6 Haziran 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Haziran 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| / i Pr a NE ŞİRİN 6 Sayfa SON POSTA E s İnegölde Belediye yeni yollar, parklar yaplırıyor, şehri ağaçlandırıyor Memleket Elaberleri Geredenin zengin ve güzel bir nahiyesi İnegöl (Efususi) — Üç sene ev) Mengen merkez pazarı bir iğ” kadar bol belediye tarafından yaptırılmış o. lat hastane karşısmdak! belediye bahçesi icaru verilmekze iken bu sene belediye tarafında idare e- dikmesi kararalştırılımış ve açıl - mıştır. Şehrimizin Ankara caddewexlen giriş vaziyeti bulvar olarak yapı miş ve şöhrin muhtelif yerlerine binlerce akasya ağac: dikilmiş, ye ni hükümet konağı önünde bir bahçe yapılmıştır. Şehrin ağaçlandırılması iktiya. cmı karşılamak üzere beleülyemi- zin kendi fidanlığında akasya ye- tiştirilmiştir ve masrafını da çıka- racak kadar komşu kazalara akas- ya satmaktadır. Belediyemizi. 941 bütçesi 65 bin lira olarak kabul ve tasdik e dilmiştir. Belediye şimdilik birçok su ayaklarını lâğıma alacak ve w zun sokak caddesnde kısmen yap- tarılmaş olan parke Kaldırımı hü- kümet önüne kadar temdid ede cektir. Kasabiinrzfin 20 gündenberi çı. karılmakta olan tek ekmek fevkalâde rağbet gö arada bü tip ekmeğin ö ıslah edilmesi dolayısile daha iyi çıkarılmaktadır. Ödemişte bir aile bayat yemekten zehirlendi İzmir. (Husesi) Ödemizin Beydağ nahiyesinde bir zehirlenme vak'asi olmuştur, Pazar yerinde bak kajlık eden Sadık Uyaal ailesi efra- dile yemek yedikten az sonra mi- delerinde miithiş sancılar hissetmiş ve zehirlendiklerini anlamışlardır.! Derhal getirilen doktor tarafından! tedavi edilmişlerse de Mustafa kiz 65 yaşında Emine Kavak ölmüş - tür. Sadık Uysahn kızi 17 yaşında Fatma o Uysallar Mehmedin karin 25 yaşımda Faikı Uysalın sihhi va- ziyetleri iyidir. Yedikleri yemeğin fazla bayat olmasından zehirlen - dikleri anlaşıkmıştır. Balıkesirde akşam kız san'at okulunun sergisi Bahkesir (Husus) — Bahkesir Akşam Kız San'at mektebi talebe- leri mekteblerinde sergi açmışlar - dır. Vaziyeti hazıra dolayısile bir. ev ve dükkânlara, mezbahaya, park ve bahçelere maliktir Mengen merkez pazarmdem güzel bir görünüş Gerededen © yazılıyor: Bolunun van yardımile sahiyenin elektiri. Geredeye bağlı güzel nahiyelerin-İğe kavuşman az bir masrafla kabil den biri de Meügen merkez pazati-| olabilecektir, Bunun için de halk bu dır. Bu nahiye Çerkeş - Devrek ve|humsta büyük bir yardım yapmağa Gerede toprakları arasında geniş 4-|hazır bulunmaktadır. razisnin zümrüd gibi ovalarile yeşil dağlarmın ma kokulu çamların) Trabzon Halkevinde ilmi arasındadır. Nahiyenin yeni H. Partisi bina- bir konferans Trabzon (Husesi) m, Hükümet sl Posta ve Tek graf Müdü jandarması orman Siyasal | İnegölde Ayni günde iki ayrı köyde iki cinayet işlendi İnegöl, (Hususi) — Kazamızda su ve miras yüzünden iki cinayet işlenmiştir. Biri Kurşunlu köyün- den Ali oğlu 18 yaşlarında Hasan Kalkan tarlasını sulamakta oldu. Bu sırada amcası Ahmed oğlu 48 yaşındaki Mustafa Zengin gelmiş ve suyu Hasandan almak istemiş), ve bu yüzden aralarında çıkan mü nazaa neti de Hasan Kalkan bıçağını çekerek amcanın 20 teli? yerlerine o saplıyarak 8 Diğer cinayet te Bare kö şlenmiştir. Bu köyden o Mustafa öden ile eniştesi Âşir cü arasında bir miras yüzünden kavga çıkmış ve Ali Güden bıçağını çekip enişle. sini birkaç yerinden bıçaklıyatak nerak adliyeye teslim edilmişlerdir. Balıkesirde de ekmek 950 gram Bahkesir (HMusuat) — Ankara, İstanbul, İzmir vilâyetlerinde oldu- ğu gibi Balkesirde de ekmekler 950 gram olarak çıkarılmağa baş. ve 11,5 kuruş üzerinden narh konmustur. Diğer taraftan ko. yun etine $0, kuzu etine 40. dana etine de 35 kuruştannarh konmuş «Son Posta: nın tefrikası; 20 Yusuf, bu ani mukabele kar - mada; Kurtderelinin kora gövde. sine takılarak yüzüstü yere düğtü. Şimdi; Kurtdereli üstte Yusuf alt- âdi, Yusuf; sağ ayağını dikmiş, sol ayağı üzerine dizlemiş vaziyette, hasmınmı yapacağı oyunu bekliyor- du. Mehmed pehlivan, bekliyordu. Bu şekilde; basma künde vurulabilirdi. Veyshud, gırt- lak oyumu tatbik olunurdu. Maamafih; Yusulun aldığı vazi - yet, bir an evvel, mukabil bir oyun. la ayağa kalkabileceğine delâlet e diyordu. Nitekim ds; böyle oldu. Kurtde- İreli hasmına künde takar takmaz Yusuf, tekpaça kaparak doğruldu. Paçalar elinde idi. İ © Mehmed pehlivan da kündeyi bilmecburiye boyallarak o da; has- mına tek paçasina yapışmış İler iki pehlivan da, sağlı, sollu paçalar elinde birbirini bastırmağı çalışı - yorlardı, Nihayet; bu oyun zorunda Yu. suf galib geldi. Kurtdereliyi bastır. dı. Kurtdereli, ağır, sallı, kemikli bir pehlivan olduğu cihetle, Yumuf ko. lay, koluy oyunlarını tatbik edemi. kemanede | koruma ve bale gibi devlet da- ireleri arasında 180 evi, 200 dük- kün, İZ temiz ötek, İİ kahve ve gayevi, 9 lokantası, 3 funnı, İ mez. bahas, | hatamı, 9 değirmeni, ve bol sulu, temiz bavalı vie Ni bostanları, halk bahçesi, parkı, ha. yuzu vardır. Bu zenginliğine görr mevend kaza metkezlerinin birço * ğundan daha üstündür. Bilgiler Okulu Profesörlerinden Tah sin Bekir Balta Ankaradan şehrimi ze gelerek gönün iklisadi mesele - leri etrafında Halkevi salonunda ;)kalabahk bir kütleye hitaben mü- » İm bir konlerans vermiştir, Trakyada sıcaklar Edirne, (Hususi) — Son gün - lerde Trakyunın her tarafında si - Halkı herşeyden anlar, temiz Ve|caklar fazlalışmız, derece gölgede! çalışkandır. Nahiyede 100 de 95 ka|35 & kadar yükselmiştir. din ve erkek okur yazar vaziyette- dir. Büyük mekteblerinin yatı k's- minda okuyan yüzlere kimsesiz ba kir talebeye hergün akşam sabah s1 sak yemek verilmektedir; Telefon muhaberesi iki büyük santral vesisi- le kolaylaştırılmıştır. Ankara, Zonguldak, Bola gibi yakın vilâyet ve kazalarla her za. men muhtelif santlerde telelon mu, haberesi yapıldığı gibi bütün köy - Ter telefagin birbirine bağlanmiştır. Telgraf ve mektubler her gün mü- vezsilerle evlere kadar tevzi edil mekte, nakliyat her hafta yakin ve çok İsvazımin noksanlığı veya bu. İnnimamasma Tağmen büyük say retlerle vücuda getirilen eserler den nefistir, Sivasta at t ucuzladı Sivas (Hasusi) — Hafta içinde toplanan belediye encümeni şehirde satılmakta olan kuzu etinin kilosu.İman yapılmıştır. Ancak senelerden) taka Parti müfettişi Selim uzuk vilâyet ve kazulara kadar oto- büale yapılmaktadır. İmar isi halk tarafından (süratle ilerlemektedir. Ziraat işleri çok iyidir, her türlü sebze ve meyva yatiştirilmekte ise de şimdi et fazla bağcılık işlerine ehemmiyet verilmektedir. Yollar her köye hak tarafından muntaza- (© Gümüşhacıköyde Partinin teftişleri (o) Gümüşhacıköy (Hususi) — Min Altuğ mun 35, koyun etinin 40, sığır eti-|beri beklenen 3 santlik Menken .| kazamıza gelerek Parti ve Halkevi nin 30, manda etinin 20 kuruş üze) Gerede yolu bir türlü yap:lmamış «İşlerini teftiş etmiştir. rinden satılmasına mştIr, «Son Posta» nın tefrikam: 70 altina al tir, ikin büyük ihtiyacı ışıktır. Bolİtekrar aralarında Mühim bir ve bu gida maddeleri bu fistlar ü- zerinden satılrmağı başlamışım. Trabzon ticaret müdürlüğü Trabzon (Hususi; Hatay Mintaka Ticâtet Müdürü Sami Suy- run Üçüncü Umumi Müfettişlik Ti- ra Müşavirliği ve Trabzon Min. taka Ticaret Müdürlüğüne tayin e. ime ve yeni vazifesine başlamış” yordu. Adâlı ile yapuğ. güreş zora dökmüştü. Arasıra firat o buldukça hasmi- na boğucu boyunduruklar vuruyor du, Makandı, karşısındaki pehliva- nin derma; keserek pes ettirmek veyahud. bitkinliğindan istifade ede- rek yenmekti. Lâkin, Kurtdereli oralarda değil di. O da, fitsat buldukça, Yusufun kafasin: kuvvetli bazuları arasına çengelliyerek siki, sıkı boyunduruk huyordu. Yusuf, mukabil boyundurukları yedikçe, öfkeleniyor, pos ve kumral gibi, işi oluyordu. Hiçbiri, diğerinden şikâyette bu. lunmuyordu. Her ikisi de merdane İve her türlü kırcılığa rağmen, ses İsizce güreşiyordu. İkisi de hakikaten insan güzeli Jidi. Yusuf; kırmızıya çalar kumral renkte, Kurtdereli de aksine: kara kaşlı iri kara gözlü, siyah koç bo- yunlu İevend gibi insanlardı. Bütün, kadın erkek seyirciler bu pehbivanların boğuşmalarından zi - bıyıkları hiddetinden diken, diken! Kurddereli mağlüb Fakat bu mağlübiyet sırtı yere gelmek suretile olmamıştı, Yusuf onu yerden kaldır- mış, üç adım götürmüş, böylece yenmişti reli kura yağız kızancaza be! Hep” ten uydurdu Yusufa güreşi bel Ye” nemiyecek bü kızılca suratı het birmu bel.. — Doğru be usta! Denkleşti gü teş bel Akço da lâfa karıştı: — bs! Kavasoğlu. . İt 1boğuntuya girdi be!,. Girdisi, çıktı. olmyan tatsız bir güreş bel Mands gibi, savaşır dururlar bel Kavasoğla cevab vetdiz — Abel Ahretlik görmez misis oldu güreş kepaze be? Aliço; Rami güreşini batırlata * rak: | — Hey. Kahpe kizan bel Şum İcuzcık göydesile nasl attı Yusufa çolak güreşi bel 4 Güreş kırkıncı dakikayı bulmuş. tu. Bazan, Yusuf, OKurtdereliyi ve bazan da Kurtdereli Yusufu bastı” riyordu, Lâğar bir güreş oluyordu. i Kurtdereli, hasmına o nazaran; hemayardı. Daha, nefeslenmemişti bile!., Dört, beş saat güreş çikara- Jcağa benziyordu, Hoş; Yumıf da aynı vaziyette idi, Fakat; yüreş birbirine giren, o- yundan oöyana geçen omüöselsel ve mahirane bir suvaşlın ziyade tem- polu ve mihaniki idi. Seyircilere, heyecan vermiyordu. niz ver) Aldiğımız varıkadır: o «Tefrikanyn takib ediyorum. Yusuf, Şumnuya üç aaat meşafede Karalar köyünde doğ muş ve büyümüştür. Bu köyün we, zarlığındaki 'aşlarda irçok pehiiran imleri okunur; Yusufu çocukluğun - dsu ititeren köylüsü himaye etmiş we baslemiştir. Rumeli köylerinin hiç” birsinde kahve yoktur; oşratın ©. lerine muftasıl köy odaları vardır © bütün misafirler Yurada far edir. Ter; hülen bü odaları Bulşarar sira - yeti maraz bahanesle kapalmışlar . dir, Yısulun 'evelldd'i (1810) dive ya. rdıyor. Bugün Yusufu tanıyanlar a- rasında henüz 5) yaşımda olanla da vardır. Tahminen 40 sene evvel Nur. sonya vakasında karaya kurban Bi. der Yusul 85 yaşında olduğu kabul edilse bugün saz olsa 75 ilA 76 yaşla rında olması lâzım gelir ki tevcllüdü (1865) olmak icab eder. Yani Buga. ristanın teşekkülünden 15 sene evye dünyaya gelmiştir. memurlar büyük bir sevinç içinde bendisile stk, sik görüşmüş ve has. bahallerde bulunmak fırsatını ye - niden kazanmışlardır. Resim Salim hastalık geçirmiş olan Salim Altuğu! Altuğu bir samimiyet grupu arasm. Gün aşırı, araştırma sinin birer mufassal raporu olarak; Ofa göndermekte olduğu her mek. tubun sonunda henüz bir İpucu! elde etmediğini esetle bildiriyor. du. Durmuş kaptanın, eşinden, dos tundan, çoluğumdan, çocuğundan, sırf bir arkadaşı bulmak için haf. talarca uzak kalmasından insen sabır ve azminin ne kuvvetli, ü- mid dünyasının da ne vösi olduğu kolayca anlaşılır, Heyhat ki ber şeyin bir sonu vardır; sabrın, &Z- min, ümüd dünyasının bile,,, Dur- muş kaptan nihayet Temel reisi bulmak kabil olamıyacağını anla- mış ve memlekete dönmeği karar. laştırmıştı, Bu kararı verdiği da- kikadan itibaren İstanbuldan ay. rılmadan biraz hayatın tatlı tara- fanı görmeği düşündü, Şimdiye kadar bütün gün koşmuş, aramış, sormuş, sual etmişti, Akşamları da, yorgunluktan baygın bir hak) de, çorbasını içer içmez kendini yatağa atmıştı. Şimdi ise: — İstanbula geldik, gidiyoruz, ameliye- / hiçbir şey anlamadık!.., Demekteydi. Birkaç gün sonra Ofa dönecekti, Orada İstanbulun zevkini çıkarmamış olduğundan dolayı hiç şüphesiz nedamet duya- caktı. Durmuş kaptan şu kalan bir Iki günü eğlenceye hâsretmeği pek yerinde ve makul buldu, Karar vermişti, O akşam Beyoğlunda hoşça vakit geçirecekti, O günü oteline erken döndü. YAZAN : EKREM REŞİD Beyoğlu, o akşam feveran için. deydi, Bu akşam, kaç zamandır beklenen, Apustol cambazhenesi- nin ük temsili verilecek, Hava.Ci. va tekrar gösterilecekli, Birkaç ay evvel cambazhanenin kapanması oldukça kılüksle 5€-| reğerek kulakları uğulluyla dol bebiyet o vermişti. o Havs-Civanm ölmesi, cambazhanenin iflâs etme. si sinema ve tiyatro muhitlerinde memnuniyetle karşılanmış olmak. gören halk velda göstermektedir. leyhte herkes cambazhaneye koş- maktaydı. Daha temsile bir sazt- ten fazla bir zaman olduğu halde pırıl piril parlıyan kapıların önü, gazetelerin ifadesine göre «kesif bir halk İwütlesi tarafından» Jeba. ileb dolmuştu. Durmuş kaptan, akin #kin cam- bazhancye doğru giden halka ka. rışmış, ilerliyordu, Birdenbire, bir sokağın başında gözleri kamaştı. On binlerce, yüz binlerce muhte- lif renkte ammul, insafsız bir meb. i zuliyetle ziya saçmaktaydı. o Son, yade güzellikisrini seyrediyorlardı. | Yusufa Şumnuda Kosa Yosus! da. Güreş uzadı. İki tarafin da, bir-|mezlerdi; Yuzufua köyüne çok yakın birine bir şey yapamıyacaği kesti-Erikli köyündeki pehlivan Küçük Yu- rikmiş idi. İsuftan ayrılmak için Büyük Yoruf Hattâ; meşhur Kavasoğlu, yanin- | derlerdi. Bü Kücük Yusuf, yani Erik, oturan Arnavudoğluna. (1) Wi Yusuf büyük ortaya güreşti &— — Usta bel.. Aferin bu Kurtde|em bugünün başnehlivanları Kıyme - e tinde bir pehlivandı. Cüssesinin kü - (1) Arnavudoğlu Sultan Aaizin güklüğüne rağmen fevkalâde çevik başpehliyanlarındandır. Aslen Kaş , ve çok oyun bilmesi sayesinde ken. tamonunudar. İdisinin iki misli bünye ve kurrvette 0- ilanları mağtü> etmesile şöhret ulmış. bir cambazhane!... Girmeğe karar! tı, Bu Küşük Yusu! da Karalarlı Bü- verdi. Halk, denize akan bir nehiriyük Yusuftan w> #mra ölmüştür. gibi cambazhaneys akin ediyordu. Büyük Yusufu yakından tanıdığım Durmuş re'& bu nshrin orlasında| ve aynı köylü olduğum halde küçük. bir damla suydu. Fakat deniz tağ. Ken li İmei eg mwş, nehri geri itiyordu. Cambaz- sie 7 ME hanenin önünde halk, dışarıdan | sini ekredeyim: O sıralarda Gelibale gelenlere gişede yer bulamayıp Mevlevi şerhi muasaam br düğün : R 5 SİP | yapmış ve Yusut da diğer pehlivan geri dönenler iki muhalif cereyanİiar gbi davet edilmiş; Yusuf burada teşkil ediyor, ne ileri, ne geri gidi-|ikk defa o Kuridöreli Mehmed pehli - lebiliyondu, tıpkı denizci İtsanın. | vanla karşileşmiş; güreşe tukeddüm da subaşı ve ayna tâbir edilen rda Yuzu'la Kurtferek u. kaynaşma ve sükünet dairesi gi- fak idmanlarda bulunmuşlar, Yusuf Mehmede karşı kuvvetini göstermemiş hadde kadar açılmış muhtelif ho-| bi... Durmuş Tes akıntıyı kapla. parlörler Hava.Civa marşını neş- yö seli opc See billerin kapı patırlıları, avaz avsz bağıran satıcıların sesine, gazete mrüvez3gilerinin yaygarasına, ezi- lerlerin İfccyadına, hoparlörlerin durmaktaydı. Durmuş reis, bura- sının, halis türkçe kelimeler kül- lanılmağa karar verildiği günden. beri Fuar tâbir edilen panayır ye- gietti. Temiz gömlek giydi. Berbere | Je haber alınmıştı, Ja beraber halk tarfından tecssür. Şimdi ise cam- uğrayıp: | bazhanenin tekrar açılması, hele — Bana ai bir tuvalet yap) İ Hava-Civanın dirilmiş olması ye- bakalım!,. İni bir alâka uyandırmıştı. Herkes) gx Dedi ve tb müddet sonra saç. | birkaç ay evvel şayi olan Hava- lârı briyantirli, bıyıkları kozme.| Civanın ölüm haberini şimdi Ho- tikli, berberin sürmüş olduğu lâ- İivutvari bir reklâm olarak kabul, vantanın feci kokusunu etrafa sa.| bu reklâmın da son derece mahir çarak dükkândan çıktı, İşsizliği, bir kurnazlık olduğunu teslim e- memnuniyeti, gezmek, eğlenmek, | diyordu. Bazı sulzanlar yok değik belki bir tatlı maceraya sürüklen-| di; bilhassa san'at o muhitlerinde; mek arzusunu ifade eden ağır a-| fakat kat'i hiçbir şey söyleneme. dımlarla Beyoğlunun yolunu tut-|diği için bu sulzanlar da merukı Muştu. artırıp cambazhaneye yeni Bütün İstanbul, * ve bilbassal seyirci temin ediyordu, Leh ve #- Elbiselerini terziye gönderip ütü.| ri olduğunu, fakat ömründe böyle mutâwtan panayır görmediğini ka- bul ve itirat etti, Masmalih &ala. balıktan doğan birkaç söz toati fhtiyacı saikile yanından geçen birine sordu: — Burası neresidir?,.. — Apustol cambazhanesi, — Cambazhane mi dedin?... — Evet... Cambazhane olur mu hiçi... E- vet, cambazhâne vardır, malüm. Yaz bayramlarında çayırda ger- dikleri ipin üzerinde bin. marifet yenil yapan cambazları see kaptan) bilet? memlekette çok gürültüsüne karışarak müazzam bir uğultu Halinde etrafa yayılı- yordu. Bütün bu gürüllü içinde bir ses, Durmuşun kulağına çalırdı. — Biletiniz var mi... Bayım?.. Bu suali soran kırmızı saçlı, yüzü çilli bir delikanlıydı, — Yok... Alacağız işte... — Alamazsınız... Bilet kalma. mıştır... Amma bende bir tane var,.. İsterseniz satarım... — E... Sat bakalım... Kaça bu (Arkası var) ve güreş gününde tuluşlukları zaman Yusuf Kurtderelir kucakladığı gibi kaldırmış ve kendisine (Mehmed A» farın gördün mü babazın köyünü) demiş ve yağlı güreş kanununa göre de mağlüb sayılmış; tahi Kurtdereli taraftarları vuna tiraz etmişlerse de Kurtdereli Mehmed pehlivan Yuru . fun elini öpmüş ve kendisinin malfö- biyeti katti olduğr cihetle tekrar $u, mı söylemiş, O tarihle Kurtdereli çok genç olduğundan Yu- sufun onu fazla yormak istemediğini söylüyorlar. Başa güreşenlerden A. dalı Hald peh'iran da Takibini mağ. lüb etmiş ve Yusulla karşı kareya kamışlaraa da Adalı o güne kadar Yusufa seki, on defa yeniliğinden tekrar tuluşmuyacağını ve başı al - mak hakkının Yusufa &id olduğunu söylemiştir. Derin teşekkürlerimini ve saygıları . msi sunarım.» Yusufun hemşerlerinden ve karilenmizden M. O.

Bu sayıdan diğer sayfalar: