12 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

12 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lin içinde azırlardanberi uyuyan kelime: | j i .. Hergün Türkçe bir gramer Hazırlanırken Bazı düşünceler Yazan: Muhittin Birgen ihayet anlıyoruz ki Maarif Ve kâleti, Türkçeye bir gramer yap mayı kararlaştırmıştır. Bunun ilk hâzır ıklarının yapılması işi başlamış, bu ha- zırlıkları takiben gramerin kendisi de meydana çıkacaktır. Temenni edelim ki hazırlık devri kısa sürsün ve gramer, yas kın bir zamanda mekteb çocuklarının © line geçmiş bulunsun. En yakın zaman gelecek Eylüldür; o zamana kadar da meydana bu gramerin gelmesi, herhângi bir mucizeye muhtaç olacak işlerden de- ğildir. Fakat, şimdiden söyliyebiliriz ki, geçirilen boş yıllara bakarsak, gramerir Eylül ayında hazır olması, biraz da mu - cizelik bir şeydir! * Bu gramer üzerinde yapılacak çok bir iş de yoktur. Hakikaten. Osmanlı dilinin kaidecileri tarafından ihdas edilen bir ta kım gramer ıstılâkları, bizim türkçenin ihtiyaçlarını tatmin edemez. Mâzii şühu-| di, Rivayeti nakli vesaire gibi sözler, sa-| de gelecek nesillerin değil, bizim kulak -| larımız için de birer ıstılah değil, birer| diken olmuştur, Bizzat «geçmiş» kelime- si içinde mazi fikri bütün canlılığı ile yaşayıp dururken bunu bir tarafa bıra - kıp da yerine «mazi» kelimesini kullan - mak, ancak bir osmanlı kafasına uyabi - İirdi. Biz ise «geçmiş» e «geçmiş» demek- le mükellefiz. Bunda hiç şüphe olmamakla beraber, korkarız ki. bu canlı «geçmiş kelimesi. Bi bırakıp büyük Türk dilinin hiç bar şu- besinde mevcud olmıyan bir nizam ole, yani fantezi mahsulü olarak, yeni yeni «müzi» mukabili icad etmemizden kur - | Zel vücüdlü kadı - kulabilir. Meselâ, geçik, geçin, yahud ge-| ni diye anılan si - gi gibi, «mazi» olmasın da, varsın geçi, Dema yıldız Arli- hattâ, İsterseniz, keçi olsun, diye düşü . ne Yurige, kocası - benler de vardır. Ben onlardan değilim; nı, zulüm işkence benim gönlüm ister ki, türkçeyi arabca - yapmak (iddiasile Dir, İarsranın kanun hakimiyellerinden malıksemeye ver - kurtarırken omu bizim, yazı masaları üş. | miş, davasını ka - tünde zorla uydurduğumuz ölü kelimeler | zanarak 50 bin İn- ve ölü kaidelere doldurmayı değil, bun. giliz lirası tazmi - ların yerlerine tam manasile canlı ve di-| nat almıştır. Esasta getiç ka- — leri ve zaten mevcud kaideleri getirmeği dın sevişerek evlendiği kocasından pek bni yali. İçabuk bıkmış, o boşanmak Gençler arasında hâkim olan modaya |onu çileden çıkaracak hareketler yap - bakarsak, korkulacak ikinci bir tehlike ;mağa başlamıştır. Ba yüzden en zalim daha vardır: Arabca “ıstılahlari atarak bir erkek haline geldikten sonra koca - yeri fransızcayı çetirmek, Meselâ, | sından boşanmıştır. “ tamamlayıcı», «pasif tamamlayıcı», suljonktif gibi, Nitekim, bizzat astılahı | İzi haftada 333 kız çocuğu kelimesi kalkmış, yerine terim kelimesi| i imiştir. Niçin? Terim kelimesi bin a | (Pariste son iki hafta yarında tutulan #rdanberi törkçe olduğu için mi? Hayır, istatistiklere göre tam üç yüz otuz üç frenkçe olduğu, frenkçeden çıkarılıp uy- erkek çocuk dünygya gelmiştir. Acaba durulduğu için! kaç tane de kız çocuk doğmuş derseniz Gene gönül istiyor ki, türkçenin gra . | derhsl ilâve edeyim ki, gene bu düddet meri kurulurken, kafamıza frenkçenin |zarlında tsm ÜÇ YÜZ OTUZ ÜÇ kız grameri hâkim olmasın ve yüreğimiz çocuğu doğmuştur. frenk kelimelerine değil, Türk kelimele, | rm a rine bağlı kalsın. ma da unutmıyalım: gem çek dikkat Ke A Türk kelimesi demek Allah tarafından | türkçeye mükemmel bir kanin kitabı halkedilip Levki Mahfuz'da muhafaza al.| icad etmek» değildir. bu, sadece türk - tina alınmış olan kelimeler demek deği. |90d€ «mevcud olan; kanunları, kaide ve dir: Türkün asırlardanberi kullandığı, | 24891 ile tesbit edip herkese öğretmekten kullanmaya alıştığı ve kendi dilinin gön /bâret çok basit bir geydir. zam aşa düğü tarzda talâfluz edip onu kendi dı -|eX #$i de Katın larak Meyda İinin kaideleri altında yaşamaya alıştır - ilen ne mevcudm onu kendimize mev - dığı her kelime türkçedir: elstilâha gibi.) e, oarak alnak lâzımdır. Grameri ter - Çünkü, Avrupada «ıstılâh> fikri bile he- g nüz intişar etmemiş olduğu bir devirde, biz Türkler, Türkiyede, İran ve Kafkas! Azerbaycanlarında bu kelimeyi kullanıp duruyorduk, Korkulacak şeylerden biri de Türk mahvinin tesisi esnasında cümlelerin Minyelerini fransızca bünyesine benzet - mek ruhunun hâkim olmasıdır, Halbuki, Türk cümlesinin bünyesi ile fransızca - nın ve umumiyetle kaidelerini Lâtin gra- merinin hakimiyeti Kocasından 50 bin lira Tazminat alan Sinema yıldızı Holivudun en gü gözden uzak tutmamalıdırlar ki biz Türk femiz, Türk milletinin ölmez olarak bil- gelecek nesillere doğru olarak öğretmek- tir. Yeni yeni nizamlar ve kelimeler icad edip türkçenin başına silindir ve arkasına irak suretile onu Avrupalılaş- tıracak değiliz. Türkçeyi Türk halkı Muhittin Bizgen İSTER Maarif Vekâletimizin erkânıharbiye -İ| (& Gazetelerde şöyle bir haber gördük: sinden rica edelim de gramerin tertibi es. nasında bu nevi fenalıklara meydan ver. Evet, bir gramer yapalım, yapmalıyız, İSTER yapacağız. Fakat, bu grameri yaparken — ia Vin Büyük mevki sehibi olan basit düşünceli, fakat zengin adam, maddi ve manevi kabiliyete malik olmasına rağmcu fakir kalmış olanı istihfef eder, beriki de öbürüne lâyık ol- madığı mevkie çıkmış bir gasıb nazarile bakar, hakikat te- lâkkinin ne birinde, ne de diğerindedir. Büyük mevkie çıkmış, zengin olmuş, saadete crmiş bir diği ve doğru olarak kullandığı türkçeyi e INAN, 4— Japonyaya nümüune olarak gönderilen rakılar Japon halkının büyük rağbetine mazhar olmuştur. Bunun Üzerine iNAN, SON POSTA yolunu da bulmuş / Hergün bir fıkra Ben sairifilmeanamım Bir seyyah, bir gün İsveçte küçük bir şehre gitmişti. Şehrin yegöne ote- Tinin sahibi, otelde boş oda olmadığı- i nu, eğer isterse kendi odasına seyyah £ için de bir karyola koyacağını söyle - | di, şunu da ilâve etti: — Yalnız, sizin rahatsız olmanız - dan korkarım, Çürkü, ben geceleri i harlarım. ; Seyyah cevab verdi: i — Geceleri horlemanızın ehemmi - İ yeti yok, Niheyet benim de buna bene İ zer bir kusurum vardır. Ben de antiri- i filmenamım, geceleri kalkar, odada dolaşır, türlü türlü hareketler yapa - rım. Otelci ile seyyah o gece ayni odada ; yattılar. Sabah olüp seyyah uyanın - ca otelci: — Siz sairifilmenem olduğunuzu söylemiştiniz. Bu gece kalkıp odada dolaşmak şöyle dursun yatağınızda ; dönmediniz bile. sabaha kadar hep si- İ TrreErrEErErreRREEETErERERRRERET a ze baktım. Dedi, seyyah güldü: — Eğer ben böyle bir şey söyleme- seydim, siz, sabah nkadar uyuyacak, uyuduğunuz zaman da horlayıp beni i rahatmz edecektiniz. o Snirifilmenam ; olmamı söylemem, sizi korkuttu, ti i Sant 430 da otomobili | ile gazetesine madınız, uyumaynca da horlyama - adamı mutlaka kabiliyetsiz sanmayınız, sizin gözünüze iliş- miyen bir değeri olması mümkündür, nitekim değerli gö - ründüğü halde geri kalmış bir adamın da mühim bir kusuru bulunacaktır. Görmesini bilirseniz kusurumuzu eksiltmenin ra | Ömründe nezle Sözün kısası İhtikâr meüğetielari/iğağ E. Ekrem Talu Dükkânın birinden içeriye giriyorsu * muz: 4 — Sizde falan şey var mı? — Kalmadı bayım! Biz de sipariş ve dik., bekliyoruz. — Vah, vah! Acaba başka yerde bula“ bilir miyim? » — Yok bayım; bulamazsınız. Bizde ol madıktan sonra, biç bir yerde yoktur. Ko musyoncu cn evvel bize gönderir. Esasen bu markayı da piyasaya tanıtan biziz, Hepsi yalan! O'mal, hem de ayni mars kadan olmak şartile bol bol mevcuddur. Ancak alıcısı yok, rağbeti ziyadedir. Os nun için mevcudu kalmamış ve getirtil » mesi zor, geleceği şüpheli gösteriliyor. İsterseniz biraz daha deneyin.., 4 — Acaba buna benzer ne var? — Var, bayım amma, doğrusunu ister- geniz aradığınız şeyin yerini tutmaz. O İnerede, bunlar nerede? Pek aceleniz yok- *f jsa bir hafta daha sabredin: Belkim gelir, | Yahud ki sizin için aratır, buldurmağa S çalışırız. A Aranılan malın dili olsa, raftaki kutu- ların, tezgâhın altındaki dolabın içinden, müzib bir mahalle çocuğu gibi, size: — Kukuk! diye seslenecek. Zira gün- ” lerdenberi orada durup duruyordur. O halde, sahibi onu niçin mi meydana çı « /karmiyor? Bu, ihtikörm basit mahevras larından biridir. Bir hafta sonra ayni dükkâna uğradığınızda dükküncı size: — Aradığınız şey geldi amma maalesef Olmıyan bu defa bize pahalıya ma'oldu.. eski fia- ta veremiyeceğiz! Bir gazete sekreteri Buyuracak, Ve sizde biraz tereddüd mp Soğuk alma me- gezdimi, ilâve edecek; OZ. dir bilmiyen bu) © — Zaten topu iki düzüne getirtebildik. zatın ismi Mister Bundan da gelmiyeceği anlaşılıyor. | Prank'tır. Zanaa -| We giz istenilen fiata itiraz etmedikten ti muharrirliktir.| başka bir yerine iki alacaksınız. Bundan elli beş se) #e bezirgânlık, orastopuğluluk bu - | evvel Çenel AY-| dur. Ne oluyoruz? Avrupada harb oluyor» | landda doğmuş, İA a bize ne? iuharib devletlerle ticareti kat 40 sene Lon- miz kesilmedi ki. Bilâkis onlar kendi dramın şimalimde, "ei ketlerine döyiz sokmak için, haz merkezinde xe 09 levazımı imaline yarıyan nesnelerden gay vubunda yaşamıştır. Bundan on sene ka: | ini daha çok satmağa bakıyorlar. İt - jdar evvel nezle olan Mister Prank, © -|ş aiğtmyız hemen hemen normal durumu" turduğu yetleri değiştirerek bu belidan| m muhafaza ediyor. Ve bundan dolayı « kurtulmuştur. Tetillerin nezle muafiye -| dır ki cümhuriyet hükümeti her türlü ih- | tini bozduğuna inanır. Muharrir Frankın tikâri giddetle takib ve tedih edeceğini senede üç hafta mezuniyeti vardir. MİS-| itin etti, Şu halde, tasvir eylediğim çe « ter Frank altı senedenberi, mezuniyetini | kildeki manevralara tevessül etmek, böy- İkâh Finlündiyada, kâh Almanyada veyâ Je adi dalavereler çevirmek vatandaş dü- Marmarada geçirmektedir. İrüstüğüne sığmıyan, onunla teatruz e - Mister Frank, Deyli Ekspresin baş sek |den en çirkin bir hareket değil de nedir? İreter muavinidir. Geceleri çalışır. Sabah| Fırsat düşkünlüğünün insanları bazan saat onda kalkar, bir dilim tereyağlı kı- | alçalttığını, ihtikâr meraklılarına hatır « zarınış ekmeğini yer, Şekersiz kahvesini | Jatırım. some Sinemi. #ltlleğp gaketesi esir. VE Gi ali On bir buçukta zorla yataktan ka'kar. onam Sıcak bir banyo yapar. Elinden gelse on liki ile bir arası dışurıya çıkmaz. Bir bu- içukta öğle yemeğini yer. olursunuz. İ |! i | Ankara - İzmir - İstanbul hava s:ferleri İzmir 11 (AA) — Devlet Hava Yol * gider. Olomobilinin pencereleri yaz k#| a, Umum Müdürü dün şehrimize gel dınız, Ben de rahat uyumak firsatem $| açıktır. Saat beg ile altı arası gazete SİN“) yiyir, Umum Müdür Nisanda başlıya © buldum, İiresinde arkadaşları farkında olmazlara#,| cak olan Ankara - İzmir - İstanbul hava NE ie, Eeee J Dikkate değer bir tiyatro ilânı Geçenlerde Fransada bir tiyatro bir edecek olanlar şunu hiç bir zaman hayır müessesesi menfaatine bir oyun vermiştir. Tiyatro oyunu şu suretle milletine türkçe öğretecek değiliz. vazi - ilân eylemiştir. ..... menfamtine ,..... piyes verile- ktir. Halkın nazarı dikkatine; I — Çocukların başlıca hakları: Ti- İ yatroya gitmektir. 2 — Babırlar çocuklara refakat eyle- —yani varlığırızın bütün kütlesil— m&-| melidirler. 4 — Genç kızlar tiyatro salonunu tezyin etmelidirler. 5 — Yaşlılar evlerde yalnız bırakıl- İSTER Japonyadan mühim miktarda raks siparişleri başlamıştır. İlk partiler ihraç edilmiştir. Japonyaya mühim miktarda rakı gönderilebileceği anlaşılmıştır.» İSTER ! ; bulundukları odanın pencerelerini açma-| seferlerinde halkın daha kolay ve rahat Ra savaşır. İseyahat edebilmesini temin için tetkik * Sast yedi buçukta ayakta bir bardek'ler yapmaktadır. bira ile ekmek peynir yer. Saat on birde,! oDün Karşıyaka ve Bumova civerin * odasında sandviç yer ve gece yarısından |da hava meydani ittihazına elverişli bam sonra saat ikide de otomobili ile evine yerleri tetkik etmiştir. döner ve yatağına girer. yi ir Mister Frank günde 25 tane sigara i -| | Hindistanda sükünet çer. Yaz kış keten gömlek, keten ceket, Yeni Delhi 11 (A-A.) — Doğu şimal ve hafif yünlü elbise giyer. Bazan evde) yududunda Hind hükümetine muhalif kışın sırtına bir yelek takmayı lüzumlu kalmış olan yegâne aşiret olan Şedi * görür. Yağmurdu güneşte başı açık ge -| Kehi aşireti de hükümete mutavasf zer, Eldiven, atkı nedir bilmez, kurun - j İSİ Muharrem (<7 0 Li O Yatsı o elele çar, Ayakları ıslansa bile gene üşümez. mmm mamalı, onlar da tiyatroya götürülme- tidir. 6 — Aile ahengi ancak bu suretle te- sis edilir. Bu ilân tiyatroya büyük rağbet ka- zandırmıştır. İNANMA! NANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: