March 14, 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

March 14, 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 MAŞ Şİ, Şa e Ga 2 Savfa Facianın bir perdesi Kapandı, acaba Öteki perdede ne olacak ? Ekrem Uşaklıgil acianın bir perdesi daha kapan- dı. Biraz sonra bir başka per - desi açılacak, antraktayız, gelecek gün- lerin bize ne gibi sürprizler hazırladığını düşünmenin sırasıdır. İki ihtimalden biri: Finlândiyanın harb safının haricine çıkması umumi vaziyete ya tesir cdecek- tir, yahud da etmiyecektir, iki ihtimalden ikisinin de müdafileri mevcud. rx Finlândiyanın harb salı haricinde kak masının müttefikler hesabına büyük bir zarar olduğunu söyliyenlerin başında Fransız matbuatının buyük ekseriyetini görüyoruz. İşte size bır nümune olarak Jöürnalın 9 Mart tarihli nüshasında çık- miş bir yazıdan bırkaç (isra: «Almanya için buyuk tehlike İsveç ıle Norveçin en nihayet Rus - Fin ihtilâfına | G2 NM sürüklenmeleridir. Bu takdirde mütte - fiklerden yardım istiyeceklerdir ve © günden itibaren İsveç - Norveç demiri, bem de Rus petrolü Almanya .çin kay- bolmuş olacaktır. «Bilâkis Finlândiya silâhlarım teslim ederse Ingiliz - Fransız müdahalesi or- tadan kaikacak ve Almanya harbin de - vamınca İsveç - Norveç demirinden emin olacaktır.» Diğer taraftan Rusya serbest kalınca, ya dinlenerek Almanyaya petrol yetişti. | recek, yahud da gene Almanyaya petrol| Çin karikatür yetiştirmenin bir başka şekli olarak Ro- , e ekme ii Sam'alının harikası tehdid edecektir. Olan çocuk Finlândiyanın silâhlarını bırakmasile ği Almanya her bakımdan kârlı şüsacaktır. a razi s- Bu vaziyet Almanyaya barbi uzat-| ie dindi mak imkânını verecek, bizi nisbeten kı-| da olan Pİ $ bir zamanda petrol ve demir gibi iki |Yaf'nda olan Plata taraflı bir barbi kazanmaktan menede -|Cum» O bugürkü Çin karikatür * san'atının harikası cektir. Finlândiyanın harb safı haricinde kaı.|diYe tavsif edir mass umumi vaziyece tesi ölniya, | mektedir. Yaptığı tağını müdafaa eden Fransız gâzeleleri | Kirikatürler byk... ekalliyettedir. Bunlardan da bir nümune | Pelmilel bir şöhreti haizdir. Geçenlerde, gösterelim. İLonârada yaşıyan Çinlilerin tesd etti! Lordre gazetesinde Emil Büre diyor'leri ilkbahar festivalinde, yaptığı resim- e lâzım: Arkadaşını yaptığı şu küçük hatadan dolayı tayib ede- bilirsin, mahküm edebilirsin, fakat daha evvel düşünmen Onun yaptığı hatadan daha ağırını, daha fenasını bir baş- ka sahada bizzat kendin yapmıyor musun? SOZ ARASINDA Dostunun, sevdiğinin hatasım gör, tashihine çalış, fakat fazla sert davranma. Müahezede fazla ileri gitme, bil ki: Dünyada hata yapmıyan, suç işlemiyen kimse yoklar. Mesele suçun ve hatanın büyük olup olmamasında, tamir kabul edip etmemesindedir. £ski Fin A e Her gün bir fıkra İİ Cümhurreisinin sulh il İşinde oynadığı rol Şampiyondan şampiyona : Son © günlürde Lokantalarda ikide bir şemsiyesi 'Berline ve Roma- çalınan adam, şemsiyesinin çalınma- £ ya giderek gizli sının önüne geçmek için şu çareyi İ sulh müzaketele- bulmuştu. Şemsiyeyi portmantoya as: tıktan sonra üzerine; «Bu şemsiye dünya boks şampi - yonunundur, yazılı bir köğdi iğney- Te iliştiriyordu. Birgün yene şemsiyâsini asımış; velisi Svinhufvud, vaktile Ruslar ta- yaz kâğıdı #liştirmiş, rahat rahat yemeğini yemişti. Yemekten kalkın. ca şemsiyesini almak üzere pertman- toya doğru gitti. Şemsiyesi astığı ye rafından, © va) pervermme © İaal yetlerinden dola; Sibiryaya sürül- müş, üç - ki; lerle İngiliz “kızılhaçma tam 300 İngiliz «Finlândiyanın Rusya ile barışması |lirası temin etmiştir. Fransa ile, İngi'tere için bazılarının san dıkları derecede ağır bir meğ'übiyet mi- dir? Şüphe yok ki, bayır. Fransa ile İngiltere Helsinkinin yar « dımı olsun veya olmasın ablukayı sıkış « ırmak, şimalde ve cenubda özümi dere İmühtelif yollardan kazanç temin eden Ere e b a “İbeş Amerikalının varidatı üzerinde in- iyet iy ne ku çü i bek hareket ederlerse © kadar iyi olur, çe eler2 bulunmuş, ve şu neticeye ri ee ki Banllmdiyi SMMM Kül e ai EY eklemini ile srilyonlar” çük devletlerde mevcud olan Alman kor- 2 BR Giemküri ca çocuğu kanburluktan kurtaran dok- ri vor Steenbaek 32 sene içinde 40 bin İn- gn ke vaa ça maya a İş e An diselerini bir bırakarak daha ge-| * ie vi Yeke & Bi ; bir cusu Babe Ruth'un eline, 2! senede niş gerçeve içinde umumi vaziyete) se sin fami K tir. Fakat bakalım. Ve bu umumi vaziyeti de gene m Egz Kelg goylşir. Yeki Fransız gözile görelim. bu beş Amerikalının arasında talihi en İllustration mecmüası #ön nüshasında | yaver giden, bir zamanlar muhacir 6 - şu satırları yazmışlar: Tan ve şimdi ise büyük ve ilâhi bir yıl- — «... Almanya buğün 105-119 rilyon |dız. gibi yükseltilen Greta Garbodur, nülusu ihtiva ediyor, bir taraftan «hem-|ve 14 buçuk sene zârfında tam 150 bin miyeti Amerika piyasasını andıran da-| İngiliz lirası kazanmıştır. hili dir pazar ihdas etmiş, diğer taraf — | rum aaa ten da muazzam bir saha üzerinde siyasi | İlkistration mecmuasının da söylediği hakimiyetini, yani arzu ettiği büyük ber- | gibi müttefikler hesabına hatalı bir ha- Tİ imparatorluğunun temelini kurmuş-|reket olur. Neticeyi harb tayin edecek - tur. tir. Finlândiyanın Sovyetlerle (anlaş - İllustration Almanyanın muhtaç oldu-|ması ise harb sahasını daraltmıştır, Müt- ğu ilk maddeleri karadan temin edeceği” | tefiklerin Rusya ile açık mücadele haline ni kaydettikten sonra şöyle demiştir: girmeleri ve Almanyayı arkadan meşgul — «... Kabul edilmek lâzımdır ki, İn- etmeleri ihtimalini kapatmıştır. Harbin giliz - Fransız ablukasından Almanya -|bütün imkânsızlıklara rağmen garbde ol- nın uğradığı zarar ne kadar hissedilirse | ması lâzımdır. Beş Amerika'ı zenginden üçünün varidalı IN İSTER Bir arkadaş anlattı: İstatistik meraklısı bir Amerikalı, |“ Eninde sonunda muzaffer Ekrem Uşaklıgil o 'miştir. ! de yoktu. Yalnız bir kâğıd verdi, i ğıdı okudu: : i i — «Bu şemsiyeyi alan dünya sürat 4 | Saaksmakide doğmuş, 1688 da avukat ol- muş, 1917 de vatanının adliye nazırlığına getirilmiş, gene o yılda ve mütareke se- olacağız !,, relerinde başvekillik etmiştir. 1918 de İlk Çekoslovakya cümhurr ve İcümhur palbi seçilmiş, 1930 da başvekil. kurucusu Mazarik'in doğum yılıninilikte çalışmış, 1930 dan 1937 ye kadar da tes'idi münasebetile Oksfordda Shekdo| Minlindiyann bütün mukadderatını e- nion e syilayelem. Veren İlinde tutan cümhurreisi olmuştur. ikinci cü ix şöy - le demiştir: -—— «— Eninde sonunda muzuffer çika- i hi ror uh i cak olar Hitlerin değil, Mazarik'in re- Bir ormanda sulh çin slizmidir. Mazarik, dalma daha iyi ve| konuşmalar yapan papaslar daha insani bir demokrwside sulh ve mantık hakimiyetinin teessüs edeceği- kak bakimiyelinin teessüs Gdecedi- | van de diğer beli başlı kilise azasından Ben. bugünkü yeni Avrupa facia - mürekkeb bir heyet, kapalı hir-olemebil sında Mazarikin bulunduğu yerde bu-Jile gizlice Londradan ayrılarak Holân - lunmaktayım, ve şuna İnanıyorum kildaya geçmişler, orada bir ormanda bulu- onun felsefesi ve siyaseti 1918 de o) -İnan bir evde İskandinavya kilise adam- duğu gibi gene muzaffer çıkacaktır. ve|ları ve Alman kiliseleri azasile bir kon- bu Büyük Britanyanın ve ülkem Çe -İ ferans akdetmişlerdir. Konferansta Al - koslovakyanın zaferi olacaktır. mari kilileinden Kiss bulunmamış; ân yl e amli yemeden İcak bitaraf papazlardan biri konferans EŞ yeleği DG Ornek vetiniğ- mukarreratını Berline götürmüştür. İç- tir. 5 timada, kilise meselelerinin görüşülece - Ayni gece de, Oksford ittihadımın | Bin! sapan İngiliz heyeti, «sulh kasusun. tertib ettiği demekrasi ve totaliter sis-|da ne gibi teşebbüsler yapılmalıdır?» temlere dair münakaşalara iştirak et -İmevzuile karşılaşınca hayretler içinde Kalmişlardır. a. İngiliz peskoposlarından doktor Tem- İSTER İNANMA! Adam birkaç adım uzaklaşmıştı, yüzünü çevirdi, bir AN, Sirkeci tramvay caddesinden geçiyordum, birden karşı taraftan gelen bir adam hızla göğsüme vurdu. Baktım. şüp- heli bir sima, hava güneşli, sıcak, paltomun önü de açık. Hemen yokladım, sant kordon yerinde duruyor, adama dö- merek bağırdım; — Benden başka gözü kapalı bulamadın yn? İSTER iINAN, Vaziyet şudur: Bütün neticeyi ablukadan beklemek, İSTER şey söylemedi, fakat güldü. Aradığım adresi bulduktan sonra idarehaneye dönmüş- tüm. Yazı yazacaktım, elimi yeleğimin cebine götürdüm, baktım ki mürekkebli kalemin yerinde yeller esiyor. Eski bir emeklardı, onu kaybettiğime mi yanayım, yoksa ada- ma gözü kapalı olmadığımı söylediğime mi? INANMAT Sözün kısası Keşki hep onun gibi olsak | Yum, E Eron Tale B izim gazetenin garibeler sütunü- nu dikkatle takib edenlerdenim, ) Orada, dalma lezzetle okunacak ve ibret yel şeylere rastlarım. Geçen gün © sayfada: (Orijinal bir tatebe) başlıklı bir fıkra gözüme çarptı. Bu fıkra, Pariste |Sorbun üniversitesinin Fransız medeni « yetini tetkik derslerine, çoluğu ve çocuğu İle beraber muntazaman devam eden yet- miş iki yaşında, Amerikalı bir avukattan bahsediyordu. O sütunu dolduran arka - daşım, ihtiyar Amerikalının bu olim teş- meliğini, hedense bir garibe addetmiş. Gençliğin bile hayatta havailiğe büyük bir pay syırdığı bir zamanda, arkadeşım | belki telâkkisinde haklıdır. Ne de cls, lâm felsefesinin temelini stan Bü , Peygamberin «ilmi, beşikten baş mezara kadar arayın! yolundaki öğüdü- nü, her halde böyle bir öğüdün varlığın İdan dâhi haberdar olmuıyarak, tutan ih - itiyara, takdir ile, tekrim ile, tebcil ile İ gıpta ettim. Okumak, renmek.. daima okumak ve İğüznin öğrenmek. De güzel şeydir, Alla- İbım!, Hayatın zorluğundan, tatsırlığın - dan, geçen günlerin yeknesaktığından şi- pey eden herecinslerim, eğer o Ameri- kalı gibi olsalardı şikâyetleri perde per- ide hafifler, nihayet bertaraf olurdu, Kendi payıma, her derdin en büyük ve yegâne tesellisini okumakta ve yazmakta bulmuş bir adam stfatile, ilim teşreliği - nin, okuma kabiliyeti ile beraber, tabia - tin insanlara en büyük mevhibesi oldu- ğunu iddin ederim. Yetmiş iki y yacak muyız? # Jöğrenme aşkının önünde asıl bir utan - ma'ıyız. İ. Ben şimdi onu nüne getiriyorum, İ Alemin, günün derdlerile perişan bir halde evine dönüp de acı düşüncelere vardığı saatte 6, gündüzün dinlediğ k ahkâm çıkararak, o i kopd! kendine tefsir ederek, vukuf İkenbettiği yeriliklere Bayran olarak, kim > derin bir haz içinde, her , bilir unutüyordu tların en hayır- n en kıy » r. Dedikodu Himez, ge- âzedi yok, her zaman yün nınızda, emrinize hazır, acaba onun ka dar sadık, &mir kimimiz olabilir? Okumak, o öyle bir zevktir ki, gözle - riniz yorulup da, kitablarınızı kapadık « tan gunra bile, sizi yepyeni bir #lemde yaşatır. Heyhat ki bu zevki hepimiz tatmamı - şız. Hazlarımızı başka vadilerde arıyor, ve bulamayınca haynta küsüyoruz, Ame. Tikalı ihtiyar avukatı ayıplamıyalım. O, hayatın zevkini, bilgisini arttırarak te - min ediyorsa insanların en baht'yarların. dan biridir. Keşki hepimiz onun gibi ol saydık, emin olun, dünyanın düzenine de faydası olurdu.. E Elzem ali esse ressasnanana rensamepan0h ap sasaaa same sana senem Filistinlilerden mürekkeb bir fırka garb cephesinde Kahire, 13 (A.A) — Pilistinde Arab ve Yahudilerden teşkil edilen ilk gönük Yü fırkası grab cepbesine gelmiştir. İbnissuudun oğlu Yemende Kahire, 13 (A.A.) — Elehram pazete- sinin istihbarına göre İbnissüudun oğlu prens Mehmed, resmi bir ziyarette bu. ımmak üzere Sanaya gitmiştir. Prens, orada İmam Yahyanın misafiri olacaktın, “TAKVİM .

Bu sayıdan diğer sayfalar: