17 Eylül 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

17 Eylül 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4- SONTELGRAF — 17 Eylül 1087 P SR AAA Boşanan karı koca meşhur tayyarıe reciler İkiside çok büyük bir şöhret sahibi idiler. .. ikisi de son derece nazik ve kibar bir halde boşanıver- diler, bunun sebebini izah ediyorlar Uantik denizini aşmıya muvaf- Aı.k olân İngiliz tayyarecilerin « den James Mollisön şimdiye kadar aPi bir çok tayyareruçuşlarile büs tün dünyada şöhret kazanmıştırç Karıtı Amy Johnson da-Avustural - yaya' kadar yaptığı tayyar tile Avrupa ve Amerikada tanın tayyarecidir. Bunlar so: . James Mol nlındı Ami Johnson ni lanıp — evlenmi karada - ve havada birlikte geçirdikleri hayata ve boşanmalarına dair sahifeler has- iği batır Bir tekerleği Johnson eski kocasına cevap (olan Jim bana hiç bir ihtar veya mü- de şa maka - |lâhazada bulunmadı, Bilâhare çok zaman sonra kendisi- ni gülmekten güç zaptedebildiğini af etti. | Ben o kıyafetle, benim için yeni |bir âleme girdim, Öyle bir âlem İFim orada tanınmıştı. Ben isı ismen tanırimıştım, Jim'in el sıkmada, tebessüm etmek- te vâki olan daveti kabul etmekte Ay vermek için gazeteleri leyi neşretmiştir: Jim Mollison'un yazdığı kitabı - kudum Bunu tenkit etmek istemem. Fakat beni fena tanımış olması çok müteessir oldum. Nasıl olu- yor da hakkımda bu kadar yanlış şeyler yazıyor?. Jim kitabında bana yapmış olduğu Bibi, her türlü hayali ortadam k: x iz Kersm hepimizin hayatımızı — güzelleştiren romanlara, yerli hikâyelerine fhti - yacımız vardır, Korkarım ki, Jim, okuyucularının ağzında bir acılık bırakmış. olacak - tır. Nişanlanmamızın hakiki hikâ - yesi tamamen hatırımdadır. Bu bir iğbirar ve mahcubiyetle baş tır. Jim bana dedi ki: Jino'da yapılacaktır.» | Halbuki ben Kaglino'nun Londra- nan en kibar yeri oldüğünü nereden bilirdim?.. Ben o âleme mensup bir kadın değildim, O zamana kadar bir hizmetçi kadın ile beraber küçük bir apartmanda oturuyordum. Ne şik elbiselerim, ne şık dostlarım vardı Şık mehafil ile de hiç bir mih tim yoktu. Ö zaman cemiyetlere, ke teyllere, akşam yemeklerine ve £ alnız n T İBu centilmen adama meftun ve hay- ran olmüştürm. 1930 da Avustralyada kendisine raştgeldikten sonra onu çok düşün- Müştüm. Ondan sonra Jim'e Cenubi Afrikada da Tastgelmiştim. Orada da yaplığı mükemmel bir uçuş do - layısile kendisine gönderilen teb - telgraflarını açmama müsaade Müctüğ dŞ n dolüyı minnettar olmuş - lanmamıza gözetelerin e- t vereceğinden asla şüphe i. Küçük #partmanımda ga- jzeteciler etrafımı aldı. Ben mülâ - n, bu kadar müs İkemmel bir şeyi elde etmiş olduğu- ü ya hakkında bugün |bütün bildiklerimi bana o öğretti. O- nun tavsiyes: İrimi lara gidemiyecek kadar meşgüldüm. uçuşlarla üzerir çai y ü hep değiştirdim. Modası geçmiş bir şapka ile ve ü- | j dıklarımı ( zerinde gi halde Kagl dünya ünç üy bulunduğu | Kürkler nın mü Küç k apartmanım mu uell“ Tefrika No: 8 Fakat bu sersemlik, bir iki saatten fazla devam etmemişti. (Eterya) ce- miyetinin reisleri derhal hükümete Bu kararın verildiği akşam, Atina sarayında çok garip bir tesadüf ol. nuştu. Atina Sefiri Asım Bey, o &ıra- İda Şürayi Devlet Mülkiye dairesi â- Zalığına tayin edilmişti. Yakında, Atinayı terkedecekti. Kral, bu mü - nasebetle Asımn Beye bir ziyafet ver- mek istemiş; yete mü- dahale etmeden evvel, biz harekete geçmeliyiz. Garide, derhal bir askeri sara- Hükümet, komitanın elinde oyun- cak kesilmişti. Tabildir ki, gerek kral ve gerek başvekil, bu teklifi redde- Gdememişlerdi. Kısa bir müzakereden sonra: (Etiniki Eterya) cemiyetinin Teislerinden (Miralay Vascs) un | Gderhal Giride gönderilmesine karar Vl'fl.ml“u. refakatine (i rettin 11_ çat Be: i kâtip 1 almı iz ki, saraya bu ziyafet görüşülecekti. Ziyafet, tamamile hususi mahiyet- te idi, Sofrada bulunanlar, ve İkraliçe ile Asım ve Fahrettin Bey - görülen bir İ a |lerden ibaretti. Yalı le, Girit hakkında da bazı | | sna dokunu: tayyare karak Carchester House'e yerleş » tim. En meşhur berberlere ve en Dahal; terzilere gittim, Sevdiğim a- İdamın hoşuna gitmek istiyordum. Ben de şık, zarif ve başkalarını mef- tün edecek bir kadın olmuştum. Bu- gün ni meydana çıkardığın- dan dolayı müteşekkirim. Kat'l su- rette ayrılmamızı icabettiren müna- kaşaların çoğunu anlatmak benim i- İçin kabil değildir. Bunlardan birini İyeyu Tmrotası aseş vön Mletife ae İceğim. Bermüude adalarında kaldığımız zamanlar Jim'e göre bir sükünet ve kat'i surette ayrılmamızın başlangı- cıdır. te Atlantikte geçirdiğimiz ka- ve Kanada seyahatimizin feci besinden sonra ben kendimi bir hastanede tedavi ettirmek için Nev- yorka, Jim de Bermüde adalarına gitmiye karâr vi mude adalarında müde adalarmın eğlenceli gi |ve havalarının güzel olduğu işemedim. Bermude adalarına am zaman yağmur tağmıya |başlamıştı. Jim, bunun üzerine İn - giltereye dönmemizi istedi. Benim ise Jistirahate ihtiyacım vardı. Bu sebepx |le ben Palm Blsek'a © da Londi haroket etti. nlerine bize çok tayyarem arebesb oanji oımıalm gizlisiyaseti Yazan: ZİYA ŞAKİR Z, tam oturulacağı zaman, tıpkı Çin manda- rinlerine benziyen uzun ve sivri sa- kallı bir miralay gelmişti. Kral, bu mir n ordudaki sıfat ve memu - riyetinden bah ce: — Miralay Diye, yemeğe | ek, onu sade- |görür görmez kalbinde derin bir nefe hattâ; eli o- zaman, bir ormuş gibi, cudü titremişti. Ziyafet, pek y bütün vü- soğuk geçmişti. Asım dot devresidir. Fakat bana göre | u bir kahvede tanımıştım. Düşünceli ve kederli idi, Kim- se ile konuşmuyor, etrafı |bakmıyordu. Sık sık bir noktaya da- her zaman dolu idi!, Bes- belli ki bu genç adami teselli kabt etmez bir ıstırap içinde kıvranıyor- du. Haline acıdım. Yanına sokula - rak : — Arkadaş lan gözleri dedim.. ben bir mezar taşı gibi ses vermiyen insanlarda - nım. Derdini bana dök, Sır ır yerden kalkan gözl. süzdü. Şefkate sus: donuk nazarlarında & ne şüphelenen bariz bi zlerimin samlmiyeti- ifade vardı Neden sonra ağlar gibi cevap verdi: — Derdimi eşelemesen iyi olur ğ iki israr ediyorsun, pe- lerini bana gösterme- » çalışarak anlatmıya başladı Cadınlı, erkekli bir müessesede çalışıyordum. ;'ıhı ben de Her mütevazi insan n bir hayat geç Hiç bit kadınla sadece İşİmle kadar olmuyo: başladı, Günde yanıma geliyor, konuşuyor, ter anlatıyordu. Onun bu hali aylarca devam etli. Nihayet, bana karşı gösterdiği bu taşk: ma- |hiyetini anlamak merakil: tup yazdım. Derhal mü: aldım. bir mek- Zaman geçtikçe ona acıyorduüm. Annesine ve kendisine bakmak için çok acı yoksulluklara katlanatak lışmıya mecbur olan bu ağırbaşlı kı> za karşı kalbimde sonsuz bir şefkat ve sevgi besliyordum. Öyle zandedi- Onu uzuün uzadıya - tahlil ettim, Herkese nasip olmıyan meziyetlere hip bulunuyordu. Yirmi n ilk defa beni seven hi ve rakik, gönül avcıları karşısında fevkalâde mukavemetli v& iyi bir y dik, Tekrar -Ber. | uluşacaktık. Bir ay| kadar hastanede kaldığım için Ber - ; zevce olmıya müstait kızı terbiyeli ve dürüs tam bir aile t bareketle- iPEK SİNEMASINDA BUAKŞAM JEAN G K BiR SEVGi Yazan: Cemâl Atahan Derdimi sini herkese sanki!, âbudesi Bana öyle aşk menkıbeleri | aşk kahra- şiddetli İbir duyuyordum. Bununla be- | dum da.. yemin yordu ki içimd atlri manlarına benzemek için raber miy İteklif ettim, kabul et enen güzel k: senden ölüm bile a: Lüle lüle bü- ramı- tazeleme esseseden bir daha avdet üzere ayrılırken istirapla » kırık kalbimde sorisuz bir hüzül, kat, beni ,ıun.—.—uim sandığı daima muvaffakıyet€ coşkun bir 9 |taşıyordum!. |©: gün Haderden. bie Haber'll güç ettim. Ertesi # niyen intizar saatlel yhude saydım. Üçüncü günü i edecek bir şifa mek diye akşam bel seni dalma şef- | min aşkınla oli K ihtiya |billâhi ! bin bir bel | — Hacer, dedim |türlü İçekemiye İbut buna bel haya bir gün cevap | İkımda dönecek olan asılsr Jdulara inarıp beni unu! | — Hayır Suat... Hiç brşcvscn hâkkındaki te iştire - miyecektir. Saade' de, felâketine de candan ortağım ve ebediyete ka: |dar seninle beraberim!» Burada susan muhâlabım, derih bir ah çekerek : — Sanki, dedi, mukadder felâketi jevvelden hissetmişim gibi az sonra, |dalgınlığımdan doğan ehemmiyetsiz bir hata dolayısile işimden çıkarıl. dım. Bana tatbik edilen bu ceza mu- vakkat olduğu de rencide ettiği cihetle her köşesinde İpek tatlı hatırâlarımı gizleyen mü- Zasez izzetinefsimi Yalaız Fransanın değil, bötün Yalnız Fransanın değli, bütün müthiş şaheserler şaheseri, ABiN gecenin korkunç karanlığı rımda hâl yan küstah ve ffi kahkahasını işitiyordum! Ne müthiş bir sükutu Mva'dl bi |Lâkin, daha dün bana peresti ııl' bu genç kız, bugün beni nasıl Ü Bir hafta sonra tekrar gittim. ;'j ördü. Kapısı nünde bir döl bi zelil ve hakir, saatlerce beklü : heyhat, beniinle bir dakikü le l"r'ı-xgııl olmad Artık hakikati öğrenmiştim. yazık'ki bu ağır teçrübeden & ı Je çıkryardi” Aldanmışım.. bir. yalan sahte saffet ve samimiyetine mışim 1 Çok geçmeden onun nişanlan!f” lüzere olduğunu duydum. Demeki büyük sevginin ömrü bu kadar imiş; demek ben bir serap arkâ dan koşmuşum, ve. koşarken yerek kâlhin_ıi kanatmışım!.. |Bir izzetinefis yara evet, İ | | | Avrupının en meşhur artistleri MİREİLLE BALİN GABRİEL GABRİO Avrapanın yaptığı en güzel, c —. GEZAYİR BATAKHANELERİ AŞK - KAN - GÜZELLİK - MACERA « İHTİRAS ve SERGÜZEŞT FİLMİ ELİ KANLI HlR SERGERDENİN HEYECANLARLA DOLU AŞKI ve HAYATİ | AYRICA : alın bu davetinden nâhoş bü vdet etmişler.. krâlın Girit h: (a bir tek söz bile uîVIı—ron' ve bilhassa Miralay kendi üzerlerinde bu kadar menfi bir tesir husüle getirmesine, o gece hiç | |bir mana verememişlerdi Fakat ertesi gün, şu acı h: rermişlerdi: (PMiralay Vasos, (Etiniki Eterya) komitasının (icra kuvvetleri reisi) , Dün akşam saraya giderek kral ile veda etmiştir. Bugün de, Giride nın her tarafında, bir ordu. Mey - halk kitleleri, : k meydanında topl, İPya başlamıştı. Biraz sonra da, ön- şeh- -Ox dünya haberleri gazetesi, kler masıl yetişir : kemimol bir 1 halde bir alay pi taburu, iki bataryı mürekkep bir asker kur dana gelerek halkın çıl - arasında saffiharp ni istihkâm Opunda: Tam o anda, ev müthiş bir Vrlııl velkilerden daha | alkış tufanı yükselmişti, Prens Kostantin, maiyetin- ay Vasos ve daha bir hayli t olduğu halde atını dört nala sürerek meydana gelmiş.. o anda, selâm vaziyetini alan âskerleri tef- tiş etmişti... Teftişi müteakip, derhal üyüşe geçilmişti.. Binlerce halk ndan ihata edilmş olan bu a&- oe kıl'ası; Prens Kostantini takip vek - Akropol caddesi tarikile l tona inrr hazır bulunan trı lere binmiş.. halkın, volkan li tezahüratı arasında nler harcket etmişti. mühimdi, A- tinada bulunan Sefirler derhal bir« ş ı (Emri vaki) karşısın- da yapılabileceğini müzakereya ne !giı.şnıış . Fakat, vaziyeti kendi Türkçe sözlü film Bu gece için yerlerınlzl evveolden aldırınız. Telefon 44289 |- bi iye olmak üze yazmış: telgra Diğer sefirler de ayni suretle İket etmişler; mensup u'd.ıkkl—":: kümetlerden âcilen talimat mişlerdi... Fakat Yunan telgr# İnesi, Hü telgrafların hiç xııru-n hal çekmemiş, Miralay VAS0f Giride muvasa dair - 0"”“ Prens Jorj tarafından - h. aber Bi ceye kadar, bu telgrafların l'*y sini teğir eylemişti. “hrflıy Vasos, hiç bir mâniü y nda kalmadan Giride xi""'mr kerlerini, toplarını, Giritteki Üiye re gi imek üzere beraber $' düğü on beş bin kat asker clb'::î İ(Hanya) civarında (Plâtony3) kiüne sühuletle ihraç etmişti. s*" Hanya limanında bulunsn € ye Amiralleri, bu cür'etkârane ti haber alır almaz, derhal lc"”:,p mişler.. Osmanlı kalelerinin ÜD (Devamt

Bu sayıdan diğer sayfalar: