8 Ağustos 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

8 Ağustos 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yapılmakta olan Tahran istasyonunun Kız muallim mektabine ilk yazılan kızlar bir köşesi B değerli elçimiz Bay Enisi ziyaret ediyorum. O bana, Tahranı nasıl bul- duğumu soruyor, Cevap veriyorum: *Tahranı henüz bulamadım amma, arıyorum.r Çünkü Tahran şehri, güzel evle- rini, zümrüt bahçelerini sarı kerpiç- ten, düymdüz, zevksiz duvarları ar- kasına saklayan acayip bir şehir... Bu şehrin bütün güzelliği, bütün bususiyetleri bu çok yüksek ve düm- düz duvarların ar kalıyar. Geniş asfalt veya parke caddeleri ile bir Avrupa şehrini hatırlatan bu şehrin umumiyet İtibarile bütün bi- saları tek katlı.. Hususi evlerin her biri hemen hemen bahçe içinde... So- kak üstüne yapılan ve apartı teminde olan Bele arsasın ha bazı yeni kenleci eski bir mezarlık üne gibi yaptırdığı gü zel villâları hariç tutarsak, cephesi sokak üstünde olan binalar binalardı: şahin emrile şimdi yeni as- zlte edilmiş geniş caddelerde yeni yeni binalar yapılmaktadır. İşte bu binalar Tahranın eski manzarasını geğiştirecektir. Çünkü — bu binalar buradaki tarzı mimarinin hilâfında clarak birçok katlıdırlar. 'Tahran şehci imar faaliyeti içinde, mütemadiyen binalar yapılıyor. Ye- ni Vezaretler, müzeler, kütüpaneler ve bilhassa hükümdarın şahsan yap- tırdığı Üç yüz kişilik yetimhane, 'Tahran şehrinin en gözel binaların- Gam biri olacak.: 'Tahranda bir de opera binası ya- pılmâkta... Bilhassa Takran garı.. bü- tün dünyadaki büyük şehitlerin mâ- Hk olmasını isteyecekleri kadar gü- zel bir yapı.. hem muazzam bir şey.. çok modern.. en sön tekmikle yapıl- mış bir bina... Mi ve enin, hran şehrinin güzel bir parlâ - mento binası ve Belediye sarayı, Bank nasyonali ve postahanesi de var, N tabil, et ad- Tahran, hu- bütün kanıp raın arkasına sığınan mce asıl ti gözlerden duvar ndır. ahtanı ben, bir parı muvalfak olabildim. Bu du da-bir kere €h © 1 çiçeklerle bezenmiş bal ler var.Babçeler.. ve salkım söğü lerin gölgesinde dinlenen yemyeşil sulu havuzlar... Sarı tuğladan yapılmış geniş pen- örmiye arların cereli köşklerin bu yeşiltik içinde öy- | le munis bir görünüşleri var ki.. Tah: randa bu sarı binaların şura ve buz rasına tatlı mavi bir sıva sürüyöre lJar., 0 bu.sarı renge ayrıca yaraşı - yer, Eğer Tahran şehrinde duvar ye- rime demir parmaklık yapılsa bu şe- hir birdenbire bin kere daba güzel olacak... Tâhran Hazer denizinin 10 ki - Jişittiğime göre, Tahran garı tivarın- | Haa dNN çAĞ A adai ddd aa ae nnn yalnız | uraya geldiğim ilü günlerde çok Hometre kadâr cenubunda - ve yine 'dâki mahallelere, daha iyi ve daha |eenuba dağru hafilçe meyilli bir ova Jüstüne kurulmuş 300 bin kişilik bir üfus varmış. Çarşıları ve caddeleri 'l:u rakamı tekzip etmiyorlar, Bu şehit vaktile Efgönlılar tara « indan tahrip edilmiş, sonra Kaçar- Ağa İlar hanedanının kurucusu olar Mehmet Han Kaçar tarafında ledilip payitaht yapılmış Eski Tahran tamamile çepeçevre ak surla muhat imiş. Ben bir a- am. Şimdi © surlar tama- ah, yedi kile- kmak ve şehri © zaman işte | | 1aca re olan bu turu y etmek istemiş, r yıkılmış ve hendekler doldü- rulmüş ve şehir daha 0 zaman bu İhendeklerin üstünden taşarak ge - nişlemiş. | Fakat genişlemek bununla da kal- hmamiş, şimdi şehir Nasreddin Şah |tarafından kazdırılan yeni hendek - olan hududü” çoktan aşmış bulünü- yor. | Eskiden sefil kadınların, şehria için de otur na müsaade edilmez- iş miş. Surların dışında, kendilerine mah- lede, bütün insün- sus ölah bir ündiren ve acındıran bir se- ları falet içinde yaşarlarmış. Ve şehrin bütün sabıkalıları, en İkorkunç ve en ahlâksız insanları bu —ıuhııhanele.m etrafında toplanır - I.ırmış. Ve şehrin kapıları haricinde dolaşmak, namuslu hemşeriler için Ilnh)ikell imiş. Şimdi burada hiç bir şey görünmüyor. Tahran şehrinin eski yüz karası ortadan kaldırılmış, yıkılmış.. Burada yeni yollar açılı- yor. yeni binalar yapılıyor. imdi bu maballelçrin sakinleri, ya binerek bu eski çemberin üs- | funrcnda bÜVÜK bir lerle ve toprak yığınlarile çizilmiş | 5 | temiz evlere yerleşmişler ve reza « letlerini evlerinin kapılarından ha- jrice çıkaramıyorlar. Ve sefaletlerini İteşhir edemiyorlarmış. ... | Tahran şehri yazları çok sıctak ©- lurmuş. Buraya geldiğimdenberi bu liddianın bir iftira olmadığını görü- |yorum Esi fiyeler da Elburz dağlarile şehir ara: n 63 köy varmış, bunların içinde mran, Derbend ve bilhassa Gol « en mühimleri, n bunun İçin de sayısız say« var.. bilhassa şimal tarafın- 4 Hemen bütün sefaretlerin leri burada bulunuyor. İngiliz, si? Sefareti, bizim Sefaretimiz bu » | rada... Nefis bir koru içinde tek katlı | güzel bir villâ.. lokanta -efarethanemizin korusunun gü- İzelliği bütün Tahranca meşhur. Şim- (di köşkü yıktırıp daha güzel bir şe- |kilde yapmak istiyorlar. Doktor Rüştü Aras şerefine veti- len resmi kabul burada verildi. Tâ aşağıdan villânin önüne kadar çıkan Gtomobil yolu, renkli fenerlerle süs- jlenmişti. Koru ve park pek nelis gö- rünüyordu. Arka bahçede büle ku- | rulmuş ve geniş tarssada danöcdili- yordu. Vekilimiz) de Tahran civarında o- lan Sahip Kıraniye kasrına misafir ettiler. Bu saray, Kaçarlar zamanın- İda son Şahın tercihan oturduğu bir kasri imiş. Ben buraya gelirken burada bir |müslüman şehri göreceğimi zanne - |diyardum. Şimdiye kadâr o da gzak- tan bir cami görebildim. Hepsi bu... İlranlılar eylerinde mi ibadet eder- ler, anlayamıyorum. Halbukt ben İbir müslüman şehrine geldiğim için Istanbulda olduğu gibi sayısız cami- ler göreceğimi zannetmiştim. Suat Derviş |ve haltâ bi Esrarengiz Bir hastalık Frankonun a kerlerine aşıli nıyormuş ğan, liyor so- ya- İki Fransız yakalal' mış idama mahkü'” edilmiş.. L ouls, Jean-Paul Bongifence Chatf- Tas adında iki Fransız, İspanyazsi da asiler kumandanı olan Franko #9 fun askerlerini bulaşık haslalıklar?* maruz bırakarak harp edemiyecel |bir hale getirmekle itham edilmiş$i tir. Bunların idama mahküm edil J- dikleri hakkıtda bir haber şayi al «7 muş ise de bilâhara bu haber tekzip * edilmiştir. ü Franko cephesinden gelen haber-* lere göre bü iki Fransız, evvelâ, kendilerine esrarengiz bir bastalık * aşılamışlardır. Bundan maksatları, * bu hastalığı bilâhara başkalarına â- ? glamaktı. Bunlar, hastalık kendile- - tzne aşılandıktan sonra hiç bir ra -© hatsızlık duymamışlardır. MilliyeteN perver reislerden birini ziyaret et «& mişler ve 24 saat bir alayda kalmış- dardır. Bu müddet zarfında termas ettikleri adamlar garip surette kas- kati bir halde uykuya dalmışlardır. Bu hastalığa tutulanlar ölmezler &ç ay yarı ölü bir halde fokat sun'i surette gida almak süre- tile yaşadıktan sonra, evvelkinden' sağlam bir halde uyanırlar » ka Bu'baslalığı başkalarına aşılayan iki Fransıza gelince : bunlar da bir enjeksiyon sayesinde eski sıhbatle - rini tekrar elde ederlermiş. Bu haber her tarafta hayret uyaândırmıştır. Bir Fransız bakteriyologu bu susta demiştir ki : «— Kolaylıkla başkalarına geçen hastalıklar vardır. Meselâ Malta humması çok kolaylıkla sirayet eder. Fakat İspanyada ne gibi bir hastahk aşılandığı anlaşılamı Çünkü ne hastalık olursa olsun, üzerinde has - talığı bulunduran adam, onu başk sına aşılamakla beraber. kendisi Ha ağır surette hastadır. Filhakika insan bir hastalığın te- sirini kendi üzerinde görmeden anu başkalarına aşılayabilir. Fakat ken- disi © hastalıklan yakasını kurtara- maz. Bu hususta kat'i bir hüküm vere- bilmek için fazla tafsilâta lüzum var- dır. Gelecek yeni malümatı bekle- yelim » Kllsük Aımul serinlik veren bir meyva- dır. Ekseriyetle güzel kokulu, ba- zan h.ılıl surette ekşidir. Hacmi, şel- afeli, uzun müddet (lavinm: tenevvi cinsleri bulunmayı i- tibarlle armuk çok faydalı bir meys vadır. Bir örmudun şeklinden, onut olgun olup olmadığım-anlamak ka- bildir. Rengi güzel olan bir meyva bazan yenilemiyecek bir halde bulunabi- Hir. Büâkis yeşil fenkte, uzaktan sert zannedilen bir meyva da bazan pek olgun ve nefis olabilir. Armut, çiy yenilen bir deser ol- duğu gibi meyva sepetlerini süsle- yen bir meyvadır. Armut ayni za » manda bir kap içinde kuru olarak pişirilip toreyağı ile do yenilebilir. Armuttan güzel torteler, komposto- lar, reçeller, marmelatlar da yapılır. Şurüp içinde muhafaza edildiği gibi.şekerlemesi de yıpılıhdu TTRE A G Bakırlaşmış bir sırt, sıhhat alâmetidir! t alâme- ün dün- akırlaşmış bir sırt, sıhhı tidir! Bunu söyliyen bü B ya doktorları ve güzellik enstitüleri Mütchassıslarıdır. Yaz günleri, her- kes plâjlarda, kumlar üstüne yata » rak sırtını güneşte yakıyor, kavuru- yor, Fakat, sırtı yakarken dikkat et- meli., yavaş yavaş bu işi ilerletme - V. Eğer acele ederseniz, sırtınızın de- risj soyulur, yaralar açılır. Yukarıdaki resimler, sırtlarını ya- kan Avrupa kadınlarını bir plâjda gösteriyor. Bütün plâja giden kadınları İstan- bul sokaklarında da derhal tefrik e- debiliyoruz. Esmer, yanık oluyorlar. Bronz, bakır bir venk alıyorlar. İşte bu rengi iktisap odenlorln sıhhati ye- rindedir. İstanbul: zi günde saal 14 de | Mektebe girdikten sonra yiyim, | temin edilir. 2 — Mektebin yatnız büyük olmamala: rttir. müracaat edilmelidir. 4 — İsteklilerin mektep Müdüriyetine karşı yazacakları İstidaname- kerine: A — Hüviyet cüzdanlarını B — Aşı Kâğıtlarım C — Mektep diploma asıl veya tasdikli suretlerini veyahut tasdik- Bamelerini D — Polisçe musaddak iyi hal kâğıtlarımı E — Velilerinin izahlı adres ve tatbik imzalarını” F — 6 X 9 eb'adında altı adet kartoosuz foloğraflarını raptetme- keri lâzamdır, $ — Yazılma i; bulunmalıdırlar, .6 — Fazla tafsilât almak istiyendere sali lâzımdır, eratta posta pulu (l Nafia Vekâletinden: e terıla de dadee. Vi Daniyel Dariyö iki film şirketini biri birine düşürdü Va Eteilimera YAK AAA Güzetarliği Evvelce verdiği Sözde Durmadı mı ? evirdiği Mayerling filminden Ç sonra büyük bir şöhret kazan » mıiş olan güzel artist Danlelle Daricux yüzünden iki film şirketi rtkabclc girişmişlerdir. Dâünielle Daricux 1936 senesi mar- tının birinden itibaren 1937 senesi martının birine kadar muteber ol » mak üzere bir Fransız film şirketile bir mukavele akdetmişti. Artist, her biri 150 bin frank mukabilinde iki film çevirecekti, Buna mukabil, Da- niclle Daricax filmlerin senaryosu- nu kendisi geçecek ve işe başlamak için de kendisine iki buçuk ay evvel |haber verilecekti. 1936 senesinin başında film şirket! oradan artiste arasıra mektuplar ve telgraflaf göndermekle iktifa etmiş- tir; Fakat geçen kânunüsanide Da - nielle Daricux'a Holivuttün kârlı bir toklif vaki olmuştur. Bu Amerikan şirketi senede iki üç film çevirmek için kendisini beş sene müddetle ân- gaje etmeyi ve buna mukabil 20 mil- film çevirmek için kendisine mü- racaat etmediğini nazarı dikkate a- ,larak Amerikaya gitmiye hazırlı İmış, fakat bu sırada şirket mür Rabinaviç Amerikadan Parise dön- Si e SI Keyil bedefi 11632 lira 71 körüş olan Tepebaşı bahçesi arkasındaki Toz- koparan caddeşinin beton asfalt yapılması kapalı zarfla eksiltmeye ko- nulmuştur. Eksiltme 9-86-1937 Pazarlesi günü saat 15 de Daimi ea cümende yapılacaklır. Keşif evrakı ve şarinamesi Levazım Müdür. lüğünde görülebilir. İstekliler 2490 No, lu kanunda yazılı başka Belediye fen işleri veyahut Nafia Müdürlüğünden alacakları fen ehliyet vesikasiyle 872 lira 45 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mek« tubile beraber Leklif mektuplarını havi kapalı zarflarını yukarıda — ya- kadar Daimi satilen sonra verilecek zarilar kabul olunmaz. (İ.) (4570) Yüksek Deniz Ticareti Mektebi Müdürlüğünden: 1 — Mektep Lise ve Yüksek olmak Üörere allı yellıktır. Yalıkı ve parasızdır. Gayesi tüccar gemilerine kaptan ve makinist yeliştirmektir. Kse - birinci orta mektebi bilirmiş ve yaşları on beşlen küçü 3 — Yazılına işi için Pozarlesi, Çarşamba, Cuma günleri mekı.ebe_ 31 - Ağustos - 1937 Salı İstekliler muayenci mhbiye içia o gün saat sekizde bizzat mektepte jmnüştür. Müdür, artisti film çevirmis Nüdürü Rabinoviç Holivuda gitmiş, | | Jiçin bir müracaat vaki yon frank vermeyi teklif ediyordu, ;Söylemiştir. Danlecle Darlcux, Fransız şirketin, | Nihayet mesele sinemar ü |İRabinoviç de Holivuda hareket et- ilânları vesikadan encümene — vermelidirler. Bu giyim ve saire mektep tarafından sınıfına atebe alınır, Bunların ve on dokuzdan gününe kadardır. aymea mafbu bilgiden gönde- *3619,, eti Nazilli kazası civarında Danielle Darrleux ye davet edince, şu cevabı almıştır: — Affedersiniz. Mukavele muck bince bana iki buçuk ay evvel haber verecektiniz. Bugün 13 kânünusani 1937 dir. Mukavelemiz | martta bite« cekti. Önümüzde ancak bir buçuk ay kalmaştır. Bu sebeple mesi setmiştir. Artistin avukatı şimdiye — kadar müvekkiline hiç bir senaryo teklif edilmediği gibi film çevirmek olmadığını ılardan mü rekkep bir beytte havale edilmiştir. Bununla beraber Danielle Darisy' Holivuda gitmiştir. Bunu haber alaı mişlir. Beşi bir arada doğan kızlar hastalandı Amerikada he herkes, şimdi bu ba lİıem,şıreleruı 'sıhhati ile meş merikanın beşiz hemşirelerini VEA bilirsiniz. Üç stene övvel doğün İ |bu beş hemşiro, bütün dünyanın na- sarı dikkatini Üzerlerine çekmişler- dir. Annette, Cecile, Emilie, Maric, Yvanne adını taşıyan beşizlerden en neş'elisi olan Emille şimdi hasta- dır. Fakat hasta olan yalnız Emilie Geğil, Amerikada beşizlerle meşgul olan bütün halk da ruhban hastalan » mıştır. Emilie bastalanınca kendisini db- bft ğer dört hemşiresinden ayırmak Yüe zımgelmiş, bu da zâvallı yavru kl:ı y bir felâket olmuştur. İlk defa olarak kardeşlerinden âay- rılan bu çocuk, şimdi ağlıyor. Muhak — kalh surette kardeşlerinin yanina git- S mek istiyor. Çocukları ötedenberi —— nezaret altında bulundurmakta olan — doktor endişeli görünüyor. Çocuğun boğazı şiş hastalığın hafif bir sa dan ileri gelmesi muhtemel olduğu (Devamı Yedinci sayfada) —

Bu sayıdan diğer sayfalar: