8 Kasım 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

8 Kasım 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Likmaçları başladı Yalnız G. Sara y Top- n;ı'"a'—ardınh(ı: başladı, lbıy Yılân hikâyesine başlıyor önen lik . Fener- | kapıy; 2-1 yendi Har, Beykoz müdafsasını zorluyor- Plardı.Arada -Beykoz hücumları da görülüyordu. 32 nci dakikada Muh- Fenerbahçe - Beşiktaş, Şüleymaniye- — Hyüb, Beykoz - Vefa, Güneş - İst, Spor | 1-1berabere kaldılar Bap 1 nihayet başlaya K 6 € Beşiktaşın daha ilk hafta- İteşem, firikikten ilk golü kazandırdı. ilı 8 fya' ğ d, karşıya gelmi i aylardır hasret çeken futbol ŞB bülunuyordu. Aylar süren & “tten sonra daha ilk haftada İ ıllıl.'m fafsilâtımı uzun uzadıya vere :;'kdqmz. Bir kör düvüşü oldu. ba ;"—El_ıîır_ Fenerbahçelilerden da- Büyüp ÇöZel oynadılar. Bu onlar için n ç bir fırsattı. Fakat bu fırsat- Pn ” İstifade edemediler. Yoksa, O lep, “hçenin dünkü oyununa gö- V p, *iktaşın galip gelmesi lâzımdı. Kötrbahçe takımı, öyleanlar ol7 Hatlar ara- oluyordu ki İyi paslar- € takımını ortada gör 5 Ve göz açıp kapa: © fakım gözden silin sından gün a ka- du. Fe- n en mü- âar yaptı ki takı- kurtardı. Sir kaleci olduğunu bir defa Ç l;;osîe-:m oldu. Çok fedakârdı. ': #hçe taraftarlarını en ziyade tan müdafaa ha ).hı g üzerine Je yaptı. Se- bir oyuncu MNa rağmen o kadar aksarnadı. P. Canlı bir oyun çıkardı, ı»q"*'?bıhçynın ha Pdan birini oynadı. Bilhaş- Ytan tekmeyi yediklen sonra Oİ'İu Kar: - Haa me. — Karşı taraf oyuncusunun Tiya pçGMEk söyle dursun, kaç - beğç Çösladı. Bir tek pas ölsun isa- ü y Eremedi. Onun bozuk oyunu k '*'li" hafı da bozdu. Muavin hattı- ı.ıhn ibalı temin edememesi bücum " da flece uğrattı. Fikret müs- » bütün hat fena idi, ü bir te hattı Beşiktaş müdafansı t hlike teşkil etmedi. Meh- gi İki devrede de bir iş düş- | Möiyebiliriz. Yapılan gol de N:Vrede Fikretin uzaktan çek- lngğa, Hütle Mehmet Alinin eileri * Oldu. Beşiktaşlılar da ikin. & beraberlik gölleri- imiyet her iki dev- Beşiktaşta idi, aydettiğimiz gibi, in olmamış ol- taş lehine olabi « D liler dünkü bera- Mrı:_"'lamnc Hüsamettine med- he Sitin bu ilk maçının bu çok İ lnla berabere kapanması, sâ- N'Wr y tliler için bir bir ders ol- .—'::rllk gölünün — Fenerbahçe- lrlendirmesi oyunun sleyh- Gönin ©Yun oynadılar. Herkes ne 1 Şaçırmıştı. Sağa, sola he- Stak koşuyorlardı. Nuri, oyunu iyi idare etti, 'd::_qıı_ Kararlarında o kadar R,__ Ütti kı, herkesi şaşırtacak n eT Verdi. * Bir tarafa favul olu- :I"" tarafa veriyordu. Şaşır - İde idi, İdare ettiği birkaç M fA gekiller alması, kendi. korku uyandırmış ve bu- 'kî:'l’_r ki iki tarafı da îurmı:.'a- | — “Vetile hareket ediyordu. __— .. Ymani niye « Eyüple Zda Vefa le'bura, Byun © kaldı! iği, Süleymaniye - Eyüp &- Oyunu Şazi Tezcan idare ESİ devro gölsüz olarak be- T g &Ğ S l x tti İ Bİyglftrede her iki taraf ta bi- | Ptlar, Ve oyun bu süretle © neticelendi. Pnelerdenberi şöh-| Bunn, © Münvin hattı dün en fena | sebep oldu. Şuur- | Devre 1- 0 bitti. İkinci devrede 'Turhan beraberli- |kil aldı. Fakat 1 - 1 neticelendi. .. , Istanbulspor -T | Güneş -I Saat tam on beşte her iki takım sahaya çıktılar. Hakem Suphi., parâ- yı Güneş kazandı. Rüzgâra karşı düşen sarı siyahlı- lar, sağdan güzel bir hücumla oyu- na başladılar, Fakat bu hücum, der- hal Güneş muavin hattında kırıldı. Üçüncü dal tin vasıtasile İstanbulspor kalesine indilerse de, Salâhattin, acelesi yü- |ünden topu dışarı attı. : Beşinci dakikada soldan İstanbul- |spor e inen Güneşliler, mu- hakkak bir gol atını kaçırdılar. | İstanbulsporlular, Güneşi sıkıştırıyorlar, İstanbulapı |lular B inci dakikada Güneş kalesine in ortaladığı top, 1 , Sağ İç te güzel bir ü > sokuyor. Fakat İs- İsmall — vasıt; tanbulsporlular, Güneş kalesine uzaktan sıkı bir şütü kale direklerini yalayarak avuta gld e | H inci dakikada Salâhattinin u - zaktan bir şütünü İstanbulsporlu kaleci, güzel bir plonjonla kürtarı. yor. 16 ncı dâkikada, Güneş aleyhine biz peonaltı oluyor ve İstanbulspor- lular, göle tahvil ederek — göllerini kazanıyorlar, Salâhattin ortadan teh- |likeli bir akın yapıyor ve öndekileti Jatlatarak kaleci ile karşı karşıya I'kıld:; halde topu içeri sokamıyor. |Bu suretle Güneşliler muhakkak bir jsayı fırsatını kaçırıyorlar. İstanbul- spora bir korner oluyor. Çekilen kor. neri kaleci, güzel kurtarıyot. 44 üncü dakika.. Güneşli! dan ilerliyerek İstanbulspor kalesine indiler. Hatalı bir hareket.. penaltı ldu, Bebil, yerden bir şütle beraber- temin etti ve biraz sonra devre İ j y i Oyun, Güneşin ortadan bir hü » cumile başladı. Oyun mütevazin ce- İreyan ediyor, körner oldu. Fakaf netice yok. 27 nci dakikada İstanbulspor ka- |lesi önleri sıkışiyor.. - Rebli soldan İgelen topu güzel İstop ederek yanın- |da duran Salâhattine veriyor, fakat |Salâhattin topu dışarı atıyor. Güneşliler İstanbulspor — kalesine inyorlar. İstanbulspor kalecisi Fik- retin, kalesini boş birakması yüzün- den top, yandan kale direklerini ya- Payarak avuta gidiyor. Bu suretle, eşlller, muhakkak bir. sayı h- satı kaçırıyorlar. Maç bu süretle 1-1 [bcrabeıe bitti. Takımlar şöyle idi. Güneş : | Cihat - Faruk, Reşat - Boncuk Ö- |mer, Riza, Yuşüf - Rebii, Neodet, Sa- lâhattin, Murat, Melih. İstanbulspor da: Fikret - Samih, Haszan - Orhan, ri, Enver - Adnan, Sami, Seyti, srnail. .. 'Galatasaray-2 Topkapı-1 ku verecek bir şekilde çok fena oy- ro ile çıkmışlılar, Bura mukabil Topkapılılar da en iyi oyuncuları Haydardan mahrumdular. Hakem, “Sa Beykez - Vefa yaptır Ahmet Adem'di. Oyun Mütevazin başledı. Hücum- Bert oldu. Şirazesinden çıkar bir şe- | ada ortadan Salâhat- | rüzgâra karşı | r orla- | 20 nci dakikada Güneş sleyhine | | A Kasa ve emre âmade pa Bankalar ve Bankerler Senedler Rambur kredileri Borelular borclular ve röporlar alacaklar Esham ve tahvilât Gayriımenkuller —Bir' Erm;rîi—ter_zi Eski karısını öldürdü (5 inci sayfadun devam) — Bu adam beni öldürdü! diye haykırmış, sonra ölmüştür. Paristeki Sen cinayet mahkem İskenderyanın muhakemesine mıştır, Annesi öldürülen dokuz daki kızın babası hapse gidin- ce kimsesiz kaldığı anlaşılarak da « rüleytama verildiği anlaşılmış, on- dan sonra katil kocanın isticvabına Reçilmiştir. Fakat Viçin, 2âyıf, kara kuru, hayatın sefaleti üzerine çök- mMmüş bir bedbaht hall göstermekle beraber eski karısı aleyhindeki düş- manlığını daima muhafaza eftmekle ve mahkemede de çok metin bir tâ- vırlâ şünları söylemektedir: — Benim hakkım vardır!. haklıyım!, Ben mazurum! Bunun üzerine reis diyor ki: — Her halde sizin eski zevcenize karşı bir busumetiniz vardı. Fakat sizin bu husumetinizin, ikinizin ara- İsındaki bir göçimsizliğin yükünü hiç bir kabahati olmuyan zavallı çocu - ğunuz çekmiş oldu. Tübirimi mazur İgörürseniz atalar Sözünün dediği gi- * Sizin kırdığınız ça « nak çömleği Edemek o biçare masu- ma kaldı!. İstintak evrakı ve ilk tahkikat Vi- çin İskenderyanın eski karısını ev- velce öldürmeği tasmim ettiğini gös- teriyordu. Fakat mahkemede Vicin kendisinin meşru müdafna vüzlye - inde kalarak Annayı öldürdüğünü iddia etmektedir. Viçin demiştir ki: — Benim kızım annesile gitmek istemiyordu Artık 0 kadını tanımak istemiyordu. Bumun üzerine eski ka- im beni tehdide ağı döküp gözlerimi kör edece Bini söyledi. Ben de korktum. — Olan vak'aya çok müteessirim, fakat oldu!. Ben Yeni nesriyat ARKİTEKT Bu aylık derginin (80) inci sayısı intişar etmiştir. Bu sayıda mimar E- rip Erbilenin bir villâsı, Ankarada yapılacak sıra evler projesi ile mi - mar Behçet Ünsalın, zamanımız mi- marisinin morfelojik analizi, mimar Kemal Altan'ın klâsik Türk mimar- ları, sergiler ve fuarlar, yazıları ile dünya mimari faaliyetlerinde bah- sedilmektedir. ———————- lar karşılıklı oluyordu. Hattâ Top- kapılılar, canlı bir oyunla Galatasa- ray müdafaasını zorluyorlardı. Bir Galatasaray hücumunda Topkapı müdafii topu elle durdurdu. Ve ha- kem, peneltı cezası verdi. Necdet, Galatasaraylılar da mevsimin ilk Pbunu göle tahvil etti, Bı'_rinci d?"' maçını, taraftarlarına büyük bir kor> |*© 1 - 0 Galatasaray lehine bitti. İkinci devreye Topkapılılar çok luadı'_ır. Sarı kırmızılılar, oyuncula- |Sanlı başladılar. Bu canlı oyun, çok |zadan bazılarının cezalı bulunmaşı |8eçmeden semeresini verdive bera- dolayısile sabaya çok zayıf bir kağ- |berlik golünü kazandılar. Fakat sarı kırmızılılar da arkasından — ikinci Bgöllerini yaparak maçı 2 - 1 kazan- dılar, Ve günün beş maçının yegâne galibi oldular. M. KEMAL CON başladı. Yüzüme | HOLLANDSCHE BANKLUME NV AMSTERDAM 1 TEMMUZ 1937 TARİHİNDEKİ BİLÂNÇO AA ra Farin 79774476 20.250.030.02 71.600.757.44 2.360.547.86 21.832.266.10 Karşılığı esham ve tahvilâi”olâfi 3.437.651.52 Verilmiş kefaletlerden ileriğelen 6.992.655.49 785.702.46 2.055.000.— İ ( 4 üncü sayfaden devam) büyük bir nüfuz sahibi idi. Bir gece yine böyle toplandıkları zaman iç- kiler içilmiş, fakat ondan sonra hep- sine heş'e yerine büyük bir can sı - İkintısı gelmişti, Saatlerce uğraştık- İları halde bundan kurtulamamış - |lardı. Kont bunlara birdenbire şöy- İle bir teklifte bulunmuştur: | — Bakara oynuyoörüz değil mi? Bakaradaki 52 resim üzerine bir de iskelet ilâve edelim. Sonra Kont izahat vermiştir. Bu iskeletli kâğidı çevirecek olan kim olürsa olsun 20 saat içinde mutlaka dünyaya vedâ etmesi lâzımdır!.. Bünun üzerine elli kişilik kumar- bazlar büyük bir heyecana gelmiş, korku, merak, istikbalin meçhuliye- ti, türlü türlü endişeler birer birer gözleri önünden geçmeğe başlamış - tır. Fakat hepsi de yemin etmişler- dir. İskeletli kâğıdı bulan ölüme ra- zı olacağını temin etmiştir. Evvelâ bir hekim taliini denemiş oluyor. Çok geçmeden iskeletli kâ - Öit onun eline geçiyor ve: — İşte, diyor; iskelet bana geldi, |Eter benim öldüğümü haber alırsa- mız şaşmayınız!.. | Hakikaten yirmi dört saat zarfın- da hekimin ruhsuz cesedi uzakca bir yerde bulunuyor. Bakara kâğıtları- na ilâve etlikleri 53 üncü ğidin |şesmetine ilk uğrıyan doktorun ha- |tırası bir parça düşünülerek anıl - Lı]ık(an sonra acaba Bıra kime gele - cek? merakı hepsini yeniden kapla- mağa başlıyor. | Tkinci olarak da bir hâkime geli « yor. Fakat bakaranın elli üçüncüsü- |nü eline geçiren hâkim kimseye bir şey söylemeden yavaşca oradan ay- | rnıhyor. Gözden kayboluyor. Yirmi dört saat geçmemişti ki Bolgradda oldukça iyi bir şöhreti olmıyan bir |Jotelde bu hâkimin de ruhsuz cesedi- ne rastgelenler olmuş, nihayet «Bi- lenler» bunun da ne olduğunu bil - miş, öğrenmişlerdir. Tahkikat ya - bancılara hiç bir şey öğretmiş olma- dı. Yalnız cesed muayene edilirken bâkimin elinde sım sıkı bir kâğıt tuttuğu görülmüş, sonra bu kâğıdın Üzerinde bir iskelet resmi olduğu göze çarpmıştı. Fakat daha ilerisine gidilememiştir. Bunu yalnız «Bilen- |ler» bilmiştir. O kadar, Fakat şayamı hayrettir ki evvelâ bekim, sonra hâkim birer birer böy- le ölü oalarak bulunduktan sonra ye- niden yeniye gazetelerde bir takım cesedler bulunduğundan bahsedili- yor, fakat buna kimse dikkat etmi- yordu. Umumi harpten sonraki &e - İnelerin, buhranlı olduğu unutulma- ımış1ır. Herkes esasen kendi derdile © kadar meşgul bulunuyordu ki bir adamın bir yerde ölüsü bulunmuş diye merak edenler hem çok azal - |mış, hem ölü göre göre İnsanlar ka- neksamıştı. Zabıta bu meseleye dikkat ede - miyordu. Hem bir ip ucu olmadığı için işin hakikati meydana çıkama- muş, «Bilenler» de kendi aralarında etmiş öldükları yemine sadakatte | V “Parin 73.29202565 İ AAA irellami PAS Sermaye İhtiyat Keşide keyfiyetleri bildirllen senedler Taratımızdan kabul edilmiş senedler Üçüncü şahıslar tarafından kabul edilmiş senedler Mevduat Alacaklılar Verilmiş kafaletler '_Odınmosl istenilmemiş kâr hisseleri Kârın tevzilinden sonra yeni hesaba Yaklarılan bakıye devam edip gidiyorlardı. Fakat «Bilenler» dünyada sinip kalmış değilterdi. Çünkü iskeletli kâğıdı alarak savüşan hâkimin nâşı İbulunduktan sonra artık o kâğıdın İyerine başka biri kesilerek üzerine |mahut iskelet yapıştırılmış, diğer |kSğıtlara karıştırılmıştı. İskeletin rastgelmesi de sık sık - olmuüyordü. |Fakat kime rastgelirse o adamcağız yirmi dört saat zarfında dünyaya vedâ etmiş oluyordu!. | O zamandanberi çok seneler geçti. |Acaba «Bilenler» den kalan var mı? Diye merak edeceksiniz!, Evet.. var- mış. Bu sene «Bilenler» den biri genç bir Macar reisi Kont Vilvons- kiye müracaat ederek: — Benim, diyor, ölmeğe hiç niye- tim yok. Fakat evvelce vermiş oldu- ğer iszkeletli kâğıt bana uğrarsa ben onun Uğursuzluğuna kurban olarak (ölmeğe mecburum değil mi? — Evet.. tabif böyle - olacak. Söz jverdiniz, yemin ettiniz. | — Ben de bundan bahsediyorum. İŞimdi sizden islediğim bu yemini |üzerimden kaldırmamızdır. Sebebinl anlatayım: Biz bu yemini ettiğimiz zaman hayattan bıkmış, usanmış, ö- lümü bekler adamlardık. Belki siz - ler yine böylesiniz. Fakat ben şimdi genç ve güzel bir kızla seviştim. Ha- yat artık eski çirkinliğini kaybetti. Yakında onunla evleniyorum. Her şey bana gülümsüyor, ümit içinde - yim. Kendimi öyle bakaraya jlâve ettiğiniz elli üçüncü kâğıda kurban jedemem. | Kont Vilvenski bir şey demiyor. Düşünüyor. Nihayet: — Aziz Sizegeli; diyor, sizin iste- diğiniz şeyi benim yapmak salâhi- yetim yoktur. Çünkü sizi yeminler. den kurtarmak ancak bütün arkadaş- ların toplanrak verecekleri karar i- lo olur, Onun için umuml bir içtima akdine davet ediyorum. ÜUmumi içtima gecesi bütün âzâ siyahlar giyinerek geliyor. Reis di- yor ki: — Hepinizi topladım. Çünkü şim- diye kadar hiç görülmemiş bir tek- lif karşısında kaldım. İçinizden biri yeminden kurtulmak istemiştir. Bu- na ben kendiliğimden karar vereme- |dim, Ne dersiniz? Neticede şuna karar veriliyor: O akşam büyük bakara oynana « cak, eğer mahut kâğıt yeminden kurtulmak istiyenin eline düşmezse ©o yeminden kurtulacaktı. Fakat dü- şerse mutlaka ölecek!, Fakat talile bakınız ki bu adam Meş'um iskeleti bir türlü eline al - mamış, onun yerine eline geçen hep yürek olmuştur. O zaman âzâ: ! | Evet.. bu ölmiyecek.. mesud | Jolacak!., Aşk, muhabbet, — saadet.. | 'kalb saadeti kendini bekliyor! diye bağırmışlar ve adamı yeminden kur- tarmışlardır. Reis Kant; — Git, demiştir, sana saadetler di- Teriz. Artık tamamile serbestsin!, Fakat bı" meş'um bakara oyunu Rum söz, ettiğim yemin hasebile e- bü; İF Harin - 6:000.000.— 3.000.000.— 785.305.39 1-209.435.11 1.295.591.59 26.120.660.20 27851.241.60 6:992.655.49 12.499.16 » 24.637.11 Esrarengiz Bakara Oyunundan Sonra Tabanca — |bir facia ile nihayet bulacaktır. Ye minden kurtulan adam öyunun bit- |mediğini görmüş, halbuki sonuna |kadar sebat ederek oynamak lüzım i, Evet. oyun benüz bitme- ki adamcağızın eline meş'uin - Relmiş, bunu görünce o: — Hayır, demiştir, ben yeminden kurtulmuş değilim, Oyunun sonu gelmeden bu kâğıt bana geldi. Onun için... Bu sırada tabancasını çıkararak gösterdiğini görenler onun yeis ile feci bir şey yapacağını hissetmişler korkmuşlardı. Çok geçmeden tabanca ateş almaş ve o anda adamın yere serildiği Bö- Tülmüştür. Ölen adamın nişanlısı bundan son ra harekete geçmiş, kızın gösterdiği üyük bir gayretle her şey meyda- na çıkarılmıştır. Fakat yine bu «Bi- lenler» arasındaki yeminden kur « tulmak istiyen biri nihayet zabıtaya her şeyi anlatmıştır. Yugoslav zabıtası bu tahkikat'a meşgul olmakla beraber «Bilenler» in nereye dağıldıkları bilinememek- tedir. Vakit vakit tesadüf edilen Tuhsüz cesedlerden anlaşılıyor ki «Bilenler» bâlâ varmış... aa irmainende eee eee önesimE öimrn n Ertuğrul Sadi Tek TİYATROSU (KADIKÖY) DE SÜREYYA sinemasında (Erkekler 40 ından sonra azarlar) Umumi giriş -(30) kuruş . e ma Eski Fransız tiyartosunda | — ŞEHİR TİYATROSU OPERET KISMI Bu gece saat 20-30 da Ateş böc 4 perde komedi Yazan: Molnar Terceme eden: K. Necati Pazar günü gündüz sast 15,30da D Şehzadebaşı TURAN TİYATROSU Bugece saat p 20,30 da i | San'atkâr Naşit ve arkadaşlar Okuyucu küçük Semiha ve Mişel varyetesi HÜSNÜ MANSUR Vodvil 3 perde “Ankarada Kitabevi Kâğıtçılık Bütün mektep kitaplarının An- karada satış yeridir. Mektep kırtasiye çeşitleri en müsalt şartlarla temin edilir. Tel. 3377

Bu sayıdan diğer sayfalar: