7 Ekim 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

7 Ekim 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Anglo-sakson Basınının Stalin Yoldaşa Verdiği cevab Elerem Uşakliğilmen' Ss talin Yoldaşın düşünce ve talebleri Anglo - Sekeon â- leminin idarecileri üzerinde bu tesir yapmışa | defa menfi bir benziyor. Zira Stalin Yoldaş A. merikalı gazetecilere verdiği de- meçte ne derece açik ve sert ko- nuşmuş ise Anglo - Sakson ba- smırdan da o nisbette açık ve sert bir cevab almıştır. Sual ve cevabları kısaca kar - şılaştıralım: Stalin Yoldaş en büyük Al - man kuvvetlerini üzerine çek » mek suretile Rusyanın yaptığı hizmetle mukayese edilirse gör » düğü yardımın az olduğunu söy” ledi. İângio - Sakeon basmınm bu düşünceye karşı verdiği cevabın içinde: — «Yardımın elden geldiği kadar yapılacağı» cümlesi var - dır. Stalin Yoldaş ikinci cepheden bahsetti. Anglo * Sakson basınının ce- vabımda: — «İkinci cephenin açılaca- ğı, fakat ancak münasib görülen | zamanda açılacağı» cümlesini okuyoruz, fakat Anglo'Sakson basınının verdiği cevab bu nok - tada bitmiyor, bu münasebetle Londradan gelen telgraflarda: — Demecin bir iki.cümlesi ” salâhiyetli makamlar tarafından incelenmektedir. Bu hususta ay-! dınlatıcı malümat istenilecektir, şeklinde bir de kayıd görüyoruz. Şifahi bir mülâkat esnasında kullanılan kelime ve cümleler bazan fazla incelenemeyerek ge- Tişi güzel sarfedilmiş olabilir. Fakat yazı ile verilen mülâkat larda her kelime ve cümle-iyice ölçülüp tartılarak kullanılır. Bu düşünce iledir, ki biz de dün bu demeçten bahsederken bir iki cümlesi üzerinde durarak kel melerin altında saklan. mânanın ne olabileceği: ü müştük. Anlaşılıyor ki A Sakson âleminin salâhiyetli ma” kamları da bu cümleler üzerinde durarak düşünmüşler ve nihayet izahat istemek lüzumunu duy - muslardır. Davanın esasına gelince, her iki tarafı da kendi bekımların - dan haklı görmemek kabil değil dir. zuna uğrayınca Alman kuvvet- lerinin yarısmdan fazlasını ken di üzerine çekerek İngiltereye| genis bir nefes almak imkânını verdi. Başlangıcta Rusyanın ancak iki üç aylik bir dayanma kuvve" tine malik olduğu sanılıyordu, bu sanı,bizzat Alman genel kur- mayında bile o derece köklü idi, ki Alman ordusu savaşın kıştan önce biteceği kanaatile kış har - bine yaz malz-mesile atıldı ve istikbale sakladığı o kuvvetlerin büyük bir kısmını Rus toprak - “larında eritti, Sovvet Rusyanın © © bu bakımdan Anglo - Sakson â İemine yapmıs olduğu hizmet ölçülemiyecek kadar büyüktür #öphe yok. ki Sovvet Rusya her tü yardıma bak kazan - (Devamı sayf1 4/2 de) IM gi nci teşrin | Arabi sene İl TAKV İİ | asama tanıyanlarin bilcümle din kar - “İkat çiftlikte bulman köyküler ve ko.| : Sovyet Rusya Alman taarru- Şe Kuduz bir kurd Kartalda iki köyü birbirine kattı Evvelki gön kuduz bir kurd Kar. tala bağlı Dolaybağ ve Bulgurlu köylerinde bir hayli korku ve telâş uyandırmıştır. | Dolaybağ köyünden İki rençber! evvelki akşam geç vakit tarlaların) dan köye dönerlerken karşılarına bir kurd çilmiştir. e Azgin hayvan köykülere en küçük bir müdafaa imkânı vermeğe meydan birakma- dan şimşek gibi üzerlerine atılmış, zavallılar! mubielif yerlerinden isır- mıştır. Köylülerin feryadıma koşan orada bir çiftliğe saldirmiştir. Fa - rucular kurdu itlâf etmişlerdir. Kur- Idun kuduz olduğu anlaşılmış, yara- W köylüler tedavi altina alınmıştır. İrgiliz fotograf sergisini Lütfi Kırdar açacak dan hazırlanan İngiliz mi serleri fotoğraf sergisi önümüz- deki Cuma günü saat 17 de vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kırdar tarafından Eminönü Halk| evinde açılacaktır. Bu sergi bir; kaç ay evvel Ankârada açılımı | mine tâbi üniversite, kolejler, or- silâtı resimleri bulunacaktır. m kil | Bir katil 6 sene yatacak | i Küçükpazarda, geçenlerde raki | yüzünden bir cinayet işlenmiş ve | Hakki adinda bir hamal arkadaşı! dürmüştür, Suçlu dünkü duruşmada müda - faasini yapmış ve: 1— Şefik beni rakı içeceksin di- ye zorladı, ben de içmeyince öze-| rime yürüdü bu vaziyet karşısında çindir, demiştir. Neticede suçda ağir tahrik e leri görülerek Hakkı 6'sene müd - detle ağır hapse mahküm edilmiş MEVLÜD MERHUM Hüseyin Avni sevin vetatı senei devriye münasebelile Ra, mazam eritin 26 ney burünkü Caryamba Kadir Gecesi ieravin namazını | müleakib beyazıd camii şerifinde mev» lüdü nebevi kırant eliirileceğinden mer, lillerinin doğru olduğuna kanaat getirerek i KASAS der Fonk ölİŞ lie ELE dele İl İta, ilk ve teknik okullarının taf- ? Şefiği bıçakla yaralamak suretile öl. |; bıçağımı çekerek onu vurdum. Ba)! hareketim sırf kendimi müdafaa ii değerinin teşrilirri rca ulemer. SON hiç Ekmek fişlerini yorlar, dünkü celse memurunun tevkif! 14 firincinin İaşe bürolarına ge. trdikleri ekmek (fişlerini aslından fazla göstererek Ofisten un aklıklarından, 7 iaşe da fişleri saymıyarsk bu vaziyete se - beb olduklarından dolayı milli ko- runma müddelumumiliğine veril - dillerini yazmıştık. İddia makamı görülen Kizum ü- zerine bu 21 kişiden ibaret olan suçluların 3 grup halinde mahake- me edilmelerini İstemiş ve 7 kişi. İk birinci grupun o muhakemesine dün milli korunma mahkemesinde Okullarda Cumhuriyet bayramı hazırlıkları başladı İstanbulun kurtuluşunun 19 uncu İngiliz kültür heyeti tarafın. | Yıldönümü münasebetile dün kapa- e.| li bukman ilk ve orta öğretim okul. İlarında bu sabahtan itibaren tekrar derslere başlanmıştır. Diğer taraftan okullarda 29 İlk - teşrin Cümburiyet o bayramına aid hazırlıklara da şimdiden başlanmış- tar, Perşembe gecesi kadir, Pazartesi günü bayram İstanbul Müftiliğinden: Birinelteşrinin yedinci Çarşamba | günü Ramazan şerifin yirmi alis, ma misali olmakla aksamı (Ter gembe göcesi) Leyisi kadir, on müm. ci Pazartesi günü de Bayram ol - duğu Hân olunur. SADAKAİ FITIR İSTER İNAN, İSTER İNANMA Dünkü posta ile İzmirden gelen sAnadolun gazetesin - de şu haberi okuduk: Aydın (Hususi) — Son gün- lerde vilâyetimizde rüştünü bulmamış köylü çocuklarının rıncılarla bunları saymıyan memurların muhakemesi Suçlular üç gruba ayrılarak muhakeme edili- POSTA s Her vakıt ölçüye başvurunuz & Bir münakaşa esnasında fayd münakaşa esnasında ileri sürülm meyi bilendir. Madame Calmon. de 3 fırıncı ile 2 iaşe lerine karar verildi başlanmıştır. İlk olarak dinlenen fi- rncılar: «— Bizim bir kabahatimiz yok. Biz icab edeni yaptık, demişlerdir. | İaşe memurları da şunları söyle-| mişlerdir: «— Fırmcilar, bizi gaflete dü - şürdüler. Bizim hiç kabahatimiz yok.» Neticede Şefik Ferah, Ziya O - bay, Niko Petcoloz adımda 3 firim- ci ve diğer 2 İaşe memuru suçlu göl rülerek derbal tevkif edilmişlerdir. Bir ihtikâr mazn mahkemede bayıldı Dün, çivi üzerinde zincirleme| bir ihtikâr yapıldığım yazmıştık. | Dün milli korunma malıkemesin- de bu davaya bakılmış, ilk önce söz alan suçlulardan Mehmed A- li Yasin firmasının sahiblerinden Abdullah Ya: , “— Benim bu işden hiç habe- rim yok, muameleyi mulıasebeci yapmıştır» demiştir, Halbuki ilk tahkikat esnasında kendisi suçu. nu ikrar etmiştir. Diğer suçlu Abdül Şenyüz de| sorgusu esnasında fenalık geçi- rerek bayılmış ve celse de bugü- ne tehir edilmiştir. İLİ ei PeraPalas sahibinin infilâk münasebetile istediği tazminat davası Geçen sene Perapalas otelinde | bir infilâk hâdisesi olmuş, bina -| nın bir kısımı hasara uğramıştı. | Bu hâdise dolayısile otel sahi.) bi Mehmed Misbah (tarafından! İngiliz sefiri Rendell ve diğer s6- faret erkânı aleyhine 500,000 Ti- rahık tazminat davası açılmış ve davaya 2 nci ticaret mahkeme - sinde başlanmıştır. Dünkü celse- de sefaret erkânına usulü daire- İsinde yeniden tebligat yapıl - masına karâr verilerek duruşma talik edilmiştir. ve içkili yerlere (girmelerini yasak etmiş ve şiddetle taki - bata başlamıştır. İSTER İNAN, İSTER İNANMA! bir Zi ah erleri fazla yösteren i a temin edebilen tek kimse o üş olan delilleri mukayese et - den füzuli defter ve| saire İstenmiyecek Maarif Vekili mekteblere bir tamim göndererek, ders leva- zımında tasarruf yapılması - nı, talebelere fuzuli masraf- lar çıkarılmamasını bildirdi Okullarda yeni yıl ders - lerine başlanması münasebe - tile, talebeler tarafından kul. anılacak defter ve diğer ders levazımı hakkında Maa- rif Vekili Hasan Âli Yücel alâkadarlara mühim bir ta - mim göndererek bu madde- lerin mümkün olduğu kadar e ile kullanılmasını » Hasan Âli Yücel tamiminde ezcümle de . İmiştir ki? «— Üç yildir dünyanın içinde bulunduğu harb şart - ları ve onun yurdumuzda du- yulan tesirleri her istenen maddenin bulunmasını güç - leştirdiği gibi, elde buluna » nın da gayet tutumlu bir su- rette kullanılmasını gerektir- mektedir; Bu itibarla talebe- den kolayca ve ailelere ağır bir vük olmaksızın temin e- dilebilecekten başka bir şey istememek lâzımdır. Yazı yazmaya elverişli bir amba- lâj hâğıdından bile faydalan- mak suretile kâğıd ve defter sıkıntısını karşılameak, giyim hususunda sıkı bir kılık bir. liği aramamak, ialebeden ai- lelerin mali kudreli dışında bir bedelle temin olunabile » cek ders ve alıştırma malze . mesi istememek gerektiğini bilmeliyiz. Bu noktayı takdir edeceklerine güvendiğim bü- tön öğretmen ve idareci ar- kadaşlarımın öğrenimi, geçim darlığında bulunan ailelere bir yük olmıyacak şekilde yü. rütmek icin gereken her tür- lü tedbirleri almalarını rica ederim.» / Cadde ortasında üzerine atılarak 200 lirasını aldı Beyoğlunda bir içki âlemi sıra- sında bir şahısla tanışmıştır, Ken disine bir öğretmen süsü veren bu adam, ahbablık peyda ettiği Cemale Maçkaya doğru bir ge- zinti yapmalarını teklif etmiş ve beraberce oraya doğru yürümeğe | başlamışlardır. Yeni ahbablar kol kola Maç-| ka tramvay durak yerinden ge - çerlerken, öyliyen adam, birdenbire Cema- lin üzerine atılmış, sarhoşluğun- dan istifade ederek cebinde bu- lunan 200 lirasını çalmıştır. Gazinocunun müracaeti üze İrine bu cür'etkâr soyguncu 2: bıta trafından dün yakalanmış- tır. Seyfi adında bir sabıkalı ol- duğu anlaşılan bu adam, suçunu itiraf etmiştir. anlatan ve hakikatte de Sabahtan Sabaha: Ya'nız boşanmaları Kolaylaştırmak değil, Muhakeme usullerini De di ğiştirmek Lâzımdır Num Burhan Cahid mma İM ikâhsız doğan çocukları babalarına tanıtmak, ev - lenmek gibi ayrılmayı da kolay» laştırmak için çare düşünülüyor. du. Bu işe memur edilen » bassıs heyet raporunu ve Boşanma davalarının #adeleşt rilmesi raporun esaslı tarafı imiş. Raporu okumadığımız için mütalea yürütmek doğru olmaz. Fakat söylendiği gibi komisyon aylarca uğraştıktan sonra yalnız bir neticeye varmışsa da bu ka dar zahmete hacet yoktu. menin Üzerinde ittifak et kikat zaten budur. He ayrılma davaları için değil, İkuk ve ceza davalarımızın hepsi hakkında ayni istek vardır. Sr rası gelmiğken bu bahsi biraz desmek faydalı olur. Meshud cürümlerin dışında kalan bütün edli işlerimizde ağırlık vardır. Bunun sebebi de muhakemat u- sulü -kanunumuzun hükümleri - dir. Hâkimlerimiz adalet tevziin * de gösterdikleri isabet kadar sür'ot de göstermek isterler. Fa- kat bir takım kanuni formüller ve kayıdlar vardır ki ba arzuya sed çekerler. Meşhud suç saha sından çıkan herhangi bir ceza davasının ne sebeblerle ne kadar zaman sürüklenip gittiği malâm İdur. Hukuk davaları ise daha ka rışıktır. O kadar ki yine kanu” nun (Müruru zamaf) kaydına takılarak hüküm giymeden dos- yasile evrak mahzenine giden davalar bile vardır. Vazı kanun tam adalet düs- turunu tahakkuk ettirmek gay” retile kılı kırk yarar. Fakat bu gayretin bazı ahvalde bak mef- bumunu ellip süpürdüğü de vâ- #kidir. Esasen halk için asıl olan ineticedir. Halkın istediği mah keme kapısında beklememek, gel, git çenberinden kurtulmak tır. Bunun içindir ki birçok hu- İkuk ve hattâ ceza davalarında mahkemeye gitmemek için iki taraf kendiliklerinden karşılıklı feragatlerde bulunarak uzlaşma" İ ya tercih ederler. Böyle yapma Isrı menfaatlerine daha uygun İ gelir. Çünkü haklarını daha kuv vetli ve daha geniş ölçüde ala” çaklarından emin olealar da İmahkemeye gelip gitmek için kaybedecekleri zamanı, yapacak İları tabii masrafları düşünürler. Bunun tek sebebi bekledikleri hükmü çabuk elde edemiyecek- lerine dair tecrübe ile, müşahe- İde ile, rivayetlere göre edindik” leri kansettir. İnkilâb edliyemizin üzerinde” ki bu haksız kanaati değiştirmek zamanı gelmiştir. Birçok yerler de tek hâkim ve kadın hâkim bulundurmak suretile teşkilâtına ve personeline güveni olduğunu böyle olan adliyemizin muhakemat u- sulü kanununu ve hukuk. ceza düzeltip ve değistirerek bu (sür Tünceme) lere nihayet vermesi ni İstemek yerinde ve zamanın” da bir dilek olur. Burhan Cahid Çimento kontenjanı heniz belediyeye verilmedi Her ay belediye fen müdürlü. ğü emrine verilmekte olan çi » mento kontenjanından Birinciteş rin ayına aid olan kısım henü e lâkadarlarca ( gönderilmemiştir. Bu yüzden birçok inşaat sahib - leri yağmurların başladığı bu « günlerde yapılarını ikmal ede - memişlerdir. Belediye, çimento kontenjanının bir an evvel gön - derilmesi hususunda alâkadar « lara müracaat etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: