30 Nisan 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

30 Nisan 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Perşembe 30 NİSAN 1942 TELGRAF: TAN, TELEFON; 24310, 24318, 24319 JAN EVİ ISTANBUL: Ankara caddesi No, 102 miz İSTANBUL —— SEKİZİNCİ YIL — No, 2405 GÜNLÜK- SİYASİ HALK GAZETESİ uikast Davasında 9 Şahit Daha Dinlendi PansiyoncuKadınla Apartıman Kapıcısı Kornilofu| Ömerle Beraber Gördüklerini Sövlediler ÜÇ CELSE YAPILDI Bir Kısım Şahitler Kornilofla Pavlofun Temaslarına Dair İzahat Verdiler - Şahit Kirkor Muayene! Bomba patladığı sırada yarala nanlardan şahit Mefharet Kurunel Almanya 1942 Baharına Nasıl Girdi? Bu yaz Almanya, hudutla Baklarda çok müşkül şartlar içinde çetin bir harbe hazırlanmaktadır. Şark cephesinde bu kiş pek çok in- $an vemaleeme kaybetmiştir, Üs- teli İşrot edilen sahalarda da mü. him kuvvetler bulun burdur, Bu sebeple ——— ordu mevcu- dunu szaml haddine çıkarmak 73- rureti vardır. Bu hal, işçi unsuru. mun azalmasına o sebep olmuştur. Ve Alman harp sanayii istiheri bü boşluk neticesi 94 15 - 80 mis- belinde & dar. imi M. Zekeriya SERTEL H“ Hitlerin iki üç gün ev- velki nmutkundan sonra, rkta ilkbahar taarruzunun baş ayıp başlamıyacağı hakkındaki #üphelerin kuvvetlendiği görülü yor. Hakikatte Hitlerin tasvir et- tiği korkunç kış içinden çıkan garktaki Alman ordusunun, ge - çen yaz olduğu gibi, bu baharda da bir yıldırım taarruzuna muk - tedir olabileceğini iddia etmek biraz güçtür. Geçen harpte Sarı- kamiş taarruzunda böyle bir kış felâketine uğrayan Türk ordusu- Hun âkibetini düşünenler, kışı gark cephesinde (geçiren Alman ordusunun da vaziyetini anlamak İa güçlük çekmezler. Nitekim Hit İer de bir ay evvel cephede ölen- İerin ruhlarını takdis için söyle- diği nutukta olduğu gibi bu nuf- kunda da ilkbahar taarruzundan bahsetmemiş, yalnız günü gelin- ce Bolşevik devin iparçalayacağı hı, söylemekle iktifa etmiştir. De mek ki, milletine şark cephesin » de yeni bir hamle ve yeni bir za- İer vaadetmekten çekinmiştir. Almanyanın 1942 baharına na &l girdiği hakkında bir fikir edin mek hususunda aşağıda vereceği miz rakamların da hayli yardımı dokunabilir. Bu rakamları Nev - york Times gazetesinde çıkan bir makaleden alıyorum. Bu yazıda yn tahribatı hesaba katılmamış ir, Harp başlamadan evvel Alman Yada silâh altında 1,300,000 kişi vardı. Polonya taarruzu başladığı Zaman bu kuvvet 5,000,000 kişiye çıkarılmıştı. 1939-1940 kışında as köri harekât olmadığı için bu kuv Vetin bir milyonu fabrikalara iş lerinin başına döndü. Fakat garp te harekât başlayınca ordu mev cudunun miktarı 6.500.000 kişiyi buldu. 1940 sonbaharı ile 194i ilkbaharı arasında tekrar $ mik Yon 500 bin kişiye indi. 1941 haziranına kadar harp &- deta bir mevsim harbi olarak Sü- Tüp gittiği için, harp olmayan mevsimlerde ordunun bütün mev Cudunu silâh altında bulundur - makta fayda görülmüyor, bilâkis Askerin bir kısmını fabrikalar Şalıştırmak daha ziyade ig Yordu. Harp olmadığı aylatdâ Al 477 Devamı Sa, 4 Sü, 3 te ! Dünkü celsede dinlenen şahitler- Dün dinlenen den lokantacı Ahmet Kayalar ye Sevkedilecek j şahitlerden Beyarıtia tütüncü Yusuf Arkara, 20 (TAN) — Alman)başmuavin Kemal Bora bulun - büyük elçisi Von Papene yapıl -|maktaydr. mak istenen suikast davasma An- kara ağor ceza mahkemesinde bu gün devam edildi, Maznunların etrafında nöbet beklemekte ol jandarmalara ilk defa olarakpo'» isler de refakat ediyordu. Saat 9 u 20 geçe önde Kornilof, | arkasında Pavlof, daha sonra Sü- leyman ve Abdurrahman. maz - nunlara ayrılan parmaklığın içine girdiler, Kornilofla Pavlof hazır - lik tahkikatı evrakı tamamen ken 'dilerine tercüme edilmiş olduğun dan bütün dosyaların içindekileri ni öğrenmiş bulunuyorlar. Dinleyici sıralarından bir tane- #ini, aralarında bir de kadın ol * mak üzere, baştan başa Tass ajan sinm mümessilleri ve Moskova - dan gelen hukuk müşaviri Şinin işgal etmiş bulunuyordu. Abdur- ri n avukatı Şakir Ziya dos yalarını karıştırıyor, bir takım notlar alıyordu. Saat tam 9,30 da başta reis Sab ri Yoldaş olmak üzere hâkimler heyeti makamlarını işgal ettiler. İddin makamında Ankara baş müddelumumisi Cemil Altayla ELLA ALMAN ASKERİ SÖZCÜSÜ Beklenilen Yeni Alman Taarruzunun Doğudan Başka Bir Yerde Yapı- labileceğini Söylüyor Berne, 29 (A.A) — La Sulsse gazetesinin Berlin muhabirine gö re, Hariciye Nazırlığında yaplan bir basın toplantısında Alman ku mandanyığı sözcüsü demişlir ki: “Gelecek taarruzun doğudan başka bir tarafta yapılması ihti - mail vardır. Birçok taarruz ihti- malleri mevcuttur.,, Bu gazete Ai, Hitlerin, nutkun da doğu taarruzundan bilhassa bahsettiğini ve son kararın do - ğu cephesinde verileceğini söyle diğini belirtmektedir. Doğu cep - hesindeki Alman kıtaları tahşida tma gelince, Berlinde söylendiği ne göre, Almanların şimdi yaptık ları taarruzlar sadece mevzii ma hiyette olup ilkbahar taarruzu başlangıcı ile hiç münasebetli de- ğildir. Ar Sonu; Su: 4; s2 Ilk şahit dinleniyor İstanbuldan gelmiş olan on bir şahidin birincisi olarak içeri Mef haret Kurunel çağırıldı, YA şında olduğunu, Kadıköyünde o- turduğunu söyliyen . Mefharet maznunlardan hiçbirini tanımı - Vaka günü Ankarada bulu nuyordum, diyor, arkadaşım Bi-İğ, güm ile birlikte yürüyüşe çıkmış tık. Kavaklıdere istikametinde i- lerlemekte idik. Karğ taraftan geçen ve etraflarına şüphe ile ba kan üç kişiyi arkadaşım bana gös terdi; “.- Acaba bunlar kim”? Dedi. “Bu adamlara ben dikkat etme Ar Devamı: Sa, 2, Sü, 1 Tıbbıadlide musyenesine karar verilen apurlıman kapıcısı şahit Kirkor Amerikan Harp Gemileri Akdenizde M. Roosevelt, Fransız Müstemlekelerinin | Korunacağını Söyledi Vaşirgton, 29 (AA) — Enflas yon aleyhindeki program hakkın Salı akşamı radyoda bir nutuk süyliyen Reisicümhur Roosevelt bilhassa şöyle demiştir: “Pearl « Harbour taarruzu üze rinden beş aya yakın bir zainan geçti. Bu taarruzdan evvel iki se Re müddetle memleketimiz geniş ölçüde cephane imalire intibak etmiş bulunuyordu. Buna rağmen A7” Devamı: Sa. 2, Sü. 4 Aziz Şehitlerimizi Anmak İçin Her Yıl Olduğu Gibi Her sene olduğu gibi bu sene de mayısın onunda İnönünde &- ziz şehitlerimizin hâtırasını an- mak üzere büyük bir merasim -asime An- sa, Kütahya, Bilecik, Eskişehir vilâyetleriyle bir çok kaza, nahiye ve köyleri- mizden de heyetler iştirak ede - cektir. Heyetlerin, halkın ve davetli- lerin iştirakini kolaylaştırmak için o gün merasimden evvel ve Bu Yıl da 15 Mayısta İnönünde Büyük Bir İhtifal Yapılacak sonra her ikitaraftan geçecek trenler şehitlik önünde duracak- tar. Hazırlanan programa göre de, Saat ilde bando matem havası çalmağa başlıyacak ve heyetler şehitliğe gireceklerdir, Bundan sonra heyetler yerlerini alacaklar ve C. H Partisi adına bir zat halkı üç dakika ) &r Sonu Sa.4Sü.2 #iram sükütuna davet edecektir. Müteakiben is- tiklâl marşı çalınacak ve heyet- "TÜRKİYE BOYUN EĞMİYOR., Amerika Ayânından | M. Peher Mühim Bir Nutuk Söyledi Müdafaa Kararını riyeti Davasına Hiz- met Etmişlerdir., "Amerika, Sulh Masa- sında Türkiyenin Bu Ha reketini Unutmıyacak,, Vaşingtan, 29 (A.A) — Ayan âzasından M. Pepper, Türkiye bü yük Millet Meclisinin yıldönümü münasebetiyle Ayanda beyanatta bulunmuştur. M. Pepper, yeni Türkiyenin vü cude getirilmesinde Atatürk ve İnönünün icraat ve muvaffakıyet lerinden uzun uzadıya ve pek si- tayışli bir lisanla bahsettikten sonra sözü Türkiyenin umumi harp karşısındaki durumuna nak lederek, harp harici kalmak sure tiyle sulh yolundaki mesaisine İdeva mümidinde bulunan Türki- yenin Alman şarka doğru rüyası- nın gerçekleşmesine son bir en - gel olduğunu ve Alman taarruzu nun başlıyacağı söylenmekte olan ilkbahar mevsiminin geldiği şa arda Almanyanın muiot olduğu gil diplomatik ve propaganda İvarruzlarma başladığını kaydet miş ve fakat bu propagandaların Türkleri şimdiye kadar ne kor - Ar Devamı Sa. 2, Sü. 6 Yeni Hava Akınları Bombardıman Bütün Kıtaya Yapılıyor Trondheim, Kiel, Malta Girit, İskenderiye Üsleri ve York Şehri Bombalandı Londra, 29 (A.A. İngiltere bava hezaretinin tebliği: Dün ge ce, İngiliz havâ kuvvetlerine men sup bomba uçakları Klel'e şiddet, li bir taarruz yapmışlardır. Bura da büyük . yangınlar çıkmıştır. Başka bir hava teşekkülü Trond heim Alman üssüne taarruz et - miştir. Felemenkte hava alanları na ve Gand'da bir elektrik santra la da taarruz edilmiştir. Dün, 27/28 nisan gecesi, bom - ba uçaklarımız Trondheim'e hü - cum edergen, kıyı koruma servi sine mensup uçaklarımız da, Nor veçte hava alanlariyle bâşka he- deflere ve Norveç kıyısı açıkların İda deniz münakalâtına hücum et- mişlerdir. #ir Devamı: Sa. 2, Sü, 7 © Yüksek deniz #ca- ret okulunda dün on İkisi güverte, sekizi makine sini- fından olmuk üzere 20 genç denizciye diplomaları verildi ve bu münasebetle *ir törm yapddı, Resimde diploma a lan genç denizcile- rimiz görülmekte. dir, Bu frene ait yazı üçüncü sayfam mızdader, ÜKSEK DENİZ TİCARET O MERA NER YE Pe e EN | Yi KULUNDA DÜNKÜ TÖREN j İ “Türkler İstiklâllerini| Vermekle Beşer Hür-| ia Bin (Dokumu ©l sana; Ahmet Cemil Çoak, Far Bünter, Sellim Cavit, Tre: Alkan, Celi Akyürek. Ve âi Kayn, Başat Ekrem K J makale ve yarıları var. Börü e A s © Milli Şefimiz General Guhr'u Dün Hususi Olarak Kabul Buyurdu “...... ear ........... General Gur, diğer davetilerle birlikte evvelki gün Alman elçiliğinde yapılan merasimde Ankara, 29 /A.A) — Bugün, Reisicümhur İsmet İnönü, vak» üyle maiyetler'n 12 firka kumandanlığı yapmış olan ekselâns gene ral Guhr'u hususi olarak kabul ruyurmuşlar ve öğle yemeğine sükoymuşlu Avustralya | Birmanya İstilâyı Vaziyeti Yakın Sayıyor | Vahimleşti Başvekil Curtin, "Kâfı|BEŞ JAPON TÜMENİ Silâhımız Yok, Fakat MANDALAY ŞEHRİ Her Zamandan Daha) ÜZERİNE YÜRÜYOR i Müttehidiz,, Diyor v T Londra, 29 (A.A.) — Avustral ya Başvekili Curtin Londra rad - yosu tarafından neşredilen bir konuşma yapmıştır. Başvekil bil hassa demiştir ; . i bir istildyı |ulastıkları resmen. bildirilmektedir, Avustralya şimdi bir istilâyı| |, hava bombardımanlart netice. Ar Devamı: Sa, 2, Sü. 6 İsinde baştan başa alevler içindedir. Lashio Düşmek Üzere Çunking, 20 (A.Ai — United Press: Birmanyada durum Son de rece buhranlı bir safhaya girmek tedir. Lashio-Mandalay yolunu kurtarmak için Çin takviyeleri - nin Yunang'dan Birmanyaya ak- makta olduğunu Çin sözcüsü söy lemiştir. Çok sayıda tank, zırhlı ötomo- bil ve bomba tayyareleriyle des» teklenen beş Japon tümeni yuka rı Birmanya yaylasına saldırmak tadır. Çinliler Lashio - Mandalay yilunu ümitsizce müdafaa etmek te ve Japon motörlü birliklerinin ilerilemesini önlemek için Lashlo etrafındaki yolları tamamiyle tah rip eylemektedir. * Çıngizing, 29 (A,A,) — Japon kuv. vetlerinin Lashio £ varoşlurına kadar BEETHOVEN İLE NAPOLEON nkaradı “Fidelio”nun oynandığını gazete“ lerde okudukça aklıma, eserin bestekâri Besthoven'le beraber Napoleon da gelir. Bir mu- siki dehası ile bir harp dehasını ayni zamanda bana hatırlatan sebep ikisinin de dâhi oluşları değildir; büyük bestekârın (Korsikalı cihangir hakkındaki bir sözüdür: Beethoven, henüz yirmi yaşlarında bulunduğu sıralarda general Bonaparte'ın hayraniydi; sanırdı ki, ateşli genç ihtilâlci, bütün milletlere hürriyet vermek, büsbütün yeni bir dünya kurmak için silâha sarılmış ve Fransız hudutisrını aşarak Almanyaya da sırf bu maksatla girmiştir. Beethoven, “L'Heroigue,, ismindeki senfonisini, Korsikalı kahra- mandan ilham alarak bestelemiş, ve eserin üstüne de kendi eliyle onun adını yazmıştı. Fakat eser henüz tamamlanmıştı, Bonaparte birdenbire ken- disini İmparator ilân etmiş; bir idealist değil, kendinden önceki ler gibi sadece bir cihangir olduğunu açığa vurmuştu. Beethoven. de senfonisinin üstündeki ismi silmiş, yerine “Bir büyük adamın hâtırası,, cümlesini koymuştu. Daha sonraları Napoleon'â karşı derin bir kin duymıya da başlamıştı. Böyle olmakla beraber Koi sikalının askeri dehasına kiymet vermekte devam ediyordu; öte yandan kendi dehasına da o derece güvendiği için şöyle diyordu: “Ne yazık ki, musikiden anladığım kadar harpten anlamıyorum. Anlasaydım ben onu yenerdimi!,, Şimdi etrafıma bakıyorum: Dünya sahneleri üzerinde © dâhinin, harp ve musiki dâhilerinin eserleri hâli oynanmak! ve alkışlanmakta devam ediyor. Çok şükür ki, biz kendi sahne - mizde ancak “Fidelio,, yu oynuyoruz. Bu sefer, aramızda Vâlan severlikle de olsa toyca ve lüzumsuzca hesaplara, heveslere Kapi» larak “Napoleon,, u oynamıya kalkışanlar yok! Harbe, Yalnız memleketi istilâidan koruma davası şeklini vermek, yeni Türk inkılâbının dünyaya parmak ısırtan en önemli bir başarısı oldu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: