12 Kasım 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

12 Kasım 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Balıkesirde muhtaç ailelere ekmeklik buğday dağıtılıyor Her üç ayda bir 2000 kişiye tevzi yapılacak Balıkesir (Humusi) — Balıkesir ay belediy. l e K ece nalsdi yardim yapılan ty dağıtıkması ve bunun Müçük farkı gözellimeden bir idişi Bandırmada Tüccar ve esmaf kış müddetince'! wsker ailelerine yardıma, bunl: tn yakacak ihtiyaçlarını temine|: karar verdi Mudanya (Hususi) — Büyük Şek İnönü'nün Meclisi açış matuklar asker ailelerine yaplığı yardım kâfi değildir, Daha fazlasına da İktidarı * dverişsiizdir. Gerek yurd vazifesine giderken bize emanet ettikleri aile- lerimi, gerekse kış günlerinde yuva- sini isitmektan âciz eileleri koru. mak mecbudiyetindeyİz. Bandırma tüccar ya esmaflarinm severek ve htifakla kabul ettikleri cas şudur: Hendekte zengin bir linyit madeni bulundu Ji | Hendek, (Hususi) — Hen- dek kasabasında beş kilomet- re mesafede bulunan O Kâzi- miyye köyünde çok (zengin linyit madeni bulunmuş ve iş. letilmeğe de | başlanılmıştır. | | İ ba muvafık maden çıkmakta- İ| dır. Bunlardan iki çuval lin- yit maden kömürü İstanbula nümunelik olarak (o gönderil i el i Bandırmada bir yerli ma'lar şubesi açılması isteniyor Bandırma (Hususi) — Bandır. Manin gerek nüfus kesafeti ve ge- relese köylerinin çokluğu dolayisile birçok vüâyetlerimizden üstün bir durumdadır. Son senelerde Bandır. .öe d Li İlondikçe istenilen ve matla. İT Yanar diğee viikyelirden satn) alınsaış ve İzmirde satmak için) getirilmiştir. Halbuki İzmir tanzim satışı dahilindedir. Bu Kiberla De. ahientnerina Her tüccar ve esnaf Bandırmada ma ve havalisinde giyim ihtiyacı turan asker ailelerinin, diğer va- derece artmıştır ki birçokları bu tandaşların ve belediye hasianesi. ğtiyaçlarını temün edememekte ve nin iaşe ihtiyaçlarının ve rinin İkmeline sarfedilmek üzere €- nden gelen yardımı yapacaktır ve kazamn bütün nahiye ve köylerinde ayni hereket teşmil kaymakamlık #mkamınlan temenni edilecektir. Bu suretle toplanacak paranın 30 bin lira tutacağı tahmin edümekte- dir. «Son Postan nm edebi romamı: kadın Yarat Erkeği RET SAFA COŞKUN Bu kabahat benim değildir. Gö- ü gi! ğru, üçümüz de kaba - hatsiziz. Kabahat tabiatta.. ben yaşlandım, kendimi sana verme. mekte inad ettim. Sen ruhundaki boşluğu doldurmak mecburiye - tindeydin, nasıl beni ihtiyarlamış bulup benden soğudunsa, yarın Gönülün de ayni şekilde senin karşında ürpereceğini düşün! Bir şeyler söylemem lâzım d. ha.. İkimiz de ıztırab ranıyoruz. Ben büsbütün berbad vaz'yetteyim, Üstelik ogünahkâ. rım, mahçubum. Söylediklerine itiraz edemem. Bu sözleri en a- cı hakikatin ta kend'sid — Peki Semahat, dedim.. Mü- nakaşa ve mücadele etmeğe ta katim yok. Kararı da senin ver- >en lâzım geliyor: Ne yapmalı. İ “eşi hareket etmemi isti. W içinde koltuğun EREN ea Lei ara ei Gi geni giti adi ileri ketmiş dt i kö a kayt öyne 0 lir. alması &seler de on mis! para (o vermek mecburiyetinde kalmaktadırlar, Sü. İmer Bankin Bandırmada bir şube açması çok yerinde olacak banka İnekliyat yüzünden İstanbula yakın olması itibarile sikinti çekmiyecek » Sümer Bankin bu dileği nazara istenilmektedir. 158 trab ve heyecanı nasil bulaca- ğiz doktor Muhittin?.. Kalbim neye durmuyor; bu günahkâr; vücud, çivisinden kurtulmuş köh-| ne bir direk gibi niçin şu zavallı; kadının ayaklarına devrilmiyor ?| Elimi alnıma götürdüm. Sırsık- lam oldu. Bir kovaya daldırdım sanki.. inde olmayarak çok çektirdi. Fakat ben öyle bir mu- kabelede bulundum ki, onun hi- yatımda pek masumane oynadığı meş'um rolü gölgede bıraktım. Ona kı ihanet etmek gil cürüm işledim. Ben iğrenç bir damım. Başka birini sevmek, hiç süphesiz bu kadını bu derece sarsmayacaktı. Bizi bu kadar za- yıf yarattığı, bazan içimize, biz. den büyük, mukavemet edemi. yeceğimiz hisler soktuğu için ta- biat te kabahatli, Ben, yıllarca elem we keder içinde yalnız bir sevgilinin hayalile yaşamış, genç liğini beyhude harcamış ben, -İ serazad, çılgın, hisleri O kaypak bir insan enkazının temeli üstü- ne, yeni bir şahsiyet kurmağa -Kkenlışmış ben, nasl olur da bu İırtmalı hayat arasında sağlam “rota tutabilirdim! e Bomboş e, ile benziyen ruhumda esen ka- SON POS1m İzmirde Mal saklayan, fazla fiatla mal satan birçok esnaf mahkemeye rildiler İzmir (Hususi) — Piyasayı mü- rakabe teşkilâtı tarafından makta olan kontroller neticesinde her gün ibtilâr suçu ielmahkemeye verilenlerin sayısı gittikçe çoğulmak i tadır. Mürakabe heyeti, ibtikâr yapan esmafın listesini hazırlamış ve bun- lari derhal milli korunma mahke- -İ mesine sevketmiştir. Bunların adla, | rı şunlardır: Kemerde Hamam sokağında Fat ma Kancabahar adında bir kadının! elinde 20 kilo ekmek yakalanmı dil bunları fırıncı Raslnden fazla flat- la aldığımı O söylemiştir. Kabre- manlarda bakkal Mümin oğlu Yu- #uf İndil yüksek Flatla mal sattığın-| *ldan, Keçeciler Anafartalar cadde. sinde 498 numarada müskirat hayli Hüseyin oğlu Mustaaf kibrit olduğu halde satişa çıkarmadığından, Ana fartalar caddesinde şekerci Ali Gar! Nb Irmak mahlöt pasta, pisküv| sat tığından ve fazla fiatle şeker satışı yaptığından ve in üzerine eiket koymadığından, Bucada Dua yapıl. Garih bir boşanma davası (Baş taralı 1 inci sayfada) | dar evvel birbirlerile | tanışmiışlar| ve o günden İtbaren birbirlerini çıl| givca sevmeğe başlamışlardır. Nihayet 3 sene evvel bazi şart larla bu Iki genç evlenmişler ve! geçen Eylül ayina kadar mes'ud bir evlilik hayatı geçirmişlerdir. Fa kat her şey geçicidir, Nitekim bu saadet de bir gün kaybolup gitmiş. tir. İki genç aralarında olan anlaş. mağa delikanlının “elinde olmıyan bir sebeble aykiri Ohareket ettiğin- den, karisinin müracaati özerine mahkemelik olmuşlardır. Mahkeme salonu epeyce kalaba-| lık, bir köşede gençlerin arkadaş. ları olan kızlı erkekli bir grup ta herkesin nazari dikkatini celbedi. yor. başlayınca ilk önce genç kız ayağa kalktı ve mutad swallerden sonra, Reisin; 4— Anlat bakalım kızım, ko- candan neden ayrılmak istyorsun?e Soaline bir avukat edasile şu ceva- bı verdi: «— Muhterem rels! Buraya gel. memizin sebebi gayet basit, ve s1. zin debir celsede karar vereceğiniz bir talâk davasıdır, Kocam olan bu gençle sevişerek evlendik, Fakat aziz reis! Bundan benim kendisine şuursuz olarak bağlandığım anlaşıl masin. Aslâ! Çünkü, evlendiğimiz ün | zaman kocamın yüksek tahsilini bi- ve yapağılar İçin mediğinden, zahireci Bergamalı Ni yazi oğlu Saraceddin fazla fintla arpa ve buğdayı, Tepecikte dır. Diğer taraftan belediye seyrise. fer başmilfettişliği, Bornovada De- mir adında bir şahsa sid 1250 kilo| müsadere etmiştir. mir milli korunma verilmiştir. ———— Edirne belediye reisi $ Edime (Hu . sasi) — Beledi. © ye Meclisi top- eçildi yesinde Encü » men âzalıkların. Ferid Çardaklı da ve dört senedir Belediye Releli- iinde bulunmaktadır. Yeni Reisten Edime bu defa da canli bir hareket ve başari bekliyor. benziyordu ki.. Ve bu genç laz bana hâkim olmasını öyle bildi, bana öyle nüfuz etti ki.. Nüzullü bir insan betaetile kı. Kolumu pırdanmağa çalıştım. ü le kaldırarak, üne koydum elimi. — Semahat, biraz sakin ol... Ne vaziyette olduğumu görüyor- sun! Doktorun, en küçük bir he- yecan ve teessürle tıkanacağımı söylediğini hatırla.. Ah, bir tıka nabilsem, şu hicabdan kızaran yüzüm, ayaklarına çarparak par çalansa., Fakat Semahat, soğuk. kanlı olmamız lâzım. Sen ne der- sen öyle yapacağım, Şimdi başı- nı kaldır, gözlerinin yasını sil ve bana söyle.. Ne yapayım? Ağır ağır başını kaldırıyor. Gözlerinin içi kıpkızıl olmuş. Rengi korkutuyor beni.. Yüzüne vaslılığı tersim eden o bain çiz- giler büsbütün keskinleşmis.. — Bana, sen söyle Vedad, na- sıl hareket etmek niyetindesin! Başımı sallıyorum: — Hiçbir fikrim yok.. Ben a- kıntıya kapılmış, kürekleri kırık bir sandala benziyorum. Hisleri- min akışı beni nereye götürürse oraya gitmek (kararındaydım. Amma artık bu olamaz. Hakkım- da bir hüküm ver ve bunu bana hemen tebliğ et Semahat! Söyle İstanbuldan gideyim mi? Bu, günahlarımı temizlemeğe Okâfi gelmiyorsa, ihar etmemi tav- siye eder misin? «Eder misin?» kelimesi ağzım dan çıkmadan onu kollarımın a. rasında buluyorum. Kendini ku- cağıma atmıştır. — Vedad, her şeye rağmen sensiz yapamam. Sen ölürsen ben saçlarının üs! nim “kmeurim 'mu3 Ona a kadas|na kelime Vedad! Bövla bir co-İne yaşar mıyım sanıyorsun! İntihar beyanname ver. birim tezgâhtarı Salâhattin fazla flatla ek-| mek sattıklarından yakalannışlar.! tirmesine 2 sene vardı. Babasi zengin olduğu için gelirimiz de o kapı idi. İşte ben o zaman kendi- sine şu şartı koştum: «Seninle ev. lenirim amma tahs.ini bitirmek şar öle, şayet bitiremezsem ayrılırım» dedim. O da memnuniyetle kabul Jeti, | Kocam vasat kabiliyetli bir tale- be İdi, manen ve maddeten çok meşgul oldum ve o sena Ikntalle smifmi geçebildi. O zaman bana: «— Ah! Şu sn senemi de atlat- sam rahat bir nefes alacağım» di. yordu. Ben de kendisini teşvik ederdim. Mantteessüf son sene ek- seri arkadaşları gibi tahsilinin» son basamağında sınıfta kaldı, Bu sene İtelâfi eder dedik, babası annesi, ben ve birçok tan'dikleri (o üstüne düştülerse de geçen seneki ayi ramadık. Bu neticeye göre sizin de rels bey takdir etmeniz lâzimgelir ki aramızdaki bağın kopması lâzım geliyor.» Delikanlı Ise* evlendiğimizin ilk “senesi! kıbete uğramaktan kendisini kurta! Hergün (Baş tarafı 2 nci sayfada) yularak anlaşılmasına tam olarak küf gelmedi ve şimdi hükümeti meydanda bulman ikâğıd paranın bir kismini yalniz harb dolayisile çok, pek çok, pek haksiz kazanç temin etmiş olanlara yüklenecek bir vergi yoliyle geri çekmek kara» rini vermiş görüyoruz, Varlık vergisi hükümetimizin a. lacaği tedbirlerin yalniz mali X ya taallök edenini gösteriyor. İkti. sadi ve zirai sahaya iigilendirenleri İse büyük bir kül teşkil | ediyor, Her şeyden evvel sabit gelirli va- tandaşlara eklen gelen ber yardi- min yapılması kararı da bu tedbir lerin arasında en mühim yeri ali- yor. Sirasi geldikçe bu kararlardan ayri ayri bahsetmek fırsatını bula, cağız. Şimdilik çok mühim gördü- ğümüz bir noktaya İşaret edelim: | Toprak ine el konma. ması usulü aynen kalmaktadır. Bu noktayı büyük bir zevk du- yarak müjdeliyoruz. Saracoğlu hükümeti bu kararı verdiği zamân bütün memleket ak kışladı, sonra da bu kararın bek- i see rmediği görülü ce karari tenkid edenlerin çıkmıya başladığı görüldü, Biz bu karari memleket hesabi- na çok hayırlı olarak görmekte 40. İmuna kadar sebat ettik, ve kararı tenkid edenlerin çök aceleye kapıl dildarinı söyledik ve defalarca yaz dık ki, bu karar asil meyvasını ge lecek yıl verecektir. Başak dilinden öğreniyo. ki kö toprağına yapişmış- tr, gelecek yıl belki bir misli faz. in mahsul elde edecektir. Bu faz lalik da beklediğimiz ucuzluğa yol açacaktır. Elzem Ülşa İl gil m zaniyorlar, şanı ve şöhreti de ye rinde, Öbür tarafta İse muhtelif İüniversitelilerden diplomaları almış nice İşsizler elleri böğürlerinde bek liyorlar, Karıma vâdediyorum ken- İdisini bir yüksek tahsili adamın ka İris gibi yaşatacağım. Kendisi de İzaten fakir bir ailenin kızıdır.» de. miştir. İ Genç bayan cevab olarak şunları söylemiştir; ayakli yok hay reis! Bu bir ip meselesidir, Verilen söz tu- tulmalıdır. Fakir oluşum da buna bir mani teşkil etmez. Res bu garib boşanma davasini şöyle karara bağlamıştır: Sebeb gayet basit ve zayif. «— Maalesef hâkim bey vaziyet tir, Tarafların boşanma imkânı var karımın anlattığı şekilde. Kendimi! dir. Bunun için kendilerine bir se- ne kadar siktim çalıştımsa da mu. vaffak olamadım. Fakat karımı çok seviyorum, kendisinden aslâ ayrıl. mak taraftari deği'im, Hem yüksek tahalt diploması olmamasi bir insan için kusur mudur? Hiç tahmin etmi sızlar var ki hayat adamı, İş ada. mıdırlar ve dünyanın parasini ka. cukluk yaparsan hepimizi mahve dersin! — O halde buradan gideyim! — Oooh, senden ayrılamam.. Seni görmeden yapamam? Unutma ki, burada kalmam daha fena olacak! — Haklısın! Lâkin Gönül ne olacak.. Senden ayrıldığı için yavruma bir şey olursa.. İki ara- ayım, ooh, ne korkunç vaziyet. Bir tarafta kızım, bir tarafta sen. — Beni unutturmağa çalışın! Ben muvakkat bir zaman içir se- yahate çıkmış olurum. Gaybube. tim sırasında, Gönülü idare ein. Mümkünse onu.. Hıçkırıklar boğazımda düğüm leniyor. Onun başkasının Kırık bir sesle cümleyi bitiriyo- rum: — Başkasına verin! Gençtir, unutur. — Ya sen? — Ben., Ben mi? Ben zaten mahvolmuş bir adamım. Bir ta. rafa çeki derdimle, ıztırabım- la başbaşa kalırım, Düşün ben nelere tahammül etmedim? Şim- di İstanbuldan kalbimde iki yara ile uzaklaşacağım. Yalnız beni affettiğini, mazur £ gördüğünü söylemeni İstiyorum, O, o kadar sana benziyordu, 6, o ki di ki Semahat, onu Gö değil sen diye sevdim. Islak yanaklarında dudakları. mı dolaştırıyor, saçlarını koklu- yorum. — Biz dünyanın en müthiş ha- ilesini oynadık Semahat! Daha rollerimiz bitmedi. Bu haileye bir de netice lâzım! Ben gitme- Tiyim, — Ben ne yapacağım! Gönül olacak! yorum, Çünkü; bugün ne dipleme-| İne uyuşma müddeti veriyoruz.Şayet İva müddet zarfında ibtlâf kat'i bir neticeye bağlanılmazsa o zaman İicabı görüşülecektir.» SADİ TEK TİYATROSU Halide Pişiin birlikle Beşiktaşta bu yece Sürtük Piyes 3 perde — Sen, beni yaratmak muci- zesini gösteren kadınsın! Kendi ıztırabını içinde boğabilir, kızına hâkim olabilirsin! Önüne (genç bir sevgili çıkarmak ve onu meş- gul etmek faydalı olur. Saçlarımı okşuyor, — Zavallı Vedad! Hakikaten çok zavallıyım. Gözlerim artık kaskatı değil. Ağ. lıyabiliyorum. A meki sanın içinden sürti ılık bis ne güzel şey.. Demek son defa birbirimizin Ömrümün &- yor. Son per- Allahın gü- nahkâr aktörü, bitir şu faciayı. Ilık ve tuzlu göz yaşlarile yıkan- mış dudaklarını doya doya öpü. yorum. — Beni affettiğini söyle Se- mahat! — Ben seni kabahatli bulma. mıştım Vedad!.. — Ne büyük kadın bir kalbin var. Beni kahrediyorsun! — Gidecek misin! Kolları boynumda düğümleni- yor. — Gene mi yolculuk, gene mi ayrılık, gene mi gurbet, gene mi hasret! — Bu seferki uzun bir yolcu- luk sevgilim! — Ne zaman döneceksin? — Hiç dönmemek daha doğ Tu. — Ben seni görmeden ne ya, parım? — Ben ne yapacaksam! şün ki, ben yapyalnızım. Elleri saçlarımda dolaşıyor! — Zavallı çocuğum! Basımı omuzuna o koyuyorum.' ne asil iyiliğinle Dü- Bunlardan 30 tanesini hallederek bir arada yollıyan okuyucuları. mızdan 80 kişiye hoşlarına gidecek hediyeler vereceğiz. 12345678 2 AGAR UN- 1 — Patiskanın arkadaşı (8). 4 — Bir ölçüye (8). 3 — San'a (2), Müstümanların İba, dei (5), 4 — İngiliz bayanı (3), Molârll mas, na (4). 5 — Müvahharen (8), 8 — Masalların korkunç bir w. 1 — Bilgine (5), Bir hayvan 12). 4 — Hangi salsın (yedi; 5 (8). Yukardan aşağıya doğra: 1 — İnsna nazar ot (8). 3 — Bir yıldız (4), Memsubiyet eki (2. 3 — Erkek (2), İp (5). 4 — Avrupada bir nehir (3), İstem, bulda bir semt (4). 5 — Bulan, ihira eden (8), & — Bir te sanı (6). T — Bir asmınız (6, Wir renk (2). * — Vekkledi (8) sma vız 130: Saat ayarı, 7.32: Vücudumun çalıştıralım, 740: Ajans haberleri, 15 Karık program (M.), 12,20: Sant &* rı, 12.33: Karışık program (Pl), İZ Ajans haberleri, 13: Bayan okuyur İ ramadan fasıl şarkılari, 15: Sant £ 118.00: Sa eserleri, 18.20: Karışık Ç İar, 19: (Ziraat santi), 10,13; Dans mt. siği CPL), 19.30: Sant &yarı ve ajana İ haberleri, 1945: Serbes 10 dakika, 1955: Haki kanto ve bürküer, 20.15 gazetesi, 2045: Hak dürkülerk 31: (Evin saad), 21.15: Müak sohbet, leri, 2145: Radyo senfoni o eikesica, 20.30: Saat ayarı, ajans hâberleri borsalar. TİYATROLAR Komedi Kısmı ASRİLEŞEN BABA Yazan: Spirş Melâs Türkçesi; A. Hacopüles Kolları arasında bulunduğ! san, beni hem yaratan, h dürendir. Şu yaşlı gözlerd maziyi, hem istikbali görü ömür ağlıyarak bitecek! Gene karanlık, gene & tesellisiz günler, aylar, geçecek. Biraz aydınlığa sanıyordum. Bu daha © Kasırgalar hazırlayan X bir güneşmiş.. Bir mum gibi la damla eriyerek, sönmeğ lemek, sönünceye kadar da ıztırabını duymak.. mezar taşını meydana lerini beklemek.. Oooh.. Dünya şamdanına dikilen mum, bu kadar şiddetli rüzgâr karşısında hâlâ sönmüyor? Ayni günün gecesi. — Yaz bitiyor Vedad! Köy son gecelerimiz. Vedad, dalgın, başı önün yürüyor. Yemekten sonra Gön gelmiş, Fenere kadar yürüm: için ısrar etmişti. Bitkin bir he deydi, adım atacak hali yokt Fakat bu ayrılık dolaşması ol caktı, habersiz kaçamazdı. B te çıkacağını, çabuk d söylemeliydi Kesi mümkün olsaydı da, onu hiç gö meden gidebilseydi. Fener ye lunda gene dudaklar birleşecek, gene tutuşacaktı. Dudaklarında taze bir pusenin har. yola çıkmak istemiyordu. Kararı kat'l idi. Mutlaka İstanbuldan uzak- laşması lâzımdı. Fakat, bu ne müthiş bir ıztırab pahasına ola caktı. £Arkası var) » 2 di Bir ömür ağlıyarak geçti, Dz

Bu sayıdan diğer sayfalar: