3 Ekim 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

3 Ekim 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA . Sayfa 171 Bay Servet daha çok gençken adeta çocuk denilecek yaşta Ar Merikaya gitmiş, tahsilini orada Yapmış, hattâ orada zengin ok duktan sonra memlekete dön müştü. Çok parası vardı. İstan- bulda yaşayacaktı. Bostancıda bahçe ortasında bir köşk görmüştü. Bu köşk, bil) veriri hassa köşkün etrafındaki bahçejbi Şok hoşuna i, köşk (sabibile konüştu, ve köşk sahibinin iste- diği paraya köşkü satın aldı. Bir hafta sonra köşkün eski sahibi eşyasını alınış, ve İstanbul! tarafında bir aparlımana taşın- mıştı, Köşkten götürülemiyen bir bahçıvan kalmıştı. Apartmanda çıvana emin olmadığı köşkün eski sahibi artık onu ya” nında ahkoyamıyordu. Bahçıvan rica etti. Bay Servet bahçıvanı tepeden tırnağa kadar süzdükten sonra: — İyi amma, Amerikada e Yanımda birçok adamlar Orada, çalış tırdım. Bunların hepsi fikri icad et sahibi kimselerdi. Her işi baba- değil, larından gördükleri gibi kendi icadlarile ( yenilesörmeyi bilirlerdi. Senin de böyle çalış hane "bedeli, is manı isterim. Becerebilirser ne kimiyez Bi: A türk yağlı Ke 35 5 kisiye ar aylağin âlâ, sana eski efendilerinin ver- diklerinden bir misli fazla ay xi yek, üm. Eğer eskiden olduğu gi-|birlikte dolaştılar. Bay Servet çi-! i bi bir irilik katınadan bahçe iş-İçek saksılarının bulunduğu yeri lerine bakacaksan, buçünden te- beğenmemişti. Çiçekler O köşkün Nereye gidecek, hangi kapıda iş ben senelerce zayüpi — Sizi memnun etmeğe çalı-!kerleğini çıkarıp merdivenin ba.! İşma taktı. Servetle nın aral: edi. Bahçeyi Bay Ee Yeni bilmecemiz te “lık! tablosu, üçüncüye: Bir kasket, diğer kendine başka kapı ara.jarka tarafında idiler. Onların ön Bahçıvan müteessir olmuştu. tarafa taşınmasını istiyordu. > Bunları akşama kadar köş- kün ön tarafına taşıyacaksın. Dedi. Akşama pek az zaman vardı. Bahçıvan bir alay saksıyı oraya nasıl tayışabilirdi. — Peki efendim. Dedi. Düşünmeye başladı. U- fak çekçek arabası ancak dört saksi alırdı ve dörder saksı taşısa akşama kadar saksıların yarısını! gözü. taşıyamazdı. bahçe merdivenine ilişti, — Hah şimdi oldu. Dedi. Çekçek arabasının te Bu esnada Merdivenin ayakları» bir düzüneden hediyeler verilecektir. güzellikte | yaptı ve Bay Servet onun TİYATRO (Baş tarafı sayla 3/2 de) tünden kaçan kılığile, elleri belinde şirret bir mahalle kadını hissini ve- katimizi celbetti, Uzaktan, koşarak, nefes nefese prensin ölüm haberini! getirişi, Kralın önünde yuvarlanışı bize istidadı, kabiliyeti verebiliyor. Samiyenin proloğu zel söylediğini de kaydetmeliyim, Hetlce: tabii ömürlerini tesbit Ben ğini tahmin ediyorum. Nusret Safa Coşkun ham valisi tetkikten döndü! Adana (Hususi) — Vilâyet da.) “ hilinde bir tetkik seyahatine çikmiş olan Adana Valisi Akif İyidoğan| bu seyahatini bitirerek (şehrimize; | dönmüştür. vene yerleştirdi ve taşımaya baş- ladı. Akşam olmadan saksıların köşkün ön tarafına taşınması işi Bay Servet bahçıvanı bu işleri yaparken seyretmişti. Bilhassa bahçe merdiveninden yaptı. Sak- İm arabası çok hoşuna o gitmçiti. Bahçıvan yanma gelip te: — Saksılar köşkün ön tarafı- na taşındı. Dediği zaman: — Aferin, dedi, memnun ol. dum. Bilhassa yaptığım araba iyi bir buluştu. Çok hoşuma gitti. Eski efendilerinin sana ver ri aylığın bir misli fazlâsile seni yanıma alıyorum. Bahçıvan o günden sonra Bay Serveti köşkünde (o bahçıvanlık her işinden memnun kald. # * DENİZCİLİK (Baş tarafı 3/1 de) İki kişilik denizaltı gemileri, ilk defa Japonlar (tarafından meydana atılmış ve meşhur Pearl Harbour baskınını yapmış! Bu gemiler, uzun müddet, zamanın zırhlılarını alt etmek icad edilmiş pek çok ufak vasıta görmüştür. Ateş kayıkları, tor- pil, denizaltı hep bu meyanda zikredilebilir, Fakat bunların hiç biri, ilk icad edildikleri günler. ali ile seyvedememekte-| den hasıl ettikleri sürprizi büyük kl almalar, my ek | ey Yi MM Ea 4 en rekta.|feri kazanamamışlardır. B'naen- emine bırakmaktadırlar. | aleyh fedai tekneler ve iki kişi- m lenizaktılardaki şahıs-! lik denizaltı gömileri (o gözümü ii ke komutan, diğe-| zin önünde dururken kulağımı- ri idir. Gemi, ana ge-İzi da meşhur Amiralınaz Barba. jmisinden ayrılırken hemen dal-| rosa vermeliyiz: Büyük gemi - makta ve düşmana doğru seyret. | Büyük top. P.L KR al mektedir. Bu teknelerin, diğer denizaltı gemilerine nazaran bir hususi yetleri yoktur. Ancak onların kü teşkil etmektedir. Moltkenin mektupları (Baş tarafı 3/1 de) * çük olması hususi bir enmiyet|olan Mustafa Paşa, Mazhar Paşa, Han Efendi vessirenin huzurunda fikirlerimi israrla ve sarahatle ifade * Fedai hücum telineleri de ikiden çekinmedim. P. di parçadan ibarettir. Parçalardan | zum ğimada şayan olmadığını, düş kenderiye ve Akdenizde kulla” salmıştır. Bu teknelerde, ana ge mileri tarafından matlub liman Vm getirilmekte ve orada denize atılmaktadır. Bu suretle; idareci, gemisini, tâ düşman zırh lısı yakınına getiriyor; orada ya barut kısmını serbest bırakıyor veyahud da teknesi ile beraber çarparak hem düşma-| ——— m —— saksı alıyordu. Saksıları merdi- ni, hem de kendisini imha ediyor. | ya. iştirak e'ti, Bunun * Görülüyor ki bu silâkların her ikisi de nazari sahada pek par- lak bir istikbale ınaliktirler. An-İi. cak pek haklı olarak bunların ameli sahada kazandıkları neti- celeri ölçmek te lâzımdır. Zira; harbi kazandıracak masadaki hesablar değil; barekât sahasın- da yapılanlardır. İşte böyle bir sual karşısında o duraklamamal elimizden gelmez. Zira her iki| silâhın, harbin neticesine biçbir| tesirleri olmamıştır. * Denizde olsun, karada olsun mühim olan harbin neticesidir Kim kazanacak? Nasıl kazana” cak? Nerede kazanacak... Yok-; sa bir tek vasıtanın diğer tek va- sıtayı batırmış olması mühim de- vii hür İsim klana; yazi ve makineyi vine eğ vell başka e le ni O ihtiva eder. Başla alan diğer kıs-|erden gelecek kavvetin. peer: «Kiş masal da barut hazinesidir. İtalyan- kadar zaman kazanmak icab estiği- ir günlük bir ömrü olaca-jarın icadı olan bu tekneler İs- ini ve yapacağımız ricatin ihtiyari bir ricat olduğunu hattâ Ayintabin 'kayıbı gibi bir Riskin bile kale alınmıyacağını açıkça söyledim, Ve inibayet dedim ki Sultan Mahmu. dun bana verdiği vazife bakimin doğacak İleri reddederim. Kendisine fikri s0. manı yürüyüş kollarinin sayısı mü- zakere edildi. Bir sanı sonra atla bee paşaya gütim. Ve düşman Ikuvayı külliyesinin şimdi OKersun köprüsüne doğru yol aldiğini ve ön cülerin yarım saat sonra köprüye in racağımı söyledim, Kumandanı, zamandanberi çok nüfuz iii £ | olan mollalar ve hocaların ortesin- İda buldum, Paşanın fikri tamamen İ değişmişti. Diyordu ki: «Verdiğin haber doğru olamaz. Düşman yarin sabah Halebe çekilmek (niyetinde. dir. Padişahimizin teşebbüsü yerin. dedir. Ve Allah ona yardım edecek «ir, Her türlü ricat bir kepazeliktir. Sol cenahımızda köprüye karşı bir cephe kurumuz.» Bunu kat'iyetle red ğildir. Tarik, büyük kalyon ve dettim ve çadırına döndüm.

Bu sayıdan diğer sayfalar: