28 Aralık 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

28 Aralık 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ceyhanda NMümune bir köy mektebinin inşaatı tamamlandı Ceyhan (Hususi) — Geçen mek tubumda Ceyhan maarif faaliye - tinden ve köylerdeki mekteb inşaa- tından © bahsetmiş ve * Büyük mangıt (köyü * mektebinin Oböl- gede örmek bir mekteb © İarak ikmali için azami gayret ve emek sarfedilmekte £ olduğunu| : günü bu köy törenii Kazadan kaymakam, ma mürü ve ona yakın bayan öğretmen kafilesi ve Büyükmangıt Köyü halkı mektebin açılış törenin- de hazır bulundular. Merasime minimin imektebli tar İebelerin söylediği İstiklâl marşı ile bayrak çekilerek başlındı. Kayma - Kkamımız hazıtuna pek özlü bir nu-| hik söyliyerek shayırh olsun» de -| yip kordelâyı kesti, | İki sene gibi kısa bir müddet zar- İa ve taşı, kumu, kireci den öylü tarafından temin olunmak gertile 4000 ira para o sarfedilerek| Yeni Erzincan mükemmel hir şekilde kuruluyor Şehir daha: şimdiden arzetmiye başladı, birçok yeni binalar, yeni yollar ve bulvarlar yapıldı meydana getirilen bu köy mektr in odaları birer birer o gezilmiş ve Beymakam tarafından © telebelere hazı sualler sorulmuştur. Mekteb, Biri muallim odası olmek tzere dört odahdır. Mektebin sıraları Okömilen yeni ve keza tedris aletleri de müced - dettir. Mektebin doğu arafatındaki İ arsanın da istimlâki suretile mekte- İ bin avlusuna ilâve edileceği muta - savverdir. Bu köyün çalışkan muh- tarı Selim Seven ve diğe” arkadaş- ları ile kadirşinas köy halkını can - dan tebrik ederiz. İ Babaeski Halkevinin faaliyeti Babasski, (Hususi) — | Kânun- dan itibaren Halkevinde Dr. Fe- ridun Kutel tarafından fransızca öğ- tetme derslerine başlanmıştır. bu © kits ilç ay kadar devam edecek, ve çok faydalı olacaktır. Daha bidaye- nden fransızca öğretme derslerine 100 e yakın öğrenici kavdedilmistir. Namık Kemal ihtifali Evvelki gece büyük vatanperver | | nümü Halkevi salonunda maarif Nİ memuru Sevindik tarafından mer- kumun hayatı ve eserleri hakkında verilen bir söylev He kutlulanmıstır. Spor işleri © o Babaeski Halkspor klübünün il gesi üzerine Halkevi spor kah: faa- iy etini bir müddet sekteye uğratmış $di Simdi ine milti takım serbest gü- | vescilerden Doğanın sıkı çahstırma- İ ları ile memleketimizde o güresçilik hevesi baslamıstır. Kasaba gençle İ #hden meraklı ve güreşe elverişli Terin vücude getirdiği takımlar faa- © Hyetlerine devam etmektedirler. Ev salonunda Doğanın tertib ettiği Ev i ovunlar merakla takib Pazar günü komutan, asker ve halkın seyirci olarak bu- İ lunduğu serbest güresler arasında © Kenan Bulca ile Doğanın greka ro- İlmen güreşleri alüka ile seyredil. miştir. * Konya C. H. P. Kongresi | Konya (Hususi) — Konya C, H.P. kongresi yeni sinema binasında ya İpilmıştır. Kongre devam etmekte, iMühan meseleler (Oüzerinde kararlar, İ vermektedir. <>. xe ENT Bir taraftan söylenilenleri defterine not eden Vilfort: ÂM.. şimdi hele bir şu evi gö- Baronun (teksisi OoAbukir mahallesinde 102 numaralı binanin ” önünde duruncayn kadar ikisi de bir # şey konuşmadılar. Zaten konuşacak ta bir şey kalmamıştı. Şoför, büyücek ve siyah bir bina Tourpied bu binadan çık- düşündükçe bu herifin o kalmıyor. Gördü- Tesnini gör- ceb — Bundan bir Ersincan (Husus) sene evvel tabatın korkunç bir sax - sırtına uğrıyarak bir anda çöküp | | mamur bir manzara mi el v ikidir. Önde yükselen kısmı &nire ve memurin dairesidir. Sağdaki kadın, erkek dabiliye, soldaki gene kadın, SON POSTA İ derecede rol oynamalarına ve oy- giden eski Brsincana mukabil bugün erkek hariciye koğuşlarıdır. Arkadan yepyeni bir Erzincan kurulmaletadır. sağdaki pavyon hastane girme vö| İnşaat rekorunu kıran bir biz ve bir|tecrd odalarına yerleşme kısmıdır. İİ ve emir Namık Kemalin 100 yıl dö-|ç ELİCENS SE! ' gayretle müstakbel zarif Ersincanm bir parçası yapılmıştır. Şimdi tarlalar içindeki beyaz çadır.| iar hayatı devresini ikmal edenler hü- kümetimizin büyük gayrellerie vü - ende getirilen evlerde neş'eti bir ha. yata kavuşmuşlardır. Yeni Rruncanı görebilmek için İ&.| tasyondan inen bir yolcu en evvel muvakkat şehrin methalinden büyük bir intizamla yerlerini alan kamyon, fayton ve yük arabalarını görerek yolda Şefkat ocağı Kımlar hastanesi, sağda iktisad davasını önlemek içn belediye tarafından (yaptırılmakta olan büyük buğday (pazarı binasını İbirakarak eski Trabzon şosesine ve bu günkü hükümet caddesine girer. Bu cadde üzerinde tahta çehrelerile başka bir hayatın müstecel tedbirleri| davasını yaşatan ve işinde hükümet daireleri yerleştirden barakalar sıvan- mış ve boyanmış kıyafetlerde kışlık kisvesine bürünmüş heybetde gözlere arpar, Bu caddenin ortasından itibaren inhisarlar dairesinin yeni pavyonları, rilâyet tarafından şehir klübü olarak yaptırılarak Halkevimize verilen mü. tevazi bina, meşhur (Alibey) Jokanta. sı, eczahane, duçi muayenehanesi, pastacı dükkânı, dahu sonra büyük) Kİ bir ideale yaptırılan (Erzincan palda) bakanlara 3evk vererek geçilir. Caddenin nihayetinde ise, güzel bir maarif eseri olarak uzanan beş ders- haneli «İnönü okulus bunun karşısın. da belediyenin itfaiye garajı ve tanzi. fa$ binası görülür. Okulun bıraktığı rüyet sahası içme yerleşmiş tribünlerile büyük bir spor meydanı. Zemini tesviye edilmiş ve etrafı tel. lerle kapatılmış futbol, voleybol ağ- larile örülmüş bu meydan gençliğin rahuna yükselme duyguları vâdedi - yor. Bundan sonra yeni şehre ulaşmak için aradaki boğluğu katetmek zah - meti kalır. Bu mamure hizasına gelindiği sa - man insan iki yol karşısında bulunur. Bunlar müstakbel şehrin bulvarları - dr. Bu yollardan sağdaki yüz yalak. Lık beğil ve asri hastaneye soldaki 159| profesyonel uaulile cereyan eden gü / açılabilmek maksadi refah yuvalarına gider. Hastane, beş pavyondan müteğek - Son Pnatanın macera romanı: 15 Sri çet Safa yarak şoförü tasdik ederken. bir ta- raftan da önünde durdukları bina nin kapısındaki tabelâlar gözden seçiriyordu. Bu binada birçok mü- eseseler, şirketler, idareler o vardı. Bir tabelâya gözü takıldı: «Zah- rem ajans». Sonra altinda iyahatı: Ticarete sid ve muhtelif malümat... Polis hafiyesi, içinden «acayibi dedi ve kendi kendine: — Yahu, bü beyaz tenli ve yaşlı adami da bizim Matyo Boisson usta Matyoyu çoktan Arkasında ameliyathane, bakteriyo - lojihane ve eczahanesi görülür. Bu beş pavyon ç0k güzel koridorlar. a birbirlerine bağlanmıştır. Soldaki bulvarı takib ederken solda çatıları yükselmiş memurin apartı - manları bu mahallenin son sitem dükkânları ve bunların arkasında bü. yük caddelerle ve sokaklarla ayrılmış Kızılay pavyonları, mevcuttur. Meydandan başlıyan bulvar bu bi. naları ikiye ayırıyor. Bulvarın orta İkısmında çamaşırhane, hamam yapı- lacaklır, Gene bunun Üzerinde temiz suları akan çeşmeler görülür. Bir nok tasındâ kocaman bir ilkokul: Kızılay İokutu. Yanında muallimlerin evleri ve polis, belediye inztbatlarının daireleri, İşte bu kül yeni şehrin bir mahalle. sidir. Belediye meclisi verdiği bir ka . rarla bu bedii parçaya güzel de bir lisim vermiştir. aKımlay mahallesi, Bulvarına da «Kızılay bulvarı: de - İ miştir, Manada Pezar gün'eri spor hareketleri Adana (Hususi) — Şehir stad- yomu. Pazar günü büyük bir spor hareketine sahne oldu. Denilebilir stadyom bugüne Okadar Parar| günkü gibi kalabalık olmamıştır. evvel Milli Mensucat! si Gençlik klübü futbol takı-| İ mı ile Seyhan Gençlik klübü futbol; İsale ae sabi Se) İ neticeyi 7-0 Milli Mensucat kazanmıştır. Güreşler için büyük alüka gös - İteren halk futbol sahası içine gir - İmiş olduklarından Toros Genclik İklübü ile Ziraat Lisesi futbol ekip - takımı General diyor ki (Baş tarafı 1 inci sayfada) Kahramanlık yalnız vazife öde- mekle kazanılmaz. “Kahramanlık, ancak insanın maddi ve manevi ta- at ve İstitaatlarının çok üstünde tecelli edebilir. Bizim gazetecilerin hergün herkese bin defa ithaf et- mekten çekinmedikleri kahramanlık mertebesine hakikaten varmak için azmin, fedakârlığın, cür'et ve cesa - retin, meharetle de memzuç olarak, «on ölçüleri dışında harikalar işle - mek lâzümdir. Bu sebeble bizce, Al- manlar bilhassa İngilterenin istilâ - sna hazırlık olmak üzere İngiliz u- çak kuvvetlerini altetmek gayesi - le Uondraya ve İnglitereye semadan hergün ve her gece yüzlerce ton tahrib ve yangın bombaları yağdır- mıya başlıyalıdanbeti, İngiliz ve im- paratorluk uçakçılarnın o yaptıkları seyin topyekün hülâsası kahraman - İıktan ibarettir. Bu, böyle olmakla beraber ve Büyük Britanyanın kurtuluşunda ve battâ bugün Akdenizde, Arnavud- lukta ve Afrikada İngilterenin harb ininiyativini. tekrar ele almasında İngiliz hava kuvvetlerinin o birnici İ j namakta bulunmalarına rağmen İn- giliz donanmasının — gerek o Büyük| Britanyanın ve gerek İngiliz impa-| yatorluğunun müdafaa ve muhafa- zasında baş rolü elinde tuttuğu mu- hakkaktır. Eğer bu kuvvetli donanma ol - masaydı, İngiliz uçakçılarının kah - ramanlıklarna otağmen İngiltere, Fransanın şimal sahilleri işgal edil- dikten sonra, Alman istilâsından! kurtulamazdı. Bu sebeble, Böyük Britanyayı 1940 yılında muhekkak bir istilâdan kurtaran başlıca kuy- vet İngiliz donanması olmuştur de- mekte bir hata yoktur; çünkü u - nutmamalıdır ki, İngiliz donanması Manş denizini aşacak ilk Alman is-| lâ dalgasını menetmekte geç kal sa bile bundan sonraki hamleleri kat'i sürette o mkamete o uğratacak imüsbet vasıta gene o olacaktı. Çün- kü İngilterenin cenub sahillerine çıkmıya muvaffak olduğu Farzolu- nan birinci istilâ dalgasının bir il ci ve bir üçüncü ihraç o hamlesile| mukabil taarruza denize, atılmak | ihtimali kuvvetle mevcuddu. O halde İngi- liz donanmasının, Bürük Britanya- man 1940 yılında istilâdan kurtul - mas bahsinde baş rolü oynadığı muhakkaktır, İngilir donanmasının diğer ehem- miyetli büyük rolü, İngiliz impara- torluğunun başını ve dimağını teş- kil eden B Britanyanın, impa- ratorlağun diğer kesımlerile irtiba - tini muhafaza ve temin etmesidir. İn giliz imparatorluğu dünyanın beş kat'asile hemen bütün denizlerine yayılı bulunduğu için İngiliz donan- manın bu vazifesi haddi zatında fevkalâde geniş, muğlâk ve güç ol- duğu kadar havati bir ehemmiyeti de haizdir. Çünkü İngiliz donanma- sı bu vazifeyi yapamadığı gön Bü- yük Britanyanın dışarı ile alâkası kesilerek hem yiyeceksiz ve mevad- dı iptidaiyesiz kalır, hem de irtibat hatları ve damarları kesileceği için nsriliz imnaratorluğu dağılır. O hal- de İngiliz donanmasının, İngiltere bakımından rolü ve ehemmiyeti ta- mamile havatidir. İngiliz donanması işte bu büyü ve hayati rolün ifasında, bilhassa! İşri arasındaki maça devam edile -| | mes ir, Bilâhare güreslere barlanınıstır. Bölgemizin tanınmış genc pehliva İm Süleyman Dişiçürük Dinarlı İs - mail ile berabere kalmış ve bölge -| miz şampiyonu Türkiye ikincisi ağır #klet Hanefi Zanapalı da 11 daki- kada Habeş sampiyonu Kasım Taf- fariyi tuşla venmiştir. Avruna ikincisi Polonyah Vala - sevaki ile Molla Mehmed arasında reşte de Molla Mehmed tuşla Po -| lonyalıya zalib gelmistir. gizli malâmat veriyor, takibat yapı" yor, gizli polis hizmeti görüyordu. Manmafih bazı meselelerde ve takiblerde bir nevi ihtısas sahibi ol- duğunu da söylüyenler vardı, Ka- nsının sadakatinden veya âşıkinın başka kadınlarla düşüp ( kalktığın- dan şüphelenen kocalar veya maşu- kanlar bu mahrem ajansa baş Vuru- yor, onun vasıtasile malümat sahibi oluyorlardı. Birçok meselelerde bu ajansın direktörü Tekelenmiş, ismi mahke- melere düşmüş, hattâ mahkâm bile leman. Vilfort bir anda Tourpied ile Been dost olduklarına kanaat getirdi. Bu kanaat adetâ aldığı ma- Tümat ile tevsik edilmişti. Fakat bu kana doğruluğu- nu Kidip bizzat tahkik etmeyi baska bir zamana bır: Acele bir rande- vusu vardı, Şoförü savdı ve Sanze- lizeve geldi., Ga i güm, saa w tele- MN nda M Ange- karar Fransa mağlüb olduktan ve üstelik İtalya harbe girdikten sonra büyük üçlüklere maruz kaltmetir. Çünkü! 'ransanın şamil ve doğu sahiller anların eline geçmis ve bilhassa mükemmel Brest limanının bulun » duğu Pretagne yarımadası Alman denizaltı gemilerine pek müsaid bir üs teşkil etmiştir. Bunun ne derece büyük bir ehemmiyeti haiz oldu - ğunu anlamak için, daha evvel Al man denizaltılanının Atlas denizine le Wilhelmaha- | al denizinin ce- | | fenden kalkarak Si; nubile Mans denizim geçmek teh- yönün evde olmadığını, im) yalnız bulunduğunu söyledi ve Vil| fortun talebi üzerine madam onu; kabule hazır olduğunu bildirdi... | Bundan yirmi dakika sonra Vil fort gayet lüks bir o apartımandan! içeri giriyordu. Bir binanm ikinci! katındaki bu apartıman daha kapı” dan: giresken ibtişamini belli “ edi- yordu. Bir oda hizmetçisi onu bir salona aldı ve polis hafiyesi bu salonda yalnız kalınca duvardaki büyük re- sim üstadlarının — tabi kıymetli bibloları ha; seyre koyuldu. Besbelli ki bu Angeran ailesi ser- vet içinde, refah içinde idi, Madam Angeran yirmi yedi, yirmi sekiz yas- larında beyaz ve temiz yüzlü çok| güzel bir kadındı. Saçları kestane, gözleri renkte idi. Vilfort onun va hasta, yahud da çok yargun: olduğunu: farketti. Çüi kü rengi pek soluktu ve il maddi| İpek zor telâkki eden yanlış bir ze- | kolaylıkla halledilmiş olacaktır. | Bkelerine marüz olmaktan İ giliz donanmasile hava kuvvetleri - Lisan işleri (Bastarafı 2 nel sayfada) hab vardır. Onu zor zannottiren bu- güne kadar kaidelerinin muvafık bir | tekilde tesbitine imkân bulunama-| mas ve bunun yanı başında da arab ve fare kaidelerine bağlılığı olmuş” tur. Bu ikinci k dan kurtulup ta türkçe tamaml, üliyetine malik bir dil olunca birinci müşkül, yani kendisine aid olan kaide kısmı pek Türkçe isimlerin en güzel husu- siyetlerinden biri onlarda, yani ke- İimelerin kendilerinde bir cinsiyet farkı olmamasıdır, mar-!-- ne o- lursa olsun onlar ne anestir, ne müzekkerdir. Şu halde genre yani keyfiyet, cinsiyet daha açık bir ta'bir ile erkeklik dişilik olmayınca kendiliğinden, mutabakat kaideleri- ne de bir tatbik mecburiyeti yoktur. | Arabeaya bakiye kalan merbutivet- ten bahsedilmeyine« bu zeminde türkçede hiçbir zorluk kalmamış 6- yor, Kemmiyet yani teklik çokluk itibarile de türkçe (isimler) dünyanın hiçbir lisanında o mevcud olmıyan bir imtiyaza maliktir. Çok-! luk ifade etmek için hafif isimlerde ler sakil isimlerde lar ilâvesile cemi" yapılmış oluyor, Garb lisanlarından meselâ al- mâncada bu cemi işinin ne karısık olduğuna, hele (ransızcada türlü is- tisnalarile ne dolaşık kaidelere uy- durulduğuna vâkıf olanlar törkçe- yahud | nin bu kolaylığına hayran olmalı-) dırlar, Garb İimanlarında meselâ italyanca kabilinden cemi teşkili muntazam addedileninde bile bu derece sadelik yoktur. Sark lisan- larından farscada cemi" - ân ve h& ile yapılmak suretile ikiye ayrılır. Gene garb lisanlarından sarfi en sa- de sayılan fakat telâffuzu en zor o- lan ingilizcede cemi" alâmeti ismin| sonuna yalnız okunan bir » koymak-| tan ibaret olmakla beraber birçok isimler vardır ki onlarda kendileri- ne mahsus hus cemi sekli başka | gidiş geliş 2500 Km. ye yakın fuzuli bir mesafe kat'ına mecbur bulun -| duklarını düşünmek kifayet — eder. Ayni denizaltıları, İngilterenin şi - malini dola: Atlas Okyanusu» na çıkmak için, bütin Simal deni -| zini cenubdan şimale geçmek ve gi-| diş ve geliş dört bin Km, gibi pek! büyük bir mesafeyi beyhude katet-| mek mecburiyetinde idi Şimdi ise, Alman denizaltılar bütün o w- zun ve tehlikeli mesafeleri beyhude geçecek yerde Manş denizinin cenub sahilleri ile Brest'ten hareket eder etmez doğrudan doğruya İngiliz it- halât ve ihracat yollarının üzerine düsüveriyorlar. Bu sebeble, Fransanın şimal ve batı sahillerinin işgalile buralardaki öslerden istifade edeliberi o Alman denizaltıları, seri hücumbotları, ve korman gemileri daha fazla İngiliz ticaret ve nakliye gemisi batırmiya başladılar. İngiliz gemisi batırnink hususunda Alman uçakları da Fran sanın şimal ve batı uçak üslerinden büyük istifadeler ederek faaliyet ve tesirlerini | arturmışlardır. e Bütün bunlar, İngiliz nakliye gemi kafile - lerinin denizden ve havadan muha- fazam işini pek güçleetirmiş ve İn- nin gayret ve fedakârlıklarını bir kat daha artırmalarını Tüzümlu kılmis- tr. Fakat bu da kâfi gelmiyerek İn- gilterenin Amerikadan, Atlas ve Pasifik Okyanuslarında birçok a - daları ve üsleri kiralnmak mukabili olmak üzere, altmıs kadar tormido - bot alrnasına ve Norveç. Belçika. Höolanda, Fransız ve Yunan ticaret gemilerini kullanmasına rağmen A- merikaya yeniden 60 silep insasını sipariş etmesine zarüret hâsıl ol - muştur. Elhasl İngiliz donanması- nın ve hava kuvvetlerinin bütün taslivetlerine rağmen, , İngilterenin nakliye ve Bearet gemi zayiat: bü-| vüktür ve gittikçe daha vahim ol mak istidadını hai Fakat mel huz tehlikeler, İnsiliz denanmasile, hava kuvvetlerinin vakmdan alâka ws himayeleri ve Amerikanın yar - dımları savesinde & olunamıya- sak bir halde değildir. t piliz donanması vandan a- korumak ve di Britanyanın İngiliz imoaratorluğu - nun muhtelif kısmlarile olan rabı- talarını tecavüzlerden muhafaza e - derek nakliye gemi kafilelerine re- fakat etmek gibi çok o ehemmiyetli ve şümullü işler gördükten baska, bilhaaa Fransanın çökmesi ve İtal vanın da muharebeye bir aralık oldukçla fazla Akdeniz hakimiyetini elirden bırak mamıştır. Akdeniz hakimiyeti İngiliz ipa ratorluğu binasının üzerine kuruldu- ğu esaslı temellerden biridir, Bu im- torlük © sarsılmadan” İngiltere vardır. Bu lisanı öğrenenler onla bellemek mecburiyetinded Arabeadan hiç bahse Kalkis malı. Bu lisanda cemi" teşkilinin 2989 laklarıni, türlü türlü çeşidlerini sil çağında bu lisan ile uğraşai bilirler; yalnız tahsil çağının hatı larile değil, hattâ önürlerini yazı” bikta, Tisan savaşlarında geçirmiş © lan bugünün yaşlıları bile kalemli ne, dillerine doların anzalarla zaman irkilip dururlar. Türkçenin buljer velar & isimlere lâhik olan cemi" edatı maktan başka gene o vazife ile # dat ok mirlerde ve füllerde de ken gösterir. Zamirin ilçüncü şahın cem'indi (onlar) dır, hattâ birinci ve İ sahıs cemileri; bizler, sizler ol bilir. Bu son ikisini meselâ fransıze”” ya tercüme etmek lâzım gelirse g# İiba: nous sütres, voğe sutres dİ ifade etmek doğru olur. Fiillerin üçüncü şahısları cemin İde de gene bu cemi" edatını göl rüz: gelirler, gelecekler... ttâ bazan bunlar edatlar *€ zarflara, hallere bile gelip eklen& bilirler; o zaman bu kelimeler isi makamında kullanılmıştır denir. misal «Ekseriyet özere çönküler, niçin lere kâfi bir cevab teşkil edemef” Halid Ziya Uşakbıgil ZAYİ — 341 senesinde Erzurum ©” kek lisesi okulundan aldığım namemi zayi ettiğimden ikinci bir dikname alacağımdan zıyan vğ, #aadıknamenin hükmü olmadığını pderm, Tokad: P. 7. 'T, memuru Yusuf Görgün gem SİRKECİ | Salkımsöğüt Demirkapı ALiL SEZER i Karyola fabrikasındaki zat anayatanın muhafazasi için V£ çakla harb gemisine bu derece (888 ihtiyacı varken, büyük bir donas © mayı, büyük bir orduyu ve bü” yük bir hava kuvvetini ayırarak İarı Akdeniz havzasına tahsin t ee göneri “ yer ki istikbalde (İngiltere yi yalnız kadretli bir nanma mahfuz ve masun bulundâz ramaz. Bunun yanında kudretli Bİ hava armadasile kuvvetli ve iyi WE limli bir anavatan ordusuna da tyacı vardır. İngiltere eğer PE barbden sonra mevcudiyetini m8 7 hafaza etmek isterse Büyük Harb? den sonra olduğu gibi kendini 18 hata değil, çalırmaya vermek me buriyetindedir. İngilterenin ada Ge maasi osun havadan tahri ve HARİ olunmasına mâni değildir. Bu *€ behle yalnız kuvvetli bir donanm” nın gölgesinde kendini ein s8Y4 Mer MH. Emir Erkilet CUMARTESİ 28/12/1940 3: Saat ayarı, 803: Ajans hal leri, 318: Haft müzik (PL) 8 Ev kadını 15.30: Saat oayari İ Türkçe Piâklar. 1350: Ajans hal leri. 1403: Türkçe Plâklar, 14.20: yaseticümiur Bandosu. 15: lolar (Pİ) 1530: Müzik: Ankara let Konservetuvarından naklen tiyat, Riyasetieümbur Filargnonk kestrasının Konseri. 18: Sant 8 1803: Radyo Caz o Öckestrasi, wi Kaşmalar. 10: Konuşma, 1918: yg Türkülerinden Örnekler. İl 4 ayarı, ve Ajans haberleri, 1945: FW sü Heyeti. 20.15: Radyo g sale 4 > Ri di e 9045: Tek ve Müşterek 2135: Konuşma. 21.0: Radyo e Orkestrası, 220: Saat ayarı, Aİ hüberleri, Borsa. 2250: 1240: Çazband (Pi) Ankara borsasi 27/12/1940 açılış-kapanış Tata

Bu sayıdan diğer sayfalar: