17 Eylül 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Eylül 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Galatasara ahasız kal nama Ss 71606 tarih > hafta sonra başlıyacak olan maçları bizi bu mevsim yepyeni yani bir hâdise de karşı karşıya tı Sahanzkıki Büyük bir sevinçle spor meraklı ma müjdesini Dolma- çe atadı, bazı sebebler Yüzünden bir müddet işin geri kal- Miş bulunuyor. Dolmabahçe stadinm bu O mev- sim olmasa hile en yakin bir zaman da bütün beybetile karşımıza dikile- Setini bildiğimiz içindir ki, bize ol) £ ğu kadar bizden semra yetişerle-| 10“ de büyü imkünler vermiş ol n sahasının yıkılışına zül) beraber daima istikbali gi teselli buhayarduk. m olduğu üzere Dolmnbah-| * tadınm 19 Maysate temel atm Merasimi yapılırken, Taksim win tarihe karışmasada büyük hi Meti rülen kazma ve kürekler de | N sk ki biri yanda kald ğsri bütün terihile beraber Gür, Şi maçla; am di me elacak?. Henüz İl nız başlamadı; başlama maçta hazırlanmak o. ann şarada, burada, okıpı andıkları wrmlarda da me der Müşkül veziyetlerde | ka sün ortadan haybolac Bi uzun seneler © evvel idrak etiniş olan Galatasaray bir hayli araştır talardan sonra Mesidiyeköy likör i kası yanında, inhisarlara sid ©-| e” bir sahayı elde etmeğe çalış - şt R Türk Spor Kurumunun değerli aıkanı ve Aydın Meb'usu Adn endöresim bilhasem yardımile bir yeti n sahanın mülkiyeti için ça - mlirken, diğer (taraftan da T Bpor Kurumunun vermiş old Beş bin Hira ile onhasım beeviyesi ya- Palmıştı, k nları da beraberi ürk ığu bugün — «Mecidiyeköyü |” uzun vindlere rağmen bir ikâyeden eri gidemedi. Durma - İn çeçen zaman karşında bugün elleri böğründe bulunan Galatasa taylılar, yetim çocuğu döndüler. , Gecen hafta hususi bir ekz kin Ferikâye Kadar taşınan Sar uzılıların birinci futbol takın n içlerinde o beş milli tal vardı— Feriköy sporla maçı e sahada İl - 3 kaza: Uzun seneler memleket 5 Tun hemen her şubesinde alemdar Yapan, otuz beş senelik bir zn Lü içinde parlak bir maziye sahi lunan «Galatasaray» im Feriköy Srnası üzerindeki bu hali yi Parçalıyacak kadar mer idi. Muhtelif | vesilelerle me w dahilde ve hariede her 74 ÇAN serefle temsil | etmiş bi araya apor teşkilâtımı ” ile mütenasib bir saha te nak te #in etmesi belli başk bir vazife ol-| ken, o da Şir Mas lâzımdır. şa Beden Terbiyesi Umum! Müd General Cemil Tanerin Mecidi | da bu istilâya tarafta Yeköyü sahası için biran evvel Ga-) Bir yandan İngilirler (Devamı 7 mel sayfada) İle beruber, Gilypma YEŞİL TULUMBA kdis olunmuş Yazan: Ercümeni Ekrem Talu Ggab gerçekten mütehamis oldu.) © Bep vakitte camie gider, zünü kırpmadan herhangi birz, riya maksadile değil ma vi katır boğarlıyacak tiy-| kılardı, Onun defteri amalinde, Hâ- Sİ em bu haydudan gönlündeki. olan hesabı ayrı, mahlük ile şii ye veren çine; olan hesabı gene ayrı idi. Mahke- ln. Bu telin nasıl Hhtizaz ctt- ine: ka- kendı 3i kimse bilmezdi. O, kendi iklan iç, © harekete gelen ve sahib a oranları şaşırtan bir tabiat nama- imanla mei kübrada, ikisinin biribi namasma, sağlığında aza gösteriyordu. tarih, İbrahim efendiyi: Bir ii, — Sen kimsin, evlâd, sualile kar karamız, oArab Abdullah belâ kesilir; işlemedik | 920 E mx; keser, biçer, kahre-| Delikanlı dali ORTA gene bakarsınız ki en | memnun old vel biz baba şefkati e, en zakik| — Ne istiyirsen? diye sordu. #nsaniyetle herhangi bir fakire) — Efendim: Şebime hanım kı- un hangi ia bu Cumartesi benimle aktedi- kendisini tanıtınca da, Ercümend | İadama benziyorsun. İncilterenin son istilâsı inde( Beşinci kol)un oynadığı mühim rol YAZAN Ekrem Talu a bir de yüzük yolladı. Bu| yata pirince giderken evdeki bulgur.! içerisinde Petrus'un bir tel saçı vardı. Glam derhai gerek Normandiya. bölgelerde asker lu. Ne kadar itpen, havariyundan | dan da olmuştu Normandiyayı Fran. lar kendi memleketlerine #hak etti. olan Gilyor, İngitereyi fethettikten yirmi sene şönru feci bir şekülde ter. ki hayat etti Franmda bulunuyordu, Mantes şebrini ale. rin yangından sonra örken, atinın kizgin ateşin Hsine yur Kendi * yarah olarak kal, varında bir ma. Yaşlandıkça şuuruna #htüâi Ariz| « İyakkabı bir haftada delindi. er O Karşısında Ne diyecekler? ar satıcı elinde barbar birkaç bağırıyor. Ss nizse elbette delinir, giymiyecek, y iple ayağınızın üzerine bağlıya müş: tanız, — Bu yelpazeler on sene garan-| (mi diyecek tidir. Kırılmaz, yırtılmaz, borulmaz. Oradan geçen biri sormuş: — Kaç kuruş? Seyyar satıcı sevab veriniş: On kuruş. Adam ön kuruşu vermiş, bir yek paze almış, biraz yürümüş. Hava da seakmış, terliyormuş.. di ken- : — Şu yelpazeyi biraz rüz- gürlanayım. ilgi Demiş, yelpazeyi açmış, bir iki kore sallamış. Seyyar satıcının on İsenaya garanti ettiği yolpaze düş Sağlam denilen ipek çorap il geçirilirken İlme lime © hıyor. Çorabı satana gidip: — Hani bu çorap sağlamdı. D ha giyerken yırtıldı. Dersek, bize acaba ne cevab W recaktir? — Tabii sağlam. Fakat siz gi mişsiniz. Giyince yırtılır. e Halbukl siymiyecek, çantanızda | taşıyacak tamır... Biri eğer, senin çorabin ye mu?.. derse, çantanızdan o çıkarıği gösterecek, gene çantanıza ko İmüş, seyyar satıcıyı bulmuş! — On sene garanti diye satıyor- sen, İki defa sallayınca kırıhverdi. Seyyar satıti kırık yelpazeye bak- mag; — Yelpnzeyi salladın değil mi?. O saman elbette kırıl — Ya ne yapacaktım? — Yalpazeyi elinde tut şanı sallıyacaktın. * Bir sensye garanti edilen «yak | kablar bir haftada deliniyor. Ayak- İkabıcıya gidip: Bir seneye Dersek, sektir: — Ucuz olmak Fakat bununla ileti kabal anti ettiğin e- Demek, bize mcaba ne cevab ve- rdu. LAhid ve şarab da maneviyatlarını yeni inde Dü papazlar heresile vin tarihini az çok * tabakası, onun bu U etmek, işte krem Tulu Kahvede ölen bir adamın cesdi morga kaldırıldı unda Mahmudiye cadı ede oturan ko'num dün #rndalyeden dü rl ya bildirilmiştir. Bu müracaat erine Yako'nun ce, a seâi hükümeti doktoru tarafından kuvvetle | Münyene edilmiş, ölümü şüpheli gö. rülerek keyfiyelen müddelumumilik ar edilmiştir. in bir einayet emasnda o maktul) Giğebileceği gözönünde yüzünde göslk erinde O ni farketmek | | Tica sin ğ seyyar kolay, | satıcı jesrek öki de kurban larak di rel gemilerimizde anlar sigorta edilecek k göre Türk te Galles a boyun eğdirebii amaca netmek, x lâzım geldi. da ri de bu huznsta bazi linde 7 lere girişmişlerd bağ a ün Şime'ki halde sigorta işinin faydalı olacağına gerek Vekhlet ve gerekse armatörler kani bulun. muş olduklarından meselenin yakın bir zamanda i#ntacı mümkün olabi, lecektir. — Haydi eyleyse! Cumartesi mi ahali açlığını t r İeslerini, ve ha 1 ölülerini mezarlurdan Çıkarıp istnd etmek gibi büyük bir emel eps'nde koşan Gilyom, Dim. etmenizi ellerinizi öperek niyaz e! yer. — Pekit Başüstüne! Sana mı varıyor? Evet, efendim. — Çok güzel ediyor. Sen iyi b Gelirer — Evet, efendim. — Olur. Ben sabahtan gelirim. Cumartesi g daha erkenden *r sey hazırdı. Gülüâbdanların içine gül suları loldurulmuş, buhurdanlar hazırlan» nış, şerbetler yapılmış, obardaklar »üyük tepsilerin içine sıralanmıştı. Müjgânin gelin olduğu odada, 4öşeme yeni olduğundan, zak şeriat meclisine dahil ol ra mahsus seccadeler ser namla, vekiller ve şahidlet içip min- derler konmuştu. İlk gelen Arsb Abdullak İ Merdivenden çıkarken: Jerede hanım kızım? Allaha müri Diye bağırıyordu. Y giymiş, boynundan aş kocaman bir gümüş ke: — O, sizin teveccühünüz, elen dim. — Yoh, yoh! Ben insan sarrafı yım! Adamın suratına bakınca a- İnrim. — Allah ömürler versin, efen b Iâtife yollu ilâve etti: 1 zerdeyi bol isterim, oldu. düğün Şükür dernek.. davul, zurna mek olur mu? — Hem yaşımız, hem de vakti miz müsaid değil, efendim, — Paranız mı yok? Ben veririm, ime hanımın vekâletini ak ne kadar lâzımsa. dı: getirilen kahveyi içti; - rahmetli — Teşekkür ederim, efendim.) paşaya aid bir sürü menakıb anlattı. p i dizi m i zorla tıkmağa uğ. — İdikten sonrn seyahate çıkm çalı-| —İtar, her zaman siği ilzam eder, NX İhinizde man olurs: - İbirde değil. recektir? İ — Ayakkabıyı ayağınıza giydi Samet lele Bunları biliyor mu idiniz ? 77 Canavara karşı sigorta Büyük Okyanasta gemiler yutan bir ca- navı inanan bir yük Okyanu İniz seyahatıne çıkaca- İğr zaman bir sigorta kumpany müracaat ederek, çanavardan kork-| İtuğunu ve gemile beraber kendini h Radyo adam ör, ini söylemiştir. Sigorta Hanyyelan etamin İmemurları kadının korkumunu g İlünç bulmakla beraber onu sig etmişler, fakat İnsaflı h rek parçalar üzerinde, k re, başkalarına ulaklıktan bal ka tertibata il “İyo dinlettiğini iler “İlaklarına, kulaklık aç bırakmadan W İgorta kumpanyası sigorta pri Kİ a da e sigortanın silâhlı memurlarından kaçını deniz canavarını gördükleri lar da müker İ saman vurmaları için gemiye yerleş- |"s39© dinlemü trmiştir. Tabif onler, ne canavar İ görretişler, ne de bir defa olsun si-/ret, fnkat b lâh atmışlardır. İne olduğu / G Mektub bir vesikadır man onlar cek bir kud kudrette insan bir &i tehi melhuz deği Ja olmıyacakii de vazgeçme melsiz ev yapmak Size her ii tavsiye ederim. | Bayan «5. Din yer İ — Mektub bir vesikadır, imza- &z ola bile el yazınızla yazıl sinden Bay «Ş. K.» ye, — İfrattan tefrite görüyorur kullanılması mümkündür. Sizin için ne kadar elim olursa ol - sun bu meseleyi karşılaşarak hellet- menizi müreccah bulurum. Mektub- la cevab vermeyiniz. İleride piş -|çirmekten çekinmek fakat bir defa dabi k nız bir genç kız wzak niz. * Bay «B. A.r ya: — «Evvelâ büyük kıza talib ol muştum, sona küçüğünü beğendim» İ diyorsunuz. Görüyorum ki, mese - lenin aşkla alâksm yoktur, Mah - mudpaşada sonbaharlık kumaş #raş- Urmaya cıkmadınız. Maksadınız te- > yanlış bir hnm kettir. Hiç olmazsa iki üç defa k& disile konuşmaya bakınız, aile m hitinde tanışmak, hislerinizi mak şertile. bu ihtiram tszahürüne, sinek koğ gibi bir tem«nna taslağile mı ederek: — Ulan ipam! Senin kıydığı nikâh sahih değildir amma, ne isi Diye takıldı Herkes yerli yerine geçmişti. Ti rafeynin şahidleri, hep amca Saimin, batırlarını saydıkları başlı kimselerdi. — Bikri baliğ, Şehime binti merhum paşayı, İbrahim efi di ibni merhum Kadri efendi na, Allahın emri, peygamberim fendimizin kavli ve imamımız, in milzâm Ebu Hanife o hazretler İusul ve &dâbi veçhile. z Ebülhayir «fendi burada nedefi kekeledi. Aklı başka yere gitm Kapının dış bir hareket, na, imama, muhtara sövüp £ sekit- meyi de ihmal etmedi. Derken, imamla şahidlerin, ve diğer vekilin geldiklerini haber ver- diler. Meclis tamamdı. Önce, sünneti seniyedir diye, A- rab Abdullah ile güvey vekili, Sa- imin amcası uzun ve çetin bir mih- reyn pazarlığına giriştiler, | Arab Abdullah; — Benim hanı mkızım asildir. kişizadedir.. o hanedandır. Binbir liradan aşağı kabul etmem! diye a- yak diriyor, muhatabı: — Ne de olsa, sultan değil a?.. O da birim ayarımızda bir insandır. Bin bir kuruş yeter! diyordu. Arndaki yaman aykırılık bu işin bozulacağı zannını veriyor idi ise de, nihayet, Abdullah Beyin göste- riş maksadile böyle yaptığı &: ilrak, iki bin bir kuruşta mutabık ka- hindi. | Bunun üzerine, iki vekil, imamla! mişti. diğerlerinin bulundukları odaya gir-| | Arab Abdullah k İ iler. — Ulan imam! Kendine gelliğ İ Ebülhayır efendi, Arab Abdulla-İdi. e Oda, ma i

Bu sayıdan diğer sayfalar: