25 Mart 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

25 Mart 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— —— Akay je'niz müesseselerinin — bilân - çolarını tetkik etmekte - olan İktısat Vekâleti heyeti Akay ida- resindeki çalışmalarını bitirmiş - tir. Bugün Denizyolları bilânçosu- Dü tetkike başlıyacaktır. Yapılan tetkiklerde Akay idaresinin 1936 Yilı fçinde 192000 lira kâr ettiği anlaşılmıştır. İdarenin taşıdığı yol- €u âdedile kâr mikdarı geçen sene- Ye nisbetle fazladır. Yalnız 192.000 Hra kârın 75.000 lirası Yalova kap- zararına kapatılmış, 114000 lirası da amortisman ola « Tak ayrılmıştır. Bu suretle idareye ancak 3.000 lira kadar safi bir kâr kalmıştır. Diğer taraftan Denizyolları ida- İstanbul polis kadrosu idaresi kâr bıraktı Bilet ücretlerinde tenzilât yapılmasına imkân görülmiyor, apurlar gelinceye kadar zarar devam edecek mi. resinin, hazırlanması biten bilân- | çosuna göre idare 1936 yılı içinde 100000 liradan fazla zarar etmiş - tir. Bu zararın en mühim wPeb(, yapurculuk şirketinden devir alı- n nan bazı vapurların hurda halinde | satılması ve bu yüzden de 100.000 li-| Traya yakın zarar edilmesidir. Bun- *dan başka idarenin elinde bulunan yapurların gün geçtikçe eskimesi de bunların fazla tamir edilmesine sebep olmaktadır. Bu tamiratlarda ekseriya gemilerin şimdiki kıymet- lerinden çok fazla paralar sarfedil- mektedir. 938 senesi içinde idare bütün gemilerinin tamiratı için 400.000 liradan fazla para masraf takviye edilecek Haziranda yeni kanun tatbika başlanıyor, maaşlar artacak Zıhnı işleri için br çok esaslı 've yeni maddeleri ihtiva eden Yeni polis teşkilât kanunu bir âya kadar meclisten çıkacaktır. Hazirandan itibaren tatbik edil- miye başlanacak olan bu kanuna, zabıta mensuplarının terfih ve ter- fileri için bir çok maddeler kon - Muş ve umumiyetle maaşlar arttı- Tilmıştır. Yeni kanunda, üç sınıfa ayrılan komiserlerin maaşları 25 liradan başlıyarak 30 ve 35 lira olarak tes- bit edilmiştir. İstanbul polis teşkilâtinin islah OYUN OYNARKEN Kalyoncu Kolluğunda, kuyu s0- kağında 11 numaralı evde oluran Yağma'nın 8 yaşındaki kızı Pedi, Tarlabaşında, sokakta oyun öye Narken Reşidin idaresindeki 2155 Bümara't otomnbil çarpmış, çocuğu ndan ve ayağından yaralamıştır. El BİRLİĞİLE DAYAK sinde yi oturan Ramiz, ayni mahâlle- lehmet oğlu Remzi tarafından el liğile dövülmüştür. MÜTECAVİZ SARHOŞLAR Erenköyünde, Hamam sokağında ran Ahmet oğlu Ali ile arkas daşı nalbur Hüsamettin, dün gece, Kadıköyünde kafaları çektikten ve üvli sarhoş olduktan sonra, geç Vakit Kadıköy rıhtımında İnci ga- "Osuna gitmişierdir. da, kapalı yerde de bir haylı içen Lııkî:nn, rakı, beyinle- Tine vurmaştur. Iki sarhoş kafadar, önce l6 şarkı okuyan kızlara, 'Südan sonra da etrafta oturan Edebi roman: 22 Sen de seveceksin! Yartın öbür gün ya bunlara ağır Belmiye başlarsam, o vakit ne olu- Tum?, Ne Bidecek yerim — var, ne Siğınadak, Büvenecek- bir şeyim. Hem Salihten benim herşeyimi :“ldlhr. Kocası öldü.. dediler. Endi kızları gibi evlendiriyorlar, V8 hanım günde üç beş kere Ş;m—ı Eidiyor, bana öteberi alı - ah u, bernim için bir devlet kuşu Yılmadı. Ve, ütün bu muha - _yo:h"' Yaptıktan sonra aklı ke- & ki, bu evlenme kendisi için evlenme, hem de iştir. bir büyük üzüntüsü var: Yülnız, Güneş, ;lo"dllı nasıl ayrılacağım?. Tuyapga: Bunun da tesellisini bu - k,:ğf"ldlğımu ev buraya ya - Sık gelir, onu görürüm. Olmazsa sabahleyin aldırır, ak- İ e oturan İsmail oğla Behçet ve | Üsküdarda Valdeiatik mahalle- | Açık havada | ve takviyesi işine büyük ehemmiyet! verilmiştir. Şehrimiz teşkilâtı bü - yültülürken buraya münevver ve lisan bilen elemanlar seçilecektir. İstanbul emniyet direktörlüğü - nün bazı şubelerinin memur kad- rosu noksan olduğu görülmektedir. Haziranda, bazı şubelerin ve mer - kezlerin kadroları takviye edilecet-| tir, Kadraya alınacak yeni memur- ların iyi eleman olmasına bilhassa dikkat edilecektir. Zabıta memurlarına muhtelif ll- san kursları açılmıştır. Memurlar buralara devam edecektir. Konserler verilecek Konservatuar Nisanın yirmisin- de kız ve erkek 85 talebenin işti « rakile, Konservatuar muallimle - rinden Fahrettin Sadığın idaresin- de büyük bir koro konseri vere - cektir. Bu koönseri müteakip Konserva- tuar, Mayısın on beşine kadar üç talebe konserile konserlerine ni - hayet vererek yaz tatiline girecek. tir. Tatilde Konservatuar bandosu her gün şehrin muhtelif semtle « rinde açık hava konserleri verecek- ——— —— mi ilere taarruz ve lecavüze lamışlardır. Kendilerine ihtarda bulunulun. da: DT Oğlum, bize kim derler?t.. Kimmiş karşımıza çıkacak kabada- yı?., Gibi nârâlar atarak tabak ve bardakları kırmağa başlamışlardır. Bu iki bedmest, polis tarafından yakalanarak cürmü müddci. umumiliğine verilmişlerdir. Etem İzzet Benice şama kadar yanımda tutar, sever, doyar, akşamları gönderirim. Bunu böyle düşünü, — Sabahları aldırır, gönderirim.. Derken birdenbire içine de bir böbürlenme düşüyor, koltukları güvençle kabarıyordu: — Yüzbaşı evi. Helbet benim de kapımda bir iki askerim olacak. 'Tuttukları evi de beğeniyor: — Küçük amma, iyi bir ev. Ra- hat, düz ayak. Döşemesi de Iyi ol- dü!. Diyor; düğünü düşünüyor, işta | © vakit içinde bir ürperti, bir g- | cıklanma duyuyor: — Alayla, düğünle ikinci bir de- fa el adamının koynuna gitmek de ne tuhaf?, Her kadın muhakkak ki. hayatında bu heyecanı bir kere | akşamları Günün meselesi: enizyolları idaresinin zara ettiği plânçodan anlaşıldı yeni | şene, gittikçe daha fazla zarat ©- etmiştir. Bu vaziyette idarenin her deceği ileti sürülmektedir. Bu « nun için de henüz kat't olarak tes- bit edilmemiş olan yeni sene nav- lun ve yolcu tarifelerinde de ten- zilât yapmanın kabil olamıyacağı anlaşılmaktadır. Çünkü bu vazi - yette idare daha fazla zarar ede- ceklir. Bu vaziyetin Almanyaya 15- marlanan yeni gemilerin işlemi « ye başlamasına kadar devam ede- || ceği muhakkak görülmektedir. İk- | tısat Vekâleti, idarenin tam randı- man verebilmesi için elindeki bü- || tün gemileri beş sene içinde ta - mamen yenilemiye karar vermiştir. İstanbullular Tünele rağbet Etmiyorlar Yolcu miktarı gittikçe azalıyor İstanbul Tünel Şirketi bir kâr temin edilmediğinden bahisle pilân çosunu zararla kapadığını bildir . miştir. İdare, yolcu sayısının Bit fikçe azalması dolayısile seneden seneye varidatını kaybettiğini iddia etmektledir. Bu iddiaya göre, Tü. nel yolcularının adedi 1928 sene - sindenberi her sene mühim mik- tarda inmektedir. Ve mezkür yıl %hipleri bi 'Emlâk bedelleri ve kiralarının | düşmemesi için çalışacaklar ehrimizdeki emlâk ve irat sa- | başladığı, iş ve ticaret merkezleri- ş hibi olanlar bir birlik kurmuş- lar ve faaliyete geçmişlerdir. Bir- LEk Galatada bir bina kiralamış, idâre heyetini tesbit ve kendisine bir mesal progğramı çizmiştir. İstanbuldaki emlâk ve irat sa - | hiplerinin, bu birliği maksatları şudur: kurmaktan Şehirde emlâk ve irat kıymetleri | gittikçe düşüyor. Hem satış fiatı, hem de kira bedeli ucuzlamıştır. Şehrin gittikçe fenalaştığı, halkın | YENİ BiR İstanbulda zengin irad sa- r birlik kurdular nin değiştiği ileri sürülmektedir. Birlik, irat ve emlâk fiat ve kira- larının sahiplerine zarar vermi « yecek şekilde muhafazası için ça - lışacaktır. - Birliğe, irat ve emlâk | sahibi olan bir çok zenginler aza olmuşlardır. Bilhassa, eskiden ya- pilmiş ve han usulü kiralanan bi- nalar, şimdi fiat ve kira itibarile çok düşmüştür. Birliğe, daha ziya- de iradı ve emlâki ile geçinen ve bunu kendisine iş edinmiş bulu - muayyen — seratlerde - toplanmıya | nan zenginler aza bulunmaktadır. Avrupalılara Türk sigarası |İçireceğiz. Bunun için muhtelif mem- leketlerde teşkilât yapılıyor Bir milyon lira sermaye ile İş Bankası ve İnhisarlar idaresi tara- fından kurulan Tütün Limited şir- keti tütün ve sigaralarımızın ec- mebi memleketlerde satış ve rağ - betini arttırmak için büyük bir program hazırlamaktadır. Bu prog- tam ile Avrupa ve Amerikanın en büyük şehirlerinde satış teşkilât. ları yapılacaktır. Bu memleketlerde Türk sigara- sı namile satılacak sigaraların tü- tünleri buradan harmanları ya - pılmış olarak gönderilecek, yalnız orada — memleketimizden — giden mütehassıs Türk sanatkârları ta - rafından sigara şekline sokulacak- tır. Şimdi Londrada bulunan İnhi- sarlar Umum Müdürü Mithat Ye- nel bu iş için İngiliz firmalarile 'Tünele binenlerin adedile son bir sene içindeki yolcuların miktarı arasında dört milyondan fazlı bir “dzalış vardır. Ezcümle yalnız 929 yılı - içinde dokuz milyon 408 bin 82 kişi Tünel ila seyahat etmişken, geçen sene bu adet 6 milyon 146 bin 58 kişiye düşmüştür. Karaköy ile Beyoğlu arasında yegüne nakil vasıtası olmaktan çı- kan Tünel idaresi halkın rağbetini tekrar kazanmak imkânlarını ara- maktadır. Bu cümleden olarak 570 »etre gibi nisbeten az bir mesafe İahi- lindeki bir kaç dakikalık seyahat için verilen şimdiki ücretin bir miktar tenzili imkânı olup olma- dığı hatıra gelmektedir. Çünkü bu kısa mesafeye nazaran ücretlerin yüksek olması yolcu miktarını a- zaltan en mühim âmillerden biri - dir. Ve ayni sene içinde daha uc'ız olan ikinci mevkide seyahat eden- lerle Tünel birinci mevki yolcuları arasında bir kaç milyon gibi pek büyük bir fark göze çarpmaktadır. düyuyor ve., bir kere düymi Diye söyleniyor, kızarıyordu! Düğün gecesi Gece. Saat on bire geliyor. Şa- min ilik, damarlara baygınlık ve- Ten geceleri. Arap kızları şakır şu- kır çifte telli oynuyorlar. Saz, dar- buka, yalelli, Feridun, Nihat, Nojat hurma ra- kısınt tercih ediyorlar, Akşam teş- te başladılar, durmadan içiyor'ar. Hepsi keyifli, hepsi şen. Düğün evi dopdolu. Yeniyor, içiltiyor, eğleni » Hiyor, Nihat karısına duyurmadan Feridunun kulağına fıslıyor: — Şu çenginin göbek kıvırışına bak. Kahpe bayılttı beni. Feridun da: — Arabm güzeli de güzel olu- yor haniya, Kâfirlerin öyle ateşli bakışları, kıvrak bayılışlart var ki, insanı bir görünüşte serseine çes viriyorlar, Diye Suriye kadınları hbakkın - daki fikirlerini söylüyordu. » Bir arâlik Nejad kalktı: — Benim adağım vardı. Lütti- | yenin düğününde çifte telli oyni- l yacaktım. | müzakecelerde bulunmaktadır. Mithat Yenel İngiltereden orta ve Şimali Avrupaya gidecek, Alman - ya, Çekoslovakya ve Avusturyada- ki tütün mülessese ve fabrikalarile bu şekilde anlaşmalar yapacaktır, Avrupanın bazı yerlerinde başkı tütünlesi ve sigaraları Türk siga- raları diye satan kimseler hakkın- da tahkikat yapılacaktır. Evyelce bu şekilde yabancı kim- seler tarafından idaro odilerek ge- rek memlekete ve gerekse İnhisar- lar idaresine büyük zararlar yapan Mısırdaki tütün fabrikasile — satış teşkilâtı tamamen idarenin eline Beçtikten sonra buradan çok iyi randıman alınmıya başlamıştır. Türk tütün ve sigaralarının di- #er memleketlerde de Mısırda ol - duğu gibi rağbet bulması için Li- Tited şirketinin sermayesinin de fazlalaştırılması kararlaştırılmış - tır. . M coeNNeFEcENE AAA HMLA AD HN aKU maunmmzı Deniz Ticaret Mektebi Islah ediliyor Mektebe tatbikat için bir gemi alınacek İktısat Vekâleti gelecek ders yı- hndan itibaren Ortaköydeki Yük « sek deniz ticaret mektebinde esas- h yenilikler yapacaktır. Mektepte yapılacak ıslahat ile kaptanlarımı « zın ve deniz adamlarımızın mü - o — Ezcümle son sene birinci mevil ile bir milyon 289 bin 196 kişi taşın- Mişken ayni yıl içinde ikinel mev- kie binenlerin Bayısı 4 milyon 857 bin 386 — Çifte telli, Bahriyo çifte tel - , SAZa emretti: lisi! Ve.. oynamıya başladı, Arkadan, Feridun kalktı: — Benim de adağım zeybek öy- namaktı. Dkdi, zeybek oynadı. Lütfiye per- vane gibi evin içinde dolaşıyor, sofradan sofraya gidyior, herkese ayrı ayrı hizmet ediyor, onun bu g_uıel özden Börünüşü düğünün bü- ;ıuı davetlilerini memnun ediyor- u. Salihe takılanlar da çoktu: — Beyefendi güveylik ediyor. Bu ne çalım yahu!.. Anladık, evleniyorsun. Fakat, fi: yakan kime? Hele Nejat, keyifli keyifli: — Tavuğun bacağını ilk akşam - dan ayırmayı sakın unutma ha, Sonra bizim gibi kılıbik olursun.. diye yarı alay, yarı ciddi söyleni - | yordu. Düğün, eğlence, içki, saz bütün hizile sürüyordu. Feridunla Nihat, kemmel bir şekilde yetiştirilmesi temin edilmiş olacaktır. Mektebin yanındaki arsada kurulmakta olan lâbratuar binası bu tatil esnasın- da bitirilecek ve burası için Avru«- | paya ısmarlanan tesisat ve âletler yerlerine konarak lâbratuar ge « lecek ders yılında talebenin isti « fadesine açılacaktır. Bundan başka mektebin en bü - yük noksanlarından biri olan ve talebenin ameli olarak yetişmesi için muhakkak surette lüzumlu gö- rülen vapur meselesi de halledi - lecektir. Vekâlet mektep için bü- .yük bir gemi alacaktır. Taleheler bu vapurda ameli ders görecekler - dir, Bugüne kadar mektepte kü « çük ve eski bir yattan başka bir vesait bulunmaması yüzünden a- meli derslere lâzım gelen ehem- miyet verilememiştir. Karabük. Demir ve çelik Fabrikaları Başvekil 3 nisanda te- mel taşını koyacak Karabük' kurulacak — demir fabrikaları tesisatının temel atma merasimi nisanın üçüncü cumârtesi günü başvekil İsmet İnönünün elile yapılacaktır. Merasimde şehrimizden gidecek olan zevat için iki husus? trea tahrik edile. cektir. | Başvekilin bu münasebetle bir nutuk söylemeleri muhtemeldir. Kadıköy Su Şirketi Kadıköy ve havalisi Su şirkee tiain Hükümete satılması için Ane D etin iş ün karadan şehrimize gelmiştir. Bugün Parise hareket edecek olan delege müsait bir safhada cereyan eden müzakereler hakkında umumi —merkeze izahat vererek tekrar memleketimize dönecektir. ferlerden biri geldi, Nihadın kar« gşasında selüm aldı, haber verdi: —-Bir inzibat sizi arıyor. Nihat, içkinin salıp koyuverdiği kafasını toplamıya çalışarak sor - du: — İnzibat mı? | — Evet.. — Ne istiyormuş? — Bilmiyorum, Merkez Kuman- danlığından geliyormuş. | Nihatla nefer arasında bu ko - nuşma olurken, salondakilerin he- men hepsi kulak kabartmış, onları dinliyorlardı. j Nihat bir saniye düşündü; as - kerce, sert bir söyleyişle emretti: | — Söyle gelsin buraya. Nihat bu emri vörirken içeri 0- | dadan Firdevs Hanım de Lüttiye | ile beraber salona geldiler. Firdevs sordu: — Ne var Nihat? Nihat, dudaklarını büze büze ve: Kurma rakısının verdiği zorla kı- zaran gözlerini karısının gözlerine | baş başa — vermiş — konuşurlarken sokak kapısında hizmet eden ne. kaydıra kaydıra: (Devamı var) bulunmak — üzare | Halk Filozofu diyor ki: Türk devlerine Yol verelim ! Genç pehlivanlarımız - Finlan - diya ve Almanyaya kadar şöyle bir uzanıp geldiler. Epoyce de galebe kazandılar. Pehlivanlarımızın bu le gürültü olmadı. İhtimal ki, zeteler şu dünya siyaseti hâdisele- rinden bu sefer göz açamadıkları için.. Fakat, ne de olsa, genç pehlivan- larımızın bu seferki muvaffakıyet- leri bizi doyurmuştur da denile- mez, Çünkü bizim bütün dünya miü- letleri arasında bir üstünlüğümüz vardı ki, asırlar üstünde kırılmaz bir rekor olarak kalmıştı: Türkün bağrından devler fışkırıyordu, bü- tün cihanda sırtı yere gelmez dev- ler! O Türk devlerinin menkibelerini hâlâ, her defasında, titremeden dinliyebilecek kim vardır? Dünyaya heybet veren cihan pehlivanları salmış bir millet ol- dukça, doğrusu, bu üstünlüğümü - ze dalma sahip olmayı dilememek kabil midir? Amma denilecek ki: — Öyle devlerin yetişeceği gün- Ter acaba geçmiş değil midir? İşte biz bu meseleyi pehlivanca bir elense etmek istiyoruz a; Hayır! geçmiş değildir. Yalnız şahsımızda değil, ebediyete kadar devlerin «- erbabında dahi umumi kanaat şu- dur; Irkımız ve toprağımız yalnız dün değil ebediyete kadar devlerin a- nasıdır, Toprağımız harikulâde, is- tidatlarla doludur. Onları seçmek toplamak ve fenni usullerle ye - tiştirmek himmeti kâfidir. Niçin yurttan, kim bilir ne ka - dar ziyan olup gitmekte olan, dev yavrularını seçip toplamak ve ye- tiştirmek himmetini gösterecek bir cemiyetçik bile kurmuyoruz? Spor Federasyonları bu işi ya - pamaz ki.. Halbuki küçük bir him- met ve fedakârlıkla az zaman için- de tekrar dünyaya Türk şanını hey- betle yayacak Türk devleri fışkı- recektir, Türk devleri! Dünyaya devler - çıkarabilirken işin niçin yalnız düasında oldu - ğumuzu anlıyan beri gelsin! Halk Filozofu m Kadıköy Kızılay Kurumu BZ0 » larından onuncu okul öğretmeni Kâmile Orhun vefat etmiştir. Bu hamiyetli öğretmen ölürken Kızıl- aya 300 lira bırakmıştır. Birimizin derdi Hepimizin derdi Berberler kı ratit halinde çalışmalı Okuyucularımızdan biri, yok ladığı bir mektupta — hulâsaten diyorki : * İstanbulda, berber dükkânı gittikçe çoğalıyor, Adım başında bir dükkâna rastlıyoruz. Tabit, bunların içinde, az sermayeli, ortu sermayeli, çok sermayeli olanları var, Binaenaleyh dük. kânlarının vaziyeti de tabil başka başkadır. Berberlerle konuşunuz. Şehrin muhtelif — semtlerindeki berber ll:'Blrılılıılırm dolaşınız, Hepsin bir aa ük. selmekte Munı—:âmıâ Ş*m'.ii. İstanbul, gün geçtikçe değişiyor. Bir çok semtler, mâs halleler var ki tenhalaşıyor. Halk şehrin moda olan semtlerine taşınıyor, Tabil, bu tenbalaşan yerlerdeki dükkkânlar, bu arada berberler, iş yapamaz hale geli. yorlar, Buna rağmen de, berber dükkânlırı azalmıyor, gün geçe ükçe artıyor. Bana kalırsa, bera berler kooperatif halinde çalışe malıdır. Lüzümlü ve muüayyen yerlerde, çok sermayeli, temiz, büyük berker dükkânları açma. hdır, Berberler, bu süretle bir arada çalışırlarsa, hem masrafs ları çok az olur, Buna mukabil kazzaçları yerinde olur. Bu (ik. rimi alâkadarların nazarıdikka. tine koyunuz, , Okuyucumuzun — mektubunda haklı noktalar vardır. Bu mesele mühimdir. Üzerinde durulması icabeder, kanaalindeyiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: