20 Ağustos 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

20 Ağustos 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa Hergün Dieppe hereketini Hedefleri ve neticeleri Neler olabilir? ngiliz ordusu Fransız sahilin de karaya asker çıkardı. The Economist mecmuası İn- giliz ordusunun karaya asker çi- karmasının, çıkardıktan sonra muvaffak olmasının neye bağlı olduğunu düşünmüş, incelemiş: — «Atlantiğin öbür tarafin- da çok iyi teçhiz ve çok iyi te- lim edilmiş Amerikan kuvvet lerine kat'i lüzum vardır, diyor- du. City'nin ağır başlı mecmuası memnun olabilir. Fransız sahilinde karaya çıka” rılmış olan askerin bir kısmı A- merikâlı, bir kısmı Kanadalı, bir kısmı da De Gaul'ün devşirebil diklerinden Fransızdır. İçlerinde İngiliz hiç mi yok? Elbette vardır, hem de epeyce vardır. Fakat Londradan gelen ilk telgraf önce Amerikalıyı, Ka nadalıyı, Fransızı zikretmiş, İn- giliz kıt'alarına aid tafsilân hiç şüphesiz sonradan verecektir. Amerikah, Kanadalı, Fransız ve İngiliz ne olursa olsun Fran- sız sahilinde Dieppe şebrinin iki kenarından kıyıya çıkmış elan kuvvetlerin gerek kemmiyet, ge Tek keyfiyet itibarile epeyce mü hüm olduğunu, ekemmiyetinin ilerde belki de artacağını görü” yoruz. Çıkarma kuvvetlerinin büyük deniz ve hava birlikleri ile korunmaları, piyadeden baş- ka tank kıt'alarını da ihtiva et meleri, bir iki saatlik bir sinilen dirme gayesini takib ederek ter tib edilmiş olmektan çok uzak bulunduğunu gösteten ilk delik dir. Bununla beraber hâdiseyi ha- ber veren İngiliz radyosunun ilk kaygusu: Bu hareketin bir Avrupa cep- hesinin kurulması ile ilgili olma dığını anlatmak oldu. Hakikatte biz de bu kanaat teyiz. Fakat büyük deniz ve ha- va birlikleri ile korunarak yapı” lan bu çıkarma hareketinin, "alarının da mevcudiyeti gözönüne alınacak olursa, basit bir tabiye hareketinden ibaret bulunmadığı derhal anlaşılır. Muhtelit, yahud müttefik or - dunun ilk maksadı Alman ordu- sunun müdafaa cephesinin kuv- vetini yoklamak, ikinci maksadı mümkün olursa orada bir köprü başı kurmak, üçüncü maksadı Rusları az çok memnun etmiye lışmaktır. iy Teliyelie İngilizlerin bir istilâ teşebbüsünde bulunmadık- larını söylemelerini ric'at hatla rını emniyet altına alarak bir muvaffakıyetsizlik © ihtimaline karşı Anglo * Sakson âlemini hayal sukutundan korumak ar- zusuna atfedebiliriz. * Adının muhtemel rehine nam zedleri istesine kaydedildiğini öğrenen bir Fransız binbir zor luğu göze alarak İngiltereye geç miş, Ü beş gün evvel bir İng liz gazetesi ile konuşurken: — Fransız kıyısına ayak basa cak olan her İngiliz ordusu bir değil, üç silâh taşımalıdır, zira Fransada Fransızlar o arasında SON POS | Çok geç ve çok güç gelen saklı selim» Voltaire'in söylediği gibi budalalıkların arasında yer almasa bile faydasından yüz- de doksan dokuzunu kaybeder. TA Tekerleği kırılmış arabanın sahibi için sonradan keşfedilmiş şose, servetini kaybeden için sonradan düşünülmüş tedbir, yan- gından sonra hatırlamış sigorta geç kalan için fayda vermeyen kıymetlerdir. Almanya ve Fransa inhisarlardan mal taleh ettiler Önümüzdeki hafta içinde Fran - saya küliyetli miktarda iyi cins tütün gönderilecek İnhisarlar idaresi Avrupa hat tının açılması dolayısile muhtelif Avrupa memleketleri ve bu ara- da bilhesa Fransa ve Almanya - İdan ihraç teklifleri almağa baş- İlamıştır. Teklifler idarece tet - kik edilmekte ve uygun görü ilenler için müzakevelere gir mektedir. Bu cümleden olarak önümüzdeki hafta Fransaya kül liyetli miktarda iyi cins tütün gönderilecektir. z İ: hisarlar idaresi yerli şişe mantarı bulmıya başladı İnhisarlar idaresi bira ve rakı şişelerine tapa olarak yerli man- İtarları kullanmağa (başlamıştır. «Eğri» meşesi denilen meşe ağa» cıpm kabuklarından istihsal e - dilmekte olan bu mantarlar şim diki halde Ziraat Vekâleti tara- fından mühendisler nezaretinde istihsal edilmekte, fakat istihsal miktarı senede ancak 100 tonu geçmemektedir. Halbuki inhi - sarlar idaresi Ziraat Vekâletine müracaat ederek senelik ihtiya cı için asgari olarak 200 ton man tarın idareye verilmesini iste « miştir, İnhisarların bu teklifi Ve. kâletce tetkik edilmekte ve daha fazla istihsal icin Adana hava - isindeki ormanlarda inceleme » lar ve ar, derhal iki mişti, Bu Fransız ister gerçekten mevcud olsun, ister propaganda nın hayalinde vücud bulmuş kardeş bulacaktır, de- bulunmuş, sözlerinde hakikatin i büyük bir hissesi vardır. Ve ger- çekten İngiliz ordusu Fransaya ayak bastığı zaman bir kısmı Musevilerden, bir kısmı komü- nistlerden, bir kısmı da Fransız” lardan ibaret olmak üzere mü” him bir taraftar kütlesi bulabi- lir. Bu, Fransız halkı ve Fransa şehirleri için çok böyük bir tek- likedir. Fransaya büyük, kanlı bir harbden daha geniş zararlar getirebilir. Londrada Fransız halkına hi İtaben neşriyat yapan radyoyu idare edenler bu noktayı gözönü 'ne almış olacaklar, ki Fransız kr İ'yilarına asker çıkarıldığını bik dirir bildirmez derhal Fransız İhalkının sakin kalması lüzumu" nu ileriye sürmüşlerdir. Harb ve ihtilâl zamanlarında itidal tavsiyelerinin ne kadar te- sirsiz kaldıklarını bilenler için ih raç hareketinin ilk pilânçosu şimdiden yapılabilir: Bir kısım Fransız halkına çok Çemberlitaş sinemasındaki cinayetin muha Katil : “Sinemada kemesi başladı karımla âşıkını bir araua yakalayınca kendimi kaybederek bu suçu işledim!,, dedi , Bir müddet evvel Çemberlitaş sinemasında kıskançlık yüzünden işlenen bir cinayetin muhakeme- sine 2 nci ağırceza mahkemesin- de dün başlanılmıştır. Hüdisenin suçlusu Cemil ka - seviştiği Muzaf - fer ismindeki gençle yakalamış ve birdenbire tehevvüre kapıla- rak tabanca ile üç el ateş etmek suretile rakibini ağır surette ya- ralamıştı. Bilâhare bıçakla da karısının üzerine bücum etmiş, fakat kanın ğgmdan, kadma bir şey olmamıştı. Muzaffer ise nakledildiği hasta» nede ölmüştü. Bu hâdisenin (duruşmasına dün başlanarak, suçlu Cemil mah| kemede yapılan (sorgusunda Kocasının elinden karısını almıya kalkmışlar Geçenlerde Vefada bir gece yarısı Ali, Ramazan, İbrahim is- minde 3 genç sinemadan dönen Hadim ve Ayşe isminde bir karı kocanın yolunu keserek Hamidin elinden karısını almak istemiş - ler, bu tecavüz karşısında şaşı « ran Hamid mütecavizlerin elin » den kurtularak ovak'ayı polise baber vermiş, ve suçlular hemen » Ayşe de ellerinden alınmıştır. Dün 2 nci ağırcezada görülen bu davanın suçluları vak'ayı in kâr etmişler ve hiç bir şeyden haberdar olmadıklarım söylemiş Muhakeme şahidlerin cel. Ivak'ayı tamamen itiraf etmiş ve demiştir kir «— Vzifem dolaywile İzmire İ gitmiştim. Orada, İstanbulda bu lunan biraderimden bir mektub aldım. Kardeşim bu mektubun- da karımın Muzaffer isminde bir genele yaşamağa başladığını yazıyordu. Bunun üzerine hemen İstanbula geldim. Fakat, karım / evimizde "bulamadım. ğının jadresini öğrenerek, ona gitti Yuvamızı yıkmaması için, karı a şiryipemizi icn ettim. Fa - © aldırı, etmedi, üsteli e a eli diye hakaret etti. Nihayet, bir Pazar günü onları başbaşa si nemada yakalayınca; kendimi | kaybettim. Bu suçu işledim.» Duruşma, (o şahidlerin celbi için, talik edilmiştir. Gümrük memurlarının Yunanistana gönderecekleri koliler İsiamuldaki | gümrük memurlar! Yunanistandaki gümrük memurları na yiyecek maddeleri ğe seçilecektir. Maarif Vekili bugün üniversitede çalışacak 5 bü vk Göztepedeki evinde Isörahat etmiş tir. Vekil bugün Üniversitede ve di- ğer maarif müesseselerinde tetkiler. ra kalmıştır. İSTER İNAN, de bulunacaktır. İSTER İNANMA! nir 140, hattâ bazı 160, haşar peyniri 230 kuruşa ve taze tereyağı 4 liraya çıktı. Demek ki bizim tüccarımız bu serbestiyi osuüstimal | ediyor. Halka kolaylık ve pıyasada u- cuzluk olsun diye tesis edilen bu usulü akamete uğratmak için ellerinden geleni yapıyor. Artık bu macerada ne bak- kalları, ne sistemi muaheze «- delim. Suçlu ortadadır. Bütün kuvvetile bu sistemleri aka « mete uğratmağa bir zümre vardır. Me Ben, ba ithamlardan kurtul- ve istiyen iki tüccarın çıkıp — Affedersin efendi! Bizde — Haklısın! İşte kabahatli- ler! İçimizden attık! diye ba « ğırmalarını bekliyorum. Nasıl var mısınız?» İSTER İNAN İSTER İNANMA! Ankaradan gelen ekmek karnesi sandıkları kırık âkadarlar karneleri sayarak sandıkları teslim alıyorlar Öğrendiğimize göre; An- karadan şehrimize gönderi « len karnelerden 17 sandığın No ve muhteviyatlarının lağımk olduğu görülmüştür. Her hangi bir mey- dan verilmemek üzere alâ - kadarlar, bu kurek sandıkları teslim alırlarken bir heyet ve içindeki karneleri ta- ettirmeğe başlamı “- dır. Keyfiyet bir çam ay bit edilerek netice bagün an- Bazı mühim vilâyet mer - hezlerinde, mahsul alınma işi henüz sona ermemiş bulundu- | ğmdan Eylül, Teşrinievvel harnelerinden bir kısım da buralara gönderilmiştir. İcab ettiği takdirde bu karneler orada kullanılacaktır. İl 7 Festival yağmurlu havalarda kapalı yerlerde yap'lacak Bu akşam Tepebaşi Halk Bahçe. isinde ve Yenikapı Mim Çakır Gazi- hü- ılacak o oyunlar hava Buna mukabil bu akşam Oyunlara Saray sinemasında devam edilecek ve tehir edilen suarenin ne zaman yapılacağı ayrıca ilân edilecektir. Seferberlik müdürü Pe'ürke kaymakamlığına tayin edildi Bir müddet görülen Ii üzerine Dakliye > Velinin Ve kâlet emrine alinan eski | İstanbul Seferberlik Müdürü Ekrem Gönen ze kaymakamlığına tayin edil > —— Motörle kaybolan 15 Alman genci bulundu kiraladıkları «Altınkaya» motö- rile limanda bir gezinti yapma - ğa çıkmışlardır. Bu gençlerin Sabahtan Sabahar Nesil bozuluyor! Nerede o aslan Yapılı delikanlılar? Burhan Cahid en daha görmedim. Milli oyunlar için İstanbuldal toplanan zeybekleri, Karadeniz! uşaklarını, Kastamonu Balıkesir” delikanlılarını seyredenler söylüs! yorlar. Hemen hepsi ufak tefeki ince yapılı, göz doyurmaz genç lermiş. Halbuki cakiden tatlı tat4 İh seyrettiğimiz bu oyunlarda nel aslan yapılı kahramanlar görür“ dük. Ve hemen hepsi iri vücud lu, yüzlerinden kan fışkırır er “ kek güzeli delikanhlardı. Yalnız! onlar vE mahallebici çocuğu! denilen İstanbul delikanlıları dat öyle idi. Eskiden futbol ilk defa! İmemlekette oynanırken sahayâl çıkan sporcular kaleden kaley&i top indirecek kuvvette, iri kıyu ve sağlam delikanlılardı. Gitgidi şehirli de, köylü de küçülmeye çelimsizleşmiye başladı. İzmir fesi deyince gözönüne kaya wvücudlu, kartal bakışlı kahra manlar gelirdi. Trabzon uşağı yince taşı sıksa suyunu çıkara cak çelik parçası gibi yiğitler la gelirdi. Hele orta Anadolun a çınar gibi delikanlıları ne betli erkek güzelleri idi, Şimdi futbol sahalarını bir di züne insan kozalağı dolduruyof Ortamekteb, lise talebesine , kızlı, erkekli insan ku Pı gibi cılız, yalınkat şeyle Yüzler solgun, bakıslar cansı! hareketler çelimsiz. İtiraf ede Tim, Bu bakımdan yeni nesil bi düşündürüyor. Bunu bir me: İket davası olarak ele alma; İgerektir. Çünkü fidanlara ös bakmazsak ilerinin “mekeyileri daha verimsiz olacaktır. Neslin bu gerilemesi, bozul * ması neden? İlk hatı hayat şartlar ir. Türk mutfaf ye kaki şöhretini kaybetmiş. "Türk yuvası eski sofrasını bırakisi mıştır. Anadolu çocuğunun içki, şehir çocuğunu da simit ve san-'ğ düviç berbad ediyor. Sonra şehir /ğ inin bahçeli evini bırakıp yeni İhayata uymak gayretile apart İmana göç etmesi, sinemaların, İeğlence yerlerinin ağır bavası, simitle, sandüviçin iştiha kapa» ması, cemiyet âlemlerinin genç” lik hisletini vaktinden evvel şah- landırması, içkinin ve her türlü keyif verici şeylerin daha geniş ölçüde kullanılma serbestisi şe” hirli delikanlıyı farkına varma *. dan kemiriyor. : Bu gerilemenin, bozulmanın, açık bir misali şudur: Dikkat ediğ yor musunuz, memlekette yılları, danberi güreş federasyonu peh ivan yetiştirmiye çalışıyor Buki duğu güçlü, kuvvetli yiğitleri teri biye ediyor. Fakat kaç yıl var kiş hâlâ profesyonel güreş şampiyo”ş un Tekirdağlı Hüseyin, amatöfe güreş şampiyonu Çoban Meh “> meddir. Hâlâ bunların sırtını yeğ t4 getirecek bir pehlivan çıkamı dı. Halbuki kuvveti ile dünya; nam salmış Türk milleti bu kar, dar calısmalardan sonra en aşak ğı birkaç düzüne Çoban Meh * med, birkaç düzüne Tekirdağlib cikarabilirdi. Üzerinde durula i cak bir davadır bi O AĞ İstanbul borsası 19/8/9412 açılış , kapanış fiatları Ayy ve kavi İn 4 Sileriin sat “em,York 109 Dolar 12070 100 İsviçre Pe, 30365 109 Peçete 1249 100 İsrep e, (3116 22.0 24 ayarlık bir gram külçe İkramiyeli <5 5 934 Ergani 2205 Sıva . Ersurum | 19.85 Şa , Bram 2.7 20—

Bu sayıdan diğer sayfalar: