20 Şubat 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Şubat 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Sayfa Tokatta Memleket hastanesi verimli bir şekilde çalışıyor Sıhhat müdürü Vefik Giray ve sertabib Sedad Erman Tokat (Hususi) — Şehrimizde modern fenai teckizatı ile faaliyette bulunan 60 yataklı memleket has- tanesi bir sene zarfında 1513 hap ta kabul etmiş ve bunları yatırarak 941 ine şifa vermiş, 333 ünü tedavi etmiş, 100 hastayı da halile taburcu eylemiştir. Hastanenin pohikliniğinde ve da- hiliye servisinde 4403, hariciye ser- visinde 1509, hastanın muayene ve| tedavileri yapılarak İâboratarında| 59 kan, 603 idrar tahlili, 60 ifrazat, | 18 mevaddı gaita muayenesi yapık) mıştır. Hariciye servisinde 127 has- taya büyük O armekiyet v- gene bu servisle poliklimikte 112 küçük a- meliyat, 55 alçı, 18 tesbit, 13 maf- sal çıkıklarına red âmeliyesi tatbik edilerek 2313 hastanın da ayaktan pünsumanları yapılmış ve bu me - yanda 186 adli vak'alaa aid ra- porlar yazılmıstır. 939 yılında ihalesi icra kılınan mutfak imşantı sona ermiş ve buna nid İevazımat veni pavyona nakle-| dilerek faaliyet: baslatlırılmıstır. Geçen yd esine konulan ni- saiye mütehassesı kadrosu da Shhat Vekâleti tarahından tayin edilen bir mütehassısla bu eksiklik önlenmiş, ve İnaliyete de geçirilmiştir. Hastanenin o fevkalâde kısmına konan ayrı bir tahaisatla otopsi, ga- silhane, kömür deposu ile #tüv ma- hallinin de imsastını başlanmıştır. Samsunda zührevi hasta'k'arla mücade'e Samsundan yamlıyor: Samsunda zührevi | baslalıklarla mücadelelerden çok iyi nekceter alın. dığı memmuuniyetle o kaydedilebilir Emrsz: zühreriye hastanesi, muhite| çok faydalı olmakta ve ber sene bin-| lerce yurddaşa sağlık aşılamaktadır. Şelirin merkesi bir yerinde kâin bu.| lunan hastanenin başbektmliği, dok-! tor Agâh Çinemli tarafından muvaf- fakiyetle ifa olunmaktadır. Samsunda “zühreri ( hastalıkların Önlenmesi “için sührevi o hastahklar doktoru Rifat Göngörün gayretli me, #aisini de skrelmek lâzımdır. Umumi yerlerin sıkı bir kontrol al. tanda bulundurulması, her türtü has. talığın önüne geçmektedir. Dokler âyni zamanda Halkevi köycülük şubesi idare | komilesindeki faaliyetlerile de temayüz etmiş ve köy gezilerinde köylü yurddaşları tedavi husutunda meşkür hizmetleri görül, Memleket Haberleri Bugünkü Adana artık bir fabrikalar şehridir Günün 24 saatinde üç ekiple calışan elli fab- rika var, bir konserve fabrikası da kurulacak vi Adanamn yeni modern fabrikalarından: Malatya ve dokuma fabrikasından bir görünüş Adana (Hususi) — Denebilir ki A. Milli mensucatlar. dana bir fabrikalar şehri olmuştur.) Bu dokuma fabrikalarında 716 ter Her yıl birkaç baca yükselmekte, çe- gâh günde üç ekiple mütemadiyen 14, gidi endüstri sahaları genişlemekte- lemektedir. Ve bu fabrikalarda günde dir. Şimdi Adanada pamuk temizliyen 7900 amele çalışıyor. 24 saatte Adana. fabrikaların sayısı 35 i bulmuştur. Se.'daki fabrikalar 55188 metre bez imal kir tane de prese fabrikası vardır.'ediyorlar, Şehirde ayrıca br de yağ İplik ve dokuma fabrikaları da altı ve sabun fabrikası işlemektedir. olmuştur. İplik ve dokuma fabrikala.| Adanada diğer büyük bir sabun rının adedi de altıyı bulmuştur. İabrikasile bir de portakal usaresi ve Dokuma ve iplik fabrikalarının en konserve fabrikası kurulması düşü - modern iki tipi Malâiya mensucat ve| ölmektedir. Dilekler - İhtiyaçlar İzmit - Kandıra yolu sürtale tamir ettirilmelidir SON POSTA Kandıra (Hususi; — Kandıra, Ti - İzmile bağlıyan 49 kilometre uzunluğundak; şose uzun zaman. danberi tamir görmediği için, ta. mire muhtaç bir haldedir. İzmitle. Kandıra arasında icar muva - salayı temin eden bu yol vesalti nakliyenin mütemadi işlemesi yü, sünden sik sik tamire muhtaç bulunmaktadır. Yağışlı havalarda nakil vâsMaları bilhassa olomo » biler yollarda hasıl olan çukur. luklara saplanmaktadır. Ekseriya bu sebebden posta nakliyatı bile geçikmektedir. Cüzi bir tamirle Eski zamanlarda zührevi bastalık- larin sik sık tesadüf edildiği Samsun bölgesinde şimdi bu tehlikeye karşı tam bir müendele açılmıştır, tehlike. nin önlenmiş bulunması, cümhuriyet Sihhiye taşkılâtının iftihara değer bir takiyetidir. bozuklukların bertaraf edileteği muhakkaktr, Fakat şurasını da kaydedelim ki İzmit Kandıra yolu eskidenberi bu civarın en mühim yolu sddedilebilir, Binaenaleyh sik sik tamire lüzum gösterdiği de aşikârdır; şu hale nasaran bu Zavallı nald! < Bütün o ömrü bir Oisrafla (geçmişti ve niha- yet, babasının iföharla anlattığına göre, silevi an'anel uygun bir şe kilde ölmüştü. Vörity, genç İejyo- nerin hayalini, öldürmüş olduğu a- silerin arasında ve yıldızlara karşı yatmış olarak görüyordu. Kasırga insanı uyutmaz bir hah almıştı; Philippe içini çekti, kibriti aradı ve mumu yaktı. Yatağın baş tarafındaki masa üzerinde Shakes- peare külliyatı duruyordu, | Kitabı açtı ve Macbeth'i okumağa başladı. Birdenbire başını kapıya doğru kak bedbah: genç Ro- i ü Şiş dırarak gözlerini kitabdan ayırdı. Kapı hızlı hizli vuruluyordu. — Kim 0? diye seslendi, Kapının tokmağı il e oç lışılıyordu, Vörty kapıyı süzmeledi- ğini hatırladı. Biri acele ile: — Phil, Pbilf diye sesleniyordu. Bu, Miss Dean idi. — Bekleyiniz, açıyorum, cevab verdi. Yataktan dışarı sıçrıyarak vob dö şambrını ve terliklerini giydi, elek- tcik fenerini kaplı ve kapıya doğru yürüdü. Genç kız, dalgalı bir sabah- lığa bürünmüş, orada o duruyordu. Gözleri faltaşı zibi açılmıştı ve bo- yalı dudakları çehresinde kunlı bir çizgi gibi görünüyordu. Hiçbir şey söyliyemiyecek gibi takatsiz idi ve nda bir şey işaret ediyordu. Verity, şaşkm bir halde bağırdı: — Ne var? Sesinin tonu, genç kızı, içinde bu- lunduğu korku ve dehşet halinden diye yolda pratik bir usulün tatbik yol siyaseti bakımından çok mühimdir. İzmit.Kandıra yolunda evvelce, yol bekçileri için yapılmış mun- tasam kulübeler mevcuddu, o 34, man inşa edden bu kulübeler maalesef şimdi muatial bir vasi. yete durmaktadır. Halbuki Ko - eseli nafhha müdürlüğü bu kulübe. lerden birisine yoldaki bozukluk. lar: daima gözden geçirecek bir bekçi bulundursa çök yerinde bir hareket yapmış olacaktır. Yolda bir bekçinin bulunması hem yo. lun bosulan yerin; sık &ik tamir etmek bakımından hem de daimi kontrol Oaltında bulundurmak bakımından yerinde bir töşebbüs olucaktır. Bu işlek yolun bir an iktadiyakı ve menfaati nokta . sından çok mühümdir, J çekip çıkarmıştı. Genç kiz kisik bir sesle cevab verili: — Aşağıda... D'Arenne... Maz- gallı odada, Bu sözleri söyledikten sonra, &- ker Philippe kollarını açip tutma- saydı, yere düşecek ve ayakları di- bine yuvarlanacaktı, Genç kızın vücudunu kolları a rasına aldı ve uzun koridordan an- nesinin odasına kadar tutup götür. dü, Kızm annsai bemen uyandı ve bağırdı: — Ne var? Yatağı (girmiştim, benden ve istiyorsunuz? Philippe kapıyı vurmağa devam etti, nihayet Mra. Dean kapıyı açtı ve delikanlı kadının niçin bu kadar şiddet gösterdi hemen anladı. Geriye doğru taranmış saçlarile ve merhemle örtülü yüzile kadın tanın- maz bir halde idi; fakat Phyllisi baygın bir halde görür görmez sü- ratle ardı arkanı kesilmiyen bir sü- rü sual sormağa başladı. Verity o-| aldı daya girdi, kızı karyolenın üzerine Keşanda Halkevi bütün kuvvet- lerile hararetli şekilde çalışıyor Keşandan yazılıyor: Kazamız Halk evinin muhtelif kollarında ve şu son birkaç hafta içerisinde hiçbir (sene görülmemiş olan hummalı bir faali, yek başlamıştır. Bühassa, köycülük şubesi tarafın - dan konferanslar verilmesi kararlaş.| tırılmış ve Cuma gününü, Cumartesi! ye bağlayan gece de Halkevi salonu. | nü dolduran kalabalık bir dinleyici huzurle ve kaymakam Fabri Ülkü, selin ilk komferansile işe başlanılmış. bır. Her hafta bir konferans veril - mek sürelle bunun devam ettirilece- | & de memnuniyetle öğrenilmiştir. Ayrıca, 9/2/1941 gününe rastlayan Pazar günü Halkevi mensubları, Çam. | uca nahiyesine bir gezinti yapmışlar, dır. Bu esnada köylülerimizin de 4. tirakile, Halkevinin avcılar şubesi ta. rafından Koru dağında bir sürek 8 -| vi da tertib edilmiştir. Avcilarımızın muvaffakiyeli denilebilir ki, göğsü - müzü kabartacnk kadar verimli ve! zevkli olmuştur, Ayni günün gecesinde de, nahiye merkezinde Rvimzin temsil kolu ta. rafından bir müsamere verimiş ve Evimiz gençleri gösterdikleri muvâf. İfakiyetlerden dolayı çok alkışlanmış. lardır, Ge Dört meb'usumuz Madende Madenden yanılıyor: Kars web'y. su Kahraman ve Zihni, Elâzığ meb. usu Fethi, Anlalyâ mebusu doktor Münir dün kazamıza gelerek devniri, Belediye ve Halkerini ve bakır fab. rikasını gezmişterdir. Bu gece de Halk evinde halkın iştirakile bir hasbihal yapılmıştır. Söz Arasında (Baştarafı 2 nci sayfada) Şimdiye kadar birçok kadınlar, oto. mibll, kamyon, şoförlüklerine talib olmuşlardır. Bu çok çetin bir vazife. dir. Böyle olmasına rağmen bunu sursuz bir surette Ifa eylemekte bu-| İtanmuşlardır. G. R. C. W, kadınlarında rütbeler vardır. Ordudu olduğu çok sıkı bir| disipline tâbi bulunmaktadırlar. Ar, suları yahud bünyeleri iibarile hasta bakıcılığına ayrılmış olanların sayısı çoktur. Gerek hastabakıcı gerekse şöförlük şubelerine ayrılan kadın -| lardan birçok okafileler o İngütereye, Mısıra gönderimişlerdir. Askerlerin kışlık ihtiyaçlarını kar. glamak Üzere harbiye dairesi bu ka.| dınlardan birçoğunu bir binaya yer. leştirmekie ve onlara triko ördür . mektedir. Bu kadınlar tarafından 48 kere mahsus olmak üzere örülen €5- yarin kıymeti şimdiye kadar tam 10.000.909 doları bulmuştur. G.R. C. W. taşkilâtının başında bir kadın — bulunmaktadır. & Muavinleni dahi kadınlardır. Şoförlük, demirci . ik, makinisik gbi fili hizmetler kendilerine erkekler tarafından gös. terilmektedir. Herhangi bir kısma ay. rimiş olsMâr bile kadınlar askeri talim ve terbiyeye tâbi bulunmakta; İgünde iki saat müddetle bu talimleri yapmaktadırlar, TİYATRO (Baştaran 5 me sayfada) beten küçük rollerde diğer san'at- kürlar. Eseri anlıyorlar, eserdeki vol. lere hakkını vererek temsil ediyor. lar. Hüseyin Kema! çok güzel oynu- yor. Neyyire bihakkın muvaffek ol- muştur, Nevin, Cahide, Talât, Hadi ve bütün ansambi Meşalelerin tem- “sil muvaffakiyetinde birer #mildir. ler, Kızın annesi ürkmüş bir helde t nelsr oldu? Biraz önce bana bonsuvar diyerek (o ayrılmıştı. Nerede buldunuz onu? — Odamın kapısını çaldı, onu korktu sandım, Bana kalırsa D'A- renne ile birlikte mazgallı odada idi- ler, Men. Dean yerinden sıçra — Vikontin mı?... Bu saatte mi? Fakat bu gayri mümkün. Vörity: — Konyağınız var mı? diye sor- du. Phyllisin annesi tuvalet masasına doğru koştu ve otadan bir şişe alıp getirdi. İçindeki mayiden genç kı- zın dudakları arasına birkaç damla akıttılar. Genç kız inildedi, gözleri- ni açtı, etrafına bakındı ve sonra bağırdı: — Hayır, hayır bu çok müthiş! Mrs, Dean onu kolları arasına — Phyllis, yavrucuğum, bak an- nen yanında... Ne olduğunu anne- ne söyle canım... 30 Sene EVVEl - Derne - Bingazi | 5 inci sayfada) vermişti. Dersalılara aslan oldukla- nn ve ellerine düşmekle iftihar et- tiğini ve nihayet Berberilerin, Mal- talılarla amca oğullar o olduklarını ve ilh.. söylüyormuş. Fakat, sözle- rinin tesir edip etmediğini ve bede- vilerin onu öldürmeğe karar verip vermediklârini anlamak maskadile arasıra durup onlara bakarmış, Ne- ticede bederilerin merhameti galib gelerek orduğüâha oldukça dost bir halde vardılar. İşte o vakittenberi buradadır.» «Ona bir burnus o verdirttim ki, söze batarak itimadsızlığı ve husu- meti celbetmesin. Han Bingaziye dönmesini bile teklif ettim. Fakat amcazadelerinin yanında kalmayı tercih ettiği söyle Trablusun meşhur seyyahı Dede Kâni Bu münferid hikâyeleri bitirerek Trablus - Bingazi harbinin tarihçe- sine başlamadan evvel şimali Afıi- kanın meşhur derbeder seyyahı De- de Kâniden biraz olsun bahsetme- mek bir noksan olurdu. Dede Kâni, belki Rodoslu, bir Türktür, Uzun sakalı, omuzlarında İbarmaniyesi, belinde kocaman cem- ibiyesi ve elind taşıdığı o bayrağile, Dede Kâniyi şimali Afrikada Türk, Osmanlı ve yerli hemen herkes ta- nır, O hemen her Jilden biraz anilar ve konuştuğu gibi şimali Afrikada konuşulan arabcayı, her yerni şive- sile ayrı ayr bilir, talâkat ve belâ- gat lisanına malik bir adamdır. E- lindeki bayrağile icabında, ayetler ve hadisler okuyarak halkı galeyana getirmek kudretinn malik O kurnaz bir adamdır. Dede Kâni kendini Bir Londralının yirmi dört saali nasıl geçiyor ? (Baştarafı 2 ndi sayfada) bütün bunları delerek stğınağın içi- ne kadar girmesine imkân ve ihti mal yoktur. a İşte bu gibi sığınakların yegâne meziyetleri bombalara karsı olan bu mukavemetleridir. Eskiden em- tinların durduğu b'yük yeraltı de- poları, şimdi kâmilen birer sığmak haline ifrağ edilmiştir. Su farkla ki, emtia sandıkları ve çuvalları yerine binlerce karyola göze çarpar. Mas daima şu uydurma beyitle takdim eder: Gubari payi erbabi eki maani Harita'i âlem seyyahi şehir Köni Kâni bir muharib değildir. Fas, Cezayir, Tunus, Trablus, Bingazi ve Mısır ülke ve eyaletlerini defaatla baştanbaşa yaya dolaşmış derbeder bir seyyahtır. Her tarafta dolaştığı için ona bidayetie casun damgaw vurulmak istenerek bir müddet şüp- he altında bulundurulmustu; fakat bu yokda herhangı bir küsur ve ayı” bi zuhur etmediği gibi, onu tanıyan- nazaran böyle bir ii bir aralık saç ve sakalı kesik olduğu halde, İtalva işgalinden sonra, Ro- dosta görülmüstü, (Sonu var) H. E. Erkilet İtizar ve tavzih: Birkaç gün evvelki tefrika arımız - dan birinde Tobruk kumandanı Bay Nâzumm, Selânik merkez kumanda. İni ken, kayınbiraderi Enver bey ia, rafından oyalanarak İtlihad ve Te. rakkice vurdurulduğu yarılacak yor- de Enver beyin attığı bir kurşunla yaralandığı oyanlışlıkla oyazfimaşta. Gerek bu vak'a ve gerek Bay Nâzi. mın Trabiusa ne surede gittiği hak, sılmıştı, Gerek bu vak'a ve gerek bay İNâzımın Trablasa me suretle gittiği hakkındaki tafsilâtı birkaç çüne ka- dar yazacağımızdan şimdklen keyfi- yeti iticaria tashih etmeği vazife bil. dik, H.E Yeni neşriyat YARIM AY — On beş şünde bir çi. kan bu aüe ve şençiik mecmuasının 15 Şubat sayısı çıkmıştır. Çok nefs bir kapak içinde intişar eden bu sayı, İda Ereimend Eknem, Halid Fahri, Ruşen Eşref, Mutzrez Tahsin, Mü - İkerrem Kâmilsu, Rağıp Şevki, İbra. him Hoyi, Salâhatin Güngör, Keri, me Nadir, Rebi Şakir, Ekrem Sabit, Enver Nacinin hikâye, roman, mü - sahabe ve tetkiki yazilari vardır. 4 sayfa 15 kuruştur. İ Âsâm,Türk ansiklopedisi — Seki » mafih zaman ve zemine göre, bazan inci formasi bugün intişar etmiştir. bu karyolalar kâfi gelmediği için Bu sapdakiler: 1. Âki, 2. Afitab, 3. Londrahlar yataklarını taşların Üs-| Arşai, 4 Afiye, İmamlazamın teşkil tüne yaparlar. Bazıları, #adec3 &0-leteğı ük İslâm şarai hukukunun en zetelerin üstüne uzanarak yatmak- mümter erktinizdan, 5. Ağa, lisan, ta, tadırlar, Şerlong getirip üzerinde yp teşkilatı kadimede 4. Ağaç, lisan, yatanlar pek çoktur. İnsanların ara- tarih, edyan, kurtan, tefsir, badi sında bir yığın sahibsiz kedi ve kö-|şiym" kanım” esir > bakımlarından. pekler de göze çarpar, Bu hayvan-'; tjamın yüksek ve geniş ruhu. Ya- lar da, alarm işareti verilir verilmez. İzeninr: Profesör İemal Hakkı İzmir, sevki tabülerile bir felâket vukvunu temyiz hukuk reji Ak İlrümek, tem. sezinliyerek insanlardan önce, veya- vi bea reisi Fahrettin, diyanet HA, hud onların ardından — sığınaklara ||. iri Kimi Tahir koşarlar. , |Olgun, Ankara DU Kurumu âzasın - Sığınakların bazılarında su tesi- satı yapılmıştır; bazlarnda ise bu tesisat henüz ikmal (edilmemiştir. Su tesisatı olmayan sığınaklara m İınmış olanlar, sabahleyin yüzleri- ni yıkamadan işlerine gitmek mec- buriyetinde kalırlar. Sabahleyin 8- #ınaklardan sokağa | fırlıyan insan- İnrın manzaraları pek tuhaftır. Her- kesin sirtinda, ya yatağı, ya batta- niyesi veyahud kendisine yatak va- zifesini gören herhangi bir şey var- dır. Kimisi eşyalarını çocuk araba- sma yükliyerek götürür. Zamanla bu sığınaklar (gittikçe tekâmül etmektedir. Bunların ekse- risinde aptesine bulunmadığı için, simdi bizzst halk tuğlslarla ve di- er maddelerle, ilk iş olarak bu »i- Zınaklarda aptesaneler yapmakta- dır.» Maamafih İngiltere hükümeti s- ğınakları salah isine zam bir ehem- miyet vermektedir. Tayyare hücüm- ları arttığı ve sıklastığı nisbette, Londrahlarm — sığnaklırda kalma zamanları da uzamaktadır. Binsen- Fakat kızı yeniden inildemeğe başladı ve sadece: — Müthiş! Müthişi kelimelerini tekrarladi. Vörity ihtiyar kadına doğru döndü: — Onunla mesgul olunuz, dedi, ben tekrar ie Ve koşarak dışarı çıktı, Mazgallı odada bir hâdise geç mişti, Phyilis ile ve bu menlur vi- kont ile münasebeti olan bir hâdise dorlarda koşarken Miss Dean'e kar- n icinde bir hiddet duyuyor ve bu defa içinden, ona yardım etinemek arrusu geliyordu. Netice itibayile © Garrisonun davetlisi idi ve onun iş- lerile meşgul olması lâzımdı. Bere- ket versin ki Stephenin dairesi maz- gal odaya vek uzak değildi; onu uyandıracak ve bu esrarengiz hârli- seyi birlikte aydınlatmağa çalışa caklardı. Philippe bu esnada merdiveni kosarak çıkarken, kerdini iç sıkıntı” ndan kurtaramıyordu. Aksam ye- meği esnasında sato sahibinin anlat- mış olduğu hikâye hâlâ aki dan Şakir Ülkütaşır, Necib Fazl, Ömer Rıza Doğrul, Eşref Edib. Orhan Çakıroğlu — Semih Lütfi kitabevi tarafından çıkarılmakta wan bu harikulâde meraklı ve heyecanlı polis serisinin 6 ıneı kitabi bulunan (Öldüren kadın) renkli bir kapak içinde güzel bir şekilde çıktı. Eserler ve şahsiyetler — Aydın ieb'usuve Kayseri Paru müfettişi Agâh Bırrı Levendin tahlil ve tenkid. lerini ihtiva eden bu değerli eser, Eminönü Halkevi tarafından noşre, dümiştir. İçinde şayanı dikkat maka- lelor bulunan bu esen okuyucuları - muza tavsiye ederir. Ran aleyh bazan 10-12 sast . bilâfasla içinde yajanılan bu yerlerin oturu- labilir bir hal almaa, gittikçe günün meselesi haline yelnektedir. Bunun içindir ki şimdi Londrada, alarm devam el müddetçe halkın sığın- dığı yerlerde, sinemalar oynatılmak- ta, konserler verilmektedir. Le çıkmıyor ve hatırına, nahoş bir his ile, bu gecenin, hortlağın görüneceği gece olacağı geltyordu. Bütün bun- ların bir batıl itikad olduğunu tek- rarlamak ona beyhude görünüyor ve kapım denize doğru açılan © meş'um odanın hayali gözlerinin ö- süne dikiliyordu. Vöritv merdiveni, üçer basamak atlaya atlaya çıktı ve kendini Garrisonun odasına. doğru attı, fakat hemen dehşet ve hayret ten donakaklı: Kanı aralıktı ve oda bomboşlu, yatak içine girilmemiş gibi idi. Philippe'in, ilkönce, bitişik dak reyi İşgal eden şato sahibini uyan- dınmak hatırna geldi, fakat olup bitenleri iyce öğrenmeden önce bu rezalet hakkında o konuşmamann daha iyi olacağını düşünerek bum dan vazgeçti, So! tarafa doğru gals- ri sessiz ve karanlık bir şekilde uza- np gidiyordu; Vörity takib edeceği yolun bir köşe yaptığını ve maz gallı odaya kadar inen merdivene ulaşmak ağa defa dönmek lâzım geldiğini ia (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: