18 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

18 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yuzan: Hasan Adnan Giz Yeşil gözlü kız K Yalağig) Kestane rengi : 8i Solgun bir yüz BE Fakat nas! yeşil? il tina, YE bir renk ki ne zümrüdde, ne Ü —— VE gecenin yaprağında ve ne iğ Kliği, , Sonlarında kabaran Nilin ye- & ide, İp, <hklerin hiç biri değil veya bü - Ba Yenkler EB kadarı olmaz diyeceksiniz. yYir! Bu kadar olur. İlik erin “Tanrısı, tam e, © İF kadın yarat Mühasile bu a SÜ gözlü k > Hemen Yun, #y.e Tek, delikanlının yüzündeki ke - Tİ çekiyor, © kâdar ter'emişsin.. imamak için o kadar koştuk MtiZaCI, ak istediği zaman a nail olmuştur. iğledenberi seni bekliyo - va da sevdiği kıza lâyık) var.| rahı bir durumu ma yüzüne bakılırsa Şok. genç, âdeta çocuk o görünüyur âkkük ki yirmisine girmem — Mag çatlasa, diyor, bizim bu pis ku- ran veremez. Ç Fakat kızın du hakkı matik saksılar, kazma, kürek v ibi şeylerle dolu. Tam bir bahçe razi ambari, di; tahta sandığır dize oturuyor iha merskla sor Yap sıl muvaffak oldun mu? Ha'ka - 1 girebildin mi? likanlı ümüdsiz >> Seyfettin İm. İş onun elinde, kon Yun, evde 2 buluşup sevişece Burası öy bana cennet geliyor, Her tar, eski izerinç yanyana ı Kotozu iyi tan layım. ttin bu gibi Sonra veme k isti ra bir iş sa minnet et — Benim yapmak Minnet gi 2 bur mu Tekn? aka eki babana beni kim diye tamta - 1? İhtiyarı şüphelendirmek mi ısti- tan 7 hep Rica ederin. beni hâlâ tanımadın Ma bette söylemenin bir usulünü bulu 4 Ş Basen babam beni hiç sıkmaz. Mese Mağ yardım ettiğim fakir bir aileni: DE olarak gösteririm. Biliyor mu - Metrilâklerin bassa ala , Son Postanın tefrikası: 39 Pakaş neye yarayacaklı?! Eğer za - b hag zerine icrancık bu vefasız. hain ve hod a tekrar gözlerini açmak ereip, erişirse bakalım hangisini Ya Gdecekti?.. ik çe Nihad gene eski minval üze- vap ?amarikine benziyen kısa bir Ran, Yâzdı.. Siret bu cevabı atdığı 2a- kim bilir belki de güzel Macar İk , “inin iri siyah gözlerinin büyüsi- Yuşmuş Haka, a Doktor bugün tam on dokuz gün DERİ mi? Meyer Nihad yorgun ve harab bir tig Hayır dostum bugün tsm yirmi Üyeyi lu. dedi. Zavailh Hicran yatağa — en Yirmi gün oldu! . kere olsun gözlerini açıp tek — © söylemedi değil mi? te ha eset hayır. Bana sormağa Onu, 1? Siz de görüyorsunuz hergün mi Yarabbi bu ne zalim hastalık- manasile | yâ mem, | mıtwma istikbalin için ne kadar ur? Hayır Zel'ha! Ben istikbalimi hiç bir yardım güvenmeden at kendim yapmak istıyorum. Yoksa ve tavsiyeye kında Halkaya gireceğim. Ondan sonra lu açılmış demektir. noktaya dikmiş ümid hayallerz gülümsüyordu. — Halkaya girdikten sonra sultana aşmak, onun teveccühünü kazanmak ! muvaffak oldum tahmin — edebilirsin. Hem neden :nuvallak olmıyayım? Sul - tan da benim gibi genç, İyı ata binen yormuş. Ben şimdi kemankeşlikte de- arkadaşları, hattâ en zorlu kölemen - leri bile geçiyorum Maharetim muhak -| kak sultanın katine çarpacaktır. O zaman sarayda yerleşeceğim. Sen da rayda yaşıyacaksın. mes'ud olacağız. özlerinde, eli anun ellerinde tahayyül ettiği istikbale kavuşmuş kadar İkendinden geçmiş, sesi kısılıyor, bu mes'ud kelimeleri israf etmekten korku- ellerini höyalperest di lar boş musun? Ben senin bu halini; her şey zak kalmış bu müt« yorum. Yarın Ha a rmalar, nde gezdiğin zaman şu basit ©9- hatırasını dalma hürmale ân ya | vablar cağım, am. zenginlik, bunlar na şeyler değil Zeliha! Bunlar dalma sösliyecek, herkes'n gözl Düşün! bir dalre- şlıran bir hale soki “İde yaşamak istemez mi — Doğru söylemek lâzım gelirse, hiç bir zaman. Tekin hayretle gözlerini açtı, İ — Merak ettim Zeliha. İn benden gizlemek istemiyo: İ — Senden gizli bir şeyci İ dece şu mes'ud dakike'arı karartmak istemiyorum. — Bütün elemlerini paylaşmak arzu - sundayım Zeliha. — Bu acı bir hikâyedir Tekin! Em - den gelse o sarayı genç ve şımarık sahi- binin başına yıkardıır. Çünkü bir zaman. lar onlar da bizim mes'ud yuvamızı yık- (Arkası var) vatıralarla ıs. Bu ne müthiş bir iletmiş duktor. Doktor Niksd sigarasndan çe derin dumanı salıvererek dalgın göz - leri Serverin yüzüne boş boş baktı: — Evet çok anüthiş! Çok feci! He- benim vaziyetim daha korkunç. Dü- nün bir kere ne felâket, ne aciz bu.. Gözlerimin önünde ölümle bir genç vü cudün için için pençeleştiğ rum da elimden hiç bir şeyler gelmi - yor. Onu kurtaramıyorum!. Dektor elleri zincire vurulmuş mah| İkfimlar gibi ümidsiz bir hareketle ge - İrindi. — Niçin yalnız kendinizi itham e - diyorsenuz? o Hicrenı Türk ve ecnebi en büyük profesörler gördü. Sonra ar- kadaşlarınız Reşad Ove Cevad beyler hergün zavallmn O başucundalar. A- ciz sizin şahsınızda değil tıbda.. Doktor Nihad mahzun bir gülüşle: — Bugün teselli etmek sırası sizde. -dedi- Ben hakikaten çok perişanım ar .. Bütün ümidlerim mahvoldu. Server acı bir iztırabla sıçradx dan şüphe mi ediyorsun? Emin ol ya-| güzel kılıç kuilanıp ok atan gençlere ba-|,, SON POSTA KANZUK Türk tütünlerinin /korunma usulu hakkında bir broşür çıkarıldı İnhisarlar idaresinin tütün enstitüsü, s0 - vim ekicilerinm emeli bilgilerini (arttırmak maXsndile başlamış olduğu faydalı neştiya.| ta devam etmektedir. Enstitü bu “cümleden! olmak üzere çiftçilerimiz için çTürk tütün - lerinin en iyi kurutma usulleri, adli yeni bir broşür daha neşretmiştir. Yeni tötün ve tütün inhisarı 17 inci maddesi mucibince, İnhisaslar Ida -| resi her sene tütün yetiştirecek yerlerde mü, sabakalar açarak fenni fidelik ve kurutma yeri yapanlara mükâfat verecektir. Bu bu - sus broşürün mukaddemesinde «bu müsıba, kalara iştirak etmek, kazanmak ve ayni z4. manda tütünlerini iyi Gata satmak istiyen LA ilm, #tün ezlellerinin bu broşürü dikkatle oku - Hendek evkaf idaresine 147 Hira ve masa. | s4» suretinde tamiye olunmaktadır. Kn. Hünin ifasına borçlu Başpınar mahallesin (ZUtn3 Yerleri resimlerini ve plânlarını ihti. den Hafız Mustafanın İzbaliye köyündeki 11/72 eden bir formalık bu küçük resimli bro, numara ga nkullerinin poraya çevrii,İşür İnhisarlar İdaresi tarafından (Ozürraa mesi erimiş olduğundan mezkür)meccanen tevsi edilecektir. ekiz mea pk ” İnbisarlar memur ailelerine sü yardım cemiyetinin faaliyeti İnhisarlar İdaresi tarafımdan ölen sMe dnlinmrin Sende Sera, di elerine yardım cemiyeti namı altın. irin $ ya çeyrilece , |C9 bi CErsiyet tesis edilmişti İki Buçuk ae, #inden ve haddi lâyıkını bulmadığı takdirde | 8 evvel kurulan ve halihazırda 3847 azes ikinci açık arttırma ile 2/5/940 Sat günü|bulunan cemiyetin, kurulduğu günden bu - syni sasile Hendek icra dairesinde paraya! gfine kadar ölen 109 memurun silelerine yap! e li emeyi DakİA- ağı yardımın miktarı 104588 liraya varmak, sarfında evraki gelme gs örüz taneleri | te ki, her memurun ailesine takriben eksi takdirde paylaşmadan hariç bırakua 11000 Mrahık yandım isabet etmektedir. Ce . cakları, talip olanlar yüzde yedi buçuk depo) MİYeE 921 olan menrurların ber birine dü.| veya banka mektubu ibras etmeleri daha (Şen vesati yardım parasının aylık mikteri fazla malâmat almak istiyenler Hendek İcra|da 94 kuruş gibi pek cüs'l bir paradan iba, HER YEMEKTEN SONRA KULLANINIZ. Ç İİ SİHHATINIZI KAZANIRSINIZ. ai İLİ la a ! ud 532 Nisan Ji numarah tapanun ih. tiva etilği 4i3ö metne murabbaı tarla bu kere birinci açık arttırma ile 19/5/940 Pazar-| İğ Yokobama Btokbölm Ankara borsası Açılış , Kapanış 17/4/930 Fiatları 100 Dolar 100 Frank 100 Lirot 100 İsviç, Pr. 100 Florin 100 Belgn 100 Drahmi 100 Lova 100 Peçeta 300 Pengü 100 Ley 100 Dinar 190 Yen 100 İsveç Kr. Türk borcu 1 Peşin Sivas - Brzurum $ sAÇ SUYU 25.2250 007 1.6125 13.61 210525 0.625 84176 3518 31.095 LOSYON MAJiK SAÇLARINIZDA HİÇ KEPEK ve MESİ veni A $ Bir tecrübeden sonra neticeye tHitüsünün dairesinin 640/112 numaralı dosyasma mb. racaat etmeleri Win olunur. o (12/4/940 M. Kirmakta olduğu bu mec - n Nisan sayısı dolgun münderecatla int , (şar elmiştir. Birinci iğ İkinci Üçüncü Dördüncü sahife İç sahifeler Son sahife Muayyen bir müddet rarfında faş- dür Oyaplıracaklar tamfemizden istilağş Tam, yarım ve çeyrek hayret edeceksiniz rotiir. Sabah, Öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa Son Posta'nın ticari Hknianna «ld Wir için pu aürese müracaat edi.» melidir. İlâncilik Kollekut Sirketi Kahramenzude Han Ankıra enidesi İİ istikbelin şafaklarım nurlu görmek İİ istiyorsanır. Çecuk o Maftasında Çocuk Esirgeme Kurumuna azami yardımda bulununuz! — Döâktor!. Dekter neler söylüyor » ümidletiniz m Hicran yaşaysmı İyorsunuz bunu?! Na- sunuz?! Bütün ! Demek t nasl söylü m cak 7! jsıl di v — Gcne yalan m: söyliyeyim? Her İkesi sldatmaktan utanıyorum. Kendi kendimden nefret ediyorum artık. Demek Hicranın hayatından ümidi- niz kalmadı?. Fakat doktor aziz doktor! Bu hükmünüz beni de öldürüyor. — Gene aldanmak nu istiyorsun ç0- cuğum?. Amma bende artık aldatacak mecal kalmadı! Yapacak başka bir şey vok mu artık? Bütün çareler tecrübe edilmedi yor?! i görüyo-va*. Niçin bıktınız ondan? Gençliğineldiniz.. $ aciyiniz doktor. Yüzüstü birskmayınız zavallıyı... — Sen ne söylüyorsun çocuğum? Ben Hicranı kurtarmak için geveleree uyumadım... Bildiklerimin. okudukla- rımın, tecrübelerimin hepsini tatbik ettim ve yalnız benmi ? Arka - daşlarım da benimle beraber çalıştılar. İşte şimdi gene Cevadı başucunda bıra- karak geldim. Fakat heyhat ki, — Onu bugün bana göstermediniz. — Nesini göreceksin artık? Bitmiş. erimiş vücud... — Doktor! Allah aşkına onu yalnız bırakmayınız!. Sİz onun yanmda kal dıkça yaşayacağına inanıyorum. 8 inel maddesinin fırınlarda harman yerinde ha, eknelerine verilen unlar mullak surette otomatik işleyen ve delikleri 6 N. hı elek de- Hikleri büyüklüğünü geçmiyen elekten elenmek suretile sevkediledektir, emiş unlardan ekmek, francala, pide ve simit yapmak yasaktır) suretinde ta ni Meclis kararı iktizasından oulunmakla bu eleklerin site ay İçinde ikmal e » (3112) | — Oh! Keşki bende böyle fevkalhe-| İşer bir kudret olsaydı, onun başucun - den bir saniye bile ayrılmazdım! Daya- namıyorum artık... Pek perişanım... Onun vüzüne bakmıya tahammül ede- miyorum. çiçekleri yaldızlayan güneşin tatlı ışık- ışları eritecek okadar sıcakllarmı göstererek onu taraçanın kapısı-! arışla doktorun. elini na doğru çekerken kapı tıkırdayarak| içeri giren kademe doktora bir telgraf ! Ona acımamak mümkün mü? Fa- kat size de yazık oluyor azizim. Geli- niz. biraz hava alınız... Bakınız bu! Teşrin günü ne güzel, ne ılık. | Döktor elile odanın taraçasındaki targk inle Doktor yalvarıyorum sizel. Bu son iti. Doktor Nihdd imzalayıp telgrafı ı reddelmeviniz? Beni Hicranın cip açık sesle okudu: j Hicrandan haber bekliyerek bo-; #uluyorum. Eğer beni tamamen terk etlise uzun bir seyahate çıkacağım. Ba- na acı, derhal cevab ver kardeşim. © | İmza' , Siret ; Doktor Servere ayni kederin etrafns | nkü ben zavallı Hicranın o yanında |da toplanan vakın insanların samimi *, bir hekime lâzım alan soğukkanlılığımı|Yetile Servere hitab etti; tamamile kaybediyorum. Hele bu son) — Biz zavallı: Sireti tamamile unut» günlerde sinirlerim o kadar bozuldultuk .. Ne dersin azizim? Onu hâlâ al ki... Satmak mı lâzım? Genc adam elemlerini candan payla-İ Serverin içimi ezen matemin kulisi. şan doktora karşı sonsuz bir minnet velveti rakibiik kinlerini susturmuştu. hi minnetin içinde garib bir teselli bu-| Gözlerinde masum bir acıdan başka bir Muyordu: his yoktu. Doktora cevab vermiye ha - — Demek ona siz de benim gibi acı-| zırlanırken Kapı açıldı; doktor Reşad yorsunuz öyle mi aziz doktor? sapsarı ve çökmüş bir çehre görünüm» Doktor, yeis ve tahammülü son de-'ce birden dönerek müthiş hir ür. receye gelen Serverin ellerini, rai ona bektılar. f ve sıcak dost ellerile tuttü: r Nihad bütün çektiği acılara İrağmen kendisine yalvaran bedbalı* igenei teselli etmek istedi: İ ır birkaç dakika daha sebre- ndi doktor Reşad orada bulu- Jnuyo yene esnasında yalnız kal- İmasını tercih ediyor. Hakkı da var... | Dekto (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: