24 Kasım 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

24 Kasım 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L İ Nakil şirketleri! ?tamvay, Elektrik ve keti Hayriyenin beledıye- ye devri mevsimsizdir !.. B'mların imtiyazlarının bitme-| rine daha kaç uzun yıl var?..| Ve hl Dünkü sabah gaze ""—*ywe devredileceğini ve a; tlerini idare edeceğini h. ik ve tramvay şirketler yenin İstanbuldaki Bizim dün yaptığımız tah- bir kere; şehrimizdeki nakil h bir teşekküldür ve daha imti- vardır. Henüz Elektrik Şirketinin in n bulmasına ise tam 55 sene, Tramvay şirketininkine de 7 sene vardır. Binaenaleyh bunlara doğrudan doğruya z. Ancak hükü '& devir edebilir ki, 'yemur iyetler lıMiîılîııî sistan !ıııb edlllyorl. va Dairesi le Karaburun de (10) ar 'vı $ ma- ÖUK tbuk münhaldir. Bu me Nlmı orta mekteb mezunları ıert!ır Bu münase! a bir imtihan uhr' rın gimdidi ÜŞ ci B olan Tib F ü mezunla- &n ın evvel mezkür daireye _.4 at etmeleri lâazımdır. A *; bu şirketleri satın bu da yazılı aldığı takdirde en olacak k- bir ihtimale göre bu yeni ndan işletilmesine başlanılar | ipekli i Kumaşların |Damgalanması Muhletln temdit edilmesi tüccarları memnun ettil İpekli kurmaşların damgalanması için verilen üç aylık mühletin bu 3- yın 15 inde bitmiş olduğu malüm- Vekâletinden verilen bir emirle damgülanma ameliyesinin bu | adar temdid edilmiş ol- Bu ay sonuna kadar, nizamname ma muhalif olarak -piyasıda | li*ulwı:m bütün bu kabil ipekli ku- l |maşlar, muhakkak damgalanmış 0- oııvıı.aıını—ıılıııncıtıçrııon İlş arıyanlar sütunu Mukabele buna derler! Genç ve kabiliyetli bir ise mezunu bayan, fran- sızca bilen bir muhasip | ) iş arıyorlar Iş ve işei isteyan karilerimizin bi- iı göndermiş oldukları ve göndere- cekleri mektubların parasız heşrine ektedir, Bu mektubla- , bizim elimize geçiş sırasına gö- Ber gün ikinct defa neştedilmek (üzere Hilân ve 2 de yeni ilân neşre- İdilecektir. de birikmiş ve ge- lecek bütün mektublar busuretle hakkak neşredilecektlir : 9 ve 10 —T üddettenber İri çorapcı ma şehrimizin en maruf bir tuhafiye ti- carethanesinde satıcılık etmiş iki genç bayan bu işlere mümasil bir yerde iş taleb etmektedirler. Ken - dilerine, arzusu olan ticarethane hiblerinin, Son Pelgraf iş sütunun 5. ve N. & icab etmektedir. 11 — Yeni harflerle zarım» Askerliğ miş — bulunuyorum vesair ye sun ve kana linde çalışırım. Telgraf gzetesi bü mektuba (Kü nun ilâve edi! Adresim : Tepebaş İmahallesinde Ayni Alibaba tokağı r Yalçın 12 — Su türbüncüsü ve elektrik- diye kadar Milli Müdafaa Vekâleti İzmit merkez fabrikaların- a, Beşiktaş Sebat değirmencilik Türk Anonim şirketinde makine ta- mi rve tesviyehanesinde — makinist olarak çalıştım. Bütün bu mücssese- lerden bonservislerim vardır. 'r.,. İrada, İstanbulda, nerede olursa oı- |sun iş arıyorum. 13 — Tahsilini 982 yılında İstiklâl |lisesinde muvaffakiyetle ikmal et - mlş İlse mezunu ve kenüz 24 yaşın- a bulunan genç ve kabiliyetli bir İbayan, resmi ve hususi müesseseler- İde kanaatkâr bir iş aramaktadır. Ahlâk ve yüksok seciyesine iti . ad ettiğimiz, temiz bir allenin ne- İzih bir kızı olan bu genç bayanı mü- ssesesine almak suretile onun ve '..ı—,m kendisine bağlı anneciğinin is- İtikbalini temine büyük bir insani - & yetle yardım etmiş olacakların (Son fisad Vekâletince bazı Tühim kararlar verilmesi|B bekleniyor !. ıî:.'kas, kılerıng işlerinde yenı— dlik ve prim usulü mü ihdas edilecek ? ki ve sair bazı yerlerdeki alâksdazlara hususi surette ge- ve haberlere göre tönce yeni kararlar verilme: İ daha kolay ye çabilk-bir şekilde ne- takas muamelelerinin ebilmesi ; Ankarada tedkikat yapan Bir kom! hracat mevzuumuz etrafında bugünlerde çok, muhtemeldir, mum, takas formalitelerden bazı büyükçe fedakârlıklar yapılmasını 'taleb ışıı—num azaltılıp, kaldırılması için takas işlerinin Türkotis b ve intac edilm u "tsamn nin yürütülme —lln—ımııd:ı alâka '53,:—;—: Tndnl .i larim'za da prim ve: '0dılmu.lı ir, ni Te Ükado, :24 de #mkân dahilindedir. Takas işlerile, alâkadar eden bu kara e merak ile beklenmektedir. eği şaylaları da ehemmiyetle kayıt SKA İNANDIM! !ı "“' ıiwırmr—kwı yorul % ha. ldı. Hik - ı.'::ıı.ı. n»myı umutmak Lâzım, değil mi? olur mü, dostüm? rakmazdım '.ılhlıkhı olsun "““ın var vm?. #Cyi halleder.. Sönra.. hele miz “İh, her istediğini yap- ndi. Üzüntü ve — Maksadım gizli işlerini anla - mak değildir. Zeyneb dedin de bun- idan bir şey anlamadım... — Bunu öğrenmek için beklemek Jlüzim.. — Bu da imkânsız... Çünkü İstan- Buidan ayrılıyorum. Yazan : Fırat J - Ankaraya.. oradan da |bakikat güneçinin doğacağı ösübe- |ye.. Savaşa... — Ciğif mi ?.. — Ecet. Sen de biliyorsun ki son İtayyareyi de Anadoluya kaçırdıktan sonra, burada artık işlerimiz kalma- di. Nezahetin babası, Anadoluya gi- | dabilmemiz için her türlü tedbiri | aldı... — Bir daha görüşemiyecek miyiz? — Belli olmaz... Savaş bu... Yalnız isenden son bir ricam:; Sözlerinden, Telg P. H) ınıni—zı;na müracaat etmeleri rica olunur, gözetesi v ile Büyük Şef ve Başvekilimizin |Nutukları Atatürkün 1 teşrinisanide Bü - yük Milet Meci di lert kıymetli ve mü ile Başvekil Celâl Bayarın y üyük Millet Meclisinde okuduk- ları büyük nutkun tabıları ikmal edilmiş ve dün Dahiliye Vekâle- tinden vilâyete miktarı kâfi nüs- hâ gönderilmiştir. Ayni zamanda ı diğer vilâyetlere de — gönderilen bu tariht nutukların bütün resmi ı rile, halka meecanen tevzi edilmesine başlanılmıştır. ——— Alman heyeti gidiyor i de | » | Otobüs biletçileri de: «Biz para almadan — h Şimdi de yine İzmirde bumna benzer iki resmi daire arasında yeni bir da Bedwddm | 'Biribirinden hem alacaklı hem borçlu olan iki — resmi daire!. Biri diğerinin emlâkine haciz | koyunca digeride onun dük- kânlarını haczetmiş ! | Şu İzmirdeki bazı resmi dairelerde bazan çok tuhaf noktai nazar ihti- lâfları oluyor doğrusu!, Meselâ geçen gün bazı İzmir polisleri şehir da- hilinde Belediyenin işlettiği otobüslerde para vermeden seyahat etmak | ise; «Hayır! polisler de tam bilet alacaktır!... diye israr etti. Polisler; «Hayır! biz meccanen gideceğiz! Bindiğimiz oto- | büslerden inmeyiz'» cevabını verdilet. Derken iş münakaşaya akaetti. ötobüslerimizi yürütmeyiz!. | dediler ve neticede ihtilâf; Belediyenin lehine halledildi anvma bu arada bir müddet otobüsler işlemediğinden halk işine gücüne geç kaldi!.. htilâf haberini alıyoruz. Bu seferki hâdise, belediye ve idarei hususiye arasında cereyan etmiştir. İzmir Muhasebei Hususiyesine aid bazı dükkânların tenvirat ve tan- | zifat vergilerinin tediye edilmediğini gören İzmir Belediyesi, bu dükkân- ları haczetmiştir. Muhasebel Hüsusiye Müdürlüğü de hemen buna mü- | kabeleye karar vermiş ve henüz bina vergileri ödenmemiş Belediyeye | aid dükkânların en kısa bir zamanda bir listesini çıkartarak derhal bun- | ların kiralarını haciz altına almıştır. Alâkadarlar, hacir muamelesinden | | İmustun ?.. b |bu İkumak | |tün hayat ve istikb muvafık olması iş dairesine Yapılan Şikâyetler !, evvel biribirinden hem alacaklı, hem borçlu olan bu iki daire lıklı kira haczi kayacak yerde mahsub ameliyesini icra etmeler'n Tüzimgeldiğini si | sarf ediyoruz ? | karşı- n daha | mektedirler! Bir senede ne kadar hububat | Halk Filozofu”” diyor ki : Ben kimim ? — Bana bak.. ben kimim biliyor” Dara geldi mi, hemen hüviyetinin tehdidkâr cümle arkasındaki damgasını almınıza #urruveren baba- iğitlere kim bitir kaç deja siz de ladınız?.. Kim rsa olsun size meydan o yen bu insan yok, her şeyden evvel öğünmek is- İseyen dir adamdır. Yani bir zav dır. Bir zavallı küst ların kaç çeşidine rasılı türlüsü ile m K fında e gibi kabarırldr stahbklarınt terırlar : — Ben seni işinden ederdim amma yine insafli tarafıma geldin. Bana dua et yine. Der, üstelik bir de bü- A size hibe etmiş bir kahramen kesilir. Bunlar bazan kanuna karşı da, hakke karşı da ayni nakaratı tek - rarlamak cür'etini gö r. Ekse- riya, meyhanelerde yeyip içip para vermeden çıkmak isteyen bu çeşit ne idüği belifsizler, garsonum veya ronun karşısına dikilerek sert bir le: — Bana iyi bak., ben kimim bili- yor musun? der. Zavallı müessese sahibi, cidden |mühim bir adam soanarak çekingen davranmayı lüzumtu bir ihitiyat ese- ri telâkki eder de pek fazla ilerisine gitmek istemez. Bir defa şurasını haber verelim ki mühim bir adam bunu yapmaz, yap- maya tenezzül etmez. Sonra ; İlşçilerin her müracaat ,,.l Ziraat Vekâleti tarafından hubu - | — eİyi bak bana» dediği zamman, İşikâyetl büyük bir alâka ile dinleniyor!. Muhtelif iş yerlerinde çalışanlar | İtarafından muhtelif meseleler hak- kında İdairesi İstanbul bölgesi âmir- liğine her gün bazı müracaatler ya- pılmaktadır. Ezcümle bu müracaatler arasında yevmiye ihtilâflarından ve saati me sai fazlalığı işlerinden hâdis olanlar bulunduğu gibi bazı müesseselerin cilerine mecbur! hir sürette ve pa- ra yerine; o müessesede imal ettik- mad yemeği verilmesi dolayısile yapılan şikâyetler de bulunmaktadır. İş dairesi İstanbal bölgesi ümiri Halük, bütün bu şikâyetlerle bizzat meşgul olmaktadır. Yapılacak tahkikatlar neticesinde baksızlığı görülen iş yerleri ve mü- || essese sahibleri mabkemeye tevdi | edileceklerdir. Diğer taraftan Cumhuriyet bay- ramında bir iki yerde de işcilere munzam yevmiye verilmediği şikâ- yet ve iddia edilmiştir. Fakat bun- ların İş kanununa tâbi olmıyan mü- esseseler olduğu anlaşılmıştır. Heva seferleri çoğaltılacak İzmir ve Adatada yapılmakta olan bava istasyonları bitmiştir. Şimd ara emniyet istasyonları kurulmal tadır. Bu iş de ce İzm bul - Ankara ve Adana 'İstanbul hava seferlerine başlana - Epey zamandanberi memleketimiz- Caktır. de bulunan ve askeri mücsseselerde | assa, Yuncnistanda olduğu gibi, bizim ihra- (tedkikat yapan Alman heyeti, bu |yolun asfalta çevrilmesi için proje Jakşamki ekspresle Berline dönecek- İ kararı vermiş bulu- nuyorsun.. Dikkat et, bu inadcı sev- gin seni, cemiyetin asla affetmiye- teği, büyük bir suça ulaştırmasın... İşte bir arkadaş dil rek köşkün dış ka- | pısına gelmişlerdi. Hikmet, bir da- |ha görmiyeceği arkadaşına, yapa - caklarını söylemekte bir mahzur bulmadı.. ayak Üzeri kısaca anlattı: — Mesele umduğun kadar acı de- İğil.. Zehra, anasız, babasız bir kız... |Ona mümkün mertebe şefkat ve mu- habbet göstererek emniyeti elde et- tikten sonra, onu, bulunduğu yerden yani mektebden uzaklaştırmak, ken- di arzusile her şeyi kabul ettirmek .. |Bunun için de Zeyneb kâfi.. Süat sesini çıkarınadı. Demir par- îmak.lıklı kapıda ayrıldılar. Genç mimar, karanlık yolda, dah- | gin ve düşünceli yürüyor, Hikmetin | json sözlerini, ihtimalleri en ince yer- | |lerine kadar tahlil eini)c çalışıyar- İdu. Hikmetten yavaş yavaş nofret etmiye başlamıştı. Bir insanın bu kadar bayağı, bu kadar alçak düşü- nebilmesi için, önce insanlıktan ay- Tılması lâzımdı... hazırlanmış ve tasdik edilmiştir. Pek da bu yol yapılacaktır. Tesadüfler, onu Hikmetle daima, karşı karşıya bırakmıştı. Hayatın alarında ona tesir etmek | ün ikazları, telkinleri bir yda vermemişti. Zenginliği, fakat İkültürsüzlüğü onu bayağı, iğrenç maceralara sürüklemişti. Aklını tuhaf düşünceler oyalıyor, Jksfasının içinde birçok. istifhamlar çiziliyordu. Bir ara, o kızı bulmak, ona ve sevgilisine her şeyi anlatmak istedi. Fakat vazgeçti. Yorgun, ve uyku gözlerinden akıyordu. Hikme- © kadar yalvarmalarına aldırma- muş, köşkte kalmak istememişti. Bu yerlerden bir ayak evvel uzaklaş - istiyordu. Köşe başında yaylı bir arabaya rastladı. Pazarlık bile etmiye lüzum görmeden içine kendini sahverdi.. ve sadece : — Çek.. dedi. At hızlandıkca ma akşam — olmuyan Jsolgunlaşıyordu. Süat, son bir defa, arabanın camlı* penceresinde, Hik- |metin macera dolu evini baktı. Ken- |di kendine söylendi : | — Zavallı Hikmet. dedi. iste senin elerden veyahut da öğle (€ Yeşilköy hava meydanına giden köşklerinişikları gilgide gözlerinde |di İbat işleri hakkında bütün vilâyet - |lerden, bu meyanda şehrimizden de ı mi bazı malümat taleb edilmiştir. Ezcümle vilâyetimiz ve diğer bütün |vilâyetlerde ve civarlarında mevcud olamn buğday, arpa, çavdar, yulaf ve mısır gibi hububatın tecemmü edil- diği ambar sayılarının bildirilmesi |ve bütün bu ambarların kapasite ve inşaat cinsleri itibarile ayrıldıkları kısımların hemen tedkik - edilmesi, | bunların kimlere âid bulundukları- | İnın, bir senede kaç defa dolup boşal- klarının ve bir senede her vilâyet- ve civarında istihlâk edilen hubu - |bat miktarının en doğru rakamlarla | ve acele iş'ar edilmesi istenilmekte- | dir. | Emlâk ve İtam banka- sının mütekald, itam | ve eramile gösterdiği | yeni kolaylıklar!... İ Üç aylık maaşlarını Emlâk ve | || Eytam Bankasına iskonto ettirca mütekald, Eytam ve Eramilin bu | sefer gişe önlerinde hiç bir müş- külât çekmemelerini temin için Emlâk ve Eytam Bankası yeni ve çok güzel bir usul bulmuştur. Bu maksadla maaş Servis Şef- liğine bankanın kiymetli eleman- larından Bay Ulvi Özler tayin e- dilmiş ve bütün maaş sahibleri i- çin mımnde paralarının veri- atları gösteren müntazam fişler ihzar edilmiştir. lizde ilk defa tat - bik edilen bu yeni ve pratik usul önlerinde en ve rahatsızlığa bile meydan verilmiyeceği çok tabil ve muhakkaltır. bu gi başlamış en san adın... Yazık, dedi.. sonra, arabanın karan- lık köşesine yaslanarak düşüncele- | İrini tekerleklerin tıkırtılarında er mek ister gibi, o sesleri dinledi.. di ledi... Dalmıştı... — Kör müsün be adam.. Hey, a- rabacı, sana söylüyorum. Önünü gör- müyor musun?.. - Sen de yolün ortasında durma- İ| sana... — Bu yolu baban yaptırmadı ya... -— Fazla söyletme beni. Çek şu kö- peklerini de geçelim.. — Gece olmasaydı, bu kâpeğin he- sabını senden sorardım... Piş adam .. — Haydi oradan kahpe.. — Ne?.. Kahpe mi?.. Al sana., So nsözü bir şangırtı takib etti.. Büyük bir taş parçası ârabanın ca- mım kırarak kaldırımlara yuvarlan- Genç mimar, dalgin bulunduğu © dakikada birdenbire silkindi, şaşır- | mış ve afallamıştı. Ortalık zifiri ka- | ranlıktı... lDtvrı var) |!Her iki taraf ticareti ive ihtiyaçlarına uygun bir inkişaf İhekikaten yüzüne dikkatli bakacak plsak, gazetede fotoğraflarını gör - diüğümüz bir sabıkalıyı teşhis etmek bizim için belki de güç olmuyacaktır. — Evet, kimsin sen? Sen hakikaten kendinin kim olduğunu bilir bir a- (dam olsan böyle her vatandaşı hakir ve kendini dev aynarında görmezsin, — Ben kimim biliyor musun?.. Diye kafa tutmak isteyenlerin to- puna birden verilecek cevab budur: — Sen bir hiçsin arkadaş ! Sen bir hıç olmasın bu âdi ve tenekeden alkanla karşımıza gelmezsin, Böy- u dolambaçlı yollardan değil, hers kesin yürüdüğü yoldan geç ki senin e bizim gibi bir Çadam) olduğunu nlnıdnn_ «Ben kimim?» demekle, sen demek istiyorsun ki, ben sizin gibi adam değilim. Bizim gibi, herkes ni ol ki seni sayalım. Yoksa bu giz- K hüviyetinle bizim nazarımızda bir hiçten başka bir şey değilsin. Haydi şimdi yakıl karşımızdan da- hakiki İhüviyetinle gel ki sama hürmet ede- Hıllı Filozotu Blr nıııııvclı ve mutalea Memleketimizle Hollanda arasın- Iı!lL_ 'da aktedilen ticaret muahedesi ted-” kik ve tasdik edilmek üzere Büyük Millet Meclisine verilmiştir. İktisad Encümenine havale edilen muahede, in menfaatine vereceği memül bulunduğu temen - nistle kabul ve tasdik edilmişti CT N Birimizin derdi Hepimizin derdi İstanbul mıntakası iş dairesi reisliğinden bir rica |.. Dün marbaamıza gelen bazı iş- çiler İstanbul Mıntakası İş Dairesi Riyasetinin nazarı dikkatine ar- zedilmek üzere şu mühim şikâyet ve dilekte bulundular: e— Biz Hocapaşa civarında bir karamelâ jabrikasında çalışıyo - Tuz, (Son Tılgrıl — Bu fabrika - ve Iıa-_ıııırlar.ııı bir ivııızıwı kot - mak için müşfik Cumhuriyet Hü- kümetimizin kabul ettiği ve biz- leri minnetdar eden (İş kanımu) mucibince günde 8 saat çalışma - ma icabettiği halde bizlere her gün 10-17 saat mesalye mecbur tutuluyoruz.. Bu fazla mesaimiz için Bize hiç bir fazla para, zam İ gibi, işini bir dakika erken berakmıya teşebbüs eden arkadaşlarımız derhal müessese - den ihraç ediliyorlar!.. Bu ikây-Xmizin tahkiki; her zaman yapılacak âni Lir kontrol ve teftiş neticesinde derhal müm- kündür. İş dairesinden hümaye ve bu hayati, mükim derdimizin hallini l

Bu sayıdan diğer sayfalar: