19 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

19 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PA SON POSTA 3 Şubat tarihli bilmecemizde kazananlar 3 Şubat tarihli de kazananları aşağıya yazıyoruz. İS- tanbulda bulunan talihli -Jbirinci çıkmaz 15 numarada Sadiye, İstan- bul Beyoğlu Bostaubaşı caddesi 20 numarada Balâhattin Aksoy, İstağıbul Maltepe Eski “İlstasyon bunası 2 numarada Fahriye, İstan. ızın Pazartesi, Perşembe günleri ÖĞ-|bul Fındıklı 13 üneli fik okul sınıf 5 talebe. leden sonra hediyelerini bizzat idare-|sinden Naci Mete. banemizden almaları lâzımdır. Taşra okuyucularımızın hediyeleri posta ile Adreslerine gönderilir. Bir kilo çikolata İstanbul kız Hsesi 842 Aysel. ZARİF EL İŞİ MODELİ (Peçetelik yapmak için) İstanbul birinci Mk okul sınıf 4 de Ekrem Kutun, İstanbul Brenköy kız bsesi sınıf 2 de Ankara İltekin ilk okulu ALOMİNYOM BARDAK (Son Posta hatıralı) İsiaabul Eyüb 38 ncı Uk okul sınf 2 ta. İebesinden Reşad Turan, İstanbul Erenköy kız lisesi sınıf 7 telebesinden Ferhan Senen, İstanbul Taksim lisesi şunf 4 talebesinden Vedad Sertel, İstanbul Rmirgân orta okulu sinif 2 talebesinden Fuad Özdemir, KOKULU SABUN (Son Posta hatıralı) İstanbul Şişi 43 üneü tik okul sınıf 5 ta. lebesinden Mustafa Şafak, İstanbul Atikali 19 uncu fik okul sınıf 2 talebesinden Cemal sınıf 4.A dal|'Toprak, İstanbul Suadiye Yenimahalle Ay- Yaytaman Türker, İstanbul 42 nel ilk okulİgün apartıman 7 numarada Galib, İstanbul &mıf 5 de Hali Nusret Güler. MUHTIRA DEFTERİ (Son Posta hatıralı) Kirklareli orta okulu sınıf 2.C de 211 Şa- dan Eroğlu, Amasya orla okul sinf 1.B de Ayten Erder, İstanbul Edirnexapı Keçeciler #addesi 183 Rüştü Çarkın, İstanbul 9 uncu Mk okul zınıf 2 telebesinden Suad Bayar. MÜREKKEBLİ KALEM (SonPosta hatıralı) İstanbul Çengelköy 26 ncı ilk okul öğre - Bisilerinden sinif 4 de Sabahat, Şişli UL o. kul talebesinden 170 Munllâ, İstanbul Us - Nis kaz orla okulu sınıf $ de Güzin ALBÜM Kütahya tayyare daf topçu taburu 31 in- cl bararya teğmeni Tacettin Alpdinç yeğeni Yaşar Şaşmaz, Adana posta çefi Edib GÜL İki Kadriye; İstanbul 34 üncü tik olu) tale. besirden 898 Sabriye, BOYA KALEMİ Mufin Hükümet caddesi puleu M. Nuri klar 39 uncu ilk okul sınıf 7 talebesinden 'kırı Yasar Sakarşa, Malatya obaşkömiseri! Ahmed Kızıl, İstanbul 29 uncu ilk okul sınır Şevk! Demiralp oğlu Seyfi Demirnip, İstan. B ten Güner Meriç; İstanbul Emirgün orta bül Lâleli Azimiir sokak No, 42 de Sevim, Okulu sinif 2 de Yusuf Teker, İstanbul Feriköy Paşa maballesi Kabra - KURŞUN DOLMA KALEM mankey sokak 103 numarada İhsan, (Son Posta batıralı) N AYNA Etabı Şişi zet Msesi sınıf 2 tale. (Son Posta hatıralı) *nden Kudsi Oğuz, İstanbul 49 uncu İk) fstanbul Süleymaniye kız orta okulu tale. Okul sınıf 3 talebesinden 147 Selma UYEUr.İ besinden Jale Teser, İstanbul Cağaloğlu orta İstanbul Cihangir Asmalımescid sokak No,| okulu sınıf 2-B de 8 İbrahim, İstanbul Ka. © dn Solma, İstanbul kız Msesi sinif 3 Fa -| caçümrük orta okulu sınıf 2 talebasinden lebesinden 307 Saliha, İstanbül 47 nel ik) Hadi Sungur, Okul sınıf 4 talebesinden Hayri Severcan, YUVARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ| (Sn Posta hatıran) a Mse sinif 2.0 de 1098 Abdurrahman sel, Muğla orta okulu smuf 2.A da 58 Ke. İstanbul Çapa kız orta okulu mnsf 2 tale.) gbi K Bsenel me Nahide Kılıç, İstanbul Bakırköy İnka nit 5 tale i Osmaniye Ümraniye sokak 9/1 de Hayrünn! Si ex ei ii 8a Sezer, İstanbul Gelenbevi orta okulu 224 yıldırım. Mulatya Dişbudak sokak 73 numa. Ali, İstanbul Üsküdar ikinci kız orta okulu, &mıf 3 talebesinden Mukaddes Şener. DİŞ (Son Posta batıran) KİTAB rada M, Araz, Bartın foto Niyazi oğlu Srtfet Fırat, RESİMLİ EL İŞİ MODELİ Samzun vilâyet şoförü kim Nermin Akın, (Son Posta hatıralı) Adapazarı orin okul gımf 1-A da 208 Saba- Başaran, Sivas Altıntaş Uk okulu sınıf mağ 25 mi Tolgay, İstanbul 44 üncü Sik Okul talehasinden 425 Ülker, İstanbul Çamlı. ta Alemdağ cüddesi İmam Etem sokak 8 bumarada Leman Meriç. DİŞ MACUNU Samsan arta okulu sinif 9-C de 121 Mem dun, Yozgad Cümhuriyet okulu sınıf 2.A da Cevdet Şengöz, İstanbul Kumkapı orta otu. ha sısıf 1 tajebesinden Mümtaz Demirbüek, Eskişehir Paşa mahallesi Candemir sokak 8 Komiser Sedad (Baştarafı 6 ncı sayfada) Yapılan tahkikat Âtıfın Bandırma- da bir amcazadesi olduğunu göster- mişti. Bu zat Bandırmada isticvab et- tirildi ve bu zet asla İstanbula gitmek niyetinde olmadığını ve gitmediğini, binaenaleyh Âtıfa böyle bir şeyden bahsetmediğini, hattâ Âtıfa mektub bile yazmadığını bildirdi. Âtıfın odasında yapılan bir araştır. ma' ilkönce esaslı bir netice vermedi. Fakat araştırma tâmik edilince şu öğ- renildi: Âbf Cuma akşamı evine dönmemişti. Onun her akşam yernek yediği aşçıya da o gün gitmemiş olduğu anlaşıldı. Âtıfın ev sahibi istievab olunduğ zaman daha bazı seyler öğrenildi: — Son zamanlarda onun namına bir mektub gelmedi mi? — Evet, geldi. Cuma 5#bah; verdim. — Peki sen akıllıya benziyorsun. Mutlaka puluna. yazısına baldmışsın- dır, Bu mektub İstanbuldan mı geli- yorrlu; yoksa başka yerden mi? Ev sahibi kadını düşünmive basla- dı, Bursa sokağındaki bu iki odalı apar- manın sahibi bazı şeyler hatırlar gibi oldu: — Doğrusu İstanbuldan gelmiyordu. Amma nereden? Puluna' bakmadım de- #il, baktım ya... İyice okunmuvordü da. Acaba Bandırmadan mı? dive dü- şünülvorum. Dedim va, herhalde İstan. buldan değildi... Relki de Bandırma- dan... Bu sözler. Âtıfın o yek odasında cerevan ediyordu. Ev sahibi kadın. 8- nartımanm yandaki ayrı dairesinde oturuvondu. Kendi apartımanına birisi | geldiğini sanar#k kanısına iğilirken a- partımanın kapıcısmı gördü İhtiyar kapıcı mültereddid. bir sev- ler söylemek istiyor, fakat çekiniyor- du: 'Toharri memuru onün bu vaz'yetini sezerek elile işaret etti: — Gel şöyle yakına. ne var? şeyler sövliyeceksin #eliba?... — Doğrusu efendim... Evvelâ ehem- miyet vermedim amma sonra dücün- dükçe belki zabıtanm işine yarar diye, yani malümatı olsun diye haber ver- miye geldim. Kapıcının ağzından bir sevler bildi- #ini öğrenince onun her türlü tered-| düdünü izale edecek bir kat'iyetle em- nhumarmda Oğuz Şenler, Bandırma orta okul! sınıf $-B de 399 Agih Mutlu, Kayseri Erkilet Böyle hâdiselerde bildiğini, gördüğünü zahiyesi ik okul 45 numaralı Kile, AİYSDİ söylemek herkesin vazifesidir... tera memuru Zeki Gökdere iz Solmaz, U- şak Aybey İlk okulu sını! 5 de 99 Hatice Albayrak. KART Afyon lise sınıf 4-A da 190 Nihad Güçlüer, Bürsa Ziraat mektebi müdürü kın Reybanl Bir A AMMA YAŞ gg MAN İstanbul Kadıköy üçüncü orta okulu sınıf 3 inlebesinden Talât Örsoy. KIRILMAZ DÖKÜLMEZ HOKKA (Son Posta hatıralı) İatanbul Üsküdar Validelâlik Abactdede orta okulu 1.D de 286 AN Acunsa > Matmazel! Tunaya kadar bir araba gezintisi yapsak; biraz hava almış olur- dunuz., — Fena fikir deği. Ül çaram Şampanya, dans ve entes ii Ay mi ga'şansile her tarafı ilâbileş - tiriyor, Yıldızlar sevdalı gönüllere ümid veren bir parlakhkla, kendilerine bakan lara, göz kırpıyorlar. in ere şekilde, arabada, Diyerek rahatsız bir e, ada, Sisa yaslarımak istiyorum, küçük bir sinden 652 Asiye, Manisa islasyon oambaı — Karim nm?. Ben evli değilim mat- müzel!.. Hayret eder görünerek: alâkası başımın Eeliyor. mösyö... — Ne şiir do'u bir gece” — Niçin matmazel?. “Son Posta,, nın tefrikası: 18 e Sihirli göz — Tunayı seviyor musunuz mösyö?. | Bu sualim onu coşlurmağa kâfi geldi; İ — Seviyorum matmazel; dedi, çok, pek !nınıza teşekkür ederim. dlşnetine KABİÇ. Nasıl; dedim, evli değil misiniz? çok seviyorum! Tunada başka bir alım, omuruna düşme Bunu bana daha evvel söylemeliydiniz | başka bir cazibe, başka bir güzellik var. 'yabancısınız; ricanızı reddetmemekle ka| size her şeyimi, her Tuna gönüllere akıyor, Tuna kalbleri sü-|bahat işlediğimi şimdi anlıyorum. rüklüyor, 'Tuna boş yürekleri dolduru - Kap'cı kasketini düzelterek: — Siz, dedi. Atıf beyin odasına gir- mek üzere madam Hermineyi arama- | sındaki geniş uçuruma bir mâna dan az evvel, ben üstkattan iniyordum. kapı sesi işittim. Kapı kapandı ve Keyder, Konya Kurtuluş okulu sınıf 1 tale-İkirisi aşağıya indi. Bu adam mutlaka besinden Gülderen, Polatlı Gk okulu telebe-| geç beyin odasından. yani onun datre- ir y şefi Reşsd Yalçın kımı Hatlee, Bursa ikinci | sinden çıktı. Başka e yem — Haklısınız matmazel. ve ben yer/— Velevki yabancı da olsa bir genç kı- iyor. zın benüz evlenmemiş genç bir erkekle yüzünün en bahtiyar insanıyım... gezmesi ne demektir mösy87. Ah ne fe- Birdenbire doğrularak hayretle ve ya- yüzüne z fenal.. ri hiddetle bakıyorum: na, ne — Niçin mösyö?. T Fakat matmazel; daha evvel Sor - Korkuyor, derin bir azab içinde: Geli : Bana geret verdi i Sk emeliydiniz mösyö: siz söy- 2 e lemeliydiniz!., Şeklinde kekeliyor. Güleceğim; ken - dimi zor zaptediyorum. Malüm a; kapıları büsbütün kapamak çok fena şeydir; bu sebeble derhal cevab veriyorum; — Oh, artık bundan bahsetmemelisi - niz, Siz terbiyeli bir adamsınız; kendi - 'Tunanın kenarına geldik; gazinodan masa ve sandalye getirterek sahile otur- duk. Tuna, güzel, Tuna sessiz, sadasız de « nizlerde koşuyor. Ay, Tunanın sularını baştan başa nurlandırmış. su değil, Dur akıyor... — Ah, siz bir şairsiniz!, — Maalesef hayır matmazel; bir mü-|şınızdaki kizın hüviyetini hiç düşünme- hendisim... — Bir mühendis mi?. — Evet!. — Fakat tüccarım diyordunuz?.. — San'atımı terkettim. P i daha kazançlı buldum. — Hayret ediyorum; nayı bu kadar güzel anlatabilsin?.. », anlıyabilsin?.. Uzun, uzun yüzüme baktıktan sonra nizi bana orijinal bir gekrilde tan ak sözüme, kâh sulara bakarak dal. fısıldar gibi konuştu: geziyoruz. Bi Borun BİN me mtsyör Karının ni-| gn, dalgın düşünen Türke ansızın ser. © çin beraber getirmediniz?. dum: — Ay, Tuna, parlak bir gece ve... — Devam edinizl.. Bir! konuşuyor! bir mühendis Tu|ğiniz yere; sokağinıza, evinize götürüp bırakacağım «Son Posta» nım tarihi tefrikas: 145 rTazam Reşad Ekrem Minili ve Gevherli hanım — Vallah bilmem amma acıdım işte... ;turdu, Çocuk da atından inip, koşa koşa; Hem ben Sultan Murada da acıdım... İsaraya, Sahba kalfaya müjde vermeğe — Sultan Murada çıkarayım seni de gitti. enderunu hümayuna alsın... ! Midilli, serseri Yandım Ali ağasının Midilli bir an durak'adı ve Tayyaızae vâsıtasile yamandığı Gevherli Hama Ha- denin yüzüne dikkatle bakmağa bâşla -'nım Sultan Sarayının esrarım, zekâsı « di; İnn keskinliğine rağmen bütün çıplak - — Güzel ağacığım... Sen... Sen Sul 'lığı ile kavrayamamıştı, Ve Yandım AU tan Murad ile yarenlik eder misin? İnamuslu adamların kapısından girmez « Diye sordu. Tayyerzade gülümsedi: İdi. Müdültiye de burada gördüklerini öl — Eh... Tebdil gezerken görmüşlü -İse de söylemiyeceğine yemin ettirmiş - düm, konuşmuşluğum vardır... ler, ayrıca, eğer ağzından ufacık bir şey — Ağacığım.. Sultan Murad benim 6k kaçırırsa kendisini yok bi'mesini ilâve € bi çocuğu Enderunu hümayuna alır mı? derek tehdid etmişlerdi. — Alır... Üç defa, etine kocaman İcbutlar vere- — O sarayda bostancı mı yaparlar”. İrek, kendisini, gece yarıları bilmediği — Bostancı ocağı ayrıdır... Bostancı | sokaklara götürmüşler, çukurlarda, kapı, ... Ben ende - aralarında, çeşme yalaklarında gizliye - e, rek gelip geçenleri arkalarından Jobutla' Tayyarzade, bu sözün, çocuğun boşu -| vurdurmuşlardı: ve sonra, çocuğun ba - na gittiğini gördü: yılttığı bu adam'arı, omuzlıyürak ka « — Sultan Murad seni has odaya alır, çrmışlardı. silâhtar, saki yapar, beylerbeylikle çırağ Fakat, bir gece içinde Midilli değişi « eder... z vermişti. Kendini bileliberi | İstanbulun ) DE e em bri si zvelan azılı haydudları, baldırı çıplakları, kâ- enirsin.... | illeri arasında payitalitın en iğrenç ve EE Vallah zevklenmem... Hakikat £ÖY” eehinkeği İRİ — m TİM... de büyümüş olan bu ğun irörnü: Midillinin gözleri parlayıvermişti, € * yyrlenmiş, ii simii e Fi penne ei ve utancından bir yiti bir kaynakta, pınarda yıkanmış, ter pembelik gelmişti: k » Müdili sü. — Güzel ağncığım.. beni Sultan Mura-| eya rel! a Türüiiriği dın huzuruna ne zaman çıkarırsın... | | çocuğun üzerinde, sihirli bir kaynak, bir — Sultan Muradı ne zaman görürsek. nar olmuştu. Öyle ki, Midilli Sahba ie büyük bir tereddüdden sonra İ- ka'faya müjde vermeğe kosarken, sara lâve etti: yi i e yin dalma girip çıktığı ırgad ve bahçı « ek saian ani an kepi önünda hizli VEM Tayyarzade gülümsedi: Şi SE . — ki sineğe mişti. Tayyarzadeyi getirdiğine pişman — Olmaz. dedi, biz kimiz 7 z verahm.. Hünkâr tebdil gezdiği hengim- olmuştu Ya Tayyarzade de Sahba kal da rastlarsak konuşmak olur, Midilli içini çekti: — Kim bilir ne zaman değil mi?. — Bahtın bilir... — Ben bahisızmdır ağacığım... — Neden be Midilli? — Bahtım olsa anam babam olurdu. ben.. çok çektim ağacığım... — Bahtın adama güldüğü de olur... İ — Ağacığım... Seni Sultan Murad çu- ; buktar almaz mı?.. faya vurulursa ne olurdu? Geri dörmek, | Gevherli Hanım sarayındaki görebildik- (lerini Tayyarzadeye bir bir anlatmak is- İtedi, Fakat, bu cesur çocuk, evvelâ ver. diği sözü, sonra da, Yandım Alinin teh » İdidint hatırladı: «Ulan Midilli ağzından İbir şey kaçırms; vallahi seni altı - sna alır, kıtır kıtır, bağırta bağırta kese « rim!» yapar mıydı? Yandım Ali dediğini yapardı. | «Gevherli Hanım sarayının her kapısı — Haydi, söyle bakalım, Ne oldu?! Tayyarzade çocuğun bu suali karşı - nın ayrı işareti vardı. Bahçıvan ve irgad Çökmeceyi Halırladı, İkapısı, birden beşe kadar sayarak fasıla. iüç defa vurulduğu zaman acılırdı. Mi « diği fevkalâde iltifat fe Hüseyin elen -| dil kapıya, birden beşe kadar sayarak dinin bohça meselesindeki istiskali ara- fasıla ile üç defa vurdu. Fakat kapı vere « |açılmadı. Çocuğun yüreğine bir korku düştü. İkinci defa, fakat bu sefer kendi yüreği de küt küt atarak kapının köca- man demir halkasını bakır levhası üze « rine fasıla ile üç defa vurdu. — Tak... Tak... Tak... sArkası var) tinizden kovuluyorum; her şeyi © bilmeniz lâzımdır: Matmazel Nikoleskol (Sizi görür görmez bir deli-gibi sevindim Benim bütün varlığımı Sördenizi, bütün hüviyetimi şarstınız. Üç gün, üç gece « İdenberi bu müthiş kalb ağrısını mantik E muhakememin, şuurumun miza « sında şaşırıverdi. Orada, gen; Padişahm hakkında göster- medi. İçinde, Midilliye takılayım der - ken Sultan Muradı görmek için bir İs - tek uyanmıştı. Tayyarzade ile Midilli, aşcıdan çıkın» ca doğru Fazlıpaşa sarayı semtine git - tiler. Delikanlı, o ciyarda bır kahveye 0-” genç hafta, belki bir ay, be'ki bir sene sonra hakkımdaki ihtisaslarınızı yoklamak için ümidine kapılmıştım. şeyimle beraber İs- himi teklif Bütün bunlar: bu — Fakat matmazel! gede, şimdi, burada yıktınız. Benim mas — Rica ederim susunuz. Bana İÂNE| gam, gözlerimden, aklıma bile gelmesine — Ve siz matmazeli... , — Çok garibsiniz mösyö!. Komplima- Fakat komplima- | nın da bir hedefi olmak iktiza eder. Bİr yi, prsat zuhuru İaşk mı etmek istiyorsunuz mösyö?, Kar-| skn olmıyan, âdi maksadlar çıkardınız, Matmazel Nikolesko!, Sizin gibi iffe- diniz mi?.. f tin, namusun, haysiyet ve şerefin tim » — Matmazel Nikolesko!. Ne sali aristokrat ve zengin bir genç kızın — Hayır mösyö; artık bana refakat €t-| huzurunda, ben ne kadar bedbaht bir in- memelisiniz. şân olmalıyım ki, velev bir an için bir — Bir saniye matmazel, soka kadamı hüviyetine bürüneyim?. — Söyleyiniz!.... Yalvarırım size matmazel; hakkımda: — Sizi bu akşam, hattâ şimdi istedi -İyi yehabınızı lütfen tashih buyurunuz! Ah ne bedbahtım Yarabbi!... Bir müddet düşünür gibi yaparak onu, yeceğim, Fakat... Tunanın nurlu sularına daldırdığı, ha « — Fakat?. yallerile baş başa bıraktıktan sonra ya — Şunu biliniz ki matmazel; Tuna -İyaş, yavaş ayağa kalktım; o da kalktı dan derin bir yara içinde ayrılacağım. | Nehre doğru birkaç adım attım; beni tas Belki bunları söylemeğe uzun müddet | kib eti. ', cesaret edemiyecektim; fakat mademki (Arkası var) ve bir daha rahatsız etmi -

Bu sayıdan diğer sayfalar: