et esas itibarile amelenin haya - tını tanzim edecek olan yurdun kurul - masını kabul ettiğini limanlar umum mü | | attığı içinde bir mektub — bulunan kapalı şişe on beş ay zarfında altı bin ki- lometre mesafe katettikten sonra Pana - ma kanalında bulunarak denizden çıka - | Bunları biliyor mu idiniz ? — eei hdi l On ay suda kalan çakmak Bir çakmağın su j ya düştükten son- ra, bir daha te - mizlenmeden — işe yaramıyacağı zan- nedilir. değil mi? Çakmak yapan fabrikalardan biri yaptı- ğı çakmaklarla bunun aksini isbat et « miştir. Bir çakmağı on ay suda bırakmış.'ı ve on ay sonra sudan çıkarılan çakmak suya atılmadan içine konulan benzinle yanmıştır. . * 700 insan öldüren cellâd W, E. Lamlı A - a merikadaki Ore - gan devletinin res- mi cellâdı idi. İ - dam ettiği insan « ların sayısı tam yedi yüzdür. J ) İki yol arasında Bir tereddüd sual soruyor: sol yolu gösteriyor. ğıya düşeceğim, ne dersiniz?» hükmettim. ettiği iddia doğrudur. dürlüğüne bildirmiştir. Yakında yurdun inşasina/ başlanacaktır. Ankarada oturan bir genç kız. müstear adile Bayan Ayşe bana ve- vabı bir çırpıda kestirilemiyecek bir — «Menfaatim sağ yolu, gönlüm Sağ tarafa itsem zengin bir müuhitte mes'ud ©- lacağım. Fakat gönlüm bomboş ka - lacak, sol tarafa gitsem _tamaşnen aksi vaziyet, gönlüm tatmin edile - cek, fakat fakir bir muhitte kalaca- ğim, arkadaşlarımdan seviyece aşa. İlk düşünce olarak, bu genç kızın tahmin ettiği gibi. söylediği gibi gerçekten — sevmiş olamıyacağına Karmen'in şarkısında —müdafaa Aşk öyle bir kuştur ki, ferman ta- nımaz. tanımamıştır, emreder, dü - şünmeden itaat etmek mecburiye -44 tindesiniz. / Evet eğer genç kız gerçekten sev- seydi düşünmiyecekti, bana sormı yacaktı. kararını verecekti. zen evi görmiyerek. düşünmiyerek fa « kır eve koşacaktı. Ve şimdi ma ki böyle hareket etmemiştir, sağ tarafa dönmeli, zengin muhite git. nel'dir, beklediği saadet oradadır. | Yalnız dikkat ediniz. kendi fik - cim: söylemiyorum, Bayan Ayşenin vaziyetinden çıkardığım hükmü an- ldatıyorum. Benim şahsi düşüncem büsbütün başkadır, zamanına ve ye- rine göre, yani muhtelif hâdiselere ve tesirlere göre değişir. fakat şimdi bu hahsi kurcalamanın sırası değile dir. ğ * Bayan Hanifeye: Mektubunuzu kullandığınız insi - yaller altında biraz kısaltarak der - cedeceğim, fakat üç dört gün bekle- yiniz, sırayı bozamam. $ TEYZE