24 Haziran 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e T M dB Ca Cai - ae Ha çe CAİ ni aai < di a SUN FUSTA :fSoıı Posta» nın !mlu iefriluıı 144. -- G'uıııduz Anablu kad.ııske_rı edip kürk giydirdiğimiz Zülâliza.| kaldırın. de var idi — Var idi padişahım.bed leka ve kerihülmanzar bir âdem idi. Üçüncü Ahimed nefretle yüzünü buruşturdu: — Eşkiyanın mahbubu olmakla kerhen kadıasker eylemiş idik. A. nı dahi unutman! (Biraz daha dü- şündü) Ülema ve mevaliden ki. mmesneler var ise anları dahi *hzar eylen. — Alap haremi hiümayuna mı getürelim padişahım? — Elbet buraya getüreceksiz? İçeriye nöbetçi hadım ağası Zgir. di bostancıbaşıyı uyandırıp getir. diğini haber verdi. Sultan Ahmed kızlar ağasına: — «Neye durursuz? Dunman> diye çıhgbiın sonra bostancıbaşıyı içeriye aldırıp kapı- yı çevirtti, odanın ertasına kadar ılerledı çok düşünceli ve dalgın görünüyordu. İııtılır ışmhıeı bir sesle sordu; — Baka bes“tancıvbas ağa, İbra. him Paşa silâhtar odasındadır. Bostanıcı kıpkırmızı kesildi: —Amalşkaııarahhnkal_ dırın. — Kapayalım me padişahım? Sultan Ahmed bu sefer hiç te. reddiid etmedi: — Kapan. Yanına kimesneyi sokman. Bostancı gitmeğe acele ederken elile işaret. etti: — Dur imdi. İbrahimin kethüda. sı nerededir? — Bostancılar odasına kapalu. dur padişahım. — Ya kaymakam Kaymak Mus. tafa Paşa. — Ol dahj andadır padişahım. Padişah şaşaladı: — Anları kim kapalmş? Bostancıibaşı eski şeyhislâmla birlikte bostancılar odasına sa- bahleyin kapadıklarını anlattı: — Sahibi devlet hazretleri fer. manile olmuş idi padişahım. Sultan Ahmed bir an için dura. ladıktan sonra son ve kı#i emgrini 'vuıh: g& İiyasrdu: — Cellâda Ğhı haber edelim mi .p Hünkâr korkunç bostancının yüzüne dikkatli dikkalli baktı: — Yek, cellâd istemez, Dedi, Mşmm yüzü gü. kümsedi; bu kadar ihsanını görüp etekler delusu parasını aldığı İb. rahim Paşanın yalı #öşkünden bir çektirmeye atılıp bir tarafa sürü- leceğine hükmetti, — Elem çekmen İlerahim Paşa daha bu akşam Tâkırdı söylemeği tenezzül saydı. ğı adamın üzeri killı ellerine sa- rılda: — Deoğru mu söylersüz benim sultanım, Düye mazlum mazlum boynunu büktü. Ağa gururla başını salladı: — Beli benim efendim, hilâfı. mız yoktur. Sabik sadrazam bir selukta, a- cele acele sordu: — Ya ne zaman? Şu karkulu saraydan bir ayak evvel uzaklaşmak istiyondu. Ce- vab alamayınca bir daha «tekrars. Doğru silâhtar odasına koştu. Padişahım damadı bir mum karşı- sında olturuyor, sabit — bakıslarla önünde titreşen sarı ışığa bakıyor. du. Koca adam, bir gece içinde bir avuç kalmıştı. Avurdları küçük, sürmeli gözlerinin etrafı mör mor elmuştu. Bostancıbaşmın kapıyı |ladı: açtığını görünce yüreği oynadı.| — Ya ne zaman benim karın. Ağanın ellerinde yağlı kemend a-! daşım? (Arkasi var) Buz ilânı İstanbul belediyesi Karaağaç müesseseleri müdürlüğünden: Halka kilosu beş kuruşa satıl, Üzere bayillere nakil ğ Cuknmwwe&m fir. 24/6/942 tarihinden ilibiren beş kuruşa salil ”a Erkegi v Z—DNL «Son Posta» nın edebî romanı: İ4 kadın NÜSRET SAFA COŞ KUN Adam sen de... Yalnız böyle kabuğuma çeıkılecek inzivada mi yaşıyacağım? Yavaş yavaş bir heyecan da duy. mağa başlıyorum. Bütün bunlar, zbenim yıllardır. susadığım — şey- iHer değil mi? Biraz kıpırdan Ve M' .-. Kalbe inmeden geçen ma-) lan sen çok iyt bilirsin! San'atkör gürültülü bir hayat aşamalı. Kadın yalnız sevmek (- aranılmaz, güzel bir kadın in- hayatma remk verir, hare- gnet— heyecan verir. Benim de bun- Hara vYok mu? İşte bir sürü kırık dökük esbabı FŞmucibe, izah. yolu ki; kendi ken- ııııı vT ğ"â"' fi olarak burun (1 dimi mazur göstermeğe; kırvvetli bulundmmga. vaziyeti garib gör- Şmemeğe hazırlıyorum. bir kadın girmedi. Daima bu mu- İkaddes aşka ihanetten kaçtım. Av- Tupada geçen uzun seneler “içindel pek çok kadın, hem de güzel kadın Ştanıdım, bunlar bir anlık zaaflarımi den kemdi vesaitile buz alacak bayilere, nakil ve tevzi masrafı olarak bıı_ beher kilesumnlla 1 kuruş 22 tim verileceği ilân olunuz «68200 İsta -bul Liseler Alım Satın Komisyonu tüyor. O, hiç şüphesiz sadece biri zevik kadını. Fakat bu tip kadın.| ların bazan öyle korkunç bağla- nişları vardır ki, İasan bu macera Reisliğinden: Beher adedinin Fi. Mikdarı Kuruş Ağecd Tek tip Ekmek 10,5 570,000 Komisyonumuza uihu'ınhhhnhnumnıhwmohvm_ rıda yazılı Ekmeği kapalı zarf usulile eksillmeye konmuştur. Eksilime 7/VI1/1942 Salı günü saat 15 de Beyoğlunda Liseler Satin Ahna kemisyonu binasında yapılacaktır. İstekliler İlk teminat makbüzu, yeni yıl ti. care; odası vesikası ve tekliflerini havi 2490 sayılı kanımun tarifatı dalresinde hazırlıyacakları kapalı zarflarını yukarıda sözü geçen saatlen bir saat evveli, ne kadar Kemisyon Eeisliğine vermeleri. Postada olacak geçikmeler kabul edil mez. İlk teminai 4242.5 Tira ve şartname bedeli 300 kuruştur. Mezkür maddeyi taahhüd eden müteahhidlerden malın bedelinin tediyesinde kesilecek kazanç ve ikdisadi bulman veneileri bilâhare İaahhüd bedeline zam edilmek suretile maflnra ga — Twwmwwmı ŞirL 3 Hlzkm & Odanın içinde bir aşağı bir yu-, ikarı dolaşınken, bunları düşünü-| "ynrım Haleti ruhiyem öyle kay- 3pak ki, hiçbir düşüncenin tesirij sdevamlı olmuyor. Endişemi ma-| nasız, tereddüdümü sagma bulu- yorum. Niçin, diyorum, kendi ken-| idime erkekliğinin sonbaharındasın, oğlum Vedad!... Hayatını aşk de-| nen bir vehme mi kurban edecek-ii i”îbsma danışmadan söyleyiveriyor: « izel şeydir. -İnodayız. U yün imez mi, Karşına çıkan metresi. Yani ablana, —kocasının ihanet ettiği kadın..., Ne diye ah- lâk telâkkilerine bağlanacaksın, Oli bugün eniştenin, yarın senin, kim 'bilir öbür gün kimin?.. Daha neler düşüneceğim, ne İsaçma, yahud ne makul kararlara İvaracağım bilmiyorum. çantasını almış karşımda.. — Gidiyor muyuz? Şapkamı başıma bastırıyorum, — Gidelim!,.. Ve.. kırik yıllık İki dost, daha i- leri gideyim, iki sevgili, bir .karı İkoca sokulganlığile; taşkın bir meş'e ile yazıhaneden çıktık. Tu- haf, içimde bir çocuk neş'esi tası- İyorum. — Nereye gidiyoruz? — $Siz nereyi arzı — ederseniz, 'ben İstanbulum yabancısı sayıl. İrım. Gııdîlecelk neresi var bilmiyo-| mî Demek 'bu akşara bana tâbi.JSitmişte; yerine başka hüviyet- siniz! Çapkın bir espriyi dudaklarım, — 'Kadınin tebaası olmak ne gü-, Gözleri mana, yüzü neş'e dolu. — Bravo... Böyle uysal jnsanla- ira bayılırım. Uzunca, fakat nasıl geçtiğinli İhissetmediğim bir otomobi yulcu luğu... Deniz kenarında bir gazi. Saadet Hanım, kenarda, bütün| gözlerden uzak; taflanlar arasında; bir masa intihab ediyor, oturuyo- ruz. Şa çıkardıktan — sonra. dudaklarının boyasını tazelerken: — Hâlâ inanamıyorum, diyor;| sahiden siz; benimle beraber mi-| siniz? Benimlkisi cür'etti, sizinkisi| lütufkârlık,.. sin? Neticesi ne bunun? Kırık bir, #hayat ve hüsran... ı Bu kadar yıl çektiğimiz , Garsona rakı ve bir sürü mezejinerken bymee şaşındım: — Siz rakı içiyor musunuz? Saadet Hanım şapkasını Eîymiiîy:nım. Yüzünde bir hüzün dalgası için çek- L — Alıştim. İki üç akşamda bir' içmezsem yapamıyorum! Sizin ba-i şınız pek hoş değil galiba... Utandım, pek nadir içtiğimi söy. iyemedim, Karşı sahilleri, sakin denizi uzun uzun seyretti. Ben de onu seyredi. gibiyim. Aşmni dalgın vaziyetini muhafa-! za ederek hafif bir sesle konuşu- yordu: — Böyle sükünete, anlıyan bir! insana, samimi bir dosta öyle has-i retim ki Vedad Bey! Ne iyi ettiniz: ide bu akşam benimle beraber gel diniz. Yalnız olsaydım gene derd-; lenecektim, üzülecektim; — hattâ.. ağlıyacaktım da... Gayri âhtiyari —doğrulmuştum. Hayretle bunları söyliyen kâdına bakiyordum. Sanki, Saadet Hanım be bir kadın gelmişti. Büsbütün şaşırdım. İki damla yaş yanaklarından yuvarlanmıştı |İTecrübeli bir erkek değilim. Bu, tip kadınların bir manevrasi mıdır? Bu bir kokot taktiği midir? İBöyle düşündüğüme utandım da.. Bu kadın bir metres, bir kokot; bir! İfahişe olabilir? Namusile kalbi de beraber gitmez ya! TIztırabı, maziye tahassürü: hale: İkini; istikbale emniyetsizliği ola- İmaz mi?.. Ben, nasıl bir komışma yapmam hâzım geldiğini düşünürken, o 1z- tırabını dağıtmak ister gibi başın! salladı, gözlerini açıp kapayarak kirpiklerindeki nemi kurutmağe çalıştı: — İçelim Vedad Bey!... Bakı. epey zamandır ıçmedıgım ıçı'n. girtlağımı ) mideme yüzümü buruşturmuştum. O gayet sakin 1civordu. var) Do a d

Bu sayıdan diğer sayfalar: