20 Ekim 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

20 Ekim 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2—8SONTELC P AF — ZOBirinciteşrins27 2—SONTELC P AF — 20Birinciteşrinea7 Karadenizde fırtına ile boğuşan motörlerden biri geldi Ölümle pençeleşen denizciler başlarından geçeni anlatıyorlar Karaderizdeki fırtına uzun yıllar- danberi görülmemiş'bir derecede hâ- lâ deva metmekte ve hemen hemen | Ö her gün yeni bir faclaya sebebiyet vermektedir. Hiç şüphe yökki, bun- lar arasında en heyecanlı ve en isti- |havaya nâdir tesadül etmişizdir. Der- raplı oları da, Midye sahillerinde beş yelkenli ve iki motörde bulu - nan insanların böşından geçmekte 0- lan hadisedir. Midye sahillerindeki kayalıklara sığınan bu gruptaki - yelkenlilerden ikisi dalgalara mukavemet edemiye- rek parçalarımış, mürettebatı bin bir müşkülâtla kayalıkların üzerine çı- kabilmişlefdir. Gerek - kayalıklar - daki, gerek geri kalan motörlü ve yelkenlilerdeki 25 vatandaşımızın aç- lıktan ve ölümden kurtarılmasına hâlâ çalışılmaktadır. Motörlerden bi- Ti de gece sabaha karşı limanımıza gelebilmiştir. Bunlarla görüştük. Al- dığımız tafsilâtı ayrıca kaydediyo - ruz. Başvekâlet Vekili Celâl Baya - rın bu hâdiseye maruz kalanın bir tek Türk de olsa talle bırakılmıya - rak hükümetin kara, deniz ve hava dan her vasıtaya baş vurmasını ve bü vatandaşları, behemehal kurtar- masım emretmesi üzerine vilâyet ge- celi gündüzlü çalışmakta, bir taraf- tan bu zavallılar için yeni yeni ted- birler almakta, diğer taraftan vazi- yetten sık sık Ankarayı habordar et- mektedir. Dün Üük giden tayyareden atılan er- zakların bir kısmının denize düş - mesi üzerine, dün akşam, saat 16 da ve bu sabah da yeni bir tayyare da- ha gönderilmiştir. Bu ikin cive üçün- cü tayyarelerle torbalar içinde ek « mek, peynir, zeytin, tereyağ, çay, konyak, ram ve battaniye atılmış - far, $ Bu süretle 25 vatandaşımızın aç- lıktan ve soğuktan ölmelerinin önü- me geçici tedbirler almıştır. Diğer taraftan karadan gönderi - İen tahlisiye müfrezesi do bunları ol- dukları yerden kurtarmıya çalışa - caktır. Ayrıca Gemi Kurtarma Şirketinin Hora vapuru da hâdise yerine gön - derilmek istenilmişse de vapur, fır- tınadan dolayı Boğazdan dışarıya çı- kamamıştır. Diğer taraftan 29 tonluk Huda - verdi motörü de dün Kefken açıkla- rında batmış ve yedi kişiden ibaret İLK DEFA GÖRÜLEN BİR FIRTINA Dönüşte çok berbad bir fırtına ile karşılaştık. Bunca senedir denizci - yiz, bu kadar müthiş ve berbat bir hal Serfez Himanına iltica ettik. Fa- kat fırtınanın duracağı, dinleneceği yoöktu. Altı parça gemi elli metrelik bir saha içinde fırtına ile mücadele ediyorduk, İki yelkenli — dalgaların şiddetine dayanamıyarak — çapaları tarayıp karaya, oradan da kayalara vurarak parça parça oldular ve biz elimiz, kolumuz bğlı arkadaşlarımı- zın bomba gibi patlıyan beyaz kö - pükler içinde ölümle debeleşmele - rini ıstırapla seyretmek mecburiye - tinde kaldık. Çünkü elimizden ne ge- lirdi. Onlara yaklaşmak değil, kıpır- /damak bile mümkün değildi. Sahile biriken halkın yardımile bu arka - daşların — kurtarıldıklarını — sevinçle gördük, Fakat bizim halimiz eidden feci idi. Sahile yaklaşamazdık. Ha - reket etmiye imkân yoktu. Dalgalar bir canavar ağzı güb önümüzde ha- murdanıp vuruyordu. Tam beş gün, beş gece gözümüzü kırpmadan çok şiddetli esen rüzgâr ve bomba gibi her vuruşta sefinelerimizin bir ye « rinde gedik açan dalgalar arasında çırpındık, durduk. Gemiler, su alı » yordu. Hiç durmadan mütemadiyen tulumbaları işletiyor, dolan suyu dı- şarı atıyorduk, Fakat hiç durmama- easıma çalışmamıza rağmen suyu at- mak mümkün olmuyordu. Bir şidde. N dalga, tekrar gemiyi suya batırı- yordu. Ekmeğimiz kalmamıştı. Bi « zim gemide yedi kişi son kalan bir okka ekmeği bir gün idare ettik. Bun- dan başka yiyecek hiç bir şeyimiz 'yoktu. Deniz suyile bir kenarda bul- duğumuz unla çorba yaptık. Uyku - Metaksas'ın Ankarada bu Günkü ziyareti (Birinci sahifeden devam) rilen ziyafette hazır bulunmuşlardır. Ziyafeti mütecakip Ankarapalasta kı- sa bir müddet istirahat edecek olan General Metaksas, sonra yine şehir- jdeki gezintilerine,devam edecek, Çü- | buk barajına ve sair Ankaranın gö - rülmiye değer yerlerina gidecektir. Bu akşam saat 20,30 da Yunanis - tanın Türkiye Sefiri Rafael tara fından Ankarapalasta bir ziyafet ve- rilecek ve bu ziyafeti parlak bir su- vare takip eyliyecektir. Ziyafet ve suvareye teşrifata dahil bütün Türk ricali davet edilmişlerdir. ATATÜRKÜN NEZDİNDE Muhterem misafirimiz dün saat 17 de Cumhurrcisimiz Atatürk ta - rafından Çankayada kabul buyuruls arasında tam 2,5 saatlik bir görüşme yapılmıştır. Hariciye Vekili Rüşdü Araş da bu mülâkatta hazır bulun « muştur. Saraydan çıkarken çok he« yecanlı ve beşuş olan geenral Me - taksas, Türk ve Yunan gazetecilerine demiştir ki: e— Dost ve müttefik Türk mille- tinin Büyük Şefi tarafından kabul edilmiş olmak ve kendilerine gerek şahsımın ve gerek Elen milletinin Türk milletine duyduğu saygı ve sı- cak dostluk hislerini ifade etmek fır- satını bulduğumdan dolayı cidden derin bir bahtiyarlık duydum.» CELÂL BAYARIN MÜHİM BİR NUTKU Elen Başvekili şerefine dün akşam Ankarada Başvekâlet Vekili tara - fından verilen büyük resmi ziyafet - te Celâl Bayar, mühim bir nutuk Tad etmiş ve ezcümle demiştir ki: — Ziyaretinizi. Türk milleti ve Hükümeti, yalnız tam bir hissiyat ve kâlb beraberliği üzerine değil, f: kat ayni zamanda fikir berabe; |ve karşılıklı menfaatlerin iyi idraki Üzerine müessesş bulunan sarsılmaz 'Türk « Elen dostluğunun yeni bir te- zahüârü olarak karşılar. İnsaniyet üzerine vahim endişe « | lerin çökmüş olduğlu ve daha iyi bir istikbal için yapılan teşebbüslerin suzluk gözlerimizden akıyordu. Du- |Neticesiz gayretler halinde dağıldığı racak hâlimiz yoktu. Hepimiz birer eanlı cenoze idik sanki.. Karşıda, sa- hilde bizi ümitsiz. seyreden halkı seyrediyorduk Ne onlar bize yardım edehiliyor, ne de biz onlara yakla - şahiliyorduk. Deniz hamulemizin bir kısmını silmiş, süpürmüştü. Bir kıs- mimi da biz atmıya mecbur”olduk, Evyelki gün akşam üzeri hava biraz yumuşar gibi oldu. Üç geminin tay - fası, gemilerini terkederek — karaya çıkmıya kalktılar Bu, çok müşkül bir işdi. Fakat çok şükür sağ salim bir zamanda milletlerimiz &rasında sarsılmaz bir dostluğun vücut bul - muğ olmasından dolayı hakkile ifti- har edebiliriz. Hemen hemen büt Balkanları kaplıyan bir arazi ve 60 milyonluk bir büfus kitlesi, bugün bütün dünyaya mütecanis ve âhenk- tar bir birlik manzarası arzetmek - karaya çıkabildiler. Bu gemilerden birinin zinciri koptu Tek çapa üze- rinde kaldh. Artık yaşamaktan ümi- MOTÖRLERDEN BİRİ GELDİ.. İ dimizi kesmiştik. Bizi ancak bir mu- Midye ve Serfe? civarında beş gün-'cize kurtarabilirdi” Öyle bir vazi - | denberi şiddetli fırtına ile mücadele | yette idik ki, mucizeyi bile ümit e- etmekte olan altı gemiden ikisi ka- |demezdik. Biribirimizle helâllaştık? yalara vurarak parçalanmış ve tay- İvedalaştık. Gözlerimizde çocukları - faları halk tarafından güçlükle kur- (mızın, ailelerimizin hayali, ölümü tarılmıştır. beklemiye başladık. Fakat insan ken- Diğer dört gemi denizin ortasında (dini pek öyle birdenbire ölüme bı - çalkanmaktadırlar. Bunlardan (Mu- takamıyor, yaşamak istiyor. Bizim zafferiyet) motörü zinciri koptuğu i- çin, yoluna devam etmek Tnecburi - yetinde kalmış ve düs gece saba. ha karşı müthiş fırtıan İle çarpışa çarpışa Boğazdan içeri girmiye mu- vaffak olmuştür. Bitkin bir. halde Kabataş önlerine gelen fedakir ve cesur gemlciler, çapaları kopuk ol - duğu için buraya —yanaşamamışlar, MHalice, Yağ iskolesinin önüne kadar gelmişlerdir. tayfalar başbaşa verdik. nasıl olsa burada öleceğiz, barl ne olursa ol - sun demirimizi alıp açılalım, belki İneada Timanını buluruz, belki de, Allah yardım eder, Boğazdan içeri gireriz, dedik ve zaten kopuk - olan zincirimizi çekip, kendimizi büsbü « tün dalgalara bıraklı. Eh, yaşamak Müukaddermiş meğer. Verilmiş sada- Kkamız varmış, Güç halle kendimizi Boğazdan içeri atabildik, Pakat, gö - |tüyorsunuz halimizi... -Ayrılmadan bir motör gürültüsü işittik. Aklımı- |za bize tayyare ile yardım edilece - Bini getiremezdik. Havada bir tay - yare görünce şaşırdık. 100 metreye kadar inen kahraman tayyarecimiz, bize öteberi atıyordu. Şimdi orada yedi arkadaşımız var. İnşaallah on- lar da kurtulurlar. g a Ma verirken : azazede! etrafını faclayı aa DA haber veren Müzatleriyet motörü aa. | Tahlisiye gemisi de mo- hübi Vaht ye batan Feyzi gayret törlerin yanına yetişti TOMI gel al ve bütün üi aldığıra: ö denizciler sarmış bulunuyorlardı. Ge- "mm':m M,“":J;: şirdikleri büyük korkunun hâlâ be - İjemesinden: bilistifade Hora tahlisi yecanı içinde bulunan kaptan, Ha - ye gemisi Boğazdan dışarıya çıkmış san ve makinist Fikri, tayfa Süley - |ye bugün ssat on birde Midyedeki man, Ömer, Ahmet, diğer - Ahmet Vhâdise yerine varmıştır. muharfFirimize başlarından geçen bu | Hora gemisi kazaya uğrayan de - - cidden feci ve âcıklı faciayı şöyle İnizcilerle Midyeye iltica eden yel - hikâye etmişlerdir: kenli ve motörleri yedeğine alarak - — Bundan on gün evve mahrukat İhavanın müsait olduğu ilk fırsatta Yyüklemek üzere Karadenize açıldık. (hsgreket edecek, doğru buraya geti- * Ve Midye, Uzunkum civarından 6- recektlir. Hora gemişile yeniden yi- |dun, kömür yükledik. İkisi yelken- İyecek, içecek, yakacak ile battaniye li, dördü romorkör, olmak üzere yü- |göndetilmiş, bu suretle her ihtimale lqm.ı altı parça gemi idik, kârşı denizcilerimizin yaşamaları te- Bir motörün Boğazdan içeri iltica ettiğini haber alan bir mühârritimiz bu motörün, -Serfezdeki kazazede motörlerden biri olması ihtimalini düşünerek geç vakit Yağ iskelesine uğramış ve burada meşhur bir deniz- € kahvesi olan Kara Cemalin kah - vesinde bu müthiş facianın kahra - manlarile görüşmiye muvaffak ol - muştur. » tedir.. GENERAL METAKSASIN CEVABI «— Yeni Türkiyeyi her ziyaret e- den, kurucu bir İşde bütün verimile çalışan kuvvetli ve-kıymetli bir mil- Tetin arzettiği cazip manzara karşı - sında mebhut kalır. Dürüst ve sa- dık bir müttelik olan Yunanistanın Türkiyenin bu çok güzel tnkişafın- dan meserret duymakta - olduğunu söylemiye bilmem lüzum var mı? Kalblerinden mazinin kinlerini si- lerek onun yerine bir sulh ve kardeş- lik ideali kurulan antant günden güne resanet bulmaktadır ve bu ittifakımız Balkan Antantının da |müjdecisidir. Bu birlik İse beynel - milel sahada mütekabil münasebet- lerine hâkim olan itimaddân doğan tek bir azimle müteharrik bir kitle halinde gözüküyor » MİSAFİR BAHRİYELİLER Limanımızda bulunan misafir bah. riyeliler, bu sabâh Denizyolları rıh- tımına çıkmışlar, oradan kendileri - ne tahsis edilen otomobillerle mü - zeleri gezmişlerdir. Müzelerden 11,45 de ayrılmışlar ve bir kısmı gemile - rine dönmüşler, diğer bir kısmı park İatele giderek İstanbul Kumandanı - .ııın verdiği ziyafette hazır bulun - muşlardır. Ziyafetten sonta misafir bahriyeliler, Akayın bir vapurile Bo- gazda bir gezinti yapacaklardır. .. Averof yarın ve cuma günü sabah saal sekizden akşam gruba kadar ge- miyi gezmek istiyenlere serbesttir. İstiyenler. bu saatlar zarfında gemi- ye girecek ve gezeceklerdir. y& Dolmabahçedeki Tarih Sergisi, pazar, salı ve perşembo günleri hal- ka, diğer günler ise mekteplilere tah- sis edilmiştir. Y Amerika bütçesindeki 418 mil- yöon dolarlık açık, bu sene 695 mil- yan dolara çıkmaktadır. ——— min edilmiştir. Bu vaziyet karşısında yeniden tay- | |yare gönderilmeye lüzum kalmamış. tır, Diğer taraftan karadan gönderilen ve Çerkesköyünde çamura saplanan tahlisiye kamyonu kurtarılmış, yo- luna devama başlamıştır. - Italya - (Birinci sayfadan devam) cak Madrit hükümetini tazyik edi- yoar. İddiasını ileriye sürmektedirler. Bu vaziyet dahilinde bir anlaşma vü- kuu imkânsızdır. Diğer taraftan İs- panyadaki muharebo bütün şiddeti- le devam etmektedir. İtalyanlar kat'i neticeyi almak için bütün yardımı İyapmakta, Franko'nun emrine her 'gün için yeni k: t ve harp malze - mesi göndermektedir. Ayni zamanda, Trablusgarbe de |ber gün külliyetli miktanda İtzlyan (askeri gönderilmesi devam - ediyor. |Son hafta içinde askeri naktiyat, da. müş ve Büyük Önderimizle General |o" Ca v İçinde askeri naktiy ha çoğulmıştır. ğ Asketi nakliyatın devamı ve istih- daf ettiği maksat, muhtelif tefsirlere yol açmaktadır. İngiliz resmi meha- fili soğuk kanlılığını muhafaza ey- lemekle beraber, endişe göstetmek ten de uzak kalmamaktadır. İtatlyan- ların Mısır üzerihde ve ayni zaman- da Hicaz ve Yemen ordularına da istinsd ederek Şimali Afrikada n - mumi bir hareket yapmaları ihtimali de hesaba katılmaktadır. Diğer taraftan, Fransızlar da bu- radaki kıtaatın Tunus hudutlarını tazyik etmesinden endişe etmekte » dirler, Mevysukiyeti temin edilen bir ha- bere göre, Roma - Berlin mihveri şu hattı hareketi takip etmektedir; General Franko'yu muzaffer kıl- mak ve İspanya, Hicaz, Yemen, Ha- beşistan, Trablus ordularının ittifak |ve vahdetile Şimali Afrikaya sahip olmak. Bu takdirde Fransız Fası ve Tunus Alman müstemlekesi olacak. |Habeşistan Mısıra ilhak edilecek. Maverayı Erdön Hicaze - voriğecek. Filistin müstakil bir Arap kraliyeti | Jolacak. Süveyş, Almanya ve İtalya - nım müşterek idaresine geçecek. Ancak bu tasavvurun İngiliz si « lâhlanma programının ikmalinden önce tatbikı muvaffakiyeti teshil e- |debilecektir. En başta da”— Pranko kuvvetlerinin muzaffer olması şart tır. Lonüra, 20 (A A.) — Havas Ajansı omünist,faşist, — kemalist müna (Birinci sahifeden devam) Fakat, Cumhuriyet gözetesi ilen Tan gazetesi arasında hâdisenin ya- rattığı kargılıklı bir tariz ve taarruz İngiltere harti yaklaşıyormı ? — Londra içhniaından da baber yok! -| Portekizliler, Fransız - İspanyol ve |mu)ııbııınm zannettiğine göre dün ' öğleden sonra Talt Ademi Müdaha- Ye Komitesinde Pransız, İngiliz, İtal- İyan, Alman ve Sovyet tezleri yeni - den biribirlerile taaruz etmişler ve bu husustaki müzakereler neticesin- de mütalealar bir çok noktalarda bi- ribirlerine yaklaşamadığı gibi, bu | İtezler arasında bir anlaşma husulü- | |ne de imkân kalmamıştır. İtalyanlarla Almanlar, 15 temmuz tarihli İngiliz plânile vazedilmi; | üç meselenin biribirine b masında ısrar etmişlerdir. Bu mese- meseleler şunlardır: Kontrol, gönüllüler ve muhazip | hakkı. İki devlet, evvelâ gönüllülerin ge- | » yiç Hükümetine karşı bayrak İri ahınması ve muharip hakkı mose- Belgradda az vukust olmamıştif- lesinin ondan sonra halledilmesi şek- line taraflar görünmemektedirler. İspanyol - Portekiz hududunda kon- |trolün yeniden tesisini teklit etmiş- |lerse de bu meselenin diğer devlet - lerin muvafakati olmadan halledile- miyeceği şüphesizdir. Fransızlarla İngilizlerine umumt |hüsnüniyetin nişanesi olmak İzere her şeyden evvel gönüllülerin geri çağırılmasını istedikleri malümdur. İtalyan tezi 15 tommuz tarihli İn- giliz plânmı müzakerelere esas ola- rak kabul etmiştir. Grandi, bu se « beple Fransız tekliflerine âçıkça ce- vap vermekten kaçınmıştır. Alman İmurakhası da bu teze iştirak etmiş | |ve her iki devletin murahbasları da temmuz tarihli İngiliz plânına hükü- metlerince verilen cevapları hatır - | Tatmışlardır. Bu cevapların ademi Müdaahle Komitesini bir çıkmaza soktuğu hatırlardadır. Müzakereler, o zaman gönüllüler tamamile geri çekilmedikçe muha « | rip hakkı meselesinin mevzuubah - | sedilemiyeceğini söyliyen Sovyet murahhasının müdahalesi üzerine büsbütün karışık bir hale gelmiş idi. Çekoslovakya, Belçika ve İsveç murahhasları evvelce İngilizlerin ta- mamile kabul etmiş oldukları Fran- sız tekliflerine müzaheret etmişler. dir. karşılıklı idddaların bir an içih değ- | ruluğunu kabul edecek olursa, her şeyden liksinir ve yüreğinde itimad.. | jdenilen nesnenin zerresi kalmaz. n İya Başvekili içi İlâkırdılar çıktı. Sonra Küçük İ D İde de Stayadinoviç kabinesi ğilmiş, kürsünün arkasına 5 ğ mış, kurşunlar geçtikten sonra ? hal başını çıkararak bıraktıği den nutkuna devam etmiştir. draya gidişi boş değildi, diye İvaziyel ihdas etti.. kordiyal | hamlesi eğer söylemişse Göbels'in | Bakın, Cumhuriyet bugün Tan için sarfettiği o cümleden daha çirkin bir Jyazdığı makalede neler söylüyor: rinde kendisine has irki kemalinin İlar ve bayanlar, niçin komünisi pro- 'vve yüksekliğinin dışında bir cere - |pagandasını hesaba katmıyorlar? 2 yana kapıldığı ve ecnebi tesirler al- İçin mi, çünkü bizzat kendileri bu tında yaşadığı vâki değildir. Yine propagandaya — âlet — olmaktadırlar, bu millet, en karâ günleri olan mü - (Paşizme filün çatmak, acemice bir tareke yıllarında bile heyeti umu - İtaktikten başka, bir şey deiğldir: miyesile hiç bir ecnebi mülâhaza - |Halkı, yabancı bir rejimden kor « ) | «— Yabancı propagandalara karşı | Türk milletinin tarihin hiç bir dev- |hassaş oldukların tiddia eden bu bay- | nın tabii olmamış ve sadece milli ruh |kutmak suretile ona, davasını güt- | ve tradesinin seferberliği içinde Bü- yük şefinin mutii olarak hareket et- miştir. O günlerde öyle öolan Türk milletinin bugün ise ne faşist olma- sına, ne komünist olmaşına, ne de kendi milli varlığının ve içtimai bün- yesinin dışında her hangi bir rejime taraftar bulunmasına ve ecnebi te- sirlere kapılmasıma asla imkân yok- tur. Bu memlekette, yani Kemalist tükleri başka bir yabancı reğimi sun- mıya çalışmak..» Makalesinde, bilhassa Sabiba Ze- keriyya ve M. Zekeriyya'yı kast ve teşhir eden Cumhuriyet muharriri- nin bu açık ve sarih iddiası hakika- ten dikkati celbeden bir koyfiyet o- huyor. Bu ya isnaddır, yahut da ha- kikattir. |Boğaziçinin projelerini y HB Yugoslavya, a İngiltere ve Fran£ Bugünlerde siyast seyahatlefı Ö iyaretler azaldı. Belki de - onum #L Yugoslavya Başveki Paris Ti Londraya gidişi narzarı EEkkati GÜ vahat geçmedi. Doktı viç, Alman Hariciye retini kabul etti . Bur. fın diğer erkânile Yugosla' münasebatı başkalaştı, dediler- bir çok dedikodu oldu. Belgri Roma anlaştığı zaman ise söz D dükçe büyümüştü Hariçte böyle olduğu halde, vaziyet hayli sarsmtılı oldu. lik kilisesile yapılan itilâftan nun olmıyan Sırp kilisesi, Stol son olarak öğrenildi ki, Stayadiliü ©| viç kabinesinden bir hayli nazi değiştirmek mecburiyeti hasıl muştur. i Maamafih, Doktor Stoyadindt” sinirleri pek sağlam bir devlet mı, diye maruftur. Hattâ riv, re bir kere Skopeçinada kürsiyt 3 | karak söz söylerken muhaliflerit” biri, kendisine tabanca sıkmış, "” . yadinoviç de itidalini bozmayarâk | € Onun için bu seferki gürültü , de de kolay kolay yerini bırâ' mamıştır. Şimdi de her halde edilebilir. İngiliz payıtah Başvekilinin gördi pek şayanı dikkattir. Bu dsğ'—'l'u Tomat misafirin gelişinden bıh'd 'bazı İngiliz gazeteleri, daha bali lüm olmıyan şeylere nüfüuz merakile olacak ki, Yugoslavyâ vekilinin Londraya para bu 3 geldiğini de yazmışlardır. Hakiğl ten bu 'seyahatin altında bir d€? giltere piyasasında para ö maksadı var mı, yok muydu?.. O geçmeden anlaşılacaktır. Fakât Fig diden malüm olan bir key! ki, o da Belgrati - Berlin - RomG TÜ nasebatı, ne kadar iyi olursa CÜ bu münasebat, her şeyder —€ 1 tısadidir. Halbuki Yuge— , asıl siyasi bağlarının ucunu PAİŞE Londrada ararmak iktıza - cdİYGÜ l şimdi sayın başvekil memle$” dönmüş bulunuyor. Ahmat Ral KÜÇÜK HABERLER * Kuduz hastahanesi Kü de yeni alıman binaya taşınmiy? — lamıştır. * Tıb Fakültesinin çocuk, ve örtopedi kliniklerinin Şişli hastahanesinden Çapaya nak) rar verilmiştir. * Üsküdar italye grupu içİğ kin karşısında yeni ve mode” bina yapılacaktır, * Akçekocanın şimalinde bir mayin görülmüştür. K *& Mütehassıs Prost, ma! rar şehrimize gelecek ve Üsi izzet ve OŞM * Veremlilerin ruhi bakımti tedavisi için sanatoryomlara malar konulması kararlaştil w Dün akşam llmanımız! etmesi evvelce kararlaştırıllM Hangist varid ise her halde ikisi Türkiyenin hudutları içinde; KA ee pokiiş sğmn“ğ_ ve- İde hiribirinden daha az çirkih değil. iyoruz, komünistler çıkın meyda « JEğer, hakikat bunların hiç bizi de- na <. Desek, esasen Türk emniyeti u- |kuyucu dikkati celbetmekse, o daha mümiyesinin malümu ve müsecceli olan on beş yirmi komünistten büş- İrimn yeri Türk gazeteleri olmamak ge- ka ortada kimseyi görmek mümkün İrektir. olmaz. Ayni şeyi faşistler için yap- sak, yine beş ön faşist taslağından şka kimseye rastlanmaz. Ve.. — Türkiyede faşizm muvaffak o- İtalyan tahşidatı Karşısın Diyen Göbels de hicabından dili- da ni yutar. Hakikat bu iken Cumhur- | Mhsırlılar riyet gazetesinin Tana: — Seti, komünist propagandasına (Birinci sahifeden devam) âlet oluyorsu miz müddetçe biz, Mısırlıları alâka- HSS iMR D armaz, at Te li — Sen faşist dasına âlot- lısırda, G0, n ar İtalyan sin!. GD Do yana ölet mevcuttur. Arap birliği hareketine Demesi kadar milessif ve Türk |Pükümetimin büyük - bir sempatisl matbuat haysiyetini rencide edecek | YETdIr. bir hâdise tasavvur edilemez. Mısırlılar, Kralları Faruk Haşret- Bay Yunus Nadinin her şeysine |lterinden çok mühim şeyler bekle « VEgi adlı Fransız muhribi, P — İretten vazgeçmiştir. ği de sırf mesleki bir rekabet ve o- | Edirnekapı Rum Mektebi |Yasaf üç sene hapse mahkürü çok çirkin. Bu çeşit iddia ve isnadla- | Miştir. MA ymusmesmnnamnsen | ZİP Olunmaktadır. * Sahte şahadetname V *e Altın piyasasının y seltildiği hakkındaki neşriYât * Ankarada yeniden yâP lediyeler Bankası, paraşüt Matbuat Klübünün açılma ?" leri gelecek hafta yapıl »4 Cumhuriyet Bıyı'ııı'ımaı K leketin muhtelif yerlerinde V bir çok halkevi açılacaktır. * Hatay intihap komli! danadan geçmiş, meri lanmıştır. * Habeşistan munnlf;:'. mak üzere İtalyada veri yapılacaktır. * Yunan Kralı, Metaksi şünden sonra Paris ve ziyaret yapacaktır. rağmen faşist âleti olabileceği nasıl |Mektedirler. Muhtelif fırkalar ara - akla gelmezse, Tan'ın da komünist- İsında başlıca meseleler arasında ih- lerin mürevvici efkârı olabileceği ve- tilâf'yok gibidir. Yalnız, Cahili işler. ya olduğu iddlası hakikaten insan de bazı teferrüatta ayrılıklar vardır ,dimağını ürpertiyor. Eğer insan, bu |ki, bu da pek tabildir.> * İngiltereyi kesif bir gis mış, bu yüzden dört çok kimseler yaralanmıştır * İki ay süren tifo 320407 kişiye aşı yapılı

Bu sayıdan diğer sayfalar: