1 Kasım 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

1 Kasım 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kan verme Suretıyle Tedavi Sovyet Hematoloji enstitüsü di « İrektörü Dr. Bağdatarov, Tas rine aşağıdaki Üntr vörün iştir: sAkademi — âzü Bogometz, KADINLAR SO AŞ SİNİRLİDİRLER VE © NiCiN ÇABUK- İHTİYARLARLAR £ Yirminci asrın modası SİNİRDİR! e ——— YAZAN — I NUSRET SAFA COŞKUN rdan nız lerinin doldurulması deği kayıpların yer- fakat ay- bat eylemiş bulun - uretle, bütün hücey- veren - uzviyetler te - ekte ve bu kan ver - umumi tedavi üsulü ha 'ır"îı' kullanılabilmektedir. bil olduğunt maktadır. Bu , Ça - ükleri za- seslerle — konu yağa kaldıracak nesnele- vi profesör verme iİle, s«karlatinden hâd bir su - te hasta çocukları tamamiyle iyi .;'»ıvm çerçeveye, umumiyetle de hstitümüz, anıklar, hâd biyg asının başına savurur, Sobe- |romatizma ve tifo vak'alarında mu - © Körarız: ne ameliyesine — Sihir!: derler, : s'" Di bizim eve dayam olan lde (Ya hafız) levhı ge - âs geyirtiler bütün Merak ederim, ' bir insana ı:h-îluı tutar, terler: Zavallımın siniri v yafa buhran gi 'mık.ı- akrabamdan bir b İnden Tahatsız.. gitmediği dok - âç kalmadı. Beş sene mühim muvaffakiyet « a& enslitümüz tae lerinden biri de, ka yapılan bir mayi karışti - lması suretiyle, bu kanın iki nâ üç hafta muhafazasıdır. le dediler: ıkluğu mideye DoktOr Profesör Fahreddin Kerim Gökey besi ve 600 e n küçük şubesi vardır. Bu rakamlar, 1932 senesine rmi misli daha büyüktür. sene İçinde 20 doktora kan verme metodlarını senesinde 730 lit . mişti. Geçen sene İse, meliyelerinde 10,000 lit. Bu kadar derin bir ı, dar k bilmiyen enerjiyi kü- çük vücuduna nasıl sığdırdığına da- n din Kerim de .ıımba sı gibidir. Fakat sı gibi yüz met- yöorul Uzvu yokmuş — gibi, linu ısırdı. Sonra karakolda ifa- Jitna ço: aynen © relik kan v kan vorm siteden Yeşil Aya, Yeşil Aydan kim A BAKMIYOR ÜŞ Sinirli taze!, İbilir benim bilm nerelere ka- Ti daire. y"** bir çok kadınlar b dar g ŞÜ r akıllıca imal Üstadı geçen gün öğ buldum. an seçtin demeyi « tesi üç lira olan v leme odasın z iyen bir dok- | 13 edecek münasebetsiz değilimdir?. i mua- n böyle (g ı_hâok iken hınçkıra kınç L TESEL berz Yahud bir gülmedir t | Gülerler, gülerler.. Rotat & L bir bobin gibi bu —h 1 kesilmez. Münasebetli, mü- SENbetç Sİz, nezaketli, nezake tabii bemen anladınız, ğ Hİr! dir İr nedir? Tisanında vücudumuzu . baş. yenebanesi, di edilmiştir. Bunu tetkik eden © kadar beğenmişler tife ta - Gele gele kim gelse beğenirsiniz? Sekiz yaşında bir çocuk!.. Kadında biraz da sinir lâ - yri müfa - sına n zaman sordu! ( mekt İ Bd ören maci damarlara sinir | — Üstedim, şu kadinler niçin si » (rikidir. b Cenabı hak erkek kullarını Mitlidirler?. — Ne diyorsunuz?, - Finir denen ince borucuklardan | Güldü: | vet. fakat, sinir de vardır ki Gülüm birakmış değildir. Aynen | — Tehliketi bir sual, Dedi sonra 1 olmaz, çekilmez, evin hu- unu ihlâl eder, Ailenin süküneti- Hastalık derecesine gelir, onu da tedavi etmek lâzımdır. — Peki, kadınlar niçin sinirlü |ter?. — Bu tablatin ke erkeklerin de si- (Heden kadınlar, sinirlidir de erkek- |Zu |ler değildir, diye devam etti. İni bozar. Niçin sinizliliği kadınlara hasre- Mıuknı gik KH vardır. Amma bu sinirler k ıı,,;'d— olduğu gibi cam çerçeve b ha tabak, çanak fırlatmak, ay Bti Yılmak, ağlayıb, gülmek, ki lcı.ıhıımna bulunmazlar, -Pa- ÜÜzi Dün sebebi nedir?. M..crr ki dediğimiz bu yeşil ile ma Aar iki Tengin şe diyorsunuz?. Zorla kadınlarla m aya ve yahut onların sempa sini kaybettirmeğe mi karar verdi- niz? Maamali zizim yirmine rın modası sinirdir. — Yaat.. Bak ben bunu tahmin e- | Va , Urdüğu n H dememiştim. Demek sinir do bir ma- b el nıınd.ı olduğu gibi Adem o » |da.. Öyle ya! bütün. kadıni İıı, 'a da var. O halde.. niçin?. - |duğuna göre.. r.%“’ edelim ki, bu niçine n Tinj, Ben bir cevab yerebilir <.X halde bana elinizi V< p f€ye mi, diyorsunuz? —!i':"'vf#îı'xr Fahre Kerim'e, bu merakımızı ancak boyu N ndilerine olan ho- Tr. Şu halde hassas olan nem kapan mahlüklar, e karşısında (dokunma ba- na, küstüm sana!) nebati, otları gibi reaksiyon verirler. Neden kızacağı- fi neden incileceğini bilemezsiniz. rda üle — Dünya harbirtden sonra kadın: |da da, erkekde de sinir arttı. Fakat thır hakikati söylemiş olmak için. me- açi teşrihi edecek olursak kadın » İlar-hiş şüphesiz sinirde Adem oği larına galebe çalarlar. Yine bir ha - kikati itiraf edelim: Sinirsiz kadın olamaz. Sinirsiz kadın demek günaş- siz dünya demektir. — Aman üstadım, ne diyorsuunz? Bir dokun bin ah dinle küsei fağfur- dan! Hakikaten kadın, fağ - fakat adı, şamı büyük doktor b Bizi yerimizden oynatmıyacak, kı- lir, |lemizı kıpırdatmıyacak - bir hâ onlarda bir sinir fırtınası yaratabi - lir. Odada uçan bir sinek, kazara - İçeri giren bir arı, daha ne misaller batıl itikadlar, telkinler, leden çık: ün bu tezahürlerin yalnız olmasının sebebi?. — Tabiatin hediyesi dedim Bir kere insan denilen mahlükda be- yin, muhitten gelen sinirler, hele bir takim sinirler v bütün gayri iradidir. Sistem sempa- tik ve para sempatik dediğimiz si « nir cephesi ki iç bezleri ifrazatı, bune lar içinde yumurtalıklardan tutu » nuz da bütün dahili guddelerimizin çalışması sinir üzerinde hâkimdir Barsaklar az çabışır, hırçınlık yapar, Fazla çalışır, zayıflık vücüde geli » rir. Yine sinir manzumesini bozar. * hîğ"_"“"am i mütehassısımız Di hhmcd n Kerimi el bom- İcı he benzetirim. Görmüşsünüz » Sikl, el bombaları elma kadar "ı.,, Ş estanesi gibi bir şeydir. İn - hı.," N yumruk kadar demir pa ye ölüm hapı üyük işler yapa - | gelmez, Fakat s bir cehennem kadında — Çünkü.. siniri olmıyan bir | |dın tasavvur etmek, demek gece ve İgündüz mefhumunu inkâr etmek de- baren kadınlarımızda bu bezlerin iyetlerini iyi tanzim edememek 1 rol oynuyor. Bundan dolayı işlerinde, uzviyetin iç bezleri Jürünleri dediğimiz, dahili ifraz gu İdeleri mahsu ok mühim rol oy- nar. Şu âdi barsaklar bile,, Kadınlar umumiyetle kabı ar, Ben diyorum ki muntazam suret- 'to barsakları işlemiyen bir Insan si- İnirli olur. Bunun için bütün dünya Özerinde yaralılş noktasından ka - T — *Sör Fahreddin Kerim muharfirimizle beraber muha- |- | 'dır ki, onlar büs - |1, Biraz da bizde çocukluktan ili » |gudde meselesi.. İgönlünde de &: |hülyasının yaşadığ | yetini bu filminde de Beyaz perdede seyrine doyamadı- Hımız güzel yıldızların mazileri hak- dır. Fakat Bundan erkekler bir hissei iftihar çıkarmasınlar.. Yirminci asır insanları sinir itiba- | rile Havva neslinden aşağı kalmı - yor. — Harbden sonra insanların sinir- leri bozuldu dediniz, neden acaba?, — Neden olacak, dünyanın yerinden oynadı. Huzuru âlem bo « zuldu. Yaşama şartları ağırlaştı. Si- nirler mütemadiyen gerildi. Bu te- razi bu kadar sikleti çekemiyor. Me- deniyet ilerledikce ihtiyaclar çoğa- hyor, çoğaldıkca da giderilemiyor. Gideremeyince d& sinirlerin gergin- Nği o nisbette artıyor. Dava basit... irden bahsederken aklıma gel- di. Bilmem, bu mevzuun da sinirle alâkası var mı?.. Değerli profesöre sordum: — Acaba kedınlar niçin çabuk ih- tiyarlar?, Zeki gözlerini yüzüme dikdi. Bu Işda — Anlaşılan sen benim başıma iş açacaksın diyen bir mânâ vardı. — Banımlar, niçin çabuk ihtiyar- lar, Bir dava var ki, kadınlar da- ha çok yaşıyorlar. — Bu telâkki meselesi üstadım. |Meselâ gelinlere göre kaynaanlar du dünyaya kazık kakmıştır sanki. Profesör gülümseyor ve devam e- diyor: — Bazı kadınlar da var, Kolay ko- lay ihtiyarlamıyor. İhtiyarlık mese- lesi, sinir ve gudde meselesidir. Bi- TaZ evvel söylediğim gibi guddele - rini Iyi kullanamıyan, vücudunu sopradan mahrum eden, gıdasını iyi tarafını sporla, sıhhi yaşama şerai » tile pekâlâ taviz edebilirler. Sözü - zatmağa ne hacet, iş yaratılış ve Fakat siz dünyada ihtiyarlığı kabul eden kaç kadın gör- dünüz de böyle suali soruyorsunuz? — Hiç!, — Hele bugün bedüt cerrahiden tu- tunuz da bu kadar güzellik enstitüle- ri ne güne duruyor ve her ihtiyarın a kendi genclik : ve kend e güsteren anlar olduğunu bilmiyor mu- ha arı sunuz! NUSRET SAFA COŞKUN Myrna Loy, yeni bir filme nazırlanmaktaacır. yıldızın her filminde görülen güzellik ve sanat kablil. |dınların sinirleri erkeklerden fazla- | tanzim edemiyenler çabuk ihtiyar- | larlar. Bunun için tabiatin bu eksik | 5- SÖNTELGRAF— 1 İkincitoşrin 937 —— LA C L 2 E E T AY OR L <4 Y Eşsiz göreceğiniz. şüpnesizdir. kında bir çok yanılar okuduk. Dik » kat ettinizse bunların hepsi için ya tezgâhtarlık veya buna berzer mes- jHekten yölişmiş denirdi. Şimdi yeni |biz yüdiz daha beyaz perdeden ruh- İlarımıza bükmetmiye başladı. Bu jyıldız muhakkak KI bugünkü mev « kiden çok aşağı bir hayat geçirerek İyildiz olmuştur. | Fakat onun tistliğe heves et . WM" satıcılık ederken uyanan his- lerile değil, doğuşunda kendisine İlük zamanında oldu. Olympe Branda daha küçük yaş- ta alkışlanmıya, takdir toplamıya a- kardeşler onu himaye edi « yorlardı. Bir gün onun bu sahada kazandığı muvaffakiyete «Bahriye - İ nslarile topladı- 1 takdirleri dö ilâve etti. O zaman İçok küçük yaşda olan Olympe Por- refakatinde —Amerikada İşöhret kazanmıya başladı. Bu kadar nııı Hfakiyet onu Fakat Ho bi ldiz daha hediye etmeyi fırsat kediye edilen cambazlık ve dansöz- | Zaten bu işlerde pişkin olan Ölym- || SiNEMA Seyyar Tiyatro Cambaz Ve Dansözü Olympe Branda Nosıl yıldız oldu? o.o Freddi Bartolom a- sinin Ikl klz Karğ?_şi Holivuda Gidiyorlar . . pe sinemanın zorluklarına mukabil ferahlığını da düşündü. Kendisine büyük bir ücretle mukavele yapması teklif edilmişti. Kısa bir zaman sonra onu (Mad - ridden kalkan son tren), (Denizlere mev'ud ruldar), Haydutlar) filim - lerinde gördük. Şimdi Olympe cambazlığını, dan- İsözlüğünü mazide bırâkarak yıldız arak film semasında yükseliyor. HOLİVUD YOLUNDA «David Kooperatif, rolünde mu « vaffak olarak büyük bir şöhret ka - zanan Freddi Bartolomevin iki kız kardeşi vardır. Bunlar bir manastır- da pansiyoner idiler. Son gelen sine- ma gazetelerinde Freddinin Ebevey- ni tarafından Holivuda gitmelerine Ik.ımr verilen Eiten ve Hildodan pek İfazla bahsetmektedirler, İşin garip tarafı Freddi ilk zamanlarda artist- liğe heves ettiği için anası ve babası tarafından terkedilmişti. l Her yerde ve her İf zaman soğuğa karşı TABİİ KANYAK Son sahifedeki Hânı okuyunuz. İ İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: