6 Eylül 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Eylül 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Benzin gerine Alkol Yazan: Muhittin Birgen i İY vsin bersin yoksulluğun 4 uyandırdığı büyük müşkü İÜ Mita karşı gelmek üzere yapılen gay- retleri gördükçe, bundan on bir se- ie evvel, benzine alkol karıştırmak ii lehinde sazfetmiş olduğum emekle - İf ve, bunların eticesiz kalmış olma - sina rağmen, acımıyorum. Bu sahada, zikre değer yeni hâdi- seler var: Bir zamanlar, mutlak ak kol, muayyen bir nisbette benzine karıştırılmak suretile yalnız bir yar- dimcı tasarruf unsuru olarak kul - Tanılırken bugün, Fransada ve İs - İ yiçrede alkolün doğrudan doğruya Mİ benzin yerine kullanılması çareleri de bulunmuştur. İsviçrede, sirf bu Ni Mmaksadin kurulmuş olan bir şirket MW. Crima A. Ş. - fesliyete geçmek Üzere bulunuyor. Fransada suyu a- İkomaş yüzde seksen alkole, kömür müştakkatından yüzde yirmi nis - Betinde muayyen tayyar maddeler İM ilâve edilen bir terkib tecrübe edil- shiş ve muvaffakiyetli neticeler alın- #miştar. İsviçrede ise, suyu alınmamış ii sikole Ciher cinsinden bazı mad - i deler ilâve edilmek usulü tercih e- İN diliyor. Her iki usulde de alkol, ben- İNİ izinin bütün randımanı veriyor İs İİ viçre maliyeti 80-85, İsviçre santi- SİRİ ni hesâb ediliyor, Fakat, İsviçre ak OĞNM kol istihsalinde en pahah olan bir İ #memlekettir. Şerniti itibarile buna Mİ müsnid olan memleketlerde bu ma- ii? İiyet daha çok düşebilir. * , Bu harbin daha ne kadar süre - MN ceğini bilmiyoruz. Daha ne gibi ih- Mİİ ülkeler olabileceğini o kestirmemize İN de imkân yoktur. Bundan büşka, bu- ğ gün benzin tedarikinde tesadüf e - MW dilen müşkülât, yalnız benzini sa - #iacek memleket bulmaktan ibaret Mİ bulunmuyor, Bunun mukabilini öde- ÜÜİmek de aynca mühim bir mesele - #ivdir. Her memleket için olduğu gibi, Bizim için de, Öyle zannediyorum ki, benzine MX alkol karştırmaktaki mühim iktı - dikkate ir şekilde olsun biraz meşgul olmuş bulunsaydık, obugün tekemmül etmiş yeni usullerden ke- Kii M)aylıkla istifade ederek benzin ihti- v A Yacımızın mühim bir kısmını olsun alkolle telâfi oedebilirdik. İnhisar İdaremiz Türkiyede alkol mesele - isini, Türk hendiyatı içinde ihmal Mİ edilmesi lâzım gelen bir unsur o- SW larak telâkki edemedi. Alkole sa - i dece bit varidat mevzuu olarak bak. İK Hatis, basit tesimatlarIn cther ha- Wine (getirilmesi (hattâ Omüm- #kün olan alkolün Türk mahsvlleri - i pi kıymetlendirmek bakımından oy- İreyacağı role hiç ehemmiyet verme İdi. Bunun için, memleket, Avrupa daki bu yeni keşiflerden çu dar 72- (malarda istifadeye hazır bir halde b değil S8 Fakat, hazır olmamak, bu mev Üzen ihmalde devam etmek için bir Dünyanın ne- ini henüz bilmiyo- Biiruz. Yarının bize ne getireceği meç- Si huldür. Bulunduğumuz petrol kay- # “haklarının ne vakit ve ne miktar mahsul vereceğini de heriiz kestire- MW meviz. Bütün bu sebeblerden dolayı, W Türkiyenin biraz himmetle istifade MW edebileceği bu usulleri ihmelde is War etmek yanlıştır. © Bu mevzu ciddi surette ele alin maya cidden lâyık bir bahisi iç olmazsa, biz yazmak vazifemizi ifa "edelim. v i mi “ me cak. Şehime Hanım mektubu ezilip Zaten o da öyle idi. Onun için, İe mektub yazacak yerde, ah - Şu halde?. Bu mektuh bir muam- i. m öm «Son Postav rın edebi tefrikası: 39 İL TULUMBA Yazan: Ercümend Ekrem Talu — İbrahim Efendi bıraktı.. de - di, Size verilecekmiş. Galiba Besi - Hanım teyzem göndermiş ola - zülerek aldı; elinde evirdi, çe -İdin bu mektubu? ürdi. Besime Hanım kendisine ne in Çocuk ne maziyi bilir, ne d ökbali düşünür, yaptığı tek şey' sar dece «halo den istifade etmektir. Çevrenize bakınız, senelerin yü- kü altında ihtiyarlaşmış birçok dost görürsünüz, fakat tetkik ediniz, bunlardan mühim bir kısmı elân ço- cuk kalmışlardır. Vali kazalarda tetkikat yaptı Dün, Vali ve Belediye Reisi Dr. Lâtfi Kırdarın riyasetinde Eminönü kaymakamlığında bir toplantı ya- pılmıştır. Bu toplantıda Eminönü kaymakamı, Eminönü kazasına tâbi nahiyelerin müdürleri hazır bulun- Memleketimizin her tarafında muşlardır. Vali ve Belediye Reisi|sitma mücadele faaliyeti hararetle nahiye müdürlerile uzun bir hasbı-|devem etmektedir. 1925 yılında başlıyan sıtma mücadele çalışınala- rından 15 yıl içinde çok iyi netice- ler elde edilmiştir, halde bulunarak zabitai (belediye İ talimatnamesini izah etmiş temiz- İliğin temini, fırın ve ekmeklerin kon İtrel vensir belediye işleri etrafında| (Bu hususta neşredilen istatistikle- direktifler vermiştir. re göre, yurdda 1925 yılında mua“ Bilâhare, Dr. Lâtfi Kırdar Üskü-| yene olunan nüfus sayısı 25.718 dir. durn geçerek kaymakamla beraber) Mücadele doktorları bunlar arasın-| Üsküdar - Beykoz yolunda istimlâk! da 9275 kişiyi dalaklı bulmuşlardır. edilip yıkılan yerleri"gözden geçir- Muayene sahası ve muayene edilen-| miş, gördüğü faaliyetten o dolayıller yıldan yıla artmıştır. 1930 da meminütiyetini izhar etmiştir. Üskü-| 1.438.044 vatandaş muayene edil; dar kaymakamından ekmek mese-İmis, bunun 232.058 inde dalak gö- lesi hakkında izahat alan Vali ve İrülmüştür. 1939 da ise 2.675.441 Belediye Reisi, Bevkoza | geçerek|kiyi muayene edilmiş, 194.512 da-| İkaymakamlıkta tetkikatta o bulun-'lakh görülmüştür. muş, kaymakamdan Beykoza sid) Sıtma mücadelesinde en ehem- işler etrafında izahat almıştır. imiyetli meselelerden birini de l&bo-| pimler e ak ii ratüvar mesaisi teşkil etmiştir. Müşaheds altında bulunan 1925 senesinde mücadele minta-| i kaçakçı Tıbbı Adli kalarında 16.579 kan muayene e dilmiy, bunlardan 1424 ünün st-| binasından kaçtılar Eroin o kaçakçılığından — dolayı malı soldukları anlaşılmıştır. 19391 Bir şoför iki otomobil. | haklarında tevkif müzekkeresi ke- silen ve müşahede altında bulun- arasında kalarak ezildi dunulmek üzere tavkifinneden Sal-| , Ortaköyde Fıstikliköşk. sokağıs- kımsöğüddeki tıbbı adli o binasına da 50 numaralı evde oturan şoför sevkoluan mevkuflardan ve sahı- | 02047; dün Sultanhamam . taksi kalı kaçakçılardan topal Hasanla, mahallinde otomobilini temir eder | N N ken, mukabil taraftan süratle gelen | arkadaşı Cemil evvelki gün bir fır-| Li. taksi ile kendi otomobilinin a- satın bulup adli tib işleri binasn-| yasında kalarak feci bir şekilde ezil- dan kaçmışlardır. miştir. Binanın cümle kapısından -kaç-| (Kaza neticesinde ağır serette yar tıklar: tesbit olunan firarilerin aran-| ralanan Osman Cerrahpaşa basta- Em başlanmıştır. Diğer taraftan zabıta ve adliye nesine kaldırılmış, hâdise etrafında tahkikata başlanmıştır. firar hüdisesi (o etrafında » tahkikat yapmaktadırlar, Başvekilimizin hemşiresi vefat etti Başvekilimiz. Dr. Refik Saydamin hemşireleri Bayan Vasfiye evvelki > izi sile ihracat tacirlerimize mürn « gece 79 yaşında olduğu halde Zey -İİ canın bulunmuşlardır. Köpek yetkimil hastanesinde vefat etmiş li derisini hangi şekil ve manzaraya tir. getirerek bize ne gibi bir isim al- Bayrekilimiz. vefat haberini aliriz bnde iade edecekleri henüz belli almaz, dün sabah şehrimize gelmiş.İ? değilse de tacirlerimiz bu müra- tir. caati ehemmiyetle — karşılamışlar Merhumenin cenazesi bugün saatji ve bu işi ilk defa yapacakları için Mi de Zeynebkâmil hastanesinden i kendilerine kaça malolacağını he- kaldırılarak, Erenköyünde e Sahrayı.J3 sablamışlar ve nihayet beher deri cedid mezarlığına defnedilecektir. |8 için büyüklüğüne, küçüklüğüne Başvekilimize beyanı baziyet eder, merhiymeye Cenabı Hakkın rahmetini? dileriz. İzmirden (gelen bir telgrafın verdiği habere bakarsanız: Bazı Alman ve Amerikan fab- rikaları köpek derisi almak urzu- DEN kapıya kadar getirilip açmı dan bırakılan mektubda, onu yaza- nm yüz yüze ikrardan çekindiği bir #r, yahud ki sırlar vardı. Bunlar ne idi acaba? Şehime Ha- nm bu sualin cevabını ezbere ve- rebilir ve pek de yanılmazdı. Lâkin, yazanın, duygularını ne şekilde ifa- de eyle bilmek de istiyordu. Müjgâna, Samatyada yanan evde iken, haftada iki defo gelen bir ho- ca hanım namaz surelerile birlikte biraz da kıraat, ilmilili ve Kısası En- biya okutmuştu. Çocuk, böylece her hangi bir ibareyi kolayca #ökebili - yordu, Şehime Hanım ufak bir te- reddüd geçirdi; sonra, | evlâdlığın kendi hayatının hususiyetine karş - turmayı doğru bulmadı. Mektub koynunda, birkaç gün Aklına başka ihtimaller gelmiyor değildi. Fakat bu ihtimallere kendi de inanamıyordu. Emin olmak için, Müjgâna bir daha sordu: — İbrahim Efendi mi bıraktı de- — Evet, annel — Aynca bir şey söylemedi mi? — Hayır. Hiç bir şey demedi. — Teyzenden bir selâm da mı getirmedi? dolaştı, durdu. Açık mavi zarfı, ka- —Hayır, anne! Sade kapıdan w-| palı olarak, kalbinin üstünde bir zattı, giti, muaka gibi taşıyordu, Ve bazan ten- İ Şehime Hanımın aklından geçen İsmek emen faminaz ekimden geç | acin onu okammor, okuyan sazan İSTER İNAN, İSTER İNANMA! İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Tarla ona bakıp bakıp tekrar koy - kerane Geceleri ise, kim Her halde, bizzat okuyamadığı der are e Çocuk kalan ihtiyar & da ise 914.344 kan müsyene ve 98,166 musub olarak kaydedilmiş tir. Devlet mücadele teşkilâu | elile fakir halkı, sıtmanın başbcn ilâçlar rından kinin ile tedavi etmek için ber zaman parasız kinin dağıtmış tir, 1925 de devletin dağıttığı kinin 87 kilo 540 gram iken 1939 da 8625 kilo 411 gram kinin tevzi &- dilmiştir.. | Ayrca sıtma mücadele mıntaka- larında her sene mütezayid bir şe- kilde bataklık kurutulmuştur. 1925 de kurutulan bataklığın keremetre- ni 40 bin iken 1939 da 131.769.238 karemetre arazi bataklıktan kurta- rılmaştır. Sıtma mücadele mıntakalarında bataklıklar kurutulurken bir takım kanallar da açılmakta ve bu suretle kurutulan araziden istifade imkân- lari temin edilmektedir. 1927 de 11.769 metse, 1936 da 204.700 metre kanal açılmıştır. Gümrük ve İnhisarlar Vekilinin tetkikleri Vekil Raif Karadeniz dün öğleden sonra gümrük beşmüdürlüğüne ge .. İlerek, İstanbul gümrüklerinn hali - hazırdaki faaliyeti hakkında mali . mat almış ve gümrüğü alâkadar eden diğer işler üzerinde tetkiklerde bu - Tunmuştur. Maliye Vekili dün İzmirden geldi Bir müddettenberi İzmirde bulu nan Maliye Vekili Paad Ağralı dün İzmirden, İzmir vapurile ge'mişiir göre üç ile beş lira arannda deği- şen bir fiat istemeyi kararlaştır - mışlar.. Tüccarın istenilen mik - tarda köpeği nasıl bulacağı, nasıl öldüreceği ve derilerini nasıl ha- ırlıyacağı tetkike değmez, para gelecek olduktan sonra her şeyin çaresi bulunur ve bu haberde şa- şılacak bir şey yoktur. Esasen biz muharebe birsz daha sürmek ve eşyayı sevk yolu da bulunmak şartile daha garib istekler karşı - sında da kalacağımıza inanıyo - ruz, ey okuyucu sen: i ikçe, munis bir can ar- kadaşına hitab ediyormuş gibi o - nurla konuşuyordu, Evvelce sik sık gelen İbrahimin artık uğramayışını da Şehime Ha- nım manidar buluyordu. Bunun se bebini, söz arasında, Besime Hanım- dan anlamak istemişti.. — İbrahim Efendi nerelerde? Yokun Mihalice 'döndü mü? Sunline: — Hayır. Burada anma, bu ak- şam işi çıktı, filân yere gitti, ceva bini almıştı. Bu cevab onu tatmin etinemişti. Buna türlü mana veriyordu. Yoksa, delikank, mektubuna umduğu kar- gılığı alamayınca sukutu hayale vğ- ramış, mahewb olmuş ve bir daha kendisini görmemek kararını rm vermişti? Bu vehmin asla yerinde olmadığını pek az vakitte anladı. Bir gün, öğle üzeri, Müjgân müs takbel kaynanasile çarşıya, alış veri- şe gitmisti, Şehime Hiim evde tek|fa gideceğini, hangi ) Şehir iölaberleri Sıtma mücadelesi eçen sene iki buçuk milyondan fazla vatandaş muayene edildi, 131 bin metre murabbaı arazi bataklıktan kurtarıldı sırada 5 meşguldü. Bu esnada sokak ka- Sözün kısası İşimiz leğen Örtüsüne, kaldı! E. Ekrem Talu H aniya bir darbı mesel var - dır: her şey bitti, işimiz bir leğen örtüsüne kaldı, derler. Mem- lekette hayat pahalklığını önlemeğe anemur komisyon, icraatile, bize hep onu hatırlatıyor. Matbuata akseden haberler e - ğer kasden seçilmiyorsa ilâmaşallah sayın komisyon hep birinci derece- de zarcri havayiçle uğraşıyor. Geçenlerde kalaydı, sor daha sonra - türkçede ni « | diğümiz - amonyak oldu. Şi mamekiye, demirhindiye, da çadıruşağına ne vakit sıra diye bekliyoruz. Zira anla insanlar için hayati kıymeti haiz an- cak bü gibi metalardır. Yiyecek, içe- cek, giyecek ve yakacak maddeler onlardan sonra gelir. Maahaza odun fiatlarının tesbiti işinde gördüğümüz Maarif Vekili mektebleri gezdi anlayış ve becerikliğe bakınca, sa - yın komisyonun kemakân k i Şehrimizde bulunmakta olan Maa.|vi, nişadır, ketentohumu k pe Vekii Hasan Âl Yücel dün de) şeylerle uğraşıp, başkalarıne el - şehrimizdeki maarif müessaselerinde | dirmemesini müreccah görenler var. tetkiklerde bulunmuştur. «Fevkalâde ahval» başlıyalıdan- Maarif Vekili öğleden evvel Ha7-) beri yalnız kira ihtikânnın önüne bir dampaşa lisesini ziyaret elmiş, Mek.) nebze geçilebikli. Bir nebze diyo - tebin talim ve idare heyeti azalarilyum.. zira kurnaz mal sahibleri mu- tarafından karşılanmıştır. Hasan kayeleleri hileli şekilde tanzim et - Yücel Haydarpaşa Hsesinde bir mMAd-İmek yoluna daha evvelden, vergi dot kalarak tetkikler yapınış, talebe-| kaçakçılığı makendile sapmasını öğ- nin imtihanlarına girmiş, talebe Ve) genmişlerdi. Bugün, o hileyi kira ih- VERİL DEE Me tikârında da muvaffakiyetle külla - z vene ml Sİ miyorlar, hetindeki bazı okulları gezmiştir. | | Miüiklerinde kimcı sn değişiyor? saka Ali eüeel gehrimindeki KE -İ Bedeli icar ayni: on para zam yok. ie Ancak teskin, su, kapıcı vesaire masraflarına mukabil konturata ay- nca, muayyen bir meblâğ konuyor. Bu meblâğ bedeli icarla alâke de dir. Mal sahibi, onu dilediği gibi artırabilir ve kanuna karşı gelmiş sayılmaz. Vesaireyi kanun derpiş et- memiştir. Böyle şeylere tenezzii a dürüst ve vicdanlı vatandaşlar için- se aynca bir kanıma belki lüzum da- hi yoktu. Çünkü bunlar, Recaizade- Bin: Vicdanıdır isaeti fülinde adenin, Davacısı, şühudu, kavanini, bâ- kimi! Düsturunu benimsemişlerdiz. Bu- munlu beraber, kira artırmayı Yi sak eden kanun da büsbütün fay sız olmamış ve halk onu şükranla karsılamıştır. Gel gelelim, aldığımız okuyucu mektublarından (o anlıyoruz ki sair zaruri havayiç, kontrolsüz, takibsiz sahibsiz kaldığı için gitgide pa- halanmakta, yer yer başka baska fiatlara satılmakta, mütevazı ka - zançlı yurddaşlar bu yüzden ö- zülmektedir. Onun için diyorlar ki, alâkadar komisyon kalayı, çiviyi, sinamekiyi, şerbetçiotunu, davultozun: mina- regölgesini bıraksa da gö biraz - hemi de öcilen - bakkala, manava, ziye, kömürcüye çevirsel Ölem “abi Mal saklayan bir düğmeci Müddeiumu- miliğe teslim edildi Bultanhamamında Marpuççularda düğmecilik yapan Panayot adında bir diikkâneı, dün dükkânda mühim miktarda stok bulunduğu halde düğ. me almak istiyen müşterilere elinde) mal kalmadığını söylemiştir. Enniyet Müdürlüğüne vukubulan ihbar ve müracaat, üzerine dün slüka dar memurlar Panayotun dükkânm. da eni bir (araştırma yapmışlar ve mühim miklarda düğme bularak, dük kâncı hakkında takibata başlamış . lardır. Panayot milli korunma kanununun S2 nel maddesine muhalefetten dün akşam geç vakit müddetumumi. liğe teslim edilmiştir. etmi; Kadın yüzünden yeni bir cinayet Dün Yenişehirde bir cinayet ol. muş, bir kadın yüzünden bir gen; başka bir gencin karnını deşmiş, bar. saklarını dışarı dökmüştür. Yeni. şehirde Kalın sokakta 3 numarada oturmakta olan dökmeci Serkis bun. dan bir hafta evvel Beyoğlunda V. na Bella barına gitmiş, oradaki ka.| dınlardan birle dansederken Fuat isminde bir gençle kavga etmişler - dir. | Berkis dün Yenişehirde evine gider. ken birdenbire Puadlia karşılaşmış, her iki genç de kavgalarını tazele mişler ve döğüşmeye başlamışlardır. Bu sırada Fuad bıçağını çekerek Ser. kisin karmına saplamış, kanlar için. de yere yuvarlanan Serkisin bar. sakları dışarı dökülmüştür. Hür'neye derhal koşan sabite sh. hi imdad otomobili celbetmiş, Ser, kisin o Darsakları karnına dol'durol.| muş ve yaralı süratle Beyoğlu bas. tanesine kaldırılmıştır. Berkisin hayatından “ümüld kesil - mistir. Carih yakalanmıştır. | YAPRAKLAR DÖKÜLÜRKEN 40.000 Lira da cehinize dökülebilir Sonbahar geldi. Yap- raklar dökülmeye başlı- yor. 7 Eylülde de yap: raklar dökülecektir. Fa- kat liralar halinde.. Bugün bir piyango bi- letile bu yapraklardan 40.000 tanesini siz ka- zanabilirs#'niz. Sonbaha- rın rengi sarıdır. Fakat Piyango ile bu sonbaha- rm rengi altın sarısı ola- bilir. Dikkat edin. Derhal bir bilet alın, (2) liralık bir biletle 40.000 lira, (0) liralık bir biletle 20.000 lira kazanmanız ihtimal debilindedir. pısının tokmağı vuruldu. Bu vuruş © kadar hafif ve korkak, yahud ki! mütereddid. bir elin vuruşu idi ki, | Şehime Hanim bir dilencinin kapı! vuruşuna benzeterek hemen kalk -| mağa İlzum görmedi. Fakat kısa) bir fasıladan sondu vuruş tekerrür | edince merak edip aşağıya indi, | Kapıyı açıp da karşısında İbra - himi görür görmez şaşırdı; ne diye eeğini bilemedi. Ağzından: AT Siz misiniz? Buyutun.. bir dakika bekleyin de başımı örteyim.. girin.. doğruca yukarıya buyurun! gibi karma karışık sözler çıktı. İbrahim de ondan az şaşkın ve telâsh değildi. Onun da, merdiven. | leri çıkarken ayakları dolaşıyordu. | Basamakların birinde sürçlü.. az kaldı kapanacaktı. Bundan fena hal- de utandı, Hissiyatını meydana vur- muş gibi, Yukarı sofaya çıktığında ne tara- odaya dalaca -

Bu sayıdan diğer sayfalar: