30 Nisan 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

30 Nisan 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baştarafı 1 inel sayfada) demem, Ancak biz Fon Papen ve refikasından daha ziyade zedelenip Yaralandığımız için inülâk nokia sına daha yakın olduğumuzu tah- min kabildir. Bundan sonra Mefharete Ömer Tokadın resmi gösterildi ve bu şehsa o gün gezinti zamanında te. sadüf edip etmedikleri oşorukdu. Meiharet tanımadığını söyledi. Di ğer maznunlar da kendisine göste rildi. Rels — O gün rasigeldiğiniz 3 Kişinin arasında bunlardan biri var mı idi? — Bu üç kişiye iyice dikitat ct İŞ değildim. Bunlar mı idi, değil Miydi, bilmiyorum. > Şahid Mefharet, mali ( vaziyeti müsald o n şahidlik için buraya gelmek üzere yaptığı mas. Fafların ödenmesini istedi. Mâhke- Me (bu hususta karar vereceğini ve Masraflar; İstanbul Milâdelumu. miliğine gönderileceğini söyledi: Kirkorun söy'edikleri Bilâhare Yardım aparlmam kâ- Pıcısı Kirkor dinlendi. Kirkor 303 doğumlu ve Malkaralıdır. Maznun- kendisine gösterildi. Her biri- WİN yüzüne ayrı ayrı baktı. Korni. Iolu elile işaret ederek: — Mösyö OKorilofu taupm. diğerlerini tanımam! dedi. Kendi &ine yemin ettirildi, («Bsşüstüne elendim! Doğruyu ( söyliyeceğim. yemin ediyorumi; dedi. Kornilofun Madam Öjen: A dulahın dâiresimle kiracı olduğu- nu, bir müddet refikasile beraber kaldığı, refikasının Rusyaya dür düğünü, kendisinin bir xüddet daha kaldıktan sonra ayrıldığım ve apartımanda bir çocuk küryo- Ması bıraktığını söyledi. Bundan Sonra şunları ilâve etti: — Havalar açınca bu karyolatı götürecektim. Kendisini konsoloshanede #radım. «Ankaraya gitti» dediler. Kirkora baska ne bildiği soruldu. Kimlerin Kornilefu giyaret etti söyle tta: 3 Kornilaf ve Ömer 3 Banı günler misafiri gelirdi. Bir gün bir genç kendisile beraber Suikast davasına bugün de devam edilecek im yaktım, kendilerinden enli Onlar da çok oturmadan çıktılar, Mahkeme fotoğraf Ömer Tokadın fotoğre ne gösterdi. Kirkor gözlüğünü *a2. İkarak dükkatle resme baktı. «Evet tanıdım, o gün Kornilofa gelen mi. İsafir budur beyim!» dedi. İfadeler türkçe bilmiyen maz. nulara tercüme edildi. Korniloda bu son ifade hakkında bir diyeceği olup olmadığı soruldu. Kornilof söz aldı. e Kornilof reddediyor Ve şahidin ihtiy; bulurması hasebile, aklından şüp| he ettiğini ifade ederek dedi ki: Ben 25 ay kadar bu apartı. manda oturdum. Halbuki bu adam altı aydan fazla oturduğumu SÖy- İdi, Bu şahidin tabibi adiyie gön derilerek xmuayene edilmesi lâzım olir. Ben upartımana son gün - Tecde bir defa kontratı bozdur - mak, bir defa da eşyamı almak ü. zere gittim. Bütün apartımanla o. lan emünesebetim 25.3 ay kadar bir zaman içinde olmuştur. Bu 2 damın ifadesi tamamen uydurma- dır. > Bundan sonra reis tercüman yasıtasile Kornllofa sordu: .— Şahld senin bir adamla apar. bımana geldiğini ve yalnız odada “onugmuş olduğunu söylüyor, ne elik — Şahid anormal bir ır. Alli gnalüliyete müpte- Tâdır. Bu itbarla br dyeceğim yok “ Pavlof söz alıyor Bu sırada Patle söz aldı. Şahldin il. ifadesi hakkımda söz söylerken reis ki: eli İla atıyorsun, Bu şahidin Ver diği ifadenin seninle alâkası yoklar, Pariot devamla: — Bu şahid ik dahı sırasında benle de ayni apartımında dalre kira, İadığumı söylüyordu. Fakat bu Madenin bana verilen tercümesinde bu moklayı görmedim, edi. Pavlofen ba sözleri üzerine Hk tahki, kala aid zabit ozundu. Bu ifadede Par, Jofun değiği çihi şahidin lik Sahkikat olduğu yolunda bir ifade yoktu. Buzun üzerine mülde'umumi mea, vici Kemal Bora Pavlofun teeviraia sapmak İçin iddlsier yaptığını söyledi ve şehide Pavlofu tanıyıp tanımadığı yolamiz haertık tahkikatında Be cevab verdiğini sormasını reislen ron etti ve Pavlotun ben kenseloshaned? otururum dcüiği için başka bir yerde oturup « tarmadığı araşırı'mamışlır dedi, Burun üzerine sahide soruldu. Şahid Kermile, fu tanıyıp Pavlofu tanımadığını tekrar “Öjeni Abdullahın ifadesi Bundan sonra şahid Öjeni Abdullah ar bir adam | dölendi. Bu sadın Korallofun kira ile olunluğu apartımanın Kiracınıdır. Yal, mx Kornilofu tanıdığını söyledikten sen ra dedi ki — Kornllof kiracımdır. Bir gün karı, sile beraber geldiler, Da'remde Iki oda tahtalar, Bunun üzerine aradan om beş gün geçi, Karsı Rusyaya gili, Ken, disi de müleskiben 8,16 gün kadar apartımana gelmedi, Sorduk. Ankaraya gifi, dediler, Ben bunları kapıcımdan öğreniyordum. Rels — Kornilef hangi tarihle apar, tamana geli? — Pek hatırlamıyoruf, fakat geçen seneydi, ” Komlkfu kimse Oziyatele glmez miydi? . Kornilofun evine gelen delikanlı — Bir çün kapı çalındı. Kapıyı 26 . maya gidiyordum. Düşlüm. Kornilefun kapısı önüne kadar yuvarlandım. Bu gürülüye Kernilof çıktı, Beni kaldırdı. Kapı kendisi açtı, Bir delikanlı içeri girdi. o 10 dakika konuştuklarını — tabi li bunun Okim tanımıyorum. Ancak terllirse tanırım belki dedi. Ömerin fotoğrafı gösterildi; yartımana geldi. Hava soğuktu. | sırasında kendisini danığı ve kiracısı olerak mu tanıyorsunuz? — Deli değil, filozof değil, fakat pek de akıllı değil, Ancak sorulduğu zaman cevab veren bir adamdır, Kernilef Öğeniye hitaben: — BA İsingileşrin ayı içinde ve ilk on beş gün zarında br adamım bana geldiğini söy. Mâyorsunez,, Bu ifadenizi tekrarlar mis, Bız, Öğeni Ahâyltah hrsablıyarak bu Ma, desini ieyld etil, Reis bunun üzerine: — Bu sözler müdafanda söylenecek sözlerdir. Siz, şahide dağrudan doğruya sorulcak bir şey varsı onları serup dedi, De'ikan'ının tipi Eornilef Öğeninin umumiyetle ifade. #inin değru olduğunu, yalmız tarihlerde biraz yanıldığını, kendisine gelen dek, kanlının nasi bir tiple olduğuna şabi, ün söylemesini ledi, Öğeni delikanlı, nn orta boylu Korniloftan belki biraz uzunca olduğunu söyledi, Kels Kirkoru çağırltı: — Sen Kormilefun karslie allı ay 6. burduğunu söyledin. Öğeni ke 15 gön dei, Hangisi doğru? Kirkor — Efendim defterde yazılıdır. Benim tabii hatırımda değli, Söyledik. derim tahmine mübsleniddir. Konlurat yılbaşından evvel feshedilmiştir. Ker, nilof 2.5.3 ay kadar oturmuştur. Vakit geçtiği için celse tai cdidi İkinci celse Öğleden sonra saat 1430 da muha kemseye deram edildi, Sabahki celsede Kernilof Kirkorun akli malâliyetini il. dia cözrek muayenesini istemişti, Did, âs'umumi muavini Kemal Bora Kirko, Pan bölün bildiğini söylemiş olduğunu ve undan sonrası İçin tabibi adliye mu görüştüler, Ne) ayenesine lüzum olmadığım — bildirdi. bilmiyorum | Hüklimler heyeti Kornilolun Kirkerun olduğunu o dal muayeneye sevki hakkındaki talebini tolağrafı rüs,İ kabul elâi, Kirkoren şuurunda halel bu tunup bulunmadığını bir raporla mah. kemeye bildirilmesine ve diğer şahid, — Eve gelen delikanlı buydu, dedi. lerin yel masraflarının sonradan hak, Bu ifide kakkımiz Abdurrahman İle) sız çikacak taraftan bahsi eğilmek ve. Süleymanın ne ülyecekleri soruldu. Wir| redile devlet hazinesinden (kendilerine sey söylyecekleri olmadığı cevabını ver! tesviye edilmesine karar verdi, âller. Komlilof Öjeni Abânllaha sordu: — Kirkoru ne xamandanberi tanı yorsunuz? Şahid Yusufun söz'eri Bundan sonra şahid Yusn! Ataoğlu — Takriben 2 senedenber! fanıyo .! dinlendi. Sahhi Yusuf kardesi İbra rum, bimle beraber tütüncülük yapmakla , — Bu adamı aklı başında bir adami dır. Süleyman Ömer ve Abdürrahmasın! hemşerisi olarak tanıyor. Kornilolu ta, Bıyor ve Pavlofu bir defa dükkândan tütün aldığı için tanıdığını söylüyor. Yemin eti ve anlakmıya basladı: — Düküğnda bir gün yalnızdım, Ab, dürrahman bir arkadaşle geli, Ba arkadaşı benden «En âlâ. bir sigara aldı. Ben Abdürrahmânı yakından ta . mıdığım için kendisine bu yibana ada, min kim olduğunu sordum, Şivesinden #En SR. derken eni uratmasındaı Bul, sar olduğunu zannetmişiim. Abdürrah, mam bana cevab vermeden ayrıldı. Biraz sonra ben de dükkânı kapadım. Azak sinemasının yan sokağında Abdürrah manlz Pavlofu konuşurlarken gördüm. Yanlarında bir de kadın vardı, Fakat kadınm yüzünü görmedim. PFavlofun sırlında hatırımda kaldığına göre kah, ve rengi elbise vardı. Bölüm bildiğim vu kadardır, dedi, Rels şehide sormüya başladı: — Sonra Abdlirrahmanı xörüp bir sey sördün mu? — Hayır, sormadım. Onz yalm bir gün Ömeri serdum. Abdürrahman Öme, rin hasta olduğu için İzmire gittiğini söyledi, O günden sura dükkâna gel. diğinde arkadaşını sormak halırıma gel, medi, Abdürrühmanin Süleyman bir di; cekleri olmadığım söylediler, Avukat Şa kir Ziya şabid Yusufla müskkili Ab , dürrahman arasında sıkı bir münasebet bulunduğuna göre Abdürrahmanın siya, si kanasileri hakkında bir malümalı o. İp olmadığını şehitten sondu. Şahid Yusuf: — Arkadaşışdı. Konuşurduk. Fakat bahs siyase'len hiç bahselmezdi, dedi, Pavlof sahilde sermağa başladı: Pavlofun sualleri — Ömer, Abdlirrahman ve Süleyman sahld Yusufun dükkânında sik sık tep, lanırlar mıydı? Xusut cevab verdi: — Maran Abdürrahman Ömerle bir, likte dükkâna gelirler ve akşamları bir. Yikte bir müddet vakit geçirirlerdi. Fa, kat ben satışla mesgul olduğum için ne konuş#tuklarmı pek anlıyamazdım. Esa, Sen o kadar fuzla da kalmazlardı Ü çünü bir arada görmedim hiç, Parlef 1948 Eylâl veya Birinelleşrin aylarma bir bâvul çelirip getirmediğini şahid Yesula sordu. Yusuf bilmiyerum, Nisan 30 | ve böyle bir şey hatırlamıyorum bum verdi, Palo suallerine devamla; — Bu üç ahbibından hangirlle Gazla. arkadaş oldutunu sordu. Şahid: Ab, dürrahmanla daha çek ahbablık ettiğini söyledi, Pavlof Yusufun doslu otun Ö, mer ve Alhdütrahmanla memlekeile be, raber gezip eğiendiklerine ve aynadıkla,, rına göre Ömerle silnmelli olup olma, dığını bir defn da şahlüden dinlemek nl inde etdi, Müddelurmemi muavini bu talebi yer siz buldu ve Ömerin sünnetli o'up ol , madıfınn herkesçe malâm olduğunu beyan etti, Mükimler heyeli Pavlofun arrusuna uyarak bm hususu da şâhiğilen sarma, ya karar verdiler. Keyfiyel soruldu ve #abid bu sefer beraberce baryo yap mâdık, o halini de bilmiyorum. deği Yugoslavyadan mektub Pavlot swsilerini salmaya devam © etti ve bu defa da şahid Yusuf vasıla, sile Ömere Abdürrühmana we Süleyma, na memlekelinden mektub gelip gel , mediğini serdu. Şahid Yugoslasyadan yülmız Alllürtuhmana kendi vasıtasile mektub geldiğini söyliyerek: — a mektubların kimlerden gel, diğini pek de bilmiyorum. Abdürrahma, nın roekteb adresine de meklub gön, derilebilirdi. Fakat mektubları gönderen kimseler benim vasrtamla gönderirlerdi. Pavlof bunun sebebinin ne olduğunu ve şahldin ne maisadla kendi yasıtaşile mektub geldiğini aulayıp anlamadığını. sordu, Yusaf Abdürtahmanın ne se , behir hebdl vümtastle mektablarım ge, Ürtilğini Hilmediğini Wade etti, “Saal 6 ile 7 arasında Paylof sözlerine devamla o Yusufum dükkânnm Beyartta olduğunu ve ne, rede bulunduğunu bilmediğini, ve bu sahidi tanımadığını söylüyerek bu defa da kendisinden Abdirrahmanla beraber gelerek kendisinden en Alâ siçara olan Adam iyice tanıyıp tanımadığını ve bu. Bun ne zaman olduğunu vordu. Şahid tütüncü Yusuf cerah vererek: — Saat altıyla yedi arasında ld, de, a, Paviof Yusufun ilk ifadesinde, sahi, din kendisile karşılaştığı saman sıbıtta yanl: olduğu veçhile; Yusuan düküümeda Ahdürrakmanı (Devamı 5 Inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: