29 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Kalan görüntüleme: 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-SON POSTA satış -Aakkında RAF HABERLERİ Ticaret Vekilinin tütün 4 ve istihsalâtı konferansı Ankara 28 (Hususi) — Ticaret Vekili fızmi Topçuoğlu bu akşam radyoda tü- fün satışları ve istihsalâtı hakkında mü- im bir konferans vermiştir. Vekil, ez- Cümle demiştir ki: *Mevsim sonuna yaklaşmakta olduğu- Muz bugünlerde artık sarahatle söyliye - biliriz ki tütün satışlarımız yeni elde e- dilmiş bulunan Fransız, İngiliz pazarları ile emniyetli bir şekilde bağlanmış bu - lunmaktadır. Bundan sonra önümüzdeki istihsal Mevsimini düşünmek vazifesi karşısın - | dayız, | | Dış ticardtimizin — ihracat kısmında | — Yyüzde 25 gibi en ehemmiyetli mevkii iş- | Bal eden tütün mahsu'ünü, kemmiyet ve keyfiyet cihetinden büyük bir itina ile ftakib etmemiz, istihsal ve ihracat siyase- timiz bakımından bir zaruret teşkil et - Mektedir. İşte bunu gözönünde tutan hü- kümet, tütün istihsalimizin önümüzdeki yıl için azami randımanlı bir hale girme- sini temin etmek hususunda esaslı bir ta- kım kararlar almış bulunmaktadır.» Vekil, bundan sonra istihsal kredisi hakkında malümat vermiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir. Tütün müstahsilleri, Hâdiselerin yürüyüşünü en yakından ve salâhiyetle takib eden bir kimse sı - fatile, önümüzdeki yıl için şizlere sarih olarak şu tavsiyeyi yapmak isterim: Tütünlerinizi daha ziyade nefis mah - sul yetiştirebilecek tarlalara hasretmeniz ve inbat kuvveti daha yüksek olan tar - lalarınızdan daha ziyade pamuk — veya bugün kıymetleri, yeni dünya şartları dolayısile çok yükselmiş olan yaz mah - sulleri için kullanmanız, hem sizin, hem de memleketin umumi ekonomik men - faatleri iktizasından olduğunu unutma - yınız. “Ankara 28 (Hüususi) — Adliye tayinlerini 1W1rlyorum: | 90 liraya terfi edenler: " JAfyon hukuk hâkimi Hilmi Samsun Teİs- ine, Çorum reisi Afif Kan Tekirdağı Te - 'leliğine, Bilecik hâkimi Mustafa. ! 80 lira: Kiırklareli reisi Tahsin Çorum Te- İsliğine, Tekirdağı reisi Celâlettin. *0 lira: Elbistan hâkimi Necati, Kayseri Ceza hâkimi Sırrı, Fethiye hukuk hâkimi Mehmed, Maraş hukuk hâkimi Nüri, Mus - talakemalpaşa hukuk hâkimliğine adliye Müfettişi Kâzım, Vezirköprü hukuk hâkimi Ali, Hendek hukuk hâkimi Faik, Gebze hu- kük hâkimi İsmet; Kırklareli asliye hukuk hâkimliğine sulh hâkimi Hilmi, Çanakkale hukuk hâkimi Fatin, Mustafakemalpaşa Ce- ta hâkimi Bürhanettin, Şebinkarahisar re- İsi Tevfik, Alanya hâkimi Tevfik Önen, Muğ la müdelumumisi Saffet, Divrik müddeiu. Müumisi Fahrettin, Siird müddelumumisi Sab ti, Denizli müddelumumisi Şerefettin, Erzin- dan reisliğine Konya müddeiumumisi Hay- dar, Karadeniz Ereğlisi hukuük hâkimliğine Uşak hâkimi İsmall, Bilecik hâkimliğine Ağ- Tı retsi Azâh, Cebelibereket reisi Ramiz baş- Müddeiumumi muavinliğine, temysz rapör- törlerinden Lütfi. 60 lira: Ankara hukuk hâkimi Tahir, An - İ kara sulh hâkimi Nazif, Giresun asliye h- j ük hâkimi Kâmil, Cebelibereket azası Ba. ?İ'nattm. İstanbul dera muavin nâ:ımıun;- Tik n ceza hâkimi Ragıb, Ödemiş hu kuk îıârııîğıî Emin, İzmir İicra muavin hâ- ktimi Mehmed, Amasya azası Muammer, Çar | Şamba hukuk kâkimi Bahti, Ankara ağır - Za azası Lebib, Gazianteb sulh hâkimi Cev t, Tokad hâkimliğine terflan tayin edil - Mişterdir. İstanbul “c"e;ki Ç ba hâkim â;m ıvîrğutmır asliye ceza hâkimi Ali, Adanalazası Kenan, Görele bâkinil Zlhnı, Alaşehir hukuk hâkimi Müstafa, Zonğxî;ı |bukuk hâkimi Hakkı, İzmir Sorgu Ve 'Basri, Adana icra hâkimi Tahsin, Grîmım g)îa hâkimi Abdülvahid, ağrı azası Tüca l azesı Hakkı, Demirköy sulh hâkim mahkemesi azasi Tahsin âşif, Bayındır ceza Terfi eden lıakiı_n_ve _ - müddeinmumilerin isimleri |Diyarbakır azası Hüsrev, Bolu sulh hâkimi fik, Burdur ceza hâkimi Halil, Fatsa hukuk hâkimi Mustafa, Aydın azası Tahir; Bolü ceza hâkimi Avni; Koyulhisar hâkimi Veh - bi; Araç hukuk hâkimi Fahrettin, Şerefli. koçhisar ceza hâkimi Macid, Manisı ceza hâkimi İhsan, Develi hukuk hâkimi Lütfi Demirci hâkimi Abdüşşükür, İstanbul sulh hâkimliğine Erzincan müddelumumisi, İz - zet, Muş müddelumumisi İhsan, Çankırı müddelumumisi Gültekin, Baş müddeumu- mi muavini Suphi, Tunceli müddeiumumisi Hakkı, Arivin müddelumumisi Hakkı, Kı - zılcahamam müddelumumisi Cevdet, Orhan | gazi hâkimliğine, İstanbul müddelumumi muavini Cevdet. 50 lHra: Temyiz rapörtörlerinden Orhan, Yozgad huükük l_ılldmi Halid, Düzce sulh hü- kimi hmed, İzmir ti t ma 1 aza- sı Hikmet, İstanbul ticaret mahkemesi azası Ali, Tavas ceza hâkimi Fazıl; Boyabad ceza hâkimi Yusuf Çal hukuk hâkimliğine, İs - tanbul dera memuru — Hilmi, Ordu — asliye ceza hâkimi Abdürrahman Sami; Fatsa ceza hâkimi Hikmet; Balıkesir azası Rıza; İstan. bul hâkimi Veli; Adana hukuk hâkimi Ni - yazi, Denizli azası Rıza, Akdağmadeni hâ - kimi Abdullah, İxtsx_ıbul sulh hâkimi Ek .- rem, Sıvas azası Ali, Menemen ceza hâkimi Kemal, Kozan azası Şuuri, Tosya hâkimi Ra- gıb, Adana sulh hâkimi Nâzım, Yalvaç hu- kuk hâkim! Hakkı, Ulukışla hâkimi Nuri, A. dana hâkimi Cemll, Havza hâkimi Edib El- bistan hukuk hâkimi Şevki, Merzifon ceza hâkimi Hakkı, Dikili sulh hâkimi Celâlet. tin, Antakya ceza hâkimi Haydar, Kayseri sulh hâkimi Hilmi, Karapınar hâkimi Hüs. nü, Akçakoca hâkimi Abdullah, Tokad sulh hâkimi Hakkı, Manyas sulh hâkimi Hüsnü, Darende hâkim! Suphi, Ödemiş azası Hakkı, Tahsin, Merzifon hukuk hâkimi Etem, Ga - zianteb sorgu hâkimi Hamdi, Foça hâkimi Hilmi, Van hukuk hâkimi Kemalettin Kay- seri azalığına terflan tayin edilmişlerdir. Kayseri azası Fuad Şaner, Kemalpaşa hâki mi Cemil, Kulp hâkimi Tahir, Llce hâkimi Fuad Samsun ağırceza azası Tevfik, Sıvas sorgu hâkimi Kadri, — Kargı sulh hâkimi Remz!. (Arkası var) Macar Başvekili Peştaye döndü Roma 28 (Hususi) — Altı gund'eî; eri İtalyada bulunan Macar başvek ont Teleki' refikası ve KIZ1, bu akşam 'Pesteye dönmüşlerdir. z Buymüddet içinde Mussolini ve Clı - o ile görüşmelerde bulunmuş O'an jgyont Teleki, bu sabah da _Papa tara - ndan kabul edilmiş ve bilâhare kar- Şî'nal Naglioney'e mülâki olmuştur. —— Bir Alman karakol gemisi batırıldı Londra 28 (A.A.) — Hava nezareti teh- liğ ediyor: İngiliz hava 'Sahil karakol vazifesi yapan Şimal denizinde yaptıkları bir keşi.f_u- füsunda bir düşman karakol gemisine taarruz etmişler ve gemiyi batırmışlar - dir, grdusu tayyarelerinde:ı, birkaçı, dün Suriye fevkalâde komiseri Ankarada Ankara 28 (A.A.) — Fransanın Suriye fevkalâde komiseri Puaux, hududa mü - teallik meseleler hakkında ahiren tanzirn edilmiş olan mukaveleyi imza etmek ü- zere yarın tayyare ile Ankaraya gide - cektir. Askeri ceza kanunu Ankara 28 (Hususi) — Askeri ceza kanunu askeri sırları ifşa edenlere dair olan hükümlerini şiddetlendiren bir lâyiha hazırlamıştır. Hükümet bu lâyihayı yakında Meclise sevkedecek- tir. Vali Ankaradan döndü Ankara 28 (Hususi) — Birkaç gün- denberi şehrimizde bulunan TIstanbul Valisi Lütfi Kırdar bu akşamki trenle Müttefikler Amerikadan en yeni mocel tayyare alıyorlor Nevyork 28 A.A.) — Hükümet, İngi - lizlerle Fransızlara en yeni model tay- yareler satmağa karar vermiş olduğun - dan tayyare fabrikatörleri, derhal İngi - lizlerle Fransızlardan bir milyar dolara baliğ olacak siparişler almak üzere ha- zırlıklar yapmışlardır. Çi—nliler iki şeîi;' istirdad ettiler Şunking 28 (A.A.) — Resmen bildiril- diğine göre, garbi Suiguandaki Japon or- dusu kumandanı General Mizogava şid- detli bir muharebe esnasında ölmüştür. Çinliler tarafından zaptedilen Win - juan şehrinden 200 askerle kaçmağa mu- vaffak olan General Mizogava bir pusuya düşmüş ve dört saat devam eden müsa - demede yanındaki 200 askerle beraber öl- müştür. Eski ve yeni Winjuan şehirleri 48 saat süren şiddetli sokak muharebeleri neti - cesinde Çin kıtaatı tarafından zaptedil - miştir. Çin kuvyetleri şark istikametinde Pao- tov şimali garbisinde Nula dağlarına doğ- ru ilerlemeğe devam etmektedir. Müttefiklerin —şark orduları Londra 28 (A.A.) — Yakınşarkta yap- tığı seyahat hakkında Lord Samuel rad- yoda demiştir ki: Harbe dair bu mıntakalarda mevzuu- bahs edilen yegâne şey müttefiklerin ora- larda tahşid ettikleri orduların kuvveti- dir. Bu ordular Mısırın garb hududundan Türk hududuna kadar gruplar halinde tahşid edilmiştir. Kuvvetli bir ihtiyat da| teşkil edilmek yolundadır. İngiliz, Fran- Bız,/ Avustfalyalı Ye Yeni Zelândalı kı - taat gelmiştir ve gelmektedir. Keza Fran- sız imparatorluk halkından da büyük kı- taat vücude getirilmiştir. Bu mıntaka - larda şimdi mükemmel yollar mevcud - dür. Motörlü kıtaatın yürümesi gayet ko- laydır. Vâkıâ bütün Akdeniz sahnesini değiş - tirecek hâdiseler her an çıkabilir. Fakat şimdilik hiç bir şey görülmüyor. Her şey normal ve sakindir. Ancak bu sükünet emin değildir. Vekiller Heyeti dün toplandı Ankara 28 (A.A.) — İcra Vekilleri he- yeti, bugün öğleden sonra, Başvekâlette Başvekil doktor Refik Saydamın riyase- tinde bir toplantı yapmıştır., Türkî.yeye demir nakleden bir Amerika vapuru daha serbest bırakıldı Londra 28 (A.A.) — Royter ajansı bil- diriyor: Harb iktısadi nezareti, Cebelüttarıkta mevkuf tutulduktan sonra serbest bıra- kılan Exhilinta isimli Amerikan gemisi- nin, Türkiyeye demir götürmediği haber verilmektedir. Vapurun Türkiyeye gö - türdüğü hamule gliserin, otomobil ye- - dek aksamı, çelik çubuk ve teker!'ek lâs- tiğidir. KAe aa lEn Emlâk ve Eytam Barkesı umumi heyeti toplardı Ankara 28 — Emlâk ve Eytam Ban- kası umumi heyeti bugün bankanın u- mumt merkezinde alelâde 12 nci içti - maını Tapmıştır. Maliye Vekâletini tenisilen muamelâtı nakdiye umum müdürü Celâl Said Siren ile muavini Gıyas Akdenizin hazır bulundukları bu tor;lantıda umumi heyete bankanın 12 nci hesah senesine aid idare meclisi ve mürakıbları raporlarile bilânço kâr ve zarar hesablarına ıttılâ peyda etmiş ve bunları tasvib eylemişstir. Geçen yıl muamelâtından bankanın elde ettiği hareket etmiştir. kâr 601,349 liradır. Suriç hâdisesi hakkında Fransız matbuatının neşriyatı FParis 28 — Sövyetler Birliğinin Paris bü- yük elçisi Suriç'in ayrılışımı mevzuubahs e- den Excelsior gazetesi şöyle yazıyor: Acaba Suriç hangi saikle böyle hareket etmiştir? Posta, telgraf ve telefon memur- ları arasında birazıcık propağganda mı yap- miak istemiştir? Yoksa siyasi münasebetle . rin inkitamı mucib olacak bir hâdise mi çıkarmak İstemiştir. Esrar perdesi kalkma- mıştır, Journal diyor ki: Müttefikler Rusya ile münasebet kesilme. sini istememekle beraber kendi evlerinde kendilerine hürmetsizlik edilmesine de mü. saade edemezler, Epogue gazetesi vaziyeti şöyle görüyor: Suriç, hâdisesi sarihtir. Pariste en ziyade iltifat gören bir elçi iken şimdi duvarların dibinden sürünerek geçmek vaziyetine ta - hamımül edemiyen Suriç, artık Paris haya- tına dayanamaz olmuş ve çoktanberi Mas- kovaya dönmeği tahayyül etmeğe başla - mıştı, Fıgaro için Suriç'in telgrafı bir propagan. da veya bir meydan okuma veyahud da her ikisidir. Çünkü Staline şahsi bir telgraf gön- dermek mevzuubahs olsaydı bunu şifre ile! yazardı. Halbuki Suriç telgrafı şifresiz hem' de fransızca olarak göndermiştir. Suriç bu. nu kasden yapmıştır ve bir hâdise çıkmasını ! © Bugünkü harbde petrol hesabı Yazan: Selim Ragıp Emeç B ugünkü harbde muvaffakiyet unsurla. rından biri ve belki başlıcası, modern orduların harekâtına imkân veren mühim bir maddenin, petrolün tedariki meselesidir. Müttefik ordular için bu dava halledilmişe benzer. Geriye Almanyanın vaziyeti kalıyor. Malüm olduğu üzere Almanya bugünkü va- giyette petrolü kısmen Romanyadan, kısmen de Sövyet Rusyadan tedarik etmektedir. Rü. men petrol kaynakları her istiyenin enirine amade bulundukları için buranın alış, ve - rişi bir nevi kontenjantımana tâbi tutul - muş gibidir. Rumen hükümetile yaptıkları anlaşına esasına göre her istiyen buradan hissesini aziyor. Fakat Almanya için bu mik. tar kâfi değildir. Onun asil petrol müteah. hidi Soyyet Rusyadır. Almanya için denizler. den petrol nakletmek mümkün olmadığına göre geri tek bir yol kalıyor, Tuna yolu. En mutedil kışlarda dahi Tuna nehri buz tuttuğundan Amanya şimdiye kadar bu yol. dan istifade edemedi. Binbir müşkülât ile kara yolundan nakliyat yaptı. Geçirdiğimiz kışın tesadülen çok çetin olması yüzünden istemiştir. Belli ki Suriç Fransada diploma- Tuna yolu mutaddan biraz fazla kapalı kal. tik temasları idame için değil, sadece iha "dı ise- de i özülmü İ Si şimdi buzlar çözülmüş bulunuyor, neti ve bozgunculuğu teşkilâtlandırmak için | Sovyet Rusyaya Almanyadan petrol nakli - oturuyordu. Moskova hâdiseyi kapanmış addediyor Moskova 28 (A.A.) — Reuter: Öyle zannediliyor ki, Fransız hükümeti. nin Suriç hakkındaki itirazları şahsi mahi. yette olduğundan büyük elçinin geri çağı- rilmasile hâdise kapanmıştır. Şimdi Sovyetler Parise yeni bir büyük elçi mi tayin etmek, yoksa elçilik işlerini maslahatgüzarla mi idare etmek hususunda bir karar vereceklerdir. Y—ed_ek—si;baylar kanunu Ankara 28 (Hususi) — Yedek sü - baylar kanununla iki fıkra eklenmesi hakkındaki lâyiha Meclis ruznamesine alınmıştır. Lâyihanın encümende aldı- ğı son şekle göre Yedek Sübay oku - lunu muvaffakiyetle bitindikten sonra 6 ay hizmet için kıt'a ve müesseselere verilenlerin bu hizmet müddetleri, ha- zerde manevra ve tatbikat, atış ve kon ferarnıslar gibi tedris ve talim maksadi- le davet edilen yedek sübayların talim müddetleri Vekiller Heyeti kararile lüzumu kadar uzatılabilecektir. Nafia Vekili İzmirden Balıkesire gitti İzmir 28 — Nafia Vekili General Ali Fuad Cebesoy bugün Bandırma trenine bağlanan hususi vagonla Balıkesite ha - reket etmiştir. , Bandırmada Balıkesir 28 (A.A.) — Nafia Vekili Fuad Cebesoy İzmir trenine bağlanan hu- sust vagonla şehrimizden Bandırmaya geçmiştir. Cebesoy geceyi Bandırmada geçirecek ve ağlebi ihtimal Manyas gölü civarında tetkikatta bulunduktan sonra Bursa - Karacabey arasındaki su işlerini tetkik etmek üzere Bursaya gidecektir. bir | yatı da bittabi en geniş mikyasta başlamış demektir. Fakat bütün mesele, Almanyanın bugünkü gibi modern bir harbi muvaffaki. yetle idare evmek için kâfi miktarda petrol tedarik edip edemiyeceğine kalıyor. Bir kı. sım mütehassıslara göre Romanya ve Sov - yet Rusyanın Almanyaya verebilecekleri pet. rol miktarı senede üç milyon tonu geçemez. Bu miktar ise müessir herhangi bir taarruz yapmağa müsald değildir. Petrole acıma - dan ve tasarruf ihtiyacını duymadan sarfe- debilmesi için senede Almanyanın yirmi kü. sur milyon ton petrole ihtiyacı vardır. Fa. kat unutulmamak lâzım gelir ki bütün bun. lar nazariyat vadisini aşamıyan tahminler.' dir. Faraziyelerle asıl hakikat arasında ise fersahlarca mesafe vardır. Bugün inkâr ka. bul etmez bedahet şudur ki Berlinle Mosko- va, birbirlerine siyaseten sıkı surette bağlı- dırlar. Bir zamanlar, bu iki devlet arasında gerek Polonyanın taksimi, gerek Romanya. ya yapılacak muamele, gerekse umumiyetle Balkanlara karşı ittihaz edilecek hattı ha- reketten dolayı nerede ise ihtilâf çıkacağı idd:a edilmişti. Zaman, bu lddiaların — boş şeyler olduğunu meydana çıkardı. Bu seheb. le Sövyet Rusyanın Almanyaya kâfl derece. de petrol vermiediği, veremediği — hesabları üzerine ümid bina etmek muvafık olmasa gerektir. Vaziyetin ifade ettiği sarih manaya göre Almanya, Sovyet Rusyadan, bilhassa askeri ihtiyaçlarına tekabül edecek kadar her türlü iptidai madde alabilmektedir. ! Mütehassıs sözüne inanmaktan ziyade re- aliteleri kale almayı tercih eden müttefik.. ler de bunun böyle olduğunu bildikleri için. dir ki, hesablarını, Almanyanın az petrol te- darik edebilmekte olmasına değil, bu pet - röllerin nakline külliyen mâni olabilmenin çarelerini araştırmaya istinad — ettirmekte. dirler. Şimdiye kadar tasavvur edilen en a. meli formül ise, Kafkas petrol kuyularına havadan taarruz etmek suretile müessir bir netice alınabileceği esası üzerinde temerküz ediyor. Bir taraftan garbde Zigfrid hatlına tecavüz, diğer taraftan petrol nakliyatını imkânsiz bir hale koymak, Şimdilik tahak. kuk ettirilmek istenen gaye budur. Fakat. bu gaye temin olunabilir mi? Olunamaz mı? Onu da bize zaman ve zamanla beraber, şa. yed yapılırsa, tecrübe gösterecektir. —Sl’lıfın. (Z)aq/ıı. âmac n Sabahian Sabaha Piyasada kâğıd buhranı olduğunu Kü tür leşleri kâğıd blliyoruz. İşin içindeyiz. Elimizdeki stoklarını idare etmeğe çalışıyoruz. Fakat bir yandan edebi, içiimai —mecmualar çıkmakta devam ediyor. Gerçi bunların baskıları kâğıd buhranına hatlâ bir san. üm Lâve etmiyecek kadar azdır. Böyle olmakla beraber bugünün baskı şartları içinde, daha doğrusu ilmi ve edebi eserlere karşı duyulan tabii isteksizlik kar . şısımdı nasıl tutunabildiklerine hayret etmemek hbabil değl dir. Tütüncü came - kânlarını donatan gazete idurehaneli leler, taze taze iddialar, manzume inin yazı J yayılan bu çeşid çe « şid metravalardan birkaçını gözden geçirdim, Yeni yeni imzalar, etek etek maka. islin d vezinlerde şiirler, Vesaire vesxnire. Bu , fakat | aruzdan — bambaşka riyatın küçük bir bilânçosunu sürünüp can çekişerek rahmet mü? Dünyanın maddi ganteler i - çinde bunaldığı bir devirde fıkir hayatımızdaki bu inkişaf elbette göğsümüzü ka. bartır. Demek umumi kü.tür buhranına rağmen memlekette bir fikir hateket ve bu hareketi sevk ve idare eden b'r zümre yat, İşaret Jena değil, Fakat bu aded bol. luğu yanındaki kıymet kıtlığı insanın gürüne gidiyur. Emek ve masraf mabsulü mecmualarda gördüklerim o0 kadar yavan ki ilk hamlede duyduğum sevinç bu kâ- ğid ve masraf israfı karşısında dağılıverdi. Ve müteakib sayıları çıkıncaya kadar tütüncü tezgâhında sararıp solmalarının sebebini de anladım, İlmi ve edebi eh « liyetten mahrum imzaların bu iddia Ke çırpmmaları ne acıklı oluyor. Her mes < lekte heveskâr yarın için birec ümid yıldızıdır. Taze istidadlar böyle düşe kalka, işlene islene meydana çıkariar, Fakat ilmi ve edebi davalarda sermaye ktt olursa imza sahibi için akıbet feci olur. Eskilerin yazmadan evvel çok okumak lâzımdır, demelerinin hikmeti de burada değil mi ya, San'at ve fikir âlemine yadınkat bilgi ile girmek çok tehlikelidir. Tehlikenin dehşetini ölçmek için son on beş yıllık neş- yapmak kâfidir. Doğarken ölen, yahud bir eyyam lap kim bilir kaç taze imzanın uş: da katili olmuşlardır. Bu kültür leşlerine baktıkça yüreğim sızıyor,

Bu sayıdan diğer sayfalar: