21 Temmuz 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

21 Temmuz 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yolcu vapurlarının| hali pek acıklı.. Vekil alâka g'ğşferdi İzmirden gelen yolcular, üst | .. . g* üste istif ün İzmirden limanımıza gelen (İzmir) vapurunda kalabalık, #imdiye kadar yolcu vapurlarında Rörülmemiş bir derecede idi. (İzmir) vapuru lüks kamarala- Tındap ambarlarına kadar dolu ol- | Suğu halde birinci ve ikinci mevki Yemek ve istirahat salanlarındaki İ koltuklar ve raflar, hattâ masala - tın üzeri bile tutulmuş ve yolcular Beoceyi buralarda geçirmiye mec- Bür kalmışlardır. Vapur Galata rıhtımına yanaşın- €a, 18 sant kalabalıktan bunalan halk kendini rıhtıma atmış ve ge- lenler, bir bu kadar yolcunun daha Vapurda yer olmadığından İzmir Mahkümlar Zonguldağa Gönderiliyor İzmirden de yeni mah- küm getirildi İstanbul hapishanesindeki — mev- kuflardan bir kısmı, bugünlerde, | Zonguldak madenlerinde çalıştırıl- Mak üzere Zonguldağa gönderile - teklerdir. İlk tecrübe olarak madenlere yol- lanan mahkümlardan iyi randıman #lındığından buradaki faaliyet sa- hası ve mahküm adedi çoğallıla - Caktır. Zonguldağa, İstanbul hapishane- Gindeki uslu mahkümlardan başka Ayrıca Edirne, İzmir, Bursa, Anka- | ve diğer yerlerdeki sakin mah- | lâr da gönderileceklerdir. — —Ezcümle dün izmirden şenrimi- — ze gelen (İzmir) vapurile (131) — Mahküm getirilmiştir. Bu mahkümların bir kısımı da edilmişti rıhtamında kaldığını, hele Çanak- | kalede motör ve kayıklara eşyaları ile beraber binip vapura gelen bir kısım yolcuların bu müthiş kala - | balık ve yersizlik karşısında müte- Cesir geri dönmek — mecburiyetile karşılaştıklarını söylemişlerdir. Vapurdaki izdiham ve bilhassa bu sıcak havada birbiri üzerine yır ğılan binlerce halkın acıklı huli, ayni vapurla İzmirden — şehrimize gelen İktisad Vekili Celâl Bayarın nazarıdikkatini celbetmiş ve Vekil bu dertle yakından alâkadar ola - rak derhal hatlara icap ettiği ka- dar fazla vapür tahsisini emret - Miştir. Bir milyon Talebe |Okuyor Mektepler gittikçe ka- labalıklaşıyor Bu yıl, Türkiyedeki resmi ökul- larda 730 bin talebe, Üniversitede ise beş bin talebe okumuştur. Önü- müzdeki tedris yılında bu yekünun 35 bin kadar daha artacağı yapılan" tetkiklerden anlaşılmıştır. Erkek san'at okullarında okuyan 21,260 talebe ile akşam - kız san'at okullarında okuyan ve henüz res- mi yekünu tesbit edilemiyen tale- be sayısı bunlardan hariçtir. 'Bir havırsevarin vardımı Kadıköyünde oturan hayırsever- lerden Bayan Nevber - tarafından Çocuk Esirgeme Kurumuna (200) , Bize tlim ve san'at tarihini yüzi Hayırlı geceler Ahmet Rasim gecesi tertip edilmiş veya edilecekmiş. Bu münasebetle | rahmetli distadın hayatına — dair malümat verilecek, eserleri oku - nacak, Şşarkıları — söylenecekmiş.. Her halde, Şübil met Vefik, İbnirrefik Ahmet Nuri, Musahip 2ade Celâl gibi temaşa | i»nwharrirlerinden sonra, Ahmet Ra- | simtn büyük bir uyandıra - a eminim: Çünkü yalnız si değit, saz da var! Şiir ve roman ya- zanlar, maması- yüzürden, ikinci plânda geliyor. Bu da bir baht işi! | Bu fikir gecelerinin, kim ne der- se desin, umumi kültür. bakımın- I dan söz götürmez bir Jaydası oldu- hakkak, Halkı, eserlere karşı | gu k yüyük gösteren ihamı, böyle edebi ge r, tavla- kambilini, domtnasını bi - rakmak suretile, temelirden çü - rütmüş oluyor. Memleket kültürü- | »e her hangi bir sahada hizmet et- miş olanları onurlamak için Helk. | evleri salamlarını daldürüp boşal- ten işıklı bör kalabalık bunun en | açık bir misalidir. —» | — Böyle olduğu hülde, eserlerin rağbet görmemesi de, yine bir ha- ruhu, gerek vücudü önünde şapka Çıkaran bir cemiyet, onların eseri karşınında neden omuz silkiyor? Yaya kaldırımındaki sergileri dol- duran ve değerli imzalar taşıyan yığınlarla kitap acı bir vâkâ değil | mi? Muharrire karşı canden sevgi gösterenlerin her biri bu kitaplar- dan birer tane alsalardı bu netice ile karşılaşır mı idik?. Kitap atmak meseleri... Söz bu. yaya gelince akan sular dürüyor. evgisinin gönüllerde kökleştiğine hiç şüphemiz olmadığı halde kitapların satılmamasn hepi- mizde tabii 'ereddü! uyandırı- yor. Ben, kendi hesabıma, bu sa - ğr halk aleyhine kaydede - menm: Kitap almak meselesi, bir pa- | va meselesi olduğu için.. Kitabın ekmeğe tercih edilmesini söyleyen- ler olabilir. Fakat, itiraf etmeli ki, bizde ekmeğin yerini tutacak kitap | YAPRAĞİP, he aücterilminorak Ka Bu itibarla, Halkevleri geceleri- nin kaymeti bir kat daha artıyor. in- İstanbul Halkevlerinden birinde | leri yapılan Ah - | m ve san'at yapanlar, oy- | | nanacak ve çalınacak eserleri ol - | kikattir: Brer sahiplerinin gerek | ticaret yapamaz Mali ye, b_u şirketlerin tetkik ettirmeğe başladı —| şirketlerinin imtiyaz Mmevzuu hari - on günlerde imtiyazlı elektrik cinde kalan bazı işlerle uğraştık Yahut elektrik ta oldukları anlaşılmı Bu münasebetle dün Maliye Vek emirle, elektrik şirketleri, bu gibi leri takdirde tediye sırasında hemen vergile- bildirilmiştir. Diğer taraftan resmi dairelere verilen elektrik cereyanı bedelinden Tinin de alınması lüzi gi döolayı elektrik tlerinden vergi fiyet vekâle e ve müesseselere imtiyazlı şirketler ta- Tafından verilen elektrik cereyanlarının bedellerinden vergi istenmemesi - Tilen cevabi emirle; resmi tebliğ edil. Sen de seveceksin! Hele ölüm gibi bütün Ansanları titreten ve.. daima kendinden uzak- ta bulunduran bir kuvvete karşı seni yılmadan götüren yine sadece aşkın oldu. Bu feragatinden sonra sana iİnanmıyan göz kör olur. Halil Nocip sevgine, aşkındaki derin küdrete inanmalda beraber sana yalvarıyorum: — Beni unut ve.. rahat bırak! Buradaki: — Rahat bırak!.. Dileğini sakın: tediğini yap!.. Şeklinde tefsir etme, Böyle bir tef- tirine asla razı değilim ve.. olamam. — Beni unutabilmen bütün davayı — ortadan kaldırabiğegektir. Buna İ darı görülmüştür. Ezcümle bunların binalar dahilinde elektrik tesisatı kurmakta ve - sarfiyatına ail eşya ve levazım satışı için dükkân açmak- fletinden alâkadarlara gânderilen bir — Beni rahatsız etme. Fakat, is- s lira teberru edilmiştir. den belleten bu gecelere, hayirlt geceler adı vermeli ve halka: «İler geceniz hayırlı olsur!» demeliyiz. F. Nafiz Çamlıbel — —a Sokullunun Yaptırdığı cami Vakıflar Başmüdürlüğü tarafın- devam vaziyeltini | dan camilecin tamiratına edilmektedir. Bu m Gazi köprüsünün kurulacağı yerde Azapkapıda Bü- kullu tarafından yapılmış kışmetli bir cami de tamir edilecektir. nda Soyadı almayanlar Bütün vi nüfuslarına âre, şimdiye kadar alıman ve kü- işlerden dolayı Tesmi dairelere yetlerin tüklere işlenen ve işlenmiyen 30Y mmiyacağı Ciheti & E alınıp alınmıyacağı ciheti de tered- |ij ll L Va almıyan- n sorulmuş ve vekâletçe ve: dirilmesi Dahiliye Vekâletinden &- | lâkadarlara tebliğ edilmi laşma merc içinde çırpiniyor. Bu satırlarımdaki — samimiyet, zannederim ki en içten bir itiralın tan başka bir şey de- Etem #t Benica iğildir. | Bevmek cemiyet içinde de eğer insan gönlünün geniş hudutları Bi- bi bir sığınak bulsaydı şekli ne ©- lursa olsun ve. ne netice verirse versin ben de haykırırdım: — Halil Necip seni seviyorum! Fakat, bugün ne yazık ki bunü söyleyemiyorum ve.. eemiyetin a- leyhime de olsa dilime vurduğu ki- lidi çözemiyorum. Belki : — Bırak kocanı.. Diye düşünürsün. Aşk yolculu- ğunda sen ölümü göze aldıktan son- ra ben niçin bu kadarcık bir fera- gati yapmıyayım değil mi? Basit düşününce bu, insana, yapılmıyacak kadar zor, çetin bir dava halinde gelmez, Ancak benim görüşüm ve.. benim zihniyetimle düşünebilen- nanman ve. hemen tatbike geç - ı men göreceksin ki, en kısa günler | içinde seni de, beni de rahata ka « vuşturacaktır. Her vakit söyledi » ğim gibi eğer evli ve biraz da yaşlı olmasaydım beni bu kadar seven, bana bu derece saadet vadeden bir erkeği asla reddetmezdim. Bu red- di yaparken istırap duyduğuma ve.. içimi buran sızılara karşı köye duğuma inan! Eğer bir evli kadının içinde bu- lunduğu vazife ve seciye kayıtları beni bağlı tulmosaydı, — Seni seviyorum! Demekten de çekinmezdim. Bü dakikada belki de bu heyecanın İ- çindeyim ve.. göğsüm ahlâk telâke ların son adetlerinin telgrafla bil- | n Vergiden Kaçanlara Ne yapılacak? Maliye vekâletinin bir kararı Az vergi vermek için bir kısım kazançlarını gizleyen mükellefle - rin bu hareketleri haher alı veya beyannamelerinin teti meydana çıkarıldığı zaman Maliye dairelerince, vergilerine hemen ye- niden ilâveler yapılmaktadır Bu yeni tarhiyatın tahsili esna - sında mükelleflere istisnsi hüküm- lerin tatbik edilip edilemiyeceği tereddüdü mucip olduğundan key - | fiyet Maliye Vekâletinden sorul - muştuür. Bu münasebetle dün Maliye Ve- köletinden Defterdarlığa gönderi- len bir emirle, ilâveten yapılan ver- için, 75 inci maddede tisnaf tahsil usulünün tat- bik edilmemesi icap etliği ve bu kabil vergilerin hemeti kanun hü- kümleri dairesinde tahsil olunması Idirilmiştir. | Keçi eti Ortadan Kaldırılacak Bir ayda sekiz keçi e ildi Keçi eti satılmaması için Bele - diyece alınan tedbirlerin - faydası görülmiye başlanmıştır. Yıllardanberi ilk defa olarak ha- ziran ayında mezbahada ancak 8 keçi kesilmiş ve piyasaya sevkedil- miştir. Geçen ay mezbahada 65,588 hay- van kesilip satılmasına rağmen bu- nun içinden yalnız sekizinin keçi olması memnuniyetle karşılanmış- tır. Maamafih Belediye tedbirleri- ne ve şiddetli kontrollerine devam edecek ve keçi eti meselesini bu su- | retle yavaş yavaş balleyliyecektir. Sâvari—_ : Polislerin ZŞt urtucur Bazı yeni tasavvurlar val Geçen yıl teşkil edilen süvari polislerinden daha - fazla istifade | temin edilmesi için tetkikata giri- şilmiştir. | Şimdiki halde süvari polislerin- | den, merasim günlerinde ve sair zamanlarda halkın kalabalik bulun- duğu yerlerde intizamı temin hu- | | susunda istifade edilmektedir. Badema, Avrupanın ekser şehir- lerinde olduğu gibi İstanbul atlı polisleri de gece ve gündüz müna- | vebe ile ana caddelerde devriye || gezeceklerdir. 4 Her caddede iki atlı devriye bu. L Junacak ve bu devriyelere yapıla- cak müracaatler derhal tahkik © - | lunacaktır. | Polis noktaları — vak'alarda, ica- bında süvari polislere de malümat vereceklerdir. Jarının bulun- erlerinde ge- liş ve gidişin tanzimi de atlı polis: lere verilecektir. üsefer memi ühazalar içinde sa — Beni unut. Diyorum, Ve.. hemen Bunu dene. Meselâ bu akşam, yahut ta yarın | kalk, bir trene atla ve İstanbula gidiver. Şimdi yaz da, Boğaziçi, Adalar kim bilir nc ka- | dar güzel ve iyidir. Belki harp bu- | rTalara kasvet vermiştir. Fakat, ta- biatin güzelliğine muhakkak ki en basit ifadesile bile mücssir olama- mıştır. İster Boğazın asırlık ağaç- | larla süslü şirin ve şiirli bir köşe - | sinde, istersen Adaların çamlığın- | da bir yaz geçirerek sinirlerindeki bütün gevşekliği ve damarlarında- ki aşk kirini giğerebilirsin. | Beni dinle ve bu sözümü yap! Halil Necip, hayat belki doğumla ölüm arasındaki kısa ve karanlık | bir mesafe, İntan ne olduğunu, ne | olacağını bilemiyor. Fakat, yine insanın uzun bir ömür mesafesi i- || çin kendisini bazırlaması Tâzim. Henüz çok gençsin. Her hangi bir gencin bu yaşında birçok hayat l kilerime isyan eden bir his ve sinir mücadelesinin boğuşma ve kurgu lerdir ki, bundaki ağırlığı ve im » kânsızlığı haklı bulurlar. İşte, bü - hulyaları hüküm sürer. l (Devamı var) bütün kuvvet ve parasile şebri temi,: WJ'" Bir :amııı—ı bu şekilde geceli gündüzlü bir çalışma yapılırken, di- ğer taraftan da şehrin sayfiye yerlerinin birer birer tertemiz bir hale |sokulması için çalışılmaktadır. MiZzLiK TE bir şehirmiş!. Haftalardır, her İaraf harıl harıl temizleniyor; hâlâ bitirilmedi B “ietiye temizlik işine fevkalâde ehemmiyet vermektedir. Şetirin te- B ıl?ı!!erım»-îı için her gün yeni yeni tedbirler alımmaktadır.. Halkın nakdi ceza vermemesi için uyanık Anması, zabıtanın veriler. emri yetine getirmek için durmadan çalışması, Belediye âmirlecinin dalmi murakabesi yüzünden az zâmanda şehrin umumi çehresinde bir değişik- lik olmuş, şehirde eskiye göre nisbeten temizlik başlamıştır. Bu tedbi lere devam olundukça ve az zaman sonra şehrin daha ziyade temizlene- ceği anlaşılmaktadır. Esasen Belediye her çareye baş vurarak ve her şeyi geri bırakarak lemiye karar vermiş bulunmakta- Belediye ilk olarak Suadiyeyi temizlet - miştir. Bundan sonra sıra ile diğer sayfiye yerleri de temizlettirilecektir. oo e— T İstanbul Belediyesinden: 14_— İstanbul Belediyesinin Emin- Önü ve Fatih şubeleri içinde 28 Temmuz 1937 tarihinden itibaren ve Beyoğlu ve Beşiktaş Şubele- ri içinde 5 Ağustos 1937 tarihin:- den itibaren arkalıkla her nevi eş- ya taşınması yasak edilmiştir. Bu yasak en kısa zamanda diğer Belediye şubeleri mıntakalarında da tatbik edilecektir. ğ 2- EminönüBeitediye şubesiiçin- Çe Veldehanı iskelesinden Yağ iskelesine uUzanan kıyadaki ha- mal bölüklerile İpçiler, Asmaaltı, 'Şazcller ve Çiçekpazarı hamal bö- lükleri ve Galata cihetinde Yağ kapanı iskelesi hamal bölüğü mın: takalarında, bu sahalar içinde B kalmak ve hiç bir suretle dışarı çıkmamak şartile 1 EyYlÜl 1937 ta- sına müsaade edilmiştir. BU tarın- ten itibaren bu sahalar - içinde de el arabaları veya diğer nakil va- sıtaları kullanılacaktır. verilmiştir. Şu kadar ki bu taşıma usulünden münhasıran küçük hacimde zati eşya ve ev eSyâ- sile havayici zaruriye taşınması için istifade edilecektir. Hiç bir kü- Bi | « 3. — Taşıma maksadile küfeci- ; lik yapılmasına muvakkaten izin ” feye elli kilodan fazla yük konma” yacağı gibi konacak eŞşya da ge- rek yükseklik ve gerek genişlik bakımından küfeleri on beş Sân- timden fazla geçmiyecektir. Bavul ve çanta gibi zati eşya ile çiçek ve fidanlar DU son ka: yıttan istisna edilmiştir. 4— İskelelerde deniz vasıtalarından kara vasıtatarına yükleme ve boşaltma işlerile kara vasıtalarından mağazalara ve hanlara boşaltma ve buralardan kara vasıtalarına yuklıinı işlerinde arkalık kullanılması şim- dilik caizdir. 5— Şehrin muhtelit mıntakalarında bulu- nan araba, kamyon ve kamyonet gibi va sıtaların İşlemesine müsait olmayan dar ve dik yokuşlarda nakliyat için arkalık kullanı- labilir. Ancak bu nevi ıı_yının yokuşların ba, şına kadı raba ve yahut kamyonla taşın- mış olması lâzım geldiği gibi taşınacak her parça yükün yetmiş beş kilodan fazla olması caiz değildir. 6— Her türlü deniz vasıtalarından yal nız kıyılara kadar kömür, kum ve tuğla ve çakıl ve kereste taşınmasında arkalık kulla- nılmasına izin verilmiştir. 7— Bu tenbihler şimdilik seyyar satıcılar hakkında tatbik olunmayacaktır. — 8. (4378) Meğer, şuİstanbul, ne pis - Ş Ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: