14 Şubat 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

14 Şubat 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yüklü sene Muhittin Birgen G& azeteleri okuyursunuz. Siz de benim gibi dikkat edi - yorsunuz ki dünyada akıl ve fikir kalmamıştır. Her ağızda bir ses, her kafada bir fikir, her cebde bir barb plânı ve herkeste bir siyaset mancv- rası, Bütün dünya, siyasetle dolu, herkes erkâmharb, her taraf kendi fikrini yürütmekle ve herkes kendi kuvvetini isbata çalışmakla meşgul. Bütün bu gürültü ile yüklü olan dün. ya havasında hergün bir talaftan bir türlü rüzgâr esiyor ve bu rüzgi hâdineleri de, lâflanı da, #kirleri de, çöllerdeki kum dağları gibi, bir ta- raftan alıp öbür tarafa yığıyor! Bütün bunların içinde hangi şey- ler doğru, hangilerine kiymet ver - mek ve neye bel bağlamak lâzım? Dünya milletlerinin kendi selâmet ümidlerini ne tarafa tevcih etmeleri icab eder? Bu suallere, beyhude ye- re, zihinlerinizde cevab aramıya uğ” aşmayınız; en güzel cevabı, vaktile, berber vermişt «— Ak mı? Kara mı? Önüne düştüğü zaman görürsün?» Yarının ne olacağını, fer'i hâdiseler bakımın dan, bugünden keşfetmeğe imkân yoktur. Şu halde, hükümler! toptan vermek ve bu toplu hüküm içinde, yarımı, öbür günü, gelecek ayları ve haftaları beklemek daha makul bir işdir. * Bütün bu gürültüler içinde, benim anladığım tek bir şey va: ki bu- hun üzerinde toptan bir hüküm vre- mektö tereddüd etmiyorum: İçinde bulunduğumuz sene, dünya tarihinin en yüklü senesidir. Tamamen bo - #alması için on buçuk ay kalmış o- İan yeni senenin karnında pek çok vukuat yaşıyor; irili ufaklı, canlı cansız, sayısı kimsece malöm olmı - yan bu vukuat, bu gebe senenin kar- nından birer birer çıkacak ve o z- mân dünyayı görtceğiz: Deccal iz- tilâsına uğramış bir sene, arzı yer yer tutuşturacak, yakacak, sefaletin yü- Tüyüş temposuna biraz daha hız ve-) recek yıll Şimdiki halde birbirlerile müca-| dele halinde üç büyük ve bir de küçük millet var. Bunlar, kışın her şeyi donduran ve uyuşturan mev - simini geçirmek üzeredirler. Her iki taraf da, hayat ve hareketi yeniden uyandıracak mevsim için, bütün gay retlerile hazırlanmıya © çalışıyorlar. Günü gelince, hazırlanmış olan bu kuvvetlerin, saklandıkları kovuk - lardan dışarıya fırladıklarını ve bir- bizlerile mü tatuştuklarını göreceğiz. Her iki taraf da, şimdi bu kuvvetleri - bütün kuvvetlerini - iyasi, askeri, iktısadi, muayyen bir biyeye göre ön saflara doğru sevk ile meşguldürler. Her iki taraf da karşı tarafı arayıp bulmıya, onu en isabetli darbelerle vurmıya muvaf - lak olmak zere vaziyet alıyorlar. Hangi taraf daha talihli, yahud d ha hesablı çikacak? Bunu sonra veceğiz. Fakat, şimdiden görebileceğimiz eyler de yok değildir: Ufukta A - merikanın da barbe iştirmki hüdiseşi göze çarpıyor, ister bilvmmtn, ister bilâvasıta, Amerika harbe girecek - tir. Girmesile girmemesi arasır.daki fark, ancak bir kelime ve bir ifade| farkı olacaktır. Bu suretle Wilson - dan sonra Rooseveltin ondan daha tabihli olup olmadığı hakkımda ta - rihçiler için mühim bir etid mevzuu hazırlanacaktır. Amerika harbe girecek veya gir- miyecek, aradaki fark bir kelime farkı olduğuna göre, o Japonyanm| da harbe girmesi veya girmemesi, | nihayet bir kelime farkına etmeğe başlamıştır. Uzak: berler gösteriyor ki e hazırlanma işini son haddine kadar ileri zötürmekle meşgul bu - Junuyor. Almanya in bir mu- kadderat yıh olan ba yil, vasıl İn - giltere ve İtalyan için de ayni şeyse Japanya için de böyledir. * Dünyanın şu dakikada en rahat memleketi Rusyadır; hayat bakı - mından belki o kadar rahat olmı - yabilir; fakat, siyaset o bakımından öyledir: Rusya, bütün bu dünya vu- kuatını dikkatli, fakat sakin bir sulh havası içinde seyrediyor, kendisi için düşman veya rakib olabilecek bütün kuvvetler birbirlerile tutuşmuş bu- lunuyorlar. Bütün kuvvetlerini oya sahneye sokmuşlar veyahud öyle yapmıya çalımyorlar. Rusyanm hiç birile kat'i sözü yoktur ve belki de kalbinde tek bir temenni: o Allah, hepsinin kılıcını birbirinden daha landı; dönüyor ki, merkezdeki hergün birsz dara derinleştiği genişlediğini farkedebiliriz. Bu çu- kur, yavaş vavaş, herkesi içine doğr) En ağırlar daha çabuk, en hafifler daha yavas, bütün mil - İetler, bu çukura doğru yaklaşıyor- lar. Belki de, bu girdabdan kendisi. (Devamı $ inci sayfada) Judy isminde bir köpek var. SON POSTA MN dd | bumaralı Böyük Herbde Fransız ordularına General Joffre ku- manda ediyordu ve Alman kuvvetleri Marn nehri önünde onun ku- mandanlığı esasında durduruldu. Fakat Alman kuvvetlerinin durdurulmalanna imkân veren ma - nevrayı Paris mevki kumandanı General Gakent yapmıştı. Yalnız bu manevrayı başkumandanın büyük bir basiretle daha evvelden sol ce- nahta hazırlamış olduğu ihtiyat kuvveti kullanmak suretile yapabil - mişti. O halde zaferi kim kazandı? Harbden sonm Fransada bu me » sele çok münakaşa edildi, Fakat general Joffre bu münakaşalardan daima uzakta kaldı, Yalnız bir gün parjâmentonun hususi komisyo - nunda şu cümleleri söylerdi: Mühim olan nokta Mara muharebesini kimin kazanmış olması değildir. Bu muharebenin kazanılmış olmasıdır. Bununla beraber söylemek isterim ki, eğer bu muharebe kaybedilmiş oisaydı. onun ki- min kaybettiği noktam o üzerinde hiç münakaşa edilmiyecekti» HAYVANLAR ALEMİNDE Hayvanların en zekisi hangisidir ? Köpek veya at, diyeceksiniz; fakat ya ehli olmıyan hayvanlar arasında ? Yazan: Londra hayvanat bahçesi müdürü D. $. Smith : : di Muhtelif serçileric madalya kazanmış olan Geçen gün şöyle bir sunl ile kar- slaştım: — Sizce hayvanlarım en zekile. rinden on tanesi hangisidir?.. Bize böyle bir hste yapabilir misiniz?. Doğrusunu isterseniz, bu sual hiç | te öyle kolayca cevab verilecek cinsten değil; zira ayni derecede İa- kat türkü türlü şekillerde zekâ teza- hürleri gösteren hayvanlar o kadar çok ki... Şu dakikada aklıma ne geldi bi- ir misiniz?.. Acaba sizler ne fikir- desiniz?.. Ve sizce en zeki hayvan hangisidir?.. diyecek olam nasıl karşlanımn ?.. diye düşündüm. Fil bakika ve eminim ki sizce en zeki hayvan canımız gibi sevdiğiniz o her söylenen şeyi anlıyan köpeğinizdir. ve ondan başka da dünyada zeki hayvan yoktur. Haksız meşhur köpeklerden birkaçı İni, farelerim nerelerde çirid oynadı- ğım bilir; bahçenin kapanma sarti ni ilân eden düdüğün sesini tanır, ve bangi santlerde onunla birlikte gez- meğe. çıkacağımdan haberdardır. Judyden evvle bir başka köpeğimiz daha vardı. Bu da Londra şehrini karış karış bilirdi. Onu başıboş salı- vermekte asla tereddöd etmezdik. Gider, keyfince sehirde dolaşır ve tekrar bahçeye dönerdi. Ne yazık ki geçenlerde ikmalci bir otobüs ş0- #örünün dikkatsizliğine kurban gi- derek tekerlekler altmda can verdi vd — miz bu zavallı köpek me cin bir şey idi. Müthiş bir fare avcılığı vardı. Günlerden bir gün hayvanat bahçe- sinin bekçisi yanıma geldi, «Bay lerinde farelerden durulmuyor. veriniz de, yarın gece Örü; raya kapatahm.. avlasın.. konuşulurken, «Örümcek» te yanı- (Devamı 8 inci sayfada) İzin düm ki, onları adeta winsan»- io eldi. Meselâ, bahçesinde Bu niz. İer gör: dan farkedemeyi şimdi bizim hayvanat İSTER İspanya dövlet rek İtalyaya Tadan dönerken Franaa devlet graf haber bu mülâkatların be clduğunu haber verdi. Bu rivayetlerin dayandıkları bir sebeb var mıdır, yoksa hayalden, ve- ya propagandadan doğmuş olduklarını mı hükmetmeli? Bir mecliste bu mesele" konuşuluyardu. Hazır bulunanlardan bir zat Şu cevabı verdi: iNAN, i gitti. İtalya hükümet resde konuştu. O- reisile de buluştu ve ajansın kıza bir tel, sulh teşebbüsü rivayetlerine yol açmış ı köpek bahçenin bütün köşe beriği| müdür!.. dedi.. bizim lokantanın ki-| E Şeref kimin? s Toprak üzerinde ne varsa, bir kiymet ifade etsin veya etmesin, bep sine muhakkak ki bir sahib çıkar. her vakit ii ni, sebebini de göstereni nadi Fakat hata, kabah; mes'uliyet in sahibsiz kahr, onu üzerine alıp samimiyetle itiraf ede- görürüz. Buna mukabil yapılmış bir hizmetin, büyük bir yararlığın müş - terek mala benzeyen bir hesusiyeti etmek, şerefinden hisse almak ister, bunu yapamadığı takdirde mutlak, tam şerefi tek bir adama vardır. Onu herkes kendisine mal- ise çok görerek muhtelif kişilere tak- sim etmek, bu suretle ehemmiyetini azaltmak yolunu tutar, Bu, cemiyetin halk tabakasını çok aşarak sivrilmiş olan simala - rında dahi erginliğin mutlak olmadığının ve kıskançlığın insanda biç bir zaman tam olarak silinemiyec Bu vaziyet içinde elimizde bulunan yegâne teselli di in istifnd z meti kim yaparsa yapsın onda; Tİhtış İktmadi muna muhtelif arasın - da cereyan eden #lâhsız ve kan r muhabere. miz harb cephele rinin yanı başın. da bir de kansız cephe» tesssüs et, mişti. Hee ba harbin birinci saf. hası olan ssükün ve hasırlık safha. sında» muhtelf devletler arasında cereyan eden harb daha zirade elitsndi muharebe idi. Denizlerin ablukası ve denisaltı har ye ktısadi kudretle - zayıflatmak için, muhtehf çeşid siyasi tedbirlerden tutamuz da, hatır| ve hayale gelmeyen bin bir çeşid ted. teâbir, heniz harbe girmemiş) olan bitaraf milletlerin iktendiyatla.| rm), kendi menfaatlerine hadim ku .| İbitaraf devletlerin iktndi kaynakla. rından mahrum etmekti. | Harbin bu «sökün ve hazırhk sat.| İhasındas henüz hiç bir muharib taraf İdüşmanın iktaadi cephesine #lâhlı| bir müdahale yapmamıştı 1940 Yılının ilk aylarında © harbin şiddetli ve keskin bir mahiyet alması" ünerine siktandi harb. muvakkat bir zaman işin ikinci plâna İki muharib taraf da herbin netice . Sri, #lâhla teyin etmek ve bir an ev. vel kat'i neticeyi elde etmek azminde Bihasım Fransanın mağlübiye . adl Tik İktisadi harbin şekilleri YAZAN —— Hasan Âli Ediz mak, düşmanlarını mümkün mertebe| düştü. Her|Bu keyfiyet, Almanlar inin dekilidir. lüşlincesi hiz - olmasıdır. gr | de, ancak hav kuvvetlerde ve ha va Öükimiyetle olabilirdi. Artık » sözü tayyare söyliyeceki, Tek, nik iibarile tay- yareleri iyi olan, ile tay çok olan e kâr, aenktı yetin t ni ti h çiki Havadan yapı. lacak hücum'arla aklarını $ah, tib etmek imkân. ları, harbeden iKi memleket arazm. daki hava kuvvetlerinin nisbetine bağlı bir iştir Yani iki mubarib taraftan hangisi ha va kavvetleri bakımından daha Kn rotli ise, düşmanına yapacağı iktası, di zararlar da o kadar fazladır İngiltere de Almanya arasındaki ik safhasında Alman. l İ lunuyarlardı. Çünkü, Almanların gali altındaki mıntakalarda tesis ot. tikleri hava üsleri, İngüit sanayı mm. takalarına pek yakın oldukları hal de, İngilizlerin hava üsleri (o Alman sanayi mıntakalarına bir hayli uzak. ta bulutuyorlardı; bu bir Baniyen: Coğrafi vasiyet itibarile İngilizlerin başlıca sanay! mırtaka ları, bilhasxa harb sanayii muayyen mınlakalarda (Lonâra, Birmingham, Konvenisi, o Mançesler, (o Niyokaste #ibi mıntakelarda) tekâsür O etmişti tarafından yapılan hava akımlarının daha tah - Kbkir bir mahiyet almasına sebebi, yet veriyordu. Salisen: Almanların deniz iş - tarikle Sözün kısası Tehlikeli bir deneme E. Ekrem Taş DB ir vakitler benim de sik sık aklımdan geçerdi: OÖldüğü- mü işae edeyim? Du suretle dostu düşmanı biribirinden ayırd eylemek imkânım bulayım. ,, Pek acı olacağını tahmin eyledi. #im neticesinden ürkerek bir türlü tatbik mevkiine o koyamadığım bu düşünceyi Gümüşhacıköylü bir tüc- car geçenlerde tatbik edi lerinin tesviyesi için Ankaraya bir gelişinde, memlekete haber göndes- İmiş: Falanca, sizlere ömür, öldül. Bunun üzerine, yedi çocuğu ile beraber bütün ailesi efradı karalar giyip, gözyaşları dökün yas tutmuş” Eşi dostu: «Ah, vahl etmiş, biribirine baş sağlığı dilemiş, Fakar mübarek adamcağız, ihti- malki benim gibi, hakikatin acıl ğından birdenbire korkuverdiği için üç günden ziyade sabredemeyip an- sızın çıkagelmiş ve hilesini ikrar etmiş. Halbuki bu kadarcık olsun bir adım attıktan sonra: wHerciblada- badi» diyerek birsz daha bekliye- cekti. Zira ölüleri zemmetmek, riya maskelerini asağı atmak ölüm hâ- disesinin hemen akabinde olan şeye: ler değildir. İnsanlardaki fitri haya İbu kadarma mâni olar, Hele, halkın dediği gibi, #hmetlinin toprağı yer- leşsin, üzerinden en az kırk ogün geçsin de ondan sonru diller çözü- Tür, dişler gicirdamağa baslar, his ler hakiki mahiyetlerile o meydana çıkar. Ne güzeldir «Vasiyet» adlı arkasından kaynaşan ih san duygularının sahleliğini ne mü- kemmel tasvir eder! Bir kimsenin gözleri dünyaya kapanmayı görsün. cesedinin üze rine üşüşen kurdlar ve çıyanlarla İ beraber, hatırasına da kendi hem- cinaleri ayni tehalükle | saldırırlar. En yakınlarının bile duyuyor | gibi öndükleri elem, onlara bıraktığı İ miras ile mebsutea mütenasibdir. Dostları sağlığında yüzüne kargı söylemiyecekleri kusurlarını, nok- sanlarını arkasından pervasızca s8 yıp dökmeğe koyulurlar. Rakibleri- ondan kurtulmuş olmakla duy- ları insirah her vesile ile dudak- dan taşar, hatırasını çirkefe bu- Bilhassa merhumdan iyilik gös onun aleyhinde o bulunmak İhususunda diğerlerinden ileriye gi- derler. Ancak bunun böyle olucağını gö- rebilmek için üç gün, beş gün yet- İ mez iki ay olsan dişimi sıkmak gerektir Gelgelelim tecrübe o kadar teb- ikelidir, ve aldanmak insan için İöyle bir beseri ihtiyacdır ki, haki- İkate ayâh olduktan sonra, bu sefer İkendi ihtiyarile ve gerçekten ölme- İyi göze almadıkça biç kimse bu işe girişemez! E Elüüs Cati Almanların hava akınarının tesirini İazaltmak mülâhazasile çok esaslı ve çok e'ddi müessir tedbirler ittihaz ot, İtiler. Almanların havadan yaptıkları ta. arruzların ehemmiyet araltma sahasında İngüslerin ittiraz ettikleri tedbirler nelerdi? o Yahud, bir baska tabirle, $i erle Almanar arasm , İda cereyan eden bu mücadelede, Al mantarın hava akınlırının tesirini a, zsltmak mahiyetinde olmuk üzere İn. gülrlerin lehine olan noktalar nelerdi? İ Bn mficadelede İneilizlerin lehine erini nden aonra, bir çoklarmın nazarın.!hariçle hiç bir iribatları olmadığı hal'olân en mühim ve esaslı nokta, Ok- da, harb, son safhasına gelmi; bulu, 'de, İngilslerin bütün alış verşleri de. |ranusların ötesindeki İngiliz iktisndi nuyordu. Fakat Fransanın mağlübi - yeline rağmen, İngilterenin tek başı, na barbe devam etmesi, harbe yepye, ni bir istikamet ve mahiyet verdi. Ar İlik tara harekâtı tamamen bitmiş İz havalara ve denizlere kalmıştı. | İşte harbin du safhasında iki mu . yepyeni ve şimdiye kadar görülmemiş bir safhaya girmişti | | Günkü, artık iyice anlaşmıştı ki ne denizlerin ablukası, ne de den> . altı harbi, kati neticeyi istihsal ede. bilecek nmiller değüdir. Artık düşma, usadi temellerini sarsmak, günün İmeselesi haline gelmişti. Bu işin hall STER savaşırlar, kenâ hayet barişarlar, bunu müteakıb de rurlardı. Son asrin tarihi bu çeşid kavga de hiçbir saman kavgayı yapan adam | barış sofrasında yalnız bir adam ve İsi değişikliği olduğu haberin Şu halde herhangi bir barış teşebbüsüne bir takaddüm etmesi zararidir. Bu, olr nizden ve kmanlar tapikle oluyordu. Bu vaziyet, Alman Jimanlarına Yapı, lacak hava akmlarının ehemmiyetini azalttığı bakle İngiliz limanlarına ya- pilecak hava akınlarının eherimiye, tini, bilâkis, artırıyordu. Nihayet: Harbin bu safhasında AL manlar lehine olan en mühim nokta, Alman tayyarelerinin aded ibare İngilirlere faik olmaları idi. Bütün bu noktaları nazari iübara aldığımız zaman, Almanlar tarafın - dan yapılan hava akınlarının İngi - izlerin yaptığı hava akınlarından daha tehlikeli ve daha zararlı bir ma bunlar Win can damayna vurmak, onun :k.|hiyet taşıdıklarını teslim ederiz. tarafından da için İngilizler, Bu keyfiyet İnglizle kabul ve teslim & iNANMA! xine yakından dokunmıyan bir sürü kan döker Ni karşı karşıya geçerek kadeh tokuştu bu çeşki barışı hiç kaydetmedi. Ve barışın da âmil olmadı. Ziyafet ve bir kadeh gördük hükümet veya devlet Te. Orta çağlarda iki hükümdar yekdğerde kavşa ederler, bir müddet | ça sulh teşebbüsü zivayetlerine ciddi gözle bakılabileceğine; İSTER" INAN, SPERM INANMA! kndret kaynakların, Almanların ha va akıniarından mutlak olarak mâsu- nyetleridir. Mısırdan tutunuz da, Hin distan, Avustralya, Kanada, cenubi Afrika, nihayet şimali ve cemabi A. merika gibi zengin iktssadi kay lar, harbin en kızgın sınlarında normal olurak çalışabilecek bir dedirler.. Binsenaleyh Alman t releri İngililerm annvatandaki bü . tün ikteeadi membalarımı tahrb et (Devamı 6 ner sayfada) Resmi ssue 1941

Bu sayıdan diğer sayfalar: