12 Eylül 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

12 Eylül 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ki vaziyet (laştarafı 1 inci sayfada) olmamaktadır. Şehirler, bombar - dımandan korunmak için elektriği kısarlar, fakat uçaklar tenvir fişek” leri atarak şehrin mahalle ve semt- lerini gündüze çevirirler. Eğer bu vasıtalar olmasaydı Almanlar Bu - kingam sarayına saatli bomba ve ingilizler de meselâ Berlirin mer - kezindeki Oen mühim (o münakalâi merkezi olan Potsdam istasyonuna sıhhatle tahrib ve yangın bombalafı atmak imkân: bulamazlardı. Almanların yeni bir gece bom - bardımam. tâbiyesinden bahsedik - yor ki, o da evvelâ tecrübeli pilot - lar göndererek bombalanacak $e - hirde tenvir vazifesini görecek yan-| ginlar çıkarmak ve sonra gelecek o- lan asıl bombardıman Filolarına bu suretle bombalıyacakları o hedefleri evvelden tayin edip göstermek. Almanlar gece intikam bombar dımanlarından başka gündüzkü ta) devam ediyorlar. | Bundan maksad İngiliz av uçakla -| arruzlarına da vını yuvalarından çıkarıp düşürmek, | ayni zamanda askeri hedefleri em-! niyetle bambalamaktır. ingiliz av uçaklarının fazla za - Yiat vermeleri İngiltere için çok teh e kat'i mahiyetki bir hâdise Çünkü, İngiltereyi östilâ - Gi derecede koruyacak © - bunlardır. İngilizlerin Berlini ve- şehir ve o mevkilerini lan lan sir Alman bombalamak için geceleyin gönder- | Wa. | dikleri uçaklar, bombardıman. « - | bağlayabilir. çakları olduğundan bunların Esali - yet ve mevcudiyeti İng'liz sw uçak filelarının kuvvet ve kudretlerini ta- mamile muhafaza etmekte oldukla-| < - ipekten, ibrişimden, rine gösteremez, Elhasl intikam ve mukabil ingi -| 22€9 ve örgüye elen har şeyden ya. kam, gece bombardımanları eğe bir gün ve her iki tarafın insafa gel mesile kesilivermiyecek olur bu bombardımanların devamından Berlin ve Londra harab olup gide - eeklerdir. Fakat iki taraftan birinin uçak kuvvetleri kat'i bir zâfa uğ - ramadığı takdisde yalnız şehirler ve sivil halk o Bombardımanlarndan kat'i bir netice beklenemiyeceğini İs Panya ve Finlândiya muharebeleri göstermistir. İhtiyat erlerin staj müddetleri (Baştarafı 1 inek sayfada) Kaman yakında Resmi Gaze- tede eşredilerek mer'iyete gi - vecektir. Mecliste kabul edilen diğer kanunlar Ankara VI (AA) — Büyük Millet Meclisi bugün Mazhar Ger- menin o başkanlığnda (toplanarak Millet Meclisi müstemilâtı ile milli saravlar ve köşklezdeki eşyaya akl Meclis hesabları tetkik © encümeni File niçin | oda oldu Her kadın onu kendi zevkize uyan, kendi yüzüne yaraşan şekilde b . Hergün ona bir başka tarz ve- , € - Son derece ucuzdur. | Moştan, yünden, keten ipliğinden hash ie. pılabilir. Ve bu malzemeye göre açık hava gezintilerine, spor elbiselere, öğle sonu ve akşam tuvaletlerine uy, durulabilir. © - File ile düzeltilmiş bir baş dai ma İyi dözelülmiş gözükür. ) t; Bütün bunlardan başka filenin s3ç güzelliğini örtmemek bilâkis onu) daha hoş göstermek gibi bir husus. yeti daha var. Prat'k güzellik b”'gileri Göze çarpmak, beğenilmek ve se. vilmek için güzel olmak lâm gel | diğini ve güzelliğin yalnız başıma bütün bunları yetebileceğini samna, yıniz. Hoşa gitmek yreselesinde güzel. Bği geçen mühim bir şey vardır: Şah. siyet... Gerek yüz tuvaletinde, gerek giymişte... Yüzünüzün kimseye bensemiyen boş bir tarafı varsa yüz tuvaletinizde was bunu tebarlir ettirmek olman. Hüllerinizde aletide insanlardan fark, b bir hsusiyet mevcud İse giyinişi nixle gayeniz bu güzel bati daha kuy.| vee ortaya çıkarmak olmahdır Bu sâyede «Sahsiyet. yamatmıya muvaffak olur, kendinizden daha gü! mazbatası ve demiryolları ve İl -İzsi kadınlardan Odaha ziyade göze anları isletme “umum müdürlüğü | çarpar, daha fazla aranır ve beğeni, 1940 mali vih bütçe kanununa ek (lirsiniz. kanın — löyihasile Büyük O Millet Meclisi 1940 bütçesine o munzam tahsisat konulmasına aid kanım lâ- Yihasını tasvib eylemiştir. Meelis, vedek söbay *ü raddesinin ve askerlik kanunu- men 35 inci maddesinin -c- fırkan- Tan değistirilmesine aid kanun lâ - Yikalarile vas haddinden dolayı te- kad edilerek ihtiyata germiş jam darma vüzbasm ve üntteğmenleri - tin kadro ihtiyacı sebebile Dahili - Ye Vakâletinee lüzum © görülecek Mmöldmce iandarma komutanlıkla- vela istihdam edilkbileceklerine, d-slet inemurları avliklarınızz ter - il ve tamlülüne aid kanıma bağlı çasvlda Mesrif Vekğleti — krruna 20 sad b Term üceetli 10 aded de SO ken üeresii memuriyet ilâvesine dei bamım Bvikelermi nklmder Ve itin. miisenr Ksetle müzakere MUELni kabul ederek tasvib ey - mine Tri-İrgiz Keareti (m. #1 (mel evvigğa) Mürskerelere «O iştireik etmek üzere ir ihrasaterlar biti vnumi KA, Bibi Atıfm reetiğinde bir murahhas eti Arveraya baemtet etmistir. şlihal ve ihraç edil-cek maddeler ili. #esret karporamyazır memle, isden biha iütm. #pdik, ve incir mlibayas edecektir. Bu &la yamlan tmmasiar netice - üzeredir. Aynl zamanda pivserlarımıza muh bulunduğu maddelerin ve bu me, Yanda bihassn başlamak üzere bu . Dün İhrae mevsiminde lüzumlu © Cuval, kanaviçe, teneke, iralay BD şeylerin en kasa bir zamanda id. ve enkeyi | aye 75 gram sade yağ. Memurlar haklmdaki kanunun sün ———— Domates oturtması Ölçüleri: 1,5 kilo domates. 250 gram 150 gram soğan. Biraz pirinç. Biraz maydanos. Hazırlanması: Domatesler yıkarır. Kabukları soyulur. UTXİ olürak ke. silir. İşimin çekirdek ve suyu boşal . fıhır. Tuzlanır. Küçük bir tepsi veya tuvaya yerleştirilir. Soğan ince doğranır. Yağda kav. ralur. Kavrulmuş kıyma maydano: vel pirinçle karıştırılarak © domateslerin bilmelidir İnce, nazik çamaşırlarınızı yı, kâr veya ıkatırken şu noktaları halırınıdan çıkarmayınız. &. İpek çamaşır ve çorapların sm çalkalama suyuna birkaç damla sirke kalmalıdır. b Beyaz ipeklilere sirke yeri, »e birkac damia oksijenli su NA, ve etmelidir. €. Bu nevi çamaşıvlar daima ayi derecede tlik su ile yıkan majdır. Ne çalkalama, ne de, yıkama suyu birbirinden daha seak veya soğuk olmamalıdır. * İpeğin gerek yumuşaldık, ge, rek parlaklığını o muhafazada bunun mühim bir rolü vardır. Erkek gömlekleri ile kadın bluzları daima yakadan başta, narak ütülenir. İkinci olarak robaya; dim sonra tüllere ge, gir. En son beden (yani ön ve arka) ütülenir. Bu tedbir ütüyü hem kolaylaştırır, hem güzeller, tirir. Breton şapka ed Şi YA, Breton şapkalar Obu yaz o kadar teğenildi ki yeni modellerde hâlâ en mühim bir yer tuliuklarım görüyo - Resmini koyduğumuz şapka tabii yapılmıştır. o Arkasının ixi yanından uzanan © fiyongalarm biri Mâriverd, öbürü penbe grogrenden - dir. Çikolatalı Türüf Bir yumurta sarısı, 50 gram ba . dem. 300 gram çikolata, 100 gram (e- reyağ. 130 gram um şekeri, Tereyağını krem haline getiriniz İçlne, soyulup. fırında Kızartılmış ve) ince inee kıyılmış bademleri, renda - lenmiş çikolatayı, un şekeri, yumur. ia sarısını katınız. İyice karışlırımz Bir saat kadar dinlenmeğe birakınız. Sonra küçük küçük yuvarlaklar ya - pıp ya rendelenmiş çikolataya, va - | İ gık modeller arasında asker üni - formalarını andıranlar pek çok. Koyduğumuz bluz bunlardandır. Bu sene pek moda olan tatlı bir ma. İvt renktedir. Yakasının, kullarının kemerinin Üniforma tarsını, epolet leri tamazalamaktadır. Birlikte giyilecek etek dümdüz cl - malıdır. Bluzun orijinal yeniliği kâ - fidir. İpeklileri nasıl ütülemeli ? Sun'i ipekle tabü ipekilerin yr kanmaları arasında bir fark yoktur; amma ütülenmeleri camamile baska başkadır. Hakiki ipekliler yasken ve | | «Geçmiş zaman olur ki cihan değer.» Ayni tozlu levbayı, Bir rdüm, Yazısı ana le ayni idir 0On sekiz kişilik oturacak, üç ki- şilik ayakta duracak mahal. # geçidler öprü üzerindeki çivili geçidler- deki çivilerin sarı başlıkları kop | kalmış çivilerin tepel de birer «E» harfi görünüyor. — Acaba bu harflerdeki Ex ler veye delâlet eder, diye düşünüyer- dum. Bir adam çivili geçidin, başında durdu. Karşıdan karşıya | geçmeye hazırlanmıştı. Fakat nedenam vaz- geçti. Yaya kaldırımında on adım kadar yürüdükten sonra | çivilerin haricinde karşıya geçti. Apladım, dedim, E harfleri, « rağbet olsaydı. Bitpazarına nur yağardı. sözüne delâlet ediyor. * Eskisi ve yenisi Bir arkadaşımla Eminönü mey- danından geçiyorduk. o Arkadaşım, İ neticelenmesine imkân olmıyan bir İisten bahsediyordu: — Olacak olacak dedim, fakat... Cümleyi: İnk Halin sma sirada Şundan Birbirinin ayni İ Bitpazarından geçiyordum. Hr-| davatçılatın birinde tozlu bir levha gördüm ve okuklum: İ hayali bundan meydana baktım. Yer ver kazı! yer yer ssfaltlanıyordu. Bu & mez tükenmez kaylış, bu ne mez tükenmez asfaltı. Arkadaş döndün: — Ne diyordum, ha... olacak amma: Temsili değiştirdim: — «Eminönü mey-anının ması, asfalılanması bitince.» Her yerde var J Birkaç gün evveldi, frinln bakkallerda ekmek arayıp ta mıyan bir arkadaşım eline'ya; almış, büyük punto harflerle ir serlevhayı okumuştu: «Mer yerde ekmek vr>. Arkadaşım gazeteyi birakı — Ne kadar yanhş hareket yerde ekmek varken nufile yere | rında, bakkalda ekmek aransış; * Saat, para ve gönül Bir gazetedi biri altına kı muş iki havadisin serlevhalarım kudum: «Saat çalan bir genç kız & edildi.» «Dükkândan para çalan iki g kız tevkif edildi.» ç Düşündüm: — Sant ve para bu asırda g netli, yahed da k gönül çalı daha kolay ki... Genç kızk; gö çalmaktan vazgeçmişler, para sast çalıyorlar. İsmet MH alüsi Temsilile bitirecektim. o e a | Bunları biliya Oltanın | «Balık oltasını kim icad etmiştir?» sali sorulan, belki ii ! yi a rmu idiniz ? mucidi Olta bir balığın tabiatin o kendini bahşettiği bir uzvudur. Büyük O yanusta yaşayan ve ancak ters taraflarından © ütülenmelidir.| «Şu veya budur! Sun'i ipekleme hemen hemex kuru-| tarzmda bir insanın İ balığın ensesinden uzanan kıl dukları vakit ütülenmelidir. Het iki-ladını söyliyecek kimseye | tesadüf da aynen demir oltalar şeklinde si için de pek sicak ütü kullanma-ledemeyiz; fakat: «Herhalde icad uzuv mevcuddur. Yüzmeyi bilmiş mahdır. Hafif bir scaklık okâfidir.|eden bir insan mevcuddur» denile-| balığın oltasına ufak balıklar te 'Ne hakiki, ne de sun'i ipekliyi iyice| bilir. Fakat bu düşünce yanloştır. | hrlar ve balk onları yemek kuruduktan sonra :slatıp ütüleyiiz. | Oltayı bir i icad etmemişti i Hem şekilleri bozulur; hem de sur) mese —— yun leke Birakrnsı tehlikesi vardır.) “| Ç9 /5 Eyi Herhalde yıkanan şey kuruduğu #- TE. İrada ütü zamanını geçirmemiye çok G N L dikkat etmelisiniz. P Çok uzayan mesele.. Genç kazlar boyanmamalıdır. On - — ların tabil güzellik ve tazelikleri en! o Çemberlitaşta oturan Bay OH.) Yapmış olduğunuz teklifi büyük meharetle yapılmış makyajdaniM. nin aşk hikâyesi hem kısa, bem) «yerinde» buldum. Aldığınız & lam &ymetli ve şüphesiz daha ca -İde uzum! da ise çok yüksek ruhla bir | hareketine tâbi olarak yüzebilen İ Faydah güzellik bilgileri lerine konur. Hafif wteşde yavaş) hud ince İnce kıyılmış şam fıstığına vavaş pişirilir. bualayınız. «Son Posta» nın edebi tefrikası: 45 YEŞİL TULUMBA Yazan: Ercümeni Ekrem Talu ve onlan dağıtan, tanımadığı bir zatın kendisile görüşmek arzusunda bulunduğunu kaynanasna haber verdi. Kadıncağız: — Bayursun! deyince de yukarıya aldı, O vakit, umumi karargâhları Ak- sarayda, Yeşiltulumbada “bukınan meşhur (Onikiler) in elebaşılırm- dan, Kürd ve lâkin Arab Hâkabile maruf Abdullah efendi. terbiyeli bir selim verip Şehime hanınız kare na oturdu. Çetrefil şivesile, iptida: — Geçmiş olsun, hanmefendil dedi, Kadın, geçirdiği korkunç dakika” Saim, mütearızların da zl onu kararlaşmıntır. Bu masinler Bir|ların dehşetini bakışlarında taşıyor- ka, Kümrüklerimiz anteeporarmda, ii de Yimamlarımıza okoisvhkla har edilecei E id k mahsllerde bulummsk. Bindan baska mabrut mikterda o,İdi hazretleri! Hepimizi, ölümden de İdu Heyecandan titriyen .sesile bu, hüviyeti kendisince tamamen mer- hal halâskâra teşekkür etmek istedi: — Allah sizden razı olsun, efen Bİ maizemesi ve bilhasma'mo .İbeter olan bir vaziyetten kurtardı ai ithal edilesek ve bum| nız. Size ne Nasıl teşek- © — Yoh, hammefendi. Bir şey değil, Ben vazifemi yaptım. Borç ödedim. Deminden kahvede oturu- yordum. Haber ettiler ki bu edeb- sizler.. sözüm buradan dışa. böy- le bir olmyacak işe O kalkışmışlar Hemen, koştum. — Cenabı mevlâ sizi her iki ci- handa aziz etsin, efendi hazretleri" - Ben efendi hazretleri odeği- Tem. Bana Arab Abdullah derler. Ben, merhum pasa babanız Asirde kumandan iken benim babam önün yanında perde çavuşu idi. Ben kü- çük idin. Amma esk iyi hatırımda» dır: Bayramda gider, elini öperdim. zibdir. Fakat boyanmak kadın âle - minde gün geçtikçe öyle bir ihlivaç “İ halini alıyor ki gene kısları bundan tamamile menetmede (imkân yok Şu halde hiç değilse (sz ve belirsiz sekilde boyanmalarını tavsiye etme - Yiyiz. Körpe elldde ne pudra alllığını, ne de alğa lüzum vardır. o Sadece bu devrede sık sık görülen ve cildin faz- İa yağ ifrazından ileri gelen mesame açıklıklarını, sivilceleri gidermeli dir. Verdiğimiz şu losyon bu hususta kullanılabilecek en müessir ilâçlar . dandır. 'Teintenre de savon o 40 gr. Monosulfure de sodlum 2 gr. Bther acktinne D er. 8 pr. Teinture de tolu vecilik yaptı.. çek para kazandı. Ö- lünceye kadar paşa eferdimize dua ederdi. Ben bunları nasıl unntayım? Gözlerim kör olur, unutursam. Belâk bir haydud diye bellenmis bir adamda bu derece vefakârlik, nimetşinaslık umulur, inamlır o şey değildi. İbrahim efendinin de ihi- hak ettiği oda halkı, bu ifadeyi hayretle dinlemişlerdi. Şehime hanım sordu: — Peki! Benim, onun kızı oldu Bumu size kim söyledi? Arah cevab verdi: — Mahalleye sizin gibi bü ha- İ değen kiz Sabaz anna Bry — Herhalde, sizi bu vere Allah İ gönderdi — Bizde öyle derler, hanım kar- desin: İviFk et, derize at, Balık bil İmezse Hâlık bilir. Ayağa kalktı. | — ER! Gayri ben gideyim. Siz İhiç merak etme. Bundan sonra sana yan hakan bilem olmaz. Arab Ah - senedenberi sevişiyoruz, fak o, İstanbuldan muhaberedeyiz, yamız artık cak değil, diyor. Hikâyenin anlanlnasi kısa, de vam müddeti ise uzun. Alacağı ce- vaba gelince, korkarım basit ola- cak: Bombada olduğu gibi aşkta da İ gecikerek» patlama vek'aları gö-| rülmemiş değildir, fakat tanışma ile sevişme arasında 7 yıl geçerse me- sele gönül vadisinden çıkar, nitekim) işte çıkmıştır da, Bırakınız, genç kız kendisi için daha çabuk mracak bir! kalb bulsun, sizi de yeni biz eğlence | B senedenberi tanışıyoruz, | zaklaştı, vakıâ gene reektubları hareketini gö: noktada bitmiş telâkki ediniz, tavsiyem şu: Ne simdi, ne de ilerde, mazi araşlınnayacaksınız, günün biri size gıyabınızda cereyan etmiz vak'a olduğunu ima eden bulun sa dinlemiyeceksiniz. Farzedecek$si niz ki uykuya daldınız, tenelerce & Yudunuz, sizin için uykuya daldı niz saal ile uyandığınız saat ari da hayat yoktur. Bunun haricinde mühim bir » tayı hatırlatayım: — Kanun müsaiddir. İyi harekı ile dikkat gözünü çekmeye mu aramakta serbest biraksın. fak olursanız bahsettiğiniz. müd wrmefendi tasmır da, neyin vesi ol Nerede annen, Saim? Çocuk, liyme liyme olmuş üstile başından, dayaktan şişmiş göz alt- larile dudaklarmdan wtona utana, ve hâlâ hırsını yenemez sesi Hürültüde onu kaybettim, dedi; birlikte geliyorduk. Kö dönerken kalabalığı görünce ilk angın sandım. Sonta, işi anlayınca atıldım. Arnem ya sokulanındı, kak İdi, vahud ki sokağın öbür başında! İPaşmakçıların Huriye hanıma girdi. Zavalk arnem? Ayılmış, bayılmış İ helâk olmmstor — Biriniz gidin. arayın bari Se- vahdır. İ İbrahim fendi, Selirlei — Sen dur! dedi. Ben giderim. Hangi evdir, o dediğin? DE Miner ökövellağ- 058“ Kul ölü“ böyabelin “Huriye” hamlmiz e İtem takiye Kine yirtik eli bili benala gülay ağbi İ — Yok, olmaz: Ben yatmız gide. İn Banları yal buukmak'döğre değil, böyle, Nasıl olsa, evi bulu ram ben, v Hakikaten. oğlunun tahmin etti- # sibi, biçare Besime hanım, ahba- o da bana çil bir altın verirdi. San-| dullahın gözü üzerindedir. Korkmat| ra pasa, rahme'li, İstanbula çeldi.| —- Bir kahvemizi olsun içeydi- Biz de memlekete gütik.. tâ, Süley.iniz.. maniveye. Giderken, pasa babanız, — Bu telâzede kahve mi olur? babama: «Hasan çavuşi demiş: se | Ben şimdi kahvemi gider, | içerim. İbi Huriye hanımın evine iltica © et- nin, memlekette exin vi sm? | Hosra kab! mişti, Kalabalıkta, baskın lâh ku- - Var, pöşam, sayende. Asıma w-! o Cümleye, topyekün bir selâm ve-İlağna çahmı çalınmaz, Saimin de faktır, — Al öyle ise, evini bü: irip, Arab: Abdullah çıktı, girti ileriye atıldığını görünce her tarafı yütin Çıkarınış. Elli tane san lira) OO gider gitmez, evdekiler soruş-| zangır zangır titremeğe o başlamış, le-İtalar: İsartn muallâk olrak kısaltılakiliğ; TEYZEİ vine sokulmağa cesaret ed. rek, şaşkm şaşkın, soluğu © alanı. Daha, kapıdan içeriye ayağını tarken. Huriye hanımın: — Hayırdır inşallah, kardeş? N oluyor?. 4 Sualine cevab veremeden, kadak, oracığa, baygın düşü misti. Bütün bir ev halkı, sasi onu ayıltamamışlardı. Ne gül sirk İeri, ne lokman ruhları, ne #ei lâdenleri, oğmalar, yüzünü toka lamalar. hiç biri kâr etmemişti. Zavallı, neden sonra o gözleri açış. İlk iskirdım: — Ab, Saimim! Pek te ata Azaba ora bir fenalık yaptılar we diye sormak olmuştu. İbrahim efendi kendisine müli olduğu zaman köşede, sedirin üz rinde çöreklenmiş. oturuyordu. — Ne oldu? Çabuk söyle, İ bimciğim!. Evlâdim!. dedi. — Hiç, yenge! İyilik. Gördün ya heriflerin edebsizliğini? — Ah, sw3!. Bu yaştan sonra bi da başıma geldi. Şimdi. onlar rakoldalar mı? — Ne karakolu, yenge? Şehii hanımın babasının “iyiliğini görm bir adamcağız, Allah razı öli tişti de, hepsini dağıttı, /

Bu sayıdan diğer sayfalar: