24 Haziran 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5İ y İ * 4/2 Sayfa SON POSTA BU SABAHKİ HABERLER Ruzvelt taarruza geçeceğiz ıllg_ı_ır “Ruslara harb meydanında bile yardım edeceğiz,, Cumhurreisi: “Rus cephesi hiçbir vakit yarılmıyacaktır,, dedi Vaşington, - 24 (AA.) — Nev. — Hyorkta 20.000 kişi önünde M, Hop- , - tof Londrada bulunduğu - kins, Reis Ruzveltin yanından da.- ha şimdi ayrıldım. Görüşmeler'n yegâne hedefi taarruz stratejisinin hazırlanmasıdır, demiş ve Treisin aşağıdaki şu mesajını okumuştur: «Ruslara, harb meydanında bile yardım edeceğiz, — Taarruza tam vaktinde geçeceğiz ve Rus cephesi hiçbir vakit yarılmayacaklır.» Molotof Londrada - Dö Golle görüşmüş! Londra. 24 (A.A.) — Şimdi Mos. kovada ifşa edildiğine göre, Molo- € sırada general dö Gol ile de görüşmüştür. —— Molotof, Rusyanın Fransayı tek- Tar Avrupa camiasında eski mev- kiini işgal etmiş görmek arzusun. da olduğunu ve Hitler aleyhtarı devletlerle bir araya gelerek, de- mokrasilerin saffında yer alacağı ümidini izhar etmiştir, General dö Gol ise, Rus ordusu- nun kahramanlığı karşısında duy- | Harkofta Almanlar | taarruza geçtiler Ruslar bu kesimde geri çekildiler Vişi, 24 (AA.) — Ruslara göre; Von Bock Harkof kesiminin doğu- sunda bir taarruza geçmiştir. Londra, 24 (A.A.) — Harkof ke. siminde Ruslar ağır Alman baskı. sı altında geri çekilmişlerdir. Staline mesaj Londra, 24 (A.A.) — Sivastopol kesiminde kalenin şimalinde — açı. lan gedik Ruslar tarafından kapa- tılabilmiştir. Rus Karadeniz filosu kaleye takviye kıt'aları getirmiş ve kaleden çocukları almıştır. Sivastopollular Staline şu mesa. ji göndermişlerdir: «Bize itimad etmenizi istiyoruz. Doğduğumuz yeri, damarlarımız. daki kanın son damlasına ikadar müdafaa edeceğiz. Teslim olmak. tansa ölmeye razıyız.» aa dn aat d ASN Wavel tekrar Afrikaya çağırılacakmış Stokholm, 24 (A.A.) — Londra radyosu, General Wavel'in tekrar Afrikaya çağırılacağını bildirmiş. tir, Misir hükümetine izahat Kahire, 24 (A.A.)) — Mısırdâki iliz kuvvetlerinin kumandanı General Stone, dün Mısır başvekili Nahas Paşa, Mısır müdafaa erkânı ve İngiliz büyük elçisi Lemspon ile görüşerek, vaziyet hakkında izahat vermiştir. General Stone üç saat süren gö- rüşmenin sonunda, ileriye itimad. la bakabiliriz, demiştir. Rommel kuvvetleri Londra, 24 (A.A,) — Kahireden bildirildiğine göre Mareşal Rom. melin kuvvetleri şimdi Mısır hu- dud bölgesine yaklaşmış bulunu. yorlar. Merkeze doğru ilerleyen duğu hayranlık ve takdiri Moloto. a bildirmiştir.. -— — —a İdiğer bir, düşman kolu da .Kaııi-_ Rusya ikinci cephe istiyor Litvîıo_fgeç kalındığından şikâyetçi “Bize yapılan yardım lâzımgelen faydayı temin edemez,, Vaşington, 24 (A.A.) — Sovyet büyük elçisi Litvinof bir toplantı. da söylediği nutukta, teşebbüsün müttefiklerin elinde iken ikinci cephenin açılmamış olmasından dolayı teessürünü beyan etmiştir. Litvinof sözlerine devam ederek, demiştir ki: — Eğer bu cephe o vakit açılmış olsa idi, Almanya mağlüb bile e. dilmemiş olsa vaziyet başka olur- duü, Bize gönderilen malzeme ne kadar bol ve Şabılan yardım ne kadar da geniş olsa, lâzim gelen faydayı temin edemez, Maahaza, şimdi vaziyetin değiş. mek üzere olduğuna dair emareler vardır. puzzo önlerine varmıştır. Sidi O. mar kesiminde de bir miktar düş. man kuvvetleri' görülmüştür, Mareşal Rommelin yeni bir ta- arruza geçmeden evvel İngiliz müklafaa kuvvetlerini denemek is- tediği anlaşılmaktadır. Kumandan değiştirildi Vişi, 24 (A.A,) — Kahireden a- lınan bir habere göre; General Ritehie sekizinci ordu kumandan. lığından geri çekilmiştir. Yerine General Auchinleok'in geçtiği söy- lenmektedir. <— Bör ae Uykuya dair... (Baştarafı 3/1 de) şında uykuya varmış olan bir in. sanı telefon zilinin hafifçe çalması uyandırır. Bunun gibi çocuğunun yanında uykuya dalnış anayı değme gürültü —uyandıramadığı halde çocuğun hafifçe —ağlaması uyandırabilir. Demek ki bu baraj sistemi mutlak değildir. Şansın hayatı için önemli olan tenbihler bu barajdan geçebiliyorlar, Faksat ne de olsa bu nazariyenin çok ca. zib bir tarafı vardır. Pawlowa Böz re uyku, umumileşmiş bir nehy; nehy; muhakkak bir uykudür. Geçen Cihan Harbinde Viyana. da baş gösteren bir hastalık salgı. nı uyku meselesinin halline bizi daha fazla yaklaştırmıştır. Bu sal- gin, bir uyku salgını idi. Müptelâ olan şahıslar derin bir uykuya da- lıyorlar ve uyanamadan ölüyorlar. dı. Bu gibi ölülerin beyninde ya- pılan incelemeler orta beyinde hu- susi bir nahiyenin harab olduğu. nu gösteriyordu. Bu suretle dima- ğımızda uykuüyuü tanzim ve idare eden hususi bir merkez olması ih- timalji hatıma geliyordu. Nihayet Hess namındaki Alman fiziyolo. jisti kedilerin beynine gayet ince teller sokarak bu teller vasıtasile dimağa elektrik cereyanları sevk etti. Tel orta beyinde muayyen bir nahiyeye varınca hayvan der- hal uykuya dalıyordu. Bu suretle uykunun diğer hayat tezahürleri gibi dimağı muayyen bir merkez tarafından idare edil. mekte olduğu fikri tahakkuk et. miş oluyordu. Acaba bu merkez nasıl işliyor? Şimdilik bunu' kat'i. yetle bilmiyortuz, Fakat çok müm- kündür ki bu Mmerkez Pawlow ta. rafından ileri sürülen abluka sis. temini faaliyete geçirmek suretile vazifesini yapsın: Şiindilik uyku hakkında müsbet olarak bildikle. rtimiz bunlardır. Derhal itiraf et. meliyiz ki hâdisenin azameti ve esrarı karşısında bildiğimiz şeyler henüz az sayılır. Fakat ilim bu imeseleyi eline almıştır. Elbelte daha müsbet neticelere varacaktır. Uykuyu bir dinienme ameliyesi olarak kabul ettiğimize göre Tü- yalara bir maena vermeliyiz, Son. ra uykusuzlukların sebebi ve te. davisi nedir? Elbette bunlar da umumu alâkadar eden meseleler. Şakara Ahme ılırımın yakaladığı ırsat Lâkin güreş uzuyordu. Sebebi de Havzalının ele avuca sığmamasi idi. Bunların güreşi oldukça ga « ribdi. Havzalı elleimni yene vuru - yor, tümlü hünelrer yaparak bir keklik glbi sıçrıyarak hasmının e- linden kurtuluryordu. Ense enseye güreş tutmadığı için bu adama gir mek mümkün olamıyordu, Hafızla Demir Flasanın güreşleri de daha karışıktı. Kimin ne ya . pacağı belli değildi. Fakat Hafız|H biraz daha güreşi bindirmişe ben- ziyordu. Bu iki çiğtin güreşi her - kes mereakla takib ediyordu. Orta. da üç çift güreş katmıştı, Bunların galibleri belli olduktan sonra Ka: ra Ahmed' güreşe çıkacaktı. So - yunmuüş olduğu halde bekliyordu. Ahmed, hasımlarını tetkik &di « yordu. Yıldırım Ahmedle, Hüsme- nin güreşini beğenmişti. Hüsmen, daha ustaya benziyordu, Hattâ, İs. mail ağaya sordu: — Ağam! Hüsmen, çingeneyi ortadan çıkardı. — Te!, Bekliyor, soyunun, en usta bu, — Ben de öyle gördüm, Yıldı. rım da fena değil,. O da usta bir pehilvan!, ğ — Öyledir. O da tehlikelidir. senin hasmındiır.. — Hafız fena değil amma.. hızlı değil. Yavaş güresçi, — Onları bırak.., Belki Hafız, Demir'i Hasan'ı harcar, Lâkin on- lar diğerleri kadar korkulu değil. lerdir. Asıl korkulu olanlar.. Yildı rım Ahmedle, Hüsmendir.. dir. Bu mevzua ayrı yazılar tahsis edeceğiz. Profesör Dr. Sadi Irmak Zonguldak — okuyucularımızdan muhterem Bay Niyaziye: Alâka. nıza teşekkür ederim, Sorduğunuz şeyler hakkında ayrı makaleler yazılacaktır, Şimdilik şu kadarını arzedeyim ki bahsedilen hasta bir nevi sâirfilmenam gibi uyku ha. linde olmasına rağmen birçok ha. yat fiillerini bir yarım Şuurla !da. re edebilir. Saygılar. Bk Dedi. Ortada Yıldırım Ahmed Havzalı.. Demir Hasan, Hafız kal muşlardır. Hüsmen'le Ahmed, ga libleri bekleyordu. Hüsmen küçük ortayı alacağına emin idi. O, Kara Ahmedi hiçe sayıyordu. Hattâ ar. kadaşlarile şöyle konuşuyordu: — Ben, Ahmedi çıkarırım orta. dan. Yıldırım da olsa para etmez Demir Hasanla, Hafızın güreş. leri çatallaşmıştı. Bis sıra Demir asan güreşi bindiriyor ve galib vaziyette göreşiyordu. Bir sıra da Hafız Demir Hasana güreşi yükle. Mmiş bulunuyordu. Güreşin son dev relerinde Hafız Demir Hasana gü- reşi bindirmiş bir halde idi. Yildi. rım Ahmed de Havzalinın acemi. * liği karşısında bocalayıp duruyor.- du. Havzalı çok sert güreşiyordu. Yıldırım, oynak bir güreşçi ve; iyi bir yağ güreşçisi olduğu halde Havzalının sert ve kuru — güreşi karnşısında ne yapacağını bilmiyor du. Yıldırımın arkadaşları bağırı. yordu: 4 — Haydi Yıldırım! Çabuk ol!, — Gir güreşe..: haydi! Havzalının ancak bir öki arka- daşı varndı. Onlar da bağırışıyor. lardı. Fakat seslerini işittiremiyor Jardı. Bunlar da şöyle sesleniyon. lardı: Ölen sakın gaptırma kendini!. Güreşin dördüncü — saatlerine doğru Havzalı, bir dalış yaptı. Bundan istifade eden Yıldımm, hemen hasmını boyunduruğa vur. düu — ve boyundurukla çekerek düzeltti, sürerek önüne çekti, bir. denbire boyunduruğu boşaltarak arrına sıçradı ve derhal kemaneye aldı, Bu, Yıldirim için büyük bir avantaj idi. Hiç olmazsa ele avuca sığmayan hasmını altına alabil. mişti. Ve altta bir şeyler yapabile-; cekti. Havzalı, Karakuçak güresçi olduğundan ayak güreşinde göv. de gövdeye güreş tutmadığı ve daima hasmından uzak durduğu cihetle onunla güreş yapmak ko. lay olmadığı gibi oyuna girmek te mümkün değilri. Bu sebehle Yıl. dırıman hasmını altına alması mü., Pokümi vür)

Bu sayıdan diğer sayfalar: