30 Ocak 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Ocak 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

h i i i .. mA İn AR 5 Sayfa İzmirde Vildyet bütçesindeki açık Martta kapatılacak İzmir (Hususi) — Bülçe (darlığı dolaywrle İzmir vilâyetinin 960 mal lim uaaşları 950000 raya baliğ ol maktadır. Bu şerait altında bütçede tasarruf yoluna gitmek için ya mev. cud hastaneleri veya vi İâyetinde mevcud ük okulların sayı. larını azattmak icab eder. İzmir vilâ. yeti bunu hatırından geçirmediği içen| bütçede devam eden açıklığa alışmak Tizemdir. Vüâyetin varıdatında artma ovarsâ ds, bu pek cür'idir. Yol vergisini ar . irmak suretle de varda, artirlabi , fas de, bunun halkın oOomüsderina büyük ağırlıklar yükliyeceği muhak, kaktır. Çünkü İzmir halkı, esasen bir hususiyet olarak «Turistik yollar ver. gisi. adı altında munzam bir yol ver, gisi ödemektedir. Viâyete yeni varidat kaynağı gös. tarldiği gün, bütçenin tevsn müm. Kün olacaktır. Çankırının yeni Halkevi reisi Çankırı (Husust) — C. H. P. VİA . yet idare heyeti toplanarak Halkevi tes: seşmini yap mıştır. Gizli reyle ya - puan seçimde |, dare hayelinden Hilmi Brauna» Halkevi rekli” he seçilmiştir Geng, ve değer, li bir Çankırı ço. vuğu olan Himi Brsunan vawfe sine başlamış bu Tunmaktadır. Ba güne kadar çok faal sayılmıyan Çan: kırı Halkevinin yeni genç reisi saye . sinde çalışmasında hiz (o göstermöâsi| bâklerimektedir. Halkevimizin memleket için fay - dalı çalışmalarını görmek, çalışkan Halkerleri seviyesine ulaşmazını iste, mek en büyük temennimizdir. Zonguldak umumi meolisi top'an yor Zonguldak ( Husus ) — Vöâyet umumi meclisi, yedinsi seçim “evresi. Bin 3 üncü toplantısını yapmak üze, re 1 Şubat Cumartesi günü öğleden evvel açılacaktır. Meclis azası, vilâyet tarafından toplantıya davet edi . miştir Vilâyet, IDALIMAZ yılına ad bütçe. yi hazırlıyarak daimi encümene ver. miştir. Encümen bütçeyi tetkike beg. Bamıştır. z iğ Aksaray hâkim muavin! ği Aksaray (Hususi) — Aksaray hâ .| kim muavini 8. Nehip Ulukusa Bor çera ve hukuk hâkümlikleri için Ad. iye Vekilelince salâhiyet vermiş ve mumaileyh bu vazifeyi ifn etmek üze. re Bora hareket etmiştir. Mrs, Dean titriyerek haykırdı: — Fakat bu, çok müthiş bir şey! Şato sahibi süköneti o muhafeza etmiş göründü ve sadece: — Mac Reaylar daima kin ve gayız beslernesini bilmişlerdir diye cevab verdi. Küçük grup hole döndü, orasını gecti ve sonra şatonun yan tarafını igal eden taç döşeli bir koridora gidildi. Sahibi, burasının şatoya on| sekizinci asırda ilâve edildiğini söy- ledi. Ziyaretçilerini ilk önce mağ - mum bir kütübhaneye, sonra da «0. ğük bir salona soktu. Buranın mo - bilyaları Louis XV ve Victoria üs. İâblarile karmakarışık bulunuyordu. Bu koridor, arkasında Torrayın ta- mamen boş olduğunu söylediği i Ceyhanda kültür işleri Hususi orta okulun gelecek yıl 2 ve 3 üncü sınıfların ilâvesile resmileştirilmesi muhtemel Ceyhanda Dumlupmar mektebi ile hususi orta okul bimaye (heyeti ve kaymakamı İ Ceyhan (Hususi) — Ceybanda tebinin de tamire muhtaç yerlerinin son senelerde kültür faaliyeti cid -| tamiri ve tedris, tefriş, levazım ve den nazarı dikkati celbedecek dere- kırtasiyenin temini suretile orta mek | eede canlı bir manzara arzetmek . tebe kalbolunmuştur. Buşrüne kadar tedir. Gerek halkın yardımları, ge- Ceyhanlıların yaptığı nakdi teberri rek alükadarların gayretile | geçen| yekânu 22,535 lira (6 kuruşu bul- yil husust bir orta okul açılmıştır. | makla beraber halen de teborrünta Malâm olduğu üzere Cevhanl «| devam edilmektedir. lar, 940 yılına zelinciye kadar vor») | Diğer taraftan, yeniden yaptırı ta mektebn için senede birkaç defa lan iki mekteb binası için bu pa - alâkadar vekâlet ve makamlara baş radan 19.221 ira harcanmış ve or vurarak Ceyhanda bir orta tekteb!ta mekteb munllimleri ile müdürü açılmasını istemekle beraber, 940! maaşı olarak da 1511 lira verilmiş. yılında du iki defa Ankarıya o ve! tir, Halen bankada 436 lira 40 ku- Maarif Vekâletine bir heyet gön -| ruş nakid para mevcvddur. Orta derdiler. Ve nihayet Ceyhanda bir! mekteb bu yıl oir sınıflı olarak faa. orta mektebin hususi olarak ulsun | İiyete geçmiş ve mektebe devam e açtırılmanına muvaffak oldular. O | den talebe adedi ise 223 ö bulmuş Bu mühim mesele ele alındığı va. | tar. kit, ilk mekteb olarak | kullanılan), Yeniden yaptırdan iki ilk mek - Cümhuriyet ilkokulu binasının orta! teb binasına sarfolunan | paralarla | mektebe inkılâbı ve yeniden iki| orta mekteb açılması için himaye mekteb binar, insası mlâkadarlarca | heyeti. kaymakamımız ve maarif vünasib ve muvafık görülmekle. der memurlarımız azami gnyretle ça - bal ise başi niş ve kısa bir müd»; hsmaktadırlar, det zarfın saarifsever Ceyhan Ceyhan orta mektebi 941.942 ların yaptığı nakdi teberrülerlr ye-| dara yılında — Maarif . V. i İ siden iki ilk mksteb binası vücude ilestirilmiş ve 2-3 üncü sınıfları İ getirilmiş ve Cümhvriyet ilk mek .İda açılmış olacaktı Trabaon (Hususli — Şebrimiz Hal, 'sahneye koyduğu (Yanlış yob sd kevi Kıştık messi programmı yeniş.piyesle şimdiye kadar mütline Sesadüf ölçüde bütün kolları ile faaliyete &€- edilmemiş bir muvaffakiyet göster , çerek tatbike | başlamıştır. Di, TeFh çayır. Halkevi gençleri kalabalık ve kolu tertib ettiği edebi | seoelerden|,, .. L. la ie maada ayrıca faydalı Konferanslar 5 MN da vermeğe başlamıştır. Ar Kolu mul,J#? ettikleri bu ciddi ve disiplinli mü. li ve mahalli börkü ve oyunlar üze, |8âmere de muhite çok güzel, hissi ve İrinde tetkiklere başlamıştır. Halkevi içtimal bir ret dersi © vermişlerdir. faaliyeti sırasında daima canlı me- Resim «Yanlış yol. © piresinden bir İsaisle temayüz eden temsi kolu da sahneyi göstermekledir. ak önden girdi, sonra da tmisafirleri hs- lezoni karanlık bir merdivane doğ- ru gittiler; bir merdiven sahanlığına çıktılar ve Torray, demetteki anah. tarlardan bir başkası ile bir kapı < . açtı. Yazan: Valentin Williams | “Bu tamamen boş oda, pencere hayet buluyordu. Vörity burada çok | büyüklüğünden birz geniş olan tanberi oturulmadlığını, çünkü her) tehlikeleri aralıklarda aydınlanı .i tarafa kuvvetli bir küf kokusunun| yor, duvarlar boyunca da meşe'a - yayılmış olduğunu söyledi, gözlerile | ğucından yapılmış sandıklar #ra » Florayı aradı, fakat onun kendi -| lanyordu. sile meşgul olmadığını gördü. Tosrayın söylediğine göre bu san Orada, koridorun nihayetinde w-)| dıklarda şatonun arşivleri bulun - fak bir aralık daha vardı ki, şato -| makta idi nun üstünde ve en ortada bulunan| © Onlardan bir tanesini açtı ve o - büyük kuleye buradan gidiliyordu. | radan Phyllis üzeri tozlarla ve 5 Şato sahibi bu kulenin, Mac Reayın | rümcek ağlarile örtülü bir parşü - seddi Calum.ls.Rouge tarafından! men tomar: aldı. Ona bir göz at - on altıncı asırda inşa edildiğini izah SON POSTA İesmini gördüğünüz ale Edir, neye bağlı Havsa nahiyesinin Böğüdiüdere köyündendir, Aile. nin erkeği olan Osman oğlu Fi, dan bir ayaktan mahrum olma. sın& rağmen beş çocuğuna ve tarisına bakmıya çalışmaktadır. Pakât bu mahrumiyet yüzünden çok büyük müşküllerie karşı , laşmakta, çocuklarını yetişür mekte güçlük çekmektedir. i İsmaü Trakyanın değerli umumi mü. tetiği Küm Dink'in ve diğer $| alâkadartarın nazarı dikkatini celbederiz. İzmirde bir kadın zeh rlenerek öldü İzmir (Husus) — Müftü sokağında | oturan Emine adında genç bir kadın, bir buçuk öenedenberi çekmekte ol , duğu mide hastalığına «iyi gelir» diye) sağlık verilen bir miktar kâfuru ru - hunu içmiş ve sebirlenerek hastaneye kaldırılmıştır. Zavallı kadın M saat Mtirab öğünde yaşadıktan sonra öl , müştür. Kızılay mümessilinin Edirnedeki teftişleri | Elime (Efusssi) — Ankaradan şeb. Jzlmize gelen Kızılay umumi müfet -| işlerinden Errincan mebusu Sal, /Edirnenin su baskına uğrıyan semt. İlerini gezmiş ve Kızılay merkeni ta . İratından seylâbzedelere yapılmış ve! yapılacak olan yardımlar hususunda! tetkiklerde bulunmuştur. | Müfetüş Sakh valimiz Ferid Nomer. le birlikte Meriç kasasına giderek son! weylâbdan zarar görmüş olan Ede köyünde tetkiklerde (o bulunduktan sonra Edirneye avdet etmiştir. mmm Kozluda belediye teşkilâtı | kuruluyor Zonguldak (Hususi) — Zonguldak belediyesi hududu içinde Kozlu nahi, yes merkezinde bir belediye teşkili kararlaştırılmış bulunmaktadır. Şimdiden res vekilliğine (Oİsmai Rrgener tâyin edümişte. Teşkilâtı tatbikine mall yu başından itibaren başlanacak ve © vakte kadar meclis seçimi yapılacaktır. Karasuda bir kız kaçırma vak'ası İzmit (Hususi) — Karasuda Liman, dere köyünde Aziz Çelengin 17 ya - sındaki kızı Ayşeyi ayni köyden Şa .| kir oğlu Hüseyin Sağlam isminde bir delikanlı zorla kaçırmış ve yakala - narak mahkemeye verilmiştir eski derebeyin nesilleri zamanın » daki, kapısı demir parmaklıklı oda. nın İskoçyanın en eski yapıların » dan biri olduğu cevabını aldı, Mrs. Dean sordu: — Sizin işgal ettiğiniz yer bu- Idan Jilâmları, İcenubundaki Mizda'ya varmadan bir İkincikânım 30 kendisinden ri hiç yanıl - erir, Nahiv ve mantık birbirinin pek tabit birer mütemmimidir, hâtta kı- | lavuzda bunu ima eden bir risale yemini ne şimdi bağçeden ti e ös: sepei Cümlesini terkib eden kelimeler bep mevkilerini değiştirmek kabi - İiyetindedirler ve bunu yaparken nahvin muktezasına O muhef bir harekette bulunmuş olmazlar, Cüm. lede dikkat nazarı hangi kelimenin üzerinde ısrar edecekse “ © kelime |başa geçer, ve, bunu işaret eden mantığın uzanan ihtar parmağıdır. Cümleyi teşkil Geden kelimelerde böyle olduğu gibi herhangi bir yazı- da ibarelerin mevkilerini değiştiren de gene böyle mantığın bir icabı - dır. Hele manzumelerde, her lisan - da olduğu gibi türkcede de keli ler her vakit yerlerini değişi mek inversion - imkânına malikti fakat manzumelerde mantıktan zi yade veznin ve ahengin icablari te- sir öder, Bir yazıda mantığın ne derece hâkim olduğunu gösterecek roisaller hergün gözlerimi önüte serilir: İ in / Halkın tekellüfsüzce Tisanımdan dö- külen cümlelerden © başlıyarak... Bunlarda nahiv iflâs etmiştir. de» nebi albuki hakikatte onların da isine mahsus bir nahvi vardır; t aml yazıda mantığın hakimi - yetini görmek için misalleri yukarı - almak lâz'mdır: Mahkeme herhangi meclisin za - bıtnameleri; şörayi devlet, divhni muhasebat mazbataları, ve hemen hergün matbuatın, çapraşık bir me-| seleyi irah ederek bir muhakeme #İsilesi yürüten o başmakaleleri... Bunlarda nahiv ikinei derrcada ka, Ir vs asıl yazının esasına, — Earzıma, 30 sene evvel Tobruk -Derne -Binaazi (Baştarafı 5 inci sayfada) o | Bu suretle Fizanım merke (Olan İMorruk'da epey İtalyan askeri (tak -' riben 2000 kişi) toplanmıştı. Bunlar! burada uzun müddet o kalamıyarak.| sahile, yani Trablusa, gitmek istedi - ler. Pukat Sokna yolu, yukarıda an » latığımız Bu Necim — Bu Necim| mera vak'asımın kahraman — olan Kedadife kabilesi tarafından kapatıl. miş olduğundan, Morzuk'da toplanan İtalyan müfrezelerinin Mizda ve Gu. ran yolde Trablusa yürümeleri Hım gelmişti. Bunlar Morzuk (etrafındaki) yerlderin muhasara hatlarını varmış. lar ve bu suretle yola koyulmuşlar - €ı. Bitlabi, konaktan konağa sncak kılavuz (oyardımile (pidetiliyorlardı. Çünkü muayyen ve bariz bir vol yok.! $u. Pukat Trablusun takriben 170 kn. yerli kılavuz bunları asi yoldan yan, İyş bir istikamete saptırdı. Bu yol su. suzdu. İtalyanlar bu isükamette epey ilerlemiş olduklarından susuz kaldı lar ve bu yüzden, içletinden hemen hiç kimse kurtulmamak şartile, hepsi, öldüler ve bitiabi her şeyleri yerk -| ler tarafımdan yağma edildi. Bu su . retle susuzluk bu vak'ada yerli mü - cahidler için kiymetli bir müttefik ol. muş. Sahdin ehemmiyetli noktaları İta). yan işgali altında bulunduğundan bu! ralardaki balk bir şey yapamıyordu. Pakat burularda da, harekete geç - mek için fırsat gözetliyen bir çök va tansever veyahud şu veya bu vesile de İtalyan düşmanı olân yerli res , ler vardi, Bu amuda ve Morzuk İtalyan müf. reresinin felikeli üzerine, Sünusler - den olan Seyid Safiyeddin, Fizan ve e rüyada görünmüş bir kadın erine verilmişti ve avda ve ha ere- beyini yaralanmaz yapmak hassas- na malikti, Torray camekânda bulunan eş » Tas mi? Me ei sep salladı: — Hiç kimse yı! anberi kapı- sı demir parmaklıklı olan bu oda - da yatmaz, dedi. Sonra mevzuu değiştirerek, söze tekrar başladı: — Fakat bırakınız da size sile - nin hazinelerini göstereyim, dedi. Konuşa konuşa odanın bir ucu- na kadar gitti ve duvara asilmiş bir camekâna (yaklaştı, Bu camekân —İ içine, soluk bir kırmızı zemin üze- rine uçlara o gümüşlenmiş o büyük bir inek boynuzu: geniş yüzlü ve tıktan sonra bunun 1578 yılında ya. | iki el ile kullanılan paslı bir İskoçya | endişeli bir bekleri yanın buna benzer o menkıbelerini anlattı ve sonra misafirlerine, içinde bütün bir tarih teşkil eden silâh ve nişanlar bulunan bir başka ca - mekân gösterdi. Bu koleksiyon ara. sında hâki renk bir serpuş vardı. Bu- nun üzerinde eski bir süngü ve bir humbara yarası Garrison serpuşu göstererek: — Fakat bu bir Fransız kepisi dedi, Vörity, genç kızın yüzündeki şu intıbai gördü: Flora Maç Renyın mavi gözleri, babasının ü- etti, Vörity, bugünkü derebeyin #nç-| pılmış bir evlenme mukavelesi ol. | kılıcı; sonra büyük gümüş bir tas; | zerine dikilmişti. İhtiyarın yüzün - İarına bakarak Bi lâkaba hak ka - duğunu bilirdi Parşümen kâğıdı | altın bir broş: siyah kadife düğümlü) deki hatlar karıştı ve soğuk bir ta- i li -İvarlaz zanıp kazanmadığını düşünmekten | yerine konduktan sonra, şatonun! ve bukleli eski kıymetli ayakkal Ge dedi, bu, oğlar kendimi alamadı. Genç kız elinde büyük bir anah. | lanılmadığını izah etti, Stephan Gar sahibi, kulenin mesken olarak kul-| iar konulmuştu. Torray camekânı açtı ve kıymet. i tetuyordu: ba, kulenin anahtarı Zison ona şatedaki humus daireler k'bir antika olan boynuzu disa çe ei iel Denek kaçılasla 54 Şİİ vi iğmemekiselniz; banibağ pal kete Lir eee Sandle see ck İtal Bpmesin LELE Ya SAL ma aiddir. Stephen tekrar söze karıştı: — Harb Franmz or - |tetkikler neticelenmiş olduğundan, teselsülüne hükmeden mantık olur. Şu halde diyebiliriz ki nahiv man * İtığın bir istihzari zemininden ibaret Rahiblerin mektebinde #ön sınıf larda lisan ve edebiyat dersleri ve ren bir Fransız muallimim vazdı ki, bilâhare mektebden çıkınca kendi- sinden haftada iki kere hususi ders alırdım: Kendi lisanının bütün in « celiklerine vâkıf olan bu zeki adam sade bir edebiyat muallimi değil, ayni zamanda musikişinas, ressam, biraz mühendis, biraz mimar idi; fa* kat onun asıl mümeyyiz doğu ru görmek ve doğru düşünmek idi. Bu nahiv msselesini düşünürken onun hayalini gözümün önüne ge tirdim: Onu yarım asırdan çok da- ha evvel . sil idiyse övle gördüm: İçinde zekâ şu'leleri ısıldıyan çukut siyah gözleri gülümsiyerek: - Ne söyliyecek? diye bana bakıyordu. — Monsicur Pere diye boşladım ve: — Türkçe için bir nahiv yan - mak istiyorum!,, diye devam ede- «İşte buradajtir. İrek Kılavuzda gösterilen - kaideleri sıraladım, Onun © gözlerinde (o etlümsiyen ma'pa daha sarahat kesbediyor gö” ründü: Biraz sinirlice: Mais, monpauvre amil C'est dü İvxet., Guelle peut en #tre, pratinve « ment, Putilis?. Dedi. Ve böylece «bu kalde bol hığu bir süsten ibarettir, bunun a meli faydası ne olabilir?» mütales- sile meseleyi esas noktasına vazetti, Ameli fayda?,. Yani yazı yaza « bilmek faydası... Bu kaide ilede “| gil, ancak mümarese, meleke, tec rübe ile temin edilebilir Ne zamafi mekteblerde yarı teertiheleri vam - tnlır ve hataları tashih edilirken kaidelerden de bahsolunursa anrs£ bu suretle gencler yazmak kabili yetini iktisab ederler. H 7 Usakkyil Cebel bölgelerine sokulmağa ve bu — ralarda hakimiyet tesisine Cebel, Garbtrablusunun 100 m. kis dar cenub ve canub batısındaki değ! hk miotakaya denir ki, Guran dağ buradadır. Seyid Safyeddin'in adamları ve dö Ber kabileler Garbtrablusuna o de * Tece sokulmuşlardı ki, kuvvet ve nüfuzları, şehrin dış ma & hallalerinin hüdudlarını artık aşa * mtyordu. Çünkü mücahidler bunlari igehrin cenubundaki (o ve etrafındaf! hurmalıklardan bile şehre, sahile ru geri sürmüşlerdi. Yerilerin renki yonu işte o kadar büyük olmuştüj Buna, İtalyanların tehlikeden ürk e mek, sakınmak ve kaçmak hususi daki fazla hassasiyetleri başlıca s8 beb teşk etmekle beraber, (o yükst mekert sevk ve idare hataları da (dAv$i olmustu, Tashih ve itirar: Dünkü yazıda, rika grupları kumandanlığını ifa miş olan (general Nuri Klieölu'm Kirlioğlu tarzında dizilmiş olduğun * dan hatayı tashih eder ve kendileri den özür dileriz. Peynir fiatları artmıyacakm Peynir fiatları etrafında — yap güni fiat mürakabe © komisyonu yapucağı toplantıda bu iş yenilen gÜR rüşülecektir. Alâkadarların bildirdik “| lerine güre, yapılan telkikler p lere biç bir süretle zam yapılamıy& 'cağını ortaya koymuştur. ğ Komisyonun peynir fatlarını ağ nen ibka etmesi muhtemeldir dusunda hizmet gördüğünü bilm yordum. — Oh! Hayır, o pek gençti. nald yabancı İcjyonunda idi ve # çen yıl Fasta bir çarpışmada ö isonun yüzü kızardı: — İztırabınızı yeniden can dırmakla büyük bir bata iş dedi, beni affetmenizi rica edi Fakat Torray daima sükü muhafaza ediyordu: — Affedilcek bir sey mösyö, diye cevab verdi. Sa' gelmiştir. e öldü. Yüzbaşım bana, kendisini Öİ düren altı düşmanın arasında bi lunduğunu yazmıştı, : Biraz sustu, sonra ilâve etti: — Şimdi size dairelerinizi #ö9 | termem lüzum. Ve kızma doğru dönerek eti: ' 2 Küpeler kğ len EEE dedi. Sonra mütenddid kollu b samdanı aldı ve başı yukarda kt ağn balda hüyük'ededen ŞE başladi. İtatyanlarıDı anl e ere çe e AMAN SİRİ Zİ od

Bu sayıdan diğer sayfalar: