7 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

7 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2? Savfa Harici ticaretimiz Etrafında düşünceler Ekrem Uşuklıgil be esnasında tüccarımızı yeni vaziye - tin getirdiği yeni şartlara uymakta bü - yük bir kabiliyet gösterememiş olmak - Ja muahaze etmişti. Bu mushazenin #ükmü aradan yedi &y geçtikten sonra bugün şshi aynen mevcuddur. Küçük bir misal olarak ele demir me- Belesini alalım: İthalâk temin etmek üzere bir limi- ted şirketi teşkil ediyoruz. Ufak tefek eksikleri görülüyor, benzerlerini de bir araya toplıyarak bir birlik yapmak te - şebbüsine geçiyoruz Ve nihayet bir gün gazetede Ameri - kaya şu kadar ton demir sipariş edil - diği, sipariş edilen demirin de yola çık- tığı haberini okuyorsunuz. Dün bir arkadaşım anlattı: Büyük bir binanın yapılması eksilt - meye kormulmuş, eksiltmenin yapılacağı gün müteahhidler toplanarak müesse - seye müracast etmişler, <İşi üzerimize slmağaı hazırız Fakat icab eden demi - rin müesteseniz tarafından tedarik e - dilmesi şartile..» demişler. Mücesese - den de: «Biz demiri nereden bulalım?» ce - vabını almışlar ve yapılacak bina proje Fec, halinde kalmağa mahküm olmuş. Meşhur tayya isi Hikâyeyi hayretle dinledikten sonra Neozelandiyalı aslını derinleştirmek merakile telelon -| mülâzim (Edgar da bir demir töecarını buldum. Güldü/Keyn İngilterenin ve; jen meşhur tayy&- «Gazete yazmış olabilir, fükat mu -|Tecisi ünvanını ka- hakkak olan şu ki, piyasaya bir gram ;Zânmıştır. Şimdiye dahi demir çıkmamıştır. dedi. Telefonu kadar beş Alman henüz kapamıştım ki, gazetede İtayyaresi (düşür Demir temin etmek üzere İngilteer - Müstür. e Beşinci ye üç kişilik bir heyetin gideceği habe» y7afferi rini okudum. yetinde ( tayyare- inden © silamek Amerikaya demir sipariş edildiği ha. |inden — süamal İngilizlerin en Bir odamı kendine ebedi düşman #m yapmak istiyorsun? beri ile demirin İngiltereden teminine) ><“ PUTİY © teşetibile edileceği haberi arasında ge - çen zaman tamam 6 aydır. Bu müddet zarfında da #nemleketin muhtac olduğu inşaat hemen hemen tamamen durmus- tur. Demir meselesini bir tarala biraka - rak ikinci bir misal olarak ele tibbi ec - »a meselesini alalım: Kendi başımdan geçti. Doktor çocu -| dum için hazır bir ilâç vermişti. İşi gü- cü bırakarak eczaneden eczaneye do - laştım. Kalmamıştı. Yoktu. tekrar dök tora başvurdum. Bir başkasını tavsiye etti. Onu da güç hal ile buldum, Her git tiğim yerden de: — «Uğraşılıyor, yakında o gelecektir. Yakında bollaşacaktır. cevabını aldım. İnanıyorum. Mümkündür. Fakat tb- bi ecza işinin halledilmek üzere oldu - Zu haberini işittiğim zaman ile eczane - den eczaneye dolaştığım ogün arasında geçen müddet gene en aşajfı altı aydır. Bumunla beraber hemen her gün ga - zetede llmana bir İtalyan ovapurunun geldiği ve bir çok madde getirdiği habe rini okuruz. Hakikatle karşılaşacağımız dakikaya kadar da içimizde bir inşirah duyarız. Fakat İtalya ancak bizim muh- taç olduğumuz mevaddın bir kısmını $ tar, onu da dolar ile satar. Dolar fiatı se daima yükselmek meylindedir. İşte bir misal: Matban İtalyaya bir miktar kâğıd 1s- marlamıştı. Sipariş ettiği gün dolar fi - atı 130 kuruştu, bugün 147 dir, matbaa- nın bir ay içinde istihlük edeceği köğıd miktarı için fint farla 1000 Jiradır. Ay - mİ vaziyet dolar esas: İle İtilyadan veya Amerikadan yapılacak bilâmum müba - yaat için aynen variddir. Şu halde müba- yaatımızı, hiç değilse mühim kısmını dn' Jarla yapamayız, şimal bim kısmını dz bu memleketlere tev - cih ekmek zaruridir. Halbuki, son ista- faizini ve itfa bedelini #hracat malımız- Ja ödeyeceğiz, lâzım ki bu ibrasat em tiam hem borçtan mütevellid vecibele - tinde kalmıştır. Çünkü Alman tayyaresi, düşürülmeden evvel kendisile bir hayli uğraşmış, makineli tüfeği ile Edgarın| tayyaresinde ehemmiyetli yaralar aç- maştı. Yeni bir hat “Pil hattı,, Şimdiki harb, bir «hat harbi» dir. Ma jino hattı, «Zigirid hattı. «Manerhaym hattı: ve nihayet «Pil hatin var. «Pil hatin Alman orduları tarafından yapıl mas muhtemel bir istiliya karşı Ho -| landalıların aldıkları müdafaa tedbiri -| dir. Holandalilar bugüne kadar «az veren fskat çok isteyen bir millet olarak» ta- nınmışti'ar. Fekat bu prensip, yeni müdafaa mas- rafına tatbik edilmiyor. 200 mi! uzun - Tukta bulunan yeni hat için Holandal - lar milyonlarca para harosmaktadırlar. Yeni b'r A'man icadı Almanyada Stuttgart şehrinde bir fab- rika kâğıddan gaz bidonları yapmağa (muvaffak olmuştur. Bu bidon'ar 10, 20, 30 litreliktir. Tecrübe muval/aki e | neticelenmiştir. Şimdi bunların imalâtı-; na büyük bir faaliyetle başlanılmıştır. Bu bidonların imaline yarayan kâğıd, eski gezete kiğıdlarından ve kâğıd kır- pmtılarından temin okunmaktadır. Jithalâtın bedelini karşılayacak çok olsun, Yazımıza başlarken tüccarımızın ye - ni vaziyetten doğan yeni şartlara der - bal uyabilmek kudretini göstermediğini kaydetmiştik. Bu doğrudur. Fakat tüc - carımızı bâzı sahalarda kısmen mazur gösterecek sebebler de yok değildir. Seienheri sağ tarafa dönmeye &- Tışmış bir makineyi sol tarafa dönmeğe alıştırmak elbetie kolay değildir. Fakat asl meharet de bu muvaffakiyeti gös - kadar tedir, Etrem Uşekhiğil İSTER İN SON POSTA Bir adamın tabii mak mı İstiyorsun, madı telkin et. sSOZ ARASINDA i Hergün bir fıkra Talisizlik Meşuriyet devrinde, senelerce cy- ni dairenin ayni kaleminde terfi et- meden çalışmış bir memur vardı. Ne vakit terfi için bir fırsat çıksa telli yardım etmez, bir engel peyda olur, memur terfi edemezdi. Kalemin mü- meyyizi tekaüd olmuştu. Nezuret #i- cil dairesinde kalemde bulunanların dosyalarını tetkik etmişlerdi. Terfi etmiyen memur bu işe muvafık gö- rülmüştü. Bir müzekkere ile kalem müdüründen, o memurun mümeyyiz- lik makemına lâyık olup olmadığım sordular. Müdür, talisizliği yüzünden bir türlü terfi etmemiş olan memu- run bu işe lâyık olduğunu biliyordu. Gelen müzekkerenin oltne bilhassa memuru iltizam etmek için «Etyaktır» yazdı. Bir müddet geçti. Mümeyyi?- Hik makamına başka biri tayin edil mişti. Yeri gelenin tayin evrakında şu safırlar vardı: «Evvelce namzed gösterdiğimiz memur için «Elyaktır» demiş olmanı dolayısile tayininden vazgeçilerek bu kere, iş 3 ğ Ğ : : i i ; ; vesaire...» Elyaktır ve ohkfır kelimelerinin i Arab harjlerile eyni tarzda yazılması i taliziz memurun gene terfi edememe- $ sine sebeb olmuş lehim imi alice zi Alman denizaltıları Sayesinde Meşhur olan kedi Alman denira'tı gemternin Kolduju isimli bir İngiliz gemisini batırmaları, küçük kedinin şöhret almasına sebeb ol muştur. 'Toni adını taşıyan bu küçük kedi, ge- mi mürettebatından birinin hiç yanın - dan ayırmadığı sevimli bir mahlöktu. Gemi torpili yiyip de, tayfası denize atıldığı zaman, kedinin sahibi ilk iş ola rak kedisini yakalamış, denize öyle a - | tılmaştır. Dalgalar'a mücadele eden gemici, ke- disini de'ssla bırakmıyor, osu büğmin < mağa çalışıyordu. Nihayet her ikisi de, imdada gelen bir İsveç vapvrunun güvertesine 'alın - mışlardır. Kedi ufak bir soğuk algınlığı geçir - zanmıştır. AN, İSTER — Eski Yunan nasihatlerinden & kahraman denizci; Nazmi kaptan (€Baştarafı 1 inci sayfada) Katlicnin bu tevasuuna rağmen tabutun içinde yatan Insanın işminin yalnız Türk ta. rihine değil; bugün İngiliz bahriye mann olan Çörçil'in hatıraları içine karışmış bir Kimse olduğunu bilen belki sadece 3,10 kişi. vi geçmiyordu Dün bir iki gazetenin mühmel bir tara - İfinda iki üç satırla öldüğünü kısaca bildir . dikleri bu adim Devlet Denizyolları klavuz kaplanlarındandı. Nazmi Akpınar kaptan. dı. Harti Umami esnasında kendisi Nusrat mayn gemisinin süvarisi Sel Düşman donanması Karanlık Iman mi #akasını maynlerden iemizledikten sur akşam geceyi emin bır yerde geçirmek re çekilmuştı. Nazmı kaptan hayatı pabasına İbuzdan derbai istifade eği düşünmüş, mevcud maynjeri alarak gecen karanlığı a rasındn yavaş yavaş ierlemeğe başlamısla, Bu #ahanın maytilerden temizlenmesi ame » İliyesi tarnfeynin sleşleri allında yapılmış ol, Hayatı istihkar eden, çok yüksek bir vatan ve vezife aşkile hareket eden Nazmi kaptan günün zifiri içmde düşmanın maynden tathir etliği sahayı mevcud olan ve tedarik edebildiği bütün maynleri dök. müştü. Bu hareket o kadar dıkkat ve basi, retie yapılmıştı kı düşman bundan haber. dar olmök şörle dursun böyle birşey tasar. vur bile edememekte idi. Ertesi sabah geçeceği sahanın selimetin. den emin olan düşman donanması temislen. İmiş addettıği sahaya doğru yoluna (devam etmeğe başlamıştı. Bu ilerleyiş İnghe do. nanmasi için hakiki bir facia olmuş, Nazmi kadın teşkilâtı a-|kâptanın ekmiş olduğu maynler, mütevall amları binlerce (nfilâklerile orasını düşman donanmas' ıçın bir mahşer yerine çevirmişti. O derecede ki in kre hiç de beklenmiyen ve düşman bahrıyele, rının maneviyatını kıran bu cıddi o vazıyet tadırlar. Bebekler | karşımda düşman donanması ıçın ilerlemek boy boy, çeşid Çe-İartık muhal halını slnış ve bir daha gelme. şiddir. Fakat ek-İmek üzere geri dönmek saruri olmuştu. serisi de askerleri) Yu sebeble meşhur 18 Mart destanının en temsil etmektedir. büyük şeref hisselerinden birr Nazmı küpta. Kimi bir tayyare- Jha ve onun süvarısı bulunduğu Nusret mayn ciyi, kimi bir bah. gemisme &iddir. riyeliyi, kimi de bir kara askerini, en) Yükarxia da söylediğimiz gibi Çörçü meş, cevherini mutadın üstünde verimli yap- onun izzetinsisini okşa ve ona nefis İti- İngiitered: Harb bebekleri İngiliz askeri çok ta havacı bebekler rağbet bulmakta- dır. Bu bebeklerin satışından elde edile- cek para ile cephede bulunan askerlerin konforları tamamlanacaktır. Gayriahlâki elbise giyen birdanözile evlenen hâkim Nevyork sergisinde Mis" Joan Wickers adında çok güzel bir dansöz gayri ahlâki elbise giydiğinden dolayı mahkemeye tevdi edilmişti. Muhakeme epey sürmüş, nihayet dansöz Long İsland mahkemesi tarafından 100 dolar cezaya mahküm €- ildimişti. Güzel dansözün mahkâmiyetine sebeb olan elbise sırf gül yaprakların- dan yapılmıştı. Burada bu meselenin garib bir husu- siyetinden bahsedeceğiz. Gül yaprakla- rından yapılmış elbiselerle dansedilme- sinin ne dereceye kadar gayri ahlâki te- lâkki edilebileceğini takdir için hâkim danstizlin kendi İuzurunda dansetmesini ta'eb eylemiş. Miz Joan Wickers te hâki- min arzusunu yerine getirmiş. Fakat hâ- kim kıza âşık olmuş ve «desti İzdivacın: taleb eylemiş.» Şimdi Long Islandda bu izdivaca inti- zar edilmektedir. Almanyada hapse mahküm olan çocuklar Thi Weekly News gazetesinde okun - duğuna göre Almanyada iki çocuğun yaptığı şaka, hapse (girmelerine sebeb olmuştur. Ön altı yaşından aşağı olan bu iki çocuktan biri 18, diğeri 27 ay hapse mah küm olmuşlardır. Suçları, «yaya halkın hayatını tehlikeye koymak: şeklinde tavsif edilmektedir. Erfurt şehri abalisinden olan bu iki Alman çocuğu, geceleyin ışık söndür - me saatlerinde halkın şapkalarını dü - i terebilmektedir, çabuk gösterebilmek -İdikten sonra tekrar eski neşesini ka -İşümmek için sokağın bir yanından öbür yanına kadar siyah ip germişlerdir. INANMA!T Fransız gazeteleri: — «Bundan sonra yapılacak tayyare fabrikalarının, ba- İİ vadan gelecek herhangi bir hücuma karşı korumak için yer altında yapılmalarının tasavvur edilmekte olduğunu» yazı- İSTER iNAN, iSTER yorlar. Mümkündür. Bu muharebe birez daha sürecek olur- sa biz yalnız fabrikaların değil, şehirlerin de yer altında ya- pılacağına ve beşeriyetin ilk çağlarda olduğu gibi mağara bayalına döneceğine inanıyoruz, ey okuyucu sen: INANMA! hur hatıratında Nazmı kaptanın kahraman. dirlerle bahsetmıştır. O zamanki düşmanlarına bile kahraman, kaptan işte böyle bır adamdır. Merbum bahriye binbaşılığından müte « Kılavuz kaptanlığı ıdı. Arkasında tarihte böy e şeref: bir yaprak bırakan Nazmı kapta tur. Yaşının ilerlemiş olmasına rağmen mal. ir endişesile kılavuz kaptanlığı gıbı karda, çalışmağı ıcab elliren bir meslekte kulunu. iyordu. zatirrleye yakalanmış ve bir daha kendisi, ne gelemiyerek hayata gözlerini (ebediyen Fovkalâda halük, mütevazı bir adamdı, Ve hayatı şerefle olduğu kadar mutlak bir fe İkadar memlekel için de hakıkl bır zıyadır. Allah rahmet eylesin. Ankara ziraat kursunda Bursa (Hususi) — Memleket ziraat rı yeni bilgilerle techiz etmek üzere Ayzede açılmış olan kursların birincisi yetimizden gitmiş olan M. Kemalpaşa ziraat mücadele teknikeri Yusuf. Ka se dönmüşlerdir. İkini kürs için Bursa zirast musk Zekâi Ankaraya gitmişlerdir. ığından ve fedakârliğından çok derin tak, Mığını ve fedakârlığını teslım ettiren Nazmı kalddı. Ve son vamfesı Devlet Denizyolları inn ölümü de gene vamfesi başında olmuş, kışta, soğukta, yağmurda geceli gündüzlü Bundan bir hafta evvel vamfe esnasında yun:muştar. ragaile seçmıştar. Onun ölümü meslextaşlari | Bursa ziraat teknikerleri iinresinde vazife almış olan elemanla. bu yakmlarda nihayete ermiş ve vilâ. racabey ziraat muallimi Refik şehrimi- limi Şadi ve zirast mücadele teknikeri TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: